18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t 5 KASIM 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Gişedeki oyun! Neımin Hatipoğtu, önceden biletini alarak Kadıköy'de Haldun Taner Sahnesi'ndeki bir oyunu seyrettneye gidiyor... Şehir Tiyatrolan'ndaki oyuna bilet kalmamış olmasına rağmen perdenin açılmasına çok kısa bir süre kala tiyatroya seyirci alındığını görüyor... Gişeye parasını veren içeri giriyor ve bunlar önceden biletini alıp da oyuna gelmeyenlerin yerine oturtuluyor... Hatipoğlu merak edip gişedeki görevliye soruyor, biletler tümüyle satıldığından yeni gelenlere bilet kesemediklerini söylûyor görevfi... Ama, verilen paranın karşılığında bir makbuz, herhangi bir belge de kesilmiyor... Son dakikada geienlerin ödediği paranın nereye gittiği belli değil... Böylesi bir sistemde belli olmayan başka bir durum daha van hafta içinde "bilet bitti" denilerek gişenin kapatılması ve "son dakika satışı" yapılıyor olması. Aksini kim söyleyebilir! Etektrontk posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Ekonomik sıkıntı böbrek sattınyormuş... "Insanı havattan •nefrit' ettirivorlar!" A ylık dergi 'Teori" son sayısını tümüyle "Er- meni Sorunu"na ayırmış... Amerikan sena- tosundan şimdilik geri çekilen tasannın tam 1 metninin de yer aldığı dergide Doğu Pe- rinçek'in "Sovyet Arşivi'nde Ermeni Sorunu" baş- lıklı yazısı dikkat çekiyor. Kaynak Yayınlan'nın yayım- ladığı "Atatürk'ün Bütün Eserieri" için bir araştırma grubunun Moskova'daki Sovyet Devlet Arşivi'nde üç yıldır çalışma yaptığını anımsatan Perinçek, dö- nemine ait "çok gizli" ve "gizli" damgasını taşıyan belgelerin Kürt ve Ermeni sorunlannı inceleyen araş- tırmacılar için bir "hazine" olduğunu, ancak bunla- n Türkıye'den Kaynak Yayınlan dışında bir kurum ve- ya bilim adamının incelemediğini bildiriyor. Belgelerin Türkiye tarihinin yeniden yazılmasını gerektirecek zenginlikte olduğunu savunan Perin- çek, yazısında şöyle dıyor: "Arşivdeki Türk-Ermenı sorununa ilişkin belgeler, Sovyet Rusya gibi üçüncü bir gücün saptamalannı 'Ermeni Sorunu' içerdiği için, uluslararası alanda etkili ve geçerli bir kanıt değeri taşışor. Özellikle raporlar ve iç yazış- malar, gerçeği belirlemeyeyöneliksamımi değerlen- dirmeleri ıçeriyor. Hepsinin ortak özelliği, uluslara- rası pıyasadaki Ermeni 'soykırımı' iddiaJannı çürüt- meleri ve Türkiye'nin tezlerini doğrulamalandır. Bu belgelere göre: Bir: Türk makamlannca gerçekleştirilmiş bir 'Er- meni soykınmı' yoktur. Iki: Ermeniler ve Müslüman- lar (Türkler ve Kürtler biriikte) arasında Birinci Dün- ya Savaşı koşullannda boğazlaşma (mukatele) ya- şanmıştır. Iki taraf birbirine şıddet uygulamıştır. Üç: Ermeni-Muslüman boğazlaşmasının sorumlusu, Ba- tılı emperyalistler ve Çarlık Rusyası'dır. Osmanlı dev- letini paylaşmak isteyen büyük devletler, Ermenile- ri kışkırtmışlar ve şiddete sevk etmişlerdir. Türkler ve Kürtler de bu saldırılara şiddetle cevap vermiş- lerdir." Resmi adıyla Rusya Yeni Tarih Belgelerini Koru- ma ve Araştırma Merkezi'ne bağlı Doğu Arşiv Mer- kezi'ndeki belgelerin, Ermeni sorununda Türkiye'ye yöneltilen emperyalist suçlamaların haksızlığını ve Kürt isyanlarının gerici karakterinin görüldüğünü vurgulayan Doğu Perinçek, yazısında 1926 tarihli Bü- yük Sovyet Ansiklopedisi'nden de alıntı yapıyor "Ermeni sorununa dış açıdan bakıldığında, bü- yük devletlerin merkezkaç kuvvetleri destekleyerek Türkiye'nin zayıflatılması ve daha kolay somürge- leştirilmesi görülür. Batı kapıtalizmi Ortadoğu'yata- arruza geçtiği anda, güvenlikleri için Türkiye'deki Er- menilerı kullanma yoluna gittiler." Adana ve çevresinde Ermeniler'e devlet kurdur- ma sözü veren Fransa'nın sözde soykınm tasansı- nı kabul etmesi boşuna değil! SESSÎZ SEDASIZ (!) NURlKURTCEBfE Yüksek Yerilim Hatto [email protected] Kaçak ithal Buffalo eti yedirip mılleti yerli inek yerine kpyuyorlar! Boşnaklarm reformcusıı Begoviç! Bosna-Hersek'in eski devlet başka- nı AJiya Izzet Begoviç verdiği birde- meçte Atatürk'le Humeyni'i kıyas- lamış; Atatürk'ün büyük bir asker, Hu- meyni'nin ise büyük bir reformcu ol- duğunu yumurflamış... Savaş sırasında Türkiye'nin gözü- nün içine bakan savaştan sonra da Av- rupa'ya göz kırpmak için Turk vatan- daşlanna vize uygulayıp, Kıbns Rum kesimini tanıyan Bosna-Hersek gibi bir ülkenin emekli başkanı haksızlık et- miş; en büyük reformcu kendisi olma- hydı! Neyse... Bosna-Hersek'te yaşayan Türk va- tandaşlan da, 10 Kasım'da Dnevni Avaz gazetesinde bir duyuru ile Ata- türk'ü anmışlar. Arif olanın çok kolay anlayacağı | bir duyuru: "Türk Devrimi bir diriliş ve yenilik, hareketidir... Atatürkçülük milletçe bağımsızlığa kavuşmayı olduğu kadar, çağdaşlaş- mayı da simgeleyen bir düşünce sis- temidir... Atatürk'ün Türk milletine gösterdi- ği çağdaş uygariıklar seviyesine ulaş- ma hedefi laiklik ilkesi ışığında sağ- lanabiten toplumsal ve siyasal devrim- lerle mümkün olmuştur.... Atatürk'ün ilke ve devrimleri geçmiş- te ve bugün olduğu gıbı gelecekte de sadece Türk ulusunun değil bağnaz- lıktan kurtulma ve çağdaşlaşma ara- yışındaki diğertoplum ve uluslann da yolunu aydınlatacaktır." Açıklama 23 Eylül 2000 tanhlı gazete- nizin 9., 24 Eylül 2000 tanhli gazetenızın 6. sahıfelennde Ser- dar Kızık ımzasıyla yayınla- nan. Bilal Şen'in anlatıcı ol- duğu röportajda adımın geç- mesi nedeniyle bana da birkaç söz söyleme hakkının doğdu- ğunu ve bu hakkı kullanmanın sorumluluğu altında bulundu- ğumu düşünüyorum. Ancak ay- nntılara girip tek tek yanıt ver- meyı uygun ve gerekli görmü- yorum. Çünkü böyle cıddi ko- nulann bir birikimin dışa vuru- şu bıçımınde, bir boşalma gibi ele alındığı sıradan bir sohbe- te katılmak ıstemiyonım. Bununla bırlıkte şunu belirt- mek ıstenm: Daha önce de tar- tışılmış, bızzat söz sahibi olan- larca da yazıhp çızılmış ve ya- yımlanmış konularda söylenen- İere hıç atıf yapmadan gelışı- güzel konuşmak. üstelık büyük yanlışlar yapmak ve hele Nâ- zım'ın adını da olur olmaz her şeye kanştırmak. tüm anlatı- lanlann ınandıncılığını orta- dan kaldınyor. Kendılerine TKP diyen, bi- ziın Türkiye'de başından ben ürnak ıçınde Mülteci "TKP" yi dediğimiz grup, işsizlikten ol- sa gerek, lıderlik çekışmele.riy- le uğraşıp dururken Tûrkj ye'de sosyahstler, başta gençhk, can pazannda bağımsızlık ve de- mokrası uğruna mücadeleyi onurla yûrütüyordu. Ve onlar Türkiye'dekılere kara çalarak oradakı ve buradaki namuslu ın- sanlann kafalanm kanştınyor- lardı. Bılal Şen arkadaşımız bu cadı kazanına, gücü yettiğince karşı çıkanlardandır. Onun için şimdi bu adamlann adını Tür- kiye'nin en saygın kadrolany- la bir çırpıda ve de aynı örgü- tün adaır.u gibi anması bağışla- namayacak bir dikkatsizliktir, meşrv.iyetleri (!) nereden ge- lirse gelsin. Öteden beri birçok kez göz- leralediğim bir şey var: Yurt dvşında, özellikle de eskı sos- yalıst ülkelerde sığınmacı ola- rak uzun yıllar yaşamak zorun- da kalanlar oralarda çok sıkın- tı çekmışler, çok mutsuz ol- muşlar. Ülkelerinden uzakta ve yasaklı olmanm büyük bunah- mı da katıhrsa düşünce ve ruh yapılanna sinen acıyı ve ka- ramsarlığı anlamak mümkün olur sanıyorum. Bu insanlann sığındıklan ülkelerde bu kadar mutsuz olmalan yaşadıklan ül- kelere elbette ki olumlu puan kazandırmıyordu, kazandırmı- yor. Ama kendılennın dışmda- kı dünyalann "cennet" oldu- ğunu sanmalan, oralara kendı- lerinde olmayan hayal (ve de propaganda) ürünü birtakım er- demler yakıştırmalan bıraz da kendı hatalan değil mıdır? Dün- yanın düzenıni, bılımsel yo- rumlannı unutmak değil mi- dir? Gündelik yaşamımızı etki- lemeyen olumsuzluklar pek de içımıze ışlemıyor anlaşılan. En acımasız sömürü düzenlerinı de " demokrasi" olarak değer- lendırmek yanılgısına düşüle- b'.liyor. Nasıl ki uzun yıllar yoz- l.aşmış bir bürokrası yönetimi, sosyalızmın "başanlı" biruy- gulaması olarak görülmeye ça- lışıldı ise. Bununla bırlıkte, bir zaman- lar, bugün tüm dünyayı sultası altına alan tek süper güç ABD'nın karşısında, geneüik- le, Kurtuluş Savaşımızdan Vi- etnam'lara kadar emperyaliz- min hedefi olanlardan yana hakkaniyetli bir karşı ağırlık oluşturan Sovyetler Birliği'nin ve sosyalist blokun yıkıhşında bu kadar sevınilecek bir şey gö- remiyorum. Orada da burada da, ya da her yerde, düzenle banşık olan- lar için her zaman en genış "de- mokrasi" ve tabıi refah geçer- lidir. Tarihe mal olmuş hare- ketlerdeki armutlarla elmalan birbirine kanştırarak yermek ve hele komünıstlenn ne ber- bat adamlar olduklanna dolay- lı da olsa tanıklık etmek, ne ya- zık ki her yerde büyük alkış topluyor artık. Ama büyük in- sanlığın kurtuluşuna yönelık mücadeleye hiçbir perspektif kazandmnıyor. Dr. Sevim - Tan - BeHi KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] fil J f Jlnin/e ÇlZGİLlK KÂMtL MASARACI H A R B t SEMİH POROY [email protected] - *». GÖRÜŞ KEMAL KILIÇDAROGLU VAVEK Başkanı Kayıt Dışı Biitçe' Yazının başhğını belki okuyucular yadırgaya- ' caklardır. Bir ülkede kayıt dışı bütçe olur mu di- ye... Ancak hemen belirtelim, bu deyim Sayıştay'a ait Sayıştay, düzenlediği 2000 Yılı Mali Raporu'nda kayıt dışı bütçenin vaıiığından söz etmektedir. Aynca Sayıştay raporu, kayıt dışı bütçe rakam- larının da pek küçük olmadığını gösteımektedir. Örneğin Sayıştay raporuna göre "7977 yılından 2000 yılına kadar geçen dönemde kayıt dışı büt- çe uygulamalannın toplam tutan 7 76 milyar do- lardır. Bu tutariar mali sistemimizde yer alan bü- tün kontrol ve denetim mekanizmalan dışında, üstelik Meclis 'in iradesi ve bilgisi olmadan harcan- mıştır." Bu saptama, Turkiye'de hükümetlerin parla- mentoyu ne ölçüde ciddiye aldıklarının açık bir kanrtıdır. 116 milyar lira harcayacaksınız ve bu har- camadan TBMM'nin haberi dahi olmayacak. Ve doğal olarak TBMM adına denetim yapan Sayış- tay'ın da bu harcamalar üzerinde denetimi söz ko- nusu olmayacak. Oysa anayasanın 161. maddesine göre "Dev- letin ve kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki ka- mu tüzelkişilerinin harcamalan yıllık bütçelehe ya- pılır." Sayıştay bunun yapılmadığını, bir başka anlatımla anayasaya aykın uygulamaların sıra- danlaştığını açıkça göstermektedır. Sayıştay'a göre hükümetlerin kayıt dışı bütçe işlemteri yapmalannın temel nedeni,"... kamu açık- lannı az gösterme ve sommluluktan kaçınma kay- gısından kaynaklanmaktadır." Saydamlığın artık kaçınılmaz olarak gündeme geldiği bir ortamda, siz kayıt dışı butçe oluştu- rursanız öncelikle kendı halkınızı ve dolayısıyla hal- kın parlamentodaki temsilcilerini, en hafif deyim- le kandırmış olursunuz. Oysa uygar bir toplum- da hükümetlerin buna hakkı yoktur ve parlamen- tolar bu tür keyfiliklere asla izin vermezler. Çün- kü kamu harcamalarını karşılamak üzere vergi ödeyen yurttaşlar, ödenen vergilerin nerelere har- candığını bilmek ve sorgulamak durumundadır- lar. Bunun yapılmadığı bir toplumda, yolsuzluk eko- nomisinin kaçınılmaz olarak büyüyeceği açıktır. Nitekim, bugün yolsuzluk ekonomisini, ulusal gü- venlik açısından birinci tehlike olarak görüyorsak, bunun temel nedeni, devletin saydamlaşmama- sı, gelir ve giderinin önemli bir bölümünü parla- mentonun ve dolayısıyla halkın denetimi dışında tutmasıdır. 2001 Yılı Mali Bütçesı, Malıye Bakanı Sayın Sümer Oral tarafından parlamentoya sunuldu. önümüzdekı günlerde saptanan takvim çerçeve- sinde bütçe göruşmeleri başlayacak. Dileğimiz, tüm partilere üye parlamenterlerimizin, ortak bir çaba ile bütçe dışı kamu harcamalarını sorgula- maları ve ellerinden alınan denetim yetkisini ye- niden yaşama geçirmeleridir. Çünkü bir parla- mentonun devre dışı bırakılarak 116 milyar do- larlık bir harcamayı denetleyememesi sindirilecek bir olay değıldir... Unutulmamalıdır ki, uygarlığın birölçüsü de ödediğımiz vergilere sahip çıkmak- tır. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 8 9 1 2 3 4 SOLDAMSAĞA: 1/ Güney Af- nka Curnhuri- yeti'ninPreto- 2 ria 'ile ortak 3 başkentı. 2/ Kır yaşamı içinde aşk ko- 5 mısunu işleyen g kısa şiir... Ça- yın etkin mad- desi. 3/ Bir av köpeği cinsi... Kayak. 4/ Bir ABD haber ajansının simgesı... Zekâ yok- 1 sunu. 5/ Çeşitli bitki- 2 lerden elde edilerek 3 sepicılıkte ve hekim- 4 likte kullanılan tadı 5 buruk madde... Rüt- g besiz asker. 6/ Ağır- _ lama... Temel ağırlık bınmi. 7/ Kaçak tü- tün. 8/ Memelilerde 9 protein metabolizmasının son ürünü olan ve idrar- la dışan atılan bileşık... Genışlik... Akıl. 9/ Tüfek, tabanca gibi ateşli silahlan ağızdan doldurup sıkış- tırmak. Y^JKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Afrika'da bir ülke ve aynı ülkenin başkenti... Aritmetıkte bir kuvvetin derecesini veren sayı. 2/ Bir ilimizin merkezı. 3/ Yağı alındıktan sonra zey- tinin kalan posası... Katılmış, ulanmış parça. 4/ Bir göz rengi... "En sinsı bir — gibidir geçmeyen za- man" (Yahya Kemal). 5/ Yaşamsal sıvı... Romatiz- ma ağnsı. 6/ Bilgisiz, kültürsüz kimse... Bıkma, usanma. II Kovboy filmı. 8/ Orta Amerika'da bir ülke. 9/ Afrika'da bir ırmak... Yüz kalıbı. TARlHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN lSKasım Antonina {Turizm tTALYA'DA RÖNESANS (KÜLTÜR TURU) Sanat Tarihçisi Atüla Tuna eşliğinde "Venedik'te kanallar arasında ve sokak aralannda rahatça dolaşmak, Cenova'nın tanhsel lımanında dolaşmak, Siena'da Katedralın kevfine vannak, Pompei'de Yanardağın yoketmış olduğu şehn gormek, Roma'da Sıstıne Şapeli'nde Büyük Üstadın fresklen karşısında bırlıkte hayran kalmak, Pisa'da kuleyı görmek, Flo- ransa'da Uffızı Galensi'nın cafesınde sanat tartışmak, Verona'da Jüliet'ın bal- konunda Shakespeare'ı anmak, üstelik tüm bu yerlen bir sanat tarihçisi eşli- ğinde görmek ıstıvorum" diyorsanız 'ttarya'da Rönesans' turu sızin için hazır- landı Toplam 8 gece 9 gfin: 1 gece \enedik. 1 gece CeooM. 3 gece Roma. 3 gece Floraosa Tarih: 24 \ralık-10cak SOB katılım uribi: 4 Aralık Pazartesi Rezenasvon (2121292 28 74-75 HANDLEY PAGE'/N UCAKIARI.. 188S'RE BUSÛM.ÜHLÜ IH6ILIZ UÇAK MÜHBNOISI VE »1 PIMCISI ÇÜ ) Romanlarınız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük Bizim Cazete Olke sorunlanna ilişkin raporlanyla, araştırmalanyta, köşe yazılanyla, tarafsız haberteriyle sivil toplumlann gazetesi. Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75 Bugün depremin 457-günü ProfesyonelCfOOt YULMUŞTTt. H£/e İKf gönüllülerimiz hâlâ depremzedelerin vanında!rotcu f , H£ ÇYDD Yalova Kız Meslek LJsesı'nın bahçesine, depremden korkan mınıkler ıçın 2 derslikli. 1 eğitim odalı ANA SINIF birimi yapıyor Bu sınıfın yapımı için katkıda bulunanlara candan teşekkurler ALCATEL Hamiyet Komiyama • Ytlmaz Kirişcioğlu EUROPAY ÖLÜMÜME D£K (02-12) 292 «7 27 - 292 BS 01 (jş gunlart saat 10 00/1 7 OO arası) SÜKÖÜK/MÜÇ, ANCAK, $GEr/ f9POE /F Zerafet ve sağlık ne güzel Fazla kilolannız için KİLO KONTROL MERKEZİ 19 Mayıs Cd. No. 8 Şışlı/İSTANBUL Tel: (0212) 212 07 07 (pbx) Faks:(0212)21268 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle