23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURfYET 3EKİM2000SALJ 14 iJ. U J \ kultur@cumhuriyet.com.tr PORTAL DİKMEN GÜRÜN 'Yaraühş'ya da 4 Uyku Miizesmden' • 'Genesis', insanı şaşırtan ve tiyatronun zengin, çok zengin dünyasının kapılannı bir kez daha sonuna kadar açan bir yapıt. Zaman zaman iten, zaman zaman şok eden, zaman zaman da sıkan, ama her an düşündüren bir yapıt. Societas Raffaello Sanzio, özellikle 1997'den bu yana hemen her oyunuyla dünya sahnelerinde fırtına gibi esen bir topluluk. Gitmediğı ülke, kanlmadığı fes- rival yok gibi. Ama, onca esintiye kar- şın, topluluk Roma'da Argentina ve Mi- lano'da Giorgio Strehler gibi prestijli tiyatrolara ancak geçen günlerde gir- miş. Yeni Zelanda'dan Hollanda Festi- vali'ne, BaenosAires'ten Avjgnon'a ka- dar uzandıktan sonra... Sırada Paris Son- bahar Festivali ve Moskova Tiyatro Olimpiyatlan var. Uluslararası Istanbul Tiyatro Festivali, topluluğun öncelikle katılmak ıstedıği bir etkinlik. Bakalım zaman ve koşullar ve ortam ne göste- 'Genesis' adh oyunda N'Diaga Diop, SUvano Voltolina, Flavio Urbinati başanlı bir oyunculuk sergilhor. Gerek 1997'de perde açan "Gnifio Cesare" gerekse geçen yılın ilk günle- rinde başlamasıyla birlikte çeşitli tartış- malara da yol açanu Genesis" ve 2000'de perde açan "D Combattimento", yazar ve yönetmen Romeo Castellucci'nin zengin iç dünyasının bilimsel bakışı, araştırmacı yönüyle buluşması sonucu ortaya çıkmış olan dişlı yapıtlar. Bütûn bunlann temelinde yatan çok önemli bir unsur da sanatçının felsefe, tarih, plastik sanatlar ve tabii ki tiyatro ile olan derin ve güçlü bağlan. Genç, konuşkan ama aynı zamanda salrin, son derecede zeki, bilgili ve de altı (6) çocuk babası bir sanatçı Romeo Castettucd. Eşi Claudia Castelluci de yaphğı çalışmalann önemli destekçile- rinden biri. Sanki 6 çocukla uğraşan ve aynı zamanda metin araştırmalannda, düzenlemelerde ımzası olan o değil. Al- çakgönüllü ama kendinden emın bir ki- şi. Altı çocuk, ama altısı da mükemmel birer oyuncu. Yaşlan belki de 12 ile 4 arasında değişıyor. Sahne üstûnde hep- si birer profesyonel... Ekip, yaşamlan- m ve çalışmalannı küçük bır sahıl ka- sabasında sürdürüyor. İnsanhk Müzcsi "Genesis" (Yaratılış) Kutsal Kitap'ta dünyanm yaratılış öyküsünûn anlatıldı- ğı ilk bölümden yola çıkan biryapıt. Ne var ki Castelluci bu yapıtında doğumu sorguluyor, ölümü sorguluyor, Tann'yı sorguluyor, bilimin uzantıîannı sorgu- luyor ve de hepsini içıne alan insanı, in- sanın ınsanla hesaplaşmasını sorgulu- yor. "Genesis" Kutsal Kitap'ta yaratı- lış öyküsünûn ilk bölümüdür, ama Ro- meo Castelluci 'nin sahnesınde Kıya- met'in son bölûmü olarak belirlenir. Robert de Niro, dört yapımla bu sezon en çok izleyeceğimiz oyunculardan biri 'Özgün birkomedyen tipiyanıttımy KöMrServia-RobertdeNi- ro, 'binbir sıırat' ve her rolün adamı olarak bilinir. Filmlerin- de her zaman bırbınnden fark- h rollerde izlediğimiz De Ni- ro'nun bir diğer özelliğiyse, içine sınen bir rol olduğunda, bunun başrol veya yan rol olup olmadığma bakmadan kabul etmesi. Belki de bu yüzden Robert de Niro dendiğinde in- sanın aklına herhangı birrol ve- ya belli bir tanım gelemiyor. 30yılük kariyeri boyunca Tak- si Şoförö', 'Ava' gibi fîlmJe- rin yanı sıra 'Baba', 'Casino' gibi birbirinden farklı filmler- de canlandırdığı karakterlerle Amerikan sinemasının en önemli oyunculanndan biri. Çahşmaktan asla yümayan De Niro, aralannda Marton Bran- do ile başrolü paylaştığı da- hil, dört yapımla bu sezon en çok izleyeceğimiz oyuncular- dan biri. Bu filmlerin içinde en çok ilgi çekecek olanı, 'AııstinFb- wers' fılminin yönetmeni Jay Roacb'un 'Meet the Parents' filmi olacak kuşkusuz. Buly Crystal'le başrolü paylaştığı 'Anahyse Tbis'le (Anlat Baka- hm) komedyen olarak da ne ka- dar başanlı olduğunu kanıtla- yan De Niro'nun bu yeni ko- medisi de merakla bekleniyor. "tlk başlarda çok çekingen- dim. Çünkü onun gibi profes- yonel bir oyuncuva bir sahne- deneyapacağmı söylemek ba- na çok garip getöT diyor Ro- ach ve ekhyor "AmaRoberfm rahatvekomedyenliğeyatkın birritimleherşeyeadapteola- bilmesi işjınizi kotavUşürdı.'' BenStiBer'la başrolü paylaş- tığı 'Meet The Parents'ta kö- R.obert de Niro çahşmaktan asla yılriııyor ve her zaman farklı rollerde oynamayı tercih ediyor. pekleri kedilere tercih edenle- re güvenilmeyeceğini savunan veya sigara içen ya da bahçe- cilik hakkında bir şey bilme- yenlerle arkadaş olunamaya- cağına inanan psikopat bir ba- bayı canlandınyor. Stiller ise böyle takıntılı bir babanın kı- zına âşık olan ve kendini ona sevdirrnek zorunda kalan bir damat adayı. - Artık komedi fılmlerine ağniık veriyorsunuz. Kendini- ze yeni bir yol mu seçtiniz? ROBERT DE NİRO - Bu aslında ilk komedifilmimde- ğil ki... 'Midııight Rnn' veya 'King of Coraedy' gibi, eski- den çektiğim filmler de ko- mediydi. Bu benim özel iste- ğimle tasarlanmış bir şey de- ğil. Sadece ardı ardına bu tarz- da iyi senaryo geldi ve ben de o karakteri sevdiğim ıçın oy- nadım. Yann beni bir aşk fil- minde de görebilirsiniz. Yönet- meninbakış açısı ve duyarlı ya- pısı bana o kadar benziyordu ki bu filmi yapmak benim açımdan çok eğlenceli oldu. Birlikte çok uyumlu çalıştık. Ciddi komedyen -Sizidiğerkomedyenlerden ayıran özellikler nedir? DE NİRO - Esprilerimi yu- muşak birtonla, ama ciddi bir havayla yapıyorum. Aslında benpek çok komedyenin yap- mayı istemeyeceği rolleri ka- bul ediyorum ve kendıme ait bir komedyen tipi yaratmaya çalışıyorum. -Sizindebirkramzvan FBm- deki gibi, damadınız 'asabi' birRobertDeNiro'ylayüzyü- ze mi gelecek? DE NİRO - Gerçekten de kızım yeni evlendi ve dama- dımlatanıştım, ama birbirimi- zi çok sevdik. Çocuklanmı ko- rumak gibi bir içgüdüm var- dır, ama asla filmdeki kadar ta- kıntılı bir baba olamam. Ney- se ki bu filmdeki gibi takıntı- lı kayınpederim de olmadı. - Bu yıl dört ayn fîlmle izJe- yid karşjsma çıkryorsunuz. Si- zi bu kadar çokçahsmaya iten sebep nedir? DENIRO-Çalışmayı sevi- yorum. Bir gün gelecek, daha sakın ve ağır bir tempoda ça- lışmam gerekecek. O zamana kadardurmaksızın devam ede- ceğim. Şu günJerde yönetmen- lık yapmayı düşünüyorum. Hatta şu anda bır fiJm üzeri- ne çalışmaya bile başladmı. -Ydlann gecmesiylehavati- nızda ne gibi değişiîdikler oi- du? DE NİRO - Kadın oyuncu- lar, yıllar geçtikçe daha zor şartlarla iş bulabiliyorlar, çün- kü yapım şirketleri her zaman yeni, genç ve güzel oyuncu anyorlar. Benim böyle bir der- dim yok. On yıl önce nasılsa şimdi de kendimi öyle hisse- diyorum. Ama artık tanıya- madığım yeni nesilden oyun- cular ve yönetmenler var. Bir de tabiı artık sınemanın s'sin- den bile anlamayanyapun şir- ketleri her tarafa yayıldı. - Peki özel yaşantuuzda de- ğişiklikvarnu? DE NTRO - Dıyebilırim kı artık dünyayı daha iyi anlaya- bilıyorum. Eskiden benim için çok önemlı gibi gözüken şey- lere bu kadar değer verme- mem gerektığini anladım. - Siz pek fazla başkalan ile konuşmavi sevmiyorsunuz.Bu yüzden insanlan korkuttuğu- nuz bile oluyor. DE NİRO- Röportaj yapma- yı sevmem. Yaşantımdaki çok özel anılan ve olaylan hiç bil- mediğim ya da yılda bir kez karşılaştığım kişilerle paylaş- maktan hoşlanmam. Beni ya- kmdan tarayanlar da bunu iyi bilir. Bu huyumu bimıeyen- ler, soğuk tavırlanmdan ötürii belki de benden çekiniyorola- bilirler. Eğer çevremde görmek istemediğim biri varsa onu kendime yaklaştırmamak için giyindığım bir kıyafet bu. Yıl- lar sonra artık bu kadar sert ve sevımsiz ohnayı başarabilme- yi öğrendim. Kendi sağlığım için... Üç bölümden oluşan ("Yaraünş", "Auschwitz," "HaWl ik KabiT) oyun Castelluci 'nin güçlü imgeleriyle ve alı- şılmışın dışına taşan estetik anlayışıy- la insanı şaşırtıyor. Yönetmenin Ardı- ud'nun tiyatrosundan etkilendiği kesin. Belki de oyunun altbaşhğının "Uvku Mûzesinden" olmasının bır nedeni de bu: (u Her şey bizi u\ıınıa\a zorlarken, istekli ve biUnçü gözkrie uyanmakvene işeyaradıklannı bihnez ohnuş ve bakış- lan içimize çevritanişgözlerie, düşgörü- yormuş gibi bakmak zordur" Artaud) "Genesfa" ikonlan kıran, sert imgeler- le zenginleştirilmiş bir yapıt. Bu imge- ler dünyasmda söz ve ses arasında ku- rulan ilişki de dikkat çekici. Önemli olan sözün neyi aniattığı değil, nasıl kullanıldığı.tt Genesis''teseslersözün üs- tüne çıkıyor. Ileti, seslerbileşimi ve ha- reketli resimlerle aktanlıyor. Ses, ışık, resim... Ama, bu Romeo Castellucci'nin salt biçim üzerinde yoğunlaştığı anla- mına gelmiyor. Sahneden seyirciye uza- nan yoğun bir anlatım. Üç saat süren ve insanı adeta yoran (bunu şikâyet anlamında söylemiyo- rum) u Geneas"in ilk bölümü 19. yüz- yıl sonunda, ilginç bır törenle başlar. Sanayileşmenin hızkazandığı birdönem. Bir deri bir kemik denecek kadar zayıf ve çok uzun boylu, siyah giysiler için- deki protokol şefı (Şeytan), MarieCn- rie'nin evinde Kutsal Kitap'tan bölüm- leri tbranice okumaktadır. Okuma gide- rek hızlanan bir ağıta dönüşür. Bu sah- nede dikkat çeken; protokol şefınin de- forme olmuş elJeri, seslere dönüsen söz- ler ve yanında duran masadan yükselen ışık huzmesidir. Işığı yayan, masanın üzerinde duran radyumdur. Işık ve rad- yasyon... Bir başka resünde iki dar de- mir çubuk arasından geçmeye çalışan protokol şefi, bunu yavaş yavaş soyuna- rak çınlçıplak kaldığı anda gerçekleşti- rebilir. Çubuklar arasında debelenirken yukanda da Marie Curie'nin çubukları bir sutankı içinde fokurdamakta ve çev- resine ışık saçmaktadır. Şeytanın demir çubuklar arasından zorlanarak geçişi ana rahmınden çıkışı mı simgelemekte- dir? Acı içinde yaşanan bir oluşum sü- recidir bu. Sahnenin önüne geriuiûş olan ince perdeye yansıyan gölgeler ve çığ- hklar ise bu kaotik doğuşun uzantılan- dır. Izleyen tabloda cam bir kafes içine bir köpekle birlikte duran, daha doğru- su o kafes içine sıkıştınlmış olan ve ke- miksiz adam gibi eğilip bükülen bir Adem, azötede tozlann arasından çıka- rak bağırmaya çalışan ama sesi çıkma- yan özürlü bir Havva yer alır. Bu arada, siyah, iri yan adam (Tann) gökyüzüne beyaz bir toz üflemekte (belki de bulut- lardır bunlar), toprak inip kalkarak bir canlı gibi nefes alıp vermektedir... Scott Gibbons'un müzigı ise sanki bir yer sar- sıntısmın uğultusunu yansıtır. tnsanı oradan oraya sürükleyen güçlü bir bö- lüm... îkinci bölüme sanki san, solgun bir sessizük hâkimdir. Auschwitz: gaz oda- lanna önce çocuklann gönderildiği ce- hennem. Altı çocuk (Casttelluci'nin ço- cuklan) gaz odalannda sessiz bir oyun içindedirler. "AIis Harikalar Diyann- da"ki oyuncak tre^ı süren küçük oğla- nın yakasında takıh kocaman san yıldız ve "ohnayandoğumgünfin kutiamşı"... ölüm... Tarihin sorgulanışı, inancın sor- gulamşı, bilimin sorgulanışı. Ürkütücü birbölüm Auschwitz, ama o denli de ger- çek ve gerçek dışı... Tıpkı Habil ile Ka- bil sahnesi gibi. Bu sahnede Kabil, Ha- bil'i sakat koluyla boğarak öldürür ve de dünyada işlenen ilk cinayettir bu. As- lıııda sevginin gücüdür ölüme yol açan. Ancak istemeden işlediği bu cinayetten sonra Kabil dünyada ölümlü ve ölüm- süz arasındaki ölçütleri belirler. "Genesjs", az önce de belirttiğim gi- bi, insanı şaşutan ve tiyatronun zengin, çokzengin dünyasının kapılannı bir kez daha sonuna kadar açan bir yapıt. Za- man zaman iten, zaman zaman şok eden, zaman zaman da sıkan, ama her an dü- şündüren bir yapıt. İtalyan Kültür'de Vittorio Gassman andıyor KültürServisi-ttalyanKültürMer- kezf nın, ekım ayında geçen yıl yaşa- nunı yitiren ünlü italyan oyuncu Vit- torio Gassman anısına düzenlediğı etkinlik bugün başlıyor. 1922 yıluun eylül aymda dünyaya gelen Gass- man'ı doğum yıldönümünde anma amacıyla düzenlenen 'VhtorioGass- ' man'a Saygı' etknıliğı çerçevesinde dört gün boyunca dört ayn film gös- terilecek. Gassman klasik tiyatrolarda Vis- contl Sarvini ve Squarzina ile çalış- tı. Bir dönem de kendi kurduğu tiyat- ro ile çalışmalanna devam etmesine karşın tam bir sinema âşığı olan Gass- man, 1946 yılında geçtiği sinemada 170'ten fazla fdmde rol aldı. Mario Moniceffi'nın 'I Soiiti tgnoti' fıhnin- deki rolüyle italyan sinemasında ko- medi türiinde yeni birçığır açan Gass- man, en çok aranılan oyunculardan bi- riydi. Etkinlik çerçevesinde bugün saat 19.00'da GiuseppeDeSantis'myönet- tiği sosyal tabanlı tutkulu ve girift bir melodram olan politik savaşlarla do- lu RisoAmaro gösteriliyor. Gassman, fîlmde güzel suç ortağı Sihana Man- gano'yla hırsızlık yapan bır ha> dudu canlandınyor. İtalyan sinemasının örnekferi Yann ise popüler italyan sınema- smın en önemli örneklerinden biri olan 'L'Annata Brancaleone' göste- riliyor. Mano Monıcelli'nın yönetti- ği film, fantastik ve komik öğeler ta- şıyor. Hollyvvood'a ortaçağ'ın gözün- den göndermeler yapan ve ortaçağın bakış açısından günümüz Hollywo- od'uyla dalga geçen filmde Gass- man'a Cark) Pisacane ve Catherine Spaak eşlik ediyor. Çarşamba günü, 6O'lı yıllann Ital- yası'nı sosyolojik açıdan ele alan bir kült fdm denemesi 'D Sorpasso' iz- lenebilir. DmoRisi'nin yönettiği film- de, bir üniversite öğrencisiyle 40 yaş- lannda bir adamın Roma'da karşıla- şıp aynı arabayla Italya'yı gezintile- ri çerçevesinde, o dönem ttalyası'nda yaşanan toplumsal değişimler göz- ler önüne seriliyor. Jean-Loius Trin- ognant'la başrolüpaylaşan Gassman, iyi yönleri kötülerin arkasmda kahruş bencil bir kişiliğe bürünüyor. Bu etkinlikte belki de en çok dik- kat çekecek olan film ise cuma günü gösterilecek olan 'ISoiitiIgnoti'. Ma- rio Monicelli'nin imzasım taşıyan füm, ttalyan sınemasının komedi tar- zının en önemli örneklerinden biri. Hemen her oyuncunun unutulmaz karakterler çızdıği filmde, hırsızlık ko- nusunda uzman birliderin önderliğin- de hırsızlığm inceliklerini öğrenmek için şehri arşınlamaya çıkan bir grup genç haydudun öyküsü anlatıhyor. Marcello Mastroanni, Ctaudia Car- dinale. Toto (Antonio de Curtis) gibi ünlü isimlenn göze çarpnğı filmde ilk kez komik bir rolü üstlenmesine kar- şın Gassman, Nastrod'Argento ödü- lünü kazanmıştı. (293 98 48) Etkinlikte Vittorio Gassman'ın çeşitli döoemlerden dört filmi gosteriliyor. YAZIODASI SELtıM İLEBİ Sanat Eğitimi Annesi bana diyor ki: "Kitap okusun istiyo- nım. Hiç kitap okumuyor..." Genç bir kadın. Kitap okuması istenen oğul on üç yaşında. Genç kadın benden, birde, 'okunacak' kitap- lann listesini istedi. Böyle bir iiste hazırianabilir mi? O yaştayken okuduklanmı anımsamaya çaJtş- tım. Halide Edib'lerde, Reşat Nuri'lerdeydim, Yakup Kadri'nin Hep O Şarkı'sını okuyordum. Hep O Şarkı'yı. Bir Kadın Düşmanı'nı, Kalb Ağnsı'nı saJık versem, delikanlıda okuma özle- mi uyandırabilecek miyim? Sanmam. Bu güzel yaprtlan tat alarak okuyabilmek için geçmiş do- nemlerin dünyasından haberii olmak gerekir. Şiir? Şiirden nefret ediyormuş. Etmese de bir şey pek değişmeyecek: Çağdaş Türk şiirinin bi- rikimsel çizgisini izlemeden okunacak Attilâ İJ- han, GOIten Akın, Ahmet Oktay... Benimkisi boş hayal. Epey konuştuk, çözüm bulamadık. Sorun yalnızca 'kitap okuma' sorunu mu? Genç insan 'sanat 'ı nasıl benimseyecek? Yetişmekte olan kişi için sanat eğitimi nerede, ne zaman başlar? Uygar, düzenleri kültüre saygılı ülkelerin politikalannda bu sorun ciddiyetle ele alınmıştır. Ülkemizdeyse, sanat, özellikle has sanat baş- lı başına bir düşman sayıldığından, toplum dtşı bırakılmak istenmekte. Sanat eşittir veba. Sanat eserinin eleştirel perspektifınden ölesi- ye korkulmuştur bizde. Sanat eserinin efeştirel perspektifi 'topluma karşı' kabul edilmiştir. O kadar ki, değişik hükümetler bu konuda ken- di politikalannın denetleme mekanizmasını ha- rekete geçirirken birtakım kitle-iletişim organla- n da denetmen kesilmiştir. Sözgelimisol eğilimli (...)gazetesi/dergisi, 'bi- reyci' yaftasını yapıştırdığı (...)'nın sanatındahiç- bir olumlu, sanatlık değer taşıyan nitelik görme- meye kesenkes karar vermiştir. Hemen birisinde, muhafazakâr, millfyetçi (...) ga- zetesi/dergisi, karşrt görüşteki sanatçılan 'vatan haini' ilan etmekten kaçınmamıştır... Hastalık yıllarca sürdü. Bunun sonucu olarak sanat eğitimi ortadan kalkmış, daha doğrusu kaldırılmıştır. Yurttaş sa- nat eserinden artık en küçük bir tat almıyor. Oy- sa on üç on dört yaşındaki taraftar, Galatasaray'ın maçı için Bursa'dan Istanbul'a geldiğini söyiü- yordu geçen akşam. Televizyon karşısında otu- rurken dalıp gittim: Hangi ressamımızın sergisi için o taraftan bir kentten başka bir kente heye- canla yol aldırtabiliriz? Dahası, günümüzde farklı bir denetim söz ko- nusu: Yurttaş sanat eserini alımlarken kişisel düşün- ce, birikim ve duyuştan yoksun. Neredeyse zor- la, baskıyla kabul ettirilmiş şablonlar tek ölçüt. Şu filmi seyredeceksin! Şu kitabı okuyacaksın! Şu şarkıyı dinleyeceksin! Uzat uzatabildiğin ka- dar... •»* Alımlaytcının yerini şartlandınlmış kişi almıştır. Şartlandınlmış kişi -belki- ölçüp biçiyor, ama eserin özüne varamıyor. Eseri özümseyemiyor. Bugün o noktaya gelindi ki, has sanat, öğre- nilemeyecek bir yabancı dil gibi. Tekrar başa döneyim. Mütareke yıllannın tarih- sel çerçevesinden habersiz okura Sodom ve Gomore ne verebilir? Peki ama, mütareke yılla- nndan habersiz bir okurdan Türkiye ne umabi- lir?! Sadece seyredilmiş, 'kavranılmamış' oyunlar, filmler. Sadece okunmuş, okunur gibi yapılmış kitaplar. Sadece ezberlenmiş, hayatın kılgısında duyumsanmamış şiirier. Sadece piyasa ederi araştınlan resimler... Oysa sanat eseri toplumu güzele açmak için var, bireye aydınlık getirmek için. . - Takvimdeh Btrakan: "Bir tek mobilya, bir tek eşya, ne kitap ne de bir aile fotoğrafı bu felaketten kurtulamazdı." Jorge Semprun, Hoşça Kal GüzelAydınlık, Can Yayınlan, 2000. Tuncer Cücenoğftrnun 1 Boyaaf oyunu Rusya'da başladı • KüMr Servisi - Oyun yazan Tuncer Cücenoğlu'nun 'Boyacı' adlı oyunu Rusya'mn en önemli tiyatrolanndan 'Rostov Maksim Gorki Akademik Dram Tiyatrosu'nda 22 Eylül'de yapılan ilk gösterimle Rus halkı ile buluştu. Yöneönenliğini tiyatro oyuncusu, yönetmen ve aynı zamanda tiyatronun genel sanat yönetmeni olan Nikolay E. Sorokin'in yaptığı oyun, 1200 kişilik salonda yapılan ilk iki gösterisinde büyük beğeni topladı. Oyunu Rusça'ya, Rusya Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Genel Sekreteri Valery Khasanov çevirdi. Tiyatro 1954 yılında oynanan, Nâzım Hikmet'in 'Ferhat ile Şirin' oyunundan sonra 'Boyacı' ile yine bir Türk yazannın oyununa yer veriyor. Oyun, sezon boyunca Rostov'da sergilenecek ve 1-10 Aralık tarihlerüıde Moskova ve diğer bazı kentlerde de sergilenmeye devam edecek. üpfa'da kütturel buluşma • KûMr Servisi - Yönetmenliğini Hakan Altekin'in yaptığı 'Keşfin Kıyısmda' adlı belgesel fıhnin çekimleri tamamlanmak üzere. Film ekibi, Ibsu ve Karkamış Barajı göllerinin etkilenme alanlannda yapılan kazı çalışmalannı görüntülüyor. Ana sponsorluğunu HP'nin üstlendiği belgeselin yapnncüığmı Atlas Multimedya yapıyor. Icat ve keşif olgulanna dayanan belgeselde kazılar sonucunda elde edilecek bulgulann filme alınmasıyla gelecek nesillere aktanlacak kültürel bir belgelendirme çalışması oluşturmak amaçlamyor. BUGUN • AFM KEREM GÖRSEV JAZZ BAR'da saat 22.30'da tlhan Erşahin Group'un konseri izlenebılir. (231 39 50) • DULCINEA'da saat 23.00'te DJSbuff üe Vınce VVitson izlenebılir. (245 10 39)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle