Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 ARALIK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Boşsnma
toiterteri
• ANKARA (ANKA)-
Yargıtay 2'nci Hukuk
Dıiresi, Ankara, Mersin ve
Kcmya'daki mahkemelerin
"kan ve kocalar ile
tanıklan dinlenmeden ve
.deilleri incelenmeden"
verdiği 7 boşanma karannı
bozdu. Yargıtay 2'nci
Hukuk Dairesi'nin 7
boşanmayı iptal eden karan
Resmi Gazete'de
yayımlandı. Iptal
gerekçeleri arasında,
"boşanma karannda
aranacak kriterler" olarak
değerlendirilecek şu
noktalann altı çizildi:
"Boşanma karan için iki
tarafin da dinlenmesi
zorunludur. Taraflann
vekilkrinin beyan ve
kabulleriyle hüküm
kunılamaz. Taraflann
delilleri sorulacak ve
getirtilip incelenecek.
Tanıklar dinlenecek."
Üniyersrtede
ülkücti sattn
• KONYA (Cumhuriyet) -
Selçuk Üniversitesı
Alaattin Keykubat
Kampusu'nda faşist
öğrcnciler dün tktısat
Fakültesi öğrencisi Göksel
Kuru'ya Fen Edebiyat
Fakültesi önünde bıçakla
saldırdılar. Kalçasından
yaralanan Kunı'nun daha
önceden de tehdit edildiği
öğrenildi. Selçuk
Üniversitesı Tıp Fakültesi
Araşurma Hastanesi'ne
kaldmlan Kunı'nun hayati
tehlikeyi atlatamadığı
öğrenildi. Akşehir Meslek
Yüksekokulu'nda da dün
saat 15.00 sıralannda 6
öğrenci dövüldü.
YÖK üyesi stfıte
evraMa yakafamb
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Üniversitelerdeki
usulsüzlükleri araştıran
Yükseköğretim Kurulu
(YÖK) Disiplin Kurulu
üyelerinden Ekrem Vural,
sahte evrakla kredi kartı
dolandıncılığı yapüğı
belıdeauıce meslekteart -••
HümyetTn
biı*osu işgal 6dU
• LONDRA(AA)-
Hürriyet gazetesinin
Ingiltere'nin başkenti
Londra'nın West End adı
verilen merkezinde
bulunan bürosu, dün akşam
saat 18.30 civariannda
kendilerini, "izolasyon
hücreleriyle mücadele
komitesi" diye adlandıran
5 lrişüik bir grup tarafından
işgal edildi. Işgalin
ardından 2 Hürriyet
çalışanını serbest bırakan
grup, Türkiye'deki
hapishanelerde ölüm
oruçlannın sona
erdirilmesine kadar eylemi
sürdürüceklerini söyledileı.
Ancak 20 Ingiliz özel tim
mensubu, herhangi bir
çatışmaya meydan
vermeden eylemi sona
erdirdi.
Komsa'da grev
sürüyor
• Istonbul Haber Servia -
Birleşik Metal-lş
Sendikası'ndan yapılan
açıklamada, Komsa
Elektronik Endüstri Ticaret
AŞ'de sendikalı çalışmak
isteyen işçüerin başlattığı
grevin 39'uncu gününe
girdiğinı belirtildi.
Işverenin yasal
olmamasına karşın
grevdeki işçilerin yerine
başka işçileri çalıştırdığı,
grev gözcülerinin
ihtiyaçlannı karşılamadığı
vurgulanarak sendikaca,
grevci işçilerin ihtiyaçlannı
karşılamak için maddi
katkıda bulunulduğu
kaydedildi.
STK sempozyumu
• lstanbul Haber Servisi-
19dernekve vakfin
düzenlediği "8. Sivil
Toplum Kuruluşlan
Sempozyumu", ITÜ
Maçka Sosyal Tesisleri'nde
yapıldı. "Türkiye-AB
Bütünleşmesinde STK
Rolü" konusunun ele
alındığı sempozyumda
konuşan Sosyal Demokrasi
Vakfı Başkanı Ercan
Karakaş, AB ile
bütünleşme sürecinde sivil
toplum kuruluşlanna
ilişkin anayasal
düzenlemeye ihtiyaç
bulunduğunu söyledi.
UNICEF'in 2001 yılı raporunun bu yılki konusu 'erken çocukluk' dönemi
Çoculdar AIDS'in pençesindeANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - UNICEF'in 2001 yılı
"Dünya Çocuklannın Duru-
mu" raporunda çocuklann ya-
şarmnda ilk 3 yılın çok önem-
ü olduğu belirtilerek bu döne-
me gerekli önemin verilmedi-
ği vurgulandı.
Herhangi bir gün çeşitlı böl-
gelerde, özellikle yoksul ülke-
lerde 20'den fazla sılahlı çatış-
manın çıktığı ıfade edilen ra-
porda, yalmzca son 10 yıl ıçin-
de savaşlar nedenıyle 2 milyon
çocuğun öldürüldüğü, 6 mil-
yon çocuğun da yaralandığı ve-
ya ciddi bıçımde sakat bırakıl-
dığı belirtildi.
UNICEF'in önceki gün
açıklanan "Dünya Çocuklan-
nın Durumu" 2001 yılı rapo-
runda erken çocukluk dönemi-
nin önemi üzerinde duruldu.
Yaşamın ilk yıllanndaki deği-
• UNICEF'in raporunda, gelişmekte olan ülkelerin Dünya Bankasf na, IMF'ye,
diğer kredi kuruluşlanna ve sanayileşmiş ülkelere olan borçlannın 2 trilyon dolar
olduğu vurgulanarak bu ülkelerde doğan her 10 çocuktan 4'ünün aşın yoksulluk
içinde dünyaya geldiği kaydedildi. Kadına yönelik şiddetin çoğu kez çocuklara
yönelik şiddet anlamına geldiği ifade edilen raporda, sadece ABD'de her yıl 2-4
milyon arasında kadının ev içi şiddete maruz kaldığı bildirildi.
şim ve oluşumlann etkisinin yoksulluk içinde bulunuyordu. 12 milyon çocuk yeterince yi-
yaşam boyu süreceği belirtüen
raporda erken çocukluk gelişi-
minin (EÇG) güvence altına
alınması istendı. Raporda, taşı-
dığı bu öneme karşın EÇG'ye
yeterince yatınm yapümama-
sınm nedenleri ise şöyle sıra-
landr.
Yoksulluk
Dünya Bankası tahminleri-
ne göre, 1998 yılı gibı genel bir
refah döneminde dahi yarım
miryan aşkın bölümü çocuk ol-
mak üzere 1.2 milyar insan
günde 1 dolardan az bir gelirle
Günümüzde ise gelişmekte
olan ülkelerin Dünya Banka-
sı'na, IMF'ye, diğer sanayi ku-
ruluşlanna ve sanayileşmiş ül-
kelere olan borçlan 2 trilyon
dolan buluyor, bu ülkelerde
doğan her 10 çocuktan 4'ü aşı-
n yoksulluk içinde dünyaya ge-
liyor. Ancak yoksulluk sanayi-
leşmiş ülkeler için de sorun ol-
mayı sürdürüyor.
Nitekim AB'nin 15 ülkesin-
de yaşayan toplam 3 milyon in-
sanın kalacak sürekli bir evi
yok, ABD'de de bütün çocuk-
lann yaklaşık yüzde 17'si yani
yecek bulamadan büyüyor.
Kadınlara yönelik şiddet
Kadınlara yönelik şiddet
çoğu zaman çocuklara yöne-
lik şiddet anlamına da geliyor.
Nikaragua'da yapılan bir araş-
tırmaya göre birlikte olduğu
kişinin cinsel ya da fiziksel is-
tısmanna maruz kalan kadın-
lann çocuklannın 5 yaşmdan
önce ölme olasılıklan diğer
çocuklara göre 6 kat daha faz-
la bulunuyor.
Örtülü şiddet olduğu için
net rakamlan bilinmeyen ev
SUREKL
# Memursocıüdar^babalaruunmaaşlarına
Ç ^ yapılmasmı istedHen Memur-Sen ls-
tanbul Ü BaşkanhğVnda düzenknen toplanbda 2 miryon raemur çocuğu adına konuştuğunu beürten Zehra Demk, "An-
kara'daki büyüklerime sesleniyorum. Lütfen bize insanca yaşama hakkı tanryın. Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Umut Çi-
çeklerim' adını verdiği çocukian fîlizken öklürüyorsunuz. Bizim haürnnız için, iütfea babalanmızuı maaşianna zam
yapınız" dedL Gökhan Bilge'nin "Merauriar" adh bir şarkıyı okuduğu toplanüda, Evrensd Gazetesi Yaznşleri Müdü-
rû Fatih Polat ve aynı gazetenin muhabiri Şerif Karataş'a haberleri nedeniyle plaket verildL (Fotoğraf: YEŞİM GÜL)
içi şiddete sadece ABD'de her
yıl 2-4 milyon kadın maruz
kalıyor.
Gebelik dönemindeki yeter-
siz beslenme, doğum sırasın-
daki bakım yetersizliği ve yeni
doğan çocuklar için gereken-
lerin yapılmaması nedeniyle
her yıl yaklaşık 8 milyon ölü
doğum veya neonatal ölüm
meydana geliyor.
Sflahh çaüşmalar
Her gün dünyanın çeşitli böl-
gelerinde ama özellikle yoksul
ülkelerde 20'den fazla süahlı
çatışma patlak veriyor. Bu sa-
vaşlarda en büyük zaran ço-
cuklar görüyor. Nitekim sade-
ce son 10 yıl içinde savaşlar yü-
zünden 2 milyon çocuk öldü-
rüldü, 6 milyon çocuk yaralan-
dı ya da ciddi bıçımde sakat
kaldı, 12 milyon çocuk da evin-
den barkından oldu. Yapı-
lan tahminlere göre çatış-
malarda yaralanan ya da
ölen insanlann yüzde 80
ila 90 kadannı geneli ço-
cuk ve anne olan sivüler
oluşturuyor. Son zaman-
larda Sierra Leona, Sudan
ve Kuzey Uganda'da ço-
cuklar aılelennden kişile-
re işkence edılmesıne ve
öldürülmesine tamk olur-
ken, Ruanda'da 1994 yı-
lında başlatılan katliamda
da çeyrek milyon çocuk
katledildi. Son zamanlar-
da ortaya çıkan Eritre ve
Etiyopya arasmdaki smır
savaşında da 1 milyon
Eritreli ile 8 Milyon Eti-
yopyalı açlıkla savaşırken
silahlar için milyonlarca
dolar harcandı.
HIV/AIDS
Bugün dunyada 34.3
milyon kdşi HTV/AlDS'li
ve bunlann 1.3 milyonu-
nu 15 yaşmdan küçük ço-
cuklar oluşturuyor. Ge-
nelde anne rahminde bu
virüsü kapan çocuklann
büyük bir bölumfr onlu
yaÇlara gelmeden ölecek-
ler. HIV/AIDS felaketinin
en ağır hissedildiği yer
olarak Sahra güneyındekı
Afrika gösteriliyor.
Bakanların imzaladığı îş Güvencesi Yasa Tasansı Meclis gündemine alınmadı
Tasarı, iş güvencesi bfle getirmiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ya-
şar Okuyan tarafından gündeme getiril-
diğinde işverenin yoğun tepkisi ile kar-
şılaşan İş Güvencesi Yasa Tasansı hâlâ
Meclis gündemine alınmadı. Bakanlar
Kurulu tarafından imzalannın tamam-
landığı açıklanan tasanmn Başbakan
Yarduncısı Hüsamettin Özkan tarafın-
dan bekletildiği bildirildi.
Iş Güvencesi Yasa Tasansı, Çalışma
Bakanı Yaşar Okuyan tarafından günde-
me getirildığinde Türkiye Işveren Sen-
dikalan Konfedarasyonu (TİSK), işyer-
lerinin kapatılacağı tehditleri ile tasan-
ya şiddetle karşı çıkmış, işçi sendikala-
n ise bakam destekJemişlerdi. Tartış-
malann yaşandığı sıralarda sık sık işçi
sendikalanm ziyaret ederek tasanmn
• Yaşanan yoğun tartışmalann ardından işçi ve işveren
sendikalarımn gündeminden düşen tasan, Okuyan'ın "haftaya
çıkar" iddialannın aksine iki aydır Meclis gündemine alınmadı.
Tasanmn, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan tarafından
bekletildiği bildirildi.
çıkması için gerekirse işçilerle birlikte
eylem yapmayı bile öneren Okuyan, ta-
sanmn bekletılmesı karşısmda tepki
göstermiyor.
Yaşanan yoğun tartışmalann ardın-
dan işçi ve işveren sendikalannm gün-
deminden düşen tasan, Okuyan'ın
"haftaya çıkar" iddialannın aksine iki
aydır Meclis gündemine alınmadı. Baş-
bakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ta-
rafından bekletildiği bildirilen tasannın
yasalaşmamasının altmda, işveren ör-
gütlerinin tehditlerinin etkili olduğunu
açıklayan yetkililer, hükümetin, "üretJ-
mi durdurunız" tehdidinden çekindiği
ve işverenin, istikrarprogramma verdi-
ği desteğı geri çekeceği endişesi taşıdı-
ğı söylendı. Bu sırada emek örgütü tem-
silcilerimn tasannın Meclis'e gönderil-
mesi amacıyla Başbakan Bülent Ecevit
ile görüşmesi bekleniyor.
Çalışma Bakanlığı tarafından hazırla-
nan tasan, ikisi tş Yasası'nda biri de
Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Ya-
sası'nda olmak üzere üç yasal değişik-
liği kapsıyor.
Tasan, iş güvencesinden çok kısmi
sendikal güvence getinrken diğer yan-
dan da işverenin itiraz ettiği gibi tazmi-
nat haklannda köklü değışiklikler ön-
görmüyor. Çünkü öngörülen bir yıllık
ücret tutanndakı tazminat, SendÜcalar
Yasası'nın 31. maddesinde, her türlü
sendikal etkinlikler nedeniyle işten çı-
kartmalar için zaten yülardır uygulam-
yor. Tasan ile yapılan değişikÜkler ise
tazminatın sadece üye ohna nedeniyle
öngörülmüş olması ve aynca 4 aylık kı-
sa bir dava prosedürü getirümesi olarak
özetlenebilir.
TlSK'in Ueride ILO'nun 158 sayılı
sözleşmesi hükümlerine dayanak teşkil
edeceği savı ile karşı çıktığı tasannın,
uzun bir süre daha Başbakanlık'ta bek-
letileceği iddia ediliyor.
SAĞLIK OCAKLARI DA PARAU OLUYOR
Sağlıkçılann maaş artışı
yurttaşın cebinden çıkacak
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Sağlık personelinin maaşın-
da yüzde 80 ile yüzde 100 arasın-
da artış getirecek döner sermaye
tasansı TBMM Sağlık Komisyo-
nu'nda kabul edildi. 18 bin yeni
döner sermaye işletmesinin kurul-
masını öngören düzenlemeye gö-
re Türkiye genelinde tüm sağlık
ocaklan da paralı hizmet verecek.
Devlet hastaneleri saat 16.00'dan
sonra özel hastaneler gibi paralı
çalışacak. Devlet 1 milyar dolann
üzerinde döner sermaye geliri el-
de edecek. Sağlık Bakanı Osman
Durmuş, Türkiye'de sağlık güven-
cesi olmayan yurttaş bulunmadığı-
nı iddia etti.
Sağlık Bakanlığı Döner Serma-
ye Yasa Tasansı bugün de TBMM
Plan-Bütçe Komisyonu'nda görü-
şüldükten sonra genel kunıl gün-
demine alınacak. Tasanya göre
ana- çocuk sağlığı, sağlık ocağı ve
halk sağlığı laboratuvarlanm da
kapsayacak şekilde 18 bin yeni dö-
ner sermaye işletmesi kurulacak.
Döner sermaye geliri şöyle pay-
laştınlacak: "Yardımcı hizmeaer
ve yardımcı sağlık hizmetleri sını-
fina dahil personeie aybğuun yüz-
de 80'ini, diğer personeie vüzde
100'ünü, üdnci vardiyada yürütü-
len hizmetlerde fiflen çahşılan gün-
ler için aylığııun yüzde 30'unu; yo-
ğun bakım, yanık, diyaüz, ameu-
yathane, doğumhane, yeni doğan,
süt çocuğu ve acil serviste çalışan
sağük personeiine ayfağuun yüzde
50'sini, muayenehane açmayan
hastane başhekimlerine ayhğuun
yüzde 200'ünü aşmamak üzere."
Yapılan değişiklikle tasanya,
sağlık güvencesi olmayan veya
ödeme gücü bulunmayan yurttaş-
lann sağlık ocağmda para öde-
memesi, hükmü eklendi. Sağlık
güvencesi olan hastalann giderle-
rinin de sosyal güvenlik kurulu-
şundan alınması öngörüldü.
Tasan yasalaşırsa Sağlık Ba-
kanlığı'na 9 bin 110 yeni kadro
verilecek. Bu personel döner ser-
maye gelirinden "kadro karşıb-
ğj" sözleşmeli olarak çalıştvnla-
cak.
Umutiar büyük ikramiye için
MilH Piyango tdaresi'nce verilecek toplam 25 trUyon Bra ikramiye
ile 3 trilyon liralık yılbaşı büyük ikramiyesi, yurttaşlann piyango
biletJerine olan ilgisini artbrdr. Yurttaşlar,u
beUd bize de çıkar"
beklentisiyie Eminönü'ndeki Milli Piyango gişelerinin önünde
uzun kuyruklar oluşturdular. MilM Piyango bayikri, yülardır miüi
piyango bfleti satmalanna karşın böylesine bir ilgiyk
karşılaşmadıklannı beürterek yurttaşlann 10,20 tane yübaşj bileti
aldıklannı söylediler. Aynca tam ve yanm bilederin daha çok
sanldığı belirtiliyor. (Fotoğraf: ZEYCAN GÜL)
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Türkçem Benim
Ses BayrağımYukandaki başlık, büyük şairimiz Fazıl Hüsnü
Oağlarca'nın bir şiirinin bir mısraı. (Geçenlerde
bir sınıfta, Fazıl Hüsnü'yü tanıyanlan sorduğum
zaman, adını duyan iki öğrenci çıktı. Onlar da hiç-
bir şeyini okumamışlardı. Bugün konumuz başka
ama, olacak şey mi bu?..)
Bugünkü yazımı Türkçeye ayıımamın nedeni;
geçen hafta yayımladığım eğitim diliyle ilgili yazı-
ma, değişik çevrelerden gelen değerlendirmeler
oluyor. Bunlardan bir bölümü destekleyen, yani
görüşlerimi paylaşan değerlendirmelerdi. Bir bö-
lümü ise görüşlerimi paylaşmıyordu.
Görüşlerimi paylaşmayanlardan birkısmı, Kürt-
çe konusunda kimi itirazlar ileri sürüyorlardı ki;
bunlann değerlendirmesini başka bir yazımda ya-
pacağım. Bir kısmı daTürkçenin eğitim dili olama-
yacağını ileri sürenleri eleştirmeme ve akademik
yaşamdaki Ingilizce özentisine karşı çıkmama kı-
zanlar idi.
Bunlardan gelen kimi mesajlarda ne şovenistli-
ğim kaldı, ne dinozorluğum. Dogrusunu isterse-
niz, böylesine kompleksli ve özenti içındekı super
zekâlılan gördükçe, dinozorolmayı yeğlediğim de
işin bir başka boyutu...
•••
Türkçe bilim dili olamazmış... Acaba neden?
Fen bilimleri ve sağlık bilimlerini bilemiyorum. A-
ma bu alanlarda çok daha az sözcükle konuşul-
duğunu ya da çalışıldığını tahmin ediyorum. Çok
daha fazla sözcükle çalışılan toplumsal bilimler-
de, Türkçenin yetersiz olduğunu hiç sanmıyorum.
Şimdiye dek, ciddi hiçbir toplumsal bilimciden,
Türkçenin kendisineyetmediğini" de duymadım.
Peki o zaman birileri neden "Türkçe bilim dili ola-
maz" diye çırpınıp duruyor? öyle sanıyorum ki
bunun arkasında, sınıfsal bir "dürtü" var. Bilincin-
de olsalar da olmasalar da...
Bugün Türkiye'de; Ingilizce ya da bir başka ye-
bancı dili tam anlamıyla öğrenebilenler; bazı istis-
nalar dışında, ortaöğretim ya da yükseköğretim-
de yabancı dille eğitim yapan okullan bitirenlerdir.
Ve bunlar da gene bazı istisnalar dışında, toplu-
mun varlıklı kesimlerinden gelenlerdir. Eğer "bilim
yapmak" için; Ingilizce ya da bir başka yabancı di-
li zorunlu görürseniz, bilim yapmak, toplumun var-
lıklı kesimterinin ve bunlann çocuklannın tekelin-
de kalır.
Zaten bunun izlerini, son 20 yılda net olarak gör-
mekteyiz. Örneğin bizim fakültede, profesor dü-
zeyindeki meslektaşlanmızın çoğu Milli Eğitim'in
Türkçe eğitim yapan okullannda lise eğitimlerini
yapmışlardır. Buna araştırma görevlisi düzeyinde
baktığımız zaman, ağıriığın yabancı dille eğitim
yapan devlet okullan ve özel okullarda olduğunu
görürüz. Akademik kadrolar yapı değiştirmekte-
dir.
•••
Peki, ya yabancı dille yayın özentisine ne deme-
li? - ^<- - . -
Bugün Türkiye üniversitelerinde; akademik
"yükseitmeler" için, yabancı dilte yayın şartı geti-
rilmek istenmektedir. Uluslararası yayın endeks-
lerine geçmek için, bu türden yayınlar gerekmek-
tedir ama acaba bu yayınlar kimin için yapılmak-
tadır ve kime yarayacaktır?
Bir akademisyenın yabancı bir dili, hatta bırkaç
dili bilmesı ve bu dillerdeki yayınlan izlemesı elbet-
te çok yarariı ve özlenir bir durumdur. Fakat ya-
bancı dili, "akademisyenlikte temel koşul" olarak
görmek çok yanlıştır.
Bu anlayışın temel nedeni, ABD ve Anglo-Sak-
son dünyaya akademik malzeme hazırlamaktır.
Fakat bu işi yapanlann, yaptıklan şeyin bilincinde
ve ayırdında olduğunu hıç sanmıyorum.
Dünya çapında yapılan ingilizce yayınlan bil-
mek, kime yarar? Oncelikle, bu dili bilen herkese
yarar ki; bizler de bunlar arasındayız. Aynca yapı-
lan çalışmalan bilmek, akademik yaşamın çok
önemli bir kolayiığını oluşturur.
Fakat bunun da ötesinde; dünyanın herhangi bir
ülkesinde, Ingilizce çalışma yayımlayanların ve
bunlann yaptıklan araştırmalann bilinmesi, univer-
sitelerinin bir bölümünü "beyin göçü" ile ayakta
tutan ülkelerin işine gelir ki; bunlann başında ABD
gelmektedir.
Bugün Türk üniversitelerinde ders vermekte
olan ABD'li öğretim üyesi sayısı, son derece dü-
şüktür. Ve bunlar doğal olarak, ingilizce ders ve-
ririer. (Neden "doğal olarak" dedim acaba?)
Buna karşılık ABD üniversitelerinde ders veren,
yüzlerce Türk öğretim üyesi vardır. Binlerce Kore-
li, Çinli, Vıetnamlı, Japon vs. vs. vardır.
Bu sistemi kurmanın temel koşulu, "Sizin dili-
nizle bilim yapılamaz" ifadesini kabul ettirmektir.
Bizde bunun borazancılığını yapan çok var...
ÖDÜL TÖRENt 25 OCAK^TA YAPILACAK
Türkiye'nin başanlı genç
iletişimcileri belirlendi
lstanbul Haber Servisi - Aydın
Doğan Vakfı'run nitelikli medya
mensubu yetişmesine katkıda bu-
lunmak amacıyla ıletışım fakülte-
leri arasmda düzenlediği "12.
Genç Üetişimciler Yanşmasrnın
sonuçlan açıklandı. 410 öğrenci-
nin katıldığı yanşmada her dalda
ilk üçe girenlere, 150 milyon lira
teşvik ödülü verilecek. Ödül töre-
ni 25 Ocak 2001 'de Hürriyet Med-
ya Towers'ta yapılacak.
Anadolu, Ankara, Atatürk, Bil-
gi, Ege, Galatasaray, Gazi, lstan-
bul, Kocaeli, Marmara, Selçuk, Ye-
ditepe, Kıbns Lefke Avrupa ve Ya-
kındoğu üniversitelerinin iletişim
fakültelerinin gazete, dergi, radyo,
televizyon, reklam ve halkla iliş-
kiler alanlanndaki yapıtlann katıl-
dığı yanşmanın, "EnlyiHaberDa-
h"nda, Gazi'nin Sesi gazetesınde
yayımlanan "ParadakiÇocukŞim-
diYorgun"adlı çalışmasıylaGazi
Üniversitesi'nden îbrabim Özkul
ödül aldı. "En lyi Araşünna-lnce-
lemeDah"nda Yeditepelı dergisin-
de yayımlanan "Mozaiğhı Avrupa-
h Renkleri: Levantenler'" çahşma-
sıyla Yeditepe Üniversitesi'nden
Cem Çefik, "En Iji Fotoğraf Da-
h"'nda Genç Anadolu gazetesınde
yer alan "Çadffkent Oldu Sefil-
kent" yapınyla Anadolu Üniversi-
tesi'nden FaflcAtaç ödüle değer bu-
lundu. "En lyi Haber-Belgesel-
Araşünna Programı" dalında bi-
rincilığı Ankara Üniversitesi'nden
Özgür Polat, Doğan Ümit Karaca,
Özgür EvrenAnk,MehmetNamık
Uğur ve Tahir Onur Erdem'in
"Hatfeti'den MektupVar" çalışma-
lan ile Marmara Üniversitesi'nden
Mesut ÇiftçTnın "Hiç Eğümemiş
Bir Adam: TevfikFikret" çalışma-
sı paylaştı. "Işftsel Dal(RadyT))" da,
"EnryiHaberProgramı" ödülünü,
Ankara Üniversitesi'nden Berrin
Aşkm'ın "Siyaset Kazanı" ve yine
aynı üniversiteden Okan Doğan' ın
"112 Acil Yanfam" adlı çahşmala-
n aldı. "En lyi Reklam FthniSeoar-
yosu" dahnda ise birinciliğı, Selçuk
Üniversitesi'nden Zihni Durmuş
ve Yavuz Oza-'in "ECA" adlı ça-
lışması aldı.