25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21KASIM2000SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ler afta karşı • KOÇARLI(AA)- Aydın'ın ılçe, belde ve köylerine yapacağı gezinın ilk durağı olan Koçarlı'da dün halka hitap eden Doğnı Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Tansu Çiller, hûkûmetin çıkarmaya çalıştığı af yasasına sonuna kadar karşı olduklannı, bu affın çeteleri, banka batıranlan kurtarmaya yönelik olduğunu ileri sürdü. Cezaevieri Mecfis gundefliinde • ANKARA (Cumhuriyet Büroso) - DYP milletvekillerinin, "Ce2aevlerinin mafyanın ve çetelerin kampı haline geldiği" iddiasını içeren genel görüşme önergesinin öngörüşmeleri bugün TBMM Genel Kurulu'nda yapılacak. Görüşmeler sırasında hükümet adına Adalet Bakanı Türk, önerge sahipleri adına DYP Antalya Milletvekili Kemal Çelik, gruplar adına dabirer milletvekili 2O'şer dakika önerge ile ügüı görüşlerini açıklayacak. hD'niıı çağnsı • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Insan Haklan Derneği (İHD) Ankara Şube Başkanı Lütfı Demirkapı ile Çağdaş Hnkukçular Derneği Başkanı Ali Ersin Gûr, tHD, ÇHD, ÖDP, EMEP, HADEP ve bazı sivil toplum örgütleri adına İHD Genel Meıkezi'nde 'F tipi cezaevleri, genel af konulu bir basın toplantısı düzenlediler. "F hücre' tipi cezaevi inşaatlannın durdurulmasını" istediklerini belirten Demirkapı, diğer taleplerini şöyle sıraladı: "Adli-siyasi aynmı olmaksızın genel af çıkanlsın. 12 Eylûl'ün sonımlülan yargılansın. Siyasi tutuklulann talepleri kabul edilerek açlık grevlerine son verilsin." ADD, Viyana'da • VİYANA(AA)- Avusturya'da, Atatürkçü Dûşünce Derneği'nin (ADD) Neunkirchen şubesi açıldı. Neunkirchen şubesi, Tûrkiye'nin Vİyana Büyûkelçiliği yetkiüleri ve ADD'nın Viyana şubesi tarafindan dûzenlenen bir söyleşiyle açıldı. Bölgede gidebilecekleri bir dernek açıldığı için çok memnun olduklannı söyleyen Neunkirchen'daki Türkler, okullarda din derslerine aşın dincı yabancı hocalann verilmesinden çocuklan adına endişe duyduklannı dile getirdiler. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Tüm Yargı ve Infaz Kurumlan Çahşanlan Sendikası'na (Tüm Yargı-Sen) üye Adalet Bakanlığı çahşanlan, 'adalet tazminatlarının arttınlarak, bütûn çalışanlara verilmesi' ıçin 2 saatlik iş bırakma eylemi yaptılar. Tüm Yargı-Sen Genel Başkanı Yıldız, yargının ;ökertilmek istendiğini söyledi. Yıldız, "Bu ülkenin kaynaklannı hortumlayanlara af getiriliyor" dedi. Tantan, yolsuzluklara karşı mücadelenin hukuk içinde süreceğini söyledi: Dürüst fle soygııncu ayrılacakANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - tçiş- leri Bakanı SadettinTantan. bölücü akım- lara, yolsuzluklara ve teröre karşı müca- delenin "tfcari ve siyasirekabetierealet ol- madan, ideolojik nrsatçıkklara prim ver- meden, dürüst ile so> guncuyu bir tutma- dan hukuk kuraDan içerisinde yürütüle- ceğmi" söyledi. lçışlen Bakanlığı'nınbüt- çesiyle ilgili görüşmeler sırasında Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri, Tantan'ı sürdü- rülen operasyonlarla ilgili kutlarken Do- ğu ve Güneydoğulu üyeler olağanüstü hal uygulamasının kaldınlmasını istediler. Içişleri Bakanlığı bütçesı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülerek ka- Susurluk bul edildi. tçişleri Bakanı Tantan. güven- lık güçlennın terör ve yolsuzlukla müca- delede dünyaya örnek olacak şekilde uz- manlaştıklannı ve kararlılıkla disiplinli çahşmalannı sürdüreceklerini söyledi. Mücadelenın bugüne kadar olduğu gibi "ekonomiyikaosa sürüklemeden,tkarive siyasirekabeüerealet olmadan, dürüst ve soyguncuyu bir tutmadan hukukkuraua- n içinde yürütüleceğini" vurgulayan Tan- tan, özveriyle çalışan güvenük güçlerinin mali ve sosyal haklannda son yıllarda re- el olarak önemli kayıplaryaşandığına dik- kat çekti. Nüfus hizmetlerinin çağdaş ve modern bir yapıya kavuşturulması ama- cıyla sürdürülen çalışmalara da değinen Tantan, nüfiıs kütüklerine kayıtlı, yaşayan ve hayatta ohnayan 120 milyon kişiye kinüik numarası vehldiğini ve taklit edi- lemeyen daha çağdaş yapı ve görünümde yeni nüfus cüzdanlan hazırlandığıru söy- ledi. Bakanlık bütçesiyle ilgili görüşlerini açıklayan üyelerin tümü, Tantan'a son dö- nemdeki operasyonlar nedeniyle övgüler yöneltırken banka hortumlayanlarla ilgi- li af girişimi de bazı üyelerin tepkilerine neden oldu. FP'li Arslan Polat, Tantan'a, "Sayın Bakanun moraluuz bozuhnasuL 'Biz yakahyoruz, Adalet Bakanı bırakı- Finike'de kayıpçanta pazjarkğı ANTALYA (Cumhuriyet) - Susurluk kazasında kaybolan çantanın Finike'ye geldiğinin kesinlık kazanmaya başladığı, olayla ilgili önemli ipuçlarına ulaşıldığı açıklandı. Finike Cumuhriyet Savcısı Cengiz Bal gözaltına alınanlardan Hüseyüı Sakmmaz'ın, çantayı satmak için bir gazeteciyle pazarlık yaptığını söyledi. Savcı Cengiz Bal, kayıp çanta ile ilgili sürdürülen araştırmalaria ilgili gazetecilerin sorulanm yamtlarken Gaziantep'ten getirilen Hüseyin Sakınmaz ile önceki eün gözaltına alınan Omer Güzelsoy'un ifadelerinden yola çıkarak önemli ipuçlanna ulaşıldığını söyledi. Savcı Bal, Susurluk kazası sırasında kaybolduğu ve içinde önemli belgeler bulunduğu bildirilen çantanın Finike'ye getirildiğinin kesinlik kazanmaya başladığını kaydetti. ÇİZMEDEN YUKARI ı1 1 İ i 1 '/ 0 —1 Pİİ& tmâ / FARKT PİU.KÜLTÜR LlLldf OLMAMAU İ MUSAKART m.kart@superonline.com.tr yor' diyemücaddedenvazgeçmeyin. Aca- ba bu operasyonun ucu siyasüere kadar uzamyordu da onun için mi böyle bir dü- zenlemeyapıhyor sorusu akla gefijvr" di- ye seslendı. Polat, bazı operasyonlarla il- gili kuşkulannı da dıle geürerek "Acaba bu operasyonlarda sadecetetikçiler mi ya- kalandı? Emriverenkrin iizerine ne kadar gidilebildi? Uğur Mumcu'nun katiDeriyfe Ugili olarak daha önce bir bakan'Bir tuğ- la çekılse tüm duvar yıkılır' demişti. Şim- di kanünyakalandığını sö\lüyorsunuz. BH rakm duvarm yıkılmasını, sıvada çatiak bOe oluşmadT diye konuştu. Toplantıda söz alan üyelerin büyük ço- ğunluğu, yerel yönetimler reformuyla ilgili yasa tasa- nsının bir an önce çıkanl- masını isterken özellikle kırsal kesimde uygulanan trafık cezalannın yüksekli- ğinden yakınıldı. Hakkâri Bagımsız Milletvekili Evli- ya Pariak ve FP'li Dengir Firat, olağanüstü hal uygu- lamasına son verilmesıni isterken DYP'li Necati Yöndar da köye dönüş pro- jesine aynlan kaynağın ye- tersizliğınden yakındı. FP'li Fırat konusmasında, bakanlığa bağlı kuruluşlar arasında ücret açısından adaletsizlikler bulunduğu- na dikkat çekerek " Jandar- ma ve Sahfl GüvenKk Ko- mutanhğı ile Emnhet Ge- nel Müdürlüğü personeli arasmda ücret eşhüği sağ- lanmahdır'' dedi. Fırat, gü- venük güçlerinin politize olmalannın sakıncalanna dikkat çekerek MHP'ü kadrolaşmayı ima eden ör- nekler verdi. Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, üyelerin konuş- malanndan sonra yaptığı kapanış konusmasında, sırada yeni operasyonlar bulunduğunu belirterek millervekillerinin kod is- mi konusundaki önerile- rini iletmelerini istedi. Tantan, müfettişlerin giz- lilik içinde ülke genelinde araştırmalar yaptığını ve elde edilen bilgilerin ar- dından DGM ya da cum- huriyet savcılanmn dev- reye girdiğini vurguladı. Izmirli bir grup işadamı: Meslek odalan çarpık ilişkilerin arkasında duramaz Dinç Bilgiıı'i 6 desteldeyenlere' tepki YUSUFÖZKAN İZMİR - Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen ve yenıden sanşı için eylem planı açıklanan Etibank'ın eski sahibi D- inç Bflgin'e, Ege'deki ekonomiyle ilgili meslek odalan ve iş çevrelerinin verdiği destek masaya yatınlıyor. Kamusal nite- liğe sahip odalann yöneticilerinin deste- ğınin kendilerini bağlamadığını vurgula- yan oda üyesi bazı işadamlan, "Türkiye önemli bir sûreçten geçiyor. Oda başkan- lan çarpıkOtşkilerin arkasmda duramaz'' dedüeT. Aralannda tzmirTicaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), tzmir Ticaret Borsası (IZTB), Ege Üıracatçı Bir- likleri, EGEV, ESİAD, EGİAD, IZSÎAD, ENDA, EGS, Zorlu Holding, Bakioğlu Holding gibi oda ve şirketlerin yönetici- lerinin bulunduğu Ege'deki ekonomi çev- relerinin, Dinç Bilgin'e verdiği destek çe- şitlı tartışmalara yol açtı. Bilgin'in, Eti- bank'tan şirketleri için kullandığı kredi- yı tamamen ekonomik katkı amacıyla de- ğerlendirdiğini ve "yat-kat" gibi ucuz saldınlara uğradığmı savunan Ege'deki ış çevreleri, yaptıklan açıklamalar ve Sa- bah grubunun gazetelerinde yer alan ılan- lannda "Hûkümetimizden ve BDDK'den Sayın Dinç Bilgin'e uygun bir sürede mü- keİlefiyetlerini yerine getirerek normal ti- cari v^şanuna dönmesi için olanak tanın- masuu tzmir iş âlemi olarak talep ediyo- ruz" demişlerdi. Izmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Ka- dir Sinan, anayasanın oda başkanlannı kanuna karşı açıklama yapmaktan ahkoy- duğunu söyledi.Ulusal Sanayici ve îşa- damlan Derneği EgeBölgeYürütmeKu- rulu Başkanı Tacettin Bayu-, destek açık- lamalannın acilen yapılmasuıdan duydu- ğu rahatsızlığı dile getirerek "Bencebek- lenilmelhdi*1 dedi. Egebank soruşturması 'Kasurga1da 6 tutuklama daha Istanbul Haber Servisi - Ege- bank'ın içinin boşaltılmasına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltmda alınan Egebank Genel Müdürü Şük- rü Esat Erkuş, Avukat Aydoğan Se- mizer ile diğer görevliler Ömer Öz- bay, Ogün Oztürk, Ali Othan, Aydm Aydeniz, llhan Okan, Ozkul Arka- daş, Fettah Kon, Muzaffer Aygün, Şaİdr Gürel, Atilla Aksoy, Ümk Ak- meşe Erol Ergin. Neslihan DemireL, PembeJaleOktaj ıle Yıküz Arkadas dün DGM'ye sevk edildi. Soruşturmayı yürüten cnmhuriyet savcılan Ercan Cengiz ve Muzaffer YaJçm tarafindan yaklaşık 9 saat sü- resınce tek tek sorgulanan 17 sanık- tan bankanın eski genel müdürü Er- kuş, genel müdüryardımcısı Aygün, yönetim kurulu üyesi Temizer, kre- dilerden sorumlu müdür özbay, merkez şube müdürü Ergin ve firma temsılcisi Arkadaş, sevk edildikleri nöbetçi 1 No'lu DGM tarafindan tu- tukJandı. Aralannda Yahya Murat Demi- rel'in kardeşi Neslihan Demirel'in de bulunduğu öteki 11 kişi ise sor- gulannm tamamlanmasının ardın- dan serbest bucdaldı. IRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr Bir ay önce hapishanelerde- ki siyasal tutuklu ve hükümlü- lerin bir kesimi açlık grevine başladı. 30 uzun gün geçti. Suskunluk duvarlan kırttacağı- na pekişti. "Niye açlık grevine gidiyor bu insanlar" sorusunu ne soran oldu, ne sorgulayan. Açlık grevinin kendisi yankı bul- mazken greve geçildiği günler- de altı çizilen bir cümle haydi haydi yankısız kaldı. Siyasi tu- tuklular 30 günün sonunda aç- lık grevini bir üst aşamaya yük- selteceklerini, "ölüm orucu"na geçeceklerini söylemişlerdi. 30 gün doldu. Şimdi hapis- hanelerde "ölüme yatılıyor". Dün bir sohbete tanık ol- dum. Yeri ve kişileri önemli de- ğil. önemli olan söylenen: - Yav, bu "oruç", "şehit" gi- bi dinsel jargonlar da ne de- mek oluyor? Materyalist oldu- ğunu söyleyenleridealizmin en safbiçiminin terimteriyte konu- şuyortar... Tutun ki bu değini, bu yumu- şak eleştiri doğrudur. Ama sırası mıdır? Hapishanelerdebirileri "ölü- me yatmışken" tartışılacak olan bu mudur? • • • Anlamak gerek. Orayı bil- mek gerek. Hapishanedir. Yasanın suç Suskunluk Ölümü Önlemez saydığı fiili gerçekten işlemiş- sen de taleplerin vardır. Hukukun, hükümlüler için çizdiği çerçeveye uyulmasını istersin. Hastalandığında da- yak yemeden, itilip kakılmadan doktora çıkmanın hakkın oldu- ğunu bilirsin; hapishane yöne- timi sancılar, acılar içinde kwra- nan sana "Sevk aracı yok, bu- gün hastaneye yollayamıyo- ruz" dediyse, sancılar; acılar içinde kıvrananan sen "mah- pus yurttaşın haklannı" savun- maya kalkıştığında bir kez da- ha ve belki daha da hunharca dayakyiyorsan... ...ölmeye yatarsın. Hapishanedir. Yüreğinin de- rinliklerinde isyan ateşleri ya- nar. Bir bildiri dağıtmaya, bir basın bikJirisi okumaya, bir "ya- sak" yayın bulundurmaya 15 yıl, 18 yıl, 22 yıl ceza kesitdiği- ni yüzüne karşı okuduklannda yüreğinde yanan ateşin alevle- ri dışan taşar. Haksızlığa boyun eğmemek, gencecikken gele- ceğinin karartılmasına karşı çıkmak için davranırsın, ama kuşatılmışsındır. Dört duvar arasında, ağır sürgülü demir kapılar ardındasındır... Çıplak bedenini mermi ya- pıp, ölüm silahının namlusuna sürmekten öte çıkann yoktur. Ölmeye yatarsın... Isteklerin vardır. Alt alta sıra- layıp her türiü medya kurulu- şuna iletmişsindir ve sağır du- varlara çarpmışsındır. Sesini duyurmak için, sağır duvarlan kırmak için açlık grevlerine yat- mışsındır. Otuz gün açlık grevi ile sesine kulak verilmesini sağ- lamak istemişsindir. Mapusha- ne duvariarından daha sağır duvartarses vermemiştir. Uma- n çıkan yoktur. Ölmeye yatarsın... - ••• 1996 Temmuzu'nu anımsa- yın. O uğursuz günlere giden haftalar, aylar boyunca istekle- rine yanrt almak, sorunlanna çözüm bulmak için çırpınan gencecik insanlar sonunda öl- meye yatmışlardı. Istekleri pek yalındı. Meh- met Ağar damgalı o kapkara karamameye itiraz ediyorlardı. Istanbul'da yargılananın Cey- han, Adana'da yargılananın Bartın, Erzurum'da yargılana- nın Nazilli, Ankara'da yargılana- nın Çankın mapushanelerine serpiştirildiği; belki de beraat edeceği, belki de tahliye edile- ceği duruşmalann "...sanığın mahkemeye getirilmediği gö- rüldüğünden birsonraki duruş- mada hazırbulundurulması için Adalet Bakanlığı 'na müzekkere yazılmasına ve bu sebeple du- nışmanın ikiay sonra, filan gün ve saate bırakılmasına karaı ve- rildi.." diyen yargıç kararlan ile noktalanmasına karşı çıkıyor- lardı... Mahkemeye gidiş gelişlerin- de metal tabutlan andıran ring araçlanna inerken ve binerken jandarmanın bellerinde, kafala- nnda kalın sopalar kırmasına bir son verilmesini istiyoriardı... Mafya babalanna elpençe duran hapishane yönetimleri- nin, "yan bakhn, sağa baktın, sola baktın" gibi sudan gerek- çeterie görüş haklannı yok ettik- leri keyfi uygulamalann bitme- sini istiyoriardı... Son çareye başvurmaktan başka umarlan kalmadıydı. Çıplak bedenlerini mermi yapıp ölüm silahının namlusuna sür- düler. 1996 Temmuzu'nda on gencecik yurttaş, sağ girdikleri hapishaneden ölü çıktılar. Anımsayın o günleri, "mah- pus yurttaşlar" ölmeyeyattıkla- nnda pek de kulak asmayanlar, art arda gelen ölüm haberieriy- le sarsıldılar, utandılar, ürktüler ve aynada kendilerine bakar- ken gözlerini kendilerinden ka- çırdılar. O genç insanlar, mahpusun çaresizliğinde ölebileceklerini kanıtladılar. Onlan kanrtlamak zorunda bırakan bizler utandık. • • • Iki gündür hapishanelerde insanlar ölüme yattı. Çok geç- mez ölüm haberieri ge)ir. Bugün susmak, sadece ölü- mü çabuklaştracak. Ne istiyoriar ve istediklerin- den kolayca (ya da zorca) ger- çekleştirilebilecek olanlar var mı? Bu sorunun yanrtı bite ölüme yatanlara kulak vermekle müm- kün. Devleti yönetmek misyonu- nu üstlenenler, ölüme yatan yurttaşlara karşı suskunluk du- variannın ardına sakJanamazlar. Bir çözüm vardır. Mutlaka vardır. Olümden "daha iyi bir çözüm" mutlaka vardır. Pişkinliğe vurup "neymiş o çözüm" diye sormayın. Devleti yönetmek çözüm üretmeyi becermek dernek. Becerin. Beceremiyorsanız... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Vah Benim Türkiyem!.. Hükümet ortaklan arasında yapılan pazarlıklar sürerken kimi ince hesaplar kamuoyunun gözün- den kaçınlmak isteniyor... Peki bu af kapsamının içine kimler girecek, dü- şünce suçlulan içerde kalırken kimler dışan çıka- cak? - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün açıklama- lanna bakılırsa Murat Demirel den Hayyam Gari- poğlu'na dek tum hortumculara af geliyor, sözde borcunu ödeyen cezaevinden çıkıyor, koalisyon ortaklan bu konuda pazaıiık yapıyor... Gazetelerin manşetlerine şöyle bir göz attığınız- da vurgun ve soygun düzeninin nasıl oluştuğunu, 1990- 2000 yıllan arasında işlenen cinayetlerin ar- kasında kimler olduğunu, kaybolan kasetlerin To- pal cinayeti'rû nasıl aydınlattığını öğrenıyoruz... Aslında dünden bugüne değişen fazla bir şey yok!.. Soygun, vurgun, faili meçhuller... Hepsi 1980 öncesi başlayıp 2000 yılına dek uza- nıyor, her taşın altından 'siyasi kimlik' ortaya çıkı- yor, gazeteler bir süre olayın üzerine gidiyor, o ka- dar!.. Sonra ne oluyor dersiniz? Tüm bu yaşananlar bir bir unutuluyor... Türkiye'de 'Temizeller Operasyonu'nu yürüten- ler arasında yer alan Zekeriya Temizel. çürüme- nin fotoğrafını ilk kez çekip kamuoyuna göstermi- yor... Zekeriya Temizel, 1978 yılında maliye müfettişiy- di ve devlet içinde örgütlü 'hortumculan' o tarih- te de çok iyi tanıyor, hazıriadığı raporia bir kamu ku- ruluşunda dövizlerin yurtdışına nasıl transfer edil- diklerini yetkililerin önüne koyuyordu... ••• Türkiye, 2000'li yıllan sancılı geçirecek... Devleti yöneten siyasiler yakın tarihi bilmedikleri için, içinde yaşadığımız süreci de değeriendiremi- yoriar... ABD'den sonra Fransa ve Katya da sözde Er- meni soykınmı tasansını kabul etti, bir bakımaTür- kiye'yi köşeye sıkıştırmaya başladı... Göreceksiniz, oyun bununla da kalmayacak; önümüzdeki aylar son yüzyılın hesabı, özellikle Fransa, Ingiltere, Italya, Âlmanya tarafindan soru- lacak!.. Peki ABD ne yapacak bu arada? Kürt ve Ermeni dosyalannı Tûrkiye'nin önüne ko- yacak... Unutmayın, Sevr Antlaşması'nın 62 ve 64. mad- deleri Kürtlere devlet kurma hakkının güvencesini üç devlete tanımıştr. Fransa, Ingiltere, ıtalya... 1920'lerde Trabzon ve Erzurum'u kapsayan 'Ermeni Devleti' senaryosu ABD'nın, Doğu ve Gü- neydoğu'dakı 'Kürt Devleti' senaryosu Ingıltere'nin düşü değil miydi? Kurtuluş Savaşı Sevr'i tarihin çöplüğüne attı, ye- rine Lozan Antlaşması'nı getirdi... ABD ve Ingiltere 7s/amc/-Kürtçü' akımı hep des- tekledi; PKK'ye karşı Hizbullah örgütlenmesi 1920'lerdeki düşle birieşti; Apo'nun yakalanıp Tür- kiye'ye getirilmesiyle Ermeni sorunu ısrtılıp 2000 yı- lının gündemine taşındı... ABD ve Avrupa Biriiği bugün Tûrkiye'nin Ortado- ğu'da güç sahibi olmasını istemiyon yeni senaryo- lar hazıriayıp Türkıye'yi köşeye sıkıştırmak için her yolu deniyor... • • • Dönüp dolaşıp başa geldiğimizde şöyle diyebili- riz: "Vah benim Türkiyem!" Soyguncular, hortumcular, tetikçiler, işkenceci- ler... Hepsi zincirin halkalannda... 2000 yılının fotoğraflarında yer alan türedi zen- ginler... Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bu fo- toğrafiar karşısında 'temizeller'e destek veriyor "Sonuna kadar gidin!.." Acaba gıdebilecekler mi? Sadettin Tantan, Zekeriya Temizel ve birkaç isim... Susuriuk kazasının ortaya döktüğü pisliği temiz- lemeyenler, 'türedi zenginlerin' malvariıklart karşı- sında "nereden buldun" diyebilirier mi? Tantan ve Temizel'in gücü buna yeter mi? Italya'da ortaya çıkanlan 'Gladyo'nun, Mehmet Ali Ağca'nın 21 yıl önce Kartal-Maltepe Ceza- evi'nden kaçınlmasında parmağı var mıydı?.. Türkiye kanlı oyunlann içine sürüklenirken de ay- nı tezgâhlar kurulmuş, 12 Eylül bir kurtancı gibi ge- livermişti... Saf bir toplumuz!.. Yazılan senaryolan, dost bildiklerimizin kurduk- lan düşleri hiçbir zaman göremiyor, anlayamıyo- ruz... Bugünlerde Avrupa Birtiği Türkiye'yle oynuyon ABD, Fransa, Italya, Ermeni soykınmı tasansını onaylıyor... 1920'lerde başlayan öç alma, 2000'lerde aynı görüntüyle karşımıza çıkıyor... 1970'lerde terör pazan, CIA'nın denetiminde de- ğil miydi? 1980'de Çatiı'lan, Ağca'lan, Şener'leri, Bayrak'lan Türkiye'den kaçıran, Avrupa'da besle- yen, aynı pazann ortaklan değil miydi? hikmet.cetinkayaracumhuriyeLcom.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 5 iscinin cesedi cıkarıldı Bolu'da 2 işçi göçük altında BOLU (Cumhuri- yet)- Bolu'nun Mengen ilçesine bağlı Gökçesu beldesinde özel sektöre ait maden ocağında, gaz sıkışması nedeniyle meydana gelen patla- mada ölen 5 işçınin ce- sedi çJcanldı. Göçük al- tındaki 2 işçiye ulaşıla- madı. 2 vardiya halinde ar- kadaşlarının göçük al- tından çıkanlması için 13 saat galerilerde çalı- şan 40 madenciden 3 'ü, dün sabah patlama son- rasında galerilere yayı- lan gazdan zehirlenerek tünel dışına çıkanldı. Göçük altında kalan madencilerden Serdar Çapakh (29), Şevki Tuz- cuoğlu (37), Şinasi O- vaz'dan (31) sonra dün de ocakta mahsur kalan Durmuş Eyioğhıve Hü- seyin DöngeüTnın ceset- leri arkadaşlan tarafin- dan çıkanldı. Madende kalan Şevket Köklü ve Metin Ozsaraç' ı kurtar- ma çalışmalan ise sürü- yor. Ocakta 300'e yakın işçinin asgari ücret ile çalıştığı belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle