24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 2000 SALJ 10 DISHABERLER [email protected] Doğu Almanya'nın Federal Almanya'yla birleşmesinin 10. yıldönümü kutlamalanna, birliğin miman Kohl'ün gölgesi düştü Birlik taıtışıııalaıi Almanya'yı böldü Cöcmenler sürece katılabilmeli Devletler birleşti iç birlik henüz gerçekleşemedi CEM ÖZPEMİRC) 10 yıl önce iki Alman devletınin birleşmesi. 9 Kasım 1989'da Berlin du- vannın yıkılma sürecinin sonuydu. Almanya'da 14 Temmuz ve Türkiye'dekı 29 Ekim gibi tûm yurtta büyük şenliklerle kiıtlan- dığı düşünülebilir. Ama böyle değil. Aksine her yıl bir başka eyalette kutlanı- yor. Bu yıl sırada Dresden var. Gerçek bir sevinç şen- liği yerıne bir görevın ye- rine geririlmesine benziyor. Ana soru, Almanya'nın birleşmesini kim kendine mal edebilir oldu. Benim için kesin olan: Birleşme- yi her şeyden önce DDR'in cesur insanlanna, Sovyet- ler Birliği, Polonya ve Ma- caristan'daki gelişmelere ve tabiı VVUh Brandt, Hans Dietrich Genscher ve Hd- mut Kohl gibi politikacıla- ra borçlu olduğumuzdur. Göçmenler korkru Birleşme sırasında insan- lann sloganı birden değişi- verdı. Önce "Biz haUaz" olan slogan, kısa bir süre sonra "Biz tek bir halkc" oldu ve Federal Almanya bayrakları dalgalanmaya başladı. Ozaman göçtnen- lerin pek çoğu gibi ben de ilk defa korktum. Bırleşimi isteyenler ve bunun için halk kavramını kullanan- lar, Alman uyruklu olma- yanlan kavramının içine dahıl etmediler. Tüm birleşme sürecin- den, Doğulular ve Baüh- lar hakkında ve arasında yürütülen tartışmalardan göçmen toplumunun bü- yük bölümü dışlandı. Göç- menler kendilerini Batılı saymadılar ve Doğulular da onlan Batılı saymadılar ve Doğulular da onlan Ba- tılı olarak görmediler. O zaman Alman uyrukJu ol- mayanlann toplumun bir parçası olduğuna ve onla- nn da birleşme sürecine katkılan olacağına dair net mesaj verilmedi. Aksine zamanın hükûmetini oluş- turan polirikacılar taraftn- dan yabancı düşmanı önyar- gılarkörüklendi. Sonuç ola- rak Rostock,Sotigen,MöHn, Eberswalde, Dessau ve di- ğer yerlerde yabancılara karşı saldınlargerçekleşti. İki devlet arasındaİd birlik tamamlandı. tç birlik ise henüz gerçek- leşmedı. Bunun için yalnız Birlik Günü'nde değil, her gün yeni engelleri aşma- mız gerekiyor. Gelecek yıl- larda daha çok tartışılma- sı, insanlarm daha açık ve gerihmsiz karşılaşması önem taşıyacak. Tıpkı du- var yıkıldığı zamanlar, tec- rübe ve dûşüncelerini pay- laştıklan gibi. tç birleşimin gerçekleş- mesi Almanya'da yaşayan bütün ınsanlann bu sürece artan ölçüde katılmasının sağlanmasına bağlı. Kendileri için bir şey de- ğişmeyen batıdaki insanla- nn doğuya daha fazla ilgi ile bakmasını, yorgun ve müteveklril olan doğudaki insanlarm da sürece özgü- venle müdahale etmelerini diliyorum. özellikle dfi is-- ter doğuda, ister batıda ol- sun Alman kökenli olma- yan yurttaşlann iç birlik sü- reçlerine aktif katılmalan- nı yürekten istiyorum. (*) Birlik 90/Yeşüler Mil- letvekili ve Fbrti Iç Politika Sözcüsü Toplumsal ve ekonomik gerileme Geçen lOyılda Türkler kaybetti AHMET İYİPİRLİ C) FRANKFURT - tki Al- manya'nın birleşmesi vear- dından Sovyet sistemınin çökmesi. dünyada zaten başlamış olan yapısal de- ğişiklik ve küreselleşme sü- recini hızlandıran önemli bir faktör oldu. Her değışun gibi iki sistemin iç içe ge- çip baştan belli olan galibin kurallannı iyice yerleştir- mesi sürecı de kazananlan ve kaybedenleri birlikte ge- tirdi. Türkler bireyler ola- rak çoğunlukla, toplumsal grup olarak da tümüyle kay- bedenlersafinda yer aldılar. Bu kaybediş iş yaşamında ve sosyal politikada da en belırgin şekilde gösterdi. Batı Almanya'da birleş- meden önce başlayan ya- pısal değişime paralel ola- rak sanayi işyerlerinin ve düşük kalifiye çalışanlara gereksinimin düşmesizaten Türkler arasında işsizliğin daha yüksek olmasına yol açmıştı. Birleşmeyle birük- te iş piyasasında Alman ol- malanndan dolayı öncelik taşıyan ve eğitim açısından da daha iyı konumda bulu- nan Doğu Almanlar gırdı- ler. Daha önceJJatı Alman- ya'da sosyal sıralamada en altlarda yer alan Türklerin de yararlandığı sübvansi- yonlann önemli bır kesimi Doğu Almanya'ya kaydı- rıldı. Göçmenler "öncetiği olan sorunlu grup" tanım- lamasından en azından kay- nak dağıhnunda çıktıtar. Bu kendısinı hemen eğitim, meslek öğrenimi ve iş piya- salannda gösterdi. Göçmenlertoplumsal ör- gütlenmelerde, sendikalar- da, siyasi partilerde marjı- nalleştiler. Bunlann sonu- cu olarak Türkler kendile- ri strateji ve istem formüle edip şekillendirebilen bir grup olmaktan çıkıp ege- men anlayışuı kendilerine düşen işlevleri ve görevle- ri dikte ettirdiği grup ko- numuna düştüler. Bugün sosyal transfer ödemelerinde bağımlı yaşa- yan önemli bir Türk kitle oluştu. Eğitim ve meslek öğrenim durumlan, sosyal statüleri onlann uzunca bir süre bu konumda kalacak- lannı gösteriyor. Bir yandan artan ırkçılık sonucu özellikle doğu eya- letlennde "yabancdardan anndınlmış bölgeler" do- ğarken en temel istemlerin- de bile başta vatandaşlık ve çocuklann anadilini öğre- nebilme haklonda çoğun- luk toplumdan gelen daya- nışma gittikçe zayıflıyor. Kısacası Türkler birleş- menin kaybedenleri oldular. Gündeme yeni sorunlar gel- di. Değişimin baskısı alhn- da ezildiler. (*)Sosyal Demokrat Halk DernelderiFedenısyonBaş- kanı KAVŞAK OZGEN ACAR Yazarımız Ankara dışında olduğu için bu haftaki yazısını yayımlayamıyoruz. GÜRSELKÖKSAL FRANKFURT-"BirleşikAlmanya''nın 10'ncu yaş kutlamalan, "birliğin kimin eseri" olduğu- na dair tartışmalar eşliğinde sürüyor. 45 yıllık bölünmüşlüğün ardından 3 Ekim 1990'da De- mokratik"Almanya Cumhuriyeti'nin Federal Al- manya Cumhuriyeti'ne kaülması ve Berün'in ye- niden başkent ılan edilmesiyle ortaya çıkan bir- liğin "miman" kabul edilen HefanutKohl'ün, par- tisi Hıristiyan Demokrat Bırlik'in (CDU) bu amaçla düzenlediği toplantıda yaptığı konuş- ma, tartışmarun sertleşmesine yol açtı. Birleşme döneminde federal başkan ve ikti- dardaki koaüsyonu büyük ortağı CDU'nun da genel başkam olan Kohl, şimdiki Cumhurbaş- kanı Johannes Rau, Başbakan Gerhard Schrö- der ve Dışişleri Bakaru Joschka Fîscher'i ana- yasal hedeflere "ihanet" etmekle suçladı. Kohl, 1987'de SDP ve Doğu Almanya'daki ik- tidar partisi SED arasında ımzalanan anlaşma- H akkındaki yolsuzluk suçlamalan nedeniyle iyice yıpranan eski Başbakan Helmut Kohl, özellikle SPD ve Yeşiller'i birliğe ihanet etmekle suçladı. da her iki partinin iki ayn Alman devletinin var olmaya devam edeceğini kabul ettiklerini ve Rau'nun bu dönemde SPD'nin federal başbakan adayı olduğunu vurguladı. Bağış yolsuzluğu skandalı nedeniyle yıpranan Kohl, Gerhard Schröder'ın Berlın Duvan'nuı yıkılışmdan çoktasabir süre önce yaptığı biraçık- lamada bırliğin olanakız olduğunu söylediğini ve Fischer'in de "Gelecek 20 yıl boyunca birleş- me üzerine konuşmayaunT dediğini hatırlattı. iJchröder, Kohl'ün bağış skandalından tarihi tahnf ederek çıkmaya çalıştığını öne sürdü ve CDU'nun "ahlaki yargılarda bulunma hakkı"nı yitirdiğini söyledi. CDU'nun şimdiki Genel Başkam Angela Mer- kel de, Federal Meclis'in "birfik" konulu özel oturumundaki konuşmasında sosyal demokrat- lan ve Yeşiller'i, özellikle de Schröder'i suçla- dı. Merkel, dönemin Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı olan Schröder'in birliğin malryükü- nü öne çıkanp mali birlik anlaşmasına karşı oy kullandığmı hatırlattı. Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada birleşme döneminde Kuzey Ren Vesfalay Baş- Doğu Alman yönetimi. ilk kez binlercc Doğu Alman vatandaşmın 1989 yıtanda Çekoskrvak- ya ve Macaristan'daki Federal Almanya temsilcUiklerine sığınmasıyla başlayan, daha sonra da ülke içinde u daha insani bir sosyabzmi" hedefleyen kitle gösterileriyle devam eden süre- çte şiddet kullanmayı tercih etmemişti. bakanı olan Rau'nun söz konusu anlaşmaya yö- nelik çekincelerini açıkladığı hatırlattı. Schröder de Kohl'ü içine battığı bağış yolsuz- luğundan, tarihi tahrif ederek çıkmaya çalış- makla suçladı ve Wilry Brandt ile Helmut Scnmidt'in "cesur Doğu potitikası" olmadan bir- lik sürecinin olanaksız olacağını vurguladı. Schröder, CDU'nun yolsuzluk nedeniyle "ba^- kaşeyierüjcrindeahlaluvar^lanlarjuhınjnahak- ta"nı yitirdiğini söyledi. Bir diğer SPD'li, Federal Meclis Başkam Wrff- gang Thierse de CDU'yu tarihi gerçekleri tah- rif etmekle suçladı. tkinci büyük birieşme Politik gözlemciler ve tarihçilerin büyük ço- ğunluğunun analizlerinde de birliğin tek bir kişi ya da partinin eseri olamayacağı yaklaşı- mı ağır basıyor. II. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti'nin ilk Başbakanı KonradAdenauer'in Batı yanlısı po- litikasmın birliğin gerçekleşmesinde en önemü faktör olarak görenlerin ya- m su^, SPD'nin tanh lıderi Williy Brandt'm ünlü "Doğu Pblitikası"nın (Ostpolitik) öneminin daha büyük olduğunu vurgulayanlar da bulunu- yor. Yine Federal Almanya'run baş- ta ABD olmak üzere Batılı müttefik- lerinin desteği olmasaydı birleşme- nin mümkün olamayacağım savu- nunlarla, SSCB'nin son Devlet Baş- kam Mflıafl Gorbaçov'un ünlü "glas- not ve perestroika"nın bir sonucu olarak görenler de var. Doğu Alman yönetiminin rolünü öne çıkaraniarla, hükümetin ya da Varşova Paktı'run ne tür bir politika izleyeceğine dair tüm belirsizliklere rağmen banşçı eylemlerinı sürdüren kitlelerin birleşmenin esas sahibi ol- duğunu ilen sürenler de bulunuyor. SPD'nin o dönemdeki Genel Baş- kanı Oskar Lafontaine, doğudaki iş- sızlik ve ekonomik sorunlara dikkat çekti. Lafontaine, birliğin ekonomik boyutlan üzerine endişelerinı dıle ge- tirdiği için "birleşme karşrtT olarak suçlanmış ve başlangıçta kamuoyu yoklamalanna göre önde giden SPD kısa süıede büyük kitle desteği yitir- miş, seçimden de yenik çıkmıştı. O zamanki eleşririlerinde haklı ol- duğunu tekrarlayan sosyal demokrat politikacı, "Benim için önemti olan knltüreivesosyüsorunlann. Birteşme- nin halkın yaşam koşullannı gerçek- ten iyfieştiripfyfleşiirmediği ya da kûl- türelolarak birlikte gelişmenin müm- kün olup otmayacağı beni Ugüendiri- yordu" dedi. ROF. DR. FARUKŞEN/ TÜRKİYE ARAŞTIRMALAR MERKEZİDİREKTÖRÜ Güçlenen Almanya, Türkiye ve Türkler ESSEN - tki Almanya'nın bir- leşmesi, yıkılma aşamasma ginniş Sovyet sistemınin son aşamalann- dan birini oluşturdu. Birleşme Kohl dönemine rastladı ve Kohl hüküme- tine ve Almanya'ya uluslararası alanda büyük bir prestij sağladı Kohl'ün başbakanlığındakı 'Hıris- tiyan Demokrat Liberal Koaösyo- nu'nun asıl başansı ise iki AJman- ya'mnpara birliğini cesur bir şekil- de ve hızla gerçekleştirmesinde yat- maktadır. 1 doğu markı 1 baO mar- kı ile eşitlenerek gerçekleştirilen pa- ra birliği birleşmenin ivmesini art- tirdı ve ortaya çıkabilecek bazı so- runlan ortadan kaldırdı. Hiç kuşkusuz iki Almanya'nın birleşmesi, Almanya'mn uluslara- rası alanda ve Avrupa Birliği için- de hızlı bir şekilde güçlenmesine de yol açtı. Doğu Bloku'nun tümüyle ortadan kalkması, Varşova Pak- ü'mn dağılması. NATO'nun işlevin- de değışıkliğe yol açarken AB'de, daha önce hiçbir şekilde gündem- de olmayan doğuya açılmamn öne çıkmasını da sağladı. Bu Lüksem- burg zirvesmde de görüldüğü gibi Türkiye'nin AB'ye adayüğı konu- sunun neredeyse kategorik bir şe- kilde reddedilmesıne yol açtı ve Türkiye için olumsuz koşullar do- ğurdu. Türkiye açısından bakıldı- ğında bu durum, ancak Sosyal De- mokrat-Yeşiller koalisyonunun genel olarak ekonominin güçlenme- sine olanak sağladı. Aynı şekilde Al- manya politik olarak da uluslarara- sı alanda ve Avrupa Birliği içinde güçlendi. Almanya'mn öncelikli partnerleri olan Polonya, Çek Cum- huriyeti ve Macaristan'ın adaylar arasına alınmasında Almanya önem- li rol oynadı. Birlik içinde zaten lo- komotif rolü oynayan Almanya'nuı • Birleşmenin ardından Almanya uluslararası alanda ve Avrupa Birliği içinde güçlendi. Birleşme, AB'nin gûndeminde doğuya doğru genişlemeyi ön plana çıkanrken Türkiye'nin adaylığının kategorik olarak reddedilmesi bile gûndeme geldi. 1998'deki zaferinden sonra gıderi- lebildi. tki Almanya'nın birleşme- si Almanya'mn ekonomik olarak güçlenmesine de olanak sağladı. Her ne kadar Doğu Almanya ile birleşme ilk başta ekonomik açıdan sorunlu gibi gözükse de bu bölge- de özelleştirmelerin hızla tamam- lanması. bu alapda cesur karar ve yöntemlerle sorunun çözülmesi, konumupekişti. Sosyal Demokrat- Yeşiller koalisyonundan sonra 4 milyonu aşmış olan işsizliğin 3 mil- yon 400 binlere indirihniş ohnası, yüzde 3.4'ü bulan büyüme hızına ulaşıhnası, Yugoslavya sorununda Almanya'run aktif bir rol alması, Almanya'mn uluslararası alandaki etkinliğini de pekiştirdi. Bugün Al- manya'nın Birleşmiş MilletlerGü- venlik Konseyi'ne girmesinin söz konusu ohnası, Avrupa Birliği için- de Almancanın üçüncü resmi dil oknası için çaba göstennesi de bu gelişmenin önemli belirtileri ara- smda sayılabilir. Almanya'daki Türkler açısından konuya bakıldığında ilk başta, bir- leşmenin özellikle doğu eyaletlerin- de artan yabancı düşmanlığı gibi, Türkler açısından olumsuz yanla- n olduğu söylenebilirse de genel ola- rak ekonomideki iyileşme, eğer ıs- rarlı olunabilirse Sosyal Demok- rat-Yeşiller koalisyonunun yaban- cı düşmanlığına karşı mücadelesi, AMıan vatandaşhğma geçişin ko- laylaştınhnası gibi gelişmeler ge- lecek açısından umut verici görün- mektedir. Türklerin bu ülkedeki varhğımn kalıcı olduğunun bilincine varan hükümetler bu koşullarda kültürel zorlama unsurlanm içermeyen bir entegrasyon pobtikasına ağırlık ver- mek zorunda kalacaklardn-. Ülke çapında eylemler başladı. Rusya, 'Destek gören bir isim başa gelmeli' dedi Moskova da Miloşeviç'e sırt çevirdi • Muhalefet, Miloşeviç seçim sonuçlannı kabul edip iktidardan çekilmezse eylemlerin önümüzdeki g^nlerde de artarak süreceği uyansında bulundu. MuhaMer yollarda barikat kurmaya başladı. (Fotoğraf: REUTERS) Dış Haberler Servisi - Yugos- lavya DevletBaşkam Slobodan Miloşeviç' in muhaliflerinin en- gelleme ve sivil itaatsizlik çağ- nsı üzerine, dün sabah erken sa- atlerde başkent Belgrad'da ey- lemJer başladı. Dün 20 bin kişi, Belgrad'ın merkezinde protes- to yürüyüşü yaparak Miloşe- viç'e "yenflgiyi kabul et" çağn- smda bulundu. Muhalefet, Miloşeviç seçim sonuçlannı kabul edip iktidar- dan çekilmezse eylemlerin önü- müzdeki günlerde de artarak sü- receği bildirdi. Arabuluculuğa soyunan Rusya Devlet Başkam VJadimir Putin, Miloşeviç'le de muhalefetin adayı Vbyislav Kos- tuniça'yla görüşmeye hazu- ol- duğunu bildirdi.Belgrad'ın ban- liyölerindeki bazı sokaklara çöp bidonlan, çiçek saksılan ve inşa- at malzemeleriyle barikatlar ku- ruldu. Bazı banliyölere gıden ana yollar otobüs, kamyon ve insan- larca kapatıldı. Başkent'teki bir taksi şirketi, grevin başladığını tel- siz aracıhğıyla çalışanlanna anons etti. Sabah erken saatlerde çalış- maya başlayan taksi şoförleri, anonstan sonra müşterilerinden arabadan inmelerini isteyerek, çahşmayı bıraktılar. Bu arada, bugüne kadar Belg- radyönetiminin en büyük destek- çilerinden olan Rusya, Yugos- lavya'da göreve gelecek devlet başkanının. "hem ülkesinde, hem de uluslararası alanda kabul edi- lebflecek bir isim ohnası gerekti- ğmi" belirtti. D. Almanya'da ırkçılık Hedef Türkler ve Yahudiler değil, 'Batı' RARIŞERTEKİN Da Almanya'mn bırleşmesinin doğur- duğu umutlann bır kısmı, geçen 10 yılda yerlerini korkulara bıraktı. Bu korkulann en güçlüsü de Alman tarihının karanlık say- falannın izlerini taşıyor: Irkçüık. Birleşmeden sonra Neo-Nazi örgütleri daha aktifhale gehrken, ırkçı şiddet yalnız- ca yabancılara değil solculara, anti-faşist- lere, eşcinsellere kısaca "Ari ırka" yaİaş- mayan hemen herkese yönehniş durumda. Çocuklarmı babasız büyütme yolunu se- çen pek çok kadm tercihleri nedeniyle sal- dmya uğruyor. Web sitelerinde, solculann, Yahudilenn ad ve adreslen deşifre edüiyor. Meslek sahibi ırkçılar NPD (Nasyonal Demokrasi Partisi) Al- manya'daki en büyük aşın sağ örgütlen- me. Aşın sağcı örgütler kendilerine özel- likle Doğu Almanya kökenli gençler ara- sında geniş bırtaban buluyor. Batı Aunan- ya'da yaşayan her yüzbin yabancı başına 2.5 saldın düşüyor. Bu oran doğuda 6 l'e yani batıdakinin 30 katına çıkıyor. Yıllarca en- ternasyonalist bir sistemde yaşayan Doğu Almanlar nedenNazizm'e kayıyorlar? Bir- leşmenin ardından işsizlik oranmın yüksel- mesi, aşın sağa yönelimi önemli ölçüde etkiliyor. Ancak araştırmalar, Neo-Nazi ör- gütlerine kanlanlann yüzde 80"inin öğren- ci ya da çahşan kesimden olduğunu, şid- det eylemlerinı planlayanlann yüzde90'ının da meslek sahibi olduğunu ortaya koyuyor. Alman iç ıstihbahrat teskilatı hazırladığı ra- porlarda uicçılığm orta sınıflardan önemli bir destek buldugunun altını çiziyor. Eski Doğu Almanya'da ırkçılığm yük- selişinin altında birleşmeyle birlikte yaşa- nan toplumsal travma yatıyor. 40 yü bo- yunca farkh siyasal yapılarda yaşamış, farklı ekonomik sistemlerin etkisi altında kalmış bu iki halk aynı ulusun çocuklan olsa da geçen 10 yıl aradaki uçurumu ka- pamaya yetmedi. 3 Ekim tarihi, iki devle- tin birleşmesinden çok aslında Demokra- tik Almanya'nın Baü'daki komşusuna ka- tıhnası olarak görühneye başlandı. Bugün Doğu Almanya'da komünistler Avrupa'nın genelındekı en yüksek seçmen desteğine sahipler. Doğu Ahnanya'da yaşananlan belki de en güzel bir kadının sözleri özet- lıyor: "OnlannsakürdıklarıYaİMMHerya da Türkler değil Baö."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle