Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 KASIM 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
GSfflde
Koç- Sabancı
rekabeti
• tSTANBUL(AA)-
Koç Holding, Netaş ile
birlikte Türk
Telekomünikasyon
AŞ tarafmdan
kurulacakGSM1800
mobil
telekomünikasyon
sisteminin tesisine
yönelik ihaleye teklif
verdiğini bildirdi. Koç
Holding'den borsaya
gönderilen açıklamada,
îş Tim
Telekomünikasyon
Hizmetleri
AŞ'ninaltyapı
ihalesine ise teklif
verilmediği
kaydedildi. Sabancı
Holding de, ihalenin
pazarlama,
müşten • bone
hizmetle> ^ kapsayan
bölümûne teklif
vermek üzere
Alcatel Teletaş ve
Doğuş Holding ile
işbirliği yapmaya
karar verdiğini
açıklamıştı.
HaJkbartt'ın
trim
esnaf tepkiU
• ANKARA (ANKA) -
Tûrkiye Esnaf ve
Sanatkârlar
Kredi ve Kefalet
Kooperatif
Birlikleri Merkezi
(TESKOMB) Genel
Başkanı Suat Yallon,
Halkbank'm
özelleştirilmesine karşı
çıkarak bankanın satışı
durumunda esnafın can
damarlannın
kopacağuıı savundu.
TESKOMB Yalkın,
bankanın
özelleştirilmesinden
sonra esnafın kredi
gereksinimlerinin nasıl
karşılanacağının
belirtilmediğine işaret
etti.
Kaüte Kongresi
başlryor
• İSTANBUL(AA)-
9. Ulusal Kaüte
Kongresi, "kamu
sektörü" ana temasıyla
bugün tstanbul'da
başlayacak. TÜSİAD
desteğiyle Kalite
Derneği (KALDER)
tarafindan dûzenlenen
kongrede, toplam kalite
yönetimi konusundaki
en yeni uygulamalar ve
gelişmeler tarüşılacak.
Lütfi Kırdar Kongre ve
Sergi Sarayı'nda
yapılacak kongrede,
dünyaca ûnlü
gelecekbilimciler Alvin
Toffler ve Kevin Kelly
konuşma yapacak.
Kongre yann sona
erecek.
SPK'de işbaşı
• ANKARA (AA)-
Sermaye Piyasası
Kurulu'nun (SPK) yeni
başkan ve üyeleri,
Yargıtay 1. Başkanlık
Kurulu huzurunda
yemin ederek
görevlerine başladılar.
SPK Başkanı Doğan
Cansızlar; kurul üyeleri
Fatma Kutlay, Erdal
Batmaz, Hüseyin
Erdem, Nizamettin
Temel, Halil Sanaslan
ve Sezai Akın arasında
görev dağılımınm ilk
toplantıda
gerçekleştirileceğini
belirtti.
Fas'ta deli dana
korkusu
• RABAT(AA)-Başta
Fransa olmak üzere
Avrupa'nın çeşitli
ülkelerinde deli dana
vakalannın görülmesi
üzerine Fas hükümeti,
Avrupa kaynaklı canlı
sığır ve sığır etinin
ülkeye girişini
yasakladı. Bilimsel
veriler, ilk kez
îngiltere'de ortaya
çıkan ve diğer Avrupa
ülkelerine yayılan
ölümcül deli dana
hastahğının sığır
etinden insanlara
geçme ihtimalinin
yüksek olduğunu
gösteriyor.
Uzmanlar, bankacılık sektörüne yönelik risk ve tehditleri değerlendirdiler
Baııkalar zorhı smavda
• Chhibber: Tüketici
kredileri korkutuyor. Ciddi
risk analizlerinin
yapılmaması büyük yanlış.
Enflasyondaki düşüş
sektörü tehdit ediyor.
Ekonomi Servisi - Dünya Bankası Tûr-
kiye Direktörü Ajay Chhibber, tüketici
kredilerindeki hızlı artışa karşın ciddi risk
analizlerinin yapılamamasının endişe ver-
diğini söyledi. Bankacılık sisteminin çok
zor bir süreçten geçtiğini belirten Chhib-
ber, "Enflasyonu düşürme programı sek-
töre ciddi tehditier getijor" dedı. Chhib-
ber, iflas halindeki şirketleri kurtarmanın
faturasının vergi ödeyenlere çıknğını vur-
gulayarak "Asya ve Latin Amerika krizk-
rinde iflas eden şirketlerin kurtanlması
acıyı arttırmaktan başka işe yaramadı.
Bunlar politikadan gelenriskler.EHkkatli
olmak gerekir'' dıye konuştu.
'Türk Bankacıuğında ve Sermaye Piya-
salannda Yeni Eğüimler" konulu konfe-
ransa katılan Chhibber, Dünya Banka-
sı'nın reformlar konusundaki desteğini
sürdüreceğini anlattı. Chhibber, bankanın
3 yıl içinde yapacağı yardımlann yansı-
nın malı sektöre yönelik olacağını İcayde-
derek "Kz Türfcrye'yi tüm gücümüzledes-
teklemeye haanz" dedı. Asya krizinde if-
las halinde olan kuruluş ve şirketleri kur-
tararak, istıhdam sorunu yaratmama uy-
gulamasının 'aayı' arttırmaktan başka bir
şeye yaramadığını anlatan Chhibber, "Ka-
yıplan artünyor, bütün bu hatalann faru-
rası da vergi ödeyenlere çıkryor" diye ko-
nuştu. Kamu bankalannda yeniden yapı-
lanmanın mutlaka bir hedefi olması ge-
rektiğini vurgulayan Chhibber, "Emlak-
bank bir ipotek bankası olarak gelişebüir.
Türkiye'nin buna ihrjyacı var. Ziraat Ban-
kası daha küçük bir zirai kredi veren ban-
ka olabflir" önerisınde bulundu.
DB Türki>e Direktörü Aja> Chhibber. Devlet Bakanı Recep ÖnaL
NÂKÎIKREDİLERİÇİNDEKİPAYIARTTI
Bankalann yeni
gözdesi: Ticaret sektörü
ANKARA (ANKA)- Tekstil
sektörüne kullandırdıklan kredüer
nedeniyle çok yüksek oranlarda
batık kredi sorunuyla karşı karşıya
bulunan bankalar ve özel finans
kuruluşlannın yeni gözde kredi
müşterisi, toptan ve perakende
ticaret sektöründeki firmalar oldu.
Merkez Bankası'nın ticaret siciline
kayıtlı faal firmalann kullandığı
kredileri dikkate alarak hazırladığı
sektör kredileri raporuna göre,
kredilerden en yüksek payı alan
sektörler sıralamasında eylül
ayısdan itibaren, toptan ve
perakende ticaret sektörü ilk sıraya
yükseldi. Tîcaret sektörünün
kullandığı nakit kredilerin, toplam
nakıt krediler içerisinde daha önce
yüzde 13.3 payı eylül aymda yüzde
13.6'ya yükseldi. 23.1 katrilyon lira
olan, bankalar ve ÖFK'lerin
şirketlere kullandırdığı kredilerin
3.2 katrilyon lirası ticaret sektörüne
verildi. Ticaret sektöründe bu
gelişme yaşanırken tekstil
sektörünün payı yüzde 13.7'den
yüzde 13.5'e geriledi ve ikinci
sıraya indi. Tekstil sektörünün
kullandığı krediler eylül sonunda
3.1 katrilyon lira düzeyinde
gerçekleşti.
• Devlet Bakanı Önal: Eş
dost kapitalizmine yer yok.
Ziraat ve Halk Bankası'nın
görev zararlarının yıl
sonunda 20.2 milyar dolar
olması bekleniyor.
Ekonomi Servisi - Ekonomiden sorum-
lu Devlet Bakanı Recep Onal, Türkiye'de
artık "eş dost kapitanzmi" olarak nitelen-
dirilen "crom capitalizm"e yer olmadığı-
nı söyledi. Önal, bu olgunun özellikle kre-
diler konusunda bankalann çok yüksek
risk almalanyla sonuçlandığını ve aktifle-
rin kalitesinin düştüğünü vurgulayarak
"Bankaalık krizknnin nedenlerinden bi-
ri olan siyasi müdahakler ve eş dost kapi-
taüzmi, sistemdeki riskleri artunyor. Risk-
ler yönetilemez boyutlara geldiğinde de
krizkr ortaya çıkıyor" dıye konuştu.
Bakan önal, bankalann uzun yıllar be-
lirsizliğin yoğun olduğu bir ortamda çalış-
tıklannı belirterek siyasi müdahalelerin
de bu kurumlann çağdaş bankacılık kri-
terlerine göre yönetihnesini zorlaştırdığı-
nı, hatta olanaksız hale getirdiğini anlattı.
'Eş dost kapitalizmine yer yok'
Önal, "Hûkümet siyasi müdahalelerin
en azaindirilmesineyönelik hukuki düzen-
lemekri hızlagerçekteştinfi. Türkiye'de ar-
nk eş dost kaphalizmine yer yoktur" diye
konuştu. Devlet Bakanı Önal, işbaşına gel-
meleriyle birlikte öncelikle kamu banka-
lannın görev zararlarının bir dökümünün
çıkanldığını anlatarak "Bugüne kadar ha-
hnın alüna gizJenenJerortaya döküldü. Sek-
törde, kamu kesiminpoütikalannı değiştir-
mesinden kaynaklanan bir paradigma de-
ğişikliğj yaşamyor ve bir süre daha devam
edecek" "dıye konuştu. Önal, Ziraat ve Halk
Bankası'nın görev zararlan toplamının
2000 yuı sonunda 20.2 milyar dolarolma-
sının beklendiğini kaydetti.
İŞÇİNİ
Hazine Müsteşan Demiralp, Türk Telekom'la ilgili hükümetin programını açıkladı
Telekom'un sabs ilıalesi 15 Arabk'ta
Ekonomi Servisi - Hazine
Müsteşan Selçuk Demiralp,
"özeUeştirmenin amiral gemisi"
olarak nıtelediği Türk Tele-
kom'un satış ihalesine 15 Ara-
lık'ta çıkılması yönünde hükü-
metin programı olduğunu bil-
dirdi.
Demiralp, Telekomünikasyon
Arenasf nda gazetecilerin Tele-
kom'un özelleştinlmesiyle ilgi-
li sorulannı yanıtladı. Türk Te-
lekom özelleştirmesinin IM-
F'ye yapılan ekonomik program
için önemli olduğunu belirten
Demiralp, 2000 yılında Tele-
kom'dan beklenilen gelirin, iha-
lenin başansızhkla sonuçlan-
ması nedeniyle sağlanamadığı-
m söyledi.
2001 yıluun mart aymın so-
nuna kadar ihale işlemlerinin
yapılacağını kaydeden Demi-
ralp, "Onümüzdeki haftalar
içindesatışla ilgili, hükümetimiz
bir karar alacaknr. Daha sonra
bu doğruhuda çahşmalardevam
edecektir" dıye konuştu. Hükü-
metin yaptığı program çerçeve-
sinde 15 Aralık'ta Telekom
özelleştirmesiyle ilgili ihalede
ilana çıkmayı hedeflediklerini
belirten Demiralp, teklif alma
süresini mart ayı sonunda, iha-
leyi ise yıün ilk yansında ta-
mamlamayı planladıklannı söy-
ledi.
özelleştirmeden sorumlu
Devlet Bakanı Yüksel Yalova,
ilk ihalesi başansızlıkla sonuç-
lanan Türk Telekom'un özelleş-
tirme stratejisinin yeni pazarko-
şullan çerçevesinde yeniden şe-
killeneceğini belirterek "Yeni
satış stratejisinde sanlacak hisse
oranının yükseltflmesi ve strate-
jikortağa, kendisinden bekknen
faydayı sağlayabihnesine imkân
sağlayacakşekildeyönerimhak-
kı verilmesi için düzenlemeler
yapıhnası gûndenıdedir" dedı.
E-postayla vergi beyarn
Bu arada, Gelirler Genel Mü-
dürü Akif Hamzaçebi elektro-
nik ricaretin artmasıyla birlikte
karmaşık bir yapı sergileyen
vergi sisteminde, beyannamele-
rin e-maille gönderilmesini sağ-
layacak bir çalışma yürüttükle-
rini bildirdi.
Selçuk Demiralp de ticari fa-
aliyetlerin hızlı bir biçimde
elektronik ortama kaymasının
beraberinde baa sorunlan gün-
deme getirdiğini, bunlann ba-
şında da vergi kayıplannın gel-
diğini kaydetti. Demiralp,
elektronik ortamdaki ticari fa-
aliyetlerin bu hızla artması ha-
linde çok ciddi vergi kayıpla-
nyla karşı karşıya kalınacağı-
nı vurguladı.
Türk Telekom Genel Müdürü
tbrahimHakkıAlpnırkıse Tür-
kiye'de telekomünikasyon ala-
nında olağanüstü bir vergi kay-
bının bulunduğunu belirterek
bu kaybın yaklaşık 2 trilyon li-
raya kadar ulaştığını söyledi
Radikal yönetim ve başarı
Brezüyaü işadamı:
Çahşanlarücretierini
kendüeribeürüyor
Ekonomi Servisi-
Hiyerarşınm ohnadığı,
işçilerin ücretierini ve
çalışma saatlerini
kendilerinin belirlediği
bir şirketi düşünmek
artık hayal olmaktan
çıktı. Brezilyalı ünlü
işadamı Rkardo
Semler, dün Türkiye'ye
gelerek radikal yönetim
stratejilerini
Türk meslek-
taşlanyla
paylaştı.
Brezilya'da
yaşanan
boğucu
enflasyon
gibi çeşitli
olumsuz
etkenlere
meydan
okuyan
Semler, şirketinin
başansırun altında
yatan yönetim
felsefesini anlattı.
"Masalan Tersine
Çevirmek" ve
"Maverick'' kitaplanyla
tanınan Semler, şirketi
Semko'da ahşılmış
yönetim modellerinin
tersine, çalışanlann
yönericileri
kendilerinin seçtiği ve
maaş ve çalışma
saatlerini kendilerinin
belirlediğini ifade etti.
Semler, şirketin
verimliliğinin altında
yatanlan şöyle dile
getirdi. "Semko'da
çahşanlar şirket
Ricardo Semler
kararianndaoy
hakkuıa sahipler.
Çahşanlar, şirket
muhasebe kayırlannı
inceleme hakkuıa
sahipler. Şirkette üç
temel değer var.
Demokrasi, kâr
bölüşümü ve bilgi-
şeffaflık. Bu değerier
karmaşık bir döngü
içinde
birbirine
bağh olarak
çahşıyor. Eğer
bunlardan
biriniyok
etsekdiğerleri
tamamen
anlamını
yitirir. Şirket
yapımız
cahşanlann
serbesttiği,
özgüıiüğü, sendika ile
ilişkfler bu değerier
çerçevesinde gefişiyoıf
Sernler, şirkette
hiçbir zaman bir
yöneticinin, ileride
astlan olacak olan
kişiler tarafindan
mülakat yapılmadan işe
ahnmadığına işaret
ederek "Yüdaiki kez
asdar, yöneticflerini
değeriendiriyor. Aynı
şekilde yılda ild kez tüm
çahşanlar isimsiz birer
anket doldurarak
şirketin kredibüıtesmi
ve tepe yönetimmin
yeterüliğini
değeriendiriyor" diye
konuştu.
PTT'den
e-posta hizmeti
ANKARA (ANKA) - PTT, finans ve
bankacılık çevreleriyle ortaklaşa e- pos-
ta olarak bilınen " elektronikposta şfrke-
ti" kurmak üzere görüşme yürütüyor.
PTT Genel Müdürü Dursun Dağaşan,
çok sayıda özel bankayla sürdüğünü be-
lirtriği göriişmelerin, aralık ayında so-
nuçlanmasmı beklediklerini kaydetti.
Dağaşan, kurulacak şirketin, oluşturula-
cak bilgisayar ağlanyla, anlaşma yapı-
lacak bankanın müşterileriyle ilgili fa-
tura bilgilerini, o ildeki merkezlerde top-
layarak faturalayacağını; faturalann oto-
matik makinelerle yapılacak zarflama-
nın ardından zaman yitirmeden alıcısı-
na ulaştınlacağuu söyledi.
Türkiye'nin en ücra köşelerine kadar
uzanan agıyla bankacılık hizmeti için
önemli bir avantaja sahip olanPTT, Kör-
fezbank ile 3 yılhğına bir anlaşma yap-
mıştı. PTT, kredi karü ile yapılacak öde-
melerle ilgili olarak 3 özel bankayla da-
ha görüşüyor. Görüşmelerin kısa süre
içinde tamamlanması bekleniyor.
AB'ye uyum sürecinde çevre sorunu masaya yatırıldı
Tahalı ama kaçınılmaz'
Ekonomi Servisi - Avrupa Birli-
ği'nden uzmanlar, Türkiye'nin,
AB'ye uyum sürecinde çevre etki
değerlendirme (ÇED) raporlanna
önem vermesi gerektiğini kayde-
derek bir finansman projesi hazu--
laması ve çevreyle ilgili yasalan
AB müktesebatına uygun hale ge-
tirmesi gerektiğini belirttiler.
Türk Sanayicileri ve Işadamlan
Derneği (TÜSİAD) tarafindan dü-
zenlenen "AB Uyum Sürecinde
Çevre" paneline katılan AB Tür-
kıye Temsilciliği'nden Frederic
Delport, aday ülkelerin AB'ye gi-
rebilmeleri için ekonomik ve siya-
si kriterlerin yanı sıra çevresel
önkoşullan da yerine getirmesi ge-
rektiğini vurguladı. Delport, tüm
AB müktesebatının yansıtıhnasmı
nihai amaç olarak değerlendirir-
ken Türkiye'nin önce yasalarda
AB'ye uyum sağlaması gerektiği-
ni söyledi.
'Kâğrt ûzerinde kalmasın'
Yasalann kâğıt üstünde kalma-
yarak uygulamaya dönüşmesi ge-
rektiğinin altını çizen Delport, her
aşamada denetleme yapacak kont-
rol mekanizmalanna ihtiyaç du-
yulduğunu ifade etti. Delport özel
ve kamu sektörleri arasmda daya-
nışma ohnası gerektiğini belirte-
rek üye ülkelerde sürecin böyle iş-
ledigini anımsattı.
Panelin açılış konuşmasmı ya-
pan TÜSÎAD Yönetim Kurulu
Başkanı ErkutYücaoğlu, Avrupa
Birliği'nin çevre konusunda kre-
di ve finansman desteğini üye ül-
kelere olduğu gibi aday ülkelere
de uygulaması gerektiğini dile
getirdi.
Yücaoğlu, Türkiye'nin son 15
yılda gerek Çevre Bakanlığı çalış-
malan, gerekse özel sektörün ge-
lişimi ile çevre konusunda önem-
li adımlar atmasına karşın hem
çevre mevzuatı uyumu hem de ik-
tisadi ve siyasi kararlarda çevre
boyutunun dikkate ahnmasında
daha fazla ilerleme kaydetmek zo-
runda olduğunu söyledi.
İŞÇİNİN E\ RENİTSDEN
ŞÜKRAN SONER
Bir İş de Olumlu Çıksa...
Gazetenin giriş kapısında dün sabah yıne Kalaba-
lık birgrup işçi vardı. Seslerını kamuoyuna duyrmaya
çahşıyor, destek bekliyorlardı. ABD-yerlı ortaklı Con-
rad International Otel'de Turk-lş'e bağlı Toleyıs sen-
dikası örgutlenmeye kalkınca 100 ışçı birden ışten
atılmış.
12 Eylül 1980 öncesi hiç değılse yabancı ortakftklı
şirketler sendikal haklarda guvence sayılırlardı. Ünlü
marka, tekeller Türkiye'de sendikasız ışçı çalıştırabil-
meyi düşünemezlerdı. Şimdi ışler tersine döndu Çağ-
daş insan haklan normlannı ağızlarından duşurmeyen
ülkeler kökenli şirketler Türkiye'ye geldıklerinde sen-
dikasız düzen istiyor, ucuz emek sömurusunde ayaK
diretiyorlar.
Toleyıs'in gelişmelerf anlatan açıklamasında. "Tür-
kiye birsömüru ülkesi değılseyetkılı tum metalen gö-
reve davet ediyoruz" diye bir uyart cumlesı varsa da,
ünlu yabancı markalar artık Türkiye'de ısteaıklen gibı
at oynatabilmenin rahatlığında.
Sadece sendika uyesı oldukları için ışçı çıkarma
sözde yasal bir suç. Türkiye de çok yaygın bir biçim-
de uygulanmakta. Sendikal orgutlenmeyı dıbe vurdu-
ran örgütlenme aşamasındakı yasadışı ışç< çıKanna-
lan durdurabılmek uzere hazırlanan yasa tasaıısı hu-
kümetin gundemınde. Bakanlar Kuaılu'ndan geçmış
yasalaşmayı beklıyor.
Yürürlükteki yasada var olan sendıkalaşma hakkı,
buna baâlı işçı çıkarma yasağı uygulamada bir ışe ya-
ramryor.lşverenler en son Conrad ornegınde de ya-
şandığı gibi işverene sınırsız çıkarma hakkını veren ış
yasasının 13. maddesinı uyguluyor'ar. Sendıkalaşma
hakkını kullandıkları için ışten çıkanlan ışç^lere ve sen-
dikalanna yargı yolu kalıyor O da bir ışe yaramıyor
Çünkü uzun biryargı savaşımı sonunda (kanıtlama yu-
kümlüluğü ışçiye ait olduğundan). çıksa çıksa "kötü
niyetli işten çıkarma" karşılığı olan uç aylık ücret ce-
zası alınabilıyor. Yargı. sendikal çıkarmanm cezası olan
işçinin bir yıllık ucreti tutarında tazmınaîtan kaçinıyor.
Işte işverenlerin ve beslemelerı, sozculuğe döşen-
miş yıldız köşe yazarlarının "Kayıtlı ekonomıde yat<-
nmlar düşer" diye tehdit ettıklerı, yasa tasansı yasa-
laşırsa, iş güvencesi falan getirmeyecek. Yıne 13.
madde ile istenildiği kadar işçı çıkanlabılecek. Sade-
ce ve sadece, körkörparmagım gözune, sendikal ör-
gütlenmenin olduğu işyerlerinae, işçı sendıkaya gir-
diği için işten atılmışsa, açılan davalarda, sendikal de-
ğil, haklı nedenle işçi çıkardığının ispat yükümüJlügu
işverene ait olacak. Mahkemenin sendikal nedenle çı-
karmaya hak vermesi halinde ise. ya >şe iade. ya da
biryıllhk ücreti tutarında tazmınat guvence altına alı-
nacak.
Gorüldüğü gibi ortada iş güvencesi değıl. sınırlı bir
sendikal guvence soz konusu. Aslında bu en doğal
insan hakkına katlanamama, bızım sermayemızın ko-
tü alışkanlığı ile sınırlrbır olgu değıl. Dunya tekelteri-
nin, küreselleşmedenen model içinde Türkiye'ye bıç-
tikleri pazar, ucuz emek, kuralsızla-jtırma roiüne çok
uygun düşüyor. Türkiye'de sendikasız. ucuz işçi ça-
lıştımna bir dayatma olarak karşımıza çık'yor.
İçinde yaşadığımız düzenin. dayatmanın boyutlan-
nın tam algılamasında değiliz Sonuçtarı ılp raman za-
man karşılaştığımızda, belki bıraz ürkuyoruz Gerçek
öylesine acımasc kı, 12 Eylul sonrası sureçte yeni
sendikal örgütlenme bırkaç özel ornek dıştnda sıfır-
lanmış sayılabılir.
Ancak eskı sendıkalaşmış iş yerlerinde gorecelı söz-
leşme duzeni devam edebıhyor. Oralarda da taşercn-
laştırma, sendikasızlaştırma uygulamalan yaşanıyör.
Acımasız rekabet, vahşi sömuru duzenınde, sendıka-
sızlar sendikalılann, kayıt dışı kaçak çalıştınlanlar sı-
gortalı çalışanlann, yabancı uyajklu artık mılyonu aşan
kaçak işçiterde iş bulamayanlann korkulu ruyası olu-
yorlar.
özetle Türkiye'de yeniden örgütlenme. yem işyer-
lerinde sendikalaşma pek görülmuyor Toplam sendi-
kalı işçi sayısı artmıyor, oransal olarak çok buyük bir
düşüş, hatta sayısal toplamda bile kayıplar yaşanıyör.
En güvenceli kamusal ışyerlerı bile özelieştırmeler-
le, işçi çıkarmaları ile birlikte sendıkasızlaşmaya su-
rükleniyor. 12 Eylül öncesinde üç mılyon sıgortaiı ıçın-
de, 1.5 milyon sendikalı ile yuzde ellı gıbı yüksek bir
sendikalaşma düzeyine ulaşmış Türkiye'de, geriye
sayım yaşanıyör. 5 milyon sigortaiı içinde sendıkah iş-
çi sayısı 800 binlere düşmüş bulunuyor Özel sektör-
de ise durum 250 bin cıvarında, gulünç bir düzeyde.
Sigortasız, vergisi ödenmeksizın kayıt dışı çalıştırılan-
lann kayrtlılardan fazla oldukları, yabancı kaçak işçi-
nin 1 milyonu bulduğu, mityonlarla da ışsizın sayıldı-
ğı bir düzende. sendikal haklar nasıl korunabıhr varın
bir düşünün?
Sendikal duzenın adı var kendısı yok.
İşçi, emek haklannı her ekonomik kararı ile buda-
yan, IMF reçetelerı dogrultusunda sosyal damping
uygulayan, sosyal guvenlık haklarını genye gotüren
Ecevrt Hükümeti, iş güvencesi adı altında sınırlı sen-
dikal güvenceyi getirebilir mı? Bakanlar Kurulu'ndan
geçmiş yasa Meciis'ten geçebılır mı?
Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan "MecLsten geçe-
cek" dıyor. Sermaye cephesı "geçemez"de diretıyor.
Bir sınırlı sendikal guvence bari olumlıı. işçiden yana
çıksa, bu hukümet de olumlu bir ÎŞ yapmts otea. bız
de dişimizi kırsak mı acaba?
sukransonerc yahoo.com
Dev atağa kalktı
Çin'e üç tekııoloji
vadisi kıınıluyor
ŞANGHAY (AA) -
Teknolojı atağına kalkan
Çin Halk Cumhunyeti:
Silikon Vadisi, Tıp Vadi-
si ve Fotoelektron Vadisi
kurma çahşmalanna baş-
ladı. Şanghay'da Yangtze
Nehri ağzındakı Silikon
Vadisi, değışık bilgisayar
çiplerinin geliştirihnesi-
ne aynldı. Bu bölgenin
itici gücü, esasen, Fudan
Ünıversitesi, Şanghay
lletişim Ünıversitesi, Gü-
neydoğu Çin Bılim ve
Mühendislik Enstitüsü,
Çin Bilimler Akademisi
Şanghay Metalürjı Araş-
tırma Enstitüsü gıbı yerel
yükseköğretım ya da tek-
nolojik araştırma kuru-
luşlanndan gelıyor
Bilgisayar çıpleri ıma-
latı üssü kurmak ıçın bu
bölgede 300 milyon do-
larlık yatınm yapacağını
açıklayan 1BM gibi şir-
ketler debıı vadiye haya-
ti\et ka/andırıyor Bu
bÖlgedekı enformasyon
sanayiinin toplam iiretim
değeri. 2005% ılında 400
mıly3r yııana uiaşacak.
Şanghay'da Pııdong
Kalkınma Bölgesi"nde
oluşan Tıp Vadısi'nJe
yerel araştırma kuruluş-
lan ve şırketlenn ortak
çabalanyla. bıyofarma-
koioji teknolojısinde ınu-
az/am yenılıkler \ c sana-
yileşmeler gerçekleştiri-
liyor. Biyofannakolojıde
potansiyele sahip olan
Çin "de bu sekîöııîıı sınaı
ölçeğınm beş yılda 50
milyar NTiana ulaşması.
3-5 milyar yuaıı sermaye
değcrlj bir ya da ıkı ccza
kompleksinin yakın ge-
lecckte orta>a çıkması
bekleniyor.