17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 2000 PAZAR HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALt SİRMEN Özgiir İnsan Sevgili, Yılın en kısa, en karanlık günlerinden birinin akşamüstünde, Adaiet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün FTıpi Cezaevleri uygulamasının ertelen- diği haberi ile içim aydınlandı. Olayın kendisinin sevindirici olmasının yanı sı- ra, Bakan Türk'ün basın toplantısında, gerçek demokratik ve katılımcı bir rejimde görülebilir içe- rikteki açıklamasında toplumsal duyartılığa kulak tıkamayacaklannı vurgulaması, yeni ve toplumun içine sindirecegi çözümleri ararken, sivil toplum örgütlerinin ve kamuoyunun desteğini istemesi de ne zamandır tatmadığımız duygulan tattırdı bi- ze. Çok kez eleştirdiğim Hikmet Sami Türk'ün bu açıklamaları yaparken kullandığı biçem ve tüm- celer dolayısıyla kendisine bir teşekkür borçlu olduğumuzu sanıyorum. Şimdi herhalde, acilen yapılacak olan şey, ölüm oruçlarına derhal son vermektir. Tabii Hükümet'in Terörle Mücadele Yasası da aralannda olmak üzere gereken düzenlemeteri yapması, F Tıpi Cezaevleri'ni birertecrit odağı ha- line getirmeyecekleri konusunda güvence ver- mesi gerekmektedir. Kamuoyunun istediği koğuş sistemi değil, tec- rite dönüşmeyen bir infazdır. Sayın Bakan bunu kavramıştır, açıklamalannın içeriği ve kendi kişiliği de ona güvenilmemesi için hiçbir neden olmadığını ortaya koymaktadır. ••• Umalım ki açlık grevindeki gençlerden geri dö- nülmez noktaya gelenler olmasın şu anda. Ve unutmayalım ki basına, sivil toplum örgüt- lerine, kamuoyunun her kesimine, tutuklu ve hü- kümlü yakınları ile bizzat içerde olanlara büyük işler düşmekte. Açlık grevlerine son verdikten sonra, F Tipi Cezaevi sorununu, soğukkanlı birbiçimdetartış- mak zorundayız. Tartışmayı çekişme ve inatlaşmaya çevirme- den, yapıcı birçok yönlü aramaya dönüştürmek için Hükümet'e de görev düşüyor. Türkiye bir sorunu sivil katkıyla, katılımcı top- lumsal tartışmayla çözme örneği verirse, bundan demokrasi de yararianacak, demokratik kültürü- müzün eksikliklerinden biri bir nebze olsun gide- rilebilecektir. Bu fırsatı kaçırmayalım ne oluri • * • - •. : , ;. Sevgili, Son gelişmeler bir kez daha gösterdi; özgür ve cevherini yitirmemiş insan, hangi koşuldaolursa olsun, hem kendi çıkmaz gibi görünen durumu- nu goğüsleme olanağına, hem de toplumsal ge- lişmelere, en toplumun dışına düşmüş göründü- ğü durumlarda bile katkıda bulunabilme yetene- ğine sahiptir. _ ,._, ^ özgür insanın zaferidir bu. ~ Ölüme yatmış insanlar, yaşamın ve demokra- sinin çiçeklerini açtırmaya katkıda bulunmak ola- nağını kazanmışlardır. Çevrelerindeki toplumsal duyariılık, iktkjara da, sesini duyurabılmiştir. Türk insanı çilelidir, Türkiye'nin genci ve aydı- nı özgürlük sınavlarını hapishanelerde vermiş ve birçok kez o sınavdan herkesi imrendirecek bir başanyla çıkmıştır. Şimdi artık hepimiz elbirliğiyle bir kez daha, soğukkanlılıkla, önyargısız, art niyetsiz, slogan- sız bir katılımcı tartışmayla toplumsal çözüme yol almak durumundayız. Yaşasın özgür insan! Mahpus Hakları semineri 'Cezaevlerinde hukuk yok'İstanbul Haber Servi- si-Türkıye'dekı cezaev- lerinde hukukun değil, kişiler ve kişılıkler üze- rine gelışmiş bir düzen- lemenin işledığı belırtı- lerek koşullara uygun bir ulusal infaz sistemi yaratılması gerektıği vurgulandı. Çeşıtli cezaevlerinde devam eden açlık grev- lerini bitırmeyi amaçla- yan acil çözümlere de- ğil, kalıcı çözümlere ih- tiyaç olduğu ıfade edıle- rek cezaevlerinden yük- selen sese de kulak ve- rilmesi istendi. tstanbul Barosu İnsan Haklan Merkezi ve He- inrich Böll Vakfı işbirli- ğiyle Donnt Park Plaza Otel'de önceki gün baş- layan "Mahpus Hakla- n ve CezaJandırma Sis- temleri" konulu semi- ner dün sona erdi. Prof. Dr. Füsun Sokuüu'nun oturum başkanhğı yap- tığı toplantıda, eski Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Avukat Necati Özdemir, Türkiye'deki cezaevlerinde hukukun değil, kişiler ve kişilik- ier üzerine gelişmiş bir düzenlemenin olduğu- nu söyledi. Özdemir, cezaevle- rinde durumun genel ve özel hukuka aykın oldu- ğunu anlatarak "Ceza- cvlerindeki işleyişe göre, suç işleyenler, hukuka aykın bir mekân içine konulup yok sayümak- ta" dedı. Açlık grevinde in- sanlann F tipi cezaevle- rinin kapatılması için canlannı ortaya koy- duklannı belirten Özde- mir, salt sivri söylemler ortaya koyarak açlık grevlerinin amacından saptınlmamasını isıedi. Özdemir, F tipi ceza- evinin birkaç kişınin dünya görüşü. ideoloji- si doğrultusunda, mu- halifleri susturmak, on- ları tecrit etmek ama- cıyla yapıldığını söyle- di. Tutuklu ve hüküm- lülerin, özgürlükleri kı- sıtlanmış olsa bile mad- di ve manevi olarak in- san olduklannı belirten Özdemir, "Onlar da in- san gibi yaşamak iste- mektekr. Ancakcezaevi yönetimlerionlaninsan gibi görmediği için çanş- ma çıkıyor'' diye konuş- tu. Avukat Şenal San- han, Türkiye'de cezaev- lerinde kötü muamele- den kaynaklanan sorun- lar yaşandığını belirte- rek "Türkiye, ulusal in- faz sistemini varatmah. Bir başka ülkeden aldı- ğımız modeli kopya et- memelu ülkenin şartla- nna uygun bir cezaevi modeliyaraulmalı" de- dı. 203 tutuklu ve hükümlünün ölüm orucunda 51. gün, ailelerin eyleminde ise 27. gün geride kaldı F tipihıadıkınlaııııyorHaber Merkezi - İnsan Haklan Gü- nü'nde siyasi tutuklu ve hükümlüler- den 203'ünün başlattığı ölüm orucun- da 52. güne girilirken mahkûmlara destek vermek için ölüm orucuna baş- layan ailelerin eyleminde 27. gün ge- ride kaldı. Değişık sol örgütlere üye tu- tuklu ve hükümlülerden yaklaşıİc 500 kişinin bugün açlık grevine başlayaca- ğı bildirildi. TBMM tnsan Haklan Komisyo- nu'nda oluşturulan alt komisyon üye- leri, ölüm orucunun 51. gününde tu- tuklu ve hükümlülere Adaiet Bakanlı- ğı'nın "mimariyi tarüşalım'" görüşü- nü iletirken Tutuklu ve Hükümlü Ai- leleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) "devktin tarnşmakta gecikngini" be- lirtti. Cezaevlerindekı PKK davalanndan tutuklu ve hükümlülerin yurt genelin- deki katılımlan da sürüyor. PKK tu- tuklu ve hükümlülerinin istemleri ka- bul edilinceye kadar katılımlannm sü- receği kaydedilirken sayılannın 8 bin dolayında olduğu, istemlerin kabul edilmemesi durumunda ulaşılacak sa- yınm bu olduğuna dikkat çekiliyor. Ankara'da gerginlik TAYAD, TİYAD, TUYAB, İHD, ÖDP, HADEP, EMEP ve KESK'in Kı- zılay'da düzenlediği protesto eylemin- de gerginlik yaşandı. Polis gerginlikler sırasında biber gazı kullanırken eylem- ciler arasında gazdan etkilenenler ol- du. Gerginlik sırasında rahatsızlanan bir anne hastaneye kaldınldı. Ziya Gö- kalp Caddesi'nden Güvenpark'a gel- mek isteyen grubun Kızılay'daki grup- la birleşmesine polis bir süre izin ver- medi. Ziya Gökalp Caddesi ile Gazi Mustafa Kemal Bulvan'nın Kızılay'a çıkışlannı panzerlerle kapatan polis, daha sonra Gazi Mustafa Kemal Bul- van'nda bekleyen grubun Ziya Gökalp Caddesi'ne geçmesme ızin verdi. Ön- ceki gün Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer ile görüşmek üzere Cumhur- başkanlığı önünde beklemeye başlayan tutuklu ve hükümlü yakınlan da dün öğleye doğru Kızılay'a gelip eyleme katıldılar. Tutuklu yakınlan akşam sa- atlerinde de Yüksel Caddesi'ndeki tn- san Haklan Anıtı önünde toplanarak slogan attılar. Bu sırada Adaiet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün F tipi cezaevle- ri uygulamasının ertelendiğine ilişkin açıklaması tutuklu yakınlanna ulaştı. Ancak tutuklu yakınlan, F tipi cezaev- leri tamamen kaldınlana kadar protes- tolannı sürdüreceklerini belirttiler. İstanbul Taksim Meydanı'nda önceki akşam saat 19.30 sıralanndan toplanan yak- laşık 600 kişi, F tipi cezaevlerinin ka- patılması için yürümek istedi. Meşa- lelerle 1996 yılmdaki eylemlerde aç- hk grevi ve ölüm oruçlannda ölenle- rin fotoğraflannı taşıyan topluluğun yürümesine polis izin vermedi. Arala- nnda Orhan Aydm ve Derya Köroğ- lu'nun da bulunduğu bir grup sanatçı, yürüyüşe müdahale edilmemesi için polisle yaklaşık45 dakika boyunca pa- zarlık yaptı. HADEP, artık kritik bir noktaya ge- len ölüm oruçlannın çözümlenmesi için Adaiet Bakanlığı'na faks çekti. Ümraniye Cezaevi önünde ÖDP, HADEP, SlP, EMEP üyeleriyle tutuk- lu yakmlannın' protesto gösterisine müdahale eden güvelik güçleri 9 kişi- yi gözaltına aldı. Izmir Izmir Tabip Odası'ndan bir grup doktor da, Buca Kapalı Ceza ve Tutu- kevi'ne giderek ölüm orucunu sürdü- ren eylemcilerden Mesut Avcı, Celal Alpay ve Serhat Karadumanh'yla gö- rüşerek muayene ettiler. Yapılan mu- ayenede eylemcilenn kilo kaybettık- leri saptandı. 'Insanlarölüyor! OnlandinleyinU Dünya Kadın Oyun Yazarları Kuruluşu, tutuklu yakınlarının ve TAYAD'lı annelerin yanında olduğunu açıkladı İstanbul Haber Servisi - Dünya Kadın Oyun Yazarlan Kuruluşu (WPI) üyesi çok sayıda yazar, F tipi cezaevlerine karşı tutuklu yakınlannın ve TAYAD 'lı annelerin verdikleri mücadeleyi desteklediklerini belirterek hükümetın bu konuda üzerine düşeni yapmasını istediler. Sanatçı Bilgesu Erenus aracılığıyla mesajlannı ileten, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit'e mektup yazan kadın yazarlar, "İnsanlar ölüyor. Lütfen onlan dinleyin" dediler. Dünya aydını sıfatıyla 800 kişilik bir intemet ağı oluşturan kadın yazarlar ve mesajlan özetle şöyle: WPI Başkanı, Hintli yazar Meena Natarajan ve WPI Ikinci Başkanı, Yunanlı yazar Maria Cppsaskis- Triantopoulou: Sayın Başbakan, bu mektubu Uluslararası Kadın Oyun Yazarlan Kuruluşu'nun, TAYAD'h anneleri, oğullannı ve OSMAH AKGUH UNUTMAY&UM! kızlarını desteklediğini belırtmek için yâzıyoruz. Onlar çaresizlikleriyle sizlere ve dünyaya şunu göstermek istiyorlar, hükümetinızin onlara dayattığı F tipi cezaevleri, insanı değildir ve gerek duyulmayacak denh katıdır. İnsanlar insandrr. Insanca davranış Hapiste olsunlar ya da olmasınlar, onlara insanca davranılması gerekir. F tipi cezaevleri başka ülkelerde Tutuklu yakınlan önceki gün Taksim'de ölüm oruçlarryla ilgüi basuı açıklaması yaptilar. dinleyin. Tutuklulannbaşanh olmayan deneylerdir. Sheela Langeberg (Afrikalı oyun yazan): Analara yalnız olmadıklannı söyleyin. Her an onlan düşünüyoruz. Hangi ülkeden, hangi dinden, hangi cinsiyete sahip olursan ol. bir yerde adaiet var ve bizim onu bulmamız gerek. Samantha Bond (Avustralyalı oyun yazan): Sayın Başkan Ahmet Necdet Sezer, bu hapishanelerde neler oluyor? insanlar ölüyor. Lütfen onlan Oysa, sizin ülkenizde cesur, sevgi dolu, fedakâr ne olağanüstü kadınlar olmalı ki, çocuklannın hayatmı vennemek için kendi hayatlannı vermeye hazırlar. Bunu tahayyül edebiliyor musunuz? Eğer kalbinizi dinlerseniz, sanınm tahayyül edebilirsiniz. Çûnkü köken olarak hepimiz insanız. LynnHayes (Amerikah oyun yazan): Cumhurbaşkanı, Başbakan, Adaiet ve Kültür bakanlan, sizin ülkeniz gerçekten hüzünlü, acılı bir ülke olmalı ki anneler seslerini hükümete duyurmak için ölmeyi göze almışlar. 'Onlan kurtann' Bu anneler bu işi sebepsiz olarak yapmamaktalar. Julinana Mladova (Bulgar oyun yazan, Balkanart yöneticisi): Sayın Başkan Sezer ve Sayın Başbakan Ecevit, bizim tarihimizde de bu tür olaylar çok oldu. Ama geçmişimiz gösteriyor ki ülkeniz ancak, demokratik yoldan ve onurlu biçimde, düşünce, milliyet, din, ırk, anneleriyle ilgili bilgiler dünyamn her yanına bildirilmiş durumda. Biz, sizin onlarla konuşmanızı ve sorunlannı dinlemenizi ısrarla istiyoruz. Olümü göze alan anneler Margareta Skantze (Isveçli oyun yazan): Başkan Sezer ve Başbakan Ecevit, insanoğlunun en değer verdiği şey kendi hayatıdır. köken ve bağlantılara saygı duyduğu takdirde AB'ye katılabilir. Bu anneler ve çocuklan Türk insanıdn-. Lütfen bu insanlara yardım edin, el uzatın, onlan kurtann, onlarla konuşun. Onlann Türkiye'yi, Atatûrk'ün Türkiyesi'ni sevdiğinden eminım. Sizin insanseverliğinize ve adaletinize inanıyorum. Oylamada bölündüler Af yasası MHP'yi sarsü ANKARA (Cumhu- riyet Bûrosu) - Af yasa- sı, hükümetın MHP ka- nadını sarstı. MHP Ge- nel Başkanı Devlet Bah- çeti'nin "Altmdaimzam var, sözûmden geri dö- nemem" sözlerine kar- şın 26 milletvekili oyla- maya katılmazken 9 milletvekili af yasasına "hayır" oyu kullandı. Cumhurbaşkanlığına a- day olan Sadi Somuncu- oğhı'nun ardmdan tçel Milletvekili Aü Gungör, Bahçeli'nin karanna karşı çıktığını kürsüden ilan etti. Ihracı istemiy- le grup disiplin kurulu- na sevk edilmesi karar- laştınlan Güngör, "Ben 1967 yümdan beri bu partinin her karesinde vanm ve var ohnaya de- vam edecegim" dedı. Oylamada ret oyu kulla- nanlann da uyanlması- nnı gündemde olduğu belirtildi. Ali Güngör'ün TB- MM Genel Kurulu kür- süsünden yaptığı ve Zoraki destek Başbakan Ecevit'ı "va- tan hainlerini affetmek- le" suçladığı konuşma- sı, Somuncuoğlu olayı- nın ardmdan MHP'yi ikinci kez sarstı. Bahçe- li'nin imzası bulunma- sına karşın MHP'Ii mil- letvekilleri ilk kez bir tasannın oylamasında çok ciddi fıre verdı. 26 milletvekilinin katılma- dığı oylamada, "Edip Özbaş, Ersoy Özcan, Hakkı Duran, Sadık Ya- kut, Ali Güngör, Melek Denh' Karaca, Hamdi' Baknr, Mehmet Ceylan ve Mesut Türker "ha- yır" oyu kullanırken Mükremin Taşkın da "çekünser'' kaldı. Güngör'ün çıkışı, ba- zı parti yöneticilennce "içeriği doğru, ama us- lübu yanhş"" olarak nite- lendınldı. Bir MHP kur- mayı, Ali Güngör'ün üs- lubunun sert olduğunu, ancak konuşmasında y- er alan unsurlann ken- dilerince de dile getiril- diğine dikkat çekti. Erbakan'a af, FPyi köşeye sıkışürdı ANKARA (Cumhuri- yetBûrosu)-TBMM Ge- nel Kurulu'nda af yasa- sıyla ilgili görüşmeler FP'deki görüş aynlıklan- nı bir kez daha ortaya koydu. Af yasasında ka- patılan RP'nin lideri NecmedmErbakan'ı ha- pisten kurtaracak düzen- lemenin de yer alması FP'yi köşeye sıkıştırdı. Yasanın tümü üzenn- deki oylamaya 103 FP milletvekilinden 34'ü katılmadı. Oylamaya ka- tüanlardan 48'i kabul oyu kullanırken yenilik- çi 18 milletvekili ret oyu verdi. 3 milletvekili de çekünser kaldı. Yenilikçilerden An- kara millervekilı Cemfl Çiçek, Erbakan'ı ilgi- lendiren basın yoluyla işlenen suçlar hakkında ayn bir düzenleme yap- mak yerine hükümetin tek bir tasan hazırlaya- rak FP'ye tuzak kurdu- ğunu söyledi. Partisinin İstanbul ll Başkanh- ğı'nca dün akşam dü- zenlenen iftar yemeğine katılan FP Genel Baş- kanı Recai Kutan da ölüm oruçlan konusun- da hukümeti uyararak hükümetin konuya bir an önce adil şekilde çö- züm bulması gerektiği- ni söyledi. CHP lideri Deniz Baykal, partisinin PM toplantısında yaptığı konuşmada ulusal onurun yara aldığını söyledi 4 Ülke IMF'nin güdümüne sokuldu'ANKARA (Cum- huri>etBûrosu)- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetın iki yıl süreyle tartış- tıktan sonra çıkardığı af yasasının cumhuriyet tarihinin en adalete ters düşen, en içeriksiz aflFı ol- duğunu söyledi. Hükümetın Türkı- ye'yi geçmişe oranla daha çok IMF'nin güdümüne soktuğunu belir- ten Baykal, ulusal onurun yara aldı- ğını kaydetti. Baykal, Başbakan Bü- lent Ecevit'e MÎT Müsteşan Şenkal Atasagun'un açıklamalanndan oldu- ğu gibi Genelkurmay'ın açıklamasın- dan da haberi olup olmadığını sordu. Baykal, bu sorunun yanıtının çok önem taşıdığım vurguladı. CHP Parti Meclisi (PM), dün Ge- nel Başkan Deniz Baykal başkanlı- ğında toplandı. Baykal, toplantınm açılışmda yaptığı konuşmada ülke gündemiyle ilgili konularda değerlen- dirmelerde bulundu. Baykal' ın hükü- meti sert dille eleştirdiği konuşma- sında ele aldığı konular ve değerlen- dırmeleri şöyle: Af yasası: Bu konuda bir termino- loji çatışmasınm tarafı olmak istemi- yorum. Açıktan af yapmakta cesaret- li olmadüdan için şartlı sahverme olarak niteliyorlar. Ama bu, mahcup, ürkek, vadeli bir af yasasıdır. Hukuki ve bundan da öte ahlaki içeriği yok- tur. Adaiet kavramına ciddi bir yara getirmiştir. Büyük bir olasılıkla da Anayasa Mahkemesi'nden dönecek- tir. Af tek taraflı bir bağışlamadır. An- cak bu çok taraflı bir pazarhk sonucu çıkmıştır. Kimi kendi mahkûmlannı affettirebılmek için böyle bir uzlaş- maya yönelmiştir. Af yasasınm çıka- nlma nedenlerinden biri cezaevlerini boşaltma anlayışıdır. Cezaevleri yö- netilebilir olmaktan çıkmıştır. Hükü- met bunun çaresini bir adaiet reformu yapmakta değil, cezaevlerini boşalt- makta bulmuştur. Banka yolsuzluklan: Türkiye'de çe- şitli alanlardaki sıkmhlar banka yol- suzluklanyla eşanlı olarak çıktı. Bun- lann siyasi uzantılan vardır. Biz siya- si uzantılannın ortaya çıkanhnasmı istiyoruz. Ekonomik kriz: Türkiye'deki eko- nomik çöküntü ekonomi politikası- nın doğal bir sonucuymuş ve yöneten- lerin dışmdaymış gibi gösterilmeye çahşıhnaktadır. Enflasyon yüzde 40'm üzerinde gerçekleşmiştir. Bu, yüzde 100'lük bir sapmadır. Bu sap- ma Türkiye'deki cari açık dengesini sarsmışnr. Döviz girişi kalemlen sı- kmtıya manız kalmıştır. Bunlar ba- şından beri uyardığımız noktalardır. 2001 yılımn bütçesi de şimdiden za- rara uğramıştır. Bunu iç banşı ve iç huzunı etkileyebilecek bir unsur ola- rak dikkatinize sunuyorum. Bu kriz, Türkiye'de iktidan IMF güdümüne, geçmiştekinden daha çok teslim et- miştir. Uluslararası ilişkilerde bütün ülkeler için esneklikler göstermek ge- rekebilir. Ancak hiçbir zaman bu es- neklik ulusal onuru zedeleme boyu- tuna gelmemelidir. Bu kriz bizim ulu- sal onurumuzu zedelemiştir. Bu du- yarlılığa çağın gereği diye kimse kar- şı çıkmamalıdır. Çağın gerekleri hiç- bir ülkeyi başka ülkelerin boyunduru- ğuna girmeye zorlamamahdır, zorla- yamaz. THY'nm ozeDeştiramesi: THY'nin yüzde 5l'ini blok olarakyabancı or- tağa teslim etmeyi anlamak mümkün değildir. Araştırdım, îngiltere, Al- manya ve Fransa gibi ülkelerde ulu- sal havayollannda yabancı ortaklann bulunup bulunmadığını sordum. Hiç- birinin yabancı ortağı yok. Eğer THY satılırsa, başındaki Türk sözcüğünün kaldınlması lazımdır. Satacaklarsa satsınlar. Ama Türk adını satmasınlar. KOB: Türkiye KOB için umutla beklerken belge açıklandıktan sonra başta hükümet ohnak üzere toplumun çeşıtli kesimleri ciddi tepki içine gir- diler. Kıbns'ın siyasi kriter haline ge- tirilmesinin kabul edilemez olduğunu söylediler. Hükümet ortaklan bu sü- reçte çeşitli zirveler düzenlediler. AB'den vazgeçip Kıbns'tan vazgeç- meyiz, dediler. Ancak KOB'nin son hahni ahnasmdan sonra hükümet ön- ce söylediklerinin tümünü unutarak sevinçle bunu kabul etti. Aslında de- ğişen hiçbir şey yok. Kıbns 2001'e kadar siyasi kriter ohnaya devam edi- yor. Sadece bu sözün başma güçlen- dirilmiş diyalog lafı eklenmiş. Diya- log zaten olacak. Diyalog olacağmın söylenmesi, bunun siyasi bir kriter ol- mayacağmı göstermiyor. Aynca Yu- nanistan ile Ege sorunu da siyasi kri- ter haline getirildi. KOB bu şekliyle Helsinki belgesinden çok daha olum- suz bir noktadadır. Ne değişti? Arada bir ekonomik kriz var. Zirve ekono- mik krizden önce toplanmıştı. Nice'e krizden sonra gittik... Bütün bunlar ülkenin iyi yönetilmediğinin çok dra- matik örnekleridir. Siyasi istikran sürdürmek uğruna ekonomik ve sos- yal ıstikrar ortadan kalkmaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle