27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 EKİM 2000 PAZAR CUMHURtYET SAYFA HABERLER Tokmak'tan eleştiri • İZMİR (Cumtauriyet Bürosu) - DlSK Genişletilmiş Temsilciler Kurulu Toplantısı'na katılan Genel Sekreter Murat Tokmak, hükümetin işçi ve memura bakış açısını eleştirdi. Tokmak, çahşanlara para bulamayan hükümetin, batık bankalann devlete ve halka yükleyeceği 8 milyon dolan kolaylıkla bulduğunu belütti. Hükümetin dış borçlann ödenmesi için aldığı ekonomik önlemler paketi ile milyonlarca dar gelirli emekçi ailesıni perişan ettiğini belirten Tokmak, "Ucretler ve sosyal haklar, bugüne kadar hiç tutmayan ve önümüzdeki yıl da tutması mümkün görünmeyen enflasyon beklentilerine göre ayarlanmakta, emekçınin reel geliri süreklı azalmaktadır" dedi. İlhan Selçuk İskenderun'da • İSKENDERUN (Cumhuriyet) - Gazetemiz yazan ve Yayın Kurulu Başkanı Ilhan Selçuk bugün iskenderun'da "Küreselleşme ve Türkiye" konulu bir konferans verecek. ADD'nin düzenledıği etkinlik Yelken Düğün Salonu'nda saat 13.30'da yapılacak. İlhan Selçuk, bu gece ADD'nin Tüccarlar Kulübü'nde vereceği Cumhuriyet yemeğinin de onur konuğu olacak. Polislerden ilginç savunma • MERStN (Cumhuriyet)-KESK Mersin Şubeler Platformu'nun geçen yıl (23 Aralıkl999)yaptığı zamlarla ilgili basın açıklamasına polis müdahelesi sırasında polis köpeğinin saldınsı sonucu yaralanan dört öğretmenin, şorumlu polisler hakkında açtıklan davaya devam edildi. Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına sanık polislerden üçü katıldı. Polisler, memurlann köpeği tahrik ettiğini savunarak "Kargaşada köpeğe sopayla vurulduğunu gördüm. Köpek kendisine yapılan saldınya cevap vererek göstericilere saldırdı. Biz köpekleri caydıncı amaçla kullanıyoruz" dedi. Duruşma, diğer sanıklann ifadesinın alınması için 1 Aralık gününe ertelendi. PKKH kan-koca tutukiandı • ÎPSALA(AA)- Edirne'nin Ipsala Sınır Kapısı'ndan, Yunanistan'da edindikleri seyahat belgeleriye Türkiye'ye giriş yaparken yakalanan PKK mensubu kan- koca Mehmet Şerif Önder ve Hanımi Beyaz tutukiandı. Sanıklar polisteki ifadelerinde, 9 Eylül'de Kuşadası'ndan Karadeniz- 8 adlı gemıyle 130 kişilik grupla Yunanistan'a kaçak olarak geçtiklerini ve PKK'nin bu ülkedeki kamplannda, örgütle ilgili eğitim alıp çeşıtli faaliyetlere katıldıklarını belirttiler. Af Yasası için hükümet ortağı partilerin liderlerinin bir araya gelmesi bekleniyor Af MHP'yi beldeyecekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ortağı partilerin liderlerinin Af Yasası pazarlığı için bir araya gelmesi. ya da Adalet Bakanı Hikmet Sami Tûrk'ün liderleri dolaşarak hazırladığı paketi götürmesinın ardından MHP'de kongre af süreci hızlanacak. Af konusundaki uzlaşmazlıklann giderilmesi için MHP'nin 5 Kasım'daki kongresinın beklendiğine dikkat çekılirken, DSP ve MHP'nin karşılıkh vereceği ödünlerle sorunun çözüleceği beklentisi öne çıktı. Bu pazarlıklar doğrultusunda, yazar Eşber Yağmurdereli ile ülkücü katil Haluk Kırcı'nın da kapsama alınacağı bir af yasası çıkabileceği bıldirildi. Cezaevi isyanlannın ardından af konusu bir kez daha gündeme gelirken, gözler hükümet ortaklanna çevrildi. Şeker Bayramı'ndan önce affin çıkanlacağı açıklanmasına karşın, "nasd bir Af Yasası" çıkanlacağı konusu MHP kongresinin beklenmesi nedeniyle Bahçeli 'tek adam' olma yolunda EMİNEKAPLAN ANKARA - MHP'nin 6. olağan kongre- sınde yapılması planlanan tüzük değişikli- ği biçimkniyor. MHP kurmaylannca ha- zırlanan tüzük taslağına göre, merkez ka- rar ve yürütme kurulu (MKYK.) oluşturu- lurken bu kurulun yetkilerinın çoğunluğu MHP lideri Devlet Bahçeli ve başkanlık di- vanına bırakılıyor. Genel başkana MKYK listesüıde 10 kişilik kontenjan kullanma olanağınm tanındığı taslakta, teşkılattan so- rumlu genel başkan yardımcısına da eski kurul üyeleriyle ilgili disiplın ışlemlerini başlatma yetkısi veriliyor. Bu düzenleme, kongreden sonra da teşkılattan sorumlu ge- nel başkan yardımcılığına getiribnesi bek- lenen Şevkat Çetin'e "Sadi Somuncuoğ- lu'nu flmç yetkisi'' olarak nitelendirildi. Tüzük taslagına göre, getmlmek istenen bazı düzenlemeler şöyle: • 85 üyelı merkez yürütme kurulu ile 100 üyelı merkez karar kurulu birleştirile- rek "merkez karar ve yürütme kurulu" olarak yenıden yapılandınlacak. • Partiden aynlan milletvekili, MKYK ve başkanlık divanı üyelerinin yeniden par- tiye alınmasında MKYK'nin yanı sıra baş- kanlık divanı da yetkıli olacak. Partinin ka- dın kollan, gençlik kollan ve yurt temsil- cilikleri kurulacak. Bu çerçevede ülkü ocaklannın aşama aşama kapatılacağı kay- dedildi. • Büyük kongre gündemini MKYK ya da başkanlık divanı haarlayabılecek. Mev- cut tüzükte, "Bir partih hakkuıda disiplm sahasuıa göreflyönetim kurulu, MYK va- ziyet eder" hükmüne, "genel başkan" iba- resi de eklenerek genel başkana disiplın ış- lemlerini başlatma yetkisi veriliyor. Bahçeli il başkanlannı uyardı Devlet Bahçeli, 5 Kasun'da yapılacak 6. olağan kongre öncesinde il başkanlannı toplayarak son uyanlarmı yaptı. MHP'nin hükümetteki politikalan nedeniyle eleşti- rildiğini kaydeden Bahçeli, il başkanlann- dan tabanı bilgiiendirmelerini istedi. Bah- çeli, "Herkesin gözü üzerimizde. Kong- reden birtik içinde çıkahm" dedi GalatasarayLisesiönünde basın açıklamasıyapmakisteyentutukhı vehüküm- lüyakınlanna çevik kuvvet ekipleri müdahak etti. (Fotoğraf: UĞUR DEMtR) F tipi ceTjaevierinetepki eyleminde4gözaltı var tstanbui Haber Servisi - F tipi cezaevlerini protesto eden tutuklu ve hükümlü yakınlanna müdahale eden polis 4 kişiyi gözaltına ald». Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) üyeleri de Kadıköy Postanesi'nden, üzerinde F tipi cezaevleri karşıtı yazılar bulunan siyah kartlan Adalet Bakanhğı'na gönderdi. Galatasaray Lisesi önünde saat 12.00 sıralannda toplanan tutuklu ve hükümlü yakınlan basın açıklaması yapmak istedi. Istiklal Caddesi'nde yoğun güvenlik önlemleri alan polis, grubu önce çember içine aldı. Daha sonra müdahale eden Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekipleri gruptan 4 kişiyi karga tulumba gözaltına aldı. Tutuklu ve hükümlü yakınlan gözaltına ahnırken "Hücrelere ginneyeceğiz'' ve "Hücrefcr öJümdür" sloganlan attı. Gözaltına alınanJar Vatan Caddesi'ndeki Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Kadıköy Postanesi önünde toplanan ÖDP'liler de üzerinde "8 metrekarede yaşayabflir misiniz", "F tipi çözöm değü" yazıh kartlan Adalet Bakanlığı'na gönderdiler. ÖDP'liler kartlan gönderdikten sonra dağıldılar. Özgür Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Deme^i'nden (TAYAD) yapılan yazıh açıklamada, F tipi cezaevlerinin kapatılması için başlatılan açlık grevinin 8. güne girdigi anımsatılarak "Hücreteri istemiyonız. lnsanca yaşamak istedikleri, tedavi edttmek istedikleri için çocuklarmua kattedenlere, koUannı kopanp köpekkrin dnüne atanlara nasd giiveoebüiriz? Çocukiarumzın hücrelerde kişiKksizieştirilmesini, yaiıuztaştınlmasın] ve aa çekmesini istemiyoruz" denildi. netleşmedi. MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Devtet Bahçeü'yi kongresinde sıkıntıya sokabilecek durumlann ortaya çıkmaması için af pazarlığının sonuçlandınlması konusunda acele edılmıyor. Aralık ayında TBMM Genel Kurulu'nda bütçenin görüşüleceği göz önüne alunrsa, af konusunda ivedilikle bir uzlaşmaya vanlması ve düzenlemenin kasım ayı içinde gerçekleştirilmesi gerekiyor. MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Şeker Bayramı öncesinde Af Yasası'nın çıkmasını istediklerinı yinelerken, çalışmalan Adalet Bakanı Türk'ün sürdürdüğünü söyledi. Cumhuriyetin 75. yüında çıkanlan ve "çeCeriferden, katiDere, işkencedlerden öğrencflere" geniş bir kesunı kapsamına alan Af Yasası, dönemin Cumhurbaşkanı Sükyman Demirel tarafından veto edılmıştı. Yasa daha sonra TBMM Anayasa Komisyonu'na geldiğınde ortalık kanştı. Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğnıl Yalçmbayır'ın önergesinin kabul edilmesiyle aralannda Eşber Yağmurdereli'nin de bulunduğu bin 700 kişinin daha af kapsamına alınması benimsendi. DSP'liler, ülkücü katil Haluk Kırcı'ya af yolunu açan "aynı neviden cezalann, bunlarm sayıs ne otursa obun tek bir ceza gibi infaz edilecek şeküde y g ^ öngören düzenJemeye karşı çıkınca restleşme oldu. Bahçeli, "Kobak merakhsı değfliz" diyerek rest çektı. Yasanın Anayasa Komisyonu'ndan sonra görüşüleceği Adalet Komisyonu'nun DSP'li Başkanı Emin Karaa'nın Af Yasası'nı gündeme almamasıyla, konu rafa kaldnılmış oldu. Af Yasası yeniden hükümet ortaklannın gündemine girerken, parti yöneticileri düzeyinde pazarlıklar da başladı. Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu, MGK'nin zorunlu eğitimle ilgili istemini değerlendirdi '12 yılhk eğitim planı hazır 9 Metin BostancıoğhL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) zorunlu eğiti- min 12 yıla çıkarüması istemini değerlendi- ren Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğ- lu. çalışmalannı sürdürdüklerini ve bu konu- da bir icra planı hazırladıklannı kaydetti. Kız öğrencilerin imam hatip liselerine alınıp alın- maması konusunda Danıştay'ın eşitlik kara- n bulunduğunu anımsatan Bostancıoğlu, bu konuda çalışma yapmadıklanm söyledi. Bostancıoğlu, dün gazetecilerin MGK'nin önceki gün yapılan toplantısmda dile getiri- len zorunlu temel eğitimin 12 yıla çıkanlma- sı ve kız öğrencilerin imam hatip okullanna alınmamasına ilişkin önerilerin anımsatılma- sı üzerine şunlan söyledi: "Bakanhğutuz uzun süreden beri zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarüması konusunda cahş- malannı yapmış ve icra planını da hazuiayıp sunmuştur. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarma çahşmalanmız devam ediyor. Bu konuda ya- sa değişikliği gerekiyor. tmam hatiplere kız öğrenci alnup ahnmaması konusu daha önce tarüşılmıştır. Danıştay'm, 'eşitlik ilkesine ay- kındır' diye karan vardır. Bir de Temel Eği- tim Kanunu'nu değistirmemiz gerekiyor. Bu konuda hazıriığınnzyok ama 12 yılla ilgili ha- zırüğımız var. Karan bir görefim, hukuk ku- rullannı bir daha gözden geçireiim, nasd bir değişiklikyapümasıgerekecekveyagerekme- yecek ona bakanz." Bostancıoğlu, bir gazetecinin imam hatip üselerine kız öğrencilerin girebildiğini ancak kadın imame olmadığını ifade etmesi üzeri- ne, "Orada bir husus var. Vaiz ve kuran kur- su öğretmeni olacağun dediğinde girebüiyor- lar bunabir engelyok. Temel Eğitim Yasaa'm gözden geçirmek gerekiyor'' dedi. Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu, bir baş- ka gazetecinin 12 yılhk zorunlu eğitimin ke- sintili olup obnayacağuıa ilişkin sorusunu yanıtlarken de, eğitimin bir bütün olduğunu, önce 12 yılhk eğitim için altyapıyı hazırla- mak gerektiğini ifade etti ve "Ona sonra bakanz" dedi. IRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr. Bana Saraç Şakir'in oğlu Terzi Sadık anlattı. Bir değil, birkaç kez anlattı. Anlattıkla- nnın anlamını kavrayamaya- cağım yaşlarda anlattı. Anlat- tıklannın anlamını kendisinin de ne kadar kavradığını bile- miyorum. Ama birkaç kez an- lattığını iyi anımsıyorum ve çocuk kafamda silinmez izler bıraktığını biliyorurn: - 28 Ekim akşamı Islam ümmetin- den, Osmanlı tebaasından (=uyruğundan), padişah kul- lanndan Saraç Şakir'in oğlu, terzi kalfası Sadık olarak yat- tım; sabah vatandaş Sadık olarak uyandım..." öğrenimi "idadi"y\ bitir- mekten ibaret olan Terzi Sa- dık bir bilge değildi; Türk, Rum, Ermeni ve Yahudilerin bir arada yaşadığı küçücük bir Ege kasabasında yoksul bir saracır terzi çıraklığına ve- rilmiş, 1923'te kalfalığa terfi etmiş oğluydu. Ama küçücük oğluna, 29 Ekim 1923 sabahı üstüne an- lattığının, 77 yıllık Cumhuriyet Cumhuriyet Özü: Yurttaş tarihinin "çokyalın ve en doğ- ru" tanımı olduğuna inanıyo- rum. 29 Ekim sabahı Anka- ra'da 101 pare top atılıp ilan edilen cumhuriyet üstüne yüzlerce yazı, onlarca kitap okudum. İHiçbiri terzi Sadık'ın anlatımı kadar "cumhuriyetin özü'nü yansıtmıyor. "Islam ümmetinden, Os- manlı tebaasından, padişah kullarından biri olarak yatıp Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak uyanmak!.." Türkiye Cumhuriyeti'nin "özü" budur. Çünkii cumhuriyetin özü "yurttaş"tır. Türkiye Cumhuriyeti'nin 77 yıllık tarihi de, "kulluk"tan, "uyrukluk"tan, "ümmeften "yurttaşlık"a geçişin öyküsü- dür. ••• Sözlükdeki tanım pek ya- lın: "Cumhur: Yöneticisini kendisi seçen halk." Bu yalın tanımın içi pek zengin! Ingiltere, Belçika, Hollanda, Isveç gibi "operet krallan", geleneklerden artakalmış "süsler", kimseyi yanıltmasın. Çağdaş cumhuriyet, kendi kaderini kendi ellerine alan; kendi geleceğini kendi belir- leyen; kendi özgür iradesinin üstünde hiçbir erk, hiçbir oto- rite tanımayan; yersel ya da göksel otoritelerin yasalarını değil, kendi yaptığı yasaları tanıyan ve o yasalar dışında- ki yasalar dayatılmaya kalkı- şıldığında "başkaldırma hak- kı"n duraksamadan kullanan yurttaşlann devletidir. Devletin çağdaşlık ölçüsü de yurttaşlann, yurttaş olabil- mişlik düzeyi, yurttaşça dav- ranıp eyleme geçebilme yeti ve kararlılığıyla doğru orantı- h. 77 yılı, bu ölçüte vurun: Çağdaşlığımızın düzeyini, u- laştığı basamağı göreceğiz. 77 yılı, bu denek taşına ya- tınn: Tek tek ve topluca ne ka- dar "cumhur" olabildiğimizi göreceğiz. ••• Cumhuriyetin tanımından onun bileşenlerine, eski de- yimle "mütemmim cüz"\eri- ne, yani "olmazsa olmaz"\a- nna ulaşınz: "Demokrasi" ve "laiklik". Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! Türkiye Büyük Millet Mec- lisi'nin duvarına kazınan bu cümlenin başka ne anlamı olabilir? Kayıtsız şartsızsa eğer, bu, yurttaşlann mutlak erkinin dı- şında hertüriü iradenin reddi- dir. Göksel iradenin reddidir. Yurttaşın uyacağı yasalar ne kutsal kitapta yazabilir ne göklerden inmiştir. Yersel iradenin, yurttaş dışı erklerin reddidir. Kendini dev- let sanan, devlete "kutsal- ///c"yakıştıran (12 Eylül Ana- yasası'nın girişine bakınız), demokrasiyi göstermelik bir seçim oyununa indirgeyip, devletin "dehnliklerine" sinip kendinde erk, güç, otorite vehmeden bütün odakların reddidir. Bu böyle olduğu sürece, ki- şi kulluktan, uyrukluktan çı- kıp yurttaş olabiliyor bu böy- le olabildiği kadar "cumhuri- yet" olunabiliyor. Cumhuriyet, ancak bu içe- rikle ve bu özle kavrandığın- da; laiklik, kısır türban tartış- masının tutsaklığından kurtu- labiliyor; demokrasi ancak o zaman "dörtyılda birsandık başına" oyununun kısırlığın- dan çıkabiliyor. Kişi, yurttaş olabildiği ölçü- de, cumhuriyetin yıldönü- münde bayram etme hakkına sahip. Cumhuriyetimizin 77. yıldö- nümü, bütün yurttaşlara ve sadece yurttaşlara kutlu ol- sun. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA •• Güz bahçelere vurmuştu... Eski evlerin önündeki ağaçlar sanki yüzyıflık yalnızlığı yaşıyordu... Hava soğuktu... Park bomboştu... Paul Celan'ın özlemi kıskaç gibi sararken be- denimizi, bir şarap gibi uyuyordu midye kabuğun- da... Gündoğumuna bir saat kala saçlanna düşen mavi seni gece rüzgârianyla buluştururken senin kujağına neler söylüyordum, bilemiyorum... Üzerimizdeki ağaçtan sarkarken saçlann, sen yoktun; biz dünyaydık sanki, sense büyük kapının önünde çalılık... Demiştin ki: "Beyazdır ölümün güneşleri, çocuklanmızın saçlan gibi..." Haydi, anlat bakalım; sönmüş gözteriyle kim kal- dırmıştı başımızın üzerinden mutluluğun hançeri- ni? Zamanın tebeşirden kayalıklannda, onlan da hançerier beklen çünkü daha derindir uykunun güneşleri... Bir zamanlar saçlannın bukleleri gibi... Yorgunsundur bir sabah uyandığında. Pencere önünde perdeleri çektiğinde... Hava pusludur... Sen güneşi ararsın, içini ısrtmak için, yeni bir günie yıkanmayı düşlerken... Dünyanın her yerinde kadın bir kır çiçeği gibidir, vahşi ormanlarda delice açmayı bekler... Kadın acımasızdır,tapkıyatağından taşmış ır- maklar gibi!.. ••• Kadınlann avuçlanndan güneş suyu içer kuşlan oralarda bir tek avcı yoksa kuşlar mavi boz çıkıp uçarlar gözlerimizden... Kadınlann ederinde açar gökyüzü; kentlerin sessizliği gez/nir kirpiklerinde çiyleri çoğaltırken... Erkeklerse gölge eşyalara sırtını çevirir... Sonra bir ses duyulur "Senin ellerin olmasa, güneş gecelemez düş- lerimizde hiç..." O saatler Vasko Popa çalar kapımızı... O saatlerde senin gülüşün olmasa salkımsöğüt geçmez eşiğimizden hiç... Söyler misin yalnızlık nasıl çoğalır senin ellerin- de? Bir kadın sanki küstümotu!.. Bir erkek inatçı mı inatçı!.. Ingeborg Bachmann'ın 'ada şarkılan' geliyor aklıma... Inceden yağmur yağıyor ve Beriin Gan'ndayım bir pazar sabahı... Diyorum ki: "Ben de Orpheus gibi çalıyorum şimdi; hayatın tellerinde ölümün ezgisini..." Karanlık şarkılar dinliyoruz, gergin suskunluğun tellerinde... Akan kanın dalgalanna bak/yoruz... Karanlığın o kapkara taneleri, kar gibi yağar- ken üzerine... Beriin Gan'nda sen ve Lara'yı arıyorum neden- se... Bir karanfil uyuyor yüreğinin üzerinde... Birden aklıma Abdütvahap El-Beyati'nin 'fırtı- na'st geliyor... "Oldüremeyeceksin beni Kaçıramayacaksınız Işığından güneşin Ne de şiirsöyleme sevincinden Kuramayacaksınız darağacını Aşka şaire güle karşı Yıkamayacaksınız sarayını düşlerimin Korkutamayacakzincirieriniz küçük çocuklannı ülkemin Kirtetemeyeceksiniz sanatın surlannı" • • • Tren Essen'e doğru yol alıyor... Ova büsbütün sis!.. Ova yorgun!.. Ovasuskun!.. Biliyorum, bir özlem büyüyor. "Ama sen kalkıp birşehre gittiğinde ben hep bi- razhüzünleniyorum... Gittiğin kenti kıskanıyorum. Ben de bir şehir olsam ve sen hep bana gelsen diyorum..." Bulutlar büsbütün kımıldamasız duruma ge- lince gözlerimi ıssız ovaya diktim... Ve mınldanmaya başladım: "Geç doğar senin gibisi, hiç doğmaz, böyle aydınlık bir Endûlüslü, böyle çılgın serü- venli. Söylüyorum soyluluğunu senin, inleyen kelime- lerie, Hazin bir rüzgâr zeytinliklerde şimdi." hikmetcetinkaya@cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhuriyet k i t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya ALACA BİR OFKE YEM ÇIKTI Ey benim aydnılık günleri bekleyen Türkıyem! Ey benım ölüme alkış tutan halknn!. Ey benım şafağın yolunu açan susknn akşamlann hüznûnü yaşam bıçımı sanan ınsanım!.. Ey benım özgûrlüklen Eıbakan Hoca'nın takkesinde arayan romanükaydınım!.. Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad No'39/41 (34334)CağaJoğlu-lstantxil Tet (212)514 0196kitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle