18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1OEKİM2000SAU CUMHURİYET SAYFA KULTUR [email protected] 15 Kenneth Koch'a göre mizahla yazdığı şiir, kendini ve yaşadıklannı anlatmanın bir yolu aşağı çevınyor AVŞE KÖKSAL Postmodern Amenkan şiirinin öncülerinden Kenneth Koch îstanbul'a geldi. Seferis adına dü- zenlenen bir etkinlik için Tûrkiye'de bulunan Ko<h, Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde yapılan okuma ve sohbet toplantısına katıldı. 75 yaşında olınasına karşın dinç ve canlı hareketleri, esprili ve mizah dolu üslubuyla herkesi etkileyen Koch, Türkçeye çevrilmiş şiirlerinin yanı sıra son kita- bı 'New Adresses'den (Yeni Adresler) şiırler oku- du. Genç bir şaırken Frank O'Hara ve John Asb- bury'nin de katkılanylaortaya çıkartılan 'New York Okulu'yla olan bağlantısı ile tanınan Koch, şiir- lennde açık, lirik ve mizahi bir biçim kullanıyor. - 'New York Okulu' ekolündcn söz eder misi- niz? KENNETH KOCH - Hepimızin ortak özelük taşıdığı gibi bir kanı var ama aslında birbirimiz- den farklıyız. Mesela John Ashbury deneysel yaz- mayı tercih ederken Frank O'Hara, şiirini öykü- leyici, uzun dizeli ve birtakım olaylar üzerine ku- rar. John, Frank ve ben, bir araya geldığımizde as- lında bir okul ya da Fransızlann deyımiyle 'ekoJ' oluşturmayı düşûnmedik. Yani mesela Avrupah- lann anladığı manada manifestosu olan, kuralla- n beürli ve sınırlan olan bir hareket gibi düşünül- memeli. 'Sûrreaüzmden etkflendik' Birbirimizden etkilendik ve ilham verdik. özel- likle 1955-1960'larda o kadar iç içe yaşıyorduk ki, o dönemlerdeki çalışmalanmızın benzerlik ta- şıdığını yadsımıyorum. Özellikle şiırlerin konu- lan, konuşma diliyle yazılması, bir konudan di- ğerine atlanması gıbı bırçok ortak özellık taşıyor- duk. Rembrandt'dan ve sürrealizmden çok etki- lendik. Kişüiklenmız de birbirine çok yakindı. He- pimiz opera, dans, müzik ve tiyatroyla ilgileniyor- duk. Bunlardan etkilenıp şiırlere konu yaptık. Amerika'daki şaırlerden farklı olarak dûnyaya dönük yaşıyorduk. Başta Fransız şiiri olmak ûze- re Rus şiiri, lspanyol şair Lorca ve Alman şair- lerden Rilke'yı durmadan okurduk. Şiiri, sadece ciddi söylemler içeren, tartışma açacak konular üzerine eğilen bir edebıyat dalı olarak görmüyor- duk. Daha kozmopolıt bir ruh taşıyan, içinde bir- çok sesi banndıran, daha canlı bir şiir anlayışı ta- şıyorduk. -SiziB şürinizin en bdirgin özeüiğryse içmde mi- zah öğeleri taşımasL.. • "Geçmişle günümüzü bir araya getirip anlamaya çalışmak ilgimi çekiyor; zamanın geçmesi, değişimler, yaşamanın gücû, var olmak için gösterilen çaba ve bunlann hepsinin anlamını kavramak için savaşmak." KOCH - Doğru. Şiir yazarken amacım sarkas- tik veya satiristik olmaktan çok, lirik olabilmek. Ashnda çevremde gördüklerimi anlatmanın birbi- çimi olarak görüyorum şiiri. Mizah, herkesingör- düğü şeyleri baş aşağı çevirmektir. Olaylan fark- h bir bakış açısıyla görmeye çalışmak ve bunu ak- tarmak. Bazı şiirlerimde şakacı bir ûslup kulla- nıyonım. Mizahı yakaladığın açıya göre şaka, ironi ya da farklı adlar alabilır. Yirmili yaşlanmdayken Max Jacob, Byron gi- bi şairlerin yazdığı uzun ama hem komik, hem ro- mantik şiirleri okuyup etkilenmiştim. Bu yûzden okununca insanlan gûlümsetecek, eğlendırecek, düşûndürecek ve kasvetlendirmeyecek şiirler yaz- mak istedim. Şiir kendimi ve yaşadıklanmı an- latmanınbir yoluysa, mizah da şiirimi yazmamın bir yolu. - Son kitabınızm ismi 'New Adresses' (Yeni Ad- resler) ik neye dikkat çekmek istryorsunuz? KOCH - Bu kitaptald şiirlerimde hep bir şeye sesleniyorum. Piyano derslerine, yirmili yaşlan- ma, yaşama, Ikinci Dûnya Savaşı'na... Bubaşlık- lann hepsi yaşamın ıçinden çıkmış, geçmişimden gelen ve beni bir bıçimde etkilemiş olaylar. Me- sela 'Orgazmlar'a olan. Yaşamda her şeyi kate- gorilere ayırmayı seviyoruz. Şu doğru, bu doğru, şu yanhş diye. Orgazm ayıp bir şey değil. Su gi- bi, yorgunluk gibi. O an için düşünmesek bile her zaman yanımızda, her an başımıza gelebilir. Ama herkes bunun varlığını reddediyor. Fakat o yaşa- munın bir parçası ve ben de onunla bir arkada- şım gibi konuşuyorum. 'Şiir yalnızhk getiriyor' Bu aslında, kendi hayatımı çözümlemem gibi bir şey. örneğin kekelemeye yazdığım şiir. Ço- cukluğumda kekelemekten çok çektim. Ona bir şiir yazarak bana yaşamklannı, sıkıntılanmı yi- ne onunla paylaşıyorum. O da bana yanıt veriyor. Bu ashnda edebiyatta yeri olan bir şiir biçimi. Es- ki bir gelenek. John Donne. 'ölüın'e, Sbefly 'Ba- ü Rüzgân'na şıırler yazmış. tnsanlar geçmışe ya da yaşadıklanna seslenerek aslında günümüzü yansıtmaya çalışmışlar. -Amabiraçıdanaşkşiirlerinedebenzetiyorsu- nuz? KOCH-Bunu aslında konuşma üslubunda yaz- dığımı anlatmak için söyledim. Çünkü yazdığım her başlığa 'sen' diye hitap ediyorum. Mesela Ikinci Dünya Savaşı'na ya da kekelemeye yazdı- ğım şiirlere aşk şiiri demek olmaz. Çünkü onlar- dan kurtulduğum için memnunum. Ama bazı şi- irlerim sanki sevgilime aşk ilan ediyormuş gibi. Mesela Fransızca diline, psikanalize ya da 20'li yaşlanma yazdığını şiirler gibi. Fransızcaya o ka- dar hayranım ki ona aşk şiirinden başka bir şey yazamazdım zaten. 20'li yaşlanm da, sanki beni terk eden ve bir daha geri dönmesi mûmkün ol- mayan sadakatsız bir âşık gibi. -Kntsalolanm doğasmm sizi çektiğini söyiemiş- tiniz_. KOCH-Kutsal olanın doğasından çok, geçmiş- te kutsal olan şeylerin günümüzdeki yansımala- n olarak düşünmek lazım. Geçmişle günümüzü bir araya getirmeyi seviyorum. Onu anlamaya ça- lışmak, dûnyanın, günümüzün güzelhğini kavra- mak ilgimi çekiyor. Zamanın geçmesi, değişim- ler, yaşamanın gücü ve var olmak için gösterilen çaba ve bunlann hepsinin anlamını kavramak için savaşmak. Şu anda biz konuşurken bir yerlerde anneler doğuruyor, okyanuslar kabanp evleri si- lip süpürüyor, insanlar evleniyor, bırileri dağlara tırmanıyor, volkanlar patlıyor. Hepsi de şu anda gerçekleşiyor. Bir saniyelik hareketin bu etkile- yicı ve büyülü gızini bulmak benım amacım. - Sizin Jackson Pollock, Koonıng gibi ressam- lardanetküendiğinizsöyleniyor. Resimveşürara- anda nasıl bir ilişld kunryorsuDuz? KOCH - Aslında o ressamlardan etkilenme- dim. Bana şiirle resim arasında bir ılişkı var de- mek, yemek yapmamı Mozart'ın müziği çok et- kiliyor, demek gibi bir şey. Ama ilk şiir yazdığım dönemlerde New York'ta büyük bir ressam po- tansiyeli vardı. Amerikan resmi o dönemde o ka- dar canlıydı ki... Resmin içinde banndırdığı hızı ve özgürlüğu çok seviyorum. Ama bunu şiire yan- sıtmak o kadar da kolay değil. - New York'a sizi çeken nedir? KOCH-Ben küçük biryerde büyüdüm. Şair ol- mak istemek çok garip karşüanır böyle yerlerde. New York'a taşınınca yaşamın ne demek olduğu- nu gördüm. Bir insanın ressam, şair, yazar yani sanatçı olması için yaratılmış bir yer sanki. İçin- de öyle enerji banndınyor ki, etkilenmemek im- kânsız. Her an yeni bir olay oluyor. Her şey her an degişiyor. New York'ta beslendiğimi hissedi- yorum. - Bir de yazdığınız oyuniar var._ KOCH- Şıır tek başına yapılan ve yalnızlık ge- tiren bir sanat. Ama tiyatro oyununda izleyiciyle birlikte aynı havayı soluyorsun. Şiir yazarken sa- dece bir açıdan anlatabiliyorum istediklerimı. Oyunda ise, ışıktan tut, kostüme kadar daha ha- reketli, çok boyutlu, daha akıcı bir iş yapıyorum. Oyun yazmamn, şiirimi çoksesli yazmama da katkısı oluyor. Saatchi Galeri 'Ant Noises 2' başlıklı sergiyle genç Ingiliz sanatçılan bir araya getiriyor 'eçen ay düzenlediği 'Ant Noises 1' (Kannca Gürültüleri 1) adlı sergi ile genç îngiliz sanatçılannın işlerini bir araya getiren son yıllann ünlü sanat hamisi Charles Saatchi, ikinci kez aynı mekânda, aynı sanatçılann farklı işlerini bir araya getiriyor. 'Ant Noises 2', tıpkı ilkuıde olduğu gibi genç sanatçılann sıra dışı işlerini modern sanat izleyicisine sunuyor. : GavinTurk Kannca GüıiiltiileriyvğunhımvrKûKürServisi-Geçen ay düzenledi- ği Ant Noises 1 (Kannca Gürültüle- ri 1) adlı sergi ile genç Ingiliz sanatçı- lannın işlerini bir araya getiren, son yıllann ünlü sanat hamisi Charles Sa- atchi, ikinci kez aynı mekânda, aynı sanatçılann farklı işlerini bir araya ge- tiriyor. Ant Noises 2, tıpkı ilkinde ol- duğu gibi genç sanatçılann sıra dışı iş- lerini modern sanat izleyicisine sunu- yor. Şu günlerde Ingiltere'de tartışılan bir konu ise şu: Açıldıktan sonra ziyaret- çi akınına uğrayan Tate Modern'de ne- den Ingiliz sanatçılann esamesi okun- muyor? Ne TracyEmin. ne GavinTurk ne de Chapman Kardeşler' ın işlen yer alıyorTate Modern'de. Gençlerden Sa- rah Locas'ın bir çalışması sürrealist bölümde gerektiği biçimde sergilen- mezken Damien Hirst'in ışi ise merdı- venlerin alhnda nkış tılaşhktan yeterin- ce görünmüyor. Son yirmi yılın en ha- reketli döneminin sanatçılannın işleri- ne ülkenin tek modern sanatlar müze- sinde rastlanmaması ve izleyicilerin bu yapıtlan ancak özel galerilerde görebil- mesi gerçekten büyük bır çelişki yara- öyor. Ancak Tate Modern'i savunmak ama- cıyla dile getirilen bir diğer nokta ise genç Ingiliz sanatçılanna ait yeni ça- lışmalann Charles Saatchi tarafindan binlerce pound'a satın alınması ile Ta- te Modern'in bu fırsatı kaçırmış olma- sı. Ant Noises 2'nin en önemli özelliği tüm işlerin yerlerini iyice benimsemiş olması. Sanki özel olarak bu galeri için yapılmışlar... Elbette böyle görünme- smde sanatçısına binlerce pound ka- zandırması önemli birpaya sahip. Char- les Saatchi'ye bir servete mal olan bu yapıtlar nasıl iğreri durabilirdi ki diye sormadan edemiyor izleyiciler. Eleştinnenlerin ortakdüşüncesi, ser- ginin binnciye nazaran daha iyi olma- sı. Ant Noises 2, Tracy Emin, Damien Hirst, Chapman Kardeşler, Jenny Sa- ville, Gavin Turk ve Gary Hume gibi Ingiliz sanatının etkin sanatçılannı bir araya getiriyor. Emin'in geçen yıl Charles Saatchi ta- rafindan 150 bin pound'luk rekor sa- yılabilecek bir para karşıhğmda satın alman, 'My Bed' (Yatağım) adlı işi, Ant Noises 2 adlı sergide izleyicilere sunuluyor. Sanatçınm kiıii çarşaflan, boş votka şişeleri, sigara paketleri hatta kullanılmış bir prezervatif, kısaca 'Tracj'nin gerçekleri' yer alıyor. İş, ge- çen yıl Tate Galen'de sergilenmiş ve iz- leyicilerin akınına uğrayarak rekor lar- mıştı. Emin'in kirli çoraplan ve kanlı külotlannm da bulunduğu çahşma, eleş- tirmenler tarafindan "BeBdsempatikgö- rûnmüyor ama gerçek kokuyor" şek- linde nitelendiriliyor. 'Geniş' \iicut öl- çülerine sahip kadınlann 'geniş' resim- lerini yapan Jenny Saville bu serginin de gözdesi. Klastrofobik ve rahatsız imgeleri kullanan Saville, bir anlamda estetik değerlerle de dalga geçiyor. Jenny Saville'in 'Host', Sarah Lu- cas'ın 'The Pleasure Principles' adlı yapıtlan, serginin ilgi çeken işleri. Sa- rah Lucas'ın daha önce Freud Müze- si'ndeki kjşisel sergisinde yer alan bu çalışması, gizli bir biçimde Ingiliz sek- süalitesine gönderme yapıyor. Birincisinde, galerinin merkezıne yerleştirilen Damien Hirst'in 'Hymn' (Tiahi) adlı devasa boyutlu işi serginin en gösterişli çahşmasıydı ve Saatchi buna 1 milyon pound ödemişti. Dami- en Hirst'in bu sergideki işi de yine abar- nh boyutlarda bir kül tablası. 'Horror at Home' (Evdeki Dehşet), içinde bin- lerce söndürülmüş sigara ve izmarit ko- kusuyla izleyicileri hayrete düşürüyor. Sanat Fuan on yaşındaKültür Servisi - Istanbul Sanat Ga- lericileri Derneği ve TÜYAP işbırli- ğı ile düzenlenen ARTİST-200(V10.ts- tanbul Sanat Fuan bugün başhyor. 15 Ekım'e dek sürecek fuar, 'kısa süreB çağdaş sanatlar müzesf olma amacı- nı devam ettiriyor. Galenciler Derne- ği'nin sorumluluğunda gerçekleşecek ve 7000 metrekarehk bir alanda ya- pılacak fuara toplam 56 galeri, 214 sa- natçı katılıyor. Artıst Sanat Fuan'nda yapılacak etkinlıkler boyunca aynca Sanatcı Onur ÖdüBeri', 'Sanatsever Onur Odüfleri' ve 'Sanat Galericisi OnurÖdüleri' verilecek. Sanatçı Onur Ödülü NeşetGünal'a, Eleştirmen Onur Ödülü Jak Erzen'e, Sanatsever Ku- nım Ödülü TRT 2'ye, Koleksıyoner turum Ödülü Cavit Armağan'a, Sa- nat Galericisi OnurÖdülü ise KfleSa- nat Galerisi, Ümit Yaşar Sanat Gale- risi, Galeri Lebriz'e verilecek. Dünya ve Türkıye sanatına toplu bir bakış olanağı sağlamak amacında olduklannı söyleyen fuann yetkili ku- rullan, venlecek ödüllerle çağdaş sa- natlar alanında ölçütler oluşturmayı amaçlıyorlar. Fuar boyunca aynca yeni yetenek- leri keşfetmek amacıyla 'TÜYAPGenç Sanatçı Resim Yanşması' ve 'TÜYAP Genç Eleştirmen Yanşmas' düzenle- necek. tki yanşma için de başvurular başlamış bulunuyor. Yanşmaya katı- lacaklann, resimyanşması için serbest konulu bir çahşma, eleştirmen yanş- ması içın kışının kendi seçeceğı birsa- natçı ve sanat ürünü ile ilgili eleştin yazısı ile şahsen başvurmalan gere- kiyor. Resim yanşmasuıda kazanan sanatçı için fuar boyunca yapıtlann- dan oluşan bir sergı düzenlenecek. Eleştirmen yanşmasmın sonucunda ise yayımlanmaya değergörülen ilk üç yazı 'Genç Sanat Dergisi'nde yayun- lanacak. Fuarda düzenlenecek fihn gösterimleri, konferanslar, paneller, söyleşiler. dialı gösteriler boyunca sa- nat alanında çeşitli perspektiflerden so- nınlar, ütopyalar, yenilikler ve deği- şimler tarnşılacak. Fuarda aynca onur ödülü alacak Neşet Günal adına 'onur ödûlüsergisi'.genç sanatçılar resim ser- gisini kazanacak sanatçının yapıtlann- dan oluşan sergi ve Mumı Sugan'ın düzenledığı 'Urfah Çocuklanmızm Yarancıbğı' adlı sergi de yer alacak. Fuarda Fikret MuaDa'nm tablolan da yer ahyor. Sandra Budock'tan gerilim fflmi • Kültür Servisi - Sandra Bullock, ünlü Fransız yönetmen Barbet Schroeder'in yeni filminde başrol oynayacak. 'Single White Female' ve 'Desperate Measures' gibi filmlerinden tamdığunız ) Schroeder'in seri cinayetler işleyen bir katili anlattığı 'Murder by Numbers' adlı filmde rol alacak olan Bullock, böylece ilk kez bir gerilim filminde yer alacak. ' Uzun zamandır, duygusal filmlerde rol ahnaktan sıkıldığı için bu projeyi kabul ettiğini belirten ' Bullock, bir şekilde garip bir cinayete bulaşmış .' iki başanlı lise öğrencisini araşüran FBI ' görevlisini canlandınyor. : lUuyhan Uğurtu'dan > 36 pacfişaha 36 müzik ! • Kültür Servisi - Kültür Bakanlığı'nın Topkapı Sarayı'nda düzenledığı'Padişah Portreleri' sergisi bugün, 'Padışahın Esvabı' adlı tarihsel > gösteri ile kapanıyor. Tuluyhan Uğurlu'nun 36 ı padişah içın 36 ayn beste yaptığı etkinlik, Fanık Saraç'ın bire bır padışahlann o dönem ' kıyafetlennden yola çıkarak hazırladığı bir gösteri eşliğinde sunulacak. Uğurlu'nun her : padişahın kimliğine uygun olarak yaptığı bestelen çalacağı gösteride, Batı müziğiyle Türk müziğinin etkileyicı bır sentezı yer alıyor. Osmanlı Imparatorluğu'nun kuruculan Osman ve Orhan Gazi'yi sadece davullar ve ziller eşliğinde sunacak olan Uğurlu, kutsal emanetleri îstanbul'a getiren Yavuz Sultan Selim'i Itri'nin melodileriyle karşılayacak. Yeniçeri Ocağı'nı kaldıran II. Mahmut, Mozart'ın Türk Marşı'yla sahne alırken Genç Osman için 'Genç Osman Türküsü' yeni bir adaptasyonla çalmacak. Toplam 75 dakika sürecek olan gösteri, Aya Irini'de saat 20.00'de başlayacak. Çizer Boysal'dan aylık depgi • Kültür Servisi - 'Leman' ve 'Lemanyak' dergilerinde karikatürleri yayımlanan Bahadır Boysal, her şeyini kendisinin hazırladığı bır dergi çıkardı. Boysal artık çizgi karakterlerini, Türkiye'nin tamamı aynı kankatürist tarafindan hazırlanan ilk dergi olma özellığinı taşıyan 'Atom'da yayımlayacak. Amenkan çizgi romanlan tarzında hazırlanan dergi, kuşe kâğıda ve renkli olarak basıldı. Yeni nesle hitap eden bir dergi çıkarmayı amaçladığmı söyleyen Boysal, altı aydır dergi üzerinde çalıştığını belirtti. Boysal, aylık olarak çıkacak 'Atom' dergisinin yanı sıra 'Leman' ve 'Lemanyak'ta çizmeye de devam edeceğini söyledi. , Vtetnam'da Asya slneması • HANOİ (AFP) - Vietnam, Asya sınemasından örneklerin sunulacağı bir festivale ev sahipliği yapıyor. 15-19 Kasım tarihlerinde yapılacak '45;. Asya-Pasifık Film Festivali'ne Avustralya'dan özbekistan'a kadar 22 ülkeden fıhn katılıyor. 12 kategonde ödüllerin verileceği festival, Dang Nhat Minh'in 'The Season of Guavas' fılmi ile , açılıyor. Ali Haydar Pektaş'tan yeni atölye • Kühür Servisi- Ressam Ali Haydar Pektaş, Maltepe'de sürekli resim sergisi olarak devam ettirdiği atölyesini şnndı de resim meraklılanna açıyor. Türkiye'nin pek çok bölgesinde ve Kanada'da yaptığı gezintileri tuvalıne aktaran Pektaş, şimdi de 36 yıllık stüdyo ve açık havada yaptığı çalışmalanndan edindiği deneyimlerini resim öğrenmek isteyenlerle paylaşıyor. Isteyenlere yağlıboya, suluboya, pastel gibi çeşitli biçimlerde ders verecek olan Pektaş'ın Maltepe'dekı atölyesmde aynca resim üzerine Ingilızce ve Türkçe kitap ve dergiler de ; bulunuyor. Geldof, Yates'in kranı evlat edindi • KüMr Servisi -Ünlü rock şarkıcısı Bob Geldof, Paula Yates'in Mıchael Hutchence'dan olan kızı Tiger Lily'yi evlat edındi. Geldof, Hutchence'ın ailesiyle zorlu bir anlaşma yaptıktan sonra ünlü Ingiliz televizyoncu Yates'in geçen günlerde ölü bulunmasından sonra tek başına kalan dört yaşındaki Tiger Lily'yi evlat edinebildi. Hutchence'ın babası, bu karan çok zor verdiklerini belirtirken bu teklifi, Tiger Lily'nin üvey kardeşleriyle bir aile içinde büyümesi ve yahıızlık çekmemesi için kabul , ettıklennı söyledi. Geldof ve Yates, 20 yıllık , evliliklerini, Yates'in rock şarkıcısı Michael ( Hutchence'la yaşadığı ilişki yüzünden , bitirmişlerdi. , Necdet Öksüz'den sepgi ; • Kültür Servisi - Türkiye Iş Bankası Ankara Sanat Galerisi, yeni sanat sezonunu Necdet Öksüz'ün resim sergisiyle açıyor. Insanlann her gün gördüğü, yaşadığı şeyleri bir ressamın gözünden tuvale aktaran Öksüz, sergiye yağlıboya yapıtlanyla katılıyor 80'lerden günümüze kadar pek çok sereiye katüan Öksüz'ün, 17. DYO Resim Yanşması Ödülü bulunuyor. Sergi, 10-31 Ekim tarihleri arasmda görülebilir. (0312 418 67 97) Adnan VteH Kuvanhk'ın sergisi • Kültür Servisi - Fotoğraf sanatçısı Adnan Veli Kuvanlık, Tûrkiye'de teknik açıdan ilk ohna özelliğini taşıyan üç boyutlu sergisini sanatseverlerin izlenimine sundu. Sergi 21 Ekim'e kadar British Council Sanat Galerisi'nde açık olacak. 'Üçüncü Boyut' ismıni taşıyan sergi, Türkiye Kodak Profesyonel Bölümü'nün sponsorluğuyla gerçekleştiriliyor. Ankara'daki anıt, anıt-bına ve parklann konu edıldiği sergı, stereoskopik fotoğraf makinesıyle görüntülenen, 70x70 boyutlannda 20 fotoğraftan oluşuyor. Sanatçınm fotoğraflan, sadece kırmızı-yeşil renklerde özel bır gözMU. ta!'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle