Katalog

SATFA CUMHURİYET 29 EKİM 2000 PAZAR 12 PAZAR KONUGU Sosyalist Enternasyonal Kadınlar Grubu Başkanı Anna Karamanu ile Kıbrıs sorununu konuştuk 'KıbrısRumkesimibanşayanaşmıyor' Kıbrıs'ta sorunu çözecek yok - Evet, dalaylı görüşmelere zarargelmemesi için herhangi bir açıklamayapümamast, haber stzdınlmaması konusunda ilke karan aiınmtşn... -Ben de bunu söylemek istemiştim. Görüşmelerin aynntdannı bilmediğimiz için gerçek bir diyalog, bunun da ötesınde iki tarafta da çözüm için gerçek bir ıstenç bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşamıyor. Türk tarafı elınden geleni denediğıni, çözüm istediğini söylüyor. Ama, bilmiyoruz ki... Kıbns'ta Rum tarafinın, Türk taraündan çok daha yüksek bir yaşam standardı olduğu bir gerçek. Ama Kıbns'ta yeniden iki taraftn birleşmesi sağJanırsa bütûn Kıbrıs halkı sonuçta yüksek bir yaşam standardına kavuşur. Ben Avrupa'nın birliğine, insaniann, sennayenin serbest dolaşımına her zaman inanan ve bu fîkirleri destekleyen bir kişi olarak söylüyorum: Kıbns gıbi küçûk bir adada halkın birbirinden ayn yaşaması bana çok saçma geliyor. Oysa 26 yıldır ada halkı, iki tarafı birbirinden uzaklaşüran ara bölgenin iki tarafuıda yaşıyor, birbirini tarumıyor. Hatjrlayacaksınız, bir Rum, KKTC bayrağını gönderden indirmek isterken vunılup öldûrûlmüştü. Bir Avrupalıya bu tür olaylar saçma, tamamıyla ça|dışı geliyor. Yerü binyılın başında olduğumuz bu yıl arük yeni toplumsal ve siyasi ikJimJer düşünmeliyiz. Dolayısıyla da Kıbrıs'taki çağdışı bu duruma son vermek, bir an önce Kıbns sorununu çözmek lazım. Ben, durumun değişmesinde halkın gücünün çok etkili oiacağuia ınanıyonım. Size bir örnek vereyim; Ismail Cem, Türkiye'nin, Yorgo Papandreu da Yunanistan'ın dışişleri bakanlan olma.salardı iki ülke arasmdakı bu yalanlaşma havası, işbırlıği, hatta karşılıklı olarak silah harcamalannın azalülmasından söz edilmesi sağlanabilir miydi? Bence, hayır. Bu ciddi bir gelişmedir. Şuna dikkatimzi çekmek istiyorum: Kıbns'taki bu yaşlı adamlar sorunu çözecek doğru ınsanlar değil. Kıbns'ta yeni düşünce tarzı - Peki, bu bağlamda sizegöre ne yapümalı? -Benün aklımdaki izlenmesı gereken yol şu: Onlara, "SizJer yülardır bu sorunu görüşüp duruyorsunuz. Size altı ay mü hlet Bu süre içinde sorunu çözmezseniz gidersiniz. Işe > aramıyorsunuz. Yerinize yenflerini koyacağız. Belld sizterin yerioe kadmlan getirebiliriz", denilmesi gerekiyor. Bakm, iki tarafta sorunu çözmeye çalışanlar kadınlar olsaydı Kıbrıs sorunu yıliar önce çözülürdü. Kıbns'ta ve siyasette yeni bir düşünce tarzına ihtiyacunız var. - Yeni düşünce tanının yanı sırayeni bir konuşma biçimi de gerekmiyor mu skce? - Tabii ki. Once düşümip ondan sonra konuşmak lazım. Yeni anlayışlara sahip yeni insanlar, yeni yüzler gereksiniyoruz. Yeni vizyonlar, çağdaş fikirler gerek... Artık savaş politikalan yerine, insani politikalar izlemeliyiz. Yine de Kıbns'taki durumu, Sayın Klerides ve Sayın Denktaş'ı etkileyecek kişi tabii ki ben değilim. LEYLA TAVSANOĞLU Türkiye'yle Yunanistan arasındaki ipleryenidengerilmekisteniyor. YenidenEge üzerindebunahmyaratihp ikiülkenin silahlanma * yarışına yeniden sokulmaları amaçlanıyor. Yıllardır, Ege 'nin iki yakasındaki sade insaniann, yakınlaşma, anlaşma, birbirlerini tanıyıp anlama çabalan yeniden köstekleniyor. Yıllardır Türk-Yunan savaşım körüklemeye çalışan belli basın organlan, birden çıkarlan gerektirdiği için barış güvercinliğine soyununca buna kanmamıştık Tahminimiz doğru çıktı. lyi hava onları kesmedi. Yeniden savaş çığırtkanhğına başladılar. Ama sanıyoruz ve inanıyoruz ki bu kez bunahm ve savaş naralan atanlar başarıya ulaşamayacaklar. Çünkü artık, Ege 'nin iki yakasındaki insanlar birbirlerini tanıdılar; bir arada barış ve insanlık için yaptıkları PORTRE / ANNA KARAMANU 1947, Yunanistan, Peloponez doğumlu. Atina Dniversitesi Felsefe Fakültesi'ndeyükseköğrenimini tamamladu 23yılboyunca telekomünikasyon alamnda çaltştu Sendikalarda etkin biçimde görev aldu 1980'liyıllarda Telekomünikasyon tşçileriFederasyonu'nungenel sekreterliğiniyaptu 1974'ten beri PASOK'ta, 1997'den beridepartinin merkez komitesi iiyesL Kadın haklan ve insan haklan gruplannda görev aldu 1997'de, geçenyü bir uçak kazasında ölen Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı YannosKranidyotis'inyerinePASOK'tan Avrupa parlamenteri seçildi 1999 Haziranı 'ndaki Avrupa Parlamentosu seçimlerindeyeniden seçildi Yurttaşlık Hakkı ve Adalet, Kadmlann Eşit Hak ve Fırsatlardan Yararlanması, Afrika-Karayip Ülkeleri Ortak Pariamenter Komiteleri ile AB Balkan Ülkeleri Heyeti, Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup CyesL 1996'da Sosyalist Enternasyonal Kadınlar Grubu Başkan Yardımcdığı 'na seçildL - Siz 1999'da Sosyalist Enternasyonal Kadınlar Grubu Başkan Yardımakğt 'na Türk deleges'min desteğiyle seçildiniz. Bunun öy- küsünü anlatır mısınız? - 1996'da Türkıye, benim başkan yardımcısı seçilmeme karşıy- dı. Ama bir dönem önce Türkiye'den Türkan Akyol başkan yardım- cılığı yapüğı için sıra Yunanistan'a gelmişti. Türkiye karşı çıktı, a- ma seçildim. Derken 1999'da Sosyalist Enternasyonal Genel Ku- rulu'nda başkan yardımcılığına, bu kez Türkiye'nin desteğiyle se- çildim. - Peki bu nasıl oldu? • Çünkü son birkaç yüdır Türkiye'yle ilişkilerimiz düzelme yo- lunagırdı Özellikle insanlar arasındaki ilişkiler gelişti. 1999'da se- çilmeme yardımcı olan CHP'nin o zamanki Genel Sekreter Yar- dımcısı Şule Bucak benim çok iyi arkadaşım. Onu çok severim. Bu yıl Istanbul'a geldiğimde o zaman CHP Genel Başkanı olan Altan Övmen'in mükemmel bir konuşma yaptığı bir toplantıya ka- tıldım. Aynı toplantıda Sayın tnönfi (CHP'nin onursal başkanı Er- dal Inönü) kadın haklanyla ügili konuştu. Ondan çok etkilendim. Türkiye'de Şule'nin yanı sıra pek çok iyi kadın arkadaşun var. Bir- birimizle çok daha iyi üetışim kurmaktan, bırbınmtzı daha iyi an- lamaktan mutluluk duyuyorum. Türkler ve Yunanlılar, psikolojik olarak, başka halklardan daha fazla birbirlerine yakındırlar. Biz Yu- nanlılar, Türkler kadar başkalanna kendımizı yakın hissedemeyiz. Yüzyıllar boyu bu bölgede bir arada yaşadık. -Ama uzun bir süre de Türkiye'yle Yunanistan birbirlerine düş- mancatavıriariçinegirdiler. Derken geçenydkidepremlerden son- ra birden biryakınlaşma havası doğduğu dallandmlıp budaklan- dınldı. Siz, iki halkın yakınlaşmasınm birdenbire bu depremier- den sonra oluştuğuna inanıyor musunuz? - Hayır. Biz, Türk sivil toplum in- sanlanyla Yorgo Papandreu'nun oluş- turduğu grup bünyesınde 199O'lı yıl- lann başından beri bir araya geliyor ve yalanlaşma için çalışıyorduk. Yor- go Papandreu'yla 1993 Arahk aymda Ankara'ya gittim. Ankara'da Helsin- ki Yurttaşlar Derneği'nin konferansı vardı. Yorgo Papandreu ve annesi Margarita Papandreu'nun gruplany- la Türkiye'yle yakınlaşma ve öbür komşu ülkelerle dostça Uişkiler içine girmeyi amaçlayan toplanülar yapük. Hatırlarsınız, bir dönem Yunanistan bütün komşusu ülkelerle kötü ilişkiler içindeydi. Bugün ise Yunanistan bütün komşu ülkelerle çok iyi ilişkiler geliş- tiriyor. Bu da beni çok mutlu ediyor. Bence Yunanistan dış politikası son yıllarda çok başanlı oldu. Bu da bütün bölge halklarının çıkarlanna hizmet ediyor. İnsanlar kavga, savaş değil, ba- nş, işbirliği, daha iyi biryaşam ıstıyor- lar. Bana göre son bir yıl içinde Türk ve Yunan insanlannın yaşamlan daha zenginleşti. Artık Yunanistan'da ken- dimizi daha rahat, daha güvenli hisse- diyoruz. tnsanlann tehdit altında ol- madıklanm bümeleri çok önemli. Oysa birkaç yıl önce Türkiye ile Yunanistan arasmda bir savaş patlak vermesi tehdidı altında yaşı- yorduk. 1996'da patlak veren Kardak krizini hatırlayın. Ülkeleri- mız savaşın eşiğine getirilmişti. Ama son birkaç yıldır banş ve dostluğu başardık. Bu çok değerli. Artık birbirimize sevgi sözcük- leriyle hitap edebiliyor, kötü bir olay olduğunda birbirimizin sağ- lığmdan endişe ediyoraz. Depremlerde aynı şey olmadı mı? - Çok iyi hatıriıyorum. 17 Ağustos depreminden hemen sonra bana telefon etmiş, sağhğımı sorduktan sonra öksüz,yetim kalmış Türk çocuklarından birini evlat edinmek Lstediğinizi sözlemişti- niz.» - Evet. O zaman nasıl yardım edebüeceğimi düşünmüş ve bir ço- cuğu evlat edinmek istemiştim. Türkiye'deki deprem felaketzede- len için Yunanistan'da para topladığımız zaman ben de yardunda bulunmuştum. Atma'da deprem olduğu zaman da Türkler bizim yardımımıza koştular. Bunlar insani duygular. Bütün başımızdan geçenJer ilişkilerimizi pekıştırdı. Düşünüyorum da, hükümetleri- miz arasında bunahm doruktayken bile halklanmız bir aradaydı. Bugün bizleri mutlu eden bu yaknılaşmada Başbakan Kostas Simi- tis ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun büyük payı olduğunu biliyorum. Yorgo Papandreu'nun komşu ülkelerle ilişkiler konusun- daki düşünceleri, Yunanistan'da geleneksel aşın milliyetçi çaüşma siyasetinden çok farklı. Geleneksel Yunan politikası komşu ülkeler arasmda bir kaba kuvvet oyununa dayalıydı. Dolayısıyla da bölge ülkelerinde inanıl- maz bir silahlanma yanşı alıp yürümüştü. Yavaş yavaş bu yakla- şundan uzaklaşıyoruz. Artık savaşı değil, banşı, işbirliğini düşü- nüyoruz. Bunu istiyoruz. Ben gelecekle ilgili iyimserim. Tabii ki aramızda zorluklar, sorunlar var. Yunanistan'da hâlâ aşın milliyet- çi unsurlar var. Bunlan benim partim olan PASOK içinde de göre- biliyoruz. Eh, sizde de bu aşın milliyetçi unsurlar yok mu? Var, ta- bii. Bu aşın milliyetçi unsurlann varlık nedenlen çatışmalar. Silah- h kuvvetler de öyle. Çünkü generaller banş için değil, savaş için yetiştirihnişlerdir. 'Barış istryorsanız sa> aşa hazır olun' derler. Oy- sa ben bu dogmayı kabul etmiyorum. Banş ıstiyorsanız, banşa ha- zu-lıklı olmalısınız. Benim inancım bu. Banş istiyorsak çocukla- nmızı farklıhklara saygı gösterecek biçimde yetiştirmeli, onlara çok kültürlü bir toplumda yaşama bilincini aşılamalıyız. Etnik temiz- lik kültürünü kafalanmızdan çıkanp atmalıyız. - Yunanistan 'da da artık çok kühürlülük bilinciyerleşmeye baş- ladu, öyle mi? - Yunan nüfusunun yüzde 10'u bugün göçmenlerden olşuyor. Öbür Balkan ülkelennden çok göç aldık. Yoksul Yunanistan'ın bu kadar çok ınsana kucak açtığuu bihnek beni gururlandınyor. Sa- dece Balkan ülkelennden değil, Bangladeş, Pakistan ve Hindis- tan'dan da geniş bir göçmen nüfiısumuz var. Bir de Kürt topluJuğu oluştu. Biliyorsunuz, bir zamanlar bizde, 'Düşmanımın düşmanı dostnmdur' inancı yerleşikti. Ben bır Avrupa parlamenten olarak Kürtler de dahil, bütün insaniann haklannın konınmasım destek- liyorum. Avrupa Parlamentosu Dışişlen Komısyonu'nda da Tür- kiye'deki Kürt konusu bu yakınlarda ele alnıdı. Ama bunun arhk eskisi kadar önemli bir sorun olmadığıaı düşünüyorum. Evet, so- runlanmız var ve bunlann üstesinden gelebiliriz. Arük ortam, ik- lim de düzelme yolunda. Bir de Kıbns sorunu var ki ben hâlâ bu sonınun neden orada durmaya devam ettiğini anlamıyorum. - Peki, sizce Kıbns sorunu nasıl çözülebilir? -Kıbns'ta neden bir federasyon kurulmasın ve bu federasyon AB üyesi olmasuı? Böylece Kıbns Türk toplumu, Türkiye'den önce AB üyesi olabilir. Neden olmasın? Kıbns Türk toplumunun bu firsatı neden yakalamak istemediğini anlamıyorum. çalışmalann ürün verdiğini gördüler. Bundan da kolay kolay vazgeçmeyecekler. Önlerindeki tehdit ne olursa olsun yollarında yürümeye devam edecekler. tki ülkenin sivil toplum kuruluşları, sade insanlan, uluslararası arenada birbirlerine destek veriyor, karşılıklı olarak birbirlerini biryerlere getirmek için çaba harcıyorlar. Bu çaba harcayanlardan birisi de Yunanistan 'ın Avrupa parlamenterlerinden Anna Karamanu. Karamanu yla yıliar boyu, yakınlaşma amacıyla çalışan gruplarda bir arada bulunduk; birbirimizden hep olumlu enerji aldık Anna Karamanu hatta bize 1999 yılında Sosyalist Enternasyonal Kadın Grubu Başkan Yardımcısı seçilmesinin nasıl o dönem CHP 'nin Genel Sekreter Yardımcısı Şule Bucak'ın desteğiyle gerçekleştiğini anlattı. Karamanu 'yla ayrıca Türk-Yunan ilişkilerinde gelinen son aşamayı ve Kıbrıs sorununu konuştuk Aynca Rauf Denktaş'ın neden hâlâ iki ayn devlet konusunda ıs- rarlı olmasının sebebini de anlayamıyorum. Evet, geçmişte iki top- lum arasında çok tatsız olaylar oldu. Çünkü birbirlerine tahammül edemiyorlardı. Bunlar geçmişte kaldı. Ama artık bugünün ve ge- leceğin anlayışını, 60'lardan kalma insanlar ve anlayışlarla değer- lendiremeyiz. İnsanlar arük Kıbns'ın iki tarafında da değiştiler. Özellikle de genç kuşaklar... Biz Kıbns'ta hâlâ siyasi oyunu, 60'lann koşullan- na göre oynuyoruz. O nedenle de bir çözüm bulamıyoruz. Hatta bel- ki bu oyunu 50'h yıllann koşullanna göre oynamaya çalışıyoruz. Hep geriye gidiyoruz, o nedenle de çözüm üretemiyoruz. Yeni ku- şağı göz ardı ediyor, yeni insaniann isteklerine ve istemlerine ku- lak asmıyoruz. Gençler, geçmişin anlayışında olmadıklan için ar- ük banş istiyorlar. Kıbnsh genç Rumlan tamyonım. Adanuı kuze- yine neden geçemediklerini anlamıyorlar. Bizim arük Kıbns'ta geçmişe değil, geleceğe bakan politikacılara ihtıyacımız var. Ama ne yazık ki bugün Kıbns sorununu çözmek için masaya oüıran si- yasiler, geçmişte bu sorunlan yaratan kişiler. - Geçen yıl bir uçak kazasında ölen Yunan Dışişleri Bakanı Yannos Kranidyotis, kendisi de Kıbrıs asülı olduğu için adadaki soruna çözüm üretme çabalan içindeydL. - Evet, Yannos Kranidyotis Yunanistan için büyük kayıp. Bugün hayatta olsaydı Kıbns sorununa bir şekilde çözüm buhnuş olaca- ğını sanıyorum. Ama Yannos'un Kıbns'ta önemli bir rol oynama- smı istemediler. Çünkü Kıbns'ta, her iki tarafta da eskiler makam- lan işgal etmiş durumdalar. Bu eskiler de yeni polıtıkacılann Kıb- ns'ta etküi olmalannı istemiyorlar. Yannos, Kıbns'uı (Rum kesi- mi) AB'yle uyum anlaşması ımzalaması ve daha sonra da AB'ye tam üyeliğinin mimanydı. " ' Çünkü, AB üyeliğinin Kıbns sonmunun çözüm sürecini hızlan- dıracağına inanıyordu. Ne yazık ki öldü. Keşke Sayın Denktaş ve Sayın Klerides bir gün bir ortak zemin bulsalar da genç kuşaklara daha umut dolu ve daha iyi bir gelecek sağlayacak olan bir çözüm an- laşmasına vardıklanm açıklasalar. Sayın Simiris, Yorgo Papandreu ve Dışişleri Bakanınız tsmaii Cem'den çok umutlu- yum. Biliyorsunuz, tango iki kişiyle ya- pıhr. Sayuı Cem şimdiye kadar hep iyi ni- yet gösterdi. lyi ki bizde de Dışişleri Ba- kanı Papandreu. Onlann, Türkiye ve Yu- namstan arasındaki ilişkilerde son sorun olarak kalan Kıbns meselesine bir çö- züm üreteceklerine inanıyorum. Kıb- ns'uı Türkiye ile Yunanistan arasmda bir sorun olmaması lazım. - Bazı güçlerin Türkiye ile Yunanis- tan arasında bir çatışma çıkarmak için yapay sorunlaryarattıklan görüşü var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? - Evet. Size bir şey söyleyeyim mi? Kıbnsh Rumlar, Türkiye'yle Yunanis- tan arasındaki bu yakınlaşmadan pek memnun değiller. Kıbns sorununu ih- mal ettiğimizi, Yunan çıkarlannı daha ön plana aldığımızı düşünüyorlar. Ama bu doğru değil. Yorgo Papandreu, Türk taraüna, iyi komşuluk ilişkileri istiyor- sak Kıbns sorununu unuünamamız gereküğini, Kıbns konusunda ılerleme sağlanmasunn zorunlu olduğunu söyledi. Aksı halde Kıb- ns sorunu, ilişkilerimizi yeniden zehirleyecektir. Ben yine de iyim- serim. Kıbns'ın AB'ye girmesiyle birükte çözüm sürecinin de hız- lanacağına inanıyorum. Böylece Sayın Denktaş izlediği kaü çizgi- den vazgeçecektir. - Peki, bu sorunda sadece Denktaş mı sorumlu? Ya Rum lider Klerides 'in tutumuna ne demeli? - Klerides'in eski kaü tutumundan vazgeçtiği ve daha uzlaşma- cı bir yaklaşmı sergilediği haberleri var. Ama tabii ki Kıbns'la il- gili dolayh görüşmelerin bütün aynntılannı bıhnediğimiz için kesin bir şey söylemek de mümkün değil. Bu konuda hiçbir haber sızdır- mıyorlar. MENKUL AÇIK AKITIRMAİLANI ÖDjEMݧl.|CRA MÜDÜRLUĞÜ'NDEN DosyaNo: 1999/2209 Esas Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazüı menkul mallar sanşa çıkaıümışhr. Birinci açık arttırma 15.11.2000 günü saat 13.00'ten 13.10'a kadar 'Efe Toplu Konutlar Yanı (Görgen Imalathanesi) ÖDEMİŞ' adresin- de yapılacak ve bırinci açık artnnnada takdir edilen kıymetinin %75'ine ıstekJj çık- madığı takdırde. 16.11.2000 günü aynı yer ve saatte ikinci açık arttırma yapüarak, takdir edilen kıymetinin %40'ını ve satış masraflannı karşılamak şaıtıyla en çok fı- yat verene satüacaktır. Saüş şartnamesi icra dosyasından görülebilir. Masrafi ve- rildiğinde, şartnamenin bir ömeği isteyene gönderilebilir. thaleye iştirak etmek is- teyenlerin, muhammen bedelin %20'si oranında nakit veya miİli bir bankanın ke- sin ve müddetsiz temınat mektubunu teminat olarak ibraz etmeleri gerekmektedir. Ihale Damga Vergisi, Katma Değer Veıgısı ve teslım masrailan alıcıya ait olacak- nr. Daha fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarası ile müdür- lüğümüze başvurmalan ilan olunur. 17.10.2000. Menkullerin takdir edilen kıymetleri: Lira Adedi Cinsi 5.000.000.000- 1 500 000.000.- 1 8.000 000.000- 1 AYSU marka yoğurt - ayran doldurma ve paketleme makinası Markasız beyaz renkli mikser makinası Kromel marka vakum makinası ve ekipmanı. Basın: 60932 DÜZCE 2. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1998/500 KararNo: 1999/306 Davacılar Satılmış Ebik, Mukaddes Ebik, Isa Ebik ve Şerife Tosun vekili taraündan davalı Selahattin Ka- raağaç aleyhıne açüan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Davalıva karar tebliğ edilememiş ve karann davalı- ya ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla, karar özet- le: 3.8.1996 tarihinde 34 YZ 673 plakalı TIR ile dava- cılann murisi yönetimindeki 34 MLG 18 plakalı araç- larm çarpışmasıyla meydana gelen traflk kazası nede- niyle açılan maddı tazminat ile ilgili davanın atiye bı- rakılmasına, manevi tazminat ile ilgili davanın kısmen kabulü ile baba Saülmış Ebik için 25O.OOO.OOO.-TL kardeşler lsmet, Isa Ebik ve Şerife Tosun için ayn ay- n 100.000. 000.-Tüden toplam 800. 000.000.-TL ma- nevi tazminatın 3.8.1996 tarihinden itibaren yüzde 30 ve 1.1.1998 tarihinden itibaren yüzde 50 yasal faizi ile birlikte davahdan almarak davacılara ödenmesine, fazla istemin reddine, karar kesinleşip infazına kadar davalıya ait 34 YZ 673 plaka sayıh araç üzenndeki ih- tiyati tedbirin devamına dair 09.09. 1999 tarihinde ka- rar verildiği, davalı Selahattin Karaağaç'a ilanen teb- liğ olunur. Basın: 60447 MANAVGAT1. ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN EsasNo 2000/319 KararNo: 2000/395 Davacı Mestan Büber taraündan davalı nüfus müdürlüğü aley- hıne açılan isün tashihi davasının yapılan açık yargılaması so- nunda, Manavgat ilçesi, Karakaya köyü, Cilt No: 0053, Kütük Sıra No: 0005'te nüfusa kayıtlı Hüseyin ve Emine'den olma 10.11.1973 doğumlu Mesten Büber'in isminin Mestan Büber olarak düzeltihnesine karar verilmiş olup ilan olunur. 31.08.2000 Basın: 51409 FATİH 3. ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 2000/28 Davacı Zeki Odabaş tarafindan davalı Seoıra Türkan Odabaş aleyhineaçı- lan boşanma davasında, Halıcılar Cad. Hatıp Sok. No: 22 D: 2 Fatih-lstanbul adresınde ikamet etmekte olan Semra Türkan Odabaş'a tebligat yapılamadı- gı. zabıta manfetıyle de adresinın tahkik ve tesbiti mümkün olmadığından adına ilanen tebligat yapılmasına karar venlmiş olup (davacı tarafuıdan da- valı aleyhine açılan boşanma davası dilekçesi) duruşmamn bırakıidığı 8.12.2000 günü saat 9.30'da ıbraz etmek ıstedığınız vesikalarla birlikte mah- kemeye gelmenız veya vekıl göndermeniz, aksı takdırde gıyap karan tebliğ edilmeyerek duruşmaya gıyapta devam edileceği HUMK'nin 509. ve 510. maddeleri gereğınce davetiye yenne kaün olmak üzere ilan olunur. 10. 10.2000 Basın 60891 MENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI ÖDEMtŞ 1. İCRA MÜDÜRLUĞÜ'NDEN DosyaNo: 1999/1755 Esas Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıy- metleri yazüı menkul mallar satışa çıkanlmıştır. Bırinci açık artnrma 15.11.2000 günü saat 14.20'den 14.30'a kadar 'Sana- yi Sitesi 3. Sokak No: 5 ÖDEMİŞ' adresınde yapılacak ve bi- rinci açık artnnnada takdir edilen kıymetinin %75'ine istekli çıkmadığı takdırde, 16.11.2000 günü aynı yer ve saatte ikinci açık artnrma yapılarak, takdir edilen bymetının %40'ım ve saüş masraflannı karşılamak şartıyla en çok fıyat verene saü- lacakhr. Saüş şartnamesi icra dosyasından görülebilir. Masra- fi veriMğİnde, şartnamenin bir örneği isteyene gönderilebilir. Ihaleye iştirak etmek isteyenlerin, muhammen bedelin %20'si oranında nakit veya millı bir bankanın kesin ve müddetsiz te- minat mektubunu teminat olarak ibraz etmelen gerekmekte- dir. Ihale Damga Vergisi, Katma Değer Vergisi ve teslim mas- raflan alıcıya ait olacaktır. Daha fazla bilgı almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarası üe müdürlüğümuze başvur- malan ilan olunur. 17.10.2OO0. Menkullerin takdir edilen kıymetleri: Lira Adedi Cinsi 10.000.0O0.0O0- TL. 1 Saico marka oto boya firmı ve ekipmanı Basm: 60934