Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EKİM 2000 SALJ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türkiye, tarihi
eserlerme sahip
çıkamryor'
H tstanbul Haber Servisi
- Devlet Bakanı Yiiksel
Yalova, Vakıflar Genel
Müdürlüğû bütçesinin,
tarihi eserlerin bakım ve
onanmı için çok yetersız
kaldığını belirterek genel
müdürlüğün Vakıflar
Bankası'ndaki yüzde
20'lik hissesinin
özelleştirilmesi halinde,
ülkedeki tüm tarihi
eserleri onaracaklannı
söyledi. Yalova,
Türkiye'nin tarihi
eserlere gerektiği gibi
sahip çıkamamasından
yakûıdı.
Tııtuklu yakınları
Bekâroğlu ile
gonıştu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -FP
Genel Başkan Yardımcısı
ve Insan Haklan
Komisyonu Üyesi
Mehmet Bekâroğlu ile
görüşen bazı tutuklu
yakınlan, Ümraniye
Cezaevi'nde cezaevi
yönetiminin geçmiş
dönemde tutuklulan
dinlemek amacıyla tünel
kazdığını, yeni yönetimin
bu tüneli gerekçe
gösterek operasyon
hazırhğı içinde olduğunu
iddia etti. Bekâroğlu,
iddialan Adalet Bakanı
Tûrk'e ileteceğini
söyledi
Petrol fiyatmda
görüş birligi
• PARIS(AA)-Fransa
Başbakanı Lionel Jospin,
Fransız ve ABD
hükûmetlerinin, petrol
fıyatlannı düşük tutmak
için petrol üreten ülkeler
ile diyaloğa girmeye
çahşmak konusunda
anlaştıklarını söyledi.
Konuyu ABD Dışişleri
Bakanı Madeleine
Albright ile görüştükten
sonra gazetecilere
açıklama yapan Jospin,
'Petrol üreten ülkelerle
petrol tüketen ülkeler
arasında diyaloğun
gereklıhği konusunda
ortak görüş olduğunu'
belirtti. Jospin,
Albright'ın, ABD
yetkililerinin bu tür bir
diyaloğa açık olduğunu
söylediğini bildirdi.
11 HADff'Iİ
tutiiklantfı
• ŞIRNAK(AA)-
Batman'dan Şırnak'a
giderken geçen hafta
Düzova Karakolu'nda
gözaltına alınan HADEP
Şırnak II Başkanı Resul
Saddak ile parti
yöneticileri Rüstem
Bayar, Mehmet Çakar,
Nihat Usal, Cengiz Balık,
Rezzak Inan, Nezir Ayan,
Yakup Kur, Temel Kurar,
tzzet Belge ve Tahir
Kutlu, sorgulamalannın
ardından Şırnak
Cumhuriyet
Başsavcılığı'na
çıkanldılar. Nöbetçi
mahkemeye sevk edilen
1! partih tutuklandı.
7orunlu' eylemi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Emek Platformu
Başkanlar Kurulu'nun 15
Eylül 2000 tarihinde
gerçekleştirilen
tq)lantısında alınan
e>lem kararlan arka
aikaya yaşama
geçiriliyor. Platform üyesi
ö-gütler, yann saat
lîİOO'te Ziraat Bankası
Kızılay Şubesi'ne giderek
ZDrunlu Tasarruf
Fmu'nda bulunan
fesaplarının dökümünü
İseyecekler.
Koalisyon ortakları, Sezer'in ekonomik programa ilişkin eleştirilerini yorumladı
'Cumhurbaşkanı muhalefet gibi'
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Koalisyon or-
taklan, özellikle ekonomik programa ilişkin eleşti-
rileri nedeniyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'i "muhaİefet gibi davratunakia" suçladı.
MHPGnıp Başkanvekili Ömerlzgi, Sezer'in alı-
şılmadık bir üslup içinde konuşma yapnğını belir-
terek "Muhsuefet mensubu gibrydi. Tabö Cumhur-
başkanbğı çok öneınb' bir görev. Bazı yönlendirme-
lerde buhmmaa beklenebifir. KHK dçmdaki açık-
lamalan zaten hükümetimizin düşünceterjdir" de-
di. Sezer'in KHK konusundakı görüşüne katılma-
lannın mümkün olmadığını kaydeden fzgi, anaya-
sada cumhurbaşkanına Anayasa Mahkemesi'ne git-
me yetkisi verildiğine dikkat çekti.
ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan,*Cum-
hurbaşkaıu'nın hukukun üstüniüğu, demokrasi, in-
san haldan, insamn önplana ahnması ve mevzuaü-
mrançağdaş standartiara yöksemlmesi düşüncder-
ine kaülmanıak mümkün değfl. Altına imza aûla-
cak şeyier. Diğerieri Tûıidye'de bikhgimiz meseieJe-
rin tespitmden ibaretti. BirCumhurbaş.kanı'nın ös-
hıbundan çok bir muhalefet partisi ûshıbu idL"
ANAP Başkanlık Dıvanında da Sezer'in konuş-
ması değerlendirildi. Toplantıda, Sezer'in "çok
uzun" konuşmasının yanı sıra, içerik olarak hükü-
meti hedef alan üslubu eleştiri konusu oldu. Se-
zer'in, "muhafcfet" gibi konuştuğu değeriendirme-
sinin yapıldığı toplantıda, Genel Başkan Yardımcı-
sı Safih Yıkfanm, "Cumhurbaşkanı, sorunhnsa*-
hyor, ama çözüm ûreüm>wn
değerlendırmesınde
bulundu. Bazı genel başkan yardımcılan da Se-
zer'in, hükümetle "tarnşmair konulan Mecüs kûr-
süsüne getırdığine, hükümet-Köşk ihşkilerini daha
da gergınleştiren bir üslup benımsediğine işaret et-
tiler. Bazı üyeler, Cumhurbaşkanı'nın "ders verfr"
gibi bir üslup benımsedıgini vurguladılar.
Sivil toplum örgütleri, sendikalar ve odalar: Uyanlar dikkate alınsın
Sezer'e toplumsal destekANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer'in
öncekı gün yeni yasama yılının açılışın-
da yaptığı konuşma, srvıl toplum örgüt-
leri, sendikalar, odalar ve toplumun ge-
niş bir kesiminden tam destek aldı.
Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral,
Sezer'in sözlerini "mükemmel bir ko-
nuşma'1
olarak nıtelendınrken Hak-Iş
Genel Başkanı Salim Ushı parlamento-
nun Cumhurbaşkanı'na sahip çıkması-
m istedi. KESK Genel Başkanı Siyami
Erdem, Cumhurbaşkam Sezer'in parla-
mentoda kullandığı an Türkçeye dikkat
çekerek "Saym Cumhurbaşkanı konuş-
ma şekli ve biçimi ile an Tûrkçeyi çok
hi kullanmıştır. Bu. Türkiye'nin değişi-
mi bakımından da çok önemlidir" de-
di. TMMOB Genel Başkanı Kaya Gü-
venç de siyasilerin Sezer'in konuşma-
sını bir başucu kitabı haline getirmele-
ri gerektiğini savundu.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'in önceki gün yeni yasama yıhnın
açılışında yaptığı konuşmamn yankıla-
n sürüyor. Meclis'in işlevselleştirilme-
si, sivil toplum örgütlerinin önemsen-
mesi, demokratikleşmenin sağlanması
ve Türkiye'deki dar geiirlilerin sorunla-
n gibi konulan gündeme taşıyan Cum-
hurbaşkanı'na kamu ve işçi sendikala-
n tam destek verdiler. Cumhurbaşka-
m'nın konuşmasını değerlendiren sen-
Yenilikciler
FP'debaskın
seçîm karan
ANKARA (CumhuriyetBûrosu)
- FP'de kongreden ben yenilikçi
grup başkanvekıllennden rahatsız
olan partı yönetimi, TBMM çahş-
malanna ara verilmesine rağmen
bugün partı grubunu toplayarak
baskın bir seçim yapmaya karar
verdi. FP grubunda iki ayn listenin
yanşması beklenıyor. Bır süreden
beri FP yönetimıyle sıcak ilişkı
içinde olan BülentAnnc'ın hem ye-
nilikçilerin hem de genel merkezin
lıstesınde yer alacağı belırtıliyor.
FP yönetiminin baskın seçim ka-
ranndan dün haberdar olan mıllet-
vekilleri, grup başkanvekili adayla-
nyla ilgilı yoğun bır kulıs yürüttü-
ler. Yenilikciler bir toplantıyla du-
rum değerlendirmesi yaparken FP
Başkanlık Divanı da Recai Kutan
başkanlığında toplandı. Başkanlık
divanı toplantısında bazı üyeler Ku-
tan'a doğrudan bır listeyle seçime
girmenin yanlış olacağı uyansuıda
bulundular.
Genel eğilim dogrultusunda Ku-
tan'ın bugün bir konuşma yaparak
uyumlu bir yönetim ıstedığıni be-
ürtmesı, ancak adaylannı açıkça i-
lan etmemesi bekleniyor. Kutan ve
ekibinm işaret edeceği isimler ara-
sında kongre sürecinde yenilikçi-
lerle birlikte hareket eden Bülent
Arınç yer alıyor. FP yönetiminin
Konya milletvekili Veysel Candan
ile Kahramanmaraş mıllervekili
Avni Doğan'ın da desteklenmesi
için kulıs yapacagı belırtildi.
Yenilikçilerin kendi aralannda
yaptıklan değerlendirmelerde, şu
andaki grup başkanvekillerinden
Ismafl Kahraman'ın dışında Annç
ve AbdûDatifŞenerin yeniden aday
gösterilmesi karan aldıklan öğre-
nildi. Yenilikçilerin diğer adayının
da Diyarbakır milletvekili Abdûl-
kadir Aksu ohnası bekleniyor.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
DemireThıAKyev'eyazdığı 12 Şubat1999tarihümektuptan: Bankasektöründe
tecrübeti,muteberbir işadamıolarak dûrfisflûğfindenşûpheduymadığımMu-
rat Demirel'den yakın ilgi ve desteğinizi esirgemeyeceğinizden eminim.
r SUÇ
OGUUX
,Aİl~EV(
AL-ÜIM AÇIKTIRl
\
\
/
Kutan: Olüm cezasıkaldmlsm
ÜtS
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - FP Genel
Başkanı Recai Kutan, idam cezası konusunda
görüş değiştirdi. Bir süre önce, "kişisel olarak
idam cezasının devamından yana olduğunu"
söyleyen Kutan, dün Avrupa gezisiyle ilgili bilgi
verirken tam tersi bır açıklama yaptı. Kutan,
"Hûkûmetin bu konuda getirecegi tasan önemlL
Ondan sonra grubumuzu toplar. karar veririz.
Ancak benim kişisel görüşûm, idam cezası
kaldınlmahdır" dedi. Kutan, Brüksel ve
Strasbourg'dakı görüşmelen sırasında, "FP'nin
kaparılması durumunda radikal bazı bareketfcrin
başla\ acağı, fundamentalist akunlann
güçleneceği yönünde endişeler dile getirildiğini''
savundu. Kutan, FP Genel Merkezi'nde
düzenlediği basın toplantısında, Avrupa gezinin
başansız geçtiği yönündeki haberlerin gerçekleri
yansıtmadığım öne sürdü.
dika ve sivil toplum örgütü başkanlan-
nın konuşma ile ilgilı görüşleri şöyle:
Bayram Meral(Türk-İş Genel Başka-
nı): Sayın Cumhurbaşkanı'nın konuş-
ması, ülkenin sorunlanrun çok açık bir
şekilde dile getirildiği mükemmel bir
konuşmaydı. Siyasilerin Sezer'in ko-
nuşmalanm çok ıyi değerlendirmeleri
gerekir. Bu konuşmada dile getirilen
mesajlar kımseyi hedef ahnamaktadır.
Siyasüer bu eleştirilerden rahatsız ol-
mamalılar, biz yaparken
ya da kendileri birilerini
eleştirirken rahatsız ol-
muyorlar da, Cumhur-
başkam konuşunca mı ra-
hatsız oluyorlar? Siyasi-
lerin, Cumhurbaşka-
nı'nın uyanlannı dikkate
alarak yaşama geçirecek-
lerine inamyoruz.
Sukyman Çekbi
(DİSK Genel Başkanı):
Sayın Cumhurbaşkam se-
çildiği günden bu yana
hukuk devleti ilkesinin
uygulanması konusunda
önetnli bir güvence oluş-
turuyor. Hukuk devleti
yaşama geçirilmeden
hiçbir şey yapılamaz. Bu
anlamda Sayın Sezer'in
görüşlerinin dikkate alm-
ması gerekrigıne inanıyo-
ruz.
Salim Uslu (Hak-Iş Ge-
nel Başkanı): Cumhur-
başkanı'nın tespitlerine
sonuna kadar katıhyoruz.
Cumhurbaşkam bır dev-
let başkanı olarak hem
Türkiye'nin sorunlanna
ilişkin tespitlerde bulun-
muş hem de hükümeti
uyarmıştır.
Siyami Erdem (KESK
Genel Başkanı): Konuş-
mada, toplumun rejımle
ilgili rahatsız olduğu ko-
nular çok iyi dile getiril-
miştir. Cumhurbaşkanı,
evrensel hukuk ilkeleri-
nin rejime hâkim olması
gerektiğini belirtmiştir.
Ural Akbuhıt (ODTÜ
Rektörü): Avrupa Birli-
ği'ne adaptasyon için si-
vil toplum örgütlerinin
sayısının artması gereki-
yor.
Resul Akay (Türkiye-
Kamu Sen Genel Başka-
nı): Türkiye'nin hukuka,
hukukun üstünluğüne ih-
tiyacı vardır. Eğer ülkede
hukuk egemen kılınırsa
birçok sorun çözülür.
IRMIKIAYDIN ENGtN aengin(5 doruk.net.tr
Meclis açılır, Cumhurbaşka-
nı Ahmet Necdet Sezer hukuk
dersi verirken ve bır hukuk der-
sine gerçekten ve acilen ve
mutlaka gereksinimı olanlar
dinlerken ben istanbul yönün-
de direksiyon sallıyordum.
llk telefon Bolu Dağı'na tır-
manırken geldi. Direksiyon ba-
şındayken telefonla konuşma-
ma kuraJını gözardı edip açtım.
Bir arkadaş selamı bıle bir yana
bırakıp sordu:
- Sende cumhurbaşkanının
e-mail adresl var mı?
- Yok ama bulurum. Akşama
istanbul'dayım...
- Hayır, hayır, bana hemen la-
zım. Kuzum dinlemiyor mu-
sun? Televizyonda cumhur-
başkanı konuşuyor. Heyecan-
landım, elektronik mektup ata-
cağım ona...
Gel de şaşma. Arkadaşım
kaç yılın sosyalisti, kaç yılın mu-
halifi. Cumhurbaşkanını dinle-
miş, etkilenmiş, zaman yitirme-
den sevincini ona iletmek isti-
yor.
Sonratelefonlar art arda baş-
ladı. Hepsine gerek yok. Ama
Bolu Dağı'nın tepesindeki ko-
nuşmayı siz de dinlemelisiniz:
- Aydın Abi, biliyor musunuz
ilk kez, ama sahiden ilk kez bir
cumhurbaşkanının benim
Cumhur'un Başkanı
cumhurbaşkanım olduğunu
duyumsuyorum. Biliyorsunuz
şu anda konuşuyor ve söyle-
ditderinin hepsinibölüşüyorum.
Biliyor musunuz, kendimi itira-
zım olan noktalar bulmaya ça-
lışıyorken yakaladım...
-Eee?
- Ve bulamadım...
-Eee?
- Hiiiç... Size telefon etmek
istedim. Yani sizinle bölüşmek
istedim...
Akşama dogru İstanbul'a
vardım. Benzeri sohbetler sür-
dü. Sabah gazeteye geldim.
Aynı yargılar, aynı değerlendir-
meler, aynı keyif...
• • •
Bunu önemli bulmuyor mu-
sunuz?
llk kez aydınlar, işçiler, sokak-
taki adam "cumhurbaşkanlan-
m" seviyorlar. llk kez Ahmet
Necdet Sezer'in kişiliğinde
"cumhurbaşkanı" üeQH, "cum-
hurbaşkanım" diyebildikleri bi-
rini görüyoriar.
Sözlüğe baktım. "Cumhur.
Yöneticisini kendi seçen halk"
yazıyor.
Bu hesapça cumhurbaşkanı
da "cumhur'unbaşkanı"oluyor.
Mustafa Kemal döneminde
daha doğmamıştım. Ismet
Inönü nün cumhurbaşkanlığın-
da küçük çocuktum, ne böyle-
sine sorulanm vardı, ne de böy-
lesi sorulara yanrtım. Celal Ba-
yar dönemi çocukluktan deli-
kanlılığa geçtiğim yıllara denk
geldi. Ondan sonrakilerin tümü-
nü tanıdım, kimilerini epey ya-
kından tanıdım.
Tersini düşünen varsa beri
gelsin, Ahmet Necdet Sezer'e
kadar "cumhur"un büyük ço-
ğunluğunca sevilenini, benim-
senenini, "benim cumhurbaş-
kanım"d\ye nitelenilenini gör-
medim.
Peki böylesine bir benimsen-
meyi hak edecek ne yaptı Ah-
met Necdet Sezer?
Saymayı deneyin, fazla bir
şey sayamayacaksınız.
Zaten henüz pek yeni. Çan-
kaya'ya çıktığından bu yana
sadece birkaç ay geçti. Bir iş-
çinin, bir memurun, bir zena-
atkânn, esnafın, ögretmenin,
şairin, gazetecinin, hekimin,
öğretim üyesinin, sanatçının
Çankaya'ya bakıp "Orada be-
nim başkanım var" demesi
için ortada pek de saymaya
değer bir olay yok.
Sezer, sokaktaki adamın, sı-
radan yurttaşın gündemine, bir
kırmızı ışıkta durduğu, hastane
kuyruğunda bekledıği için girdi,
bir de KHK bunalımlannda. Ka-
nun Hükmünde Karamame'nin
anlamını bile bilmeyen, kanun-
dan farkını, yarannı, sakıncası-
nı kavrayacak bilgiden yoksun
toplum kesimlerinin bile Se-
zer'de kendi cumhurbaşkanını
görmesi nedendir öyleyse?
Keza, Sezer'e yer yer edep-
siz nitelemelerle sataşanlann,
Sezer'den hoşnut olmayanla-
nn, en azından tedirgin olanla-
nn itiraz noktalan nerededir?
Bizce yanrt tek sözcük: Hu-
kuk.
Çağdaş devlet deyince artk
aynca bir parantez açıp, devlet
teriminin başına bir niteleme
sözcüğü eklemek gerekmiyor.
Çağdaş devlet "hukuk devle-
f/"dir. Hukukun üstünlüğünün
kurumiaştığı devlettir.
Eğer bir ülkede bu bütünleş-
me sağlanamamışsa, devlet ile
hukuk bazen çatışıyor, çelişi-
yorsa, orada eksik olan ne dev-
lettir, ne hukuk. Eksik olan "hu-
kuk devleti'dir.
Erk, devletin elinde olduğun-
dan devletle hukuk çeliştiğinde
çiğnenen, üstüne örtü çekilen,
en azından ertelenen hukuk
olur. Devlete tapanlar için bu
doğaldır, sakıncasızdır, devtet
maslahatının yürümesi için zo-
runludur. Hukukla devlet çeli-
şirse öncelik "elbet" devletindir.
Dolayısıyla böylelerinin Ahmet
Necdet Sezer'e kızmalan, onun
üstüne saygı sınınnın çok öte-
sinde nitelemeler kullanmalan
da doğaldır.
Cumhur'a gelince...
Cumhur ilk kez hukukla dev-
letin çatıştığı anlarda, noktalar-
da önceliği, üstünlüğü durak-
samaksızın ve sendelemeksi-
zin hukuka tanıyan bir "baş-
kan^ olduğunu görmekte.
O yüzden Cumhur, Çanka-
ya'ya bakıp "Orada benim baş-
kanım var" demeye başladı.
Sezer'in 1 Ekim günü yaptığı
2.5 saatlik konuşmayı fırsat bu-
lursanız satırsatır okuyun. Ora-
da sorumlu bir cumhurbaşkanı-
nın devleti, hukukun üstünlüğü-
nü kabullenmeye çağınşını,
devleti bir hukuk devletine dö-
nüştürmek için çabaladığını gö-
receksiniz.
Cumhur bunun farkında. Si-
yaset esnafı ise hâlâ nal topla-
makta...
POLİTtKA GUNLUGU
HtKMET ÇETtNKAYA
Güz Düşleri...
Masmavi bir gökyüzü, güz düşlerimi büyüttü-
ğü sabah ışjklanyla oynaşıyor gibiydi...
Elini yüzümü yıkadım, kendime bır kahve yap-
tım. Boş bir sessizlik, çocuklann okul bahçesi-
ni doldurmasıyla kayboldu...
Masanın üzerinde notlar, boşalmış bir süt bar-
dağı ve kitaplar duruyordu...
Bir gece önce serin Ankara sabahında uyandı-
ğımda yine maviydi gökyüzü...
Yağmur dinmiş, bulutlarçözülmüştü...
Pencereden dışanya bakmıştım...
Zamanın içinden fışkıran bir çağlayan. kimi
umutlan çogaltıyordu ansızın. Değışen evrenin bel-
ki izdüşümünü yakaladığını sananlar, koca kentin
uğultusunda yitip gidiyorlardı...
Dün sabah Istanbul'da mavi gökyüzüne baj
karken güz yorgunluğu muydu yoksa bedenirni
kuşatap bilemiyordum... ,J
Hani bulutlar şafağa doğru yürürken resimler
geçer insanın gözleri önünden. Kimi hüzünler v i
acılar mutiuluk ırmağını arar. Kuşluk vaktı genç-
lik anılan çoğalır, geçmişin izlerini silerek...
O utanmaz bakışlar, vişne çürüğü sevdalar, kır-
langıç kanatlannda unutulan tutkulan alıp götif:
rürken size bir merhaba bile demez, diyemez... •
Gözlerinizi yumarsınız aniden...
Bir sonbahar akşamının ya da sabahının yase^-
min kokan yalnızlığının ardıç kuşlannı ararsı-
nız!.. o
Yüreğinizin içinde bır şeyier vardır!.. /
Düşünceli çocuk ormanlan çok gerilerde katv
mıştır... ;•»
Siyasetten nefret edersiniz!..
Yaşamdan kaçarsınız!.. ?
Bir küçük haber sizi dehşete düşürür, tarifsif
acılar içinde kıvranırsınız!..
Yapamadıklannız çoktur, yaptıklannız az!..
Bir trafik kazasında ölen aıleyı düşünürsünü^
çatışmada ogluyla birlikte delik deşik edilen Filısj-
tinli gözlerinizin önüne gelir!..
Çaresizsinizdır!..
Düşüncelerde, sözlerde, düşlerde, tutkulardaj
aşklar da bir cehennem korosunda boğulmuşr
tur... ^
Akan sonbahar yağmurlannı, pislikten annmte
bir evreni ararsınız... <
Sonra kendi kendinize sorarsınız:
"Mavilik bizim için puslu biryaprağın parlakhğı
mıdır?" i
• • • :
Masmavi gök altında kurulan güz düşleri gizli bir
yeratt sevincini taşıyor çevremize... '.
Hüznün yerini sevinç alıyor... ',
Dünyanın en kötü öfkesiye dolu yürekler, Pierr
re Jean Jouve'nin mutsuzluğu yorgun düşürup
açık denızlere taşıyor... ,
Daha nemli, daha narin birzamanda kalan dünr
ya karanlık kuşatma altında!..
Denizler, ırmaklar, göller kirlense; kentler ya-
şanmaz hale gelse; çocuklar uçurtmalan gökyür
züne salamasa bile!.. j
Yağmur dinmiş, bulutlar çözülmüştü... ".'^j*"
Gökyüzü mavi çiçekli bır bahçe gibiydi.,. __,
Çocuklar okul bahçesınde koşturuyordu... '
Köklü bir sevgi beni kutsuyordu yeni baştan,
eskisi gibi duyariılıkla...
Usta bir direncın çökertilmesi, dıkenlı acıların
dillendirilmesi geride kalmıştı...
Pencere camlanndaki san sis, sabahçı kahve-
lerini anımsatıyordu...
Yeryüzünün tüm güneşleri sanki bizimdi; toplu-
mun sancılan dinmiş, Edime'den Kars'a degın
acılanmız bıtmişti...
Adapazan'nda, Gölcük'te, Izmit'te 17 Ağustos
99'un acılan dinmiş, tüm çocuklar sevınçlere gö-
mülmüş; anneler, babalar, kardeşler yaşamın çi-
çekleri olmuştu...
• • •
Birden bir sarsıntı duymuş, yerimden fıriamış-
tım...
Benim gördüğüm bir güz düşüydü...
Acılara batmış bir aşk ağlıyordu gece içinde yü-
reklerimiz yan yanayken, sabahları yazgıyla uya-
nacaklannı bildiklen için...
Louis Aragon'un en küçük şarkısının mutsuz-
luğu kurtardığını bilsek bile artık güz meleklerinin,
uçsuz bucaksız denizin bulanık kış gölgelerin-
deyaşamı kucaklamasını öğrenmıştık...
Sahi, karanlık bulutlan boşuna mı dağıtır rüzgâr?
Sanınm hiç düşünmemiştık...
Camın kınlan yenndeki mavılık uçsuz bucaksız
gökyüzüne ağır ağır yürürken suyun ve ormanın
uğultusundan bile habersizdik...
Çünkü güz düşlerini hıç sevmıyorduk!..
Coşkulardan gökkuşağı yapmıyor, masalımşı
kentler kurmuyor, sevdayı büyütmüyorduk... :
Hep zamana yenilmiştik!..
Zamanın içinden fışkıran bir çağlayanın umut-
lanmızı çoğalttığını sanmıştık... ,
Dün sabah gökyüzü maviydi. Sonra bulutlar çor
ğaldı... j
Havada yağmur sıkıntısı vardı... 3
hikmeLcetinkaya(« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
S
Cumhuriyet I
^ kitap kulübül
frfikrrt&i Ç&iinkztysı
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
I j y - ı 2 B A S I
|/\/? KUIİUY OLAYI VE TARİKAT
SANCILI YILLAR KU$ATILMIŞ
SOKAKLAR
4. BASI
POSTUNDA KURT
ZAMBAK SANA DA BÜLAJTI KAN
2. BASI
DİN BARONUNUN KAZLARI }
2 BASI
A$IK KADINLAR SOKAĞI
2 BASI
$ERİAT PAZARI
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
TÜRKİYE'NİN $EYTAN ÜÇGEHİ
GÖZURİN POYRAZ
CumtHjnyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A.Ş. Tûrkocağı Cad
No 39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96