Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-10EKİM2000SALJ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
"Yunan gazeteciler, Türk meslektaşlanyla birlikte tartıştılar, özeleştiri yaptıtar
'Gazeteciler sadece işini yapsın'
• Ikinci Türk-Yunan Medya
Konferansı'na katılan Yunanlı
gazeteciler, iki ülke arasındaki
ilişkilerin politikacılann
etkisinden kurtulması
gerektiğini söyledi.
Gazeteciler, "Gerçeği
önyargısız biçimde aktanrsak
ilişkilere katkılan olur"
dediler.
BARIŞDOSTER
YunanJı gazeteciler, Türk ve Yu-
nanlı meslektaşlannın işlerini yapma-
lan, gerçeği, sadece gerçeği yansıt-
malan durumunda iki ülke ilişkileri-
nin gelişmesinde etkilı olacaklannı
söylediler. "Aynı dili konuşmasak da
aynı şarküarla eğleniyor, aynı yemek-
leri yıyoruz" diyen Yunanlı gazeteci-
ler, geçen yıl iki ülkede yaşanan dep-
remlerin, devletlerin dışında, iki hal-
kı da yakınlaştırdığını vurguladılar.
Ikinci Türk-Yunan Medya Konfe-
ransı'na katılmak üzere ülkemize ge-
len Yunanlı gazeteciler, Türk meslek-
taşlanyla birlikte tartıştılar, özeleşti-
ri yaptılar, Boğaz'ı gezdiler, Heybe-
liada Ruhban Okulu'nu ziyaret ettiler,
eğlendiler. Basın Konseyi ile Basın
Konseyi Dayanışma ve Geliştirme
Vakfı'nın konuğu olan Yunanlı gaze-
teciler, "tki ülke ilişkileri politikacıla-
nn etkisinden, güdümünden kurtul-
malı. Gerçeği önyargısız biçimde ak-
tanrsak ilişkilere katkılan olur. İki ül-
ke arasındaki yakınlaşma depremden
öoce başlamışü, ama gazetecilerin
İstanbul'da yapılan tkinci Türk-
depremi beklemesine gerek yoktu. Yu-
nan hükümetiniıı Türkfve politikala-
nnı yumuşatmasında halkin ve bası-
nın etkisi okhı" dediler.
Yunanistan'ın bilinen gazetelerin-
den Kathımerini'nin Dış Haberler
Müdürü George KapopouJos, dış po-
litıkanın basınla iç içe olduğuna dik-
kat çekerek şunlan söyledi:
"Dış politika konulannın nasıl iş-
-Yunan Medya Konferansı'na Başbakan Bülent Ecevit de kaükk.
lendiği. nasıl sunulduğu, haberin na-
sıl, hangi yönden kullanıküğı önemlL
Medya, iktklardan nasıl aynhr, bağan-
sızlaşır konusu önemn. Dd ülkede de
ortak kanı,Türk-Yunan anlaşmazhk-
lannınbeDibirsüreiçindeçözükbile-
ceği yönünde. Şimdisoğuksavaş orta-
mından diyalog ve uziaşma aşaması-
na geçmiş bulunuyoruz."
Atina Haber Ajansı Işletme Müdü-
rü Nikolas Vouletis de, ülkesinin, Tür-
kiye'nın AB'ye girmesinin en büyük
destekçisi olması gerektiğini ifade et-
ti. "Bununtarihselvesiyasalgerekçe-
leri var. Her iki ülkenin uzun vadeB çı-
karian açısından da gerekü" diyen
Voulelis, demokrat, komşulanyla iyı
ilişkileri olan bir Türkiye'nin Yuna-
nistan'ın lehine olduğunun altını çiz-
di. Kıbns sorununa da önyargısız.
pragmatikbakılmasını isteyen Voule-
lis, "'Kıbns duyarh bir konu. ama ar-
tik bu konuyu da taruşmalıyız. Kıbns
sonınunda tüm suçu bir tarafa ata-
mayız, az ya da çok her iki tarafin da
suçu vardır" dedi. Depremle birlikte
politik iklimin değıştiğini anımsatan
Voulelis, "Deprem sonrasında dost-
hık adma ortaya çıkan güzel görüntü-
ler moda olarak kahnasın; sağbkh, ot-
gun bir süreçte gelişsin. Bunun için i-
ld tarafi da çok iyi incelemek, anla-
mak gerekH Fanatizmi bn*akmafayız.
Bu sadece medya değfl aynı zamanda
demokrasi sorunu" diye konuştu.
'Onyargüardan kaçının'
Ta Nea gazetesi yazan Pavkts Tsi-
mas da, propaganda yapan değil, işi-
ni iyi yapan gazetecilere gerek duyul-
duğunun altını çizdi. Önyargılardan
ve klişe sözlerden kaçınmak gerekti-
ğine dikkat çeken Tsimas, "Arük da-
ha zor ve somut konulan ele ahnamn
zamahıgekir dedı. Panhelenık Gaze-
teciler Federasyonu Genel Sekreteri
Georgios Savvidis ise babaannesinin
Trabzonlu olduğunu söyleyerek "Ba-
baannem orada doğup büyümûş, ev-
lenmişti. 1920'de Yunanistan'a göç et-
miş. Ben onun Trabzon anılanyla bö-
yüdüm" diye konuştu. önyargılann
aşılması gerektiğini vurgulayan Sav-
vidis. "20 yıl önce tstanbul'a gettp bir
yaşramı gördüm, aynı düi konuşma-
dık, ama aynı şarkılan söyledik. Arnk
önyargılan unutahm. Peleponnes Sa-
vaşı Atina ve Isparta arasmda yaşan-
dı, ama biz şimdi büükte aym uhısu
ohışturuyoruz"
3İEDYAYA ASGARÎ KADRO ZORUNLULUĞU
MHP'den basına
öyeni yasa önerisi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket
Bülent Yahnici, gazete ve televizyonla-
ra "asgarikadrozorunhıhıgu" öngören
yasa^önerişini TBMM'ye şundu. Yah-
nici, gazetecilerin çalısma jtoşulîannın
"bir zul olduğunu
1
' belirterek "Bu işin
birtakun çevrekri kızdıracağı da ma-
Hundur" dedı.
Yahnici'nin TBMM'ye dün sundu-
ğu yasa önerisi, 5680 sayılı Basm Ya-
sası'nda değişiklik öngörüyor. öneri-
de, günlük ortalama satışı 10 bine ka-
dar olan basın organlannın en az 10,
20 bine kadar olanlann 15,50 bine ka-
dar olanlann 30, 100 bine kadar olan-
lann 75,250 bine kadar olanlann 125,
500 bine kadar olanlann 150 ve 500
binden fazla olanlann 200 kadro istih-
dam etmeleri öngörülüyor. Yasa öne-
risi, ulusal yayın yapan televızyonlar-
da en az 75, bölgesel televizyonlarda
en az 25, yerel televizyonlarda 15, özel
radyolarda en az 10 gazetecinin çalış-
tınlmasını zonmlu kılıyor. Bu koşul-
lan yerine getirmeyen işveren hakkın-
da istihdam edilmeyen her kadro için
aylık asgari ücretten az olmamak üze-
re para cezası venlmesi öngörülüyor.
Yahnici, düzenlediği basın toplantı-
stnda halkin haber alma özgürlüğü ola-
rak tanımlanan gazeteciliğin bu ama-
ca uygun yürütülmesini amaçladığını
söyledi. Yahnici, "Sektörünönündeki
çok önemH bir engeL, sektördeki yöne-
tim zihniyetinden doğan yanhşhklar-
dn*" dedı.
Gazete, radyo ve televizyonlarda
"stajyer" adı altında kadrosuz çalış-
tırma, bordro ücreti ile gerçek ücretin
farklılaştınlması, sendika üyesı olmak
isteyenlerin işten çıkartılmasının yay-
gın biçimde başvurulduğunu kayde-
den MHP Genel Başkan Yardımcısı,
sektördeki bir avuç yöneticiye dolar
üzerinden astronomik rakamlar öde-
nirken alt kadrolann kötü ücret koşul-
lanna mahkûm edildığıni vurguladı.
Şevket Bülent Yahnici, basın sektö-
ründe "gizficentümenlikanlaşınalan''
ile gazetelerin istihdam olanaklannın
daraltıldığına, bır medya grubundan
aynlan kişinin diğer grupta çalıştınl-
madığına da dikkat çektı.
Türk ve Yunan
bisikletçüer
SakızÂdası'nda
tlki geçen yıl tzmir'de gerçekleştirilen "Uluslararası Dostiuk Bi-
siklet Tiıru"nun ildncisi YunanistaıTın Sakız Adası'nda yapüdL
Türkiye'den 15 bisUdetçi ve Konak Bekdiye MecBsi üyelerinin
de kaüldığı bisiklet tunında, toplam 500 bisikletçi pedal çevirdL
Düzenlenen törende, Sakız Belediye Başkanı Petros Pentalaras
ile Konak Belediyesi'ni temsilen meclis üyesi \elda Hızıroğlu ta-
rafindan, Türkiye'den getirilen banş güvercinleri uçuruldu ve
alana Türkiye'den getirilen zeytin fidanı dikiidL (Fotoğraf: AA)
SED hareketi, doğa katliamlarına ve onu yaratan kültürlere karşı mücadele verecek
Sokağa iııeıı çevre hareketiÖZLEMGÜVEMLt
Sosyal Ekolojist Dönüşüm
(SED), doğanın sınırsız bir
kaynak olarak görülmesine,
hammaddeye indirgenmesine
ve onun mega makinelerde iş-
lenmesine karşı bir hareket
olarak çalışıyor. Ekolojik mü-
cadeleyi, bulundugu entelek-
tüel yapıdan çıkanp, sokağa
indirmeyi amaçlayan hareke-
tin hedefi, yalnızca slogan aöp.
pankart açmak değil. Dernek
yöneticileri, doğa katliamlan-
na ve onu yaratan nedenlere,
kültürlere de karşı çıkıyor ve
amaçlannı "Birikribizinıyeri-
mize dünyayı kurtannayacak.
Dünyavı kurtaran adamlara
bel bağlamayın. dünyayı hep
birlikte kurtarahm" diye özet-
liyor.
SED'in sözcüsü Ozan Gû-
rel, El Nıno'dan radyoaktif sı-
zıntılara kadar pek çok doğa
katliamını, kapitalizmin ve ona
ait aygıtlann yarattığını belir-
tiyor. Gürel, çevreciliğin hobi
olmadığını söyleyerek "kab-
ramanlar, uzmanlar yaratan,
eyiem için e>*lem yapan" bir ha-
reket olmadıklannı vurgulu-
yor. Gürel, SED'in yerel ve kü-
resel alanda meydana gelen
ekolojik felaketlere karşı dur-
mak için kurulduğunu anlata-
rak bu topraklarda ekoloj ik ha-
reketin olmadığını ifade edi-
yor. Gürel. "Akkuyu'daldnük-
leersantrala karşı çıkanlarara-
smda, CHP'B, MHP'B, okuma-
yazma bihneyen insanlar da
vardL Saldın karsısında savun-
ma, mücadele etme potansiye-
B var. Ancak, nükleer santral
karşımğı gibi evrensel bir mü-
cadele karsısında getişen hare-
ketler çok güdük kaldı" diye
konuşuyor.
Çevredler Aksa
konusunda sessiz kaldı
Ekolojik mücadelenın sade-
ce, gençler arasında okul ku-
lüplerinde yapılamayacağını
vurgulayan Gürel ev kadınla-
nnm, işçilerin, memurlann da
bu hareketin içinde olması ge-
rektiğini söylüyor. Birkaç ay
önce başlayan dönüşüm hare-
ketinin, ilk eylemini deprem-
den sonra doğaya yaydığı si-
yanürle canh yaşamını olum-
suz yönde etkileyen Aksa'da
yaptıklannı anlatan Gürel, söz-
İerini şöyle sürdürüyor:
"Çevreörgütleri Aksa konu-
sunda sessiz kakn. Biz Aksa'ya
gidip orada \-asa\an msanlarla
Sosyal Ekolojist Dönüşüm hareketi, ekolojik mücadeleyi, bulundugu entelektüel yapıdan çıkarmayı hedefliyor.
konuştuk. Kurtana bekkyen
insanlarla birlikte inisiyatif ge-
iiştirdik. Çünkü bizun, kapita-
lizmin beOeksizleştirdiği bir or-
tamda, birlikte mücadele etme
iddianuz var."
SED'in üyelerinden Gökse-
nin Eldyorum da, "Kentleşme,
genetikveteknoloji" alanlann-
da çalışma gruplan kurdukla-
nm belirterek sosyal ekolojist
bir düşünce yaratmayı amaç-
ladıklannı söylüyor. Çalışma-
lannda, yerelliğin ön planda
olacağmı ifade eden Ekiyo-
rum, "Çahşmalanmızda,ÖDde
ya da arkada ohnayacağîz. tn-
sanlarla yan yana olacağtz" di-
yor. Ekiyonım, "tnsanhk do-
ğayı yok etti" söyleminin so-
rumluyu bulanıklaştırdığuıı
belirterek, "Hepimizinsorum-
luluklan var. Ama bir alana
fabrika kurarak, doğayı katie-
den, bir haOa yok eden şirket
yÖDeticOeri ile bu durum kar-
şısmda sessiz kalan birey aynı
derecede sorumlu değU" diyor.
SED, çalışmalan kapsamın-
da "Kara Toprak" adlı bir ga-
zete de çıkaracak. Hareketle il-
gili daha geniş bilgi almak is-
teyenler, Asmahmescit Mahal-
lesi,Meşrutiyet caddesi, Toptaş
Apartmam, No:249/3 Beyoğhı
adresine başvurabilir veya (0
212)293 2129 numaralı telefo-
nu arayabilirler.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Direnenler ve ;
Dipenemeyenler.-. 1
ABD'deki milenyum zirvesi ve daha sonra Çeljj
Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'daki IMF, Dünyş
Bankası ve benzeri kuruluşlann protestolan; insa»
na, "neler oluyor" sorusunu sorduruyor. •
Âcaba bu gençler neden IMF'ye karşılar, nedeıî
"Kahrolsun Dünya Bankası" sloganını atıyoriaıî
neden emperyalizme karşı çıkıyorlar? Biliniyor kı»
bu gençlerin önemlı bir bölümü zengin ülkelerin!
hali vakti yerinde ailelerin çocuğu. Gelecekle ilgiî
li ciddi sorunlan soz konusu değil. Insanın aklınaî
"bunlara rahatbatıyormu", sorusu geliyor. Oys4
ki elbette bunun başka nedenleri var. J
Soğuk Savaş döneminde bu türden eylemle|
komünizm ve bu türden eylemlere katılanlar koj
münist olarak değerlendihlirdi! Fakat artık Soğulj
Savaş söz konusu olamadığına göre, başka açık»
lamalar getimnek gerekiyor... •
Biraz aşağıda aynntılanna gireceğim "Yeni Dün*
ya Düzeni"; bilindiği gibi zengini daha zengin, fuî
karayı daha fukara yapan bir düzen. Bu durunâ
hem ülke içinde hem de ülkeler arası ilişkilerde, ya»
ni uluslararası düzeyde görülüyor. ömeğin, TürkS
ye gibi ülkelerde; sınıflar arasındaki gelir farklılığÇ
git gide artar ve bir uçurum oluşurken gene Tür*
kiye gibi ülkelenn zengin ülkelerie refah farkı, gij
gide açılıyor ve bir uçuruma dönüşüyor. j
Ancak gerek Seattle'da, gerek Prag'da son de*
rece sert protestolara girişen gençlerin, ne kendS
ülkeleri içinde düşük geliıii ailelerin çocuklan ot*
duğunu ileri sürebiliriz, ne de bu gençlerin geldikî
leri ülkelerin, "fukara ülkeler" kategorisi içinde oö
duğunu ileri sürebiliriz. \
Peki bn gençlerin beklentisi acaba ne olabilirf
Düşününüz kı, Prag'da çok sayıda göstericinin ka)
ve bacaklan kınlırken, bir kadın göstericinin beli kı-
nlmışken ve çok sayıda gösterici ve emniyet göj
revlisi ciddi bir biçimde yaralanmışken, bu türdea
acı sonuçlar sürpriz olarak değeriendirilmiyor.
Gösteriye gidenler bu tür riskleri göze aldıklan gi»
bi, bu işin düzenleyicileri böylesi protestolara mı>
hatap olacaklannı biliyoriardı.
Fakat beni derinden üzen ve yaralayan bir nok-
taya değinmekten kendimi alamıyorum. Zengin
ülkelenn zengin ailelerinin çocuklan dünya üzeriıv
deki sömürü düzenine karşı çıkarken Türkiye'de
gençlerimizin bir bölümünün çok farklı yaklaşınv
lar içinde olması, çok düşündürücü ve üzücüdüt
Gene yukandaki soruya dönersek, bu protesto>
culan sokağa iten etmenlerin ve dürtülerin nedej-
nini araştırmak zorundayız. Bu konuda çok düşün>
meme karşın, tatmin edici bir açıklamaya ulaj-
makta zoriandım. Olsa olsa varsayımlar üretebit^-
yorum. Şimdi bunlan sizlerie paylaşacağım. •
• Birinci neden "insani" olabilir. Hümanist du^f-
gularla yetişen gençler, "gayri insani" koşullartı
zorianan başka insanlar için rahatsızlık ve hatta is?
yan duygulanyla sokaklara dökülmüş olabilirlet
Bu türden protestolaria; "Yeni Dünya Düzeni "ni)
ekonomik polıtikalannın vahşi sonuçlannı, bir &$•
çüde frenlemek umudunu taşıyabilir. , ^
• Bir başka varsayım, bu protestoculann "m^-
cera tutkusu" içinde hareket ediyor olmalandj.
Biraz yukanda kullandığım tabirle, "rahaf batarp
ve macera arayan kimi gençler, aradıklan heyec^f-
nı, bu türden protestolar ve bu türden çatışmala^-
da bulabilirler. Fakat doğrusunu isterseniz bu vaç-
sayım ve bu varsıyama dayanan açıklama, fazle
doğrulanabilir gibime gelmiyor. •
• Bu protestoculardan bir bölümünün, "akıliı
(rasyonel)" olduklannı varsayabiliriz. Ülkeler arai-
sında böylesine bir refah farklılığının doğmasınııî,
uzun dönemde çok üzücü sonuçlara yol açabil^-
ceğini ve "açlar ordusunun" isyanlannın, bir gü|i
kendi kapılanna da gelebileceğini düşünüyor ol J-
bilirier. Aynı şey ülke içi ekonomi politikalan açf-
sından da düşünülebilir. Memleketimizde sefalq-
tin kol gezdiği kimi gecekondu semtlerinin yanırj-
da, kapısında otomatik tüfekli güvenlik görevlile^-
rinin beklediği sitelerde yaşayan görgüsüz kimi
zenginlerin, nasıl uyuyabildiklerine pek akıl erd|-
remiyorum. Herhalde bir bildikleri vardır. Fakat ben
olsam, önce asgari ücretle çalıştırdıklan güvenlil*-
çilerden korkardım. •
• Son bir varsayım olarak, bu insanların "kan\-
dınldıklannr düşünebiliriz ki; bu durumda da "kim,
neden ve nasıl" sorulannın yanrtını bulmak zorurf-
dayız. Bu da hiç kolay görünmüyor. {
Nasıl bir dünyada yaşıyoruz ve nereye gidiydr
ruz? Yukarıda da değindiğim gibi zengin dahjı
zengin olurken, fukara daha fukara oluyor. Ve b)r
kısım zengin çocuklan "Yeni Dünya Düzeni"n\ vp
bu düzenin getirdıği sömürüyü protesto etme)<
için dayak yemeyi göze alırken, ülkemizdeki fuka-
ra çocuklan Banu Alkan'la Hütya Avşar'la avu-
nuyor. Paparazzılerin prgramlarını, televoleleri \â-
liyor ve oralarda gördüğü yaşama öykünüyor. Na-
sıl bir dünyada yaşıyoruz ve nereye gidiyoruz?.«
C) Bu yazıyı bir sendika dergisi için kaleme ai-
dım. Fakat arkadaşlann ısrahan nedeniyle biraz 14-
saltarak buraya da taşıyonım. \
5 katrilyon gelir bekleniyor
Hazine arazilerinl
satış hazırlığı
ANKARA (AA) -
Devlete yeni gelir kay-
naklan yaratma çalış-
malan çerçevesinde iş-
gal altındaki Hazine
arazilerinin vatandaşa
satışı gündeme geldi.
Maliye Bakanlığı bir
süre önce devletin işgal
altında bulunan arazi-
lerinin değerlendiril-
mesi içm çalışmalara
başladı. Bu çalışmalar-
da başta büyük kentler
olmak üzere, Türkı-
ye'nin birçok yöresin-
deki devlete ait taşın-
mazlann gecekondu ve
diğer yollarla işgal edil-
diği, buralardan tek ku-
ruş gelir elde edilmedi-
ği gibi altyapı hizmet-
!
len götürerek devleüjn
bu araziler için harca-
ma yaptığı masaya kç-
nuldu.
Maliye Bakam SŞ-
mer Oral,"Maliye Ba-
kanlığı uzun bir sünv
den beri kamu taşın-
mazlannı değertendire-
cek, hatta kamu maB-
yesine katkıda buluna-
cak düzeyde bir hazır-
uk yapmışUı. Bunu hü-
kümette tartışmanuz
lazım. Bu aşamaya he-
nüz geunedikn
dedı.
Bu arada, Milli Em-
lak Genel Müdürlüğü
de Türkiye çapında Ha-
zine arazilerine ılişkin
bir envanter çalışması
yaptı.