18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 2000 ÇARŞAMBA HABERLER Prof. Dr. GaHb Sağıroğlu toprağa venld • tstanbul Haber Servisi - lstanbul Teknik Üniversitesi (ITÜ) eski rektörlerinden Prof. Dr. Galib Sağıroğlu (83) toprağa verildi. Sağıroğlu, ITÜ Mimarlık Fakültesi önünde yapılan törenden sonra Teşvikiye Camisı'nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığf nda toprağa verildi. TÜMTlS'teıı gözaltma kınama • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Motorlu Taşıt tşçilen Sendikası (TÜMTlS) tarafindan yapılan yazılı açıklamada, Muğla Yeniköy Termik Santrah'nın özelleştirilmesine karşı çıkan Tes-tş üyesi işçilerin ve sendika şube yöneticilerinin dövülerek gözaltına ahnmasını kınadı. Açıklamada işsizliğe, yoksulluk ücretine ve sendikasızlaştırmaya karşı konfederasyonlar ve sendikalar, örgütlü bir eyleme çağrıldı. Sokak çocukları anbul Haber Servisi - Her yıl mılyonlarca kişiyi yatağa düşüren gribe karşı sokak çocuklan aşılanacak. Aventis Pasteur, Umut Çocuklan Derneği'nde ücretsiz aşılama yapacak. Aşılama cuma günü, Bakırköy Umutevi'nde ve çamaşırhanesinde gerçekleştirilecek. HeUkopter kazası davası • lstanbul Haber Servisi -Eminönü'nde düşerek 3 polisin şehit olmasına yol açtığı öne sürülen "Puma" tipi polis helikopterinin pilotu Kudret Karamercan'ın davasına 12. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Mahkeme yargıcı dava dosyasında bulunan bilirkişi raporlan arasında çelişki olduğunu belirterek 4. kez bilirkişi raporu alınmasna karar verdi. Ünivepsfteden kmama • lstanbul Haber Servisi - Galatasaray Üniversitesi (GÜ) Senatosu yaptığı açıklamada, Fransa Cumhuriyet Senatosu'nun münhasıran bazı siyasi menfaatlar uğruna Ermenilerle ilgili olarak kabul etmiş olduğu karan kınadığını bildirdi. Açıklamada, hukuki gerçeği saptamak nasıl mahkemelerin fonksiyonu ise tarihi gerçekleri araştırmanın ve yorumlamanın da bilim dünyasının işi olduğu belirtıldi. Satanist davası • tstanbul Haber Servisi - Ortaköy'de Şehriban Coşkunfırat adlı genç kızı "şeytana kurban etmek amacıyla" öldürdükleri öne sürülen Engin Arslan, Ömer Çelik ve Zinnur Gülşah Dinçer'in ölüm cezası istemiyle yargılanmasına lstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Mahkeme heyeti, sanıklann tutukluluk hallerinin devamına karar vererek oturumu erteledi. Polise salrtm • tstanbul Haber Servisi - Gazıosmanpaşa'da uyuşturucu operasyonu gerçekleştiren polise taş ve sopalarla saldın düzenlenmesi sonucu polis memuru Taner Ermez yaralandı. Sarıgöl Mahallesi Dereiçi Sen Sokak'taki bir işyerine düzenlenen baskında polis de havaya ateş açtı. Operasyonda 3 kişi gözaltına alınırken 1 kilogram esrar ile 1 adet ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Basbakan, KOB'de yer alan maddenin kabul edilemeyeceğini AB liderlerine iletti Ecevit'ten AB'ye Kıbns mektubu Ecevh'in AB liderierine gönderdiği mektup bugûn kamuoyuna açıklanacak. ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Basbakan Büknt Ecevk, Avrupa Birliği (AB) üyesi 15 ülkenin hükümet başkanlanna bir mektup yazarak AB Kotnis- yonu'nun 8 Kasım'da açıkladı- ğı katılım ortaklığı belgesinın Kıbns maddesinin kabul edile- meyeceğini bildirdi. Ecevit'in, Türkiye'nin Kıbns pozisyonu- nu bir kez daha anlatarak ada- daki sorunun çözümû ile AB adayhğının birlikte ele aunama- yacağı görüşünüyinelediği kay- dedildi. Ecevit'in mektubu bu- gün kamuoyuna açıklanacak. Ecevit, Devlet Bakanı Şûkrû Sina Gürel ve Dışişleri Bakan- hğı'ndan bazı yetküilerîe dûn Dışişleri Bakanlığı'nda bir ara- ya gelerek kaüum ortaklığı bel- gesini değerlendinü. Belgenin 20 Kasım'da yapılacak AB Konseyi toplanüsı sırasmda ottaylanması olasdığının gflç- tenmesi üzerine Ecevit'in, Tür- kiye'nin tutumunu 15'lerin hü- kümetbaşkanlannabirmektup yazarak anlattığı öğrenildi. Mektubun, Kıbns'ın kısa va- deli öncelikler arasında yer al- masınm kabul edilmeyeceği görüşünü içerdiği kaydedildi. 'AB'nin hukuldtemetiyol^ Ecevit'in mektupta, katılım ortaklığı belgesinin Kıbns maddesi dışmda Türkiye'nin uygulayabileceği bir metin ol- duğunubelirttiği bildirildi. An- cak Kıbns ile ilgili maddenin kabul edilemeyeceğini vurgu- layan Ecevit'in, AB'nin bunu istemek içio hukuki bir temeli- nın olmadığını da kaydetti. Ecevit'in, Helsinki Zirvesi ka- rarlan ile Finlandiya Başbaka- nı Paavo Lipponen'in Dönem Başkanı sıfaüyla 10 Aralık 1999'da gönderdiği mektuba aüfta bulunarak "Saym lippo- nen'in 14 Arahk 1999 günü Av- rupa Parlamentosu'nda yapö- ğtkonuşma,ABüstdüzeyyöne- tidlerinden Solana fle Sayın Verheugen'in 10 Arahk 1999 gecesi Ankara'ya geterek bi- zimkyaptıklangörüsme,tutu- mumuzun yeterince alplanını; olduğunu gostermektedir. Bu gerçekkri AB yetkilüertoe bir kez daha hatuiatmakta yarar görüyorum" mesajmı verdiği bildirildi. Mektupta, Türkiye'nin Kıb- ns iie AB adayhğı arasında bağlanü kurulmasım asla ka- bul etmediğini ammsatarak şu mesajlan verdiği kaydedildi: "Kıbnsmesefcsi,ad»daki KK- TC iie Rum Yönetimi arasm- daki bir konudur. Kaühm or- takhğıbelgesinde yer alan Kıb- ns konusunaifisldngözlemkr, butemettutunaumızlauyum- hı olduğu ötçödetarafimızdan dikkate alınacaktır. Türkiye, bu bağiamda kendismi sadece Helsinki Zirvesi sonuçten ve busonoçlannkabulünettişkin TürkiyefleAB arasmdaki ya- aşınalarvegörüşmelerjsjğm- da bağh saymaya devam edecektir." Devlet Bahçeli, Avrupa Birliği'nin Kıbns konusunda art niyetli olduğunu söyledi 'Kültürel haldar kabul edflemez'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - MHP Genel Başkanı ve Basbakan Yardımcısı Devtet Bahçeli, AB Katılım Ortaklığı Belgesf nin (KOB) Helsinki ka- rarlanndan daha geri olduğunu belirterek Kıbns ve kültürel hak- larla ilgili koşullann kabul edi- lemeyeceğini söyledi. Belgede kısa ve orta vadeli öncelikler lis- tesınde yer alan bazı konulann, Türkiye'nin demokratik rejimi- nin temel dinamiklerini yeterin- ce dikkate almayan bir anlayışla ele alındığını vurgulayan Bahçe- li, AB Komisyonu'nun iyi niyet- li bir yaklaşun içinde olmadığı- nı beürtti. MHP Grup Başkanve- kili tsmail Köse, Türkiye'nin si- lahsız bir dayatmayla karşı kar- şıya olduğunu belirterek "ana- dflde eğitiın ve kültürel hakbn" ıfadelennın altında gelecekte ba- ğımsız bir devlet kurulması pla- nının yattığuu kaydetti. Bahçeli, dün partisinin grup toplanrısında, KOB'ye ilişkin görüşlerini açıkladı. Kıbns so- rununun Türİciye'nin üzerinde ne kambur ne de yük olduğunu kaydeden Bahçeli, Kıbns Türk- lüğünün haklı ve onurlu davası- nın yok sayılamayacağuu beürt- ti. Kıbns'ta var olan iki toplum- lu ve iki devletli yapıyı inkâr ederek bir tarafı tek muhatap olarak kabullenmenın banşa ve istikrara hizmet etmeyeceğinin açık olduğunu anlatan Bahçeli, "Tek yanh ve gayri adfl yaklaşı- mın en son örneğuü, KOB'deki Kıbns yaklaşımı otuştunnakta- dn*. Helsinki zirvesi kararlarmı büe hice sayan yeni yaklaşıınm çözümedeğfl, çözümsüzlûğe hiz- met edeceği unutulmamahdır" diye konuştu. Belgenin hem sistematik hem de ıçerik olarak Helsinki karar- lanndan daha geri olduğunu vurgulayan Bahçeli, Helsinki'de kurulan Türkiye-Yunanistan 9. Comhurbaşkam Demirel, «benim bikâvenT dediği siyasi yaşammı ve BderHk konusundaki düşüncelerini özeüedi (HATÎCE TUNCER) 'Liderlik 2000 Konferansı 'nda konuşan Demirel, siyasiyaşammı anîattı 'Heradmumdabaşarıyaulaştun' tstanbul Haber Servisi - 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel, atnğı her adımı başanya ulaş- tırdığını, her adımında amacına ulaştığını belirterek 6 aydır da geçmişin muhasebesini yapmak ve geleceğe bakmakla meşgul ol- duğunu söyledi. Demirel, siya- sette uzun süre kalmak için mü- cadeleye girecek kişinin kendi- sinde dağlan devirecek gücü gör- mesi gerektiğini vurguladı ve "Bugücügörmedikceneticeyeva- ramaz. Hic yola çıkmastn" dedi. lstanbul Swıssotel"de düzen- lenen "liderlik 2000 Konferan- sr n nın açıhşmda konuşan Demi- rel, "benimhikâyenT dediği si- yasi yaşammı, liderlik konusun- daki düşüncelerini özetledi. "40 yıDık siyasi yaşamunda 21 yıl millervekili ve parti genel baş- kanhği. 12 yıl basbakan, 7 yıl cumhurbaşkanı,7 yılyasakh dö- nem, 8yü muhakfet, 1 tam, 1 ya- nm, 2 darbe gördüm. Benim karnem bu" diyen Demirel, si- yasi yaşammı anlatırken "Halla seveni halk sever. Tespit doğnı- dur. Khkieri severim, onlanöz- lerim; onlar da beni özlemişter- dir" diye konuştu. 1971 muhb- rasma değinen Demirel, bu muhtırada, "Parlamento ve hü- kümet, süregekn üıtum ve dav- ramşıfleûlkeyi uçurumon kena- nna getirmiştir. Getirdra-getB*- medin tardşmasıfleişin içindea çıkümaz" dedi. 'Siyasetmcaveâ' 1980 yıhnda getirilen yasak- lardan sonra, halka gittıklerinı ve küllerin içindea çıktıklannı vur- gulayan Demirel, bu gelişmeleri "sıyasetin bircüvea" olarak rute- ledi. Demirel, meşru yollardan gidilir, bu yollardan giderken meşru kalınırsa başanya ulaşıla- cagını savundu. Demirel, "Başa- rmın yerine konacak başka şey yoktur.Kişinin kendtâniliderola- rak gönnesi yetmez. Lider oldıı- ğımo söyieyene, ne yapbğmı so- rartar. Siyaset, sabır, mctanet ve tûkenmeroekister"dedı Demi- rel, "Kahramanlan Bdenerin içmde değfl, ustünde saymakyız. Kahramansayıa,fidersayHnıdaB azds*. Kflhramgn^arrfpgfaınya2- mışkrdır" dedi ve Atatürk'ü kanramanlar arasındaki en önemliliderler arasında göstenü. Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Büknt Eczacıbaşı da viz- yonkavramının önemine değin- di ve "Yuzünü Doğn'ya dönen- te, yüzünüBab'ya dönenin, Kür- duin dryenfc Türküm dtyenra, sağaymı diyenk soteuyum diye- Bin kavga etmeyi bırakıp, aynı hedeflericin bütünksmesi sade- ce vizyonlasağlanabüir.Başkala- rmmemirvetavsiveleriniistenıi- yoruz, vizyonla yönetifanek isâ- yoruz" diye konuştu. Türkiye yeni binyıldaki lider- lerini "Iiderkr 2000 Konferan- sı" çerçevesinde bugün seçiyoT. Liderlik ödülü, ödül jürisi tara- findan isimleri belirlenen aday- lar arasında internetteki halkoy- lamasının ardından 5 kategoride veriliyor. Jüri girişimci kategori- sinde Cem Kmay, Ahmet Erte- gfin, Pınar Kaprah, Ayşen Za- manpur, Tunç Tonger; genç li- derler kategonsınde AK Koç, AB Sabancı, Uğur Bayar, Tayyibe Gülek; etik değerlere bağh lider kategonsınde Zekeriya Temizel, FaikSomer, Akra Öngör, Erkot Yücaoğhı; takun lideri kategori- süıde Fatih Terim, Nasuh Mah- ruki, Cem Mansur. Yıkhz Ken- ta ve kitle üetişimde lider kate- gorisinde Afi Taran, Ertuğrul Ozkök Gazi Erçd ve Afi Kır- ca'yı aday olarak belirkdi. dengesinin bozulduğunu, Kıb- ns sorununun bir önkoşul olarak sunulmasının yanı sıra Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin tam üyelik yolunun açılmaya çalışıl- dığını belirtti. Bahçeli, "Burada bir art niyet anunamak müm- kûn değildir" dedi. 'Bdiraz ifadder var' Belgenin bazı çarpık ve belir- siz ifadeleri de içerdiğini anla- tan Bahçeli, altı ısrarla çızılen "kûMrelhakbr'' ile "köken fcridüıklarr gıbı ifadelerin yan yana konulduğunda or- taya ilginç bir tablonun çık- üğını kaydetti. Bahçeli, "Ge- rek demokratik bir dûzenin tahammül edemeyeceği, ge- rekse sosyal dokunun kakn- nunayacağı düzenlemeieri Tûndye'den ısrarla istemeyi ve bunlan ohnazsa ohnaz şart olarak sunmayı kabul . edemeyeceğunia ifade etmek•• isdyorum. Uzun yıDanhr ül- ke kaynaklannı eriten bötû- cü-yıkKi faaliyetiere muha- tap otaıus ülkeinizden azmhk haklannın talep edihnesmi rnıhımlf imkânsi7flır*' Türkiye'nin etnik çaüşma ve aynşmayı körükleyecek "kühürel ya da etnik hak- lar"a sıcak bakmasının mümkün olmadığını vurgu- layan Bahçeli, belgede bu tür ifadelerin üstü örtülerek muğlak duruma getınlmesı- nin sonucu değiştirmediği- ni kaydetti. Bahçeli, insan haklannın etnik köken fark- lıhklannı derinleştirip kes- kinleştirecek biçimde ta- nımlanmasının durumun özünü ve değerini kaybetti- receğini vurguladı. 'Bolecekse AB'ye hayır' MHP Grup Başkanvekili tsmail Köse, Türkiye'nin si- lahsız bir dayatmayla karşı karşıya olduğunu belirterek "anadilde eğitim ve kültürel haklan" ıfadelennın alünda gelecekte bağımsız bir dev- let kurulması planının yatn- ğmı kaydetti. Türkiye'nin bunlara karşı uyanık olması gerektiğini anlatan Köse, Kürtçe eğitim ve yayın ko- nusundaödün veremeyecek- lerini söyledi. Bakanlar Kurulu'nun kül- türel haklar konusuna onay vermediğini kaydeden Kö- se, Türkiye'nin çıkarlan doğrultusunda bir ulusal pıogram hazırlayacağmı be- lirtti. Köse, "Eğer AB bizi bölecekse buna hayır. Tflrk devleti, eğer keddi işine getir- se uhısal programın arana imzasuu atacakür, onlarm işine geHrsedeP" dedi. Türkiye'nin KOB'ye yanıtını oluşturacak ulusal programın içeriği MGK toplantısında netleşecek Avrupa yolu MGK'den ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB'nin katılmı ortaklığı belgesini açık- lamasınm ardından Türkiye, "içpoüoİka- da ABfleuyum, dış potitikada kuüs" ça- lışmalarmı sürdürüyor. Türkiye'nin katı- lmı ortaklığı belgesıne yanıtını oluştura- cak ulusal programın içeriğinin, gelecek hafta gerçekleştüilmesi beklenen MGK toplantısmda netleşebileceği kaydedili- yor. AB Genel Sekreterliği'nin hazırlaya- cağı taslak metnin önce MGK'de görüşü- leceği, daha sonra da Bakanlar Kurulu'na sevk edileceği belirtiliyor. Ankara, ulu- sal program üzerinde çalışmalannı yo- ğunlaştınrken belgenin onaylanacağı 20 Kasım'daki AB Konseyi toplantısı için Brüksel ve Marsüya'da kulis yürütüyor. Ankara, katılmı ortaklığı belgesinin Kıb- ns ile ilgili ifadelerinin AB Konseyi'nde değiştirilmesini sağlamayaçalışıyor. An- cakdiplomatikkaynaklar, Yunanistan' ın baskılan sonucunda belgeye giren ifade- lerin değişmesinin olanaklı görünmedi- ğini bildiriyorlar. Dışişleri Bakanı tsmail Cem, Islam Konferansı Orgütü (IKÖ) zirvesi için git- tiği Doha'dan dün Marsilya'ya geçti. Av- rupa Akdeniz Konferansı'na katılacak olan Cem, belge üzerinde son karan ve- recek AB üyesi ülkelerin dışişleri bakan- lan ile bir araya gelecek. Toplantıda Or- tadoğu banşında yaşanan gelişmeler de ele alınacak. AB Genel Sekreter Yardım- cısı Büyükelçi Volkan Bozkır ve Dışişle- ri Bakanlığı AB Genel Müdürü Metin Alanat temaslarda bulunmak üzere dün Brüksel'e gittiler. AB Dönem Başkanı Fransa ile AB Komisyonu'nun aday ül- kelerin kamu yöneticüerine yönelik or- taklaşa düzenlediği toplantıya katılacak olan Bozkır ve Alanat, komisyon ve kon- sey yetkilileri ile de. bir araya gelecek. Insan Haklan Koordinatör Üst Kuru- lu, insan haklanndan sorumlu Devlet Ba- kanı Rûştü Kaznn Yücekn başkanlığın- da bugün toplanıyor. Kopenhag kriterle- ri ışığmda gerçekleştirihııesi gereken re- formlardan sorumlu olan kurul, katılmı ortaklığı belgesini masaya yatıracak. AB Genel Sekreterliği Siyasi Işler Alt Komisyonu ise MGK toplantısı öncesin- de pazartesı günü 3. kez bir araya gele- cek. Komisyon toplantısmda oluşturula- cak ulusal programın siyasi bölümüne ilişkin taslak MGK toplantısında son bi- çimini alacak. DUZYAZI ORHAN BtRGİT Dananın KuyruğuDemokrasinin beşiği olarak bilinen ABD'deki baş- kanlık seçiminin oy sayımında, dünyanın bu süper devletini yönetenlerin gelişmemiş ülkelere her fırsat- ta verdiği dersleri aratacak biçimde renkli ömekler birbirini ızliyor. Dünya kamuoyu da, hatta ABD'li seçmenler de, "Al Goremu, yoksa Bush mu?" bilmecesinin hâlâsonuç- lanmayışını, özellikle Florida eyaletindeki sayım sıkın- tısına bağlıyordu. Eyaletin seçim sorumlusu, aynı za- manda da eyalet bakanı kimliklerini taşıyan Cumnu- riyetçi Parti'li Katherine Harris, makine ile tekrarla- nan oy sayımı sonuçlannı dün akşam saatlerinde açık- layacağını söylerken, elle sayımda ısrartı olan Demok- ratların mahkemeden karar çıkartma uğraşlannın da sonuçlanmasını bekliyordu. Ama ne Harris ne de başkalan Florida'nın yanı sıra VVısconsin'de "kimlikkontrolüyapılmayan" 141 üni- versite öğrencisinin Al Gore lehine birçok kez oy kul- tandığı ıddiasıyla seçime yeni gölgeler düştüğünden haberliydiler. Şu işe bakın. VVısconsin'de Dernpkrat aday Al Go- re, 6 bın oyja Bush'un önünde görünüyor. Cumhuri- yetçi Bush ise Florida'da rakibine 288 oy fark atmış Konumda. öte yandan, ülke dışından 2 bin 300 oy ya- nndan sonra ABD'ye ulaşmış olacak ve belki sonuç- lan tersyüz edecek. Bütün bunlar olurken ülke dışındaki bir ABD'li seç- menin oy zarfı, tesadüfen Danimarka'da küçük bir kasabada bir ailenin posta kutusundan çıkıyor. Mil- wauke Bölge Savcısı, Demokratlann VVisconsin'de bazı fakir seçmenlerden sigara dağıtarak oy aldığını ileri süren suç duyurulan için "Doğruysa bu dûpedûz rûşvet demektir" diyor. Hangisi tek adam olacak? Tüm bu olup bitenler sonunda Bush ya da Al Go- re'un, ABD'nin beş yıllığına tek adamlığı koltuğuna oturmak için Beyaz Saray'daki Oval Ofis'e gelmesi, acaba sadece ABD'li seçmen için de^il, ülkenin dün- yanın öteki devletleri ile olan ilişkileri için de fazla bir anlam sağlayacak mı? Bir başka deyişle, sahte oy pu- sulası ya da birden çok oy kullanma iddialannın yanı sıra rüşvet karşılığmda sandık başına gitme gibi iddt- aların kanştığı bir seçim sonunda kazanıldığı ilan edi- lecek başan, bir Pırus Zaferi gibi mi yorumlanacak? 1828'den bu yana, yanı 172 yıllık bir geçmişe sa- hip olan Amerika'daki siyasi partiler tanhinin oluştur- duğu örgütlenme biçımı de, iki dereceli çoğunluk sis- temine dayanan başkanlık, eyaletler valilikleri ve par- lamento seçimleri de, bize hep görünen yüzü ile su- nulmuştu. Çünkü, özellikle Cumhuriyetçi ya da Demokrat adaylar arasındaki çekişme sonunda başkan olan ki- şi, arkasında herhangi bir şaibeli seçim kamburunu taşımadan, dahası çoğu kez rakibine azımsanmaya- cak oy farkı takarak Beyaz Saray'ın kapısından giri- yordu. Oysa son seçimler, şimdiden kaç ünlü TV yorum- cusunu işinden edecek dalgalanmalı oy aynmlan ile geçti ve henüz tam olarak sonuçlanmadı. Açıklana- cak sonuçlann taraflarca ne ölçüde saygı ile karşıla- nacağını ise söylemek henüz olası degil. Değil; çünkü bir menfaat grubu, daha doğrusu bir- ÇOk menfaat gruplarının bir bileşimi olmak özelliğinin, ülkenin siyasi partilerine egemen olduğu biliniyor. Cumhuriyetçi Parti'nin tarihi gelişim itibanyla daha çok büyük sanayicilerin, işadamlannın menfaatlannı temsH ettiği, Demokratlann ise bu sektörün dışında kalan kitlelerin ilgisinı gördüğü gerçeği yıllardan beri tazeliklerini koruyor. Valiler, mensup olduklan partinin eyalet komrteleri- nin; senatör ve temsilciler meclisi üyeleri, yine seçim kom'ıtelerinin bir dediğini iki etmemeye özen gösteri- yor. Çünkü, çoğu eyaletin seçim sistemine göre, aday- lıklan bu eyalettekı parti komiteleri belirliyor. Bu yüz- den de eyalet kornitelerinin kontrol altında tutufma- sında menfaat görenler arasında şiddetii çekişmeler görülüyor. Aynı zamanda partisinin lideri durumunda olan cumhurbaşkanının yetkileri ise adeta dudak uçurta- cak kadar geniş. Başkanın elinde, kendi partisinin po- litikasını kabul ettirmeye yarayan iki araç bulunuyor. Başkan, hem kamu gorevlilerini atama ve azil yet- kisine, hem de onlarm icraatlarını kontrol yetkisine sahip. öte yandan, bir kamu göreyine atanacak kim- seler eşit koşullara sahip iseler, iktidar partisinin yan- daşının tercih edilmesinin yasal korumaya bağlandı- ğı aa biliniyor. Bu apaçık politiktercihin adına patro- naj sistemi" deniliyor. Şimdi, tekrar başa dönelim ve bir kez daha yeni ABD başkanının Bush mu, yoksa Gore mu olduğunu soralım. Bu soruyu kendi kafalarında devamlı olarak yinele- yen milyonlarca ABD'li seçmenin, onulmaz merakını sanınm Prof. Dr. Ruşen Keleş'in Amerikan Siyasi Par- tileri'ni irdeleyen bir yazısının son cümlesi yanrtlaya- caktır. "..Cumhurbaşkanı Eisenhovver, seçilmesinden hemen sonra 134.000 memurun yerinı deÇiştinniş ve Cumhuriyetçi Parti mensuplannı bu mevkılere yer- leştimniştir." Eyet... Işte karşırnızda dünyanın en bü- yük süpier gücünün demokratik seçimlerinin ardında- ki gerçekler.. Zorunlu bir açıkiama özellikle Ankara'da bir kişinin adımı kullanarak te- lefonla bazı kimselerie röportaj yapmaya kalkıştığını bir okurumun duyarlılıği sonucunda öğrendim. Röpor- taj yazariığı dönemini çoktan gerilerde bırakmış bir kimse olduğumu, bu vesile ile üçüncü kişilere de du- yurmak istiyorum. Faks:0212-677 07 62 E-mail:obirgit@e-kolay net AP'de Türkiye tartışmaları Ermeni lobisi baskıyı sürdürüyor BRUKSEL(AA)-Av- rupa Parlamentosu Ge- nel Kurulu, dün Türkiye konusunu tartışu-ken sözde Ermeni soykınmı iddialannın, bugün oy- lanması beklenen karar tasansma sokulması gi- rişimleri yoğun olarak sürüyor. Bazı parlamen- terlerin tavır değiştirdik- leri ve Ermeni lobisinin etkisinde kaldıklan göz- lemleniyor. Fransız Phüippe Mo- riDon tarafindan hazu-la- nan Türkiye Raporu, ge- çen ay, Avrupa Parla- mentosu Dışişleri Ko- misyonu'nda tartışıhr- ken sözde Ermeni soykı- nmı iddialannın bu ra- porda yer ahnası için Er- meni ve Yunan lobisinin yoğun faaliyetleri sonuç vermemişti. Avrupa Parlamento- su'nda Türkiye tarûşma- lannın son bulmasının ar- dından bir basın toplanü- sı düzenleyen Türkiye ra- portörü Morillon, "Avrn- paParlamentosu'nuniki- yüziülüğesonvermesige- rektiğuü" söyledi. Sözde Ermeni soykınmı iddiala- nnın karar tasansına so- kuhnası girişimlerinden duyduğu rahatsızlığı dile genren ve bu durumda ra- porunun tüm anlamını yi- tireceğini beUrten Moril- lon, Türkiye'nin AB'ye katılımının her iki taraf için de önemli olduğunu anlattı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle