27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 2000 ÇARŞAMBA HABERLER Tnafik, terör yarası gîbi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Trafik Güvenliği Araştırma Komisyonu Başkanı Ahmet Tan, trafik sorununun, ülkenin terörle kıyaslanabilecek yarası haline geldiğini söyledi. Komısyonun dünkü toplantısında Tan, trafik sorunu karşısındakı önlemlerin sert ve Meclis'ten çıkanlacak yasalarla da sonuç alınabilecek nitelikte olması gerektiğini kaydettı HADff'H başkanların yargılanması • DÎYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Araiannda" HADEP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik, Sıirt Belediye Başkanı Mehmet Selim Özalp ve Bingöl Belediye Başkanı Feyzullah Karaaslan'ında bulundugu 14 sanıklı davaya dün Diyarbakır 2 No'lu DGM'de devam edıldi. PKK'ye yardım ettiklen iddia edilen sanıklann avukatlannın tahlıye istemleri reddedildı Mahkeme heyetı. ıtirafçı sanıklar Abdulkadir Güzel ve Hayrettın Aktepe hakkında tçışleri Bakanhğı'na yazılan yazıya yanıt gelmesinın beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi Hizbullah militanları temizlenecek' • ADAPAZARI (Cumhuriyet) - Diyanet îşleri Başkanı Mehmet Nun Yılmaz, dün Sakarya Üniversitesi'ndeki 'Depremlenn dıni yapılarda meydana getırdıği hasarlar' konulu toplantıya katıldı. Yılmaz, camı ve mescitlere sızan terör örgürii Hizbullah militanlannın temızleneceğini söyledi. Yılmaz, 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin, bölgedeki cami ve meseitlerde, toplam 100 trilyon liralık hasar oluşturduğunu belirtti. Durdurulan grevler • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danıştay 10. Dairesi, Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Güngören, Usküdar, Konak ve Karşıyaka belediye •başkanlıklannda uygulanmakta olan grevin 60 gün süreyle ertelenmesıne ilişkin Bakanlar Kurulu karannın yürütmesını durdurdu. Karann gerekçesınde, grev yasağı olan işyeriennin yasada sayıldığına dikkat çekıldi. Ayvaz Korkmaz ifade verdi • İstanbul Haber Servisi - Organıze suç örgütü elebaşı Ayvaz Korkmaz, Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nde kendısine 'kötü muamele' yapıldığı ve gizlı kameraya alındığı ıddiasıyla açılan dava kapsammda ifade verdi. Korkmaz ifadesınde, gözaltında tutulduğu emniyette kendisine 'kötü muamele' yapıldığını ıddia ederek aynı yerde gizli kamerayla çekilen görüntülennin, bir özel televizyon programma venldığını ılen sürdü. 'Şeriat esaslanna dayalı devlet kurmak' isteyen Gülen grubu, cemaatten kopanlan tehdit ediyor Cemaatteıı ayrdanlara gözdağı• Tehditler nedeniyle çekingen davranan öğrenciler ile ailelerin, adlannın verilmemesi koşuluyla ifade verdikleri kaydedildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara DGM'de "laik devlet yapısını değjştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup bu amaç doğrultusunda faatiyetierde" bulundugu gerekçesiyle yargılanan Fethullah Gülen'in grubunun, kendilerinden kopanlan ve cemaat hakkında bilgi ile savcılığa ifade verenleri tehdit ettiği ortaya çıktı. Gülen'in okullannda gördüğü eğitim nedeniyle oğluyla "ana-oğul scakhğmı yaşayamadığr için davaya müdahıl olan Arife Kayar'ın da tehdit edildiği öğrenildi. Hakkında soruşturma başlatılmasuıın ardından sağlık gerekçesiyle ABD'ye yerleşen şeriatçı Fethullah Gülen'in cemaatten aynknak isteyenleri tehdit ettiği öğrenildi. Grubun, cemaatten aynlanlarla Gülen hakkındaki soruşturma çerçevesinde savcılığa ifade verenlere "tehditler savurduğu" bildirildi. Tehditler nedeniyle çekingen davranan öğrenciler ile ailelerin adlannın verilmemesi koşuluyla ifade verdikleri kaydedildi. Oğlu Eyüp Kayar'ın Gülen'in okullannda eğitim görmesi nedeniyle Arife Kayar davaya müdahil olarak kabul edılmışti. Arife Kayar, oğlunun Fethullah Gülen'in okullannda eğitim gördüğü süre içinde "hgyninin yıkandıgnıı w vurguladı. Cemaatin laiklik karşıtı telkinlerinin ardından Eyüp Kayar'm kadınlann elini sıkmanın "günah" olduğunu savunmaya başladığı kaydedildi. Arife Kayar, mahkemeye sunduğu müdahil istemini içeren dilekçede, oğlunun cemaatin içinde yer alması nedeniyle "anne-oğul sıcakhğını yaşayamadıklaruu" vurguladı. 'Cemaati bırakmak gûnah' Edinilen bilgiye göre, bazı ailelerin çocuklannın Gülen cemaatine katılmasırun ardından "aOeden kopmalan" nedeniyle mağdur olduklanna ilişkin ifade ve başvurulann da dava dosyasında yer aldığı öğrenildi. Fethullah Gülen grubunun cemaate katılan öğrencilere, "Nur talebdiğini bırakmanın günah oiduğu, Nur talebelerine ilişenlerin vatan ve millet haini olduklannı ilan ederek, rehditier savurarak gizli bir teşkilatuı taktiğine başvurduğu" Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından hazırlanan ıddianamede vurgulanmıştı. • 4 ._ Aleviler'in Ankara turu Baykol: Devletdin '-.' jandanmıhğını bıraksm ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cem Vakfı yöneticileri, DYP Genel Başkanı Tansu Çfl- ler, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve FP lideri Recai Ku- tanı ziyaret ederek Alevilerin sorunlanna dikkat çektiler. Cem Vakfı Başkanı tzzettin Doğan, anayasanın eşitlik ilkesine kar- şm devletin yurttaşlara eşit yak- laşmadığını ve Alevilenn hakla- nnı vermekte "kıskanç davran- dığmı" belirtti. CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal, "Mümkün olsa da devlet bir din jandarma- sı ve yönkndiricisi olmaktan kurtulsa" dedi. Cem Vakfı Başkanı Doğan ve vakıfyöneticileri, dün CHP Ge- nel Başkanı Baykal'ı parti genel merkezinde ziyaret ettiler. Bay- kal, ziyaret sırasında, Türkiye Cumhunyetinin temelinde bü- tün yurttaşlar arasında mutlak bir eşitlik öğesinin yattığını ve milli mücadeleyi yöneten temel fıkrin milli ıradeden oluştuğu- nu ifade ederek bunun da birey- ler arasında hiçbir aynm gözet- memek anlamına geldiğini ifa- de etti. Devletin inanç ve ıbadet özgürlüğünü sağlarken bu ko- nuda tarafsız kalması gerektîği- ni kaydedcn Baykal, "Laiklik bu demektir. Devlet bu konuda tarafsız kahnaudır. Ama Türid- ye'de yaşanan gerçek bu değfl- dir. Aslında ideal olan. uzun dö- nemde bu konulann tamamen sivfl toplum organizasyonlanna bırakılmasıdır. Devtete de inan- ca da saygı duyuyorum ama buniar birbirini etkisi altma al- mamaudır" diye konuştu Cem Vakfı Başkam tzzettin Doğan da CHP Genel Başkanlı- ğı'na yeniden seçilen Deniz Baykal'ı kutladı. Türkiye'de 25 milyonu aşkın Alevi, Mevlevi ve Bektaşi olduğunu, bu toplumun milli mücadele ile cumhuriyetin kurulmasından sonra Türki- ye'nin harcmda büyük emeği bulunduğunu kaydeden Doğan, Atatürk'ün ölümünden ve özel- likle 1960 yılından sonra ise ı- nanç bağlamında yok sayıldığı- na işaret etti. Heyet daha sonra FP Genel Merkezi'nde FP Genel Başka- nı Recai Kutan'ı ziyaret etti. Görüşmede demokrasi ve insan haklanna en duyarlı partinin FP olduğunu ileri süren Kutan, bütçeden Alevilere pay aynl- ması konsunuun değerlendiril- mesinin zorunluluk olduğunu söyledi. IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN Jandarmadan FP'li başkana suç duyurusu Tuzla Jandarma Komutanlığı, Tuzla'da inşa edilen kaçak külliye hakkında iki yıl boyunca hiçbir işlem yapmayan Belediye Başkanı tdris Güllüce hakkında suç duyurusunda bulundu YEŞlMGÜL Tuzla Jandarma Komutanlığı, Menzil tarikatının lideri Adıya- manlı Raşit Efendi'nin kardeşi M. Fettah Erol'a ait kaçak kül- liye için iki yıl boyunca hiçbir işlem yapmayan FP'li Tuzla Be- lediye Başkanı İdris Güllüce hakkında Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusun- da bulundu. Tuzla Kaymakamlığı, Ocak 1998 tarihinde ilçe belediyesin- den, Tepeören köyündeki kaçak külliye inşaatının mühürienme- sini istedi. Ancak Tuzla Belediyesi, Ömerli Su Havzası'nda kalma- sı nedeniyle ISKl'nin de yıkıl- masını ıstedıği inşaata yasal kı- lıf uydurmak için imar planı ta- dilatı hazu-ladı ve bu tadilat, 18 Nisan 1999 seçimlerinden 4 gün önce Istanbul Büyükşehir Bele- diye Meclisi'nde kabul edildi. Belediye, külliyeye 28 Aralık Orhanlı Betediye Başkanı Eksi, maddi olanaklan olmadığı için küttfyeyi kamulaşaramadıklannı söyledi 1999 günü "eğitim ve spor tesi- a" adı altında yapı ruhsatı ver- di. Tuzla Jandarma Komutanlı- ğı da Ocak 1998-Arahk 2000 ta- rihleri arasında, 2 yıl boyunca hiçbir işlem yapmayan Güllüce hakkında Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusun- da bulundu. Külliyenin bulundugu Tepe- ören köyü, îstanbul II Idare Ku- rulu'nca 4 Mayıs 2000 tarihin- de Tuzla Belediyesi 'nden alınıp ANAP'lı Orhanlı Belediyesi'ne bağlandı. Ancak köylüler, ANAP'h Akfrrat Belediyesi'ne bağlanmak için ımza topladılar. Bunun üzerine 24 Eylül 2000 tarihinde yapılan ve 825 kayıtlı seçmenden 632'sinin katıldığı referandumda 548 kişi Akfırat Belediyesi'ne bağlanmak için oy kullandı. Tepeören köyünün hangi belediyeye bağlanacağı- nm Istanbul II Genel Meclisı ve ll Idare Kurulu'ndagörüşülece- ği belırtildi. Orhanlı Belediye Başkanı CemilEkşi ise maddı olanakla- n olmadığı için külliyeyi ka- mulaştıramadıklannı ifade ederek "KamulaşOrmak için 1 trflyon Ura gerekiyor. Yeni ku- rulan bir belediye olarak buna gücümüzyok. Beldemizdemes- leklisesine gereksmim var, kül- liye bu amaçla kanıulaştınlabi- ar w dıye konuştu. Beykoz ve Sanyer'deki kül- liyeler Milli Emlak Genel Mü- dürlügü'ne devredilirken Ga- ziosmanpaşa'daki küllıyeyle il- gili olarak da bugüne dek hiç- bir işlem yapılmaması dikkat çekiyor. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar9yahoo.com Biz gazeteciler böyleyiz iş- te. Hakkâri'de olmayan, hat- ta bu bölgede hiç olmayan bir bankanın yolsuzluğunu bile birbiriyle ilişkilendirebiliriz. Günlerdir Hakkâri'deyim ve Egebank yolsuzluğundan uzaklaşamıyorum. Mete Has'ın açıklamalarının ne ka- daryapay olduğunu, ilkdinle- yişimizde anlamıştık. Ancak bizim Türkiye'de ya- pay, sahte olduğunu bildiği- miz birçok şeyin, gerçek ola- rak sunulmasını da içimize sindirebiliyoruz. Yıllardır böy- le bir geniş yüreklilik içinde- yiz. Murat Demirel'in koaı- ması, 1 milyon doları Rauf Ta- mer'e götürdüğünü itiraf edi- yor. Mete Has ise, bir işadamı olarak, yakın dostu Rauf Ta- mer yerine parayı kendisinin aldığını söylüyor. Acaba ne- den? Bizim bilmediğimiz da- ha ne dümenler dönüyor? • • • Hakkâri Valisi, Içişleri Baka- nı Sadettin Tantan'a, "Has- sasiyet var, konser iptal" di- Hakkâri'deki Egebank Yolsuzluğu yor. Hakkâri, barışı arıyor. Sevdiği sanatçılarla, yazariar- la buluşmanın keyfini yaşa- mak istiyor. Işte tam bu nok- tada, bu ortamdan hoşlanma- yan bir "hassasiyet" devreye giriyor. Sadettin Tantan, bu bölgeyi iyi tanıyan ve bu ko- nuda duyarlı olan, kendi par- tisinden milletvekili arkadaşı Haşim Haşimi'ye, eski Kül- tür Bakanı Ercan Karakaş'a ve de bana değil, yerinde bir kararta(!)valiyeinanıyor. "Has- sasiyet" hassasiyetliğini gös- teriyor ve konser yasaklanı- yor. • • • Rauf Tamer, şimdi yazıyor olsaydı, bu "hassasiyet"] des- teklemez miydi? Hep bu "/)assas/yef"lere olan hassa- siyeti Rauf Tamer'i ve onun gi- bileri büyük gazeteci yapma- dı mı? Hakkâri'den bakınca Rauf Tamer' lerin neden önemli olduğunu daha iyi an- lıyorum. Süleyman Demi- rel'in Hakkâri Meydanı'nda konuşma yaparken çekilmiş fotoğrafı, Hakkâri'de birçok salonda asılı. Rauf Tamer, Süleyman De- mirel'le biriikte Hakkâri'ye gel- miş miydi? Gelse Demirel'in "/rassas/yefini mutlaka çok iyi dile getirirdi. Zaten o gel- mediyse de, başka "ünlü " ya- zarlarımızın bu "hassasiyet"\ paylaştığını biliyorum. Hakkâri'den Van'a dönüyo- ruz. Adım başı arama. Gaze- teci olduğumuz için bizi fazla durdunmuyoriar. Yine de çan- talanmız açılryor, kimliklerimiz kontrol ediliyor. "Hassasiyet" yüksek. Güneydoğu'da, bu bölgede yaşamın çok rahatla- dığını söylüyorlar. Ben kasılı- yorum. Istanbul'dan Hakkâri'ye Kültür Köprüsü'nün Hakkâ- ri'deki bölümünü üstlenen ko- mrte üyelerinden birinin gece evinden ahndığını öğreniyo- aız. Suçu, sanatçılardan biri- ni arabasıyla Van Havaala- nı'ndan alıp Hakkâri'ye getir- mek. Gece, gözlerini bağlayıp sorguya çekiyorlar. Malum, "hassasiyet" devreye giriyor. ••• Van-Hakkâri yolunda çay molası veriyoruz. Güzelsu beldesinin erkekleriyle sohbet edryoruz. Hepsi koyunlan sa- tıp kamyon, daha doğrusu mazot taşımak için tanker al- mışlar. Bir gün sınırdan mazot getirmeleriyasaklanmış. "Pe- rişanız" diyorlar. Kamyon, ko- yun değil ki süt versin, yün versin. Evlenn önünde yatıyor. Güzelsululara, Murat De- mirel'i ve Egebank yolsuzlu- ğunu soracaktım, zaman kal- madı. Süleyman Demirel cumhurbaşkanı kalsaydı, on- dan mazot yasağının kaldınl- masını mutlaka isterlerdi. De- mirel, onlara bölgedeki "has- sasiyet"ten söz ederdi. Belki, yeğeni Murat Demirel'in ba- şanlannı da anlatırdı. Rauf Ta- mer'in ya da bir başka ünlü yazarın güzel yazılannı örnek gösterirdi. ••• Hakkâri'de parayok. Murat Demirel, Rauf Tamer'e 1 mil- yon dolaryolluyor. Hakkâri'de binlerce polis, on binlerce as- ker var. Hakkâri'nin göç alan mahallelerinde bir odada 10- 15 kişi yaşryor. Yasamla ölüm sınınndalar. Köylerinedönme- leri yasak. istanbul'da bir başka ünlü gazetecinin 7 milyon dolar al- dığından söz ediliyor. Hakkâ- ri'de engelliler, çalışıyorlar, maaş alamıyorlar. • • • Rauf Tamer konusu çok "hassas". Süleyman Demirel "hassas" bir cumhurbaşka- nıydı. Murat Demirel "hassas" bir aile üyesi. Hakkâri'deki "hassasiyet" sürüyor. Biz Istanbul'a dönü- yoruz. 14. nüfus sayımı pazar günü Sayımın maliyeti 30 trilyon MUTLUSEREÜ ANKARA - 22 Ekim 2000 Pazar günü yapıla- cak olan 14. genel nüfus sayımının maliyetinın 30 trilyon lirayı bulacağı bil- dirildi. Devlet Istatistik Ensritüsü (DlE) Başkanı Şefık Yddızeh', sağlıklı kayıt sistemi oluşturula- madığı sürece, nüfus sa- yımlannda sokağa çıkma yasağı uygulamasmın kaçınıhnaz olduğunu söyledi. DtE Başkanı Şefik Yıldızeli, Cumhuriyet'in pazar günü yapılacak nü- fus sayımına ilişkin soru- lannı yanıtladı. Yıldızeli, nüfus sayım- lannda sokağa çıkma ya- sağı uygulamasının kal- dınlmasının tahmin edil- diği kadar kolay olmadı- ğını söyledi. "Bundan sonrasokağa çıkma yasa- ğı kalkacak" dıyenlerin kendilerini zor duruma soktuğunu belirten Yıldı- zelı, "Sokağa çıkma ya- sağı uygulamasmın temel nedeni, Türkiye'de sag- hklı bir adres veri tabanı olmamasıdır. Sokağa çık- ma yasağıolmadan nüfus sayımı yapılması Türki- ye'nin koşuuannda kolay degfl. Gerçekçi olmak la- zım. Çok ilkel olmasına karşm sokağa çıkma ya- sağı uygulamasma zo- runhıyuz" dedi. Sokağa çJcma yasağının kalkma- smnı MERNlS projesi- nin gerçekleşmesine bağ- lı olduğunu belirten Yıl- dızeli, projenin 1975 yı- lından bu yana yürütül- düğune de dikkat çekti. 1990 yılında çıkanlan bir yasayla nüfus sayım- laniun 10 yılda bir yapıl- masının kararlaştınldığı- nı anımsatan Yıldızeli, 1997 yılında yapılamn ise "nüfus sayımı değil, nüfus tespiti" olduğunu vurguladı. DlE Başkanı, tt 1997'de yapılan millet- vekili sayısının nüfus da- ğdımına oranının ve Tür- kiye'de nüfusun son du- rumunun ne olduğunu görmek için yapılmış bir çalışmadır. Cumhuriyet tarihindede başka bir ör- negjjoktur" dıye konuş- tu. Nüfus sayımına ilişkin olarak hazırlıklann yak- laşık 1 yıldır yürütüldü- ğünü belirten Yıldızeli, sayım günü 950 bin sa- yım ve kontrol memuru- nun görev yapacağını söyledi. Yıldızeli, sayım harcamalanrun 30 tnlyon ch'annda olmasmı bekle- diklenni, bunun büyük bölümünün sayım günü görev yapacak memurla- ra ödeneceğini belirtti. Genel nüfus sayımı için hazırlanan soru for- munda yurttaşlann sos- yal, ekonomik, eğitim durumlannın profilini belirlemeye dönük soru- lara yer verdiklerini an- latan Yıldızeli, "Buniar Türkiye'nin getişmislik durumunu değerlendir- mek için sorulan sorular. Burada sadece sa> ısal tes- pit japmı>oruz. Bir top- lumun fotoğrannı çeken en geniş emanteri ohıştu- rujTHTiz" diye konuştu. Yıldızeli, konutta tuva- let, banyo, mutfak, boru- lu su bulunup bulunma- dığı, 12 ve üzeri yaştaki- lere evli olup olmadıkla- n, 12 ve üzeri yaştaki ka- dınlara doğum yapıp yapmadıklan yönündekı sorulann eleştirildiginin anımsatılması üzerine de "Doğuda, Orta Anado- lu'da bu konularda hâlâ çoksıkuıd var. Tuvaleto(- mayan,borulu su taşman yerler var. TürkiyekosuJ- lannda bu sorulan sor- mak zorundayız" yanıtı- nı verdi. Göç hareketieri de araşünlacak Türkiye'deki göç hare- ketlerinı görmeye yöne- lik sorulara da yer verdik- lerini belirten Yıldızeli, ilk kez "öhunlülük ora- m" ve "ortalama ömür" ıstatistiklenne ulaşmak amacıyla ailede kaç kişı- nin yaşamını yitirdiğine dair bir soruya yer ver- diklerini bildirdi. Kadın Hukuku Komisyonu 'Medeni yasa tasansı hemen yasalaşmalı' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu, TBMM'den, Medeni Yasa Tasansı'm 17 Şu- bat 2001 'e kadar yasa- laşörmasını istedi. Kadın Hukuku Ko- misyonu Sözcüsü Şenal Sarıhan dün yaptığı ya- zılı açıklamada, geçen yasama döneminde ya- salaşmayan tasannın Adalet Komisyonu'nda beklediğini anımsattı. Alt komisyonda görüş birh'ği oluştuğuna dikkat çeken Sanhan, cumhuri- yet dönemi hukuk devri- minin temelini oluşturan Medeni Yasa'mn gerek- çesinde yasalann yürü- yen yaşama ayak uydur- ması gereğinin altımn çizüdiğini söyledi. Tasannın hukuk ör- gütleri ve kadın kuruluş- lannm katıhmıyla geliş- tirildiğini anımsatan Sa- nhan, "TBMM, tasan- nın yasaiaşması için son tarih olarak, Medeni V'a- sa"nın kabul tarihi olan 17 Şubat'ı hedeflemeli- dir" dedi. Türk Ceza Yasası'nm, kadın erkek eşitliğini ih- lal eden maddelerinde değişildik yapılmasına ilişkin çalışmalardan hukuk örgütlen ve kadın kuruluşlannın bilgısi ol- madığını belirten San- han şöyle devam etti: "Bu çahşmaya müdahil olmak isteğindeyiz. Ka- dım, aile içindeki şidde- te karşı korumak ama- cıyla yürüriüğe gjrmiş olan 4320 sayüı yasamn tüm bukukçular tarafin- dan özenle uygulanma- sını talep ediyonız." Sanhan aynca, kamu denetçiliğini düzenle- yen tasannm siyasi amaçlar için araca dö- nüştürülmüş olmasmı kınadıklanm belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle