Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 2000 ÇARŞAMBA
HABERLER
Prof. Dr. GaHb
Sağıroğlu
toprağa venld
• tstanbul Haber Servisi
- lstanbul Teknik
Üniversitesi (ITÜ) eski
rektörlerinden Prof. Dr.
Galib Sağıroğlu (83)
toprağa verildi.
Sağıroğlu, ITÜ Mimarlık
Fakültesi önünde yapılan
törenden sonra Teşvikiye
Camisı'nde kılınan öğle
namazının ardından
Zincirlikuyu
Mezarlığf nda toprağa
verildi.
TÜMTlS'teıı
gözaltma kınama
• tstanbul Haber Servisi
- Türkiye Motorlu Taşıt
tşçilen Sendikası
(TÜMTlS) tarafindan
yapılan yazılı
açıklamada, Muğla
Yeniköy Termik
Santrah'nın
özelleştirilmesine karşı
çıkan Tes-tş üyesi
işçilerin ve sendika şube
yöneticilerinin dövülerek
gözaltına ahnmasını
kınadı. Açıklamada
işsizliğe, yoksulluk
ücretine ve
sendikasızlaştırmaya
karşı konfederasyonlar ve
sendikalar, örgütlü bir
eyleme çağrıldı.
Sokak çocukları
anbul Haber Servisi
- Her yıl mılyonlarca
kişiyi yatağa düşüren
gribe karşı sokak
çocuklan aşılanacak.
Aventis Pasteur, Umut
Çocuklan Derneği'nde
ücretsiz aşılama yapacak.
Aşılama cuma günü,
Bakırköy Umutevi'nde
ve çamaşırhanesinde
gerçekleştirilecek.
HeUkopter
kazası davası
• lstanbul Haber Servisi
-Eminönü'nde düşerek 3
polisin şehit olmasına yol
açtığı öne sürülen
"Puma" tipi polis
helikopterinin pilotu
Kudret Karamercan'ın
davasına 12. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde devam
edildi. Mahkeme yargıcı
dava dosyasında bulunan
bilirkişi raporlan
arasında çelişki olduğunu
belirterek 4. kez bilirkişi
raporu alınmasna karar
verdi.
Ünivepsfteden
kmama
• lstanbul Haber Servisi
- Galatasaray Üniversitesi
(GÜ) Senatosu yaptığı
açıklamada, Fransa
Cumhuriyet
Senatosu'nun
münhasıran bazı siyasi
menfaatlar uğruna
Ermenilerle ilgili olarak
kabul etmiş olduğu karan
kınadığını bildirdi.
Açıklamada, hukuki
gerçeği saptamak nasıl
mahkemelerin
fonksiyonu ise tarihi
gerçekleri araştırmanın
ve yorumlamanın da
bilim dünyasının işi
olduğu belirtıldi.
Satanist davası
• tstanbul Haber Servisi
- Ortaköy'de Şehriban
Coşkunfırat adlı genç kızı
"şeytana kurban etmek
amacıyla" öldürdükleri
öne sürülen Engin
Arslan, Ömer Çelik ve
Zinnur Gülşah Dinçer'in
ölüm cezası istemiyle
yargılanmasına lstanbul
2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde devam
edildi. Mahkeme heyeti,
sanıklann tutukluluk
hallerinin devamına karar
vererek oturumu erteledi.
Polise salrtm
• tstanbul Haber Servisi
- Gazıosmanpaşa'da
uyuşturucu operasyonu
gerçekleştiren polise taş
ve sopalarla saldın
düzenlenmesi sonucu
polis memuru Taner
Ermez yaralandı. Sarıgöl
Mahallesi Dereiçi Sen
Sokak'taki bir işyerine
düzenlenen baskında
polis de havaya ateş açtı.
Operasyonda 3 kişi
gözaltına alınırken 1
kilogram esrar ile 1 adet
ruhsatsız tabanca ele
geçirildi.
Basbakan, KOB'de yer alan maddenin kabul edilemeyeceğini AB liderlerine iletti
Ecevit'ten AB'ye Kıbns mektubu
Ecevh'in AB liderierine
gönderdiği mektup bugûn
kamuoyuna açıklanacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - Basbakan Büknt Ecevk,
Avrupa Birliği (AB) üyesi 15
ülkenin hükümet başkanlanna
bir mektup yazarak AB Kotnis-
yonu'nun 8 Kasım'da açıkladı-
ğı katılım ortaklığı belgesinın
Kıbns maddesinin kabul edile-
meyeceğini bildirdi. Ecevit'in,
Türkiye'nin Kıbns pozisyonu-
nu bir kez daha anlatarak ada-
daki sorunun çözümû ile AB
adayhğının birlikte ele aunama-
yacağı görüşünüyinelediği kay-
dedildi. Ecevit'in mektubu bu-
gün kamuoyuna açıklanacak.
Ecevit, Devlet Bakanı Şûkrû
Sina Gürel ve Dışişleri Bakan-
hğı'ndan bazı yetküilerîe dûn
Dışişleri Bakanlığı'nda bir ara-
ya gelerek kaüum ortaklığı bel-
gesini değerlendinü. Belgenin
20 Kasım'da yapılacak AB
Konseyi toplanüsı sırasmda
ottaylanması olasdığının gflç-
tenmesi üzerine Ecevit'in, Tür-
kiye'nin tutumunu 15'lerin hü-
kümetbaşkanlannabirmektup
yazarak anlattığı öğrenildi.
Mektubun, Kıbns'ın kısa va-
deli öncelikler arasında yer al-
masınm kabul edilmeyeceği
görüşünü içerdiği kaydedildi.
'AB'nin hukuldtemetiyol^
Ecevit'in mektupta, katılım
ortaklığı belgesinin Kıbns
maddesi dışmda Türkiye'nin
uygulayabileceği bir metin ol-
duğunubelirttiği bildirildi. An-
cak Kıbns ile ilgili maddenin
kabul edilemeyeceğini vurgu-
layan Ecevit'in, AB'nin bunu
istemek içio hukuki bir temeli-
nın olmadığını da kaydetti.
Ecevit'in, Helsinki Zirvesi ka-
rarlan ile Finlandiya Başbaka-
nı Paavo Lipponen'in Dönem
Başkanı sıfaüyla 10 Aralık
1999'da gönderdiği mektuba
aüfta bulunarak "Saym lippo-
nen'in 14 Arahk 1999 günü Av-
rupa Parlamentosu'nda yapö-
ğtkonuşma,ABüstdüzeyyöne-
tidlerinden Solana fle Sayın
Verheugen'in 10 Arahk 1999
gecesi Ankara'ya geterek bi-
zimkyaptıklangörüsme,tutu-
mumuzun yeterince alplanını;
olduğunu gostermektedir. Bu
gerçekkri AB yetkilüertoe bir
kez daha hatuiatmakta yarar
görüyorum" mesajmı verdiği
bildirildi.
Mektupta, Türkiye'nin Kıb-
ns iie AB adayhğı arasında
bağlanü kurulmasım asla ka-
bul etmediğini ammsatarak şu
mesajlan verdiği kaydedildi:
"Kıbnsmesefcsi,ad»daki KK-
TC iie Rum Yönetimi arasm-
daki bir konudur. Kaühm or-
takhğıbelgesinde yer alan Kıb-
ns konusunaifisldngözlemkr,
butemettutunaumızlauyum-
hı olduğu ötçödetarafimızdan
dikkate alınacaktır. Türkiye,
bu bağiamda kendismi sadece
Helsinki Zirvesi sonuçten ve
busonoçlannkabulünettişkin
TürkiyefleAB arasmdaki ya-
aşınalarvegörüşmelerjsjğm-
da bağh saymaya devam
edecektir."
Devlet Bahçeli, Avrupa Birliği'nin Kıbns konusunda art niyetli olduğunu söyledi
'Kültürel haldar kabul edflemez'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP Genel Başkanı ve
Basbakan Yardımcısı Devtet
Bahçeli, AB Katılım Ortaklığı
Belgesf nin (KOB) Helsinki ka-
rarlanndan daha geri olduğunu
belirterek Kıbns ve kültürel hak-
larla ilgili koşullann kabul edi-
lemeyeceğini söyledi. Belgede
kısa ve orta vadeli öncelikler lis-
tesınde yer alan bazı konulann,
Türkiye'nin demokratik rejimi-
nin temel dinamiklerini yeterin-
ce dikkate almayan bir anlayışla
ele alındığını vurgulayan Bahçe-
li, AB Komisyonu'nun iyi niyet-
li bir yaklaşun içinde olmadığı-
nı beürtti. MHP Grup Başkanve-
kili tsmail Köse, Türkiye'nin si-
lahsız bir dayatmayla karşı kar-
şıya olduğunu belirterek "ana-
dflde eğitiın ve kültürel hakbn"
ıfadelennın altında gelecekte ba-
ğımsız bir devlet kurulması pla-
nının yattığuu kaydetti.
Bahçeli, dün partisinin grup
toplanrısında, KOB'ye ilişkin
görüşlerini açıkladı. Kıbns so-
rununun Türİciye'nin üzerinde
ne kambur ne de yük olduğunu
kaydeden Bahçeli, Kıbns Türk-
lüğünün haklı ve onurlu davası-
nın yok sayılamayacağuu beürt-
ti. Kıbns'ta var olan iki toplum-
lu ve iki devletli yapıyı inkâr
ederek bir tarafı tek muhatap
olarak kabullenmenın banşa ve
istikrara hizmet etmeyeceğinin
açık olduğunu anlatan Bahçeli,
"Tek yanh ve gayri adfl yaklaşı-
mın en son örneğuü, KOB'deki
Kıbns yaklaşımı otuştunnakta-
dn*. Helsinki zirvesi kararlarmı
büe hice sayan yeni yaklaşıınm
çözümedeğfl, çözümsüzlûğe hiz-
met edeceği unutulmamahdır"
diye konuştu.
Belgenin hem sistematik hem
de ıçerik olarak Helsinki karar-
lanndan daha geri olduğunu
vurgulayan Bahçeli, Helsinki'de
kurulan Türkiye-Yunanistan
9. Comhurbaşkam Demirel, «benim bikâvenT dediği siyasi yaşammı ve BderHk konusundaki düşüncelerini özeüedi (HATÎCE TUNCER)
'Liderlik 2000 Konferansı 'nda konuşan Demirel, siyasiyaşammı anîattı
'Heradmumdabaşarıyaulaştun'
tstanbul Haber Servisi - 9.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel, atnğı her adımı başanya ulaş-
tırdığını, her adımında amacına
ulaştığını belirterek 6 aydır da
geçmişin muhasebesini yapmak
ve geleceğe bakmakla meşgul ol-
duğunu söyledi. Demirel, siya-
sette uzun süre kalmak için mü-
cadeleye girecek kişinin kendi-
sinde dağlan devirecek gücü gör-
mesi gerektiğini vurguladı ve
"Bugücügörmedikceneticeyeva-
ramaz. Hic yola çıkmastn" dedi.
lstanbul Swıssotel"de düzen-
lenen "liderlik 2000 Konferan-
sr
n
nın açıhşmda konuşan Demi-
rel, "benimhikâyenT dediği si-
yasi yaşammı, liderlik konusun-
daki düşüncelerini özetledi. "40
yıDık siyasi yaşamunda 21 yıl
millervekili ve parti genel baş-
kanhği. 12 yıl basbakan, 7 yıl
cumhurbaşkanı,7 yılyasakh dö-
nem, 8yü muhakfet, 1 tam, 1 ya-
nm, 2 darbe gördüm. Benim
karnem bu" diyen Demirel, si-
yasi yaşammı anlatırken "Halla
seveni halk sever. Tespit doğnı-
dur. Khkieri severim, onlanöz-
lerim; onlar da beni özlemişter-
dir" diye konuştu. 1971 muhb-
rasma değinen Demirel, bu
muhtırada, "Parlamento ve hü-
kümet, süregekn üıtum ve dav-
ramşıfleûlkeyi uçurumon kena-
nna getirmiştir. Getirdra-getB*-
medin tardşmasıfleişin içindea
çıkümaz" dedi.
'Siyasetmcaveâ'
1980 yıhnda getirilen yasak-
lardan sonra, halka gittıklerinı ve
küllerin içindea çıktıklannı vur-
gulayan Demirel, bu gelişmeleri
"sıyasetin bircüvea" olarak rute-
ledi. Demirel, meşru yollardan
gidilir, bu yollardan giderken
meşru kalınırsa başanya ulaşıla-
cagını savundu. Demirel, "Başa-
rmın yerine konacak başka şey
yoktur.Kişinin kendtâniliderola-
rak gönnesi yetmez. Lider oldıı-
ğımo söyieyene, ne yapbğmı so-
rartar. Siyaset, sabır, mctanet ve
tûkenmeroekister"dedı Demi-
rel, "Kahramanlan Bdenerin
içmde değfl, ustünde saymakyız.
Kahramansayıa,fidersayHnıdaB
azds*. Kflhramgn^arrfpgfaınya2-
mışkrdır" dedi ve Atatürk'ü
kanramanlar arasındaki en
önemliliderler arasında göstenü.
Eczacıbaşı Holding Yönetim
Kurulu Başkanı ve Murahhas
Üyesi Büknt Eczacıbaşı da viz-
yonkavramının önemine değin-
di ve "Yuzünü Doğn'ya dönen-
te, yüzünüBab'ya dönenin, Kür-
duin dryenfc Türküm dtyenra,
sağaymı diyenk soteuyum diye-
Bin kavga etmeyi bırakıp, aynı
hedeflericin bütünksmesi sade-
ce vizyonlasağlanabüir.Başkala-
rmmemirvetavsiveleriniistenıi-
yoruz, vizyonla yönetifanek isâ-
yoruz" diye konuştu.
Türkiye yeni binyıldaki lider-
lerini "Iiderkr 2000 Konferan-
sı" çerçevesinde bugün seçiyoT.
Liderlik ödülü, ödül jürisi tara-
findan isimleri belirlenen aday-
lar arasında internetteki halkoy-
lamasının ardından 5 kategoride
veriliyor. Jüri girişimci kategori-
sinde Cem Kmay, Ahmet Erte-
gfin, Pınar Kaprah, Ayşen Za-
manpur, Tunç Tonger; genç li-
derler kategonsınde AK Koç, AB
Sabancı, Uğur Bayar, Tayyibe
Gülek; etik değerlere bağh lider
kategonsınde Zekeriya Temizel,
FaikSomer, Akra Öngör, Erkot
Yücaoğhı; takun lideri kategori-
süıde Fatih Terim, Nasuh Mah-
ruki, Cem Mansur. Yıkhz Ken-
ta ve kitle üetişimde lider kate-
gorisinde Afi Taran, Ertuğrul
Ozkök Gazi Erçd ve Afi Kır-
ca'yı aday olarak belirkdi.
dengesinin bozulduğunu, Kıb-
ns sorununun bir önkoşul olarak
sunulmasının yanı sıra Güney
Kıbns Rum Yönetimi'nin tam
üyelik yolunun açılmaya çalışıl-
dığını belirtti. Bahçeli, "Burada
bir art niyet anunamak müm-
kûn değildir" dedi.
'Bdiraz ifadder var'
Belgenin bazı çarpık ve belir-
siz ifadeleri de içerdiğini anla-
tan Bahçeli, altı ısrarla çızılen
"kûMrelhakbr'' ile "köken
fcridüıklarr gıbı ifadelerin
yan yana konulduğunda or-
taya ilginç bir tablonun çık-
üğını kaydetti. Bahçeli, "Ge-
rek demokratik bir dûzenin
tahammül edemeyeceği, ge-
rekse sosyal dokunun kakn-
nunayacağı düzenlemeieri
Tûndye'den ısrarla istemeyi
ve bunlan ohnazsa ohnaz
şart olarak sunmayı kabul .
edemeyeceğunia ifade etmek••
isdyorum. Uzun yıDanhr ül-
ke kaynaklannı eriten bötû-
cü-yıkKi faaliyetiere muha-
tap otaıus ülkeinizden azmhk
haklannın talep edihnesmi
rnıhımlf imkânsi7flır*'
Türkiye'nin etnik çaüşma
ve aynşmayı körükleyecek
"kühürel ya da etnik hak-
lar"a sıcak bakmasının
mümkün olmadığını vurgu-
layan Bahçeli, belgede bu tür
ifadelerin üstü örtülerek
muğlak duruma getınlmesı-
nin sonucu değiştirmediği-
ni kaydetti. Bahçeli, insan
haklannın etnik köken fark-
lıhklannı derinleştirip kes-
kinleştirecek biçimde ta-
nımlanmasının durumun
özünü ve değerini kaybetti-
receğini vurguladı.
'Bolecekse AB'ye hayır'
MHP Grup Başkanvekili
tsmail Köse, Türkiye'nin si-
lahsız bir dayatmayla karşı
karşıya olduğunu belirterek
"anadilde eğitim ve kültürel
haklan" ıfadelennın alünda
gelecekte bağımsız bir dev-
let kurulması planının yatn-
ğmı kaydetti. Türkiye'nin
bunlara karşı uyanık olması
gerektiğini anlatan Köse,
Kürtçe eğitim ve yayın ko-
nusundaödün veremeyecek-
lerini söyledi.
Bakanlar Kurulu'nun kül-
türel haklar konusuna onay
vermediğini kaydeden Kö-
se, Türkiye'nin çıkarlan
doğrultusunda bir ulusal
pıogram hazırlayacağmı be-
lirtti. Köse, "Eğer AB bizi
bölecekse buna hayır. Tflrk
devleti, eğer keddi işine getir-
se uhısal programın arana
imzasuu atacakür, onlarm
işine geHrsedeP" dedi.
Türkiye'nin KOB'ye yanıtını oluşturacak ulusal programın içeriği MGK toplantısında netleşecek
Avrupa yolu MGK'den
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AB'nin katılmı ortaklığı belgesini açık-
lamasınm ardından Türkiye, "içpoüoİka-
da ABfleuyum, dış potitikada kuüs" ça-
lışmalarmı sürdürüyor. Türkiye'nin katı-
lmı ortaklığı belgesıne yanıtını oluştura-
cak ulusal programın içeriğinin, gelecek
hafta gerçekleştüilmesi beklenen MGK
toplantısmda netleşebileceği kaydedili-
yor. AB Genel Sekreterliği'nin hazırlaya-
cağı taslak metnin önce MGK'de görüşü-
leceği, daha sonra da Bakanlar Kurulu'na
sevk edileceği belirtiliyor. Ankara, ulu-
sal program üzerinde çalışmalannı yo-
ğunlaştınrken belgenin onaylanacağı 20
Kasım'daki AB Konseyi toplantısı için
Brüksel ve Marsüya'da kulis yürütüyor.
Ankara, katılmı ortaklığı belgesinin Kıb-
ns ile ilgili ifadelerinin AB Konseyi'nde
değiştirilmesini sağlamayaçalışıyor. An-
cakdiplomatikkaynaklar, Yunanistan' ın
baskılan sonucunda belgeye giren ifade-
lerin değişmesinin olanaklı görünmedi-
ğini bildiriyorlar.
Dışişleri Bakanı tsmail Cem, Islam
Konferansı Orgütü (IKÖ) zirvesi için git-
tiği Doha'dan dün Marsilya'ya geçti. Av-
rupa Akdeniz Konferansı'na katılacak
olan Cem, belge üzerinde son karan ve-
recek AB üyesi ülkelerin dışişleri bakan-
lan ile bir araya gelecek. Toplantıda Or-
tadoğu banşında yaşanan gelişmeler de
ele alınacak. AB Genel Sekreter Yardım-
cısı Büyükelçi Volkan Bozkır ve Dışişle-
ri Bakanlığı AB Genel Müdürü Metin
Alanat temaslarda bulunmak üzere dün
Brüksel'e gittiler. AB Dönem Başkanı
Fransa ile AB Komisyonu'nun aday ül-
kelerin kamu yöneticüerine yönelik or-
taklaşa düzenlediği toplantıya katılacak
olan Bozkır ve Alanat, komisyon ve kon-
sey yetkilileri ile de. bir araya gelecek.
Insan Haklan Koordinatör Üst Kuru-
lu, insan haklanndan sorumlu Devlet Ba-
kanı Rûştü Kaznn Yücekn başkanlığın-
da bugün toplanıyor. Kopenhag kriterle-
ri ışığmda gerçekleştirihııesi gereken re-
formlardan sorumlu olan kurul, katılmı
ortaklığı belgesini masaya yatıracak.
AB Genel Sekreterliği Siyasi Işler Alt
Komisyonu ise MGK toplantısı öncesin-
de pazartesı günü 3. kez bir araya gele-
cek. Komisyon toplantısmda oluşturula-
cak ulusal programın siyasi bölümüne
ilişkin taslak MGK toplantısında son bi-
çimini alacak.
DUZYAZI
ORHAN BtRGİT
Dananın KuyruğuDemokrasinin beşiği olarak bilinen ABD'deki baş-
kanlık seçiminin oy sayımında, dünyanın bu süper
devletini yönetenlerin gelişmemiş ülkelere her fırsat-
ta verdiği dersleri aratacak biçimde renkli ömekler
birbirini ızliyor.
Dünya kamuoyu da, hatta ABD'li seçmenler de, "Al
Goremu, yoksa Bush mu?" bilmecesinin hâlâsonuç-
lanmayışını, özellikle Florida eyaletindeki sayım sıkın-
tısına bağlıyordu. Eyaletin seçim sorumlusu, aynı za-
manda da eyalet bakanı kimliklerini taşıyan Cumnu-
riyetçi Parti'li Katherine Harris, makine ile tekrarla-
nan oy sayımı sonuçlannı dün akşam saatlerinde açık-
layacağını söylerken, elle sayımda ısrartı olan Demok-
ratların mahkemeden karar çıkartma uğraşlannın da
sonuçlanmasını bekliyordu.
Ama ne Harris ne de başkalan Florida'nın yanı sıra
VVısconsin'de "kimlikkontrolüyapılmayan" 141 üni-
versite öğrencisinin Al Gore lehine birçok kez oy kul-
tandığı ıddiasıyla seçime yeni gölgeler düştüğünden
haberliydiler.
Şu işe bakın. VVısconsin'de Dernpkrat aday Al Go-
re, 6 bın oyja Bush'un önünde görünüyor. Cumhuri-
yetçi Bush ise Florida'da rakibine 288 oy fark atmış
Konumda. öte yandan, ülke dışından 2 bin 300 oy ya-
nndan sonra ABD'ye ulaşmış olacak ve belki sonuç-
lan tersyüz edecek.
Bütün bunlar olurken ülke dışındaki bir ABD'li seç-
menin oy zarfı, tesadüfen Danimarka'da küçük bir
kasabada bir ailenin posta kutusundan çıkıyor. Mil-
wauke Bölge Savcısı, Demokratlann VVisconsin'de
bazı fakir seçmenlerden sigara dağıtarak oy aldığını
ileri süren suç duyurulan için "Doğruysa bu dûpedûz
rûşvet demektir" diyor.
Hangisi tek adam olacak?
Tüm bu olup bitenler sonunda Bush ya da Al Go-
re'un, ABD'nin beş yıllığına tek adamlığı koltuğuna
oturmak için Beyaz Saray'daki Oval Ofis'e gelmesi,
acaba sadece ABD'li seçmen için de^il, ülkenin dün-
yanın öteki devletleri ile olan ilişkileri için de fazla bir
anlam sağlayacak mı? Bir başka deyişle, sahte oy pu-
sulası ya da birden çok oy kullanma iddialannın yanı
sıra rüşvet karşılığmda sandık başına gitme gibi iddt-
aların kanştığı bir seçim sonunda kazanıldığı ilan edi-
lecek başan, bir Pırus Zaferi gibi mi yorumlanacak?
1828'den bu yana, yanı 172 yıllık bir geçmişe sa-
hip olan Amerika'daki siyasi partiler tanhinin oluştur-
duğu örgütlenme biçımı de, iki dereceli çoğunluk sis-
temine dayanan başkanlık, eyaletler valilikleri ve par-
lamento seçimleri de, bize hep görünen yüzü ile su-
nulmuştu.
Çünkü, özellikle Cumhuriyetçi ya da Demokrat
adaylar arasındaki çekişme sonunda başkan olan ki-
şi, arkasında herhangi bir şaibeli seçim kamburunu
taşımadan, dahası çoğu kez rakibine azımsanmaya-
cak oy farkı takarak Beyaz Saray'ın kapısından giri-
yordu.
Oysa son seçimler, şimdiden kaç ünlü TV yorum-
cusunu işinden edecek dalgalanmalı oy aynmlan ile
geçti ve henüz tam olarak sonuçlanmadı. Açıklana-
cak sonuçlann taraflarca ne ölçüde saygı ile karşıla-
nacağını ise söylemek henüz olası degil.
Değil; çünkü bir menfaat grubu, daha doğrusu bir-
ÇOk menfaat gruplarının bir bileşimi olmak özelliğinin,
ülkenin siyasi partilerine egemen olduğu biliniyor.
Cumhuriyetçi Parti'nin tarihi gelişim itibanyla daha
çok büyük sanayicilerin, işadamlannın menfaatlannı
temsH ettiği, Demokratlann ise bu sektörün dışında
kalan kitlelerin ilgisinı gördüğü gerçeği yıllardan beri
tazeliklerini koruyor.
Valiler, mensup olduklan partinin eyalet komrteleri-
nin; senatör ve temsilciler meclisi üyeleri, yine seçim
kom'ıtelerinin bir dediğini iki etmemeye özen gösteri-
yor. Çünkü, çoğu eyaletin seçim sistemine göre, aday-
lıklan bu eyalettekı parti komiteleri belirliyor. Bu yüz-
den de eyalet kornitelerinin kontrol altında tutufma-
sında menfaat görenler arasında şiddetii çekişmeler
görülüyor.
Aynı zamanda partisinin lideri durumunda olan
cumhurbaşkanının yetkileri ise adeta dudak uçurta-
cak kadar geniş. Başkanın elinde, kendi partisinin po-
litikasını kabul ettirmeye yarayan iki araç bulunuyor.
Başkan, hem kamu gorevlilerini atama ve azil yet-
kisine, hem de onlarm icraatlarını kontrol yetkisine
sahip. öte yandan, bir kamu göreyine atanacak kim-
seler eşit koşullara sahip iseler, iktidar partisinin yan-
daşının tercih edilmesinin yasal korumaya bağlandı-
ğı aa biliniyor. Bu apaçık politiktercihin adına patro-
naj sistemi" deniliyor.
Şimdi, tekrar başa dönelim ve bir kez daha yeni
ABD başkanının Bush mu, yoksa Gore mu olduğunu
soralım.
Bu soruyu kendi kafalarında devamlı olarak yinele-
yen milyonlarca ABD'li seçmenin, onulmaz merakını
sanınm Prof. Dr. Ruşen Keleş'in Amerikan Siyasi Par-
tileri'ni irdeleyen bir yazısının son cümlesi yanrtlaya-
caktır.
"..Cumhurbaşkanı Eisenhovver, seçilmesinden
hemen sonra 134.000 memurun yerinı deÇiştinniş
ve Cumhuriyetçi Parti mensuplannı bu mevkılere yer-
leştimniştir." Eyet... Işte karşırnızda dünyanın en bü-
yük süpier gücünün demokratik seçimlerinin ardında-
ki gerçekler..
Zorunlu bir açıkiama
özellikle Ankara'da bir kişinin adımı kullanarak te-
lefonla bazı kimselerie röportaj yapmaya kalkıştığını
bir okurumun duyarlılıği sonucunda öğrendim. Röpor-
taj yazariığı dönemini çoktan gerilerde bırakmış bir
kimse olduğumu, bu vesile ile üçüncü kişilere de du-
yurmak istiyorum.
Faks:0212-677 07 62
E-mail:obirgit@e-kolay net
AP'de Türkiye tartışmaları
Ermeni lobisi
baskıyı sürdürüyor
BRUKSEL(AA)-Av-
rupa Parlamentosu Ge-
nel Kurulu, dün Türkiye
konusunu tartışu-ken
sözde Ermeni soykınmı
iddialannın, bugün oy-
lanması beklenen karar
tasansma sokulması gi-
rişimleri yoğun olarak
sürüyor. Bazı parlamen-
terlerin tavır değiştirdik-
leri ve Ermeni lobisinin
etkisinde kaldıklan göz-
lemleniyor.
Fransız Phüippe Mo-
riDon tarafindan hazu-la-
nan Türkiye Raporu, ge-
çen ay, Avrupa Parla-
mentosu Dışişleri Ko-
misyonu'nda tartışıhr-
ken sözde Ermeni soykı-
nmı iddialannın bu ra-
porda yer ahnası için Er-
meni ve Yunan lobisinin
yoğun faaliyetleri sonuç
vermemişti.
Avrupa Parlamento-
su'nda Türkiye tarûşma-
lannın son bulmasının ar-
dından bir basın toplanü-
sı düzenleyen Türkiye ra-
portörü Morillon, "Avrn-
paParlamentosu'nuniki-
yüziülüğesonvermesige-
rektiğuü" söyledi. Sözde
Ermeni soykınmı iddiala-
nnın karar tasansına so-
kuhnası girişimlerinden
duyduğu rahatsızlığı dile
genren ve bu durumda ra-
porunun tüm anlamını yi-
tireceğini beUrten Moril-
lon, Türkiye'nin AB'ye
katılımının her iki taraf
için de önemli olduğunu
anlattı.