19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM 2000 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER [email protected] İsrail sağı, Rabin karşıtı kampanya başlattı; Katil Amir, 'Onu Oslo'dan önce öldürmeliydim' diyor Meydan barış karşıtlanııa kalclıDış Haberler Servisi - israil askerleri ile Filis- tinli göstericiler arasında dün çıkan çatışmalar- da 1 kişi öldü, yaklaşık 60 kişi yaralandı. israil'de- ki banş karşıtı sağ kesim harekete geçti. Filistin- lilere Gazze ve Batı Şeria'daki işgal altındaki top- raklann geri verilmesiyle bir nihai banş anlaşma- sına ulaşılmasını öngören Oslo Anlaşması'na ve anlaşmayı imzaladığı için öldürülen Başbakan tzak Rabin'e karşı kampanya başlatıldı. ABD yönetimi, Filistin'deki şiddet olaylan konusunda araştırma yapacak soruşturma ko- misyonunun 5 üyesini resmen açıkiadı. Beyaz Saray bildirisinde komisyonun başkanlığını, Ku- • Beyaz Saray, şiddet olaylannı soruşturacak komisyonun 5 üyesini resmen açıkiadı. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de listede. zey Irlanda banş sürecinde arabuluculuk yapan Amerikalı eski senatör George MitcheO'ın ya- pacağı belirtildi. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Avnıpa Birüği Savunma ve Dış Politi- ka Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Norveç Dı- şişleri Bakanı Thorbjoern Jagland ve bir diğer ABD'li senatör YVarren Rudman, komisyonun diğer üyeleriin oluşturuyor. israil basınında, ölümünden bu yana aleyhin- de konuşmanın tsrail'de bir tabu olarak kabul edil- diği Rabin'i, "Osto'yu imzalayarak Israil'i bû- yük bir felaketle karşı karşıya bıraktığı için" eleştiren yazılar yer almaya başladı. Son olarak, 5. ölüm yıldönümünde yaklaşık 150 bin kişinin katıldığı Rabin'in öldürüldüğü meydandaki anma töreninin ardından, aşın sağ- cı katil Yigal Amir'e israil medyası ile konuş- ma hakkı tarundı. Amir, "Pişman mısuT soru- suna "Evet,onu Oslo Anlaşması'nıimzalamadan öldürmediğim için pişmanım" dedi. Amir'in bu Almanya Ha ırkçılık tehlikesi 6 Yabancılar gece sokağa çıkamıyor' Dış Haberler Servisi - Al- man hükümeti yabancılar danışmanı MarieluiseBeck, ülkedeki aşın sağcı tehdidin giderek arttığını belirterek " Yabancılar akşamlan dışa- n çıkmaya çekiniyor" dedi. Berlin'de düzenlenen 'A$t- n Sağ' konulu sempozyum- da konuşan Beck, 2 yıl ön- ce göreve başladığında Mag- deburg'a giderek, kentin ya- bancılar danışmanı bir siyah ile görüştüğünü ve ailesinın aşın sağcılann saldınsına uğradığını öğrendiğini söy- ledi. Bu durumun, Alman- ya'da farklı görünen insan- lann özgür olarak rahat ha- reket edemeyeceklerini gös- terdiğini vurgulayan Beck, Düsseldorf'daki bombalı ey- lemden sonra, aşın sağın sa- dece Doğu Almanya'ya öz- gü bir sorun olmadığını an- ladıklannı belirtti. Beck, sadece Doğu Al- manya'da yabancılarla tema- sın daha az olması nedeniy- le yabancı düşmanlığının yo- ğun olduğunu kaydetti. Al- man Yahudiler Merkez Kon- seyi Başkan Yardımcısı Mk- hd Friedman da, ırkçılığın 2. Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana devam ettiğini, bu- nun demokratik sistem için- de gizlendiğini iddia etti. sözlerinin Kanal 2 televizyonu ve bazı gazete- ler tarafından yayımlanması büyük bir tartışma yarattı. Sol kesim, Amir'e söz hakkı veren med- yayı eleştirirken Rabin'in katıline basınla konuş- ma izninin kimin tarafindan verildiği araştınlı- yor. Rabin'in kızı, milletvekili Dalia Rabin Pe- tosoff, "Sorun YigalAmir değil, onu destekkyen- ler* dedi. Ailesinin 5 yıldır, Rabin'in ölümüne ilişkin gerçeklerin ortaya çıkması için yeniden bir soruşturma açılması isteği kabul edilmiyor. Bu arada, Rabin ve Oslo Anlaşması aleyhta- n kampanyanın bayraktarlığını yapan Likud Par- tisi yetkilileri, Rabin, YaserArafat ve ŞimonPe- res'e anlaşmayı imzaladıkla- n için verilen Nobel Banş Ödülü'nün iptal edilmesi için çahşacaklannı açıkladılar. Beilin: tsrail yapması gerekenteri yapmadı Filistin yönetimi 16 yaşın alöndakilerin çatışmalardan uzak tutulmasına çalışacak. (REUTERS) Eylül ayında resmen sona eren Oslo süreci için büyûk çaba harcayanlardan birisi olan Adalet Bakanı Yossi Be- ilin, dün Ha'aretz gazetesi- ne yazdığı "Oslo'dan Öeri- ye Doğnı" başlıklı makale- sinde, Oslo sürecinin bir ide- oloji ya da dini inanç olma- dığını kaydederek bu konu- daki tartışmalann amlamsız olduğunu belirtti. Israil'in, özellikle eski Başbakan Benyamin Netan- yahu döneminde Oslo süre- ci çerçevesinde atması gere- ken adımlan atmadığını ha- tırlatan Beilin. Oslo'nun en önemli başansımn Filistin Kurtuluş Örgütü'nü bir ba- nş ortağma dönüştürmesi olduğunu kaydetti. ÖRÜŞ/Vroi. Dr. 1. Reşat ÖZKAN (E. Müsteşar) Sürekli olarak yazan birisi için her zaman korkulacak bir durum var; bu da kendisini yinelemektir. Bu neden- le elden geldiğince bu duruma düş- memeye çalışıyoruz. Ancak tartıştı- ğınız konu canlılığını koruyor ve siz de bu konuya ilişkin düşüncelerinizi ak- tarmaya çalışıyorsanız bu durum za- -man zaman kaçınılmaz oluyor. Yu- nanistan'ın Türkiye politikası söz ko- nusu olduğunda bu durum bir kaçı- nılmaza dönüşüyor. Avrupa Biıiiği'nin (AB) Türkiye'nin adayhk sürecine ilişkin olarak hazır- ladığı Katılım Ortaklığı Belgesi (KOB) bugün yayımlanıyor. Yunanistan, bu tarihin yaklaşması ile birtikte yine o bilinen oyunlannı oynamaya başladı. Ege'de yapılan NATO tatbikatı sıra- sında, Türkiye'nin uyansı üzerine, biz- zat örgütün kendisi tarafından ya- yımlanan talimatlara karşın savaş uçaklarını, halihazırda, uluslararası anlaşmalan hiçe sayarak silahlandır- mış olduğu adalann üzerinden uçur- maya kalkıştı. Türkiye'nin bu konu- daki karşı önlemleri sonucunda da tat- bikattan çekildi. Güney Kıbns ile or- Yunanistan'ın Bilinen Oyunlan taklaşa gerçekleştirdiği "Nikiforos tatbikatı ile de Kıbns meselesini de yeniden gündeme taşıdı. Yunanis- tan'ın amaçladığı şudur: Helsinki Bil- dirgesi içinde yer almasını sağladığı, genel anlatımlı, ancak hiç kuşkusuz bu iki konuyu da içine alan madde- leri bu kez de özel olarak KOB'nin içi- ,ne sokmaya çalışıyor. Ege tatbikatı- nıbahaneederekikiülkeara- ——— sında imzalanmış bulunan anlaşmalan askıya aldı. Yunanistan bunlan amaçlı olarak yapmaktadır. Kendi- si, ne adalar üstünden savaş uçağı uçurarak ve ne Kıb- ilan ettiniz. O halde Kıbns meselesi benden çok AB'nin bir sonınudur ve bu sonınu çözmek de size düşer. Aynca Ege meselesini yalnız benim meselemmiş gibi algılayamazsınız. Bu konuyu da HelsinkiBildirgesi'ne, üstü kapalı bile olsa, dahil ettiniz. Şimdi bunun gereğini yapın; KOB içine bu konuyu dâ açık olarak katın Iunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ülkemizde yaptığı konuşmalarda bizi "işgalci" olarak tanımladı; ama hiçbir yetkilinin sesi bile çıkmadı. ns'taki tatbikatlaria bir ilerleme kay- dedemeyeceğini biliyor. O halde tüm bunlan neden yapıyor? Vermek iste- diği mesaj şu: "Türkiye ile aramdaki sorunlan çözümleyemiyorum, çün- kü bu ülkeyle aramda birgüven bu- nalımı sorunu var. Kıbns ise benden daha çok AB'nin bir sorunu. Güney Kıbns Rum Yönetimi'ni (GKRY) aday ve meselenin tarafı olsun." Bu oyun tek başına Yunanistan tarafından tez- gâhlanmıyor. Türkiye'yi üye yapma- maya kararlı görünen AB de bu tez- gâhın içindedir. Amaçlan, Türkiye ta- rafından kabul edilemez bir içerikle ha- zırlamakta olduğunu tahmin ettiği- miz KOB'ye karşı Türkiye'nin olası tavnna karşın şimdiden önlem alma- ya kalkmaktır. Yıne Türkiye'nin nab- zını yoklamaktadırlar; tıpkı, Eylül-Ara- lık 1999 tarihleri arasında gerçekle- şen süreçte olduğu gibi. Bazı çevre- lerce, sadece, ABD seçimlerinin bir propagandası olarak tanımlanmaya çalışılan "Ermeni Tasansı" da bu tür- den bir nabız yoklamasıydı. Türkiye gerekli tepkileri gösterip bu tasannın ' karara bağlanması halinde hangi karşı önlemleri alabi- leceğini ortaya koyunca ta- san geri çekildi. Sayın Başbakan Ecevit, Yunanistan'ın diyalogdan kaçtığını söylemiş. Biz bunu yıllardır söylemekteyiz. Çünkü Yuna- nistan kendi çıkannı bu yöntemi iz- lemekte buluyor. Yunanistan'ın bu durumu da AB'nin işine geliyor. Türkiye'ye karşı ikiyüz- lü, dürüstlükten ve işbiriiği arayışın- dan uzak ve çirkin bir oyunu oyna- maya çalışıyorlar. Yunanistan Baş- bakanı Simrtis, sorunlara ilişkin diya- log konusu olarak yalnızca, Ege krta sahanlığını göstermiş. Çünkü onlara göre uyuşmazhk yalnızca bu alanda olup Ege'deki konular Yunanistan'ın egemenliği, Türkiye'nin ise haksız is- temlerinden -"yayılmacılık", böyle di- yorlar- kaynaklanan kendi sorunu- dur. Aslında tüm bunlar birer rastlantı de- ğil, gereken tavırlan gerektiği zaman- larda ve yine gerektiği gibi ortaya koymakta acze döşerseniz bu tür musibetlerin başınıza gelme olasılığı da kendiliğinden artacaktır. Yunan Dışişleri Bakanı Papandreu bizim ül- kemizde yaptğı konuşmalarda bizi "/$- galci" olarak tanımladı; Ege'deki "Ka- rasulan, FIR hattı ve Doğu Ege ada- lannın silahlandırılmalarını" kendi egemenlik meseleleri olarak tanımla- dı ama hiçbir yetkilinin sesi bile çık- madı. Bu gelişmelerin hiçbiri beklen- medikdeğildir. Siz ülke olarak gerçek gücünüzün farkına vanr, karariılığını- zı takınır ve onun gerektirdiği adım- lan atarsanız herkes de haddini bile- cektir. Tıpkı "Sözde Soykınmı Tasa- nsı"nöa olduğu gibi. DUVAR / 10. BAS1M "Duvar beni çok sevindirdi. Attilâ İlhan gayet soylu, özlü şair, pek beğendim. Aşkolsun delikanlıya!" NÂZIM HİKMET AnİLÂ İLHAN / BUTUN ŞIIRLERI 1. OUVAR/10. bs. 2. SİSLERBULVARl/ll.bv 3. YAĞMUR KAÇAĞI / lO.bs. 4. BEN SANA MECBURUM / U.bs. 5. BELÂ ÇİÇEĞİ / 7.bs 6. YASAK SEVİŞMEK / 8.bs. 7. TUTUKIUNUN CÜNLÛĞÖ / 7.bs. "1974 TüıK Dil Knnımu Şiiı Ödûlü* 8. BÖYIE BİR SEVMEK/ 7.bs. 9. EIDE VAR HÜZÖN / 8.bs. 10. KORKUNUN KRAUIĞl/4.bS. 11. AYRIUKSEVDÂYADÂHİL/6.bs. 3000.000 2300.000 1500.000 2300.000 1650.000 1650.000 2300.000 1900.000 1900.000 2300.000 1700.000 BİLGİ YAYINEVİ BILGI YAYINEVI Meşrutryel Cad 46,'A Ytemşehlf-ANKAflATei 312 -4344998 Fafcs. 312-431 77 58 BILGI KITABEVI: SaKaryaCad 8,'A Kızılay/ANKAHATet 312-43441 06Fax' 312-4331936 BILGI DAĞIT1M : Nafiıbahçe Sok No 17 1 CağakJğkj / ISTANBUL Td 212-522 52 01 Fax 212-5274' 19 ANKARA 22. İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMAİLANI • • " DosyaNo: 1998/1229 Saohnasına karar verilen gayrunenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafi: Ankara, Çan- kaya Uçesı, Mühye köyü, Höyüklü mevkıınde kaın olup, tapulamanın 516 numaralı par- selini teşkil eden 190900 tn2 mıktanndaki tarla vasıflı taşınmaztn borçluya ait 3600/3436200 payı bir borç nedeaiyle açık arttırma suretiyle satılacaknr. Gayrimenku- lün geniş evsafi dosyada mevcut bilirkişi raponmda açıklanmış olup, parsel Imrahor Va- disi rekreasyon alanı nâzım imar planı gereğince orman alanı olarak aynlmıştır. Borçlu hissesinin takdir edilentavmeti:600.0O0.O00.-TL, %17 KDV ahcıya aittir. Sabşşartlan: 1-Satış, 2.1.2001 günüsaat 14.40'tan 14.50'yekadar Adliyemezatsa- lonunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttınnada tahmin edilen kıymetin yûz- de 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geç- mek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle abcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 12.1.2001 günü aynı yer ve saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla ohnası ve bundan başka paraya çevinne ve paylaştınna masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya ıştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankamn teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tel- laliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan ahcıya aittir. Birikmiş vergiler satış be- delinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklan- nı, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün için- de dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakJan tapu sicili ile sabit ohnadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine se- bep olan tüm ahcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklar- dır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olu- nacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ılan tarihinden itibaren herkesin görebihnesi için dairede açık olup mas- rafi verildiği takdirde isteyen ahcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştırak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayıla- caklan. başkaca bilgi almak isteyenlerin 1998/1229 sayüı dosya numarasıyla müdürlü- ğümüze başvurmalan ilan olunur. 13.10.2000 (*) tlgililer tabinne irtifak hakkı sahiple- ri de dahildir. Basın: 63353 Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Erdoğan Avdın FATİHVEFETİH Mitler ve Gerçekler Bir bölümü dızi olarak yayımlandığmda olay olan, Istanbul'un fethı fetıh midlr, işgal mıdır tartısmasını tüm basın kunıluşlannda başlatan kıtap. Asırlar boyu kurgulanan söylencenin yıkılışı. Restnı tarihçiliğe tutulan bir ışıldak. Cumhuriyet Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 ^ kitap kulübü (34334)Cağaloğiu-lstanbul Tet: (212)514 01 96 ANKARA 2. İCRA DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DosyaNo: 1999/3254 Alacaklı: T. Vakıflar Bankası Vek. Av. Gülender Coşkun Borçlu. Erol Bakır, Yeni Ziraat Mah. 16. Sok. No: 19/18 Altındağ-Ankara Borç Miktan: 4.739.792.391.-TL Yukanda yazüı borçtan dolayı borçlu hakkında yapılan icra takibinde borçlunun adresinin bulunmaması ve zabıta man- fetiyle de borçlunun adresinin tespit edilememesi nedenıyle ışbu ödeme emrinin üanen tebhğine karar verilmiş olmakla işbu ödeme emrinin tebliğ tanhınden itibaren borcu ve takip masraflannı 7 güne ilaveten 10 gün üavesi ile 17. günde ödemenız, borcun tamamına veya bir tasmına alacak- lının takıbat icrası hakkında bir itırazınız varsa senet altındaki imza size ait değılse yine 17 gün içinde aynca ve açıkça bildırmeniz, aksı halde ıcra takibinde bu senedin sızden sadır olmuş sayı- lacağı. imzayı reddettiğinız takdirde mereı önünde yapılacak duruşmada hazu bulunmanız. buna uymazsanız vakı itirazınızın muvakkaten kaldınlacağı, senet veya borca itırazınızı yazüı veya sözlü olarak ıcra dairesine 17 gün içinde bildirmeniz. aynı müddet içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmanız, aksı halde hapisle tazyik olunacağınız, hıç mal beyamnda bulunmaz veya hakıkate aykın beyanda bulunursanız hapisle cezalandınlacağınız, borç ödenmez veya iti- raz edilmezse cebri ıcraya devam olunacağı, işbu Uanın ncşrinden itibaren 17 gün sonra tarafını- za tebliğ edılmış sayılacağı ılanen tebliğ olunur. Basın: 63358 SOMA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2000/89 Davacı: Soma Belediye Başkanlığı Vekib: Av. Neşe Duygun, Soma Davalı: Faznak Nakliyeciler Tic. Ltd. Şti. Dav'a: Tazminat Davacı vekili tarafindan davalı aley- hine açılan tazminat davasında adresi meçhul kaldığın- dan adına üanen tebligat yapümasına karar venlmıştır. Davahmn duruşma günü olan 20.11.2000 günü saat 9.00'da Soma Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde hazır bu- lunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, du- ruşmaya gelmediği takdirde davanın yokluğunda yürü- tülüp karar verileceği dava dilekçesi tebliği yerine kaim olmak üzere üanen tebliğ olunur. Basın: 63316 ŞtLESULH HUKUK HÂKİMIİĞl'NDEN Esas No- 1999/52 / Karar No: 2000/327 Davacı Salih Yddız veloli Av. Atiye Ülkü tarafindan davaular Gülsûm Kfslon vs. haklarmda mahkememıze açılan terekeye mü- messıl tayinı davasınm yapütp bıünlen açık duruşması sonunda. Davahlardan Enver Uluçay, Mustafa Uluçay, Akıf Uluçay, Hüseyın Keskin, Emıne Uluçay, Niyan Keskm, Vahide Çimen, Halise Ay- dın, Mûnevver Çımen'e durosma sırasında ılanen tebligat yapdmış olup karar teblıği için de isimleri geçen şahıslara ilanen tebligat ya- pılmasına karar venlmıştır Davanın kabulü ile muris Osman oğhı Hûseyın'm terekesmın menfaatlerinin Şde Sulh Hukuk Mahkeme- sı'nın 1998/387 sayüı dosyasında takıp etmek ûzere Hüseyın oğhı Salih Yıldız'ın mümessil olarak tayinıne daır mahkememızden ve- nlen 10 8.2000 tarih, 1999/52 esas, 2000/327 karar sayüı kanun yollan açık olmak ûzere verilen karann davalılar Enver Uluçay, Mustafa Uluçay. Akif Uluçay, Hüseyin Keskin, Emıne Uluçay, Ni- yaa Keskin, Vahide Çımen, Halise Aydın, Mûnevver Çimen'e ila- nen tebhğine. ışbu ılamn gazetede ılanindan sonra 7 gün içinde teb- Iıg edıhıuş sayılıp 8 gûnüıakıpeden 15güniüksûrenınkesinieşme süresi olduğu ilanen tebliğ olunur Basın 63424 BIÇAKSIRTI EROL MANtSALI Üç Silahşorlar Temizlik İçin Yeter mi? Firma kazanırken ekonomi de kazanıyorsa o top- lumda işler iyi gidiyor demektir. Firma ya da kişiler zenginleşirken ekonomiyi bozuyorlarsa ne demok- rasi, ne uygarlık, ne hukuk ve ne de toplumsal den- ge vardır. Bankacılık vurgunu bunun tipik göstergesidir. Olay, sistematik ve bilinçli bir bozukluğun sonucu- dur. Türkiye'de siyasetçi, işadamı, bürokrat ve maf- ya ortaklığına dayalı bir düzen vardır ve düzen so- nuçta, yaşadığımız büyük patlamalan dogurmak- tadır. Para gücü, özellikle "kirtiparanın gücü" siyasi par- tileri iktidara getiriyor; iktidan halk beliriemiyor. Gö- bek bağı ile "paraya bağlı" olan siyasi otorite ve bürokrasi, kirli işadamının ve kirli paranın toplumu kemiren eylemterine "gözyumuyor, ses çıkarmıyor, hatta destek veriyor". Ortaya çıkan hırsızlık ve dolandıncılık, 66 milyon insana ödetiliyor. Bu arada medya ve mafya aynen bir tetikçi gibi kullanılıyor. Medyanın mafyalaştınldığı (veya maf- yanın medyalaştınldığı) bir düzen içinde ne parla- menter sistem, ne sosyal adalet ne de demokrasi işler. Siyasi güç ve ekonomik güç arasındaki "kirli iliş- kiler" bütün iç dengeleri ve değerleri altüst eder. iç dengeler ve değerler altüst olunca dış dengeler de bunun beraberinde bozulur. Sonuçta kaybeden 66 milyon insan olur. Bozuk altyapı ve bataklık... tşin en kötüsü, bütün bu olanlar, hükümetler ve meclisler tarafından oluşturulan bozuk bir altyapı üzerine bina ediliyor. Sıralayalım: 1) Türkiye'de gazeteler ve televizyonlar bir dör- düncü kuvvet olarak, toplumsal demokrasinin bir aracı degildirier. Iş çevrelerinin, kirli paranın ve irti- canın egemen olmak için kullandıklan araçlardır. TBMM'den, basın yayın şirketlerini büyük serma- yeden ayıran kanunlar çıkanlmamaktadır. O hayal edilen Avrupa Birliği'ne, "Türkiye'nin en uzak ol- duğu nokta medya mevzuatıdır". Çünkü büyük semnayeve güdümündeki medya, TBMM'den böy- le bir kanunun çıkmasına izin vermez. Çünkü Tür- kiye'de toplumsal demokrasi çalışmamaktadır. TBMM de bu ortam içinde oluşmaktadır. 2) Bu konuya ne TBMM ne de üniversitelerin ile- tişim fakülteleri el atabilirler. Basındaki meslek ku- ruluşlan da bu konuya deginemezler, çünkü onlar da "bağımlıdır". Gazetelerin köşe yazarlan ve televizyon yorum- cuları için de bu konular "yasak" alana girerler. On- lann da günlük yaşamlan, bu kirli paraya ve bozuk düzene ipoteklidir. 3) Siyasi partilerde ya lider egemenliği ya da oli- garşi vardır. Milletvekilleri, Cumhurbaşkanı Sezer'in de belirttiği gibi, "bağımlı ve borçlu" olarak yerle- rini alabilirter. Milletin vekilf olmaktan çok liderin vekilidirier. öteyandan çiftçinin, işçinin, memurun, küçükiş- letmelerin çıkarlarını korumak için değil, örgütlen- miş büyük sermayenin ya da tarikatlann çıkarian- na göre seçildikleri dar bir çevrenin temsilcisi ko- numundadır. 4) Siyasal partiler seçim dönemlerinde büyük sermayeye, tarikatlara ve kirli paraya "el altından ödün vererek ve onlann desteğini sağlayarak" ik- tidara gelirier. Hükümet olunca da, bu bozuk yapının gerekle- rine uymak zorunda kalıriar. Sezer, Tantan ve Temizel Eğer Türkiye'nin "temizlenmesi" sadece Cum- hurbaşkanı Sezer'e, işini yapan Tantan'a, Temizel'e ve askerin bunlann arkasındaki destegine kaldı ise buyetmez. Önce, bozuk altyapının düzeltilmesi ve 66 mil- yonun bu konuda siyasi irade göstermesi gerekir. fşçi sendikalan, memurlar, çiftçiler, küçük işletme- ler, üniversiteler, aydınlar ve sivil toplum örgütleri bir bütün olarak bu "temizliğe" sahip çıkmalıdırlar. Üç adam ve bunlann arkasında askerin desteği işleri çözmeye yetmez. Göstermelik olarak üçü, beşi temizlenir ve bataklık yine varlığını sürdürür, talan ekonomisi ortadan kalkmaz. Vurgunlarda milyartar halktan çalınmaktadır, be- del halka ödetilmektedir. Bedeli ödeyen geniş ke- simler kendi sorunlannı sahiplenrrtedikleri sürece hiçbir şey tam olarak çözülemez; toplum temizle- nemez, bataklık kurutulamaz. Çözüm, toplumsal demokrasinin kurulmasında- dır. Sorun, siyasal güç-ekonomik güç dengelerinin, dar bir azınlığın değil, 66 milyonun yaranna göre kurulmasında yatmaktadır. Bu gerçeği göremez isek vurgunlar yann da sürer gider. : 18.00 Doğaçlama Performans 7 Konsolosluğu yanı) Taksim Tei 25,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle