27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ARALIK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Boşsnma toiterteri • ANKARA (ANKA)- Yargıtay 2'nci Hukuk Dıiresi, Ankara, Mersin ve Kcmya'daki mahkemelerin "kan ve kocalar ile tanıklan dinlenmeden ve .deilleri incelenmeden" verdiği 7 boşanma karannı bozdu. Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi'nin 7 boşanmayı iptal eden karan Resmi Gazete'de yayımlandı. Iptal gerekçeleri arasında, "boşanma karannda aranacak kriterler" olarak değerlendirilecek şu noktalann altı çizildi: "Boşanma karan için iki tarafin da dinlenmesi zorunludur. Taraflann vekilkrinin beyan ve kabulleriyle hüküm kunılamaz. Taraflann delilleri sorulacak ve getirtilip incelenecek. Tanıklar dinlenecek." Üniyersrtede ülkücti sattn • KONYA (Cumhuriyet) - Selçuk Üniversitesı Alaattin Keykubat Kampusu'nda faşist öğrcnciler dün tktısat Fakültesi öğrencisi Göksel Kuru'ya Fen Edebiyat Fakültesi önünde bıçakla saldırdılar. Kalçasından yaralanan Kunı'nun daha önceden de tehdit edildiği öğrenildi. Selçuk Üniversitesı Tıp Fakültesi Araşurma Hastanesi'ne kaldmlan Kunı'nun hayati tehlikeyi atlatamadığı öğrenildi. Akşehir Meslek Yüksekokulu'nda da dün saat 15.00 sıralannda 6 öğrenci dövüldü. YÖK üyesi stfıte evraMa yakafamb • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Üniversitelerdeki usulsüzlükleri araştıran Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Disiplin Kurulu üyelerinden Ekrem Vural, sahte evrakla kredi kartı dolandıncılığı yapüğı belıdeauıce meslekteart -•• HümyetTn biı*osu işgal 6dU • LONDRA(AA)- Hürriyet gazetesinin Ingiltere'nin başkenti Londra'nın West End adı verilen merkezinde bulunan bürosu, dün akşam saat 18.30 civariannda kendilerini, "izolasyon hücreleriyle mücadele komitesi" diye adlandıran 5 lrişüik bir grup tarafından işgal edildi. Işgalin ardından 2 Hürriyet çalışanını serbest bırakan grup, Türkiye'deki hapishanelerde ölüm oruçlannın sona erdirilmesine kadar eylemi sürdürüceklerini söyledileı. Ancak 20 Ingiliz özel tim mensubu, herhangi bir çatışmaya meydan vermeden eylemi sona erdirdi. Komsa'da grev sürüyor • Istonbul Haber Servia - Birleşik Metal-lş Sendikası'ndan yapılan açıklamada, Komsa Elektronik Endüstri Ticaret AŞ'de sendikalı çalışmak isteyen işçüerin başlattığı grevin 39'uncu gününe girdiğinı belirtildi. Işverenin yasal olmamasına karşın grevdeki işçilerin yerine başka işçileri çalıştırdığı, grev gözcülerinin ihtiyaçlannı karşılamadığı vurgulanarak sendikaca, grevci işçilerin ihtiyaçlannı karşılamak için maddi katkıda bulunulduğu kaydedildi. STK sempozyumu • lstanbul Haber Servisi- 19dernekve vakfin düzenlediği "8. Sivil Toplum Kuruluşlan Sempozyumu", ITÜ Maçka Sosyal Tesisleri'nde yapıldı. "Türkiye-AB Bütünleşmesinde STK Rolü" konusunun ele alındığı sempozyumda konuşan Sosyal Demokrasi Vakfı Başkanı Ercan Karakaş, AB ile bütünleşme sürecinde sivil toplum kuruluşlanna ilişkin anayasal düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu söyledi. UNICEF'in 2001 yılı raporunun bu yılki konusu 'erken çocukluk' dönemi Çoculdar AIDS'in pençesindeANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - UNICEF'in 2001 yılı "Dünya Çocuklannın Duru- mu" raporunda çocuklann ya- şarmnda ilk 3 yılın çok önem- ü olduğu belirtilerek bu döne- me gerekli önemin verilmedi- ği vurgulandı. Herhangi bir gün çeşitlı böl- gelerde, özellikle yoksul ülke- lerde 20'den fazla sılahlı çatış- manın çıktığı ıfade edilen ra- porda, yalmzca son 10 yıl ıçin- de savaşlar nedenıyle 2 milyon çocuğun öldürüldüğü, 6 mil- yon çocuğun da yaralandığı ve- ya ciddi bıçımde sakat bırakıl- dığı belirtildi. UNICEF'in önceki gün açıklanan "Dünya Çocuklan- nın Durumu" 2001 yılı rapo- runda erken çocukluk dönemi- nin önemi üzerinde duruldu. Yaşamın ilk yıllanndaki deği- • UNICEF'in raporunda, gelişmekte olan ülkelerin Dünya Bankasf na, IMF'ye, diğer kredi kuruluşlanna ve sanayileşmiş ülkelere olan borçlannın 2 trilyon dolar olduğu vurgulanarak bu ülkelerde doğan her 10 çocuktan 4'ünün aşın yoksulluk içinde dünyaya geldiği kaydedildi. Kadına yönelik şiddetin çoğu kez çocuklara yönelik şiddet anlamına geldiği ifade edilen raporda, sadece ABD'de her yıl 2-4 milyon arasında kadının ev içi şiddete maruz kaldığı bildirildi. şim ve oluşumlann etkisinin yoksulluk içinde bulunuyordu. 12 milyon çocuk yeterince yi- yaşam boyu süreceği belirtüen raporda erken çocukluk gelişi- minin (EÇG) güvence altına alınması istendı. Raporda, taşı- dığı bu öneme karşın EÇG'ye yeterince yatınm yapümama- sınm nedenleri ise şöyle sıra- landr. Yoksulluk Dünya Bankası tahminleri- ne göre, 1998 yılı gibı genel bir refah döneminde dahi yarım miryan aşkın bölümü çocuk ol- mak üzere 1.2 milyar insan günde 1 dolardan az bir gelirle Günümüzde ise gelişmekte olan ülkelerin Dünya Banka- sı'na, IMF'ye, diğer sanayi ku- ruluşlanna ve sanayileşmiş ül- kelere olan borçlan 2 trilyon dolan buluyor, bu ülkelerde doğan her 10 çocuktan 4'ü aşı- n yoksulluk içinde dünyaya ge- liyor. Ancak yoksulluk sanayi- leşmiş ülkeler için de sorun ol- mayı sürdürüyor. Nitekim AB'nin 15 ülkesin- de yaşayan toplam 3 milyon in- sanın kalacak sürekli bir evi yok, ABD'de de bütün çocuk- lann yaklaşık yüzde 17'si yani yecek bulamadan büyüyor. Kadınlara yönelik şiddet Kadınlara yönelik şiddet çoğu zaman çocuklara yöne- lik şiddet anlamına da geliyor. Nikaragua'da yapılan bir araş- tırmaya göre birlikte olduğu kişinin cinsel ya da fiziksel is- tısmanna maruz kalan kadın- lann çocuklannın 5 yaşmdan önce ölme olasılıklan diğer çocuklara göre 6 kat daha faz- la bulunuyor. Örtülü şiddet olduğu için net rakamlan bilinmeyen ev SUREKL # Memursocıüdar^babalaruunmaaşlarına Ç ^ yapılmasmı istedHen Memur-Sen ls- tanbul Ü BaşkanhğVnda düzenknen toplanbda 2 miryon raemur çocuğu adına konuştuğunu beürten Zehra Demk, "An- kara'daki büyüklerime sesleniyorum. Lütfen bize insanca yaşama hakkı tanryın. Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Umut Çi- çeklerim' adını verdiği çocukian fîlizken öklürüyorsunuz. Bizim haürnnız için, iütfea babalanmızuı maaşianna zam yapınız" dedL Gökhan Bilge'nin "Merauriar" adh bir şarkıyı okuduğu toplanüda, Evrensd Gazetesi Yaznşleri Müdü- rû Fatih Polat ve aynı gazetenin muhabiri Şerif Karataş'a haberleri nedeniyle plaket verildL (Fotoğraf: YEŞİM GÜL) içi şiddete sadece ABD'de her yıl 2-4 milyon kadın maruz kalıyor. Gebelik dönemindeki yeter- siz beslenme, doğum sırasın- daki bakım yetersizliği ve yeni doğan çocuklar için gereken- lerin yapılmaması nedeniyle her yıl yaklaşık 8 milyon ölü doğum veya neonatal ölüm meydana geliyor. Sflahh çaüşmalar Her gün dünyanın çeşitli böl- gelerinde ama özellikle yoksul ülkelerde 20'den fazla süahlı çatışma patlak veriyor. Bu sa- vaşlarda en büyük zaran ço- cuklar görüyor. Nitekim sade- ce son 10 yıl içinde savaşlar yü- zünden 2 milyon çocuk öldü- rüldü, 6 milyon çocuk yaralan- dı ya da ciddi bıçımde sakat kaldı, 12 milyon çocuk da evin- den barkından oldu. Yapı- lan tahminlere göre çatış- malarda yaralanan ya da ölen insanlann yüzde 80 ila 90 kadannı geneli ço- cuk ve anne olan sivüler oluşturuyor. Son zaman- larda Sierra Leona, Sudan ve Kuzey Uganda'da ço- cuklar aılelennden kişile- re işkence edılmesıne ve öldürülmesine tamk olur- ken, Ruanda'da 1994 yı- lında başlatılan katliamda da çeyrek milyon çocuk katledildi. Son zamanlar- da ortaya çıkan Eritre ve Etiyopya arasmdaki smır savaşında da 1 milyon Eritreli ile 8 Milyon Eti- yopyalı açlıkla savaşırken silahlar için milyonlarca dolar harcandı. HIV/AIDS Bugün dunyada 34.3 milyon kdşi HTV/AlDS'li ve bunlann 1.3 milyonu- nu 15 yaşmdan küçük ço- cuklar oluşturuyor. Ge- nelde anne rahminde bu virüsü kapan çocuklann büyük bir bölumfr onlu yaÇlara gelmeden ölecek- ler. HIV/AIDS felaketinin en ağır hissedildiği yer olarak Sahra güneyındekı Afrika gösteriliyor. Bakanların imzaladığı îş Güvencesi Yasa Tasansı Meclis gündemine alınmadı Tasarı, iş güvencesi bfle getirmiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ya- şar Okuyan tarafından gündeme getiril- diğinde işverenin yoğun tepkisi ile kar- şılaşan İş Güvencesi Yasa Tasansı hâlâ Meclis gündemine alınmadı. Bakanlar Kurulu tarafından imzalannın tamam- landığı açıklanan tasanmn Başbakan Yarduncısı Hüsamettin Özkan tarafın- dan bekletildiği bildirildi. Iş Güvencesi Yasa Tasansı, Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan tarafından günde- me getirildığinde Türkiye Işveren Sen- dikalan Konfedarasyonu (TİSK), işyer- lerinin kapatılacağı tehditleri ile tasan- ya şiddetle karşı çıkmış, işçi sendikala- n ise bakam destekJemişlerdi. Tartış- malann yaşandığı sıralarda sık sık işçi sendikalanm ziyaret ederek tasanmn • Yaşanan yoğun tartışmalann ardından işçi ve işveren sendikalarımn gündeminden düşen tasan, Okuyan'ın "haftaya çıkar" iddialannın aksine iki aydır Meclis gündemine alınmadı. Tasanmn, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan tarafından bekletildiği bildirildi. çıkması için gerekirse işçilerle birlikte eylem yapmayı bile öneren Okuyan, ta- sanmn bekletılmesı karşısmda tepki göstermiyor. Yaşanan yoğun tartışmalann ardın- dan işçi ve işveren sendikalannm gün- deminden düşen tasan, Okuyan'ın "haftaya çıkar" iddialannın aksine iki aydır Meclis gündemine alınmadı. Baş- bakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ta- rafından bekletildiği bildirilen tasannın yasalaşmamasının altmda, işveren ör- gütlerinin tehditlerinin etkili olduğunu açıklayan yetkililer, hükümetin, "üretJ- mi durdurunız" tehdidinden çekindiği ve işverenin, istikrarprogramma verdi- ği desteğı geri çekeceği endişesi taşıdı- ğı söylendı. Bu sırada emek örgütü tem- silcilerimn tasannın Meclis'e gönderil- mesi amacıyla Başbakan Bülent Ecevit ile görüşmesi bekleniyor. Çalışma Bakanlığı tarafından hazırla- nan tasan, ikisi tş Yasası'nda biri de Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Ya- sası'nda olmak üzere üç yasal değişik- liği kapsıyor. Tasan, iş güvencesinden çok kısmi sendikal güvence getinrken diğer yan- dan da işverenin itiraz ettiği gibi tazmi- nat haklannda köklü değışiklikler ön- görmüyor. Çünkü öngörülen bir yıllık ücret tutanndakı tazminat, SendÜcalar Yasası'nın 31. maddesinde, her türlü sendikal etkinlikler nedeniyle işten çı- kartmalar için zaten yülardır uygulam- yor. Tasan ile yapılan değişikÜkler ise tazminatın sadece üye ohna nedeniyle öngörülmüş olması ve aynca 4 aylık kı- sa bir dava prosedürü getirümesi olarak özetlenebilir. TlSK'in Ueride ILO'nun 158 sayılı sözleşmesi hükümlerine dayanak teşkil edeceği savı ile karşı çıktığı tasannın, uzun bir süre daha Başbakanlık'ta bek- letileceği iddia ediliyor. SAĞLIK OCAKLARI DA PARAU OLUYOR Sağlıkçılann maaş artışı yurttaşın cebinden çıkacak ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Sağlık personelinin maaşın- da yüzde 80 ile yüzde 100 arasın- da artış getirecek döner sermaye tasansı TBMM Sağlık Komisyo- nu'nda kabul edildi. 18 bin yeni döner sermaye işletmesinin kurul- masını öngören düzenlemeye gö- re Türkiye genelinde tüm sağlık ocaklan da paralı hizmet verecek. Devlet hastaneleri saat 16.00'dan sonra özel hastaneler gibi paralı çalışacak. Devlet 1 milyar dolann üzerinde döner sermaye geliri el- de edecek. Sağlık Bakanı Osman Durmuş, Türkiye'de sağlık güven- cesi olmayan yurttaş bulunmadığı- nı iddia etti. Sağlık Bakanlığı Döner Serma- ye Yasa Tasansı bugün de TBMM Plan-Bütçe Komisyonu'nda görü- şüldükten sonra genel kunıl gün- demine alınacak. Tasanya göre ana- çocuk sağlığı, sağlık ocağı ve halk sağlığı laboratuvarlanm da kapsayacak şekilde 18 bin yeni dö- ner sermaye işletmesi kurulacak. Döner sermaye geliri şöyle pay- laştınlacak: "Yardımcı hizmeaer ve yardımcı sağlık hizmetleri sını- fina dahil personeie aybğuun yüz- de 80'ini, diğer personeie vüzde 100'ünü, üdnci vardiyada yürütü- len hizmetlerde fiflen çahşılan gün- ler için aylığııun yüzde 30'unu; yo- ğun bakım, yanık, diyaüz, ameu- yathane, doğumhane, yeni doğan, süt çocuğu ve acil serviste çalışan sağük personeiine ayfağuun yüzde 50'sini, muayenehane açmayan hastane başhekimlerine ayhğuun yüzde 200'ünü aşmamak üzere." Yapılan değişiklikle tasanya, sağlık güvencesi olmayan veya ödeme gücü bulunmayan yurttaş- lann sağlık ocağmda para öde- memesi, hükmü eklendi. Sağlık güvencesi olan hastalann giderle- rinin de sosyal güvenlik kurulu- şundan alınması öngörüldü. Tasan yasalaşırsa Sağlık Ba- kanlığı'na 9 bin 110 yeni kadro verilecek. Bu personel döner ser- maye gelirinden "kadro karşıb- ğj" sözleşmeli olarak çalıştvnla- cak. Umutiar büyük ikramiye için MilH Piyango tdaresi'nce verilecek toplam 25 trUyon Bra ikramiye ile 3 trilyon liralık yılbaşı büyük ikramiyesi, yurttaşlann piyango biletJerine olan ilgisini artbrdr. Yurttaşlar,u beUd bize de çıkar" beklentisiyie Eminönü'ndeki Milli Piyango gişelerinin önünde uzun kuyruklar oluşturdular. MilM Piyango bayikri, yülardır miüi piyango bfleti satmalanna karşın böylesine bir ilgiyk karşılaşmadıklannı beürterek yurttaşlann 10,20 tane yübaşj bileti aldıklannı söylediler. Aynca tam ve yanm bilederin daha çok sanldığı belirtiliyor. (Fotoğraf: ZEYCAN GÜL) ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Türkçem Benim Ses BayrağımYukandaki başlık, büyük şairimiz Fazıl Hüsnü Oağlarca'nın bir şiirinin bir mısraı. (Geçenlerde bir sınıfta, Fazıl Hüsnü'yü tanıyanlan sorduğum zaman, adını duyan iki öğrenci çıktı. Onlar da hiç- bir şeyini okumamışlardı. Bugün konumuz başka ama, olacak şey mi bu?..) Bugünkü yazımı Türkçeye ayıımamın nedeni; geçen hafta yayımladığım eğitim diliyle ilgili yazı- ma, değişik çevrelerden gelen değerlendirmeler oluyor. Bunlardan bir bölümü destekleyen, yani görüşlerimi paylaşan değerlendirmelerdi. Bir bö- lümü ise görüşlerimi paylaşmıyordu. Görüşlerimi paylaşmayanlardan birkısmı, Kürt- çe konusunda kimi itirazlar ileri sürüyorlardı ki; bunlann değerlendirmesini başka bir yazımda ya- pacağım. Bir kısmı daTürkçenin eğitim dili olama- yacağını ileri sürenleri eleştirmeme ve akademik yaşamdaki Ingilizce özentisine karşı çıkmama kı- zanlar idi. Bunlardan gelen kimi mesajlarda ne şovenistli- ğim kaldı, ne dinozorluğum. Dogrusunu isterse- niz, böylesine kompleksli ve özenti içındekı super zekâlılan gördükçe, dinozorolmayı yeğlediğim de işin bir başka boyutu... ••• Türkçe bilim dili olamazmış... Acaba neden? Fen bilimleri ve sağlık bilimlerini bilemiyorum. A- ma bu alanlarda çok daha az sözcükle konuşul- duğunu ya da çalışıldığını tahmin ediyorum. Çok daha fazla sözcükle çalışılan toplumsal bilimler- de, Türkçenin yetersiz olduğunu hiç sanmıyorum. Şimdiye dek, ciddi hiçbir toplumsal bilimciden, Türkçenin kendisineyetmediğini" de duymadım. Peki o zaman birileri neden "Türkçe bilim dili ola- maz" diye çırpınıp duruyor? öyle sanıyorum ki bunun arkasında, sınıfsal bir "dürtü" var. Bilincin- de olsalar da olmasalar da... Bugün Türkiye'de; Ingilizce ya da bir başka ye- bancı dili tam anlamıyla öğrenebilenler; bazı istis- nalar dışında, ortaöğretim ya da yükseköğretim- de yabancı dille eğitim yapan okullan bitirenlerdir. Ve bunlar da gene bazı istisnalar dışında, toplu- mun varlıklı kesimlerinden gelenlerdir. Eğer "bilim yapmak" için; Ingilizce ya da bir başka yabancı di- li zorunlu görürseniz, bilim yapmak, toplumun var- lıklı kesimterinin ve bunlann çocuklannın tekelin- de kalır. Zaten bunun izlerini, son 20 yılda net olarak gör- mekteyiz. Örneğin bizim fakültede, profesor dü- zeyindeki meslektaşlanmızın çoğu Milli Eğitim'in Türkçe eğitim yapan okullannda lise eğitimlerini yapmışlardır. Buna araştırma görevlisi düzeyinde baktığımız zaman, ağıriığın yabancı dille eğitim yapan devlet okullan ve özel okullarda olduğunu görürüz. Akademik kadrolar yapı değiştirmekte- dir. ••• Peki, ya yabancı dille yayın özentisine ne deme- li? - ^<- - . - Bugün Türkiye üniversitelerinde; akademik "yükseitmeler" için, yabancı dilte yayın şartı geti- rilmek istenmektedir. Uluslararası yayın endeks- lerine geçmek için, bu türden yayınlar gerekmek- tedir ama acaba bu yayınlar kimin için yapılmak- tadır ve kime yarayacaktır? Bir akademisyenın yabancı bir dili, hatta bırkaç dili bilmesı ve bu dillerdeki yayınlan izlemesı elbet- te çok yarariı ve özlenir bir durumdur. Fakat ya- bancı dili, "akademisyenlikte temel koşul" olarak görmek çok yanlıştır. Bu anlayışın temel nedeni, ABD ve Anglo-Sak- son dünyaya akademik malzeme hazırlamaktır. Fakat bu işi yapanlann, yaptıklan şeyin bilincinde ve ayırdında olduğunu hıç sanmıyorum. Dünya çapında yapılan ingilizce yayınlan bil- mek, kime yarar? Oncelikle, bu dili bilen herkese yarar ki; bizler de bunlar arasındayız. Aynca yapı- lan çalışmalan bilmek, akademik yaşamın çok önemli bir kolayiığını oluşturur. Fakat bunun da ötesinde; dünyanın herhangi bir ülkesinde, Ingilizce çalışma yayımlayanların ve bunlann yaptıklan araştırmalann bilinmesi, univer- sitelerinin bir bölümünü "beyin göçü" ile ayakta tutan ülkelerin işine gelir ki; bunlann başında ABD gelmektedir. Bugün Türk üniversitelerinde ders vermekte olan ABD'li öğretim üyesi sayısı, son derece dü- şüktür. Ve bunlar doğal olarak, ingilizce ders ve- ririer. (Neden "doğal olarak" dedim acaba?) Buna karşılık ABD üniversitelerinde ders veren, yüzlerce Türk öğretim üyesi vardır. Binlerce Kore- li, Çinli, Vıetnamlı, Japon vs. vs. vardır. Bu sistemi kurmanın temel koşulu, "Sizin dili- nizle bilim yapılamaz" ifadesini kabul ettirmektir. Bizde bunun borazancılığını yapan çok var... ÖDÜL TÖRENt 25 OCAK^TA YAPILACAK Türkiye'nin başanlı genç iletişimcileri belirlendi lstanbul Haber Servisi - Aydın Doğan Vakfı'run nitelikli medya mensubu yetişmesine katkıda bu- lunmak amacıyla ıletışım fakülte- leri arasmda düzenlediği "12. Genç Üetişimciler Yanşmasrnın sonuçlan açıklandı. 410 öğrenci- nin katıldığı yanşmada her dalda ilk üçe girenlere, 150 milyon lira teşvik ödülü verilecek. Ödül töre- ni 25 Ocak 2001 'de Hürriyet Med- ya Towers'ta yapılacak. Anadolu, Ankara, Atatürk, Bil- gi, Ege, Galatasaray, Gazi, lstan- bul, Kocaeli, Marmara, Selçuk, Ye- ditepe, Kıbns Lefke Avrupa ve Ya- kındoğu üniversitelerinin iletişim fakültelerinin gazete, dergi, radyo, televizyon, reklam ve halkla iliş- kiler alanlanndaki yapıtlann katıl- dığı yanşmanın, "EnlyiHaberDa- h"nda, Gazi'nin Sesi gazetesınde yayımlanan "ParadakiÇocukŞim- diYorgun"adlı çalışmasıylaGazi Üniversitesi'nden îbrabim Özkul ödül aldı. "En lyi Araşünna-lnce- lemeDah"nda Yeditepelı dergisin- de yayımlanan "Mozaiğhı Avrupa- h Renkleri: Levantenler'" çahşma- sıyla Yeditepe Üniversitesi'nden Cem Çefik, "En Iji Fotoğraf Da- h"'nda Genç Anadolu gazetesınde yer alan "Çadffkent Oldu Sefil- kent" yapınyla Anadolu Üniversi- tesi'nden FaflcAtaç ödüle değer bu- lundu. "En lyi Haber-Belgesel- Araşünna Programı" dalında bi- rincilığı Ankara Üniversitesi'nden Özgür Polat, Doğan Ümit Karaca, Özgür EvrenAnk,MehmetNamık Uğur ve Tahir Onur Erdem'in "Hatfeti'den MektupVar" çalışma- lan ile Marmara Üniversitesi'nden Mesut ÇiftçTnın "Hiç Eğümemiş Bir Adam: TevfikFikret" çalışma- sı paylaştı. "Işftsel Dal(RadyT))" da, "EnryiHaberProgramı" ödülünü, Ankara Üniversitesi'nden Berrin Aşkm'ın "Siyaset Kazanı" ve yine aynı üniversiteden Okan Doğan' ın "112 Acil Yanfam" adlı çahşmala- n aldı. "En lyi Reklam FthniSeoar- yosu" dahnda ise birinciliğı, Selçuk Üniversitesi'nden Zihni Durmuş ve Yavuz Oza-'in "ECA" adlı ça- lışması aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle