Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 2000 ÇARŞAMBA
HABERLER
Tnafik, terör
yarası gîbi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Trafik Güvenliği
Araştırma Komisyonu
Başkanı Ahmet Tan, trafik
sorununun, ülkenin terörle
kıyaslanabilecek yarası
haline geldiğini söyledi.
Komısyonun dünkü
toplantısında Tan, trafik
sorunu karşısındakı
önlemlerin sert ve
Meclis'ten çıkanlacak
yasalarla da sonuç
alınabilecek nitelikte
olması gerektiğini
kaydettı
HADff'H
başkanların
yargılanması
• DÎYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Araiannda" HADEP'li
Diyarbakır Büyükşehir
Belediye Başkanı Feridun
Çelik, Sıirt Belediye
Başkanı Mehmet Selim
Özalp ve Bingöl Belediye
Başkanı Feyzullah
Karaaslan'ında
bulundugu 14 sanıklı
davaya dün Diyarbakır 2
No'lu DGM'de devam
edıldi. PKK'ye yardım
ettiklen iddia edilen
sanıklann avukatlannın
tahlıye istemleri
reddedildı Mahkeme
heyetı. ıtirafçı sanıklar
Abdulkadir Güzel ve
Hayrettın Aktepe
hakkında tçışleri
Bakanhğı'na yazılan
yazıya yanıt gelmesinın
beklenmesine karar
vererek duruşmayı
erteledi
Hizbullah
militanları
temizlenecek'
• ADAPAZARI
(Cumhuriyet) - Diyanet
îşleri Başkanı Mehmet
Nun Yılmaz, dün Sakarya
Üniversitesi'ndeki
'Depremlenn dıni
yapılarda meydana
getırdıği hasarlar' konulu
toplantıya katıldı. Yılmaz,
camı ve mescitlere sızan
terör örgürii Hizbullah
militanlannın
temızleneceğini söyledi.
Yılmaz, 17 Ağustos ve 12
Kasım depremlerinin,
bölgedeki cami ve
meseitlerde, toplam 100
trilyon liralık hasar
oluşturduğunu belirtti.
Durdurulan
grevler
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Danıştay 10. Dairesi,
Istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı,
Bayrampaşa,
Gaziosmanpaşa,
Güngören, Usküdar,
Konak ve Karşıyaka
belediye •başkanlıklannda
uygulanmakta olan grevin
60 gün süreyle
ertelenmesıne ilişkin
Bakanlar Kurulu karannın
yürütmesını durdurdu.
Karann gerekçesınde,
grev yasağı olan
işyeriennin yasada
sayıldığına dikkat çekıldi.
Ayvaz Korkmaz
ifade verdi
• İstanbul Haber Servisi -
Organıze suç örgütü
elebaşı Ayvaz Korkmaz,
Istanbul Emniyet
Müdürlüğü'nde kendısine
'kötü muamele' yapıldığı
ve gizlı kameraya alındığı
ıddiasıyla açılan dava
kapsammda ifade verdi.
Korkmaz ifadesınde,
gözaltında tutulduğu
emniyette kendisine 'kötü
muamele' yapıldığını
ıddia ederek aynı yerde
gizli kamerayla çekilen
görüntülennin, bir özel
televizyon programma
venldığını ılen sürdü.
'Şeriat esaslanna dayalı devlet kurmak' isteyen Gülen grubu, cemaatten kopanlan tehdit ediyor
Cemaatteıı ayrdanlara gözdağı• Tehditler nedeniyle çekingen davranan
öğrenciler ile ailelerin, adlannın verilmemesi
koşuluyla ifade verdikleri kaydedildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara DGM'de "laik devlet
yapısını değjştirerek yerine dini
kurallara dayalı bir devlet
kurmak amacıyla yasadışı örgüt
kurup bu amaç doğrultusunda
faatiyetierde" bulundugu
gerekçesiyle yargılanan Fethullah
Gülen'in grubunun,
kendilerinden kopanlan ve
cemaat hakkında bilgi ile
savcılığa ifade verenleri tehdit
ettiği ortaya çıktı. Gülen'in
okullannda gördüğü eğitim
nedeniyle oğluyla "ana-oğul
scakhğmı yaşayamadığr için
davaya müdahıl olan Arife
Kayar'ın da tehdit edildiği
öğrenildi. Hakkında soruşturma
başlatılmasuıın ardından sağlık
gerekçesiyle ABD'ye yerleşen
şeriatçı Fethullah Gülen'in
cemaatten aynknak isteyenleri
tehdit ettiği öğrenildi.
Grubun, cemaatten aynlanlarla
Gülen hakkındaki soruşturma
çerçevesinde savcılığa ifade
verenlere "tehditler savurduğu"
bildirildi. Tehditler nedeniyle
çekingen davranan öğrenciler
ile ailelerin adlannın
verilmemesi koşuluyla ifade
verdikleri kaydedildi.
Oğlu Eyüp Kayar'ın Gülen'in
okullannda eğitim görmesi
nedeniyle Arife Kayar davaya
müdahil olarak kabul edılmışti.
Arife Kayar, oğlunun
Fethullah Gülen'in okullannda
eğitim gördüğü süre içinde
"hgyninin yıkandıgnıı
w
vurguladı. Cemaatin laiklik
karşıtı telkinlerinin ardından
Eyüp Kayar'm kadınlann elini
sıkmanın "günah" olduğunu
savunmaya başladığı kaydedildi.
Arife Kayar, mahkemeye
sunduğu müdahil istemini içeren
dilekçede, oğlunun cemaatin
içinde yer alması nedeniyle
"anne-oğul sıcakhğını
yaşayamadıklaruu" vurguladı.
'Cemaati bırakmak gûnah'
Edinilen bilgiye göre, bazı
ailelerin çocuklannın
Gülen cemaatine katılmasırun
ardından "aOeden kopmalan"
nedeniyle mağdur olduklanna
ilişkin ifade ve başvurulann da
dava dosyasında yer aldığı
öğrenildi. Fethullah
Gülen grubunun cemaate
katılan öğrencilere, "Nur
talebdiğini bırakmanın günah
oiduğu, Nur talebelerine
ilişenlerin vatan ve millet haini
olduklannı ilan ederek, rehditier
savurarak gizli bir teşkilatuı
taktiğine başvurduğu" Ankara
DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh
Mete Yüksel tarafından
hazırlanan ıddianamede
vurgulanmıştı. • 4
._
Aleviler'in Ankara turu
Baykol: Devletdin '-.'
jandanmıhğını bıraksm
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cem Vakfı yöneticileri,
DYP Genel Başkanı Tansu Çfl-
ler, CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal ve FP lideri Recai Ku-
tanı ziyaret ederek Alevilerin
sorunlanna dikkat çektiler. Cem
Vakfı Başkanı tzzettin Doğan,
anayasanın eşitlik ilkesine kar-
şm devletin yurttaşlara eşit yak-
laşmadığını ve Alevilenn hakla-
nnı vermekte "kıskanç davran-
dığmı" belirtti. CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal, "Mümkün
olsa da devlet bir din jandarma-
sı ve yönkndiricisi olmaktan
kurtulsa" dedi.
Cem Vakfı Başkanı Doğan ve
vakıfyöneticileri, dün CHP Ge-
nel Başkanı Baykal'ı parti genel
merkezinde ziyaret ettiler. Bay-
kal, ziyaret sırasında, Türkiye
Cumhunyetinin temelinde bü-
tün yurttaşlar arasında mutlak
bir eşitlik öğesinin yattığını ve
milli mücadeleyi yöneten temel
fıkrin milli ıradeden oluştuğu-
nu ifade ederek bunun da birey-
ler arasında hiçbir aynm gözet-
memek anlamına geldiğini ifa-
de etti. Devletin inanç ve ıbadet
özgürlüğünü sağlarken bu ko-
nuda tarafsız kalması gerektîği-
ni kaydedcn Baykal, "Laiklik
bu demektir. Devlet bu konuda
tarafsız kahnaudır. Ama Türid-
ye'de yaşanan gerçek bu değfl-
dir. Aslında ideal olan. uzun dö-
nemde bu konulann tamamen
sivfl toplum organizasyonlanna
bırakılmasıdır. Devtete de inan-
ca da saygı duyuyorum ama
buniar birbirini etkisi altma al-
mamaudır" diye konuştu
Cem Vakfı Başkam tzzettin
Doğan da CHP Genel Başkanlı-
ğı'na yeniden seçilen Deniz
Baykal'ı kutladı. Türkiye'de 25
milyonu aşkın Alevi, Mevlevi ve
Bektaşi olduğunu, bu toplumun
milli mücadele ile cumhuriyetin
kurulmasından sonra Türki-
ye'nin harcmda büyük emeği
bulunduğunu kaydeden Doğan,
Atatürk'ün ölümünden ve özel-
likle 1960 yılından sonra ise ı-
nanç bağlamında yok sayıldığı-
na işaret etti.
Heyet daha sonra FP Genel
Merkezi'nde FP Genel Başka-
nı Recai Kutan'ı ziyaret etti.
Görüşmede demokrasi ve insan
haklanna en duyarlı partinin FP
olduğunu ileri süren Kutan,
bütçeden Alevilere pay aynl-
ması konsunuun değerlendiril-
mesinin zorunluluk olduğunu
söyledi.
IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
Jandarmadan FP'li başkana suç duyurusu
Tuzla Jandarma Komutanlığı, Tuzla'da inşa edilen kaçak külliye hakkında iki yıl boyunca
hiçbir işlem yapmayan Belediye Başkanı tdris Güllüce hakkında suç duyurusunda bulundu
YEŞlMGÜL
Tuzla Jandarma Komutanlığı,
Menzil tarikatının lideri Adıya-
manlı Raşit Efendi'nin kardeşi
M. Fettah Erol'a ait kaçak kül-
liye için iki yıl boyunca hiçbir
işlem yapmayan FP'li Tuzla Be-
lediye Başkanı İdris Güllüce
hakkında Tuzla Cumhuriyet
Başsavcılığı'na suç duyurusun-
da bulundu.
Tuzla Kaymakamlığı, Ocak
1998 tarihinde ilçe belediyesin-
den, Tepeören köyündeki kaçak
külliye inşaatının mühürienme-
sini istedi.
Ancak Tuzla Belediyesi,
Ömerli Su Havzası'nda kalma-
sı nedeniyle ISKl'nin de yıkıl-
masını ıstedıği inşaata yasal kı-
lıf uydurmak için imar planı ta-
dilatı hazu-ladı ve bu tadilat, 18
Nisan 1999 seçimlerinden 4 gün
önce Istanbul Büyükşehir Bele-
diye Meclisi'nde kabul edildi.
Belediye, külliyeye 28 Aralık
Orhanlı Betediye Başkanı Eksi, maddi olanaklan olmadığı için küttfyeyi kamulaşaramadıklannı söyledi
1999 günü "eğitim ve spor tesi-
a" adı altında yapı ruhsatı ver-
di. Tuzla Jandarma Komutanlı-
ğı da Ocak 1998-Arahk 2000 ta-
rihleri arasında, 2 yıl boyunca
hiçbir işlem yapmayan Güllüce
hakkında Tuzla Cumhuriyet
Başsavcılığı'na suç duyurusun-
da bulundu.
Külliyenin bulundugu Tepe-
ören köyü, îstanbul II Idare Ku-
rulu'nca 4 Mayıs 2000 tarihin-
de Tuzla Belediyesi 'nden alınıp
ANAP'lı Orhanlı Belediyesi'ne
bağlandı. Ancak köylüler,
ANAP'h Akfrrat Belediyesi'ne
bağlanmak için ımza topladılar.
Bunun üzerine 24 Eylül 2000
tarihinde yapılan ve 825 kayıtlı
seçmenden 632'sinin katıldığı
referandumda 548 kişi Akfırat
Belediyesi'ne bağlanmak için
oy kullandı. Tepeören köyünün
hangi belediyeye bağlanacağı-
nm Istanbul II Genel Meclisı ve
ll Idare Kurulu'ndagörüşülece-
ği belırtildi.
Orhanlı Belediye Başkanı
CemilEkşi ise maddı olanakla-
n olmadığı için külliyeyi ka-
mulaştıramadıklannı ifade
ederek "KamulaşOrmak için 1
trflyon Ura gerekiyor. Yeni ku-
rulan bir belediye olarak buna
gücümüzyok. Beldemizdemes-
leklisesine gereksmim var, kül-
liye bu amaçla kanıulaştınlabi-
ar
w
dıye konuştu.
Beykoz ve Sanyer'deki kül-
liyeler Milli Emlak Genel Mü-
dürlügü'ne devredilirken Ga-
ziosmanpaşa'daki küllıyeyle il-
gili olarak da bugüne dek hiç-
bir işlem yapılmaması dikkat
çekiyor.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar9yahoo.com
Biz gazeteciler böyleyiz iş-
te. Hakkâri'de olmayan, hat-
ta bu bölgede hiç olmayan bir
bankanın yolsuzluğunu bile
birbiriyle ilişkilendirebiliriz.
Günlerdir Hakkâri'deyim ve
Egebank yolsuzluğundan
uzaklaşamıyorum. Mete
Has'ın açıklamalarının ne ka-
daryapay olduğunu, ilkdinle-
yişimizde anlamıştık.
Ancak bizim Türkiye'de ya-
pay, sahte olduğunu bildiği-
miz birçok şeyin, gerçek ola-
rak sunulmasını da içimize
sindirebiliyoruz. Yıllardır böy-
le bir geniş yüreklilik içinde-
yiz. Murat Demirel'in koaı-
ması, 1 milyon doları Rauf Ta-
mer'e götürdüğünü itiraf edi-
yor. Mete Has ise, bir işadamı
olarak, yakın dostu Rauf Ta-
mer yerine parayı kendisinin
aldığını söylüyor. Acaba ne-
den? Bizim bilmediğimiz da-
ha ne dümenler dönüyor?
• • •
Hakkâri Valisi, Içişleri Baka-
nı Sadettin Tantan'a, "Has-
sasiyet var, konser iptal" di-
Hakkâri'deki Egebank Yolsuzluğu
yor. Hakkâri, barışı arıyor.
Sevdiği sanatçılarla, yazariar-
la buluşmanın keyfini yaşa-
mak istiyor. Işte tam bu nok-
tada, bu ortamdan hoşlanma-
yan bir "hassasiyet" devreye
giriyor. Sadettin Tantan, bu
bölgeyi iyi tanıyan ve bu ko-
nuda duyarlı olan, kendi par-
tisinden milletvekili arkadaşı
Haşim Haşimi'ye, eski Kül-
tür Bakanı Ercan Karakaş'a
ve de bana değil, yerinde bir
kararta(!)valiyeinanıyor. "Has-
sasiyet" hassasiyetliğini gös-
teriyor ve konser yasaklanı-
yor.
• • •
Rauf Tamer, şimdi yazıyor
olsaydı, bu "hassasiyet"] des-
teklemez miydi? Hep bu
"/)assas/yef"lere olan hassa-
siyeti Rauf Tamer'i ve onun gi-
bileri büyük gazeteci yapma-
dı mı? Hakkâri'den bakınca
Rauf Tamer' lerin neden
önemli olduğunu daha iyi an-
lıyorum. Süleyman Demi-
rel'in Hakkâri Meydanı'nda
konuşma yaparken çekilmiş
fotoğrafı, Hakkâri'de birçok
salonda asılı.
Rauf Tamer, Süleyman De-
mirel'le biriikte Hakkâri'ye gel-
miş miydi? Gelse Demirel'in
"/rassas/yefini mutlaka çok
iyi dile getirirdi. Zaten o gel-
mediyse de, başka "ünlü " ya-
zarlarımızın bu "hassasiyet"\
paylaştığını biliyorum.
Hakkâri'den Van'a dönüyo-
ruz. Adım başı arama. Gaze-
teci olduğumuz için bizi fazla
durdunmuyoriar. Yine de çan-
talanmız açılryor, kimliklerimiz
kontrol ediliyor. "Hassasiyet"
yüksek. Güneydoğu'da, bu
bölgede yaşamın çok rahatla-
dığını söylüyorlar. Ben kasılı-
yorum.
Istanbul'dan Hakkâri'ye
Kültür Köprüsü'nün Hakkâ-
ri'deki bölümünü üstlenen ko-
mrte üyelerinden birinin gece
evinden ahndığını öğreniyo-
aız. Suçu, sanatçılardan biri-
ni arabasıyla Van Havaala-
nı'ndan alıp Hakkâri'ye getir-
mek. Gece, gözlerini bağlayıp
sorguya çekiyorlar. Malum,
"hassasiyet" devreye giriyor.
•••
Van-Hakkâri yolunda çay
molası veriyoruz. Güzelsu
beldesinin erkekleriyle sohbet
edryoruz. Hepsi koyunlan sa-
tıp kamyon, daha doğrusu
mazot taşımak için tanker al-
mışlar. Bir gün sınırdan mazot
getirmeleriyasaklanmış. "Pe-
rişanız" diyorlar. Kamyon, ko-
yun değil ki süt versin, yün
versin. Evlenn önünde yatıyor.
Güzelsululara, Murat De-
mirel'i ve Egebank yolsuzlu-
ğunu soracaktım, zaman kal-
madı. Süleyman Demirel
cumhurbaşkanı kalsaydı, on-
dan mazot yasağının kaldınl-
masını mutlaka isterlerdi. De-
mirel, onlara bölgedeki "has-
sasiyet"ten söz ederdi. Belki,
yeğeni Murat Demirel'in ba-
şanlannı da anlatırdı. Rauf Ta-
mer'in ya da bir başka ünlü
yazarın güzel yazılannı örnek
gösterirdi.
•••
Hakkâri'de parayok. Murat
Demirel, Rauf Tamer'e 1 mil-
yon dolaryolluyor. Hakkâri'de
binlerce polis, on binlerce as-
ker var. Hakkâri'nin göç alan
mahallelerinde bir odada 10-
15 kişi yaşryor. Yasamla ölüm
sınınndalar. Köylerinedönme-
leri yasak.
istanbul'da bir başka ünlü
gazetecinin 7 milyon dolar al-
dığından söz ediliyor. Hakkâ-
ri'de engelliler, çalışıyorlar,
maaş alamıyorlar.
• • •
Rauf Tamer konusu çok
"hassas". Süleyman Demirel
"hassas" bir cumhurbaşka-
nıydı. Murat Demirel "hassas"
bir aile üyesi.
Hakkâri'deki "hassasiyet"
sürüyor. Biz Istanbul'a dönü-
yoruz.
14. nüfus sayımı pazar günü
Sayımın maliyeti
30 trilyon
MUTLUSEREÜ
ANKARA - 22 Ekim
2000 Pazar günü yapıla-
cak olan 14. genel nüfus
sayımının maliyetinın 30
trilyon lirayı bulacağı bil-
dirildi. Devlet Istatistik
Ensritüsü (DlE) Başkanı
Şefık Yddızeh', sağlıklı
kayıt sistemi oluşturula-
madığı sürece, nüfus sa-
yımlannda sokağa çıkma
yasağı uygulamasmın
kaçınıhnaz olduğunu
söyledi.
DtE Başkanı Şefik
Yıldızeli, Cumhuriyet'in
pazar günü yapılacak nü-
fus sayımına ilişkin soru-
lannı yanıtladı.
Yıldızeli, nüfus sayım-
lannda sokağa çıkma ya-
sağı uygulamasının kal-
dınlmasının tahmin edil-
diği kadar kolay olmadı-
ğını söyledi. "Bundan
sonrasokağa çıkma yasa-
ğı kalkacak" dıyenlerin
kendilerini zor duruma
soktuğunu belirten Yıldı-
zelı, "Sokağa çıkma ya-
sağı uygulamasmın temel
nedeni, Türkiye'de sag-
hklı bir adres veri tabanı
olmamasıdır. Sokağa çık-
ma yasağıolmadan nüfus
sayımı yapılması Türki-
ye'nin koşuuannda kolay
degfl. Gerçekçi olmak la-
zım. Çok ilkel olmasına
karşm sokağa çıkma ya-
sağı uygulamasma zo-
runhıyuz" dedi. Sokağa
çJcma yasağının kalkma-
smnı MERNlS projesi-
nin gerçekleşmesine bağ-
lı olduğunu belirten Yıl-
dızeli, projenin 1975 yı-
lından bu yana yürütül-
düğune de dikkat çekti.
1990 yılında çıkanlan
bir yasayla nüfus sayım-
laniun 10 yılda bir yapıl-
masının kararlaştınldığı-
nı anımsatan Yıldızeli,
1997 yılında yapılamn
ise "nüfus sayımı değil,
nüfus tespiti" olduğunu
vurguladı. DlE Başkanı,
tt
1997'de yapılan millet-
vekili sayısının nüfus da-
ğdımına oranının ve Tür-
kiye'de nüfusun son du-
rumunun ne olduğunu
görmek için yapılmış bir
çalışmadır. Cumhuriyet
tarihindede başka bir ör-
negjjoktur" dıye konuş-
tu.
Nüfus sayımına ilişkin
olarak hazırlıklann yak-
laşık 1 yıldır yürütüldü-
ğünü belirten Yıldızeli,
sayım günü 950 bin sa-
yım ve kontrol memuru-
nun görev yapacağını
söyledi. Yıldızeli, sayım
harcamalanrun 30 tnlyon
ch'annda olmasmı bekle-
diklenni, bunun büyük
bölümünün sayım günü
görev yapacak memurla-
ra ödeneceğini belirtti.
Genel nüfus sayımı
için hazırlanan soru for-
munda yurttaşlann sos-
yal, ekonomik, eğitim
durumlannın profilini
belirlemeye dönük soru-
lara yer verdiklerini an-
latan Yıldızeli, "Buniar
Türkiye'nin getişmislik
durumunu değerlendir-
mek için sorulan sorular.
Burada sadece sa> ısal tes-
pit japmı>oruz. Bir top-
lumun fotoğrannı çeken
en geniş emanteri ohıştu-
rujTHTiz" diye konuştu.
Yıldızeli, konutta tuva-
let, banyo, mutfak, boru-
lu su bulunup bulunma-
dığı, 12 ve üzeri yaştaki-
lere evli olup olmadıkla-
n, 12 ve üzeri yaştaki ka-
dınlara doğum yapıp
yapmadıklan yönündekı
sorulann eleştirildiginin
anımsatılması üzerine de
"Doğuda, Orta Anado-
lu'da bu konularda hâlâ
çoksıkuıd var. Tuvaleto(-
mayan,borulu su taşman
yerler var. TürkiyekosuJ-
lannda bu sorulan sor-
mak zorundayız" yanıtı-
nı verdi.
Göç hareketieri de
araşünlacak
Türkiye'deki göç hare-
ketlerinı görmeye yöne-
lik sorulara da yer verdik-
lerini belirten Yıldızeli,
ilk kez "öhunlülük ora-
m" ve "ortalama ömür"
ıstatistiklenne ulaşmak
amacıyla ailede kaç kişı-
nin yaşamını yitirdiğine
dair bir soruya yer ver-
diklerini bildirdi.
Kadın Hukuku Komisyonu
'Medeni yasa tasansı
hemen yasalaşmalı'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türkiye
Barolar Birliği Kadın
Hukuku Komisyonu,
TBMM'den, Medeni
Yasa Tasansı'm 17 Şu-
bat 2001 'e kadar yasa-
laşörmasını istedi.
Kadın Hukuku Ko-
misyonu Sözcüsü Şenal
Sarıhan dün yaptığı ya-
zılı açıklamada, geçen
yasama döneminde ya-
salaşmayan tasannın
Adalet Komisyonu'nda
beklediğini anımsattı.
Alt komisyonda görüş
birh'ği oluştuğuna dikkat
çeken Sanhan, cumhuri-
yet dönemi hukuk devri-
minin temelini oluşturan
Medeni Yasa'mn gerek-
çesinde yasalann yürü-
yen yaşama ayak uydur-
ması gereğinin altımn
çizüdiğini söyledi.
Tasannın hukuk ör-
gütleri ve kadın kuruluş-
lannm katıhmıyla geliş-
tirildiğini anımsatan Sa-
nhan, "TBMM, tasan-
nın yasaiaşması için son
tarih olarak, Medeni V'a-
sa"nın kabul tarihi olan
17 Şubat'ı hedeflemeli-
dir" dedi.
Türk Ceza Yasası'nm,
kadın erkek eşitliğini ih-
lal eden maddelerinde
değişildik yapılmasına
ilişkin çalışmalardan
hukuk örgütlen ve kadın
kuruluşlannın bilgısi ol-
madığını belirten San-
han şöyle devam etti:
"Bu çahşmaya müdahil
olmak isteğindeyiz. Ka-
dım, aile içindeki şidde-
te karşı korumak ama-
cıyla yürüriüğe gjrmiş
olan 4320 sayüı yasamn
tüm bukukçular tarafin-
dan özenle uygulanma-
sını talep ediyonız."
Sanhan aynca, kamu
denetçiliğini düzenle-
yen tasannm siyasi
amaçlar için araca dö-
nüştürülmüş olmasmı
kınadıklanm belirtti.