Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-3EKİM2000SALI CUMHURİYET SAYFA
JtiJvOIM OJVUL / ekonomi(g cumhuriyet.com.tr 13
İSDBVIİR'e destek
üpürrterezam
• İSKENDERUN(AA)-
Iskenderun Ticaret ve
Sanayi Odası (ÎTSO)
Başkanı Halil Şahin,
Iskenderun Demirçelik
Fabrikası'nın (ISDEMİR)
enerji tasarrufu
gerekçesiyle geçici olarak
kapatılmasının bölgedeki
diğer sanayi tesislerini de
olumsuz etkileyeceğini
belirterek, üretim için
katkıya hazır olduklannı
bildirdi. Öte yandan
ISDEMİRürünlerine
yüzde 1.5 ile 3 oranmda
zam yapıldı.
ÇfeKUR efde kaldı
• KAYSERİ(AA)-
Çinko Kurşun Metal
Sanayi (ÇtNKUR)
AŞ'nin, alacaklı Türk-
lsveç şirketi Glencore'un
isteği üzerine, bağlı
olduğu Incesu lcra lflas
Müdürlüğü'nde
gerçekleştırilen ikinci
satışmda da alıcı çıkmadı.
ÇlNKUR'a ikinci sahşta
da alıcı çıkmayınca,
satıştan düşürüldü.
Özelleştirme tdaresi
tarafından Iraniı
işadamlanna satılan
ÇtNKUR'da ödenmeyen
borçlar ve elektriğinin de
kesilmesi nedeniyle
1999'da üretim durmuş,
379 işçi işsiz kalmıştı.
Ulusfararasi
Tlcanet Fuan
• ANKARA (AA)-
Türkiye, ihracatta "hedef
pazar" olarak belirlediği
Güney Afrika
Cumhuriyeti'nde
düzenlenen "Uluslararası
Ticaret Fuan 2000"de
fuann "misafir ülkesi"
olarak yer alacak. Dış
• Ticaret Müsteşan Kürşad
Tüzmen, "Afhka'nın en
önemli fuarlanndan biri"
olarak nitelendınlen bu
fuann açılışım yapmak ve
bazı temaslarda bulunmak
üzere, "onur konuğu"
olarak Güney Afrika'ya
gitti.
IW heyeti yine
gefiyor ^ ^
• ANKARA (AA)-
Uluslararası Para Fonu
(IMF) Türkiye Masası
, Şefi Carlo Cottarelli
başkanlığındaki heyet
TBMM'ye sunulan bütçe
rakamlannı ve öngörüleri
, görmek amacıyla bu ayın
, ikinci yansında
", Türkiye'ye geliyor.
Edinilen bilgiye göre,
2001 Mali Yıh Bütçesi
.- tasanmn 17 Ekim'e kadar
TBMM'ye sunulmasının
ardından, Cottarelli
muhtemelen 20 Ekim'den
sonra Ankara'ya gelecek.
Tetlas iscisi
• ANKARA (ANKA)-
Denizcilikten Sorumlu
Devlet Bakanı Ramazan
Mirzaoğlu, Petlas'uı
özelleştirilmesi sonucu
işten çıkanlarak mağdur
edilen 498 kamu işçisinin
çeşitli kamu kuruluşlanna
yerleştirildiğini söyledi.
OYPA üci yaşında
I Ekonomi Servisi -
Türkiye'de
perakendeciliğin
gelişimüıi başlatmış olan
OYPA Mağazalan,
kuruluşunun ikinci yüını
kutladı. "Mutlu Ahşveriş"
ilkesiyle hizmet veren
OYPA Türkiye'deki 25
mağazasmda birçok
reyonda servis sunuyor.
OYPA müşterileri "OYPA
Gülen Karf'la gıda ve
temizlik ürünleri
ödemelerini faizsiz dört
taksitle yapabiliyor.
Azime Erçel
toprağa verildl
• ANKARA (AA)-
Merkez Bankası Başkanı
Gazi Erçel'üı önceki gün
îstanbul'da vefat eden
annesi Azime Erçel'in
cenazesi dün toprağa
verildi. Öğle namazının
ardından Azime Erçel için
cenaze namazı kılındı.
Devlet Bakanı Recep
Önal, Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme
Kurulu Başkanı Zekeriya
Temizel ile DTP Genel
Başkan Vekili Ismet
Sezgin cenaze töreninde
Cazi Erçel'i yalnız
bırakmadı.
Dünya Bankası'na göre Türkiye, yoksullan ekonomiye sokma çabasma girmeli
20 yılda4
çarpık' büyümeEkoDomi Servisi -Dünya Ban-
kası, Türkiye'nin son 20 yılda
kaydettiği ilerleme performan-
sını "çarpık" ve "dengesk" ola-
rak nitelendirerek sağlanan başa-
nlara karşrn çok önemli eksiklik-
lerinin sürdüğünü bildirdi.
Dünya Bankası tarafından ha-
zırlanan "Türkiye: Ekonomik
Reformlar, Yaşam Standardı ve
Toplumsal Refah* raporunda son
20 yılda Türkiye'nin sosyal gös-
tergelerinde önemli bir iyileşme
olduğuna işaret ediidi. Raporda
şu görüşlere yer verildi:
" Yetişkinlerin hâlâ yüzde 20'si
okuryazar değüdir. Bu alanlarda
okuryazarfakoranlan ortalama-
nın sadece üçte ikisidir. Yaşam
beklentisi ise daha zengin kesi-
me kıyasla 10 yıl daha düşüktür.
Ancakflerlemeyekarşm, ûlke hâ-
lâ yoksul ve ekonomikbakundan
zayıfnüüısunun büyük çoğunlu-
ğunu ekonominin genel akışı içi-
ne sokma noktasında zorlu bir
görevie karşı karşıyadır. Yoksui-
hığun veekonomikzayıflığın azal-
Chhibber'dan yeni kredi vaadi
Dünya Bankası Türkiye Temsücisi Ajay
Chhibber, "Türkryedoğnıyok]a,ek0nonıisige-
j dy 5
di. Chhibber, değişik alanlardaki projeler için
yaklaşık 1 milyar 250 milyon dolarlık kredi ve-
rilmesi hazıriığı içinde olduklannı bildirdi.
Dünya Bankası ve Hazine Müsteşarhğı ta-
rafindan ortaklaşa düzenlenen, "Türkiye'de
EkonomikReform, Yaşam Standartlan veSos-
yal GûvenfikÇabşmalan" adlı seminerde ko-
nuşan Chhibber, Dünya Bankası'nm Türki-
ye'ye mali yardımda bulunmak istediğine işa-
ret etti. Chhibber, geçen 10 yıl göz önüne alın-
dığında, Türkiye'nin önünde "makro ekono-
mik göstergeJerin yüksehiknesi, üren'min art-
nnlması ve ekonomik firsatlar arasındaki eşh-
gyKgm kaidınlmasıilesosvalkonulann" yeral-
dığını söyledi.
Chhibber, sosyal projeler için 250 milyon
dolar, sosyal yardun projesi için 100 milyon
dolar, temel eğirim projesi için 300 milyon do-
lar, tanm reformunun yerine getirilmesi pro-
jesi için 600 milyon dolarlık kredi hazıriığı
içinde olduklannı kaydeftı.
tılmasında sağlanan ilerleme,
önemliofanakla beraberistikrar-
sız obmuştur"
Bütçeye yük oluşturduğu öne
sürülen tanmsal sübvansiyonla-
nn büyük çiftçinin lehine oldu-
ğu belirtilen raporda, eğitim sis-
teminin en yoksul kesimlere ula-
şamadığı vurgulandı.
Rapordayeralan Türkiye eko-
nomisine ilişkin bazı saptama-
lar şöyle:
• Istihdam yaratma noktasın-
da ciddi bir sorunla karşı karşı-
yadır.
• tsrihdam sorununun çözül-
mesi daha hızlı milü gelir büyü-
mesini gerekli kılmaktadır.
• Üretkenlik artışı esastır. Tür-
kiye'de sektörler içinde üretken-
lik artışı çok düşük ohnuştur.
• Tanm dışı emek talebi üze-
rindeki kısıtlamalann kaidınl-
ması da önemlidır.
• Gelir dağılımındaki denge-
sizlik büyük. Ülkenin farklı böl-
geleri arasında da gelir uçurumu
var. Eşitsizlik, Peru ve Rusya gi-
bi yüksek derecede eşitsiz bazı
ülkelerde gözlenen düzeylere ya-
kındır.
• Mutlak yoksulluk düşük,
ekonomik zayıflık yaygındır.
• Kamu harcamalan ekono-
mik olarak zayıf kesimlere daha
çok yöneltilmelidir.
• Sosyal yardım programlan
dağmık ve bağlantısızdîr.
• Sistemin geniş kapsamnıa
karşm sosyal güvenlik sistemi
en zayıfhane halklanna ulaşamı-
yor. Sosyal sigorta sistemi mali
bakımdan sürdürülecek durum-
dadır ve devlet bütçesinden kar-
şılanması gereken büyük açık-
lar vermektedir.
• Tanmsal sübvansiyonlar sis-
temi bütçe üzerinde önemli bir
yüktür ve daha zengin bölgele-
rin ve daha büyük çiftçilerin le-
hinedir.
• Eğitim sistemi kapsamlı ol-
makla beraber, en yoksul kesim-
ler için yeterince erişim sağla-
mamaktadır.
GAP üretiyor,firsatçılarçalıyor
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
GAP Projesi
kapsammdaki Atatürk,
Karakaya, Kralkızı ve
Karkamış barajlanndaki
hidroelektrik
santrallannda toplam
167.4 milyar kilovatsaat
elektrik enerjisi
üretildiği bildirildi.
Yaklaşık 10 milyar ABD
Dolan tutannda olan bu
üretimin, 41.8 milyon
ton fuel oil ya da 32.3
milyar metreküplük
doğalgaz ithalatına eşit
olduğu ifade ediidi.
Başbakanlık Güneydoğu
Anadolu Projesi (GAP)
Bölge Kalkınma tdaresi
jRa^kanlıgj-'nın verilerine,,,
göre, proje alanında
bulunânve
enterkonnekte sisteme
girerek enerji üretimine
başlanan "Karakaya,
Atatürk. Kralkızı ve
Karkamış" hidroelektrik
santrallannda, son
verilere göre tesislerin
açılışından haziran ayı
sonuna kadar toplam
167.4 milyar kilovatsaat
elektrik enerjisi üretildi.
Bu üretimin 99.9 milyar
kilovatsaati
Karakaya'dan, 67.2
milyar kilovatsaati de
Atatürk Barajı'ndan elde
ediidi. 1999 yıhrun
sonunda üretime
başlanan Kralkızı
Barajı'ndan 0.1,
Karkamış Barajı'ndan da
0.2 kilovatsaatlik
elektrik üretimi sağlandı.
GAP barajlanndan toplam 167.4 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretilirken yalnızca Diyarbakır'da kaçak kuBanım yüzde 75.7 oldu.
Su kuyularına bile kaçak elektrik döşediler
DtYARBAKlR (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Elektrik Dağıtımı Müessesesi
(TEDAŞ) DiyarbakırMüdürü MehmetEmin
Zekey, Diyarbakır'da kaçak elektrik
kullanımının yüzde 75.7 ve zarannın 28
trilyon 500 milyar lira olduğunu bildirdi. Son
9 ay içinde 2 bin 640 kaçak kullanıcı tespit
ertüderiru belirten Zekey, kırsal alanda kışm
köylülerin hayvanlanna soğuk su içirmemek
için su kuyulanna bile rezistans döşediklerine
dikkat çekti.
TEDAŞ Diyarbakır Müessese Müdürü
Mehmet Emin Zekey, dünyada elektrik kaybı
standardının yüzde 7 olduğunu, ancak
Türkiye'de TEDAŞ kayıplannın yüzde 10
olarak kabul edildiğini söyledi. Zekey,
Diyarbakır'da yapılan araştırmalar sonucu
elektrik kaybı oranının 1998 yılında yüzde
75.7 olarak saptandığına dikkat çekerek şöyle
konuştu: "Bununyüzde 10'uTEDAŞkayıpİan
diye çıkanldıktan sonra geri kalan yüzde
65.Tsinin TEDAŞ'a parasal kaybı 13 trilyon
500 mflyar ohnuştur. 1999 yıh sonunda yine
yapılan araşormadaelektrik kayrn yüzde 79.4
olarak beürtenmiştir. Bunun da yüzde 10'u
TEDAŞ kaybı olarak düşüldükten sonra
ortaya çıkan maddi kayıp 28 trilyon 500
miryardır. Bu durumu, en geride kalmış
ülkelerde bile göremezsmiz."
Kaçak elektrik kullanımının bölge halkının
yoksuiluğuyla ilgili ohnadığını ifade eden
Zekey, son iki buçuk aydan bu yana
Diyarbakır'daki elektrik kaybının yüzde
65'lere düşürüldüğünü, yıl sonuna kadar da
yüzde 50'lerin altına düşürmeyi hedefledik-
lerini belirtti. Kentte "anormal" ölçülerde
kaçak elektrik kullanıldığını anlatan Zekey,
"Diyarbakır'daki elektrik ka\ bu fakir birkac
vatandaşunızuı biriki lamba yakma mesetesi
değiL Her türlü elektrikli aletier kıülanıkuğı
gibi soğutmada ve ısrtmada da kullanılrvor"
diye konuştu.
Karakaya ve Atatürk
barajlanndan elde edilen
elektrik üretiminin 10
milyar ABD Dolan'na
eşit olduğu belirtildi. Bu
üretime 41.8 milyon ton
fuel oil ya da 32.3 milyar
metreküp doğalgaz
ithalatırun alternatif
kaynak olabileceği ifade
ediidi.
Türkiye'de 2000 yılının
ilk 6 aylık döneminde
üretilen toplam
hidroelektrik üretimi ise
17.6 milyar kilovatsaat
olarak gerçekleşti. Bu
üretim içinde GAP
barajlannın payı, 7.8
milyar kilovatsaatlik
üretim ile yüzde 39.7
oldu. Aynı dönem içinde
Türkiye'de termik ve
hidroelektrik olmak
üzere üretilen toplam
61.2 milyar
kilovatsaatlik elektrik
üretimi içinde GAP'm
payı ise yüzde 11.4
olarak gerçekleşti.
DEVLET BANKALARININ ÖZELLEŞTİRİLME SÜRECİ -2 : HALK BANKASI
Kriz dönemlerinde bile KOBFlerin can simidi
BANUSALMAN
ANKARA - Türkiye'de 809
şubesiyle Ziraat Bankası'ndan
sonra en yaygm örgütlenmeye
sahip olan Halk Bankası, Türk
ekonomisinde önemli yere sahip
küçük ve orta ölçekli işletmele-
re (KOBÎ) fınansal destek sağlar-
ken yeni yannmlarm da önünüaçı-
yor. Asya ve Rusya bunalımla-
nnın ardmdan tüm özel banka-
lar kredileri keserken Halk Ban-
kası, mali bünyesini olumsuz et-
kileme pahasına kredi vermeyi
sürdurerek "üretim ekonomisi-
nin" ayakta kalması için destek
sağladı. Halk Bankası'nm özel-
leştirilmesiyle kârlıhk esas ola-
cağı için bu tür işlevleri yerine ge-
tirecek banka kalmayacak.
HalkBankasfnın 1999yüıra-
poruna göre vergi sonrası bilan-
ço kân 88.2 trilyon lira. Rapor-
da, "Ancakbankamızmesaskâr-
hlığı, desteklediğimiz yadnmlar,
süraurülenistihdanı,üretimveib-
racata yapılan katkıdır" denile-
rek Halk Bankası'nm ticari kâr-
lılıktan çok toplumsal kârlılığı
esas alan kamu görevi ortaya ko-
nuluyor. Akrif büyüklüğü 1999
yıluıda 7 katrilyon 147 trilyonli-
ra olan Halk Bankası'nm senna-
yesi 250 trilyon lira. Özel banka-
İann kredi kullanımlannı kesti-
ği 1999 yılında Halk Bankası,
ekonomiye 204 trilyon lira fi-
nansman sağladı. Sanaymin ürün
kalite ve standardını geliştirme,
çevreye zarar vermeden insan
sağlığını koruyucu teknoloji ye-
nileme, küçük sanayi siteleri ve
organize sanayi bölgelerinin in-
şası için geçen yıl 243 trilyon li-
ra özel fon sağladı. Esnaf ve sa-
natkârlann finansman gereksi-
nimlerinin karşılanması ve ülke
ekonomisine olan katkılannın
arttınlması amacıyla kooperatif-
lere kullandınlan kredi tutan da
327 trilyon liraya yükseldi. Halk
Bankası, böylece 884 esnaf ve sa-
natkârlar kredi kefalet koopera-
tifi aracılığıyla 1 milyon esnafa
finansal destek sağladı.
"Senis Araa-Kamyonet Ye-
nflemeKredisi,lhracat-TesisKre-
disi, LPG Sistemine Dönüşüm
Kredisi" de kullandıran Halk
Bankası, geçen yıl ilk kez yürür-
lüğe koyduğu "ISO 9000 Kalite
Standartlan Belgesi Kredisi, Fu-
ar ve Sergilere Kaolma Kredisi,
KOBİ Yüksek Teknoloji Kredi-
si'' aracılığıyla da 83.5 trilyon li-
ra sanayi kredisi verdi. KOBl'le-
rin yeni teknoloji içeren makine
SO BAŞKANIZAFER ÇAĞLAYAN
'Böyle özeüeştirme olmaz'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara
Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çaglayan,
Türkiye'de KOBİ'lerin ve esnafm destek gör-
düğü Halk Bankası'ndan başka bir banka bu-
lunmadığma dikkat çekerken
derke^3'e5'eböhîp,Ahrnet'eMehmet'e
veriptabelabankalarhalindegeriabnma-
smdan bahsediiiyorsa böyle özeBeştirme
ohnazobun" dedı. Çaglayan, Halk Ban-
kası'nm özelleştirilmesine yönelik bir
kaygısını, "KOBt'Ierm, küçük sanayid-
nin kullandıgı kredOere birİleri göz dik-
mişler, birtakım gruplann da bunda tezgâhı
var mıdır diye de düsünmeden edemiyorum"
diye dile getirdi.
Çaglayan, "banka özeueştinnesT kelımesi-
nin son derece yanlış olduğunu, "bankalann
toplumsallaşûnlmasr gerektığınden söz eder-
ken
tt
KOBtwesnafindestekgördüpbaşfcahiç-
bir banka yok.D4ğer bankalar, zatenketoüa-
a oba kendi başma sürer. Ashnda bankalann
bu amacla çahşjyor olmalan gerekryx)r. Bugün
maalesef Türkiye'de holding bankalan olarak
çakşryoriar.Içterinin nasıl boşamldığını görüyo-
ruz" diye konuştu.
Bankalann mutlak suretle yüzde 50'den
fazlasının halka açık ounası gerektiğini,
bunun, denetiminin çok daha şeffaf ouııa-
sını sağlayacağını savunanÇaglayan, Halk
Bankası'nın üretim kesimine desteğını sür-
dürebilmesi için bir kısmının Türkiye Oda-
lar ve Borsalar Birliği ile Türkiye Esnaf ve
Sanatkârlar Konfederasyonu'na, birkısmı-
nm da halka arz ya da blok satışla satılabilece-
ğini, bir kısmırun da Hazine'de kalabileceğini
söyledi. "Sanayide üretim devam ediyorsa, bu
Halk Bankası'nm kıt kaynaklarla yönetimin
yürüttüğü faaliyetler sayesindedir" diyen Çag-
layan, 1994 ve 1999 bunalımlannda da bunu
gördüklerini vurguladı.
abmlan, işletme sermayesi gerek-
sinimleri, sanayi siteleri ve orga-
nize sanayi bölgelerinin finans-
manı için de 304 trilyon lira fon
kredisi kullandıran Halk Banka-
sı, proje bazmda kredi olanağı
da sunuyor.
Halk Bankası. bankacılık hiz-
metlerinde hızla ılerleyen tekno-
lojiye de uyum sağlama konu-
sunda önemli adımlar atü. Ban-
kanın otomasyon sisteminin alt-
yapısı hazır duruma getirildi.
Halk Bankası, girişimci bilgilen-
dirme merkezleriyle de KOBÎ'le-
re, kadın ve genç girişimcilere,
esnaf-sanatkârlara her türlü ya-
rınm ve proje için danışmanlık,
bilgi desteği veriyor.
Halk Bankası'nın 1999 yıh ra-
poruna göre, banka geçen yıl
526.2 milyon dolar dışalıma, 560
milyon dolar da dışsatıma aracı-
lık etti ve 2 miryardolarlık dış ti-
caret hacmine ulaştı.
Banka'nın yamızca sabit kıy-
metlerinin değeri 83 trilyon lira
olarak görülüyor. Halk Banka-
sı'nm personel, kredi değerlen-
dirme, maaş ve yönetim yapısı ko-
nusunda verimliliğin arttınlma-
sı için düzenlemeler yapılabile-
ceğine dikkat çekihyor. Halk Ban-
kası'nın, Rusya krizinde tüm özel
bankalar kredileri keserken ma-
li bünyesini zayıflatma pahasına
"reel ekonomivi" desteklediği
anlatılıyor.
İŞÇİMNEVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Yazısı Arkadan
CHP Kuruttayı haberlernı okumaktan bıkkınlık nok-
tasına geldiğiniz bir aşamada, bitmiş bir kurultayın ar-
dından yazı yazmak da neyın nesi?
CHP'nin, il ilçe örgütlerinin, genel merkezin düzen-
lediği söyleşi, panel, etkinliklere son yıllarda belki de
en çok katılmış gazeteci olarak CHP kurultayı üzeri-
ne yazı yazmamam bir kaçış, ayıp olabilirdi.
Duygusal bir taraflılık içinde olmamaya çaba gös-
tererek, çok fazla dolaşan, toplumsal etkinlikiere ka-
tılan bir gazeteci olarak, hâlâ Türkiye'nin en örgütlü,
en dinamik partisinin CHP olduğunu söyleyebilirim.
CHP'lilerde örgüt bilincinin, Türkiye'de bilinen bütün
sivil toplum örgütleri, sendikalann üstünde de oldu-
ğunu savlayabilirim. Bir dönemin DİSK'İ ve TlP'i dı-
şında, bugünkü sol örgütlenmelere de fark atar. Kök-
lü bir örgütlülük ve sayısal büyüklüğü anlamında de-
ğil sadece, bağlılık anlamında.
Dikkatinizi çekmiş olabilir. CHP Kurultayı'nı anlatan
bütün gazeteciler bu kurultayın içinin boş olmasıpa
karşın, büyük bir dinamizmden örgüt ağırlığının his-
sedilmesinden söz edemeden geçemediler. ',!
Gelin görün ki CHP'den, CHP'lilikten ne anlaşıldt-
ğına gelince işler sarpa sanyor... !
Partililiğı kulüpçuluk olarak algılayan. körü körüne
bağlı sağcı partili ile solcu partili arasında elbette sçr-
gulamadan kaynaklanan doğal bir aynşmanın CHP,
soldaki bütün partilerde olması, eşyanın tabiatıha
uyan sağlıklı birdurum. Ancak 12 Eylül sonrası CHP"F|e
işler iyice sarpa sardı. Solda yerini bulamayan h^r
fraksiyon, çizgiden solcunun gönlündeki çerçevfeyi
CHP'ye taşımaya çaltşması en içtenlikli olanı. 12 Ey-
lül sonrası dünya ölçeğinde ideolojilerin ve en başta
da sosyal demokrasinin çizgisinin yamulması en be-
lirleyicisi. Bir de ideolojilerin kaybolması yerine örı
plana çıkan alt kimliklerin, ezilmışliğin, kımlik arayı^-
iannın yansımaları var ki.. J
Avrupa'da esen, sosyal demokratları iktıdara taşj-
yan yeni sol rüzgân, en yozlaşmış biçimi ile CHP'ye
yansıdı. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde, küresel rüzgâr
attında, tek ideoloji dayatmasında, yıpranmış sağ i(f-
tidarlann yüzünü yenilemek üzere, sosyal demokrat
adı altında merkez sağ kimliği ile sol partilerin iktidâ-
ra gelmesı doğaldı. Gelir dağıhmının en çok yamuj-
duğu ülkelenn başındagelen Türkiye'de, köklü ve de
sol tabana dayalı bir partıde söylemini bile taşımak,
kabul ettirmek çok zordu. !
Kişisel yargımı sorarsanız CHP'yi çökerten, %8'l^-
re düşüren, görünen ve sayılan sayısız nedenler ara-
sında en belirleyici olanı, ilk SODEP dönemi dışında,
günümüze kadar partinın değişen lıder ve kadrolan-
na bağlı olmaksaın, tüm yönetimlerinin parti çizgisi,
programı, uygulaması denince, Batı'nın yeni solunun
kötü kopyalan olma çabalarıydı. Bu merkez sağ prog-
ramı, CHP'li tabana, hele de seçrnene anlatmaya da-
hi cesaret edebilen çıkamadığı için de, CHP kelime-
nin tarn anlamı ile bir kavram kargaşası içinde boğuj-
du, kilitlendi kaldı.
CHP'nin geleneksel Kemalıst, laikçi Cumhuriyet
değerlerini, aydınlanmayı her şeyin üstünde tutan
kimliği içinde, ekonomik programlara gelince "yatıp
kalkıp Özal'a şükredelim" diyebilen, liberalizmin en
kuralsız çizgisindekı ekonomistlerı uzman olarak sok-
tuğunuzda, 2.Cumhuriyet çizgısinı baş tacı ettiğiniz-
de, ideolojik saldırı nıtelığindeki özelleştırmelere, tah-
kime bile "evet" dediğınızde, partı içinde her şey çor-
baya döner.
Gönlünde bütün yoksunluklan ileCHP'yi benimse-
miş, kendi önceliklerine göre çözüm, umut bekieyen
seçmen, partili, bu çorbanın içinde kendini özgürhiş-
settiği ve de örgüt içinde yandaşlarını bulabildiği için
hâlâ partilidir. Âma partinin koalisyon ortaklıklannda,
pariamento çalışmalannda, sonradan parlamento dı-
şına düştüğündeki etkinliklerinde kendini bulamaya-
cak, tepkisini, Oymen'in deyimi ile "arkadaş grupla-
nnda", açıkçası hiziplerde arayaçaktır.
CHP'nin tek özelliği başka partilerde olan liderdik-
tatoryasının, burada sökmemesidir. Ashnda aynı kül-
türden geten siyasetçi, CHP içinde de aynı baskıcı eği-
limler içindedir. CHP'nin kurultaylar, hizipler partisi
damgasını yemesine neden olan gelışmeler de, diğer
partilerdeki baskıcı eğilimler ile ıster taban, isterse ta-
vanda partililerin kapıkulu olamamalanndan kaynak-
lanan çatışmalardır.
Elbette seçmenleri, üyeleri, delegeleri, siyasette
öne çıkan kadrolan, ideolojiyi, sosyal demokrat kim-
liği, değerleri doğru dürüst sorgulayabılseler, yükse-
len değerler, parti içinde de çorba gıbi oimuş kavram
kargaşasında önlerinı görebılseler bu dinamizm, bu
demokratik yapılaşma çok sağlıklı bir sonucu doğu-
racak. Ama özellikle ve de öncelikle lider ve önder kad-
rolann çıkar, iktidar hırsı ile de, bukalemun gibi her renk-
ten renge girmeleri, daha çok da hiç renk vermeme-
leri, karmaşayı iyice arttınyor.
Sonunda diğer partilerden farklı olarak çok başlı,
ama niçin karşı karşıya oldukları pek de anlaşılamı-
yan hizipler kavgasını, partiyi çökertmese de küçül-
ten, umut olabiieceği bir aşamada toparlanmasını en-
gelleyen bir konuma getiriyor.
Son kurultayda bire bir olanlara gelince... Birkaç cüm-
le ile, bktek CHP'de seçim kaybetmenin sorgulama-
sı yapılabildiğinden istrfa etmek zorunda kalan, ama
bunu içine sindiremeyen Baykal, köşesine çekilme-
di. Kendini ve kadrosunu güvencede goremeyen Öy-
men, çevresinın de telkini ile Baykal'ın guçlenmesini
önlemek üzere seçimli kurultayı yeğledi. Delegelerin
Baykal ağırlıklı olduğu gerçeği atlandı. Doğrusu söy-
lemi ile parti tabanını en çok yansıtan Güneş'ti. Şu
aşamada, CHP'deki ideolojik kavram karmaşasın<jla
söylemin ne anlamı olurdu ki...
Yine de CHP en çok kavga eden, en parçalanmiş,
en hizipçi, ancak Türkiye'de örgüt dinamizmi en yük-
sek siyasi parti, toplumsal örgütlenme olma niteliâi-
ni korumakta... J
u_
sukransonerfr' yahoo.com
Rekabet Kurulu'na basvuracak
Petrol-îş: TÜGSAlg
peşkeş çekildi
BURSA(AA)-TÜG-
SAŞ Gemlik Gübre Sa-
nayii A.Ş'nin Özelleş-
tirme tdaresi Başkanh-
ğı'nca(ÖİB) 96 milyon
dolarafekfen Holding'e
bağlı Toros Gübre ve
Kimya Endüstri A.Ş'ye
satılmasının ardmdan.
fabrikada örgütlü Petrol-
tş Sendikası Rekabet Ku-
rulu'na başvuracağı bil-
dirildi.
Petrol-Iş Sendikası
Bursa Şube Başkanı Nu-
ri Han. hükümeti, IMF
politikalan doğnıltusun-
da sanayinin yanı sıra ta-
nm kesiminde de yıkıma
yol açacak politikalar
üretmekle eleştirdi. Han,
Türkiye'deki toplam güb-
re üretiminin yüzfle
45'ini karşılayan Geıiı-
lik'teki fabrikanın, özel-
leştirme ışleminin ardın-
dan tekel durumuna gfe-
leceğini ılen sürdü. !
Gemiık Gübre Sanayii
A.Ş'nin değerinin ç6k
altında satıldığını, sade-
ce menkul değerlerinin
40 milyon dolan. top-
lam değerinin ise 140
milyon doları bulduğu-
nu belirten Han. fabrika
bünyesinde oluşturulan
amonyak tesislerine ise
380 milyon dolar har-
candığını kaydetti.