Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 EKİM 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(n cumhuriyet.com.tr 15
ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU
Piyaııisdernı taıilıi gecesi• Türkiye'nin yetiştirdiği
en büyük piyanistlerden
bir demet, Vedat Kosal'ın
ameliyatına destek
sağlamak için peş peşe
sahneye çıktı. Yirmi dört
yapıtta on bir
piyanistimizi dinledik.
Her birisi en güzel en
özenli yorumuyla Kosal'ı
yaşama kavuşturmak için
el ele vermişti. Inanılmaz
bir imece!
Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük
piyanistlerden bir demet, Vedat Ko-
sal'ın ameliyatına destek sağlamak
için cumartesi akşamı AKM'de peş
peşe sahneye çıktı. Yirmi dört yapıt-
ta on bir piyanistimizi dinledik. Bu
konserin sorumluluğunu taşıdığım için
ne yazık ki tstanbul 'da geçen hafta iz-
lemek istediğim nice olayı kaçırdım.
Bunlann başında Cemal Reşit Rey
Salonu'nun yeni mevsime başladığı
konser geliyor. Salonun orkestrasını
Rengün Gökmen yönetiyordu ve be-
nım için çok ilginç olan da Cemal Re-
şit Rey'in 1938'de yazdığı Mistik ad-
lı yapıtın ilk kez o gece yaşama kavuş-
masıydı. Şan ve orkestra için bestele-
nen bu yapıt tam 62 yıidır raflarda
bekliyordu. Umanm kısazamanda bu
yorum yınelenır ya da kaydının CD'sı
yapılıp geniş kitleye ulaşır. Kaçırdığım
bir başka müziksel etkinlik de 1D-
SO'nun K. Krimetz yönetimindeki
konseri idi. Kemancı Ghtzman'ın Çay-
kovski yorumunu merakla bekliyor-
dum.
Vedat Kosal'ı destekleme konserin-
de piyanistlerimizin her binsi en gü-
zel en özenli yorumuyla bir başka pi-
yanist arkadaşlanru yaşama kavuştur-
mak için el ele vermişti. Inanılmaz bir
imece! Dünyanın, Türkiye'nin, ya da
lstanbul'un bir başka köşesinden
AKM'ye gelip en yürekten en ıçten ses-
lerini duyurdular. Güher ve Sûber Pe-
lâad, (siyah ve beyaz giysilenyle) De-
btpsy'Dra Sıyah ve Beyaz'ından iki
bölümte Lecuono'nun Malagenya'sı-
nı çalarak programı açtılar. Her za-
manki tılsımlanyla salonu büyüledi-
ler. Seher Tannyar ve Aydın Karhbel,
Vedat' ın en yakın pıyanıst dostlan ola-
rak, birlikte yıllanru geçırdikleri ho-
calan Cemal Reşit Rey'den üç prelüt
ve füg seslendirdiler. Canla başla, pi-
yanistik zorluklan yenerek! Berlin'de
virtüözite eğitimini sürdüren Emre
Elivar, Haydn'ın Çeşıtlemelen'nde tu-
şe denetimindeki ustalığını kanıtladı.
Brüksel'de yaşayan Muhiddin Dür-
riioğlu-Demiriz'in Semazen'ini din-
lerken herkes soluğunu tutmuştu; ze-
mazen döndükçe yeni renkler, yeni
ritmik devinimler sunuyordu.
Brahms'tan sonra kendi yapıtını ses-
lendiren bu genç sanatçıyı aynı za-
manda bir besteci olarak kıvançla al-
kışladık.
tkinci yarının başında çalan Güfân
Onay, Saygvın'un minyatür gibi yapıt-
1) Verda Erman, 2) Ayşegfil Sanca, 3) Emre Elivar, 4) Güher - Sûher PekineL 5) Seher Tannyar, 6) Aydın KarhbeL 7) Muhiddin Dürrüoğlu - Demiriz,
8) Gûbin Onay, 9) Ann Karamürsei, 10) tdfl Biret
lanyla ve Liszt'in Mecidiye Marşı ile
ilk yannın yapıtlanndaki hüzün dolu
ortamı birden dağıuverdi. Parlak renk-
lerle donıklara taşıdı bızlen \erda_
Ennan'ın Chopin Balladı \c noktûr-
nü neredeyse unutmaya başladığımız
lezzette bir Chopin yorumuydu: Abar-
tısız, net ve derin. Gözünüzü kapatıp
Chopin'in götürdüğü yere gidebilirdi-
niz.
Ann Karamürsel, Rachmaninorun
karanlıkla ışığı ıç ıçe ören yapıtlannı
piyanistbk işlemeleriyle dokudu, bes-
tecinin karakterini kendı kışihğı ile
tümleştırdı. AyşegülSanca,Schubert'ın
impromtu'lerinde incecik işlemeleri-
ni sergiledi yine. Hep yumuşak, kav-
gastz, ama derin düşünceyi koruyan
biçemi ile. Ve İdil Biret'in Schu-
mann'lan! Piyanonun tüm tuşlanna
sahip, onlarla istediği gibi oynayıve-
ren, yer yer çocuksu, yer yer hüzünlü
Schumann yorumunda en son çaldığı
Tocatta'yı (sevgili Leyla Pamir'in de-
diği gibi) sanki hiçbir şey yapmıyor-
muş gibi rahat, oysa inarulmaz hüner-
lerle sergiledi. Üstelik daha bir saat ön-
ce Cemil Reşit Rey'de Zürich Oda Or-
kestrası'nın solıstiydi. Aynı şekilde
Verda Erman da aynı gün CSO'da Gn-
eg^onçertoyu. GülsipPnay da aynı
gün Isparîa*da AntaJya Senfönıüf-
kestrası ile Çaykovski'nin 1. Konçer-
tosu'nu çalmışlardı. Her birisi de yep-
yeni bir konser çalmanın taze coşku-
su içindeydi.
Bu piyanistlerimizi art arda dinle-
mek, onlan çocukça bir müsamererun
coşkusu içinde, ama son derece soy-
lu birgörevi yerine getinrken izlemek
olağanüstü ıdi. Kimi dinleyici bu ola-
yı çok "nadkJe" Çın porselenlerinin
aynı hücrede sergilenmesine benzet-
ti. Kimi de eşi bulunmaz mücevher-
leri aynı kutuya koymuşsunuz, dedı.
Bu konserle bir büyük sorunumuz
daha ortaya çıktı: Piyanolanmız! Dün-
yanın dört bir yanında çalan bu piya-
nistlerimizi ne yazık ki Türk dinleyi-
cisi tüm güçleriyle, tüm kapasitele-
riyle duyamıyor. Diledikleri sonon-
teyi veremiyorlar. Aynı şekilde ülke-
mize gelen nice değerli piyanıstin kar-
şısına da dünya ölçütlerinde piyano-
lar sunamıyoruz. Artık Atatürk Kül-
türMerkezi'nınniteliklibirpiyanoya
kavuşması kaçınılmaz bir durum. Bu
lüks değıl, gerççk. Bjr beyin cerrahı-,.
nıh elihe paslanmış âygıuârvererhez-
sıniz. Belki bu konuda bir kampanya
başlatıüp müzikçilerimizi ve müzik-
severleri Kültür Bakanlığı ile el ele
vermeye çağırabiliriz.
Vedat Kosal için çalınan bu konse-
re gösterilen ilgi bence artık ciddi sa-
nata sahip çıkıldığırun da bir göster-
gesiydi. Vedat'ın adı altında cıddi sa-
natçının değeri de bir kez daha orta-
ya çıkmış oldu.
Amerikada pazar günü gırdiğı ame-
liyat dokuz buçuk saat sürmüş. Gazi
Yaşargil'in hünerli elleriyle tümör te-
mizlenmiş. Şimdi yoğun bakımdan
çıkması bekleniyor. Vedat'ın ameli-
yat giderleri için bağışta bulunmak ıs-
teyenler bir hesap numarası bekliyor-
lardı: VakıfBank Finans Market - Tak-
sim Şubesi 201 32 35 - TOBAV (Dev-
let Tiyatrolan Opera ve Bale Çalışan-
lan Vakfi) Istanbul Şubesi hesabına Ve-
dat Kosal için bağış yapılabilir.
Bestecinin geliri, geçim kaynağı
(hele sırtını bir devlet kadrosuna da-
yamamışsa), ancak yazdığı yapıtlann
.„ seslepdirişinden, notalanrun başımın-
*dan sağlanacakür. Seslendirileri de te-
ker teker izlemesine olanak yoktur.
Işte bu nedenle uygar ülkelerde mes-
lek birlikleri oluşturulmuştur.
Olkemizde de artık birden fazla
meslek birliği var. Dolayısıyla beste-
cilerin bir örgüte bağlanmalan için
birden fazla seçenek oluştu: 1987'de
kurulan MESAM'dan (Musiki Eseri
Sahipleri Meslek Bırlıği) sonra yeni
kurulan MSG (Müzik Eseri Sahiple-
ri Grubu), bir klasık müzik telif tari-
fesi basarak bu konuyu açıklığa kavuş-
turdu. Orkestralanmızın ya da solist-
lerimizin "Türk bestecisinin eserini
çalmryoruz, çünkü teiifhakkı çok yük-
sek", şeklindeki söylemlerindeki yan-
lış bilgiler artık aydınlığa kavuşacak.
Bu durumda bestecilerin her iki kuru-
luştan da üyelik koşullannı öğrenme-
leri, yöneticilerle ilişkı kurarak koşul-
lan incelemeleri kendı yararlanna ola-
cak.
Konu 'Devlet Müzik ve Sahne Sanatlan Kurumlannın Yapılanma ve İşleyişinde Çağdaş Modeller'di
İlginçbir sempotyumdan vdemnkr
ÖNPERKÜTAHYALI
Geçen hafta Ankara'da, Devlet Konuk Evi'nde,
TC Kültür Bakanlığı'nca düzenlenen ve "ulusla-
raraa" nitemıyle tanımlanan çok ilginç ve yarar-
lı bir sempozyum izledim. Konu, "Devlet Müzik
ve Sahne Sanatlan Kurumlannın Yapılanma ve
İşleyişinde Çağdaş ModeDer
r>
di. Dört gün süren
ve bir panelle noktalanan bu sempozyuma acaba
neden gerek görülmüştü?
Bılindiği gibi günümüzde TC Kültür Bakanlı-
ğı'na bağlı çok sayıda tiyatro, 5 tane opera-bale
kurumu ve 6 senfoni orkestrası, halkımıza sanat
hizmeti vermektedir. Kunıluş açısından bunlann
kökeni Atatürk dönemine gider. Kurumlann et-
kinlikleri, ilk aşamada yalnızca Ankara'ya yöne-
liktir; işleyişle ilgili yasalar da bu kuruluş aşama-
sında çıkanlmıştır. 195O'de Demokrat Parti'nin yö-
netime gelmesinden sonra sanat kurumlannın sa-
yısı artmaya başlar ve bunlar, ağır bir akışla ülke
düzeyine yayılır. Başka bir gelişme de anılan ku-
rumlarda çalışan sanatçılann çoğalmasıdır. Sem-
pozyumda verilen bilgiye göre Devlet Tıyatrola-
n'nda görevli sanatçılann sayısı on bine yaklaş-
maktadır; ancak işleyişin gelişime ayak uydurma-
sına olanak verecek yasal düzenlemeler savsak-
lanmıştır. Sözgelimi 1949'da çıkanlan 5441 sa-
yılı Devlet Tiyatro ve Operası Genel Müdürlüğü
Yasası'nın ardından, bu kurumlann işleyişiyle il-
güi yönetmelik günümüze dek yapılamamışnr. tki
kurumun aynlmasından sonra 1970'de jâirürlü-
ğe giren 1309 sayılı Devlet Operalan Genel Mü-
dürlüğü Yasası ile günümüz arasındaki uzaklık otuz
yıidır. Kururnlaşrnanın epey hızlandığı bu süre için-
de birçok sorun ortaya çıkmış, bunlara doyurucu
çözümler getirilememıştir.
Sempozyum kapsannnda Cumhurbaşkanhğı Senfoni Orkestrası 13 Ekim'de bir dinleti verdL
Yukanda yazdıklanm, sempozyum sırasında
Kültür Bakanlığı yetkihlerince yapılan açıklama-
lann özetidir. Böylece bakanhk, uzun oturumlar-
da sorunlara aranan çozümlerin ne olması gerek-
tiğini. ilgili kişilerin ağzından öğrenmeye çalış-
mıştır.
Sempozyumun hazırlıklanna dört ay önce baş-
landı. Sanat kurumlanmızın karşılaştığı güçlük-
lerle ilgili 20 dolayındakı soru, bir önyazıyla çe-
şitli kişilere gönderilâı ve kendilerinden rapor is-
tendi. Yazıyı yanıtlayan sanat adamlan. bu sem-
pozyuma çağnldı ve pek çoğu, kendi alanmı ır-
deleyen bıldinlerle toplantıya kaüldı.
Öte yandan Bakanhk, konuyu Avrupalı sanat
adamlanyla tartışma, çeşitli ülkelerdeki benzer ku-
rumlann sağlıklı bır ışleyış açısından ızlediğı yo-
lu öğrenme gereksinimini de duymuştu. Böyle-
ce Ingiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Italya ve
Bulgaristan gibi ülkelerden, özellikle tiyatro ve
opera ahnında >etkilı olan bazı kişiler sempoz-
yuma çağnldı; bunlardan Italya ve Bulgaristan dı-
şındakiler, sunduklan büdirilerle ülkelerinin du-
rumu hakkında bilgi verdiler. Sempozyumun
"uluslararası'' nitemiyle tanımlanması, işte bu
yaklaşımdan kayTiaklanmaktadır. Bana biraz ga-
rip göründü; çünkü konu sadece bizimle ilgiliy-
di, yabancılann görüşleri danışma niteliği taşryor-
du.
Peki sempozyumda nelerkonuşuldu? Müzik ve
sahne sanatlarımıza ilişkin sorunlann bütünüyle
masaya yatınldığını rahatça söyleyebilirim; an-
cak yerim azalıyor. Bu nedenle konuyu gelecek
yazıya bırakarak bir dinletiden ızlenimler akta-
racağım.
Sempozyum Düzenleme Kurulu, katılımcıla-
nn, Cumhurbaşkanhğı Senfoni Orkestrası 'nın 13
Ekim Cuma akşamı verdiği dinletiyı izlemesi ola-
nağını sağlamışlardı. Komisyon çalışmalan ge-
ciktiğinden, dinletiye sadece iki arkadaş gidebil-
dik. Orkestrayı Oaude Raymond'un yönettiği
dinletide, Verda Erman, E. Grieg'in Op. 16 la
minör piyano konçertosunu, orkesffa da ESchu-
bert'ın Op.26 "Rosamunde" bale müziğinden 3.
Bölümle J^rahms'ın Op.73 Re Majör 2. Senfo-
nisi'ni çaldı.
Erman, her zaman olduğu gibi beğeniyle din-
lenen ve uluslararası nitelikler taşıyan bir yorum
sundu. Şefin sanatçı kışiliği ancak Brahms sen-
foninin 2. ve 3. bölümlerinde bir ölçüde ortaya
çıkabildi. Dinlerinin bütününde orkestranın flüt
ve obua sanatçılanndaki üstün düzey özellikle
dıkkarımı çekti. Başka bir güzellik de birinci ke-
manlann ses temizliği yönünden gösterdiği tutar-
lılıktı. Konçertoyla senfoninin 1. bölümlerinde-
ki 2. temalarda, viyolonsellerin yorum açısından
sergılediği güzellik ise heyecan vericiydi.
n çekimleri
sıipüyop
• Kültür Servisi-
Başrollerinı
Yeşim Salkım,
Berhan Şimşek,
Nurseli tdiz, Faik
Ergin'in
paylaştıklan
'Şarkıcı' fılminin
çekımlen sürüyor.
Yönetmenlığını
Ersin Pertan'm
yaptığı filmin
çekimleri Muğla
ve Ödemiş'te
gerçekleştinliyor.
Hayalı bir
şarkıcının yaşam
öyküsünün
anlatıldığı filmde aynı zamanda Türkiye'nin
değişim yıllan konu edıliyor. -i
Akropolis Ouartet konsen ,
• Kültür Servisi - Avusturya Kültür Ofisi \
sonbahar etkinlikleri çerçevesinde bugün Galeri t
Palais Yeniköy Salonlan'nda Akropolis Quartet .'
konseri gerçekleşecek. Topiuluk vereceği ı
konserde W. Amadeus Mozart'uı KV 458 No: 15
Sib Maj ve Anton Dvorak'ın op. 96 Fa majör 1
yapıtlannı yorumlayacak. Akropolis Quartet, \
1999 ve 2000 yıllannda Filız Ali'nın Ayvalık'ta ı
düzenlediği uluslararası yayh çalgılar ve oda )
müziği uzmanlık kurslanna katılarak Prof. Dr. i
Mikhaıl Khomıtzer ile çalıştı. (223 78 43) ı
Akatunvel Sanat Topluluğu 1
• Kültür Servisi - Akatunvel Sanat ' ^
Topluluğu'nun 30. yıl sergisi Sanat Cevresi 1
Dergisi Organizasyonu ve Kültür Bakanlığı'nın
katkılanyla 7 Kasım'a dek Atatürk Kültür t)
Merkezi'nde görülebilir. 1970 yılında ressam ;
Süleyman Velioğlu ve Tangül Akakıncı tarafindan'
lcurulan topluluğa daha sonra Jülıde Atılmaz '
Ünal, Belma Arrut, Nafi Çıl, Aynur Okay, Güven >
Zeyrek, Ulu Sungu katıldılar. En son iki yıl önce '
Paris'te sergileri gerçekleşen Akatunvel >
topluluğun yapıtlanndan fov renklerden çok nötr \
renklerin kullanılması ve dınamızmden çok 1 '
sessızliğin yeğlenmesi dikkat çekiyor. i
MSÖ GSF Fotoğraf Bölümü'ııiin !
sergisi açıldı \
• Kültür Servisi - Mimar Sinan Oniversitesi j
Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü j
öğretim elemanlannm yapıtlanndan oluşan sergi ^
Bakırköy Tiyatrolan Uluslararası Yunus Emre ,
Kültür ve Sanat Merkezı Galensi'nde 29 Ekim
tarihine dek devam edecek. Sergide, fotoğrafa
değışik bakış açılan ile yaklaşan 19 sanatçı
öğretim elemanlannm siyah-beyaz ve renkli 60 l
yapıtı yer alıyor. Aym zamanda çok yönlü
fotoğraf eğitiminin önemini de vurgulayan sergi,
önümüzdeki günlerde diğer kentlerde de '
izleyiciye sunulacak. Sergiye katılan öğretim S
elemanlan arasında Prof. Ahmet Öner Gezgin, J
Prof. Tunç Tüfekçi, Prof. Sabit Kalfagil, Yrd. J
Doç. Erdal Küpeli, Öğr. Gör. Nadire Ede ve öğr. $
Gör. Ihsan Ötken yer alıyor.
Hatırar ile orijinal belgder
• Kümır
Servisi-
.Antıka.
kolleksiyon ve
sanat
meraklılan
için
yayınlanan
Tombak
dergisinin 34.
sayısı
piyasada.
Dergi bu yeni
sayısıyla 1
birlıkte I
'hatırat' adlı |
bölümünde geçmişe dönük orjmal belge ve •
görselleriyle geniş bir arşiv oluşturmayı |
amaçlıyor. Burçak Evren'in hazırladığı t
bölümde geçmişte meydana gelen olaylar objektif|
bir şekilde okuyucuya sunuluyor.
Dergide bu ay aynca, Nezıh Uzel'in Mevleviler
üzerine bir araştırması, Agah Özgüç'ün ' 1001
Roman' adlı çalışması, Ufuk Gülsoy'un
Osmanlı'mn ilk borsa iflaslannı gösteren görsel
arşivınden örnekler yer ahyor. Kemal Suman ise,
'Konuşan Makınadan Taş Plağa' adlı
çalışmasında gramofonun gelişim sürecini
anlatıyor.
Reis Çellk'ten 'Yeşilçam' sineması
• tST^NBUL (AA) - 'Işıklar Sönmesifı' ve
'Hoşçakal Yann' fihnlenyle tanman yönetmen
Reis Celtk, Amerikan sinemasuım dışmda
altematif filmler izlemek ve Yeşilçam'ın eski
havasım yeniden solumak isteyenler için
'Yeşilçam' adı altmda sinema salonu açıyor.
Yönetmen Çelik. filmlerin aylık programlar
halinde gösterileceğini söyleyerek ayda
6-7 film oynatılacağım ve filmlerin de
'KlasiklerKusağı', 'Yeşilçam Sineması', 'Asya
Sineması', 'Avrupa Sineması' gibi başlıklar
altında gösterileceğini bildırdi. Türkiye'de
alternatif sinemaya ihtiyaç duyulduğunu da
belirten Çelik, 75 izleyici kapasiteli salonu olan
sinemanın dekorunun tamamen kendisine ait
olduğunu söyledi.
BUGÜN
• BABYLON'da saat 21 30da 'tzmir'denPire'ye
Rebetiko' konseri yer alacak. (292 73 68)
• İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat
19.00'da Borusan Oda Orkestrası'nın konseri
izlenebiiir/29İ 98 48) I
• tÜ EDEBtYAT FAKÜLTESİ GENEL KURUL !
SALONU'nda saat 14.00-17.00 arasında j
'Zaman' konulu sempozyum gerçekleştırilecek. .
(513 97 01) i
• CEMAL REŞİT REY konser salonunda saat j
20.0O'de Band-O-Neon adlı tango orkestrası ı
izleuebüır. (232 98 3Q) f
i