Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 2000 ÇARŞAMBA
14 f V t J j L l %JM\ kultur@cumhuriyet.com.tr
Bugün başlayan 52. FrankfurtKitapFuan'nayaklaşık 7binyayınevikatılıyor
Bu yılkonukülkePolonyaGÜNERVÜREKLİK
BERLtN - "Dünyamn en büyüğü ve
«n geniş kapsamhsT olarak kabul edi-
len Frankfurt Kjtap Fuan bugün baş-
Iıyor. 23 Ekim Pazartesi gününe dek sü-
recek fiıarda bu yıl yine rekor sayılara
ulaşılması ve 120'ye yakın ûlkeden
400 bınden fazla kitabın sergilenme-
si, tanıtılması bekleniyor. Konuk ûl-
kenin Macanstan olduğu geçen yıüa fiı-
ara 113 ülkeden 7 bin kadar yayınevi
katılmış, 190 bin metrekarelık alanda
380 bin kitap sergilenmişti. Geçen yıl
fiıan 6 gûn içinde 282 bin kişi gezmiş-
ti. Buyıl beklenrilerbu sayılann üstün-
de.
Bu yıl 52. kez düzenlenen Frankfurt
Kitap Fuan kapılanru bu sabah açacak.
Ama her yıl olduğu gibi bu yıl da res-
mi açılış, bir gün önce (dün) Congress
Center Messe'de düzenlenen törenle
gerçekleştırildi. Törende Federal Al-
manya Dışişleri Bakanj Joschka Fisc-
her ile Polonyah meslektaşı Wladys-
law Bartoszevvski ve Nobel ödüllü ya-
zar Czeslaw Milosz bırer konuşma ya-
pacaklar.
Edebiyat, medya ve bilim dünyasm-
daki son gelışmelerin sergilendıği, ya-
yınevlen ile yazarlar arasında fıkır ahş-
verişinin yapıldığı, telif ücretlerinin
konuşulduğu, ticari ilişkilerin kurul-
duğu bir "dünya kitap pazarT olan ve
100'den fazla ülkeden gazetecilenn ka-
tılıp yakından izlediği Frankfurt Kitap
Fuan bu yıl Polonya'yı konuk ediyor.
Polonya'ya fuarda 5 bin metrekarelik
bir salon aynldı. Bu 5 bin metrekare-
lik alarıdaki standlarda konuk yayınev-
leri, 6 gün süreyle tüm dünyada Polon-
ya kitap piyasasını tanıtmafirsatıbu-
lacakJar. Aynca fuara, aralannda No-
bel edebiyat ödüllü Czeslaw Milosz
ile Wîslawa Szymborska nın da bulun-
duğu 70 kadar Polonyalı yazar davet
edildi. Fuar süresince Polonya, yazar-
F
VVTslavra Szymborska
uara bu yıl 120'ye yakın ülke katılıyor. Nobel edebiyat ödüllü Czeslaw Milosz
ftıann onur konuklan arasında. Polonya edebiyatı tüm dünyaya tanıtılacak. 2002
yılına Çin ile birlikte aday gösterilen Türkiye için bu fiıar son firsat. Bu yıl gereken
tanıtım yapılırsa, AB yolundaki Türkiye, iki yıl sonra dünyanın en büyük kitap
ftıannın konuğu olabilir. Seçim konusunda ölçüt, insan haklan ile düşünce özgürlüğu.
lanyle çeşitli söyleşilerle, konferans-
larla, caz müziğıne aynlan konserler-
le ve açılacak sergılerle, sadece edebi-
yat-kitap değil, bütün kültür-sanat yön-
leriyle tanıtılacak. Avrupa Bırliği'ne
tam üyelığinuı yoğun bir biçimde tar-
tışıldığı şu günlerde Polonya'nın, dün-
yanın bu en büyük kitap nıannda böy-
lesine kendini tanıtma imkânı bulma-
sı eşsiz bir şans ve firsat olarak değer-
lendiriliyor. Ve burada aklahemen Tür-
kiye geliyor.
2002'de Çin mi, Türkiye mi?
Avrupa Birliği'ne tam üyelik yolun-
da yasalan değiştirerek ölüm cezasını
kaldırmak, insan haklanna daha geniş
özgürlükler getirmek isteyen Türkiye
için de Frankfurt Kitap Fuan büyük
bir şans ve bir daha bulamayacağı bü-
yük birfirsat.Türkiye bu firsatı değer-
İendirebilecek mi? Şimdıye dek fuara
konuk olan ülkeler 10 ile 20 tnilyon
mark arasında para harcadılar kendi-
lerini tanıtabilmek için. Türkiye fuar için
bu parayı ayırabilecek mi? öte yan-
dan sadece para değil fuara konuk ül-
ke olarak katılabilmeıün koşulu. Kitap
Fuan Genel Müdürü Lorenzo Rudolf,
Çin ile Türkiye'nin adaylığı üzenne
görüşlerini bildirirken, şimdiye kadar-
ki geçerlı koşullann bu iki ülke için de
söz konusu olduğunu söyledı ve dik-
katleri insan haklan ile düşünce öz-
gürlüğüne çekti. Pekın'deki Kitap Fu-
an'na katıldıktan sonra görüş bildiren
Rudolf, Çin'de kendisine büyük ilgi
gösterildiğini, bu yıl özel bir heyetin
Çin'den Frankfürt'a geleceğini belirt-
tı. "Ben şahsen Çin'in konuk ülke ol-
masını çok isterdinT dedikten sonra
uzun bir "amaaa" çeken genel müdür,
daha çok şeyin konuşuhnası, araştınl-
ması gerektiğini söyledi, ödünsüz ko-
şullan olduğunu vurguladı.
Karar,Mart200rde
Frankfurt Kitap Fuan Genel Müdü-
rü Lorenzo Rudolf, Çin'de yayınevle-
ri ile yazarlann durumunun tam birbe-
lirsizlik içinde olduğunu ve hâlâ yay-
gın bir şekilde sansür görüldüğünü de
sözlerine eklerken iki ülke arasında se-
çim yapıhrken önde gelen kıstasın in-
san haklan ile düşünce özgürlüğu ola-
cağını da vurgulamış oldu. 2002 yılın-
da Frankfurt Kitap Fuan'nda ana tema-
nın ve konuk ülkenin kim olacağı, en
geç önümüzdeki yıl mart ayına kadar
belli olacak. Fuar denetleme kurulunun
en geç 2001 yılı Mart ayına kadar ke-
sin karannı vermesi ve 2002 için res-
men aday olan ülkeler arasında seçimi-
ni yapması gerekiyor. 2001 yılında
Frankfurt Kitap Fuan'nın konuk ede-
ceği ülke Yunanistan olacak. 2002 'de
niye Türkiye ohnasuı? Bunun için An-
kara'nın sadece keserun ağzını biraz aç-
ması değil, kollan sıvayıp kendini ta-
rutması; insan haklan, düşünce özgür-
lüğu yolunda atacağı adımlan karşı-
sındakini ıkna edecek şekilde göster-
mesi gerekiyor. Bunun için bu yılki ki-
tap fuan son şans, son firsat!..
Concha Benedito, resimleri ve başkanı olduğu 'MAC 2000' ile Istanbul Sanat Fuan'ndaydı
'Modern resimçağptdayız*
Fransız ressam Benedito'nunresimfcrinde'kadm' farkh
biçmıleriylekonuoiuyor.(Fotoğraf: SENEMÖZTÜRK)
YEŞtMAKYÜZ
Bu yıl 10. kez düzenlenen ART-IST 2000-
Istanbul Sanat Fuan, Istanbul Sanat Fuan'nda
modern yağlıboya çalışmalan ile dünya çapın-
da tanınan Fransız ressam Concha Benedito,
Alkent Actuel Art Galerisi bölümüne yapıt-
lanyla konuk oldu. Fuara beşinci kez kanlan
Benedito'nun resimlerinde Ispanyol üslubu-
nun etkileriyle gerilim öğesı göze çarpıyor. Ço-
ğunlukla "kadın'ın farklı biçimleriyle konu
olduğu resimleri Gerard Xuriguera şöyle an-
latıyor:"Burada kadının tüm haliyle yüceltO-
diğini görebümek için bir dakika yeteıü olabi-
lir. Ne etten kadın ne alay edilen kadın ne de
arabesk kadın söz konusu. Yalmzca ve ber şe-
yiyle bir kadın. Bu da bir kadınısadece bir ka-
dmm anlayabileceği ve resminedökebfleceği bir
olgu. Kendini yenileyen, dinamiği içinde sıla-
şıp kalan kadını anlatan ressam, nadiren grup
içinde, bazen ikili ama çoğunhık tek resmet-
miştir. tçinden gelen bir dürtüyle kendi yohı-
nu çizer ve içgûdüsel yaşama, bitmek bilme-
yen sapmalarma boyun eğer."
Aynca, Benedito'nun 1985 yılında başlat-
tığı ve başkanlığını yürüttüğü, her yd Paris'te
düzenlenen 'MAC 2000'de iki Türk, yedi ya-
bancı olmak üzere dokuz sanatçının yapıtla-
nyla birlikte fuarda yer aldı. Stefan Ramni-
ceanu, Pbilippc Fabian, LJonel, Guin Amant
J.Luc, MkheiRico,Orsmi,HenriGuibai,Jac-
kie Tengizman ve Onay Akbaş'ın yeni yapıt-
lan 'MAC 2000' adlı bölümde sergilendi.
lspanya\^lencia'da dünyaya gelen ve 1960'h
yıllardan bu yana Paris'te çahşmalannı sür-
düren Benedito'nun Paris'te sanatçılann ya-
pıtlanm sergilemek konusunda yaşadıklan sı-
ValerloMassimoManfredinin Makedonya'danAnadolu'ya'kitabıCanYayınlarındançıktı
Üç eiltte Büyük îskender
Küttûr Servisi - Vakrio Massimo Manfre-
di'nın büyük komutan ve sınu"lan Hindistan'a
dek uzanan en büyük imparatorluğunun hâki-
mi olan Bü\ük tskenderın yaşamını anlamğı
üç kıtaplık romanın ılk cildi Makedonya'dan
Anadolu'ya Can Yaymlan'ndan çıktı. Antik
dünya topografyası uzmanı olan, dünyanın bir-
çokyenndekazJarakaülanyazannkıtabıruEjien
Cendey Türkçeye çevırdi.
Üçlemenin ilk kitabı Makedon-
ya'danAnadolu'ya tarihe damgası-
nı vuran ünlü kralı tüm özellıkleriy-
le tanıtıyor. Aynı zamanda eski Yu-
nan'a ve eski Yunan kültürüne de
ışık tutuyor, Anadohı'nun eski halk-
lannı tanımak için bir yol açıyor.
33 yaşında öldüğunde dünyanın
hâkimi sayılan Büyük îskender, ken-
disinden sonra gelecek binyıla dam-
gasını vurdu. îskender'in romanı
tarihsel bir biyografi değil, Mö 4.
yüzyılda yaşamış olan kralın başa-
nlannı anlatmak yolunda tutkulu, ihtiraslı, gö-
zü pek ve karmaşık kişiliğini de açıklayan bir
çalışma. Aynı zamanda antik Yunan'm felse-
fesine, yaşam tarzına, saraylannda dönen ent-
rikalara, ilginç aşklara ve ihanetlere de yer ve-
ren romandafilozofAristo'dan, Diyojen'e, Pers
Kralı Darius'tan Homeros'a dek pek çok ünlü
kişi de bulunuyor.
Makedonya'dan Anadolu'ya Iskender'in do-
ğumuyla başhyor. Iskender'in çocuklugu,
yaşadığı ortam ve daha sonra katılacağı
seferleriyle sürüyor.
MÖ 4. yüzyılda Makedonya'da doğan
prens tskender, Aristo'nun yanuıda sa-
nata ve bilüne ilgi duymayı öğrendi.
Daha o yaşlarda Homeros'un destanla-
nnı ezbere biliyordu. On alö yaşınday-
ken Bizans'a sefer açan ba-
bası Philippos tahtı Iskender'e
emanet etti. îskender on sekiz ya-
şında tahta çıktıktan sonra ba-
basırun başlattığı seferi üst-
lendi. Bütün Yunan şehirdev-
letlennin ve Makedonya'nın
birleşimiyle Pers Impara-
torluğu üzerine sefer açıl-
dı. Ordulann komutanhğı
lskender'e verildi. Ve böy-
lece Iskender'in tam on üç yd
sürecek olan fetihleri başladı.
Iskender'in birlikte olduğu, sevdi-
ği kadınlar vardı. Ancak yerleşikbir düzeni ol-
madığından evlenmeyi hiç istemedi.
Makedonya'dan Anadolu'ya, Büyük tsken-
der'in Pers seferine başlamasıyla devam edi-
yor ve Çanakkale Boğazı'ndan geçip Asya la-
tasına ayak basmasıyla bitiyor. Büyük tsken-
der doğuya ve Asya içlerine yaptığı seferlerde
Iskenderiye adını verdiği askeri üsler kurarak
kuvvetlerini yerleştirdi ve buralan kentlere dö-
Büyfik İskender'i savaşırken gösteren neykeL
nüştürdü. O dönemde doğuda, Iskenderiye adı-
m taşıyan pek çok kent kunılmuş oldu. Bunla-
nn içinden Türkiye'nin güneyindeki Iskende-
run kentinin de MÖ 333 ydında Büyük Isken-
der tarafindan kurulduğu söylenmektedir.
Büyük Iskender'in romanınm ikinci cildi
'Anadohı Kapılan' kasım ayı başında. üçüncü
cilt 'Dünyanın Hâkimi' ise ocak ayındaCan Ya-
yınlan tarafindan yayımlanacak.
kıntılara son vennek amacıyla kurduğu 'MAC
2000 Sergisi' sanatçılarla halkın bıre bir iliş-
ki kurabildiği bir etkinlik olması açısından
dünyadaki diğer sergilerden farklı bir özelli-
ğe sahip. Bu yıl 3-12 Kasım tarihleri arasın-
da Paris'te düzenlenecek olan fuara üç Türk
sanatçı da davet edildi. Her yıl binlerce kişi
arasından 81 sanatçının seçüdıği sergiye 2000
yılı olması nedeniyle bu kez 157 kişi yapıtla-
nyla katılacak. Türkiye'den Marmara Üni-
versitesi^Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı Bün-
yamin Ozgühekin'in yaklaşık 30 yapıtı ile
birlikte Paris'te yaşayan ressam Onay Akbaş
ve heykelnraş Salttı Coşkun'un da çalışma-
lan bu yılki 'MAC 2000'de yer alacak.
- Paris'te dûzenkdiğiniz 'MAC 2000 Sergj-
si'nden ksaca söz eder misiniz?
CONCHA BENEDriX) - Fransa'da eski-
den sergi yaptığımız salonlarda birkaç sanat-
çı oluyordu ve halka pek bir şey ulaştıramı-
yorduk. Işlerin böyle yürümedığini görünce,
herkesin bir yapıtuu sergilediğı bir alan değil
de büyük biralanda birçok sanatçının daha faz-
la yapıtının sergilenmesinin doğru olacağını
düşündüm ve 1984 yılında 'MAC 2000'i kur-
dum. 16 yıldır Paris'te devam eden bu sergi
çok ünlü oldu. Çünkü sergide sanatçı sürekli
olarakbulunuyor ve izleyiciyle sohbet ediyor,
sorulan yanıtlıyor, tartışıyor. Yılda bir kez
gerçekleştirdiğnniz bu etkinlikte gravür, hey-
kel, resim gibi farkh alanlardan yapıtlar yer
alıyor.
- Sergiye kaülacak olan sanatçüannasüse-
çiyorsunuz?
BENEDİTO - Her yıl aşağı yukan 2000 ki-
şi başvuruyor. Sanatçılaryapıtlan hakkında dos-
ya gönderiyor. Bu dosyalann içinden iyi ol-
duklanna karar verdiğim en fazla 100 sanat-
çıyı kabul ediyoruz. Her ülkeden sanatçı ka-
tılabiliyor, ama en çok Fransa'dan istek geli-
yor. Aynca, halkın iyi anlayabileceği yapıtla-
n seçmeye özen gösteriyorum. Her yıl yeni sa-
natçdan ve yeni yapıtlan sergilemeyi tercih
ediyoruz. 'MAC2000' Fransa'da çok seviliyor,
çok fazla izleyıcisi var ve Kültür Bakanlı-
ğı'ndan da destek alıyor.
-ARr-tST2000Fuan'ndaJd'MAC 2000'de
modern resimler yer alıyor. Siz de modern re-
sim yapıyorsunuz—
BENEDİTO - Tüm dünya şimdi modern re-
sim çağını yaşıyor.
Günlük hayatta da ilerliyoruz. Dolayısıyla
resim alanında da gelişmeler oluyor. Aynca,
modem resim bugün dünyada daha fazla ta-
nınıyor. Klasik resim eğitimi aldım. Goya, El
Greco gibi ünlü ressamlardan da çok etkilen-
dim. İlk çahşmalanm da tamamıyla klasikti.
Ama daha sonra geliştikçe modem resim yap-
mayabaşladım. Klasik resim de her zaman var
olacakör.. ama biz üerledikçe modern resmin
daha çok ilgi çekmesini doğal karşıhyorum.
- AKT-İST Fuan'nı geçmiş yıDara göre na-
sd değeriendiriyorsunuz?
BENEDİTO - Beş yıldır bu fuara katılıyo-
rum. Ama özellikle bu yıl sanatçılarda ve ga-
lerilerde büyük gelişmeler gördüm. Çok iyi
çalışmalar var. Aralannda modern resme doğ-
ru ilerleyen birçok sanatçı görüyorum.
DEFNE GÖLGESt
TURGAY FtŞEKÇt
EdebiyattaBanış Kultura
Üç gündür Izmir'de "Banş Küftûrû Kongresi"
yapılıyor.
Bu kongre için "Edebiyatta Banş Küttûrû* konu-
lu bir bildiri sunmam istenince, konunun genişliği
karşısında şaşırdım.
Neredeyse bütün edebiyat tarihi bir anlamda sa-
vaş ve banş temalarının da tarihi gibiydi. Hiçbir dö-
nemde bu temanın güçten düştüğü, yerini başka
konulara bıraktığı görülmemişti.
Necatigil'in dizesi doğrulanıyofdu bir anlamda,
"beni bana gösteren ayna" olmuştu hep edebiyat.
Savaşlaroldukça, banş özlemi büyüdükçe, ede-
biyat da hep bu temalann çerçevesinde dönüp
durmuş, kalıcı banş için uğraş vermişti yazarlar.
Yeryüzünün ilk edebiyat yapıtı sayılan llyada des-
tanı bir savaş öyküsünün içinde yeryüzünde insa-
na özgü tüm özelliklen, sevgi, tutku, cesaret, sa-
bır, güzellik vb'nin sorgulanmasıdır. Savaşı anlatır-
ken bile anlattığı aslında banşın güzelliğidir. Bakın
gece keş/ften dönen Akha askerierinin anlatımın-
daki banş duygusuna:
Hep binden denize girip teriehni aidılar,
bacaklannı, sırtlannı, kalçalannı yudular,
dalgalar yıkadı, bedenlerindeki bol teri,
bir tatlı serinlik yayıldı yüreklerine.
Sonra cilalı teknelere girdiler,
bir güzel yıkanıp yağlar süründûler.
Tolstoy'un Savaş ve Banş'\ bu konuda verilmiş
en ünlü yapıtlardan biri. On yıllık bir zaman dilimin-
de, beş büyük ailenin kişilerini ve dünyalannı an-
latan roman, kahramanlannı bütün durumlanyla ir-
deleyebilmede ulaşılmış büyük dorukJardandır. Bo-
rodin savaş alanında Pnens Andre/in yaralı, yan bay-
gın olarak gökyüzüne bakari<en aklından geçen
düşünceier, insanlık, hayat, savaş ve banş üstüne
yazılmış en etkileyici metinlerdendir.
Yirminci yüzyıhn yazaıian, savaşlann içinde ge-
çirmişterdiryaşamlannın birbölümünü. Birind Dün-
ya Savaşj'na giden Fransız şairterinden Apollina-
Ire, savaştan beyninde bir kurşunla dönmüş, kısa
süre sonra da bu nedenle yaşamını yitirmiştir. Pa-
ul Eluard. cephelerde soluduğu zehırli gazla akci-
ğerleri harap olarak dönmüştür savaştan. 1918'de
savaştan döndüğünde yayımladığı kitabının adı
Banş İçin Şiirier'ük. 1951 'de yayımlanan kitabının
adı ise Banşın Yûzü.
Onun "AsılAdalet" şiiri nasıl unutulur
Insanlarda tek sıcak kanun
ûzûmden şarap yapmalan
kömürden ateş yapmalan
öpücüklerden insan yapmalandır.
Insanlardaki tek güzel kanun
suyu ışık yapmalan
hayali gerçek yapmalan
düşmanı kardeş yapmalandır.
Edebiyatın banşı anlatması, banş küttürünü iş-
lemesi yalnızca savaş ve banş temalı yaprtlarla ol-
maz. Sanat ve edebiyat ürünlen ne anlatırlarsa an-
latsınlar aslında söyledikleri hep banştır. Gül de
banşı anlatır, bülbül de. Aşk öyküleri, insanın içini
banş duygusuyla doldurmaz mı?
Yazann sesi, insanlann iç dünyatanna, yürekle-
rine seslenir. Yürekte bırakılan etki ise kolay silin-
mez. Yaşamı tüm boyutlanyla kavramayı sağlar
edebiyat.
Bu nedenle gelecek kuşaklann banş kültürü için-
de yetişmelerini sağlamak en başta, onlara Türk-
çemizin ve dünyamızın edebiyatını tanıtabı'lme ve
sevdirebilmemizle olanakiıdır.
Edebiyatın çocuklara ve gençlere katacaklan,
onlann sağlıklı beslenmelerinden ya da temiz bir
çevrede yaşamalanndan daha az önemli değildir.
Bu nedenle edebiyat ve bütün sanatlar çocuk-
lann ve gençlerin her yaşta ve her ögrenim aşama-
sındayanlannda, yakınlannda, ulaşabilecekleri me-
safede yani yaşam çevrelen içinde olmalıdır.
Edebiyat kültürü olan bir cerrah, edebiyat kültü-
rü olmayan bir cerrahtan daha iyi bir cerrahtır.
Edebiyat kültürü olan bir mühendis, olmayan bir
mühendisten daha iyi bir mühendistir.
Edebiyat küttüru yaygınlaşabilmiş toplumlarda ne
bizimki gibi çirkin kentler, ne de bizimki gibi hoş-
görüsüzlükler egemendir.
Edebiyat küttürü insanlan da toplumlan da gü-
zedeştiren, uygadaştıran btretkendir. Doiayısjylaede-
biyatla eğitim ve toplum ilişkisi de bu etken gâz önün-
de tutularak düzenlenmelidir.
K Ü L T Ü R ÇlZİK
K A M İ L M A S A R A C I