Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 2000 PAZAR
HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALt SİRMEN
Özgiir İnsan
Sevgili,
Yılın en kısa, en karanlık günlerinden birinin
akşamüstünde, Adaiet Bakanı Hikmet Sami
Türk'ün FTıpi Cezaevleri uygulamasının ertelen-
diği haberi ile içim aydınlandı.
Olayın kendisinin sevindirici olmasının yanı sı-
ra, Bakan Türk'ün basın toplantısında, gerçek
demokratik ve katılımcı bir rejimde görülebilir içe-
rikteki açıklamasında toplumsal duyartılığa kulak
tıkamayacaklannı vurgulaması, yeni ve toplumun
içine sindirecegi çözümleri ararken, sivil toplum
örgütlerinin ve kamuoyunun desteğini istemesi
de ne zamandır tatmadığımız duygulan tattırdı bi-
ze.
Çok kez eleştirdiğim Hikmet Sami Türk'ün bu
açıklamaları yaparken kullandığı biçem ve tüm-
celer dolayısıyla kendisine bir teşekkür borçlu
olduğumuzu sanıyorum.
Şimdi herhalde, acilen yapılacak olan şey, ölüm
oruçlarına derhal son vermektir.
Tabii Hükümet'in Terörle Mücadele Yasası da
aralannda olmak üzere gereken düzenlemeteri
yapması, F Tıpi Cezaevleri'ni birertecrit odağı ha-
line getirmeyecekleri konusunda güvence ver-
mesi gerekmektedir.
Kamuoyunun istediği koğuş sistemi değil, tec-
rite dönüşmeyen bir infazdır.
Sayın Bakan bunu kavramıştır, açıklamalannın
içeriği ve kendi kişiliği de ona güvenilmemesi için
hiçbir neden olmadığını ortaya koymaktadır.
•••
Umalım ki açlık grevindeki gençlerden geri dö-
nülmez noktaya gelenler olmasın şu anda.
Ve unutmayalım ki basına, sivil toplum örgüt-
lerine, kamuoyunun her kesimine, tutuklu ve hü-
kümlü yakınları ile bizzat içerde olanlara büyük
işler düşmekte.
Açlık grevlerine son verdikten sonra, F Tipi
Cezaevi sorununu, soğukkanlı birbiçimdetartış-
mak zorundayız.
Tartışmayı çekişme ve inatlaşmaya çevirme-
den, yapıcı birçok yönlü aramaya dönüştürmek
için Hükümet'e de görev düşüyor.
Türkiye bir sorunu sivil katkıyla, katılımcı top-
lumsal tartışmayla çözme örneği verirse, bundan
demokrasi de yararianacak, demokratik kültürü-
müzün eksikliklerinden biri bir nebze olsun gide-
rilebilecektir.
Bu fırsatı kaçırmayalım ne oluri
• * • - •.
:
, ;.
Sevgili,
Son gelişmeler bir kez daha gösterdi; özgür ve
cevherini yitirmemiş insan, hangi koşuldaolursa
olsun, hem kendi çıkmaz gibi görünen durumu-
nu goğüsleme olanağına, hem de toplumsal ge-
lişmelere, en toplumun dışına düşmüş göründü-
ğü durumlarda bile katkıda bulunabilme yetene-
ğine sahiptir. _ ,._, ^
özgür insanın zaferidir bu. ~
Ölüme yatmış insanlar, yaşamın ve demokra-
sinin çiçeklerini açtırmaya katkıda bulunmak ola-
nağını kazanmışlardır.
Çevrelerindeki toplumsal duyariılık, iktkjara da,
sesini duyurabılmiştir.
Türk insanı çilelidir, Türkiye'nin genci ve aydı-
nı özgürlük sınavlarını hapishanelerde vermiş ve
birçok kez o sınavdan herkesi imrendirecek bir
başanyla çıkmıştır.
Şimdi artık hepimiz elbirliğiyle bir kez daha,
soğukkanlılıkla, önyargısız, art niyetsiz, slogan-
sız bir katılımcı tartışmayla toplumsal çözüme
yol almak durumundayız.
Yaşasın özgür insan!
Mahpus Hakları semineri
'Cezaevlerinde
hukuk yok'İstanbul Haber Servi-
si-Türkıye'dekı cezaev-
lerinde hukukun değil,
kişiler ve kişılıkler üze-
rine gelışmiş bir düzen-
lemenin işledığı belırtı-
lerek koşullara uygun
bir ulusal infaz sistemi
yaratılması gerektıği
vurgulandı.
Çeşıtli cezaevlerinde
devam eden açlık grev-
lerini bitırmeyi amaçla-
yan acil çözümlere de-
ğil, kalıcı çözümlere ih-
tiyaç olduğu ıfade edıle-
rek cezaevlerinden yük-
selen sese de kulak ve-
rilmesi istendi.
tstanbul Barosu İnsan
Haklan Merkezi ve He-
inrich Böll Vakfı işbirli-
ğiyle Donnt Park Plaza
Otel'de önceki gün baş-
layan "Mahpus Hakla-
n ve CezaJandırma Sis-
temleri" konulu semi-
ner dün sona erdi. Prof.
Dr. Füsun Sokuüu'nun
oturum başkanhğı yap-
tığı toplantıda, eski
Bayrampaşa Cezaevi
Savcısı Avukat Necati
Özdemir, Türkiye'deki
cezaevlerinde hukukun
değil, kişiler ve kişilik-
ier üzerine gelişmiş bir
düzenlemenin olduğu-
nu söyledi.
Özdemir, cezaevle-
rinde durumun genel ve
özel hukuka aykın oldu-
ğunu anlatarak "Ceza-
cvlerindeki işleyişe göre,
suç işleyenler, hukuka
aykın bir mekân içine
konulup yok sayümak-
ta" dedı.
Açlık grevinde in-
sanlann F tipi cezaevle-
rinin kapatılması için
canlannı ortaya koy-
duklannı belirten Özde-
mir, salt sivri söylemler
ortaya koyarak açlık
grevlerinin amacından
saptınlmamasını isıedi.
Özdemir, F tipi ceza-
evinin birkaç kişınin
dünya görüşü. ideoloji-
si doğrultusunda, mu-
halifleri susturmak, on-
ları tecrit etmek ama-
cıyla yapıldığını söyle-
di. Tutuklu ve hüküm-
lülerin, özgürlükleri kı-
sıtlanmış olsa bile mad-
di ve manevi olarak in-
san olduklannı belirten
Özdemir, "Onlar da in-
san gibi yaşamak iste-
mektekr. Ancakcezaevi
yönetimlerionlaninsan
gibi görmediği için çanş-
ma çıkıyor'' diye konuş-
tu. Avukat Şenal San-
han, Türkiye'de cezaev-
lerinde kötü muamele-
den kaynaklanan sorun-
lar yaşandığını belirte-
rek "Türkiye, ulusal in-
faz sistemini varatmah.
Bir başka ülkeden aldı-
ğımız modeli kopya et-
memelu ülkenin şartla-
nna uygun bir cezaevi
modeliyaraulmalı" de-
dı.
203 tutuklu ve hükümlünün ölüm orucunda 51. gün, ailelerin eyleminde ise 27. gün geride kaldı
F tipihıadıkınlaııııyorHaber Merkezi - İnsan Haklan Gü-
nü'nde siyasi tutuklu ve hükümlüler-
den 203'ünün başlattığı ölüm orucun-
da 52. güne girilirken mahkûmlara
destek vermek için ölüm orucuna baş-
layan ailelerin eyleminde 27. gün ge-
ride kaldı. Değişık sol örgütlere üye tu-
tuklu ve hükümlülerden yaklaşıİc 500
kişinin bugün açlık grevine başlayaca-
ğı bildirildi.
TBMM tnsan Haklan Komisyo-
nu'nda oluşturulan alt komisyon üye-
leri, ölüm orucunun 51. gününde tu-
tuklu ve hükümlülere Adaiet Bakanlı-
ğı'nın "mimariyi tarüşalım'" görüşü-
nü iletirken Tutuklu ve Hükümlü Ai-
leleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD)
"devktin tarnşmakta gecikngini" be-
lirtti.
Cezaevlerindekı PKK davalanndan
tutuklu ve hükümlülerin yurt genelin-
deki katılımlan da sürüyor. PKK tu-
tuklu ve hükümlülerinin istemleri ka-
bul edilinceye kadar katılımlannm sü-
receği kaydedilirken sayılannın 8 bin
dolayında olduğu, istemlerin kabul
edilmemesi durumunda ulaşılacak sa-
yınm bu olduğuna dikkat çekiliyor.
Ankara'da gerginlik
TAYAD, TİYAD, TUYAB, İHD,
ÖDP, HADEP, EMEP ve KESK'in Kı-
zılay'da düzenlediği protesto eylemin-
de gerginlik yaşandı. Polis gerginlikler
sırasında biber gazı kullanırken eylem-
ciler arasında gazdan etkilenenler ol-
du. Gerginlik sırasında rahatsızlanan
bir anne hastaneye kaldınldı. Ziya Gö-
kalp Caddesi'nden Güvenpark'a gel-
mek isteyen grubun Kızılay'daki grup-
la birleşmesine polis bir süre izin ver-
medi. Ziya Gökalp Caddesi ile Gazi
Mustafa Kemal Bulvan'nın Kızılay'a
çıkışlannı panzerlerle kapatan polis,
daha sonra Gazi Mustafa Kemal Bul-
van'nda bekleyen grubun Ziya Gökalp
Caddesi'ne geçmesme ızin verdi. Ön-
ceki gün Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer ile görüşmek üzere Cumhur-
başkanlığı önünde beklemeye başlayan
tutuklu ve hükümlü yakınlan da dün
öğleye doğru Kızılay'a gelip eyleme
katıldılar. Tutuklu yakınlan akşam sa-
atlerinde de Yüksel Caddesi'ndeki tn-
san Haklan Anıtı önünde toplanarak
slogan attılar. Bu sırada Adaiet Bakanı
Hikmet Sami Türk'ün F tipi cezaevle-
ri uygulamasının ertelendiğine ilişkin
açıklaması tutuklu yakınlanna ulaştı.
Ancak tutuklu yakınlan, F tipi cezaev-
leri tamamen kaldınlana kadar protes-
tolannı sürdüreceklerini belirttiler.
İstanbul
Taksim Meydanı'nda önceki akşam
saat 19.30 sıralanndan toplanan yak-
laşık 600 kişi, F tipi cezaevlerinin ka-
patılması için yürümek istedi. Meşa-
lelerle 1996 yılmdaki eylemlerde aç-
hk grevi ve ölüm oruçlannda ölenle-
rin fotoğraflannı taşıyan topluluğun
yürümesine polis izin vermedi. Arala-
nnda Orhan Aydm ve Derya Köroğ-
lu'nun da bulunduğu bir grup sanatçı,
yürüyüşe müdahale edilmemesi için
polisle yaklaşık45 dakika boyunca pa-
zarlık yaptı.
HADEP, artık kritik bir noktaya ge-
len ölüm oruçlannın çözümlenmesi
için Adaiet Bakanlığı'na faks çekti.
Ümraniye Cezaevi önünde ÖDP,
HADEP, SlP, EMEP üyeleriyle tutuk-
lu yakmlannın' protesto gösterisine
müdahale eden güvelik güçleri 9 kişi-
yi gözaltına aldı.
Izmir
Izmir Tabip Odası'ndan bir grup
doktor da, Buca Kapalı Ceza ve Tutu-
kevi'ne giderek ölüm orucunu sürdü-
ren eylemcilerden Mesut Avcı, Celal
Alpay ve Serhat Karadumanh'yla gö-
rüşerek muayene ettiler. Yapılan mu-
ayenede eylemcilenn kilo kaybettık-
leri saptandı.
'Insanlarölüyor! OnlandinleyinU
Dünya Kadın Oyun Yazarları Kuruluşu, tutuklu yakınlarının
ve TAYAD'lı annelerin yanında olduğunu açıkladı
İstanbul Haber
Servisi - Dünya
Kadın Oyun
Yazarlan Kuruluşu
(WPI) üyesi çok
sayıda yazar, F tipi
cezaevlerine karşı
tutuklu yakınlannın
ve TAYAD 'lı
annelerin verdikleri
mücadeleyi
desteklediklerini
belirterek hükümetın
bu konuda üzerine
düşeni yapmasını
istediler. Sanatçı
Bilgesu Erenus
aracılığıyla
mesajlannı ileten,
Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer
ve Başbakan Bülent
Ecevit'e mektup
yazan kadın yazarlar,
"İnsanlar ölüyor.
Lütfen onlan
dinleyin" dediler.
Dünya aydını
sıfatıyla 800 kişilik
bir intemet ağı
oluşturan kadın
yazarlar ve mesajlan
özetle şöyle:
WPI Başkanı, Hintli
yazar Meena
Natarajan ve WPI
Ikinci Başkanı,
Yunanlı yazar Maria
Cppsaskis-
Triantopoulou: Sayın
Başbakan, bu
mektubu Uluslararası
Kadın Oyun
Yazarlan
Kuruluşu'nun,
TAYAD'h anneleri,
oğullannı ve
OSMAH AKGUH
UNUTMAY&UM!
kızlarını desteklediğini
belırtmek için yâzıyoruz.
Onlar çaresizlikleriyle sizlere
ve dünyaya şunu göstermek
istiyorlar, hükümetinızin
onlara dayattığı F tipi
cezaevleri, insanı değildir ve
gerek duyulmayacak denh
katıdır. İnsanlar insandrr.
Insanca davranış
Hapiste olsunlar ya da
olmasınlar, onlara insanca
davranılması gerekir. F tipi
cezaevleri başka ülkelerde
Tutuklu yakınlan önceki gün Taksim'de ölüm oruçlarryla ilgüi basuı açıklaması yaptilar.
dinleyin. Tutuklulannbaşanh olmayan deneylerdir.
Sheela Langeberg (Afrikalı
oyun yazan): Analara yalnız
olmadıklannı söyleyin. Her
an onlan düşünüyoruz. Hangi
ülkeden, hangi dinden, hangi
cinsiyete sahip olursan ol. bir
yerde adaiet var ve bizim onu
bulmamız gerek.
Samantha Bond (Avustralyalı
oyun yazan): Sayın Başkan
Ahmet Necdet Sezer, bu
hapishanelerde neler oluyor?
insanlar ölüyor. Lütfen onlan
Oysa, sizin ülkenizde
cesur, sevgi dolu,
fedakâr ne olağanüstü
kadınlar olmalı ki,
çocuklannın hayatmı
vennemek için kendi
hayatlannı vermeye
hazırlar.
Bunu tahayyül
edebiliyor musunuz?
Eğer kalbinizi
dinlerseniz, sanınm
tahayyül
edebilirsiniz. Çûnkü
köken olarak hepimiz
insanız.
LynnHayes
(Amerikah oyun
yazan):
Cumhurbaşkanı,
Başbakan, Adaiet ve
Kültür bakanlan,
sizin ülkeniz
gerçekten hüzünlü,
acılı bir ülke olmalı
ki anneler seslerini
hükümete duyurmak
için ölmeyi göze
almışlar.
'Onlan kurtann'
Bu anneler bu işi
sebepsiz olarak
yapmamaktalar.
Julinana Mladova
(Bulgar oyun yazan,
Balkanart yöneticisi):
Sayın Başkan Sezer
ve Sayın Başbakan
Ecevit, bizim
tarihimizde de
bu tür olaylar çok
oldu. Ama
geçmişimiz
gösteriyor ki ülkeniz
ancak, demokratik
yoldan ve onurlu
biçimde, düşünce,
milliyet, din, ırk,
anneleriyle ilgili bilgiler
dünyamn her yanına
bildirilmiş durumda. Biz,
sizin onlarla konuşmanızı ve
sorunlannı dinlemenizi ısrarla
istiyoruz.
Olümü göze alan anneler
Margareta Skantze (Isveçli
oyun yazan): Başkan Sezer
ve Başbakan Ecevit,
insanoğlunun en değer
verdiği şey kendi hayatıdır.
köken ve bağlantılara saygı
duyduğu takdirde AB'ye
katılabilir.
Bu anneler ve
çocuklan
Türk insanıdn-. Lütfen bu
insanlara yardım edin, el
uzatın, onlan kurtann,
onlarla konuşun. Onlann
Türkiye'yi, Atatûrk'ün
Türkiyesi'ni sevdiğinden
eminım. Sizin
insanseverliğinize ve
adaletinize inanıyorum.
Oylamada bölündüler
Af yasası
MHP'yi sarsü
ANKARA (Cumhu-
riyet Bûrosu) - Af yasa-
sı, hükümetın MHP ka-
nadını sarstı. MHP Ge-
nel Başkanı Devlet Bah-
çeti'nin "Altmdaimzam
var, sözûmden geri dö-
nemem" sözlerine kar-
şın 26 milletvekili oyla-
maya katılmazken 9
milletvekili af yasasına
"hayır" oyu kullandı.
Cumhurbaşkanlığına a-
day olan Sadi Somuncu-
oğhı'nun ardmdan tçel
Milletvekili Aü Gungör,
Bahçeli'nin karanna
karşı çıktığını kürsüden
ilan etti. Ihracı istemiy-
le grup disiplin kurulu-
na sevk edilmesi karar-
laştınlan Güngör, "Ben
1967 yümdan beri bu
partinin her karesinde
vanm ve var ohnaya de-
vam edecegim" dedı.
Oylamada ret oyu kulla-
nanlann da uyanlması-
nnı gündemde olduğu
belirtildi.
Ali Güngör'ün TB-
MM Genel Kurulu kür-
süsünden yaptığı ve
Zoraki destek
Başbakan Ecevit'ı "va-
tan hainlerini affetmek-
le" suçladığı konuşma-
sı, Somuncuoğlu olayı-
nın ardmdan MHP'yi
ikinci kez sarstı. Bahçe-
li'nin imzası bulunma-
sına karşın MHP'Ii mil-
letvekilleri ilk kez bir
tasannın oylamasında
çok ciddi fıre verdı. 26
milletvekilinin katılma-
dığı oylamada, "Edip
Özbaş, Ersoy Özcan,
Hakkı Duran, Sadık Ya-
kut, Ali Güngör, Melek
Denh' Karaca, Hamdi'
Baknr, Mehmet Ceylan
ve Mesut Türker "ha-
yır" oyu kullanırken
Mükremin Taşkın da
"çekünser'' kaldı.
Güngör'ün çıkışı, ba-
zı parti yöneticilennce
"içeriği doğru, ama us-
lübu yanhş"" olarak nite-
lendınldı. Bir MHP kur-
mayı, Ali Güngör'ün üs-
lubunun sert olduğunu,
ancak konuşmasında y-
er alan unsurlann ken-
dilerince de dile getiril-
diğine dikkat çekti.
Erbakan'a af, FPyi
köşeye sıkışürdı
ANKARA (Cumhuri-
yetBûrosu)-TBMM Ge-
nel Kurulu'nda af yasa-
sıyla ilgili görüşmeler
FP'deki görüş aynlıklan-
nı bir kez daha ortaya
koydu. Af yasasında ka-
patılan RP'nin lideri
NecmedmErbakan'ı ha-
pisten kurtaracak düzen-
lemenin de yer alması
FP'yi köşeye sıkıştırdı.
Yasanın tümü üzenn-
deki oylamaya 103 FP
milletvekilinden 34'ü
katılmadı. Oylamaya ka-
tüanlardan 48'i kabul
oyu kullanırken yenilik-
çi 18 milletvekili ret oyu
verdi. 3 milletvekili de
çekünser kaldı.
Yenilikçilerden An-
kara millervekilı Cemfl
Çiçek, Erbakan'ı ilgi-
lendiren basın yoluyla
işlenen suçlar hakkında
ayn bir düzenleme yap-
mak yerine hükümetin
tek bir tasan hazırlaya-
rak FP'ye tuzak kurdu-
ğunu söyledi. Partisinin
İstanbul ll Başkanh-
ğı'nca dün akşam dü-
zenlenen iftar yemeğine
katılan FP Genel Baş-
kanı Recai Kutan da
ölüm oruçlan konusun-
da hukümeti uyararak
hükümetin konuya bir
an önce adil şekilde çö-
züm bulması gerektiği-
ni söyledi.
CHP lideri Deniz Baykal, partisinin PM toplantısında yaptığı konuşmada ulusal onurun yara aldığını söyledi
4
Ülke IMF'nin güdümüne sokuldu'ANKARA (Cum-
huri>etBûrosu)- CHP
Genel Başkanı Deniz
Baykal, hükümetın
iki yıl süreyle tartış-
tıktan sonra çıkardığı
af yasasının cumhuriyet tarihinin en
adalete ters düşen, en içeriksiz aflFı ol-
duğunu söyledi. Hükümetın Türkı-
ye'yi geçmişe oranla daha çok
IMF'nin güdümüne soktuğunu belir-
ten Baykal, ulusal onurun yara aldı-
ğını kaydetti. Baykal, Başbakan Bü-
lent Ecevit'e MÎT Müsteşan Şenkal
Atasagun'un açıklamalanndan oldu-
ğu gibi Genelkurmay'ın açıklamasın-
dan da haberi olup olmadığını sordu.
Baykal, bu sorunun yanıtının çok
önem taşıdığım vurguladı.
CHP Parti Meclisi (PM), dün Ge-
nel Başkan Deniz Baykal başkanlı-
ğında toplandı. Baykal, toplantınm
açılışmda yaptığı konuşmada ülke
gündemiyle ilgili konularda değerlen-
dirmelerde bulundu. Baykal' ın hükü-
meti sert dille eleştirdiği konuşma-
sında ele aldığı konular ve değerlen-
dırmeleri şöyle:
Af yasası: Bu konuda bir termino-
loji çatışmasınm tarafı olmak istemi-
yorum. Açıktan af yapmakta cesaret-
li olmadüdan için şartlı sahverme
olarak niteliyorlar. Ama bu, mahcup,
ürkek, vadeli bir af yasasıdır. Hukuki
ve bundan da öte ahlaki içeriği yok-
tur. Adaiet kavramına ciddi bir yara
getirmiştir. Büyük bir olasılıkla da
Anayasa Mahkemesi'nden dönecek-
tir. Af tek taraflı bir bağışlamadır. An-
cak bu çok taraflı bir pazarhk sonucu
çıkmıştır. Kimi kendi mahkûmlannı
affettirebılmek için böyle bir uzlaş-
maya yönelmiştir. Af yasasınm çıka-
nlma nedenlerinden biri cezaevlerini
boşaltma anlayışıdır. Cezaevleri yö-
netilebilir olmaktan çıkmıştır. Hükü-
met bunun çaresini bir adaiet reformu
yapmakta değil, cezaevlerini boşalt-
makta bulmuştur.
Banka yolsuzluklan: Türkiye'de çe-
şitli alanlardaki sıkmhlar banka yol-
suzluklanyla eşanlı olarak çıktı. Bun-
lann siyasi uzantılan vardır. Biz siya-
si uzantılannın ortaya çıkanhnasmı
istiyoruz.
Ekonomik kriz: Türkiye'deki eko-
nomik çöküntü ekonomi politikası-
nın doğal bir sonucuymuş ve yöneten-
lerin dışmdaymış gibi gösterilmeye
çahşıhnaktadır. Enflasyon yüzde
40'm üzerinde gerçekleşmiştir. Bu,
yüzde 100'lük bir sapmadır. Bu sap-
ma Türkiye'deki cari açık dengesini
sarsmışnr. Döviz girişi kalemlen sı-
kmtıya manız kalmıştır. Bunlar ba-
şından beri uyardığımız noktalardır.
2001 yılımn bütçesi de şimdiden za-
rara uğramıştır. Bunu iç banşı ve iç
huzunı etkileyebilecek bir unsur ola-
rak dikkatinize sunuyorum. Bu kriz,
Türkiye'de iktidan IMF güdümüne,
geçmiştekinden daha çok teslim et-
miştir. Uluslararası ilişkilerde bütün
ülkeler için esneklikler göstermek ge-
rekebilir. Ancak hiçbir zaman bu es-
neklik ulusal onuru zedeleme boyu-
tuna gelmemelidir. Bu kriz bizim ulu-
sal onurumuzu zedelemiştir. Bu du-
yarlılığa çağın gereği diye kimse kar-
şı çıkmamalıdır. Çağın gerekleri hiç-
bir ülkeyi başka ülkelerin boyunduru-
ğuna girmeye zorlamamahdır, zorla-
yamaz.
THY'nm ozeDeştiramesi: THY'nin
yüzde 5l'ini blok olarakyabancı or-
tağa teslim etmeyi anlamak mümkün
değildir. Araştırdım, îngiltere, Al-
manya ve Fransa gibi ülkelerde ulu-
sal havayollannda yabancı ortaklann
bulunup bulunmadığını sordum. Hiç-
birinin yabancı ortağı yok. Eğer THY
satılırsa, başındaki Türk sözcüğünün
kaldınlması lazımdır. Satacaklarsa
satsınlar. Ama Türk adını satmasınlar.
KOB: Türkiye KOB için umutla
beklerken belge açıklandıktan sonra
başta hükümet ohnak üzere toplumun
çeşıtli kesimleri ciddi tepki içine gir-
diler. Kıbns'ın siyasi kriter haline ge-
tirilmesinin kabul edilemez olduğunu
söylediler. Hükümet ortaklan bu sü-
reçte çeşitli zirveler düzenlediler.
AB'den vazgeçip Kıbns'tan vazgeç-
meyiz, dediler. Ancak KOB'nin son
hahni ahnasmdan sonra hükümet ön-
ce söylediklerinin tümünü unutarak
sevinçle bunu kabul etti. Aslında de-
ğişen hiçbir şey yok. Kıbns 2001'e
kadar siyasi kriter ohnaya devam edi-
yor. Sadece bu sözün başma güçlen-
dirilmiş diyalog lafı eklenmiş. Diya-
log zaten olacak. Diyalog olacağmın
söylenmesi, bunun siyasi bir kriter ol-
mayacağmı göstermiyor. Aynca Yu-
nanistan ile Ege sorunu da siyasi kri-
ter haline getirildi. KOB bu şekliyle
Helsinki belgesinden çok daha olum-
suz bir noktadadır. Ne değişti? Arada
bir ekonomik kriz var. Zirve ekono-
mik krizden önce toplanmıştı. Nice'e
krizden sonra gittik... Bütün bunlar
ülkenin iyi yönetilmediğinin çok dra-
matik örnekleridir. Siyasi istikran
sürdürmek uğruna ekonomik ve sos-
yal ıstikrar ortadan kalkmaktadır.