Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 2000 SALJ
10 DISHABERLER [email protected]
Doğu Almanya'nın Federal Almanya'yla birleşmesinin 10. yıldönümü kutlamalanna, birliğin miman Kohl'ün gölgesi düştü
Birlik taıtışıııalaıi Almanya'yı böldü
Cöcmenler sürece katılabilmeli
Devletler birleşti
iç birlik henüz
gerçekleşemedi
CEM ÖZPEMİRC)
10 yıl önce iki Alman
devletınin birleşmesi. 9
Kasım 1989'da Berlin du-
vannın yıkılma sürecinin
sonuydu. Almanya'da 14
Temmuz ve Türkiye'dekı
29 Ekim gibi tûm yurtta
büyük şenliklerle kiıtlan-
dığı düşünülebilir. Ama
böyle değil. Aksine her yıl
bir başka eyalette kutlanı-
yor. Bu yıl sırada Dresden
var. Gerçek bir sevinç şen-
liği yerıne bir görevın ye-
rine geririlmesine benziyor.
Ana soru, Almanya'nın
birleşmesini kim kendine
mal edebilir oldu. Benim
için kesin olan: Birleşme-
yi her şeyden önce DDR'in
cesur insanlanna, Sovyet-
ler Birliği, Polonya ve Ma-
caristan'daki gelişmelere
ve tabiı VVUh Brandt, Hans
Dietrich Genscher ve Hd-
mut Kohl gibi politikacıla-
ra borçlu olduğumuzdur.
Göçmenler korkru
Birleşme sırasında insan-
lann sloganı birden değişi-
verdı. Önce "Biz haUaz"
olan slogan, kısa bir süre
sonra "Biz tek bir halkc"
oldu ve Federal Almanya
bayrakları dalgalanmaya
başladı. Ozaman göçtnen-
lerin pek çoğu gibi ben de
ilk defa korktum. Bırleşimi
isteyenler ve bunun için
halk kavramını kullanan-
lar, Alman uyruklu olma-
yanlan kavramının içine
dahıl etmediler.
Tüm birleşme sürecin-
den, Doğulular ve Baüh-
lar hakkında ve arasında
yürütülen tartışmalardan
göçmen toplumunun bü-
yük bölümü dışlandı. Göç-
menler kendilerini Batılı
saymadılar ve Doğulular
da onlan Batılı saymadılar
ve Doğulular da onlan Ba-
tılı olarak görmediler. O
zaman Alman uyrukJu ol-
mayanlann toplumun bir
parçası olduğuna ve onla-
nn da birleşme sürecine
katkılan olacağına dair net
mesaj verilmedi. Aksine
zamanın hükûmetini oluş-
turan polirikacılar taraftn-
dan yabancı düşmanı önyar-
gılarkörüklendi. Sonuç ola-
rak Rostock,Sotigen,MöHn,
Eberswalde, Dessau ve di-
ğer yerlerde yabancılara
karşı saldınlargerçekleşti.
İki devlet arasındaİd birlik
tamamlandı.
tç birlik ise henüz gerçek-
leşmedı. Bunun için yalnız
Birlik Günü'nde değil, her
gün yeni engelleri aşma-
mız gerekiyor. Gelecek yıl-
larda daha çok tartışılma-
sı, insanlarm daha açık ve
gerihmsiz karşılaşması
önem taşıyacak. Tıpkı du-
var yıkıldığı zamanlar, tec-
rübe ve dûşüncelerini pay-
laştıklan gibi.
tç birleşimin gerçekleş-
mesi Almanya'da yaşayan
bütün ınsanlann bu sürece
artan ölçüde katılmasının
sağlanmasına bağlı.
Kendileri için bir şey de-
ğişmeyen batıdaki insanla-
nn doğuya daha fazla ilgi
ile bakmasını, yorgun ve
müteveklril olan doğudaki
insanlarm da sürece özgü-
venle müdahale etmelerini
diliyorum. özellikle dfi is--
ter doğuda, ister batıda ol-
sun Alman kökenli olma-
yan yurttaşlann iç birlik sü-
reçlerine aktif katılmalan-
nı yürekten istiyorum.
(*) Birlik 90/Yeşüler Mil-
letvekili ve Fbrti Iç Politika
Sözcüsü
Toplumsal ve ekonomik gerileme
Geçen lOyılda
Türkler kaybetti
AHMET İYİPİRLİ C)
FRANKFURT - tki Al-
manya'nın birleşmesi vear-
dından Sovyet sistemınin
çökmesi. dünyada zaten
başlamış olan yapısal de-
ğişiklik ve küreselleşme sü-
recini hızlandıran önemli
bir faktör oldu. Her değışun
gibi iki sistemin iç içe ge-
çip baştan belli olan galibin
kurallannı iyice yerleştir-
mesi sürecı de kazananlan
ve kaybedenleri birlikte ge-
tirdi. Türkler bireyler ola-
rak çoğunlukla, toplumsal
grup olarak da tümüyle kay-
bedenlersafinda yer aldılar.
Bu kaybediş iş yaşamında
ve sosyal politikada da en
belırgin şekilde gösterdi.
Batı Almanya'da birleş-
meden önce başlayan ya-
pısal değişime paralel ola-
rak sanayi işyerlerinin ve
düşük kalifiye çalışanlara
gereksinimin düşmesizaten
Türkler arasında işsizliğin
daha yüksek olmasına yol
açmıştı. Birleşmeyle birük-
te iş piyasasında Alman ol-
malanndan dolayı öncelik
taşıyan ve eğitim açısından
da daha iyı konumda bulu-
nan Doğu Almanlar gırdı-
ler.
Daha önceJJatı Alman-
ya'da sosyal sıralamada en
altlarda yer alan Türklerin
de yararlandığı sübvansi-
yonlann önemli bır kesimi
Doğu Almanya'ya kaydı-
rıldı. Göçmenler "öncetiği
olan sorunlu grup" tanım-
lamasından en azından kay-
nak dağıhnunda çıktıtar. Bu
kendısinı hemen eğitim,
meslek öğrenimi ve iş piya-
salannda gösterdi.
Göçmenlertoplumsal ör-
gütlenmelerde, sendikalar-
da, siyasi partilerde marjı-
nalleştiler. Bunlann sonu-
cu olarak Türkler kendile-
ri strateji ve istem formüle
edip şekillendirebilen bir
grup olmaktan çıkıp ege-
men anlayışuı kendilerine
düşen işlevleri ve görevle-
ri dikte ettirdiği grup ko-
numuna düştüler.
Bugün sosyal transfer
ödemelerinde bağımlı yaşa-
yan önemli bir Türk kitle
oluştu. Eğitim ve meslek
öğrenim durumlan, sosyal
statüleri onlann uzunca bir
süre bu konumda kalacak-
lannı gösteriyor.
Bir yandan artan ırkçılık
sonucu özellikle doğu eya-
letlennde "yabancdardan
anndınlmış bölgeler" do-
ğarken en temel istemlerin-
de bile başta vatandaşlık ve
çocuklann anadilini öğre-
nebilme haklonda çoğun-
luk toplumdan gelen daya-
nışma gittikçe zayıflıyor.
Kısacası Türkler birleş-
menin kaybedenleri oldular.
Gündeme yeni sorunlar gel-
di. Değişimin baskısı alhn-
da ezildiler.
(*)Sosyal Demokrat Halk
DernelderiFedenısyonBaş-
kanı
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Yazarımız Ankara dışında olduğu için bu haftaki
yazısını yayımlayamıyoruz.
GÜRSELKÖKSAL
FRANKFURT-"BirleşikAlmanya''nın 10'ncu
yaş kutlamalan, "birliğin kimin eseri" olduğu-
na dair tartışmalar eşliğinde sürüyor. 45 yıllık
bölünmüşlüğün ardından 3 Ekim 1990'da De-
mokratik"Almanya Cumhuriyeti'nin Federal Al-
manya Cumhuriyeti'ne kaülması ve Berün'in ye-
niden başkent ılan edilmesiyle ortaya çıkan bir-
liğin "miman" kabul edilen HefanutKohl'ün, par-
tisi Hıristiyan Demokrat Bırlik'in (CDU) bu
amaçla düzenlediği toplantıda yaptığı konuş-
ma, tartışmarun sertleşmesine yol açtı.
Birleşme döneminde federal başkan ve ikti-
dardaki koaüsyonu büyük ortağı CDU'nun da
genel başkam olan Kohl, şimdiki Cumhurbaş-
kanı Johannes Rau, Başbakan Gerhard Schrö-
der ve Dışişleri Bakaru Joschka Fîscher'i ana-
yasal hedeflere "ihanet" etmekle suçladı.
Kohl, 1987'de SDP ve Doğu Almanya'daki ik-
tidar partisi SED arasında ımzalanan anlaşma-
H akkındaki yolsuzluk
suçlamalan nedeniyle
iyice yıpranan eski
Başbakan Helmut Kohl,
özellikle SPD ve
Yeşiller'i birliğe ihanet
etmekle suçladı.
da her iki partinin iki ayn Alman devletinin var
olmaya devam edeceğini kabul ettiklerini ve
Rau'nun bu dönemde SPD'nin federal başbakan
adayı olduğunu vurguladı.
Bağış yolsuzluğu skandalı nedeniyle yıpranan
Kohl, Gerhard Schröder'ın Berlın Duvan'nuı
yıkılışmdan çoktasabir süre önce yaptığı biraçık-
lamada bırliğin olanakız olduğunu söylediğini
ve Fischer'in de "Gelecek 20 yıl boyunca birleş-
me üzerine konuşmayaunT dediğini hatırlattı.
iJchröder, Kohl'ün bağış
skandalından tarihi tahnf
ederek çıkmaya çalıştığını
öne sürdü ve CDU'nun
"ahlaki yargılarda
bulunma hakkı"nı
yitirdiğini söyledi.
CDU'nun şimdiki Genel Başkam Angela Mer-
kel de, Federal Meclis'in "birfik" konulu özel
oturumundaki konuşmasında sosyal demokrat-
lan ve Yeşiller'i, özellikle de Schröder'i suçla-
dı. Merkel, dönemin Aşağı Saksonya Eyaleti
Başbakanı olan Schröder'in birliğin malryükü-
nü öne çıkanp mali birlik anlaşmasına karşı oy
kullandığmı hatırlattı.
Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada
birleşme döneminde Kuzey Ren Vesfalay Baş-
Doğu Alman yönetimi. ilk kez binlercc Doğu Alman vatandaşmın 1989 yıtanda Çekoskrvak-
ya ve Macaristan'daki Federal Almanya temsilcUiklerine sığınmasıyla başlayan, daha sonra
da ülke içinde
u
daha insani bir sosyabzmi" hedefleyen kitle gösterileriyle devam eden süre-
çte şiddet kullanmayı tercih etmemişti.
bakanı olan Rau'nun söz konusu anlaşmaya yö-
nelik çekincelerini açıkladığı hatırlattı.
Schröder de Kohl'ü içine battığı bağış yolsuz-
luğundan, tarihi tahrif ederek çıkmaya çalış-
makla suçladı ve Wilry Brandt ile Helmut
Scnmidt'in "cesur Doğu potitikası" olmadan bir-
lik sürecinin olanaksız olacağını vurguladı.
Schröder, CDU'nun yolsuzluk nedeniyle "ba^-
kaşeyierüjcrindeahlaluvar^lanlarjuhınjnahak-
ta"nı yitirdiğini söyledi.
Bir diğer SPD'li, Federal Meclis Başkam Wrff-
gang Thierse de CDU'yu tarihi gerçekleri tah-
rif etmekle suçladı.
tkinci büyük birieşme
Politik gözlemciler ve tarihçilerin büyük ço-
ğunluğunun analizlerinde de birliğin tek bir
kişi ya da partinin eseri olamayacağı yaklaşı-
mı ağır basıyor. II. Dünya Savaşı'ndan sonra
kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti'nin ilk
Başbakanı KonradAdenauer'in Batı yanlısı po-
litikasmın birliğin gerçekleşmesinde
en önemü faktör olarak görenlerin ya-
m su^, SPD'nin tanh lıderi Williy
Brandt'm ünlü "Doğu Pblitikası"nın
(Ostpolitik) öneminin daha büyük
olduğunu vurgulayanlar da bulunu-
yor. Yine Federal Almanya'run baş-
ta ABD olmak üzere Batılı müttefik-
lerinin desteği olmasaydı birleşme-
nin mümkün olamayacağım savu-
nunlarla, SSCB'nin son Devlet Baş-
kam Mflıafl Gorbaçov'un ünlü "glas-
not ve perestroika"nın bir sonucu
olarak görenler de var.
Doğu Alman yönetiminin rolünü
öne çıkaraniarla, hükümetin ya da
Varşova Paktı'run ne tür bir politika
izleyeceğine dair tüm belirsizliklere
rağmen banşçı eylemlerinı sürdüren
kitlelerin birleşmenin esas sahibi ol-
duğunu ilen sürenler de bulunuyor.
SPD'nin o dönemdeki Genel Baş-
kanı Oskar Lafontaine, doğudaki iş-
sızlik ve ekonomik sorunlara dikkat
çekti. Lafontaine, birliğin ekonomik
boyutlan üzerine endişelerinı dıle ge-
tirdiği için "birleşme karşrtT olarak
suçlanmış ve başlangıçta kamuoyu
yoklamalanna göre önde giden SPD
kısa süıede büyük kitle desteği yitir-
miş, seçimden de yenik çıkmıştı.
O zamanki eleşririlerinde haklı ol-
duğunu tekrarlayan sosyal demokrat
politikacı, "Benim için önemti olan
knltüreivesosyüsorunlann. Birteşme-
nin halkın yaşam koşullannı gerçek-
ten iyfieştiripfyfleşiirmediği ya da kûl-
türelolarak birlikte gelişmenin müm-
kün olup otmayacağı beni Ugüendiri-
yordu" dedi.
ROF. DR. FARUKŞEN/ TÜRKİYE ARAŞTIRMALAR MERKEZİDİREKTÖRÜ
Güçlenen Almanya, Türkiye ve Türkler
ESSEN - tki Almanya'nın bir-
leşmesi, yıkılma aşamasma ginniş
Sovyet sistemınin son aşamalann-
dan birini oluşturdu. Birleşme Kohl
dönemine rastladı ve Kohl hüküme-
tine ve Almanya'ya uluslararası
alanda büyük bir prestij sağladı
Kohl'ün başbakanlığındakı 'Hıris-
tiyan Demokrat Liberal Koaösyo-
nu'nun asıl başansı ise iki AJman-
ya'mnpara birliğini cesur bir şekil-
de ve hızla gerçekleştirmesinde yat-
maktadır. 1 doğu markı 1 baO mar-
kı ile eşitlenerek gerçekleştirilen pa-
ra birliği birleşmenin ivmesini art-
tirdı ve ortaya çıkabilecek bazı so-
runlan ortadan kaldırdı.
Hiç kuşkusuz iki Almanya'nın
birleşmesi, Almanya'mn uluslara-
rası alanda ve Avrupa Birliği için-
de hızlı bir şekilde güçlenmesine de
yol açtı. Doğu Bloku'nun tümüyle
ortadan kalkması, Varşova Pak-
ü'mn dağılması. NATO'nun işlevin-
de değışıkliğe yol açarken AB'de,
daha önce hiçbir şekilde gündem-
de olmayan doğuya açılmamn öne
çıkmasını da sağladı. Bu Lüksem-
burg zirvesmde de görüldüğü gibi
Türkiye'nin AB'ye adayüğı konu-
sunun neredeyse kategorik bir şe-
kilde reddedilmesıne yol açtı ve
Türkiye için olumsuz koşullar do-
ğurdu. Türkiye açısından bakıldı-
ğında bu durum, ancak Sosyal De-
mokrat-Yeşiller koalisyonunun
genel olarak ekonominin güçlenme-
sine olanak sağladı. Aynı şekilde Al-
manya politik olarak da uluslarara-
sı alanda ve Avrupa Birliği içinde
güçlendi. Almanya'mn öncelikli
partnerleri olan Polonya, Çek Cum-
huriyeti ve Macaristan'ın adaylar
arasına alınmasında Almanya önem-
li rol oynadı. Birlik içinde zaten lo-
komotif rolü oynayan Almanya'nuı
• Birleşmenin ardından Almanya uluslararası alanda ve
Avrupa Birliği içinde güçlendi. Birleşme, AB'nin gûndeminde
doğuya doğru genişlemeyi ön plana çıkanrken Türkiye'nin
adaylığının kategorik olarak reddedilmesi bile gûndeme geldi.
1998'deki zaferinden sonra gıderi-
lebildi. tki Almanya'nın birleşme-
si Almanya'mn ekonomik olarak
güçlenmesine de olanak sağladı.
Her ne kadar Doğu Almanya ile
birleşme ilk başta ekonomik açıdan
sorunlu gibi gözükse de bu bölge-
de özelleştirmelerin hızla tamam-
lanması. bu alapda cesur karar ve
yöntemlerle sorunun çözülmesi,
konumupekişti. Sosyal Demokrat-
Yeşiller koalisyonundan sonra 4
milyonu aşmış olan işsizliğin 3 mil-
yon 400 binlere indirihniş ohnası,
yüzde 3.4'ü bulan büyüme hızına
ulaşıhnası, Yugoslavya sorununda
Almanya'run aktif bir rol alması,
Almanya'mn uluslararası alandaki
etkinliğini de pekiştirdi. Bugün Al-
manya'nın Birleşmiş MilletlerGü-
venlik Konseyi'ne girmesinin söz
konusu ohnası, Avrupa Birliği için-
de Almancanın üçüncü resmi dil
oknası için çaba göstennesi de bu
gelişmenin önemli belirtileri ara-
smda sayılabilir.
Almanya'daki Türkler açısından
konuya bakıldığında ilk başta, bir-
leşmenin özellikle doğu eyaletlerin-
de artan yabancı düşmanlığı gibi,
Türkler açısından olumsuz yanla-
n olduğu söylenebilirse de genel ola-
rak ekonomideki iyileşme, eğer ıs-
rarlı olunabilirse Sosyal Demok-
rat-Yeşiller koalisyonunun yaban-
cı düşmanlığına karşı mücadelesi,
AMıan vatandaşhğma geçişin ko-
laylaştınhnası gibi gelişmeler ge-
lecek açısından umut verici görün-
mektedir.
Türklerin bu ülkedeki varhğımn
kalıcı olduğunun bilincine varan
hükümetler bu koşullarda kültürel
zorlama unsurlanm içermeyen bir
entegrasyon pobtikasına ağırlık ver-
mek zorunda kalacaklardn-.
Ülke çapında eylemler başladı. Rusya, 'Destek gören bir isim başa gelmeli' dedi
Moskova da Miloşeviç'e sırt çevirdi
• Muhalefet, Miloşeviç seçim sonuçlannı kabul edip
iktidardan çekilmezse eylemlerin önümüzdeki
g^nlerde de artarak süreceği uyansında bulundu.
MuhaMer yollarda barikat kurmaya başladı. (Fotoğraf: REUTERS)
Dış Haberler Servisi - Yugos-
lavya DevletBaşkam Slobodan
Miloşeviç' in muhaliflerinin en-
gelleme ve sivil itaatsizlik çağ-
nsı üzerine, dün sabah erken sa-
atlerde başkent Belgrad'da ey-
lemJer başladı. Dün 20 bin kişi,
Belgrad'ın merkezinde protes-
to yürüyüşü yaparak Miloşe-
viç'e "yenflgiyi kabul et" çağn-
smda bulundu.
Muhalefet, Miloşeviç seçim
sonuçlannı kabul edip iktidar-
dan çekilmezse eylemlerin önü-
müzdeki günlerde de artarak sü-
receği bildirdi. Arabuluculuğa
soyunan Rusya Devlet Başkam
VJadimir Putin, Miloşeviç'le de
muhalefetin adayı Vbyislav Kos-
tuniça'yla görüşmeye hazu- ol-
duğunu bildirdi.Belgrad'ın ban-
liyölerindeki bazı sokaklara çöp
bidonlan, çiçek saksılan ve inşa-
at malzemeleriyle barikatlar ku-
ruldu. Bazı banliyölere gıden ana
yollar otobüs, kamyon ve insan-
larca kapatıldı. Başkent'teki bir
taksi şirketi, grevin başladığını tel-
siz aracıhğıyla çalışanlanna anons
etti. Sabah erken saatlerde çalış-
maya başlayan taksi şoförleri,
anonstan sonra müşterilerinden
arabadan inmelerini isteyerek,
çahşmayı bıraktılar.
Bu arada, bugüne kadar Belg-
radyönetiminin en büyük destek-
çilerinden olan Rusya, Yugos-
lavya'da göreve gelecek devlet
başkanının. "hem ülkesinde, hem
de uluslararası alanda kabul edi-
lebflecek bir isim ohnası gerekti-
ğmi" belirtti.
D. Almanya'da ırkçılık
Hedef Türkler
ve Yahudiler
değil, 'Batı'
RARIŞERTEKİN
Da Almanya'mn bırleşmesinin doğur-
duğu umutlann bır kısmı, geçen 10 yılda
yerlerini korkulara bıraktı. Bu korkulann
en güçlüsü de Alman tarihının karanlık say-
falannın izlerini taşıyor: Irkçüık.
Birleşmeden sonra Neo-Nazi örgütleri
daha aktifhale gehrken, ırkçı şiddet yalnız-
ca yabancılara değil solculara, anti-faşist-
lere, eşcinsellere kısaca "Ari ırka" yaİaş-
mayan hemen herkese yönehniş durumda.
Çocuklarmı babasız büyütme yolunu se-
çen pek çok kadm tercihleri nedeniyle sal-
dmya uğruyor. Web sitelerinde, solculann,
Yahudilenn ad ve adreslen deşifre edüiyor.
Meslek sahibi ırkçılar
NPD (Nasyonal Demokrasi Partisi) Al-
manya'daki en büyük aşın sağ örgütlen-
me. Aşın sağcı örgütler kendilerine özel-
likle Doğu Almanya kökenli gençler ara-
sında geniş bırtaban buluyor. Batı Aunan-
ya'da yaşayan her yüzbin yabancı başına 2.5
saldın düşüyor. Bu oran doğuda 6 l'e yani
batıdakinin 30 katına çıkıyor. Yıllarca en-
ternasyonalist bir sistemde yaşayan Doğu
Almanlar nedenNazizm'e kayıyorlar? Bir-
leşmenin ardından işsizlik oranmın yüksel-
mesi, aşın sağa yönelimi önemli ölçüde
etkiliyor. Ancak araştırmalar, Neo-Nazi ör-
gütlerine kanlanlann yüzde 80"inin öğren-
ci ya da çahşan kesimden olduğunu, şid-
det eylemlerinı planlayanlann yüzde90'ının
da meslek sahibi olduğunu ortaya koyuyor.
Alman iç ıstihbahrat teskilatı hazırladığı ra-
porlarda uicçılığm orta sınıflardan önemli
bir destek buldugunun altını çiziyor.
Eski Doğu Almanya'da ırkçılığm yük-
selişinin altında birleşmeyle birlikte yaşa-
nan toplumsal travma yatıyor. 40 yü bo-
yunca farkh siyasal yapılarda yaşamış,
farklı ekonomik sistemlerin etkisi altında
kalmış bu iki halk aynı ulusun çocuklan
olsa da geçen 10 yıl aradaki uçurumu ka-
pamaya yetmedi. 3 Ekim tarihi, iki devle-
tin birleşmesinden çok aslında Demokra-
tik Almanya'nın Baü'daki komşusuna ka-
tıhnası olarak görühneye başlandı. Bugün
Doğu Almanya'da komünistler Avrupa'nın
genelındekı en yüksek seçmen desteğine
sahipler. Doğu Ahnanya'da yaşananlan
belki de en güzel bir kadının sözleri özet-
lıyor: "OnlannsakürdıklarıYaİMMHerya
da Türkler değil Baö."