25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 2000 PAZAI OLAYLAR V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyetcom.tr EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Yabanctların Gözüyle Türkiye Cumhuriyeti'nin 77. yı- lındayız. Çok şeyler yazdık, çok şeylerkonuştuk bu konuda. Kitap- lar dolusu, sütunlar dolusu. Bugün okurianma yabancı tarih- çilerin, düşünürierin bu konuda yaz- dıklanndan parçalarsunmayı düşün- düm. 1981 yılında toplanan ulusla- rarası birtoplantıda yapılan konuş- malardan ilginç alıntılar: "Atatûrk Türk halkına yalnız Yu- nanistan, ABD, Ingiltere, Fransa, Italya birleşik güçlerine karşı ko- yup onlan yenmek için öndertik et- medi. Kelimenin tam anlamıyla Tür- kiye'de ulusal devletiyarattı. Ata- tûrk, yeni bir hükümet kurmada ve Anadolu'da, Rumeli'de milyonlar- ca Türk'e benimsetmekte başanlı oldu. Siyasi becerisiyle yaşayabi- lecek bir anayasa yapıp temel var olma nedeni olarak da Anadolu ve Rumeli'deki Türk halkının iradesi kavramını ve bu anayasaya koyan Atatûrk'tü." (Prof. Dr. Paul Ster- Mng) "Mustafa Kemal yalnızca Ana- dolu'nun savaş alanında birdevrim- ci değil, ulusunu yeniden yaratır- ken de devrimciydi. Büyük birge- neral, büyük birdiplomat, büyük bir sosyal reformcu, büyük bir savaş- çı, büyük bir mimar olan Mustafa Kemal hiç kuşkusuzyüzyılın en bü- yük adamlanndan biridir. Ülkesini Avrupalı güçlerin pençesinden kur- tararak yeniden zindelik kazandır- dığı Türkiye'yi, Osmanlı Imparator- luğunun külleri üzehnde inşa etme şerefi ona aittir. Bu büyük özgür- lük ve insanlık tutkusunun önünde saygıyia eğilmek boynumuzun bor- cudur." (Hintli Prof. Dr. S. A. Hag- gO "Atatürk'ün başansının sağlam- lığını kanıtlayan en güvenilir destek, günümüzTürkiyesi'nin siyasal, top- lumsal ve kültürel durumunun in- celenmesidir. Cumhuhyetin sınırla- n sabitliğini korumuş ve komşu ül- keler tarafından kabul edilmiştir. Aynı şekilde Cumhuriyete karşı çı- kjlmamışür. Suttanı gengetirmekiçin herhangi bir girişim olamamıştır. Batılı emperyalistlere 'Daha ileri gi- demezsiniz' demeyi başaran ilk bü- yük hareket olmuştur. Görüldûğü gibıAtatûrkdevrimi soyut olan be- lirgin demokratik öğelerle yasal ku- rumlan içermiştr. Bu dageJecekku- şaklann yapacağı toplumsal ve si- yasal devrimi hazjhamakta yardım- cı olmuştur." (Prof. Dr. Denkwart A. Rustow) "Kemalist ideoloji yvrttaşı sor- guya çeker, uyanr. Ulaşılması güç ve gerçekleşmeleri herkesin ça- bası ve özverisinl gerektiren ide- aJler ortaya koyar. Bu yön, askeri kurtuluş dönemi boyunca ne ka- dar açık ve net ise toplumsal, si- yasal ve ekonomik yaşamın mo- dernleştirilmesini ilgilendiren her şeyde de o kadar vardır. Kemal Atatûrk bir yandan yurttaşın kı- vancını, her yurttaşın onurunu ye- niden yaratıyorsa, öte yandan ya- ratıcı bir doyumsuzluk, biryetin- meme duygusunu da bihikte ge- tirmektedir. Ihtiraslı idealler ve ula- şılması güç yetkinlik modeflerisap- tamakla, o herkeste birbugûnden memnun olmama ve kendi kendi- ni aşma gereği, kendi kendini de- ğiştirme yalnız kendisine değil, kendisinin idealine sadık olma bi- çimini yaratmaya cesaret etmek- tedir" (Prof. Dr. Pierre Ansart). Son olarak Prof. Dr. Ahmet Mum- cu'nun şu sözleriyle brtireyim: "Ya- saJlıkonun baş ilkelerindendir. Ken- di yaptığı veya yaptırdığı anayasa- lara bile aykın davranmamış, değiş- tirilmesi gereken yerier varsa bu- nu yasal yollardan sağlamtştr. Ana- yasa ile ulusal egemenliği kurmuş, anayasaya kutsal birnitelik vermiş- tir." Cumhuriyetimizin 77. yılında Atatürk'e sevgi, saygı... Bizim Cumhuriyetimiz Yekta Güngör ÖZDENHukukçu S apkınlıklanyla kendini içten çürûten yönetimi yıkmak, köktendinci ağırlığı kaldınp aydın- Ianmanın yolunu aç- mak,yurduyabancılar- dan kurtanp tam bağnnsız yepyeni bir devlet kurinak için başanlan Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan sonra gerçek- leştirilen cumhuriyet, 23 Nisan 1920'de açılan Türkiye Büyük Mil- let Meclısı'yle amaçlanan düzenin adlandınlmasıdır. Eşitlikçi yurttaşlar düzeni, gerçek bir halk demokrasisi olan cumhuriyet, onur ve erdemin kurumlaşması, ulusun yönetimde ör- gütlenmesidir. Temeli, büyük At*- türk'ün 10. Yıl Söylevi'nde belirtti- gi gibi »Tnrk kaıhrannnhgı ve yfik- sekTurkknKürü"dür. Cumhuriyet, sonsuza vürüyüşün, çağdaş uygarlık düzeyini aşma çabasının gerçekleş- mesidir. Demokrasinin yönetimdeki biçimi, ulusal yaşama geçişteki yön- temidir. Kaynağı, bağımsızhk, öz- gürlük ve ulusal egemenliktir. Mü- dafaa-i Hukuk ruhunun ve Kuvayı Milliye ateşinin ilk kez Amasya'da açtığı Anadolu ıhtilali bayragının hu- kuksal kimligidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderi olduğu Türk Dev- rimi'nin en büyüğü, en önemlisi, en anlamlısıdır. Ulusu ve ülkeyi kapsa- yan bir ınsan ve hukuk kurumu olan devleti, tüm yurttaşlann en büyük varlığı kılan yapıdır. Türk ulusunun gerçek kurtuluşu, yaşam felsefemiz ve varlık nedenimiz olan Atatürk il- keleriyle sağlanmıştır. Devletin ana- yasa] nitelikJerini dokuyan cumhu- riyetçilik, milliyetçilik, halkçıhk, dev- letçilüc, laiklik ve devrimcilik "alö ok"la özetlenen başlıcalandır. Dü- şüncede, inançta, eğitim-öğretimde, sanatta ve sporda, siyasette, kültür- de ve tarihte, uygarlıkta ve saglıkta, özellikle bilimde tüm atılımJann iti- ci gücü olan cumhuriyet, ulusal dev- letin çağdaş yönetimle yücelmesi- dir. Savaştan sonra banşla sağlanan uygarlık utkulan modern devletle gerçekleşmiş, "BağımazTöridyeÜI- küsâ" düş olmaktan çıkmıştır. Kişi- sel egemenlik ulusun olmuş, ulusal olmuştur. Ortaksız, tek başına ege- menlik bağımsızlığın koşuludur. Cumhuriyeti tanhsei bilgi agırlığıy- la anlatmaktan çok, "Cumhuriyetol- nusaydı neler yasanınh", onlan dü- şünmek yarariıdtr. Günümüzde üzün- tüyle izlediğimiz siyasal, ekonomik, toplumsal, hukuksal ve yoğunluğuy- lamedyatik tüm olaylan degerlendir- diğimiz, gündemi düzenleyip değiş- tırerek kamuoyunu oyalamak ve ya- mltmakta usta siyasaî oyunculan in- celediğimiz zaman nasıl katı bir ka- ranlıkta kalmış olacağımız anlaşılır. Cumhuriyetinürünüolanbugünküiyi ve güzel şeylerden yoksun kalacağı- mız gibi yine dinsel ağuiıklı kişisel ya da aile odaklı bir yönetimin bas- kılanndan bogulacaktık. Karşıtlan- nın söz kalabalığından başka usa ve mantığa uygun bir düzen önereme- dikleri cumhuriyet yalnız hukuk dev- leti olarak değil, sosyal hukukdevle- ti olarak, tek cumhuriyet olarak, bı- ririci ve sonuncu cumhuriyet olarak sonsuza değin yaşayacaktır. Kurulu- şunda öngörülen tam bağımsızlık il- kesine sunsıkı bağlı olarak. Kuşkusuz cumhuriyet demokrat olacaktır. Demokrasi, cumhuriyetin soyadıdır. Tarüşmasız "cumbariyet- çidemoknri" olacaktır. Yukanda de- ğindiğim özellikleriyle cumhuriyeti temel alan, çatısı demokrasiyle örtü- len bir hukuksal yapı: Cumhuriyet- çidemokrasi! Laik cumhuriyetimıze karşı olanlann, cumhuriyetimizi bi- çimsellikle suçlayanlann, yöneticile- rin kusurlannı düzene yüldeyen, var- lık nedenlerini yadsıyan sözde de- mokratlann, demokrasiyi demokra- siyle yıkmaya çalışarak köktendinci ve bölücülerle birlikte davranan gös- tericilerin özlemini çektiği numara- lannuş cumhuriyet, demokratik cum- huriyet değil. Gerçek, öz, özgün cum- TÜRKİYE HJBANKASI huriyet. Içini boşaltarak, temelini yı- karak, ilkelerini budayarak her tür sapkınlığa açık, sözde ve kâğıt üstün- de kalan, biçimsel cumhuriyet hiç değil, salt-yalın bir ad, göstermelik bir kurum asla değil! Herkese güven veren görkemli bir yapı, onurumuzun simgesi, her şeyimiz. Türkiye aydınlanmasının gerçek- leştirme aracı olan Türk Devrimi 'nin düşün kaynağı Atatürkçülük, cumhu- riyetimizin güvencesidir. Yurdu kur- tanp devlet kuran Atatürk'ün, tanm- ması, anlaşılması, benimsenmesi, iz- lenmesi, ilkelerinin yaygınlaştmlıp kökleştırilmesi olgulanm içeren Ata- türkçülük, ulusumuzun bağımsızlık istencini somutlaşüran Tûrkjyemize özgü çağdaş yaşam biçimidir. Gü- nün koşullanna uyum sağlayan, ken- di kendini sürekli yenileyen, katılık- tan uzak, devingen nitelığiyle daha yararlı, dahadoyurucu, özgün bir dü- şün dizgesidir. Evrensel değerleri ulusallaştıran, bilimsel gerçekleri üs- tün tutan bir Türkiye ızlencesidir. Toplumsal duyunçta destek bulan ve Kemalizm olarak da adlanıp ûnle- nen budizge yannlan da aydınlatmak- tadır. ödün verilip savsaklandıkça, sa- pıhp kundaklandıkça karşılaşacağı- mız sakıncalar sayısızdır. Kuralsız- lığı demokratlık sanan kimilerinin siyasal konumlanna güvenerek bu değerler demetine ve Atatürkçülere saldınlan kendi çirkinliklerinin dışa- vurumudur. Şehitlerimizin kanıyla kazanılan varlıklan, aymazlık, bağ- nazlık, yobazlık ve sapknılıkla yitir- meye yurttaş olmanın kıvancını du- yan hiç kimse olur veremez. Insan haklan ve özgürlük, bu kurum ve kavramlan ortadan kaldıracak ölçü- süzlüklere, bunlann sömürüsüne ge- çerlik tamyamaz. Yükümlülükler- den kaçınılarak, görevler savsaklana- rak, terörle sonuç almak isteyenler ok- şanarak, dizilerle ödün verilerek yoz- laştınlmaya, hukuk dışı oluşumlara ilgisız kalınarak karalanmaya neden olunan cumhuriyet, gerçek koruyu- cusu bilinçli yurttaşlann omuzlann- da yükselecektir. Sonsu- za değin savunup koruya- cagımız, en değerli var- hğımız bilerek güçlendi- receğimiz, tüm karşıtla- rmı utandıracağıınız cum- hunyete kendimizi adadı- ğımıza ilişkin andımızı yinelemek bize benzer- siz kıvanç vermektedir. Mustafa Kemal Ata- türk'ün yarattığı bilinç- le, uluslaştırdığı toplum- la özdeşleşen, yepyeni bir ruhla yannlara açılan, bi- lim devletinin bayrağı cumhuriyet. Yepyeni top- lum, yepyeni birey, yep- yeni kurallar ve yepyeni kurumlarla yepyeni bir devletin erdemi cumhu- riyet. Tüm çağdaş nite- likleri gerçek, geçerli ve güçlü kılmak yurttaşhk görevimiz ve insanhk bor- cumuz olan cumhuriye- tin namusumuzu ve yaşa- mımızı kazandırdığını as- la unutmayalım. Birey- sel özgürlükleri güven- ceye bağlama önceliğiy- le "bir^d" hukuk devle- tiyle toplumun esenliği- ne ağıriık veren "topium- cu" sosyal devleti birini öbürünün varlık nedeni ve geçerlik koşulu, ol- mazsa olmazı sayarak bır- leştiren "sosyal hukuk devleti'' günümüzün öz- lenen devletidir. Bu da kuruluş amacıyla ve ere- ğiyle cumhuriyetimizde yansıyacaktır. Banşın ve uygarlığın siyasal iklimi cumhuriyetimizdedir. 77. yıldönümünü yürekten kutlamah, coşkusunu duymalıyız. Nice yıllara, sonsuza! PENCERE Haliç'te Balık Olduk... Çevresinde olanbitenlerden çok üzülen ve ken- disine yönettilen saldınlardan tedirginleşen bir med- ya patronu dostuma demiştim ki: - Üzülme!.. - Elimde değil. - Sen artık Haliç'teki balık gibi olacaksın!., - Ne demek o?.. - Haliç 'in sulan kihidir, temiz sulara alışkın balık Haliç'te soluk alamaz. Zamanla solungaçlann kir- li ortama göre değişmesi gerek!.. Medya öylesi- ne kirieniyor ki ne yapacağız bilemem!.. Dostum Haliç'teki balık gibi oldu.. Yine de tedirgin. • Çünkü bu işin sonu yok!.. Medyadaki yozlaşma, yapısal bir nrtelik kazandı. Yapısai yozlaşma, patronu da zorlar, çalışanı da; gazeteciliği yok eder. Yok oluyoruz. Sabah gazetesi satıldı. Sabah'ın bankasına devlet el koydu. Peki, şimdi ne olacak?.. Sabah gazetesinde çalışanlar, yazarlar, yazı mü- dürieri, muhabirler, çizerler bu durumda nasıl ga- zetecilik yapabilecekler?.. • Kimseyi suçlamak istemiyorum, yıllardan beri gidişin gidiş olmadığını yazdık... Kulak veren olmadı. Kapitalizmde "rekabet" kuralsızlık demek de- ğildir; piyasanın katı kurallan vardır; hele kapitalist yapıda medya dünyasında (gazete-radyo-televiz- yon) çok daha duyartı olması gereken yasa, ilke ve kurallann sonuna dek geçerli olması gerekir. Karmaşık yapıya sahip şu üç sözcükten hangi- sini beğenirseniz beğenin: Etik.. Moral.. Ahlak.. Gazetecitiğin en başta geten sermayesi bu üç söz- cükten oluşur. Banka ne demek?.. Elbette bankacılığın da yapısal etiği, morali, ah- lakı kılı kırk yaran bir özenle benimsemesi gereki- yon ama, gazetecilik ile bankacılık iç içe geçerek birbirine kanştı mı, bu işin sonu ne olur?.. Mostrası meydanda!.. • Bu yazının başından beri -bu konuda yayımla- nan öteki yazılarda olduğu gibi- yaşanan olayı ki- şilenn dışında ele almaya dikkat ediyorum. Çünkü bugün Türkiye medyasında çalışan bir- birinden değerli gazeteciler, yazarlar, fotoğrafçılar, çizerter, muhabirler var. Içlerindeki nice üstün kişi- ler bu yoz ortamda hırpalanıp körletiliyorlar; ama, koskoca bir çalışanlar ordusu söz konusudur; mes- lektaşlanmın aklı başında olanlan da çok üzüntü- lüdürler; daha beş on gün önce ortaya bir soru atıl- <*: "- Birmilyon dolarrüşvet alan gazeteci kim?.." Birmityondolarmı?.. Güldürmeyin beni!.. - '• ir ı T ' J >• *«'•'•?•!'-! < T Cuma günö bu köşede şu satıriar yayimlanmış- t : "Birkaç yıl önce devletten koskoca Etibank'ı sa- tın alan birgazete nasıl satılır?.. Sabah'ın satışı beni düşündürdü. Medya nereye gidiyor, sorusuna takıldım kaldım.' Aynı gün devlet Etibank'a el koydu. Bu iş burda biter mi?.. Cumhuriyet k i t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkava BİR GÜNEYDOĞU GERÇEĞİ.NECLA Onun öykûsüyle hiç kımse fazla ılgilenmedı, on dört yaşında yaşamın kırli sulannda yok olup gıttı. Sisli ve soğuk bir Dıyarbakır akşamıydı KaranLğın gngölgesı evlenn, caddelenn, sokaklann üzenne düşüyordu.. ÇumtHrİYejt Çağ Pazariama A.Ş. Turkocağı Cad. No:39/41 kitap fculubO (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tet. (212)514 01 96 , - . . . . tLAN - ' • T.C. DERELtASLtYEHUKlİk MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1997/115 Davacı Ferit Kufacı vekili Av. Aytekin Şenlikoğlu tarafından davalılar Kaya Kıhç ve arkadaşlan aleyhıne mahkememize açılan tapu iptali ve tescil davasında davacı tarafça Dereli ilçesi, Kümbet köyûnde kâin, a<la No: 116, parsel No: 49'da kayıtlı taşınmazın davalılar adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tescili talep edıldiğinden, yapılan tûm aramalara tagmen davalılar Tirebolu ilçesi merkez nüfusuna kayıtlı, Cedide oğlu Ahmet, Ali Galip oglu, 1949 dogumlu Yusuf Mehmet Zaimoğlu, Emine oğlu Ismail Hakkı, Emine oğlu Mahir ve Fatma oğlu Mahmut'un yapılan tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık adresleri tespit edilemediğinden adı geçenlere dava dılekçesi ve du- ruşma gününün ilanen tebliğine kaıar verilmiş olmakla; Karar gereğince yukanda kimlikleri yazılı davalılann duruşmanın yapılacağı 24.11.2000 günü saat 09.30'da mahkememizde bizzat hazır bulunmalan veya kendile- rini bir vekille temsil ettinneleri, aksi takdirde yokluklannda yargılamaya devam olu- nacağı ilanen tebliğ olunur. Basın: 60316 ANKARA12.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DosyaNo: 1999/6545 Aiacakh: Suat Kılışık Vekili Av. Celal Benli. Borçlu: Ö. Oriıan Koçoğlu - Zerdalilik Mah. Cebesoy Sok. Mimse Apt. No: 1/9 An- talya. Haczin yapıldığı tarih: 18.09.2000 tanh ve 2000/252 Antalya 2. lcra Müdürlü- ğü'nttn talimat sayılı dosyası ile Antalya Merkez Sinan Mah. 12769 ada, 7 parseldeki 9 no'lu bagımsız bölüm üzerine 19.7.2000 tarih ve 5335 sayıh yevmıye ile konulan haciz için lcra ve îflas Kanunu'nun 102. maddesıne tevfikan yapılan haciz sırasında kendinız ve tebligat kanunu hükümlerine göre tebellüğe kimse hazır bulunmadığuıdan ışbu kâ- ğıdın tebliğ tarihinden itibaren adı geçen kanunun 103. maddesı gereğince kanuni sü- reye yedi gün ilave edilerek (10) gün içinde haciz tutanağını tetkık ve bir dıyeceğıniz varsa bildinneniz için başvurmanız tebliğ olunur. 23.10.2000. Basın: 61214
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle