27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKİM 2000 SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye, tarihi eserlerme sahip çıkamryor' H tstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı Yiiksel Yalova, Vakıflar Genel Müdürlüğû bütçesinin, tarihi eserlerin bakım ve onanmı için çok yetersız kaldığını belirterek genel müdürlüğün Vakıflar Bankası'ndaki yüzde 20'lik hissesinin özelleştirilmesi halinde, ülkedeki tüm tarihi eserleri onaracaklannı söyledi. Yalova, Türkiye'nin tarihi eserlere gerektiği gibi sahip çıkamamasından yakûıdı. Tııtuklu yakınları Bekâroğlu ile gonıştu • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -FP Genel Başkan Yardımcısı ve Insan Haklan Komisyonu Üyesi Mehmet Bekâroğlu ile görüşen bazı tutuklu yakınlan, Ümraniye Cezaevi'nde cezaevi yönetiminin geçmiş dönemde tutuklulan dinlemek amacıyla tünel kazdığını, yeni yönetimin bu tüneli gerekçe gösterek operasyon hazırhğı içinde olduğunu iddia etti. Bekâroğlu, iddialan Adalet Bakanı Tûrk'e ileteceğini söyledi Petrol fiyatmda görüş birligi • PARIS(AA)-Fransa Başbakanı Lionel Jospin, Fransız ve ABD hükûmetlerinin, petrol fıyatlannı düşük tutmak için petrol üreten ülkeler ile diyaloğa girmeye çahşmak konusunda anlaştıklarını söyledi. Konuyu ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright ile görüştükten sonra gazetecilere açıklama yapan Jospin, 'Petrol üreten ülkelerle petrol tüketen ülkeler arasında diyaloğun gereklıhği konusunda ortak görüş olduğunu' belirtti. Jospin, Albright'ın, ABD yetkililerinin bu tür bir diyaloğa açık olduğunu söylediğini bildirdi. 11 HADff'Iİ tutiiklantfı • ŞIRNAK(AA)- Batman'dan Şırnak'a giderken geçen hafta Düzova Karakolu'nda gözaltına alınan HADEP Şırnak II Başkanı Resul Saddak ile parti yöneticileri Rüstem Bayar, Mehmet Çakar, Nihat Usal, Cengiz Balık, Rezzak Inan, Nezir Ayan, Yakup Kur, Temel Kurar, tzzet Belge ve Tahir Kutlu, sorgulamalannın ardından Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı'na çıkanldılar. Nöbetçi mahkemeye sevk edilen 1! partih tutuklandı. 7orunlu' eylemi • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Emek Platformu Başkanlar Kurulu'nun 15 Eylül 2000 tarihinde gerçekleştirilen tq)lantısında alınan e>lem kararlan arka aikaya yaşama geçiriliyor. Platform üyesi ö-gütler, yann saat lîİOO'te Ziraat Bankası Kızılay Şubesi'ne giderek ZDrunlu Tasarruf Fmu'nda bulunan fesaplarının dökümünü İseyecekler. Koalisyon ortakları, Sezer'in ekonomik programa ilişkin eleştirilerini yorumladı 'Cumhurbaşkanı muhalefet gibi' ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Koalisyon or- taklan, özellikle ekonomik programa ilişkin eleşti- rileri nedeniyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'i "muhaİefet gibi davratunakia" suçladı. MHPGnıp Başkanvekili Ömerlzgi, Sezer'in alı- şılmadık bir üslup içinde konuşma yapnğını belir- terek "Muhsuefet mensubu gibrydi. Tabö Cumhur- başkanbğı çok öneınb' bir görev. Bazı yönlendirme- lerde buhmmaa beklenebifir. KHK dçmdaki açık- lamalan zaten hükümetimizin düşünceterjdir" de- di. Sezer'in KHK konusundakı görüşüne katılma- lannın mümkün olmadığını kaydeden fzgi, anaya- sada cumhurbaşkanına Anayasa Mahkemesi'ne git- me yetkisi verildiğine dikkat çekti. ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan,*Cum- hurbaşkaıu'nın hukukun üstüniüğu, demokrasi, in- san haldan, insamn önplana ahnması ve mevzuaü- mrançağdaş standartiara yöksemlmesi düşüncder- ine kaülmanıak mümkün değfl. Altına imza aûla- cak şeyier. Diğerieri Tûıidye'de bikhgimiz meseieJe- rin tespitmden ibaretti. BirCumhurbaş.kanı'nın ös- hıbundan çok bir muhalefet partisi ûshıbu idL" ANAP Başkanlık Dıvanında da Sezer'in konuş- ması değerlendirildi. Toplantıda, Sezer'in "çok uzun" konuşmasının yanı sıra, içerik olarak hükü- meti hedef alan üslubu eleştiri konusu oldu. Se- zer'in, "muhafcfet" gibi konuştuğu değeriendirme- sinin yapıldığı toplantıda, Genel Başkan Yardımcı- sı Safih Yıkfanm, "Cumhurbaşkanı, sorunhnsa*- hyor, ama çözüm ûreüm>wn değerlendırmesınde bulundu. Bazı genel başkan yardımcılan da Se- zer'in, hükümetle "tarnşmair konulan Mecüs kûr- süsüne getırdığine, hükümet-Köşk ihşkilerini daha da gergınleştiren bir üslup benımsediğine işaret et- tiler. Bazı üyeler, Cumhurbaşkanı'nın "ders verfr" gibi bir üslup benımsedıgini vurguladılar. Sivil toplum örgütleri, sendikalar ve odalar: Uyanlar dikkate alınsın Sezer'e toplumsal destekANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer'in öncekı gün yeni yasama yılının açılışın- da yaptığı konuşma, srvıl toplum örgüt- leri, sendikalar, odalar ve toplumun ge- niş bir kesiminden tam destek aldı. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, Sezer'in sözlerini "mükemmel bir ko- nuşma'1 olarak nıtelendınrken Hak-Iş Genel Başkanı Salim Ushı parlamento- nun Cumhurbaşkanı'na sahip çıkması- m istedi. KESK Genel Başkanı Siyami Erdem, Cumhurbaşkam Sezer'in parla- mentoda kullandığı an Türkçeye dikkat çekerek "Saym Cumhurbaşkanı konuş- ma şekli ve biçimi ile an Tûrkçeyi çok hi kullanmıştır. Bu. Türkiye'nin değişi- mi bakımından da çok önemlidir" de- di. TMMOB Genel Başkanı Kaya Gü- venç de siyasilerin Sezer'in konuşma- sını bir başucu kitabı haline getirmele- ri gerektiğini savundu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'in önceki gün yeni yasama yıhnın açılışında yaptığı konuşmamn yankıla- n sürüyor. Meclis'in işlevselleştirilme- si, sivil toplum örgütlerinin önemsen- mesi, demokratikleşmenin sağlanması ve Türkiye'deki dar geiirlilerin sorunla- n gibi konulan gündeme taşıyan Cum- hurbaşkanı'na kamu ve işçi sendikala- n tam destek verdiler. Cumhurbaşka- m'nın konuşmasını değerlendiren sen- Yenilikciler FP'debaskın seçîm karan ANKARA (CumhuriyetBûrosu) - FP'de kongreden ben yenilikçi grup başkanvekıllennden rahatsız olan partı yönetimi, TBMM çahş- malanna ara verilmesine rağmen bugün partı grubunu toplayarak baskın bir seçim yapmaya karar verdi. FP grubunda iki ayn listenin yanşması beklenıyor. Bır süreden beri FP yönetimıyle sıcak ilişkı içinde olan BülentAnnc'ın hem ye- nilikçilerin hem de genel merkezin lıstesınde yer alacağı belırtıliyor. FP yönetiminin baskın seçim ka- ranndan dün haberdar olan mıllet- vekilleri, grup başkanvekili adayla- nyla ilgilı yoğun bır kulıs yürüttü- ler. Yenilikciler bir toplantıyla du- rum değerlendirmesi yaparken FP Başkanlık Divanı da Recai Kutan başkanlığında toplandı. Başkanlık divanı toplantısında bazı üyeler Ku- tan'a doğrudan bır listeyle seçime girmenin yanlış olacağı uyansuıda bulundular. Genel eğilim dogrultusunda Ku- tan'ın bugün bir konuşma yaparak uyumlu bir yönetim ıstedığıni be- ürtmesı, ancak adaylannı açıkça i- lan etmemesi bekleniyor. Kutan ve ekibinm işaret edeceği isimler ara- sında kongre sürecinde yenilikçi- lerle birlikte hareket eden Bülent Arınç yer alıyor. FP yönetiminin Konya milletvekili Veysel Candan ile Kahramanmaraş mıllervekili Avni Doğan'ın da desteklenmesi için kulıs yapacagı belırtildi. Yenilikçilerin kendi aralannda yaptıklan değerlendirmelerde, şu andaki grup başkanvekillerinden Ismafl Kahraman'ın dışında Annç ve AbdûDatifŞenerin yeniden aday gösterilmesi karan aldıklan öğre- nildi. Yenilikçilerin diğer adayının da Diyarbakır milletvekili Abdûl- kadir Aksu ohnası bekleniyor. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART DemireThıAKyev'eyazdığı 12 Şubat1999tarihümektuptan: Bankasektöründe tecrübeti,muteberbir işadamıolarak dûrfisflûğfindenşûpheduymadığımMu- rat Demirel'den yakın ilgi ve desteğinizi esirgemeyeceğinizden eminim. r SUÇ OGUUX ,Aİl~EV( AL-ÜIM AÇIKTIRl \ \ / Kutan: Olüm cezasıkaldmlsm ÜtS ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, idam cezası konusunda görüş değiştirdi. Bir süre önce, "kişisel olarak idam cezasının devamından yana olduğunu" söyleyen Kutan, dün Avrupa gezisiyle ilgili bilgi verirken tam tersi bır açıklama yaptı. Kutan, "Hûkûmetin bu konuda getirecegi tasan önemlL Ondan sonra grubumuzu toplar. karar veririz. Ancak benim kişisel görüşûm, idam cezası kaldınlmahdır" dedi. Kutan, Brüksel ve Strasbourg'dakı görüşmelen sırasında, "FP'nin kaparılması durumunda radikal bazı bareketfcrin başla\ acağı, fundamentalist akunlann güçleneceği yönünde endişeler dile getirildiğini'' savundu. Kutan, FP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Avrupa gezinin başansız geçtiği yönündeki haberlerin gerçekleri yansıtmadığım öne sürdü. dika ve sivil toplum örgütü başkanlan- nın konuşma ile ilgilı görüşleri şöyle: Bayram Meral(Türk-İş Genel Başka- nı): Sayın Cumhurbaşkanı'nın konuş- ması, ülkenin sorunlanrun çok açık bir şekilde dile getirildiği mükemmel bir konuşmaydı. Siyasilerin Sezer'in ko- nuşmalanm çok ıyi değerlendirmeleri gerekir. Bu konuşmada dile getirilen mesajlar kımseyi hedef ahnamaktadır. Siyasüer bu eleştirilerden rahatsız ol- mamalılar, biz yaparken ya da kendileri birilerini eleştirirken rahatsız ol- muyorlar da, Cumhur- başkam konuşunca mı ra- hatsız oluyorlar? Siyasi- lerin, Cumhurbaşka- nı'nın uyanlannı dikkate alarak yaşama geçirecek- lerine inamyoruz. Sukyman Çekbi (DİSK Genel Başkanı): Sayın Cumhurbaşkam se- çildiği günden bu yana hukuk devleti ilkesinin uygulanması konusunda önetnli bir güvence oluş- turuyor. Hukuk devleti yaşama geçirilmeden hiçbir şey yapılamaz. Bu anlamda Sayın Sezer'in görüşlerinin dikkate alm- ması gerekrigıne inanıyo- ruz. Salim Uslu (Hak-Iş Ge- nel Başkanı): Cumhur- başkanı'nın tespitlerine sonuna kadar katıhyoruz. Cumhurbaşkam bır dev- let başkanı olarak hem Türkiye'nin sorunlanna ilişkin tespitlerde bulun- muş hem de hükümeti uyarmıştır. Siyami Erdem (KESK Genel Başkanı): Konuş- mada, toplumun rejımle ilgili rahatsız olduğu ko- nular çok iyi dile getiril- miştir. Cumhurbaşkanı, evrensel hukuk ilkeleri- nin rejime hâkim olması gerektiğini belirtmiştir. Ural Akbuhıt (ODTÜ Rektörü): Avrupa Birli- ği'ne adaptasyon için si- vil toplum örgütlerinin sayısının artması gereki- yor. Resul Akay (Türkiye- Kamu Sen Genel Başka- nı): Türkiye'nin hukuka, hukukun üstünluğüne ih- tiyacı vardır. Eğer ülkede hukuk egemen kılınırsa birçok sorun çözülür. IRMIKIAYDIN ENGtN aengin(5 doruk.net.tr Meclis açılır, Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer hukuk dersi verirken ve bır hukuk der- sine gerçekten ve acilen ve mutlaka gereksinimı olanlar dinlerken ben istanbul yönün- de direksiyon sallıyordum. llk telefon Bolu Dağı'na tır- manırken geldi. Direksiyon ba- şındayken telefonla konuşma- ma kuraJını gözardı edip açtım. Bir arkadaş selamı bıle bir yana bırakıp sordu: - Sende cumhurbaşkanının e-mail adresl var mı? - Yok ama bulurum. Akşama istanbul'dayım... - Hayır, hayır, bana hemen la- zım. Kuzum dinlemiyor mu- sun? Televizyonda cumhur- başkanı konuşuyor. Heyecan- landım, elektronik mektup ata- cağım ona... Gel de şaşma. Arkadaşım kaç yılın sosyalisti, kaç yılın mu- halifi. Cumhurbaşkanını dinle- miş, etkilenmiş, zaman yitirme- den sevincini ona iletmek isti- yor. Sonratelefonlar art arda baş- ladı. Hepsine gerek yok. Ama Bolu Dağı'nın tepesindeki ko- nuşmayı siz de dinlemelisiniz: - Aydın Abi, biliyor musunuz ilk kez, ama sahiden ilk kez bir cumhurbaşkanının benim Cumhur'un Başkanı cumhurbaşkanım olduğunu duyumsuyorum. Biliyorsunuz şu anda konuşuyor ve söyle- ditderinin hepsinibölüşüyorum. Biliyor musunuz, kendimi itira- zım olan noktalar bulmaya ça- lışıyorken yakaladım... -Eee? - Ve bulamadım... -Eee? - Hiiiç... Size telefon etmek istedim. Yani sizinle bölüşmek istedim... Akşama dogru İstanbul'a vardım. Benzeri sohbetler sür- dü. Sabah gazeteye geldim. Aynı yargılar, aynı değerlendir- meler, aynı keyif... • • • Bunu önemli bulmuyor mu- sunuz? llk kez aydınlar, işçiler, sokak- taki adam "cumhurbaşkanlan- m" seviyorlar. llk kez Ahmet Necdet Sezer'in kişiliğinde "cumhurbaşkanı" üeQH, "cum- hurbaşkanım" diyebildikleri bi- rini görüyoriar. Sözlüğe baktım. "Cumhur. Yöneticisini kendi seçen halk" yazıyor. Bu hesapça cumhurbaşkanı da "cumhur'unbaşkanı"oluyor. Mustafa Kemal döneminde daha doğmamıştım. Ismet Inönü nün cumhurbaşkanlığın- da küçük çocuktum, ne böyle- sine sorulanm vardı, ne de böy- lesi sorulara yanrtım. Celal Ba- yar dönemi çocukluktan deli- kanlılığa geçtiğim yıllara denk geldi. Ondan sonrakilerin tümü- nü tanıdım, kimilerini epey ya- kından tanıdım. Tersini düşünen varsa beri gelsin, Ahmet Necdet Sezer'e kadar "cumhur"un büyük ço- ğunluğunca sevilenini, benim- senenini, "benim cumhurbaş- kanım"d\ye nitelenilenini gör- medim. Peki böylesine bir benimsen- meyi hak edecek ne yaptı Ah- met Necdet Sezer? Saymayı deneyin, fazla bir şey sayamayacaksınız. Zaten henüz pek yeni. Çan- kaya'ya çıktığından bu yana sadece birkaç ay geçti. Bir iş- çinin, bir memurun, bir zena- atkânn, esnafın, ögretmenin, şairin, gazetecinin, hekimin, öğretim üyesinin, sanatçının Çankaya'ya bakıp "Orada be- nim başkanım var" demesi için ortada pek de saymaya değer bir olay yok. Sezer, sokaktaki adamın, sı- radan yurttaşın gündemine, bir kırmızı ışıkta durduğu, hastane kuyruğunda bekledıği için girdi, bir de KHK bunalımlannda. Ka- nun Hükmünde Karamame'nin anlamını bile bilmeyen, kanun- dan farkını, yarannı, sakıncası- nı kavrayacak bilgiden yoksun toplum kesimlerinin bile Se- zer'de kendi cumhurbaşkanını görmesi nedendir öyleyse? Keza, Sezer'e yer yer edep- siz nitelemelerle sataşanlann, Sezer'den hoşnut olmayanla- nn, en azından tedirgin olanla- nn itiraz noktalan nerededir? Bizce yanrt tek sözcük: Hu- kuk. Çağdaş devlet deyince artk aynca bir parantez açıp, devlet teriminin başına bir niteleme sözcüğü eklemek gerekmiyor. Çağdaş devlet "hukuk devle- f/"dir. Hukukun üstünlüğünün kurumiaştığı devlettir. Eğer bir ülkede bu bütünleş- me sağlanamamışsa, devlet ile hukuk bazen çatışıyor, çelişi- yorsa, orada eksik olan ne dev- lettir, ne hukuk. Eksik olan "hu- kuk devleti'dir. Erk, devletin elinde olduğun- dan devletle hukuk çeliştiğinde çiğnenen, üstüne örtü çekilen, en azından ertelenen hukuk olur. Devlete tapanlar için bu doğaldır, sakıncasızdır, devtet maslahatının yürümesi için zo- runludur. Hukukla devlet çeli- şirse öncelik "elbet" devletindir. Dolayısıyla böylelerinin Ahmet Necdet Sezer'e kızmalan, onun üstüne saygı sınınnın çok öte- sinde nitelemeler kullanmalan da doğaldır. Cumhur'a gelince... Cumhur ilk kez hukukla dev- letin çatıştığı anlarda, noktalar- da önceliği, üstünlüğü durak- samaksızın ve sendelemeksi- zin hukuka tanıyan bir "baş- kan^ olduğunu görmekte. O yüzden Cumhur, Çanka- ya'ya bakıp "Orada benim baş- kanım var" demeye başladı. Sezer'in 1 Ekim günü yaptığı 2.5 saatlik konuşmayı fırsat bu- lursanız satırsatır okuyun. Ora- da sorumlu bir cumhurbaşkanı- nın devleti, hukukun üstünlüğü- nü kabullenmeye çağınşını, devleti bir hukuk devletine dö- nüştürmek için çabaladığını gö- receksiniz. Cumhur bunun farkında. Si- yaset esnafı ise hâlâ nal topla- makta... POLİTtKA GUNLUGU HtKMET ÇETtNKAYA Güz Düşleri... Masmavi bir gökyüzü, güz düşlerimi büyüttü- ğü sabah ışjklanyla oynaşıyor gibiydi... Elini yüzümü yıkadım, kendime bır kahve yap- tım. Boş bir sessizlik, çocuklann okul bahçesi- ni doldurmasıyla kayboldu... Masanın üzerinde notlar, boşalmış bir süt bar- dağı ve kitaplar duruyordu... Bir gece önce serin Ankara sabahında uyandı- ğımda yine maviydi gökyüzü... Yağmur dinmiş, bulutlarçözülmüştü... Pencereden dışanya bakmıştım... Zamanın içinden fışkıran bir çağlayan. kimi umutlan çogaltıyordu ansızın. Değışen evrenin bel- ki izdüşümünü yakaladığını sananlar, koca kentin uğultusunda yitip gidiyorlardı... Dün sabah Istanbul'da mavi gökyüzüne baj karken güz yorgunluğu muydu yoksa bedenirni kuşatap bilemiyordum... ,J Hani bulutlar şafağa doğru yürürken resimler geçer insanın gözleri önünden. Kimi hüzünler v i acılar mutiuluk ırmağını arar. Kuşluk vaktı genç- lik anılan çoğalır, geçmişin izlerini silerek... O utanmaz bakışlar, vişne çürüğü sevdalar, kır- langıç kanatlannda unutulan tutkulan alıp götif: rürken size bir merhaba bile demez, diyemez... • Gözlerinizi yumarsınız aniden... Bir sonbahar akşamının ya da sabahının yase^- min kokan yalnızlığının ardıç kuşlannı ararsı- nız!.. o Yüreğinizin içinde bır şeyier vardır!.. / Düşünceli çocuk ormanlan çok gerilerde katv mıştır... ;•» Siyasetten nefret edersiniz!.. Yaşamdan kaçarsınız!.. ? Bir küçük haber sizi dehşete düşürür, tarifsif acılar içinde kıvranırsınız!.. Yapamadıklannız çoktur, yaptıklannız az!.. Bir trafik kazasında ölen aıleyı düşünürsünü^ çatışmada ogluyla birlikte delik deşik edilen Filısj- tinli gözlerinizin önüne gelir!.. Çaresizsinizdır!.. Düşüncelerde, sözlerde, düşlerde, tutkulardaj aşklar da bir cehennem korosunda boğulmuşr tur... ^ Akan sonbahar yağmurlannı, pislikten annmte bir evreni ararsınız... < Sonra kendi kendinize sorarsınız: "Mavilik bizim için puslu biryaprağın parlakhğı mıdır?" i • • • : Masmavi gök altında kurulan güz düşleri gizli bir yeratt sevincini taşıyor çevremize... '. Hüznün yerini sevinç alıyor... ', Dünyanın en kötü öfkesiye dolu yürekler, Pierr re Jean Jouve'nin mutsuzluğu yorgun düşürup açık denızlere taşıyor... , Daha nemli, daha narin birzamanda kalan dünr ya karanlık kuşatma altında!.. Denizler, ırmaklar, göller kirlense; kentler ya- şanmaz hale gelse; çocuklar uçurtmalan gökyür züne salamasa bile!.. j Yağmur dinmiş, bulutlar çözülmüştü... ".'^j*" Gökyüzü mavi çiçekli bır bahçe gibiydi.,. __, Çocuklar okul bahçesınde koşturuyordu... ' Köklü bir sevgi beni kutsuyordu yeni baştan, eskisi gibi duyariılıkla... Usta bir direncın çökertilmesi, dıkenlı acıların dillendirilmesi geride kalmıştı... Pencere camlanndaki san sis, sabahçı kahve- lerini anımsatıyordu... Yeryüzünün tüm güneşleri sanki bizimdi; toplu- mun sancılan dinmiş, Edime'den Kars'a degın acılanmız bıtmişti... Adapazan'nda, Gölcük'te, Izmit'te 17 Ağustos 99'un acılan dinmiş, tüm çocuklar sevınçlere gö- mülmüş; anneler, babalar, kardeşler yaşamın çi- çekleri olmuştu... • • • Birden bir sarsıntı duymuş, yerimden fıriamış- tım... Benim gördüğüm bir güz düşüydü... Acılara batmış bir aşk ağlıyordu gece içinde yü- reklerimiz yan yanayken, sabahları yazgıyla uya- nacaklannı bildiklen için... Louis Aragon'un en küçük şarkısının mutsuz- luğu kurtardığını bilsek bile artık güz meleklerinin, uçsuz bucaksız denizin bulanık kış gölgelerin- deyaşamı kucaklamasını öğrenmıştık... Sahi, karanlık bulutlan boşuna mı dağıtır rüzgâr? Sanınm hiç düşünmemiştık... Camın kınlan yenndeki mavılık uçsuz bucaksız gökyüzüne ağır ağır yürürken suyun ve ormanın uğultusundan bile habersizdik... Çünkü güz düşlerini hıç sevmıyorduk!.. Coşkulardan gökkuşağı yapmıyor, masalımşı kentler kurmuyor, sevdayı büyütmüyorduk... : Hep zamana yenilmiştik!.. Zamanın içinden fışkıran bir çağlayanın umut- lanmızı çoğalttığını sanmıştık... , Dün sabah gökyüzü maviydi. Sonra bulutlar çor ğaldı... j Havada yağmur sıkıntısı vardı... 3 hikmeLcetinkaya(« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 S Cumhuriyet I ^ kitap kulübül frfikrrt&i Ç&iinkztysı ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR I j y - ı 2 B A S I |/\/? KUIİUY OLAYI VE TARİKAT SANCILI YILLAR KU$ATILMIŞ SOKAKLAR 4. BASI POSTUNDA KURT ZAMBAK SANA DA BÜLAJTI KAN 2. BASI DİN BARONUNUN KAZLARI } 2 BASI A$IK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI $ERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN $EYTAN ÜÇGEHİ GÖZURİN POYRAZ CumtHjnyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A.Ş. Tûrkocağı Cad No 39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle