Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
*B <ASIM 2000 ÇARŞAMBA CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
İHD'denÇevft
Br'edava
•ANKARA
CCumhuriyet Bürosu) -
tnsan Haklan Derneği
flHD) Genel Başkanı
AkuıBirdal,
Genelkurmay
Başkanlığı'nca hazırlanan
"andıç' ile ilgili olarak
eırekli Orgeneral Çevik
3 ü hakkında dava
açacağını bildirdi. tHD
Geael Başkanı Hüsnü
Öndül ile dün
Genelkurmay
Etaşkanlığı'nca hazırlanan
"Giçlü Eylem Planı"
konusunda ortak basın
toplantısı düzenleyen
Birdal, uğradıgı silahlı
saidınnın bu plan
çerçevesinde
gerçekleştinldiğini
söyiedi.
Işçflere saldıpı:
32yarah
• ANKARA/ÇANKIRI
(Cumhuriyet) - Yimpaş
Holdıng'e bağlı Çankın
Çerkeş'te kunılu bulunan
Aytaç Et ve Süt Ürünleri
Entegre Tesisleri'nde 630
işçinin bir süredir
anayasal sendikal haklan
için sürdürdükleri
mücadele, dün işverenin
şiddet uygulamasıyla
durdurulmak istendi.
Islami scrmaye kuruluşu
Yimpaş Holding'in
Yozgat'tan getirdiği
militanlann saldmsına
uğrayan 20 işçi ağır, 12
işçi hafif yaralandı. Yaralı
işçilerden 9'u
tedavilennın ardından
taburcu edılırken, diğer
işçilerin tedavileri Ankara
SSK Dışkapı
Hastanesi'nde devam
ediyor.
MB'dende
türban yasağı
• ANKARA (ANKA) -
YÖK'ün son olarak
ÖSS'de de türban yasağını
uygulamaya koymasının
ardından Milli Eğitim
Bakanlığı da merkezi
sistem sınavlan için
türban yasağı getirdi.
Öğrenciler, ÖSYS ve
devlet parasız yatıhlık
gibi merkezi sistem
sınavlanna, okul
kıyafetleri ile katılacak.
Sınavlarda görevlendirilen
öğretmenler de kılık
kıyafetleri uygun olarak
suıavlara gelecek.
AtatüPk şartotarı
• ANKARA (ANKA)-
Atatürk'ün 62'ncı ölüm
yıldönümünde, sevdiği
şarkı ve türküler bir
kasette toplandı. Devlet
sanatçısı Dr. Armağan
Elçi'nin, yeni bir solukla
hayat verdigi 12 eserden
oluşan "Atatürk'ün
Sevdiği Türküler, Şarkılar
Kahramanlık ve Asker
Türküleri-1" adlı albüm,
Kültür Bakanlığı'nın
katkılanyla Ode
Prodüksiyon
tarafından hazırlandı.
Elçi'nin, albümün ilk
klibıni, Atatürk'ün en
sevdiği sanatçılar arasında
yer alan Safıye Ayla'nm
sesiyle Türkiye'nin
tanıdığı 'Yanık Ömer'e
çekmek üzere girişimde
bulunduğu belirtildi.
DedeKorkut
Günlert başladı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kültür Bakanlığı'nca
Dede Korkut'un çeşitli
yönleriyle ele alınması
amacıyla düzenlenen
"Dede Korkut Günleri",
75. Yıl Kültür
Merkezi'nde başladı.
Halk ozanı Şeref
Taşlıova'nın Dede Korkut
konulu deyişleriyle açılan
sempozyumda konuşan
Kültür Bakanı Istemihan
Talay, etkinligi "tarih ve
kültür buluşması" olarak
niteledı.
AtoJülika'nın imza
gunu
• HaberMerkezi-19.
TÜYAP Kitap Fuan
çerçevesinde yapüan imza
günleri devam ediyor.
Yann Stüdyo Imge
Standı'nda gazetemiz
çizerlerinden Abdülkadir
Elçioğlu'nun "Abdülika"
isımli imza günü saat
14.00'te yapüacak.
Tarihsel IdmKğini rant uğruna terk eden kenrJerimizin "yeni silueti" Avrupa peyzajını korumaya niyetii AB'nin en çok çekmdiği "özeltiklerimiz" araanda.
Dünya Şehircüik Günü Tür/dye'de 'planlama özlemiyle'kuüanıyor
Kentleşmede AB kriterleri• Katılım Ortaklığı
Belgesi'ne de temel olan
'Kopenhag kriterleri'
arasındaki 'insan
haklanna, toplumsal
adalete' duyarlı bir sosyal
ve siyasal yaşamın
önkoşulu, aynı erdemleri
bilince ve kültüre taşıyan
planlı bir kentleşmenin
sağlanması... Ne var ki
Türkiye planlamadan
uzaklaştıkça aslında bu
temel hedeflerden de
uzaklaştığını hâlâ
yeterince göremiyor.
OKTAYEKtNCİ
Her yıl 8Kasnn günü kutlanan
"Dünya ŞehircüikGunü" için bu
yıl 24.'sü düzenlenen kolokyu-
mun ana teması "Gdeceği Plan-
bunak" 6-8 Kasım 2000 tarıh-
lerinde Izmir Dokuz Eylül Üni-
versitesi 75. Yıl Amfisi'nde ger-
çekleştirilenkolokyum, "planla-
madan hızla uzaklaşan Türki-
ye'de kenrJerin geleceğe dönükge-
tişme hedeflerini taruşmak" gıbi
dünyanın belkı de en "gerflünB"
konulanndan bırinı ıçeriyor.
Çünkü "uvgulama erkuü"
elinde tutan siyasetçılerin vaktiy-
Basın Konseyi
AB adayhk sürecinde "sınava" girdiğimiz Kopenhag kriteıierinin imar ve kent poö-
tikalarmdaJd hedefini görebümek için yine "Kopenhag'a bakmak" yeterli olacak.
le "plan yerine pütv" diyerek
reddetmeye başladıklan planla-
ma, şımdı de Dünya Bankas'nın
raporlanndakı planlanudaıı pi-
yasaya" başlıklanyla küresel öl-
çekte tarihe gömülmek ısteniyor.
Buna karşın şehirciler ve mimar-
lar ise sadece kentlenn ve toplu-
mun değıl kendi mesleklennin de
geleceğını "karanhğagöınen" bu
anlayışa karşı -deyış yerindeyse-
ulusal ve evrensel ölçekte bir
"varohıs," kavgası veriyorlar...
Şehirciler tzmir'de işte bu ge-
rilimi hiç değilse bılimsel öner-
melerle "aşmaya" çahşrrken,
Türkiye'yi plansızlığın girdabına
sokan yöneticiler de yine şu 8
Kasun günü açıklanacağı ilan
edilen ve AB'nin Türkiye ile
"tamuyetikgörüşmeleriDebaşla-
ma" koşullannı ıçeren "Avrupa
BirUği (AB) Kaühm Ortakhğı
BeJgea" ıçın neler söyleyecekle-
rinı "planbnnkfar meşguller...
Çünkü AB Konseyi özel ka-
lem müdürlennın 6 kasım'daki
toplantılanyla "son şekfi" verildi-
ği belirtilen AB Katılım Ortakh-
ğı Belgesı'ndeki en önemlı vur-
gulama, Türkiye gibi aday ülke-
lerin "öncetikk: Kopenhagkriter-
lerini yerine getirmesT gerektı-
ği...Medyamızdabugünedekhe-
men hiç yeralmasa bile, 'insan
haklan, küMrel haklar ve de-
mokratikkşme" gibi Kopenhag
kriterleri olarak duyurulan temel
konular da ancak "Idmtikli,ptan-
b ve toplumsal haklara saygdı bir
kenrJeşmeyle'" ulaşılabılecek
"sosyal yaşam katitesi" hedefle-
riyle biriikte ele alrnıyor...
Yağma yerine koruma
Hemen tüm ekonomik ve si-
yasal geleceklerinı "kentseümar
ranüna" bağlayan çevreler için
öteden ben "korkuhı rüya" olan
bu ilkeler sürekli görmezden ge-
lindiği için de Kopenhag kriter-
'Gazetecinin
saygınlığı
tartışılır oldu'
tstanbul Haber Servisi - Basm
Konseyi'nin, "Ekün 2000'de Tûrk
Basını" değerlendırmesinde, geçen
ayın önemli olaylan değerlendirildi.
Değerlendirmede, gazetecilerin say-
gınlığı tartışma konusu olurken bazı
büyük medya kunıluşlannın, gaze-
tecilik dışı faaliyetleri nedeniyle gir-
dikleri mali sıkıntılardan dolayı zor
anlar yaşadığı belirtildi.
Basın Konseyi'nce yapüan yazıb
açıklamada, söz konusu durumun
doğal olarak gazetecileri de etkiledi-
ği ve gazete sahiplerinin gazetecilik
dışmdakı faaliyetlerinin tartışılmaya
başlandığı ammsatıldı. Açıklamada,
ekim ayının önemli gündem madde-
lerinden birinin 1 nıılyon ve 7 milyon
dolar rüşvet aldığı iddia edilen gaze-
teciler konusu olduğu ifade edildi.
Açıklamada aynca "Genelkurmay
eski 2. Başkanı Çevık Bır'in bazı ga-
zeteciler aleybinde, kamuoyunda yıp-
raühnalan için çahşma yapüğı iddi-
ası da önemli bir konu olarak bu aya
damgasını vurdu" denildi.
Kültür TreniBalkanlar'da
Balkan ûlketeri arasmda dosthık ve
kardeşüğin pekişmesi ve ülke haDdannm
kaynaşmasını sağlamak amacıyla \unanistari,
Bulgaristan ve Makedonya'nın çeşith°
şehirlerini dolaşacak olan
u
KüMr Treni",
öncdd gece Sirkeci Gan'ndan, turunon ilk
durağı olan Bulgaristan'a hareket etti. Trenin
hareketinden önee bir konuşma yapan
TBMM Türkiye-Makedonya
Pariamentolararası Dosthık Grubu Başkanı
DSP Izmir MDIetvekili Kemal Vatan, TBMM
Balkan Ülkeleri Dostiuk Gruplan ite
Başbakantak, Dışişleri Bakanbği, Ulaşorma
Bakanhğı, Kültür Bakanhğı, TRT Çocukve
Gcnçlik Vakfi ve TCDD'nin
organizasyonunda gerçeklestirilen proje
kapsammda Üsküp, Gömükine ve Fifibe
şehirlerinde halk müziği konserieri
duzenleneceğini söyledL Yunanistan'ın
Manasür şehrmde de Atatürk'ün okuduğu
okulu ziyaret edeceklerini befirten Vatan,
aynca, trenin sonuna eklenen Atatürk'ün özel
vagonunun da istas>onlarda halkın riyaretine
sunulacağını bildirdi Kültür Treni gezisine
bazı miller\ekilleri, Rumeli ve Balkan
dernekteri başkankn, sanatçüar ve
gazetecüer kaolryor. Ged, 12 Kasm'da Sirkeci
Gan'nda sona erecek. (CANER ÖZTÜRK)
TGC Yönetim Kurulu'ndan 'yazara sansür' değerlendirmesi
6
Medya çıkar ilişkileri içinde'
tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteci-
ler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu'nun,
"son günlerde bir köşe yazannm yazısuun ga-
zetesinde yayunlanmaması üzerine" yaptığı
yazılı açıklamada, "Medyanın çeşitli güç
odaklarmdan gelen birtakun eüdler ve bas-
küar amnda kaldığL olnıaması gereken çıkar
üişkUeri içinde bulunduğu ve bunlann sonu-
cunun yavınlara yansıdığı kamuoyunca göz-
lemlenmektedir'' denildi. Bu durumda, ger-
çek anlamda brr editöryal bağımsızlıktan söz
etmenin zor olduğu belirtilen açıklamada,
basm ve yayın organlannda da temel ve is-
tikrarlı bir yaym çizgismin bulunmadığı kay-
dedildi.
TGC tarafından yapılan yazılı açıklamada,
Cemiyet Yönetim Kurulu'nun, son günlerde
bir köşe yazannm yazısının gazetesinde ya-
yrnlanmaması nedeniyle yaşanan gelişmele-
ri görüşerek basmda zaman zaman meydana
gelen bu tür olaylara ilişkin saptamalann bir
kez daha kamuoyuna açıklanması gereğini
duyduğu belirtildi. Bir yandan editöryal ba-
ğımsızhk denilen yayıncımn bağımsızlığıy-
la, bir yandan düşünce açıklama özgürlüğüy-
le, ama özünde halkın haber alma ve bilgi
edinme hakkıyla yakmdan ilgili sorunlann
ortaya çıkmasında, basmın yapısal durumu-
nun payının büyük olduğu ıfade edilen açık-
lamaya, şöyle devam edildi:
"Basında Çahşanlaria Çahş&ranlar Ara-
sındaki Münasebederin Tanzimine Dair 212
Sayıb Kanun'un uygulanmaması, basında
önemti bir boşhık meydana getirmiş ve bir di-
zi sorunun doğmasma yol açmışör. Elbette,
Türkiye Gazetecileri HakveSorumluluk Bfl-
dirgesi'nde yer aknğı gibi, 'gazetecinin çalış-
tığı basın ve yayın organmm kendisıyle yap-
tığı sözleşmede de kaydedilmiş ohnası gere-
ken temel çizgisini dikkate ahnasr gerekir.
Ama bugün, basm ve yayın organlannda te-
mel ve istikrarh bir yajın çizgisinin beürlen-
diğini sövlemek güçtür. Bugün medyanm çe-
şitli güç odaklarmdan gelen birtakun etkikr
ve basküar attmda kaldığı, aynca ohnaması
gereken çıkar iüşkileri içinde bulunduğu ve
bunlann sonucunun yavmlara yansKhğı ka-
muoyunca gödemlenmektedir. Bu durumda
gerçek anlamda bir editör>al bağunsızfaktan
söz etmek zordur."
Zaman zaman bazı güç odaklanmn yayın-
lar üzerinde etkisinin arttığı, hatta kimi ya-
zarlara tahammül edemediklerinin görüldü-
ğü belirtilen açıklamada, benzer nedenlerle
geçmişte bazı yazarlann yazılanna son veril-
diği ammsatıldı. Bu bakımdan bir yazuun
yayınlanmamasını dogrudan yaym ilkelerine
bağlamanın her zaman mümkün olmadığı
beürtilen açıklamada, şu görüşlere yer veril-
di:
"Kaldı ki, yaynnlanmayan bir yazuun ko-
nusunu kamuoyuna subjektif biçimde açık-
lamak ve yazan o konunun muhataplanna
karşı hedef hatine getirmek, basm geleneği ve
meslek ilkeleriyle bağdaşmayan yanbş bir uy-
gulamadır."
leriyle, örneğin "yasadışı işgal
edilen Hazine arazflerinin kaçak
yapı sahiplerine sattşı'' özlemleri
arasında taban tabana ve uzlaş-
maz bir "çetişkT olduğu gerçegi-
ni hiç bir siyasetçi gündeme bıle
getirmiyor...
Oysa başta yine "Kopenhag"
olmak üzere, hemen tüm Avrupa
kentlerinin "insan haklanna ve
demokratikleşmeye" de beşıklık
edebilmeleri için yıllardır ödün
vermedjkleri temel kural, plan-
sız ve yasadışı yapılaşmaya önce
göz yumup, sonra böylesi bir
"toplumsal bırsEhgT ödüllendir-
mek değil... Tam tersine onlar,
"en sıkı imar kuraBanyla" kent-
sel ve toplumsal gelişmeyı plan-
lama dısiplıni içinde tutarak,
"ırygarcayaşamısürdürülebûir"
kıhnanın da bılimsel ve yasal ön-
lemlerinı geliştiriyorlar...
Bu tarihsel güvenceyi yok ede-
cek her türlü talancı ve çıkarcı i-
mar politıkası da hem AB üyeli-
ği sürecinde hem de bunu tanım-
layan Kopenhag kriterleri açısrn-
dan Türkiye'nin en önemli "so-
runu" olarak giderek önem kaza-
nıyor...
Avrupa peyzajı
Nitekim, AB Katıhm Ortaklı-
ğı Belgesi için son hazıruklann
yapıldığı şu yakrn günlerde, ör-
neğin "Avrupa Peyzajınm
Korunmasuıdan Sonımhı
Bakanlar" da 20-22 Ekim
2000'de îtalya'da düzenle-
nen konferansta bir araya
geldiler. Konferansa katılan
ve "Avrupa Peyzajı Sözles-
mes
n
ni de Türkiye adına
imzalayan Çevre Bakanı
Fevzi Aytekin yurda dönü-
şünde şu açıklamayı yaptı:
"Bu imzamızla AB kaplla-
ruu arnk bize açariar (_)
yardun ederler (_), biz de
tarihi değerlerimizi koru-
muşoturuz_" (Cumhunyet,
23 Ekim 2000)
Bu imza ve açıklamayla
birlikte, aym zamanda
"kentJerimizin tarihi ve do-
ğal peyzajının korunmasm-
dan sonımlu" bakanımız
olduğunu da öğrenmış bu-
lunduğumuz Aytekin'in
"bizeyardım ederler" dedi-
ğı "Avrupa katktsı" için de
acaba ne yapmak gerekı-
yor?..
Geleceği planlamak
tşte bu sorunun yarutı da
8 Kasım Dünya ŞehirciUk
Günü için seçüen ana tema
olan "getecegi planlamak"
erdemrnde yatıyor. Çünkü,
Avrupa Kentsd Şartnm da
Türkiye'nin yıne unzası
olan "ortak Avrupa yaşa-
mı" hedefıne dönük önce-
liklı maddeleri arasmdaki;
"kentsel getişmenin, geçmi-
şe ah mimari ve peyzaj de-
gerierin korunarak sürdü-
rüldüğü ve tarihsel dokuya
uyumlu biryapılaşmayısağ-
layacak planlamayla yön-
lendirümesL." ilkesi, her
geçen gün daha da önem
kazanıyor...
Bakalım AB Katılım
Belgesi'yle ilgili tarüşma-
larda siyasetçilerimiz ve
medya işte bu "temel soru-
na" da değinecekler mi?..
Eğer, Çevre Bakam'nm
"AB'ye girme umuduyla"
imzaladığı çağdaş şehirci-
lik kurallan yerine, Dünya
Bankasfnın "küresel he-
saplarla" öngördüğü
"planlamadan piyasaya"
dayatmasma boyun eğilir-
se gelecek yıllardaki 8 Ka-
sım'lan da yine hep AB
Katılım Ortaklıgı Belgesi
tartışmalanyla geçireceğiz
demektir...
GENtŞ AÇI
HİKMETBtL.4
Merkez ve MHP
Şu merkezde ne keramet varsa, herkes mer-
keze yerleşmeye çalışryor. Merkeze yakıştınlan
ANAP, DYP, DSP ve FP'den sonra şimdi de
MHP'nin merkez partisi olmaya çalıştığı söyleni-
yor.
Varsa yoksa merkez. Merkez, merkez, mer-
kez...
Bekçi Murtaza'nın 'Ben anlamam merkez bi-
lir" demesi gibi, birden merkezin önemi artmaya
başladı. Neden acaba?
•••
18 Nisan 1999 seçimlerinden beri bütün göz-
ler MHP'nin üzerinde. MHP'nin beklenmedik şe-
kilde (aslında bal gibi beklendik şekilde) ikinci
parti olması, iktkjara gelmesi hâlâ devam eden
bir tartışmayı başlattı:
"MHP değişti."
"Değişti mi, değişmedi mi?"
MHP değişti ya da değişmedi. Ama MHP se-
çimden ikinci parti olarak çıktı ve iktkjara yerteş-
ti. Pazar günü yapılan MHP Kongresi sırasında
bir partiliye sorduk:
"Değiştiniz mi?"
"Değişmedik, haklı çıktık."
"Nasıl?"
"Şöyle: Otuzyıl komünizme karşı çıktı. Komü-
nizm önünde sonunda yıkılacak, dedik. Yıkıldi.
Orta Asya'daki Türkler bağımsızlığını kazanacak
dedik. Kazandılar. PKK olayının bir terör eylemi
değil, Türkiye 'nin bütünlüğüne yönelik bir saldı-
n olduğunu söyledik. Başkaian federasyonu,
azınlık haklannı savunurken biz mücadele dedik.
Kimileri, terörü masum gösteren tavııiar alırken
biz şehit cenazelerine sahip çıktık. Haklı çıktık.
Sağı temsil ettiğini söyleyen partilerkarşılıklı yol-
suzluk suçlamalannın batağında çırpınırken biz
bu işlere bulaşmadık. Hep halkın içinde olduk."
Aslında bu MHP'linin söylediği şuydu: Biz ken-
di açımızdan doğru yerde durduk, bir rüzgâr es-
ti, yanlışa oynayanlan barajın kıyısına veya altına
sürükledi, bizi de iktidara...
• • •
MHP Genel Başkanı Devlet Bahceli'nin kong-
rede çok farklı bir konuşma yapacağı, MHP'de-
ki büyük değişim projesini açıklayacağı öne sü-
rülüyordu. Bu, MHP'nin "merkeze açılma" pro-
jesi de olabilirdi, MHP'nin tabanından kopacağı-
nı gösteren sözler de... Hiçbiri olmadı. Bahçeli,
soğukkanlı biryaklaşımla "merkeze gidişln ipuç-
lannı verdi ama acele etmeyeceğinin mesajını da
verdi. Bir anlamda topu "n7ufta£ap"lannaattı. Mu-
hataplar kim? Türkiye'nin hamurunu değiştiıme-
yi amaçlayan baskı odaklan, o odaklann Türki-
ye'deki temsilcileri ve hatta koalisyon ortaklan.
Muhataplann politikalan vetavırian, MHP'nin kı-
sa ve orta vadedeki politikalannda önemli rol oy-
nayacak.
•••
Neden herkes "merkez'e oynuyor? Çünkü bir-
çok denemeden sonra görüldü ki Türkiye'nin tü-
münü kavrayan iktidann yeri, sınırian 1923'te çi-
zilen "merkez"ü\r. Çevrede dolaştığın zaman bir
miktar oy alabilirsin, kıyısından köşesinden ikti-
dara da gelebilirsin ama orada kalmazsın. Çev-
renin geri kalmışlığını samimi olarak kırmayı isti-
yorsan yine gideceğin yer merkezdir. "Ben işimi
çevreyle de görürüm" dediğin zaman radikal bir
ufaklık olarak kalırsın. Yok Refah Partisi gibi uya-
nıklıkederde, "Ben merkeze gitmem, merkez ba-
na gelsin" dersen o zaman da neler olur neler?..
MHP'nin merkeze doğru gittiği bir gerçek. Kö-
tü orneklerden ders aldığı da bir gerçek. Devlet-
le ve rejimle kavga ederek iktidar olamayacağı-
nın da bilincinde görünüyor. İktidara ortak olma-
nın çok şey demek olduğunu ancak her şey de-
mek olmadığını da farketmiş durumda. Böyte gi-
derse MHP'nin "merkez sağ"ın ana partisi otma-
sı işten bile değildir. Yeter ki şemsiyeyi ters yüz
edecek bir hata yapmasın.
MHP'nin tırmanışı karşısında şimdi bazı sağ li-
derier, "Merkez dolu, yer yok" demeye başladı-
lar. Aslında merkezin boş olduğunu biliyorlar. Bil-
medikleri şu: Merkezde yer yoksa, MHP gelir, se-
ni barajın arana iter ve yerine oturur.
hikmetb@ntv.com.tr
BENZEMEZLİK
DUYURUSU
Ad Soyad benzerliğinden
başka Hürriyet
gazetesi çalışanı
"Gazeteci Gülden Aydın"
ile hiçbir ortak yanımın
olmadığını görülen lüzum
üzerine işbu ilan ile
KAMUOYUNA
duyuruyorum.
TC Vatandaşı
GÜLDEN AYDEV
HAFTASOHU GEZİLERİ
Potonezkûy-de doğa ve tarih
(11 Karnn Cumartaal)
Beyoölu/Pera-Suitanahmet
(12 Kasım Pazar gûnû.-)
Çanakkale Ayazma'dan ida'ya
(11-12 Kasım, C.tmsl, Pazar...)
Menevşe Yaylası'nın son demi
(12 Kasım Pazar...)
Tcl: IO212) 251 OS 66
YILBASI TURLARI
Guneydogu.
Hemsm.
Heraklıa dan
Kelpbckler e
Edremıt [Idaı.
Kapadokya
IFUJIFIUM