23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ARALIK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 ŞİRKETLERDEN • PIRELU internet sitesinde başlatöğı kampanya ile sınıriı sayıda basüan 2001 yıh özel takvimine sahip olma şansı sunuyor. 120 adet takvimin, www.piretti.com adresine doldurulacak fonn ile dağıtılacağı bUdirüdi. • HOME STORE, geniş ürün yelpazesi ve canlı renkleri ile yılbaşı telaşı yaşıyanlara altematifler sunuyor. Home Store'un yeni yılda da Türkiye genelinde mağazalar açmaya devam edeceği belirtildi. • PORTTAKAL.COM ana sayfasını üyelerinin gönül verdiği takımlann renklerine boyuyor. Porttakal.com'u ziyaret eden herkes bu hizmetten ücretsiz yararianabiliyor. • SUPERONLİNE, geleneksel ramazan âdetlerinı ınternete taşıdı. Superonline, hazırladığı ramazan özel sayfasında tebrik kartlanndan online imsakıyeye, iftar ve sahur yemeği tariflerinden ilahileri kadar geniş bir içerik sunuyor. Ramazan özel sayfasına ulaşmak için www. superonline. com adresine uğramak yeterli. • MASTERCARD Avrasya bölgesinde yannmlannı ' "' hızlandu-arak Kazakistan'da ilk sanal karn kuUanıma sundu. Böylece Avrasya bölgeskie Mastercard ve Maestro kuDamcı sayısı toplam 17.6 milyona ulaşo. • KILLY kayak elbiseleri terlemeyi engelleyen ve hava alabilir özelliği ile kayakseverlerin ilgisine sunuldu. Montlarda kullanılan sinyal yansıtıcı recco sistem, kaybolma durumunda kayakçının bulundugu yerin tespit edilmesinde yardımcı oluyor. • BOEING'm katkılanyla yenilenen Çapa Tıp Fakültesi Böbrek Diyaliz Ünitesi hizmete girdi. 12 adet son teknoloji diyaliz makinesiyle donaülan yeni ünitenin 50 bin dolara mal olduğu biklirildi. • PEUGEOT, internet üzerinden düzenlediği tasanm yanşması ile tiim dünyadaki otomobil hayranlanna hayallerindekı otomobili yaratma fırsatını sağlıyor. Yanşma hakkında detaylı bilgi almak isteyenlerin ve sonuçlan merak edenlerin www.peugeot.com adresine uğramalan yeterli olacak. • VEGA CARREFOURSA Ahşveriş Merkezi çocuklara hazırladığı birbirinden ilginç sürprizlere yılbaşı öncesinde de devam ediyor. Ahşveriş merkezinde çocuklara, merak ettikleri Noel Baba'yla ücretsiz fotoğraf çektirme imkânı sunuluyor. Hükümetin yabancılara teslim etmeye çalıştığı Türk Telekom'un satışı yasadışı Telekom'da 5 usuküztükBANUSALMAN ANKARA - Hükümet, hukuka aykın düzenlemelerle Telekom'u yabancılara teslim etmeye çalışıyor. Telekom'un yûzde 33.5'ınin satışına ilişkin karar- nameyle yabancılara yönetim hakkının devredildiği ÖYK karanrun hukukılığı tartışılırken ihale komisyonunun da ya- salara aykın bır şekilde oluşturulduğu ortaya çıktı. KlGEM, Özelleştirme Idaresi (ÖİB) Başkanı Uğur Bayar'uı eğitiminin, Te- lekom Yasası'nda öngörülen Öıale Ko- misyonu'na girecek kişi- lerde aranan koşullan kar- şılamadığına dikkat çeke- rek hukuka aykın komis- yonun alacağı kararlann geçerlı olamayacağını vur- guladı. Telekom'un bir an önce satışmın yapılabilme- si için kamuoyundan gızle- nerek gerçekleştirilen iş- lemlerde ortaya çıkanlan yasaya aykınlıklar artıyor. Satış işlemleri yasadışı • Uğur Bayar'ın eğitimi yetersiz. Aynı anda ÖtB ve ihale komisyonu başkanlığını yûrütemez. • Bakanlann bilgisi dışında karamame değiştirildi. gili karar alma yetkisinin bulunmadığı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı'nın imza- ladığı kararnamede, ÖYK'ye verilen yetkinin çerçevesi şöyle çiziliyor: "Türk Telekomûnikasyon AŞ hisse koşullannın belirlenmesinde; stratejik ortağa yönetim kurulunda hisse» ora- • ÖYK yetkisiz. Kararnameyle yetkilendirilmesi Anayasa Mahkemesi kararlanna aykın. • ÖYK karannda verilen yetki aşıldı. • Ana sözleşme değişikliği gerektiği yok sayıldı. nmda temsil hakkı verilmesi. Blok saüş çerçevesinde imzalanacak sözteşmelerin şarüannın yerine getirilip getirümediği- nin izlenmesi ve genei kurula raporlan- ması amacıyla Telekomûnikasyon Ku- rumu ve Hazine Müsteşartığı'nııı birer ûye ile, TürkTekkom AŞ'deki kanıu bis- Yasal sûreç işletilmedi Telekom'un satılacak yüzde 20'lik payuım yûzde 33.5'e çıkanlmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karanyla, anasözleşme değışıklığiy- le yapılması gereken dü- zenlemeler gerçekleştiril- meye çalışıldı. Telekom Yasası'na göre bu anasöz- leşme değişikliği genel ku- rulda yapılabiliyor ve Ulaş- tuma Bakanı'nın onayıyla yürürlüğe girebiliyor. Böy- lece Telekom Yasasf nı yok sayan hükümet, kararna- meyle yabancı ortaklığa Telekom'un yönetimını vermeye çalıştı. Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer'in itirazı üze- rine kararname değiştiril- di. Ancak kararnamenin değiştirildiğinden Bakan- lar Kurulu'nun haberi bıle olmadı. Bakanlann imza- lan kararda yer aldığı, asıl düzenlemeler ıse kararna- ' ' tnenin ekinde yapıldığı için, yeniden bakanlann imzalan alınmadan deği- şikliğe gıdildi. Bu değişik- lıkle ÖYK'ye yetki verildi. Telekom'un özelleştiril- mesi için ayn bir yasanın mevcut olması nedeniyle 4046 sayılı yasa ve Özel- leştirme Idaresi'ninyetkisi bulunmuyor. Bu kapsamda ÖYK'nin de Telekom'la il- Özefleştirmeye karşı direnişini sürdüren Haber-Sen, Telekom'la Ugili satış işlemierinin giztendiğmi belirtti. 'Enis ÖksüzpopüUwıyaptyor 9 Ekonomi Servisi - Haber-Sen, gerçek değeri ifa- de edılmeyen ve üç yılhk kân karşıhğında özel sektöre devredilmek istenen Türk Telekom'un özelleştirme sürecinin kamuoyundan gizlendiği- ni belirterek Başbakan Bûlent Ecevtt, Ulaştırma Bakanı Enis Öksfiz ve Devlet Bakanı Yüksei Ya- tovs'yı kararnamede yaprian değişiklikleri açıkla- maya çağırdı. Ulaştırma Bakanlığı ve Türk Telekom Genel Müdürlüğü'nün basına yansıyan "Telekom'u peş- keş çekecekler, yeniden değer respHd yapacağız'' yönündeki değerlendirmelerinin gerçeği yansıt- madığuıı dile getiren Haber-Sen, Başkan Kemal Kefcş'in imzasıru taşıyan açıklamada, "Sendika- mrnn bu konudaki dûşünce ve öneriterini ilermek istediğimiz Bakan Öksüz, görüşme talebimize kar- şıtak vermedi" dedi. Öksüz'ûn "popübzm yapüğı- nı" belirten Haber-Sen, "Sadece 1999 kân 1 mil- yar 300 mflyon dolarolan Tetekom.3 yılhk kân kar- şıhğtnda satılmak isteniyor. Kakb ki son dönemde yapüan Türksat 2A uydusu, 4. CSM işletmesi, TT Net gjbi yatınmlar ve diğer aityapt yaünmlan he- saba kaülmıyor'' dedi. Türk Telekom hizmetlerinin her ay zamlandığı- nı ve KDV oranlannın da yükseltilerek sabıtleşti- rildiğini anımsatan sendika, açıklamada şunlan söyledi: "Telekom'u alacak şirketin kârian şimdiden ga- ranti altma ahmyor. Dünya Uerişim çağmda Tele- kom sektörünün teknolojideki yeri dûşûnülfirse, yfizde 95 oranmda yatmmlan bitirihniş Türk Te- lekom'un değeri ve getireceği kâr daha da net an- hşdacakür. Kakb ki TürkTelekom sadecekâr mar- jıyla ölçülmemelL Bu sektörün sosyal devletin va- tandaşına vermek zorunda olduğu bir hizmeti sûr- dürdüğü de unurulmamahduf selerinin ve stratejik ortağın ikişer üye ile temsil edileceği toplam 6 üyeli bir Lz- leme Komitesi kurulması hususlanna yer verUmesi ve bunlaıia Ugili olarak ta- nmacak diğer uygun yönetsel haklar ile stratejik konulann düzenknmesine iliş- kin usul ve esaslann ÖYK karan ile be- Urienmesi karariaştınhnıştDf Yabancüar yönetkae gekcek ÖYK karanyla ise, kararnamede hiç adı geçmeyen Stratejik Hizmetler Ko- mitesi oluşturuluyor ve bu komiteye Te- lekom'un idaresi bırakılıyor. Komitede çoğunluk da yabancı ağır- lıklı stratejik ortaklığa veri- liyor. Kararnamede çizilen çerçeve içinde yer almayan bir düzenlemeye gidilerek Icra Komitesi de denilen Stratejik Hizmetler Komi- tesi'nin oluşturulamayaca- ğı vurgulanıyor. Bu yöntemle karamamede- ki. "Stratejik ortağa yöne- tim kurulunda hissesi ora- nmda temsil hakkı verilir" hükmü de delınmiş oluyor. Stratejik ortağa hissesi ora- nında yönetimde temsil hakkı verilmesine karşm, ÖYK karanyla stratejik or- tağa yönetim kurulunda onay hakkı veriliyor. Karar- larla Ugili yaşanan bu huku- ka aykmlıklann dışında Te- lekom ihale Komisyo- nu'nun da yasadışı olduğu belirtiliyor. Uğur Bayar'ın egitimi Özelleştirme Idaresi Baş- kanı Uğur Bayar'ın lisansı- nın matematik, lisansüstü eğitiminin de katı atıkla ıl- gıli olduğunu anımsatan KlGEM yetkıhleri, "ÖtB Başkanı olmak için 4 yılhk lisans eğitimi yeterli göriilü- yor. Ancak Bayar'ın eğhım dûzeyi thale Komisyo- nu'nda yer almaya yetmez. Komisyon üyelerinde işlet- me, ekonomi, istatistik, mü- hendistik dallannda lisans düzeyinde yüksek öğrenim görmûş olma şarü aranır. Ancak lisans düzeyinde bir öğrenimden sonra sayılan dallarda lisansüstü öğretim yapanlar da komisyordarda üye olabiKrier'' dediler. Uğur Bayar'ın, İhale Ko- misyonu'nda yer aldığı sü- rece Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yapmaması ge- rektiği belirtildi. tşletme hakkı devir ihalelerinin süresi 31 Mart'a kadaruzatıkh Elektriktamamenpiyasada ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Hükümet, IMF'nin iste- mi doğrultusunda hazırladığı Elektrik Piyasası Yasa Tasan- sı'yla elektrik hizmetüıi tama- men piyasalaştınyor. Ğ)zel sek- tör, üretimden dağıtuna, dışsa- tımdan dışalıma kadar elektrik- le ilgili her tûrlü faaliyette bu- lunacak. Elektrik Piyasası Ku- rumu oluşturulurken özel sek- törün hem üretim hem de dağı- nm işinı yapabilmesine olanak sağlanacak. TEAŞ'ınyasaldayanağı ol- maksızın 3'e bölünmesiyle oluşan Türkiye Elektrik Dağı- tım AŞ ile Elektrik Üretim AŞ, bunlann sahibi olduğu ortak- hk, iştirak, işletme birimleri ve varlıklan 4046 sayılı Özelleş- • IMF'nin istemi doğrultusunda hazırlanan yasa tasansıyla özel sektör, elektrik hizmetinde, üretimden dağıtuna kadar her alanda faaliyette bulunacak. tirme Yasası çerçevesinde özel- leştirilecek. Eneni Bakanlığı, IMF'nin yıl sonuna kadar devir işlemi tamamlanamayan işle- tim hakkı devir ihalelerinin ip- tal edilmesi süresini tasanyla 31 Mart 2001 tarihine kadar uzatıyor. Elektrik hizmetini tamamen piyasalaştu"an tasannın yasa- laşmasının ardından uygula- maya geçiş süresi, 18 ay olarak IMF'ye verilen sözler doğrultusunda, her sektör özel sektöre açılıyor Şeker rejimi de liberalleşiyor ANKARAÇANKA)-Türkiye Şeker Fab- rikalan'nm özelleştirilmesi konusunda IMF'ye söz veren hükümet, özelleştinne- ye uygun bir hukuki altyapı oluşturmak amacıyla elektrik sektörüne benzer bir şe- kilde şeker rejimini de liberal hale getiren bir yasa tasansını TBMM'ye sundu. Tasanyla şeker sektörü için de birdüzen- leyici kurul oluşturuluyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tarafından TBMM'ye sunulan Şeker Kanunu Tasan- sı ile şeker fabrikalannın pazar paylan ko- taya bağlanıyor. Sektör iç piyasada rekabe- te açık hale getiriliyor. Şekerpancan ve şe- kerdeki tek fiyat uygulaması ile şeker fab- rikası kurulmasına yönelik kısıtlamalar kaldınlıyor. Tasanyla şeker rejimi ile ilgili uygula- malan denetlemek ve düzenlemek ama- cıyla bir Şeker Kurumu oluşturuluyor. Ku- • Sanayi Bakanlığı tarafindan hazırlanıp TBMM'ye sunulan Şeker Kanunu tasansı ile şeker fabrikalannın pazar paylan kotaya bağlanıyor. Sektör iç piyasada rekabete açık hale getiriliyor. rumun karar organı olarak da sekiz üyeli bir Şeker Kurulu oluşturuluyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşa- n'nm başkanlığını yapacağı kurulda Ta- nm Bakanlığı, Dış Ticaret Mûsteşariığı, pancar kooperatifleri üst birliği ve TOBB' den birer üye yer alacak. Kurula, sermaye- si en fazla olan şeker fabrikası bir üye ve- recek. Aynca diğer şeker fabrikalannı tem- silen de birer üye kurulda görev yapacak. Tasan aynen yasalaşırsa, şeker üretimi ve arzında istikran sağlamak amacıyla pa- zarlanacak şeker miktan her yıl sakaroz kö- kenli ve diğer şekerler için ayn ayn olmak üzere şeker kategorüerine göre gerektiğin- de dönemsel kotalar halinde saptanacak. Kotalan Şeker Kurulu saptayacak "A kotaa" ile yurriçi talebe göre üreti- len ve pazarlama yılı içerisinde iç pazara verilebilen şeker miktan, "BkotasT ile gü- venlik payı olarak bulundurulması gere- ken şeker miktan belirlenecek. Sektördeki şirketlerin A ve B kotalan her yıl 30 Haziran'akadar Şeker Kurulu ta- rafından tespit edüecek. Yeni şeker fabri- kası kurulması ve mevcut fabrikalann ka- pasitelerinin arttuılabilmesi, ancak kota alınmasıyla mumkün olabilecek. Şirketler, haklı bir neden olmadıkça iki yıl üst üste kendi kotalannın yüzde 90'ının altında arz sağlarlarsa kota ile arz arasında- ki fark kadar kota hakkını kaybedecekler. öngörülüyor. Bakanlar Kurulu, bu süreyi bir kez 6 ay uzatabi- lecek. Oluşturulacak Elektrik Piya- sası Düzenleme Kurulu, toptan satış tarifesi belirlenirken satın alman elektrik enerjisinin orta- lama fiyatının yansıtılmasını esas alacak. Bu durumda. yük- sek fıyattan elektrik satan şir- ketlerin getirdiği maliyetlerin tüketicilere yansıtılması sağla- nacak. Devlet, belirli bölgelere ya da belırli amaçlara yönelik ola- rak destekleme yapmak isterse fiyatlara müdahale edemeye- cek, doğrudan tüketicilere nak- dı ödeme yapüacak. Bu ise ge- nel bütçeden karşılanacak. Böylece devletin elektrik üre- tim ve satış faaliyetleri içerisin- de yapabildiği desteklemeler, doğrudan bütçeye yansıtılarak halkuı cebinden çıkacak. KDV sorunu çözülmedi Bu arada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşa- n Yurdakul Yığitgüden, Mali- ye ile Enerji bakanlıklan ara- sında üretim ve dağıtım tesisle- rinin devrinde ortaya çıkan KDV krizinin henüz çözüleme- diğini bildirdi. Yiğitgüden, TÜ- SlAD'ın düzenlediği kokteylde gazetecilerin enerji konusuyla ilgili sorulanm yanıtlarken enerji üretim ve iletim tesisle- rinin işletme hakkı devirlerinin KDV'ye tabi olduğu görüşünü savunan Maliye Bakanlığı ile yapüan görüşmelerden şu ana değin bir sonuç almamadığmı kaydetti. Yurdakul Yiğitgüden, işlet- me hakkı devirlerinin, Maliye Bakanlığı'nın savunduğu gibi bir "kiralama" değil, kamunun finansman ihtiyacını karşıla- mak için bir "kredüendinne" işi olduğunu savundu. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER SaplaSaman ^ "Sapla samanı kanştırmadığımız zaman mı oldu ki?" diye tepkili itirazınızı duyar gibiyim. Sanki kimi zamanlar bu işi biraz daha yüzümüze gözümüze bulaştırmış olarak yapıyoruz. Âf, cezaevleri, son bor- sa krizine bağlı gelişmelerde bu işin iyice suyu çık- tı. Doğrusu yanlışı, haklısı haksızı kalmadı. Ürkütücü olanı doğru ile yanlışın, haklı ile haksı- zın birbirine kanşması ölçüsünde kutuplaşmanın, kamplaşmanın keskinleşmesi. Insanlarbirpencere- den baktıklannda kendilerini ne kadar haklı görür- lerse görsünler, o ölçüde de haksız olabildikleri baş- ka gerçekler söz konusu iken nasıl ve neden ya da hangi hakla böylesine öfkeli, keskin çizgiye düşebi- liyorlar? Dün kimi güncel, önemli gelişmeleri sohbet için- de değerlendirmeye çalıştığımız Prof. Izzettin On- der'le aynmına vardığımız tek ürkütücü gerçek bü- tün konular üzerindeki çatışmalarda yaşanan kes- kin kutuplaşma. Belirleyici tek nedense hiç bu ko- nularia birlikte doğrudan tartışma konusu olarak gündeme gelmeyen, gelir dagılımındaki akıl almaz hızlı, çarpık, haksız bozulma. Özel yaşamlannda bu- nalıma düşmüş, kendini çıkmazda bulan insanlann birikmiş öfl<elerinin bir konu, bir sorun, bir görüş ya da bir inançla birlikte öfke olarak dışa vurumu. • Şimdi şöyle bir serinkanlı düşünmeye çalışalım. Hani hükümetin yüzüne gözüne bulaştırdığı, herke- sin öfkesini sonuçta üzerine çektiği af olayı var ya.. Onu tartışırken bugüne kadar yapılmış sayısız aftan da söz ediyoruz. Bunlann çoğunluğunda aslında yanlış yola çıkış, yüze göze bulaştırma var. Ama be- nim gazetecilik yaşamımdan anımsayabildiklerim- den hiçbirinde böylesine büyük bir toplumsal tep- ki, kendi taraflannı affın içinde bulamayanlar ya da hak duygulan zedelenenlerin böylesine etkin bir öf- kesi, karşı çıkışlan olmamıştı. Bir yanı ile "Toplum olarak gözümüzü açmaya başladık. Tepkilerimizi dile getirmeyi öğreniyoruz. Haksızlığa isyan ediyoruz. En önemlisi demokratik- leşme, temiz toplum beklentilerimize karşı bir affa toplumsal öfke ile yanıt veriyoruz" diye iyimser oi- mak istiyorum. Diğer yanı ile kutuplara aynlmış ola- rak kendi bencilliğimiz ve çıkartanmız, görüş açımız- dan bize uymayanlara sadece tepki ve öfke duydu- ğumuzu da görmemezlikten gelemiyorum. Cezaevleri ve açlık grevlerinde; F tipinde, ceza- evleri yönetimine, sonuç olarak devlet uygulaması- na duyulan güvensizlikle, tutuklu insanın kimliğini yok etme tehdidinin vurgulanmasını, çete ve örgüt variıklannı koğuşa bağlamış gruplann olayı kullan- malannın sakıncalannı birlikte değeriendiren görüş- ler ne kadar da azınlıkta kaldı. İnsanlann ölmesini istemeyenler sankı bugünkü suçlu üreten koğuşsistemini savunmakzorundalar. Kamplaşma öylesine keskin ki insan haklanndan yana olmak için, sonuçta koğuşu da savunmak zo- rundasınız. Akıl yolunda doğrulann içindeki yanlış- lan çıkarmak ya da yanlışlann içine saklı kalmış doğ- rulan bulmak yasak. Bu arada giderek keskin kutuplarla birbirinden aynlan, hani şu medya dili ile bu taraftaki Türkiye ya da çoğunluktaki öteki Türkiye'nin nasıl bir büyük hızla birbirinden kopmakta olduğunu görmemezlik- ten geliyoruz. Zaten bu taraftaki Türkiyeliler çok korktuklan öteki büyük Türkiye'den uzakta kalmak, güvenlikte olmak için, giderek daha korumalı me- kânlara sığınıyorlar. Bugün en pahalı evlerin, en gü- zel yerierdeki en güzel binalar değil, en fazla güven- lik korumasına alınmış, duvarlarla örülmüş mahal- lelerde olduğunu unutmayalım. Ne anlama geliyor? Türkiye mozaiğinin hâlâ yüz yüze gelebeldıği sı- nırlı alanlardan biri de SSK hastaneleri. Ne de olsa rantla, kural dışılıkla vurmuş sonradan büyük zen- ginler kesimini çıkanrsak, görmüş geçirmiş, meslek sahibi olmuş pek çok insan büyük giderti sağlık so- runlannda sigortası varsa SSK'ye düşüyor. Ömeğin bir kanser tedavisinde orta varsıl bile özel sigorta- laria ya da kendi olanaklan ile tedavi olamadığı için SSK çilesini yaşıyor. Uzatmadan, hâlâ bir SSK hastanesinde birçok yataklı hasta odasında ortanın üstündeki gelir dü- zeyinden bir aydınla, en yoksul kesimden, kalaba- lıklardan gelenler buluşabiliyoriar. Ortaya saflaşma- lar, keskinleşmeye ilişkin çok garip tablolar çıkıyor. Son birkaç günlük tanıklığımdan aktarabilirim ki, en fanatik tarikattan gelmiş hasta ile en özgürleşebil- miş birey yan yana yataklarda, hastalık sorunlann- da akıl almaz bir dayanışmanın, dostluğun ömekle- rini verebiliyoriar. En acılı saatleri dostlukla payiaşan bu insanlann, önyargılarla beslenmiş, keskinleşmiş konulardaki tartışmalan, kutuplaşmalan ise ürkütücü. Ramazan ayında oruç tutanlann, oruç tutmayanlara baskısı akıl almaz boyutlarda. Evli olmayan, birlikte yaşa- yan iki güzel insan, akıl almaz günahkâr olarak algı- lanabiliyor. Gerçek şu ki, yoksullaşma öteki Türki- ye'de akıl almaz boyutlarda ırkçı ve şeriatçı eğilim- leri, saflaşmalan çok hızta güçlendiriyor. Yaşam güç- lükleri ve mutsuzluğu ile de birieşince, giderek daha saldırganlaştınyor. sukransonertg yahoo.com Opel Türkiye f yi terk ediyor Ekonomi Servisi - Dünyanın dev otomotiv üreticisı General Mo- tors'un tüm dünyadaki merkezlerinde uygulaya- cağı yeni maliyet kısma stratejisinden Türkiye de nasibini aldı. Opel Türkiye Genel Müdürü Erfaard Spanger Izmir Torbalı 'da bulunan Opel fabrikasının 2001 yılında kapatılacağını açıkladı. Spanger, "Bü- yük kapasite fa7İagnııı var olduğu rekabet orta- nunda maliyetleri dûşür- mekkaçınıhnaz.General Motors, rekabet gücünü koruyabilmek için bazı önlemler almak zorun- daydı. Bu karar General Motors'un küresel yeni- den yapdanma sürecinin bir parcasKÜr" dedi. Spanger, "Biz Türki- ye'ye geküğimiz günden beri bu ülkeve vedinamik ekonomisine güveniyo- ruz" dedi. Sert tepkiler geldi Bu arada, Egeli işa- damlan, Opel'in karan- na tepki gösterdi, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Atil Akkan, "Opd'in bu karannıesef- le karşüıyoruz. Tepki ola- rak Opel almayız" açık- lamasında bulundu. Ak- kan, Opel'in karannın gerekçesinı tatmin edici bulmadıklannı belirterek "Opel satt ekonomik ge- rekçelerle üretimi sonlan- dnıyorsa bunuıı faturası- nı da öder" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle