23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 O KASIM 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kekemelik, şaşılık, kamburluk, sağırlık gibi özrü bulunan öğrenciler, meslek liselerine başvuramayacak OzürKiçocuğa okul yok• 2000 \e 2001 Orta Öğretim Kurumlan Öğrenci Seçme ve Yerleştirrne Sınavı kılavuzlannı inceleyen eğitimci Selahattin Özakın, ilginç ve birçok öğrencinin geleceğini etkileyebilecek koşullarla karşılaştığını belirtti. yor. 2001 Orta Öğretim Kurumlan öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sma- vı başvurulan başladı. Bu sınava gir- mek isteyen öğrenciler, 11 Aralık ta- rihine kadar başvuruda bulunabile- cek. Ancak, şaşılık ya da düztabanlık bile birçok okula başvuruda bulun- FtCENAE\LAY Kekeme, şaşı, sağır, topal, kambur ya da cüceyseniz, düz bir liseyi biti- rip üniversite sınavını da kazandıktan sonra doktor, mûhendis, mimar olabi- lirsinız ama daha kısa yoldan meslek sahibi olmanız mümkün değil. Çûn- kü meslek lıseleri bu tûrden özrü olan ögrencilerinbaşvurusunukabul etmi- maya engel. 2000 ve 2001 Orta öğretim Ku- rumlan öğrenci Seçme ve Yerleştir- me Sınavı kılavuzlannı inceleyen eği- timci Selahattin Ozakın, ilginç ve bir- çok öğrencinin geleceğini etkiîeyebi- lecek koşullarla karşılaştığını belirte- rek şunlan söyledı: "Geçen ydİd küavuzda, Anadolu Oğretmen Liseleri'ne başvuru şartia- n arasında 'evli veya nişanlı olma- mak' maddesi vardL Bu yıl bu koşuL ' evli olmama' olarak değiştirilmiş. Bu sınavın koşullan arasında 14-15yaşla- nnda bir çocuğun evli olup olmama- suıınbulunrnasıanlaşılırgibideğiLBa- kanhklara bağh kurumlara bağh mes- lek liselerine başvuru koşuDannda bu konuda biraz daha ayrmtıya gjrümiş ve 'evli, dul veya nişanlı olmama' ko- şuhı getirunûş! Anadolu Oğretmen Liseleri'ne baş- vuranlann. ahlaki durumu, konuşma, kavrama veifade yeteneği, kendinegü- ven duygusu, fıziki görünüşû, büinen bir beden ve ruh aksakhğînın bulu- nup bulunmadığının öğretmenler ku- rulunca belirlenmesi isteniyor. Kurul bunlara nasıl karar verecek? " Kılavuzda, bir de özürlülerin baş- vuramayacağı okullar belirtiliyor. Meslek liselerinden bazılanna, bu meslekleri yerine getirmek için özür- lü olma hali engelleyici olduğundan özûrlü öğrenci alınmamasuıın nede- ni anlaşüıyor. Ama hepsi için aynı şe- yi söylemek mümkün değil. Örneğin, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlü- ğü'ne bağlı Anadolu Tapu ve Kadast- ro Meslek Lısesi ile Meteoroloji Ge- nel Müdürlüğü'ne bağlı Meteoroloji Meslek Lisesi'ne neden şaşı ya da to- pal öğrenci alınmaz? Bu okullann özel başvuru şartlan bölümünde, "Kekemeük, şaşıhk, körlük, sa^rhk, topaOık, kamburhık, cûcelik vb. özûr- ler okula ginneye engel teşkil eder" deniliyor. Kas Hastalıkları Derneği Hastaya evde bakım projesi • Solunum ve beslenme sorunu çeken kas hastalannın iyi bir bakıma ihtiyaçlan olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Coşkun Ozdemir, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de bu iş için özel ekipler kurulması gerektiğini belirtti. tstanbul Haber Servisi - Kas Hastalıklan Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Ozdemir. te- davisi olmayan hastalıklarda evde bakımın gereklılığıni vurguladı. Kas hastalıklannın da henüz tedavisi olmadıgına dikkat çeken ozdemir, "Bu hastaknn çoğunluğu tekeriek- H sandaryede yaşamını sürdü- rüyor. Yatağa bağunh olanlan davar. Buinsanlara bakım biz- metinin, uzman Idşüer tarafin- dan evdeverilmesi gerekir" di- ye konuştu. Prof. özdemir, 40-50 çeşit kas hastalığı bulunduğunu ve 100 bin civannda hasta oldu- ğunu söyledi. Kas hastalannın küçümsenemeyecek bir ço- ğunluğunun solunum ve bes- lenme sorunu çektiklerini ve iyi bir bakıma ihtiyaçlan oldu- ğunu vurgulayan Ozdemir, ge- lişmiş ülkelerde bu iş için özel ekipler kurulduğunu belirtti. 'Sponsor anyoruz' Bununla ilgıli olarak yenı bir proje başlatöklannı kayde- den CoşkunOzdemirşöyle de- vam etti: "Şu anda hastalarm bakunlannı aüeJer yapıyor. A- ma ailenin tüm sorunlaıia ba- şetmesi mümkün değjL Hijyen, fiziksel sorunlar ve psikolojik sorunlar olacak, Biz projemize önce istanbuTda başlayacağız. Ama bunun için başta hemşire olmak üzere fızik tedavi, psiko- loji uzmanlanna ihtiyacımız var. Ü saghk müdürîûğü ile yapüğımız görûşmeler sonucu bir hemşire için anlaşok gibL Ama bu yetersiz. Sponsor an- yoruz. Bu işe istekfi gönüllü Id- ^lereihtiyaamızvar.Şuanicin mart aymda düzenkdiğimiz kursa kaülan hemşireler za- man zaman evziyaretleriııe gi- dıyor." Önce ALS hastalan Coşkun özdemir, projeye ilk olarak en ağır durumdaki ALS hastalanndan başlaya- caklannı belirtti. Ünlü fızikçi Stepben Havvkins'ın de hasta- lığı olan ALS'de, başlangıçtan sonra ortalama 4-5 yıl ömür olduğunu ifade eden Ozdemir, "Hastahk ashnda 50'ti yaşlar- da görülüyor. Nedeni tam o- larak büinmiyor. Hastalığın başlangıcından tanıya kadar bir yıl geciyor. Kaslarda zayıf- hkveerimeile başhyor,zaman- La solunum kaslan zayıfhyor. Ulkemizde şu anda 6 bin hasta oktuğudüşünülüyor" dedı. tletişbnini göz işareüeri ve çevresmin yardımıyla sürdürebilen Canan, yeni getişmelerin kendinde denenmesini istiyor. Canan yatakta yaşıyor 2.5 yıldır ALS hastası olan 35yaşındaki Canan Makal, yaşam mücadelesinibırakmamış. 'Zorluklarseni yıldırmamalı' diyor SAADETUSLU Canan Makal, ülkemizdeki 6 bin ALS hastasından yalnızca biri. Yaklaşık 1 yıldır yaşamını yatağa bağlı olarak sürdüren Ca- nanj'çtvtesiyfe iletişünini göz işaretlen ve ailesinin yardımıyla yapabiliyor. Hastalığıy- la tanışmasından bu yana mücadeleyi hiç bırakmayan Canan, önceden yazdığı bir ya- zıda bu azmini kaleme almış. Canan yazı- sında, "Mücadele etmeüsin. zorluklar seni yıHırmamalı'" diyor. 35 yaşındaki Canan Makal, ALS'ye ya- kalanmadan önce Istanbul Üniversitesi Hu- kuk Fakültesı Kütıiphanesi'nde çahşıyor- muş. Evinde de geniş bir kütüphaneye sa- hip olan Canan'ın tek tutkusu kıtaplar değil. Gravür, ebru tablolan var. Canan'ın bir baş- ka uğraşı ise gitar çalmak. Yaklaşık 2.5 yıl önce ALS tanısı konulan Canan, bir yıldır da yatağa bağlı olarak yaşamını sürdürüyor. Canan, solunum kaslannın zayıflaması ne- denıyle solunumunu aletle yapıyor; beslen- mesi, özel mamalarla midesindeki tüp yar- dmııyla yapılabiliyor. 'Mücadeleyi bırakma' Cevresiyle iletişünini ya gözlenyle ya da birinin harflerle yardım etmesiyle sağlıyor. Söyleşimiz sırasında da annesinin yardımıy- la bize düşüncelerini aktaran Canan, yeni gelişmelerin kendisi üzennde denenmesini istiyor. Kızını n en büyük yardımcısı olan anne Süheyla Makal ise daha önce ne ALS'yi ne de kas hastalığı dıye bir şey duy- madıgını söylüyor. Kızma bakmanın kendi- si için hiçbir zaman yük olmadığını vurgu- layan Makal, bir ALS hastasının ihtiyaçla- nnı şöyle anlatıyor: "Solunum aleti ve aspi- rasyon aleti gerekiyor. Bunlann fıyaü 6 mü- yan geçiyor. Ekktrik kesintisine karşı yedek enerji kaynağı, karyola ve özel yatak (1 mü- yarcivannda)çpkönemlL Yutkunma zorlaş- öğ» için özel bir beslenmegerekiyor. Şişesi 17 mflyon olan mamadan gfinde 3 şişe bitiriyo- ruz. Bizim masraflanmrzı, kızrnı memur ol- duğu için EmekK Sandığı karşılıyor." Canan, pek çok hikâyesi ıçınden bize 1995 yılında yazdığı 'Çıkmaz Sokakbr- da' adlı yazısını da okuttu. Her zorluğa karşın mücadale azmi süren Canan Makal yazısında şöyle diyor. "Hayatta sürekti baküacak ve hayran kahnacak çokşey var. Hayata başkalarnun gözünden de bakma- h ve bu bakışı görmeliyiz. Çûnkû o zaman hayat önümüze nadir gözüken şiirsel bir yoğunhıkta açılır... Eğer kendini hayatm sıradanlıgına, yavanbğma kaptınrsan mahvolursun. Mücadele etmeüsin. Zor- luklar seni yıknrmamah." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Cezaevlerinde ölünı kapıda HERKES kendine sorsun: YA Biz haksızsak? YA Onlar haklıysalar? Konuşalım, Tartışalım, Çözüm bulalım: . "ÖLÜM"ü aşalım. însan beyni var oldukça, ÇÖZÜM vardır. tSTAP^BUL BAROSU YÖNETİM KURULU KULTUR • SANAT 0.212 293 89 78 (3 HAT) ACI KAYBIMIZ Acı bir rüzgâr daha esti Laiklik ve demokrasi savunucusu, düşünce adamı EROL CALBUR arkadaşımız bizden aynldı. Tüm laik, demokrat arkadaşlannın ve ailesinin başı sağolsun. İ.E.T.T.dekl Tüm-Bel-Sen'll * Arkadaşları KULTUR • S»N»T ANKARA SANAT TİYATROSU Yazan-Yöfleten:MrtinB*!ay Mûıik'. Kefnal Gûnüç B * DELİKANLI Cuma: 20.30, Cumartesi: 15.30-18.30, J^~^\ Pazar: 15.30 (iP^% I PUsen Izmir Cad. Ihlamur Sok. 7 A Kızılay v ' B.^ • J Gise: (0-312) 417 76 76 H^'-fcV E F E S Pilsea'mkiiltiiıvesanatakatkılanaıtuaksiiıecek. GÖLBAŞISULHHUKUK MAHKEMESt'NDEN İLANMETNİ 1999/398 Esas Davacı Ali Şahingil vekili Av. Saadet Ayan taranndan davalılar Devlet Aytekin ve ar- kadaşlan aleyhıne Gölbaşı ılçesı Hacılar köyü 148 parseldeki ıştirak halindeki mülki- yetin tnüşterek mülkiyete çevTİlmesi için mahkememize dava açılmıştır. Davahlardan Muazzez Panltı, Nazmiye Merzıfonluoğlu, Devlet Aytekin, Cafer Aytekin, Neziha Kurt, Senıha Kurt, Mübeccil Avcı'nın tebligata elverişli açık adresleri mahkememizce tespıt edılemediğinden ilanen teblıgat yapılmasına karar venlmiştır. Davalılar tarafin- dan Medeni Kanun'un 584/a-2 maddesi gereğince duruşma günü olan 22.01.2001 gü- nü saat 9.55'e kadar duruşmaya gelerek veya kendılenru bır vekılle temsıl ettırerek iş- tirak halindeki mülkiyetin dava konusu taşınmaz üzennde devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürmedikleri veya 30 gün içinde taksım davası açmadıklan takdırde ıştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülebıleceğine karar verileceğı ilanen tebliğ olunur. Basın: 70367 AntoninaîTurizni İTALYA'DA RÖNESANS (KülrûrTuru) Sanat Ttrihçisi Atilla Tnna e^liğinde AtatüTk'ü Anlamak... önce Cumhuriyet Haftası, ardından Atatürk Haf- tası nedeniyle, gerçek bir fırtına gibi süren günler sona erdi. Bu konudaki son söyleşiyi, Ayşegül'ün okulu, "Taş llköğretim Okulu"nda yaptım. Başta sayın müdüıieri Bülent Oağdeviren ol- mak üzere bir kısım oğretmen, veli ve son sınıf öğ- rencilerinin katıldığı bu söyleşi, benim için de çok anlamlı ve değerti oldu. Soru soran öğrencilerin önemli bir bölümü, memleketimizdeki gelirfarklılaşmasını vurguladık- tan sonra sorulannı yöneltiyor ve "Eğer Atatürk sağ olsaydı ne gibi politikalar uygulardı" diyorlar- dı. Aklımın erdiğince ve çocuklann anlayabilecek- lerini umduğum bir üslupla görüşlerimi aktardım. Bu toplantıda çizdiğim "Atatürk resminin" ana hatlannı siz değerii okurlarımla da paylaşacağım. Fakat daha önce değinmek istediğim bir başka husus var. • • • 1980 öncesinde, "Türk Devrim Tarihi" dersini pek önemsemezlerdi. Fakat bilebildiğim kadany- la bu dersi, Türk Devrimi'ne inanan, gönül veren insanlar okuturiardı. örneğin, bizim fakültede bu dersi Tank Zafer Tunaya verirdi. Daha sonra ben vemneye başlamıştım. Edebiyat_ Fakültesi'nde Ömer Lütfi Barkan, Eczacılık'ta Ümit Doğanay verirdi. Derken 12 Eylül sonrasında bu dersin tüm sınıf- larda okutulması karartaştınlıp değişik üniversite- lerde, Atatürk llkeleri ve Inkılap Tarihi Enstitüleri açılarak bu derse öğretim üyesi hazırtama çaba- sına girişildi. Fakat ilginç bir biçimde bu enstitü- lere, Atatürk'e ve Türk Devrimi'ne pek de "sıcak bakmayan" ilahiyatçılar, Türkologlar, tarihçiler, vb. türünden gençler doluştu. Bu arada emniyet gö- revlileri, kimi bürokratlar vb. de bu enstitülerin "müdavimleri" arasına girdiler. Aynı dönemde, kendini "devıimci" olarak nite- lendiren meslektaşlanmızın çoğu, ağır baskılar al- tında inlerken meydan bunlara kaldı. Ve bugün Türkiye üniversitelerinde "Atatürk ll- keleri ve Inkılap Tarihi" dersi okutan ilginç bir kad- ro ortaya çıktı. önemli bir bölümünün Cumhuriye- timize olan bağlılıklarının pek zayıf olduğu ve Ata- türk hakkındakı olumsuz düşünceleri, yazdıklany- la ortadayken bunlar gençlerimize, "Atatün\'ün büyüklüğünü" ve devrimimizin haklılığını anlata- caklar... Yakalannda "manda kadar" Osmanlı rozetleriy- le dolaşan, Türk Devrim Tarihi öğretim üyeleri... Üstelik bizim yetiştirdiğimiz gençlerin "yüksel- tilmeleri" de bunlann eline geçecek... Çok yazık. • • • Oysaki L Georg'un deyimi ile tarihte "yüzyılda bir görülen" ve tarihin gidişatını değiştiren lider- lerden biri olan ve Türk ulusunun "talihi" olarak de- ğerlendirilmesi gereken Atatürk'ün, "bebelerimi- ze" anlatılması gereken bazı özellikleri var. Daha çocuk yaşlannda, hafta sonlannda geldt- ği Selanik'te, Fransız rahibelerin açtığı Fransızca kurslanna katılarak yabancı dilini geliştirmeye ça- balaması ve daha sonraki yıllannda, buralarda öğ- rendiği Fransızca ile "Aydınlanma'nın" düşünür- lerini okumaya çalışmasını, çocuklanmıza anlat- mamız gerekir. Zira "Atatürk Aydınlanması" ya da "Türk Ay- dınlanması" dediğimiz süreci, başka türlü anlata- mayız ve anlayamayız... • • • Askeri okul disiplini içinde olmasına karşın ge- rek Manastır'da ve gerekse Harp Okulu'nda arka- daşlannı örgütlemeye çabalaması; "vatan şairi" olarak isimtendirilen Namık Kemal'in yasaklan- mış bazı şiirlerini el yazısıyla çoğaltarak arkadaş- lanna dağıtması ve hele hele Harbiye'de oluştur- maya çabaladığı "gizli örgüt", Mustafa Ke- mal'in, yurtseverliğinin yanı sıra cesaret ve öz- verisini de gözler önüne sermiyor mu? Eğer okul kumandanlan Ali Rıza Paşa'nın korumacılığı olmasaydı, tarihimiz bambaşka biryönde ge- lişebilirdi. Ama "kimilerine" so- rarsanız, Atatürk satt gü- zel giyinen, güzel dans eden ve çağdaş bir in- san. Sanki o çağdaş dü- zen kendi kendine gel- miş gibi... • • • Atatürk'ün "askeri de- hasını", devlet adamı olarak özelliklerini, vb. konulan daha önceleri bu sütunda kaleme aldı- ğım gibi, elbette daha sonralan da aynı konuya döneceğim. Ama bugünlük yerim bu kadar... (0212) 293 89 78 (3 HAT) Toplam 8 gece 9 gün: 1 gece Venedik, 1 gece Cenova, 3 gece Ronu, 3 gece Floransa. Tarih: 24 Aralık-lOcak Son kabhm tarihi: 4 Arahk Pazartesi Rezervasyon 0212 2922874-75 Anîonina îTurizm KÜLTÜR GEZİLERİ SCLEYMANlYE•DE^ ZEYREK'E, S. Tırihçisi Setçuk Seçkin. 2 \nlik. SILTANAHMET \ E ÇEVRESİ, Dr. Feridua Özgûmâ?. 3 Aralık. FESDUarDAN CİH.A.NGİRE, Dr. Elmoo Hançer, 9 Aniık (Comartesi) BURSA, Saut Tarihçisi Atill» Tuna, 10 Aralık (Pazar). GALATA VE ÇEMtESİ, Yrd. Doç Dr. Ayknt Girçaöar, 16 Aralık. KARİYE VE SADBERK HAMM MÎZESİ, Doç. Dr. M. thsa* TUM>. 17 Aralık Şeker Bavramı Turu: VUNANfSTAıN (Alina, Seianik, Kavala), Doç. Dr. M. Ihsan Tunay, 27.12/01.01. Rezer.as>on 0212 292 28 74-75 Fethiye/ölüdeniz'de SATILIK MOTEL HÜSEYİN KAYA Tel: 0533 265 96 64 KOCAELİ 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 2000/71 Davacı T Tütuncüler Bankası. Yaşarbank AŞ vekili Av. Ayhan Maral taraündan davalılar Ad- nan Ya\-uz vs aleyhıne açılan alacak davasının yapılan açık duruşmasının verilen ara karan uyann- ca; Davalı Adnan Ya- vuz'a duruşma günü bıl- dını davetıye teblığı ile dava dılekçesı bütün ara- malara ve zabıta araştır- masına rağmen yapılama- mıştır Davalı Adnan Ya- vuz'un mahkemenın atüı bulundugu 31.1 2001 gü- nü saat 9 30'da duruşma- da hazır bulunması veya kendisını bır vekılle tem- sıl ettirmesı, duruşmada hazır bulunmadığı veya kendisını bır vekılle tem- sil ettirmedıği takdırde aleyhıne açılan davada yokluğunda karar venle- ceğı ılan olunur. Basın: 68164
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle