18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10EKİM2000SAU 10 dishab/ cumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR ABD Kongpesi, Putin'in hizmetinde SSCB çöktü. Ne oldu? Yerine Do- ğu Avrupa'da, Kafkaslar'da ve Or- ta Asya'da yeni cumhuriyetler ku- ruldu. SSCB'nin baş patronu Rus- ya'ya ne oldu? Yanlış yıkanmış ça- maşır gibi, çekti. ABD, bu ülkelerde, siyasal alan- da "demo/cras/>7"yefleştimTeyi, eko- nomide ise "serbest piyasa düze- nini" egemen kılmayı hedefledi. özünde sanayi bulunan Doğu Av- rupa'da hedefe ulaşıldı. Kafkaslar ile Orta Asya'da istendiği gibi bir ge- lişme sağlanmadı. Bu ülkelerde sa- nayi altyapısı yoktu. Sanayi için dö- vizgerekliydi. Döviz dışsatımlaolur- du. Hazar ülkelerinde, petrol, doğal- gaz ve madenler önemli döviz kay- naklan idi. Ancak, bu ürünler Batı'ya ulaştınlamıyordu. Hazine üzerinde oturdukları halde, işsiz güçsüz ya- şıyoriardı. VVashington ve Ankara'ya göre "Türk" ortak paydasına sahip bu ülkelerde "demokrası" ve "serbest piyasa" hedeflenne ulaşmada Tür- kiye bir kaldıraç rolü oynayabilirdi. Türkiye bu ülkelere demokrasi ihraç edebilirdi. Petrol ve doğalgaz, Ba- kû-Ceyhan boru hattıyla Batı'ya ulaştırılabilirdi. Batı bu girdiieri, ta- şeron Türkiye ile birlikte bu ülkeler- de kalkınmaya dönüştürebilirdi. Böy- lece, kapitalizm ile demokrasiyi öğ- renen bu ülkeler, artık Moskova'nın dümen suyuna girmezlerdi. Türkiye, Körfez ve Balkan savaş- lannda Batı'nın sadık müttefıki oldu- ğunu kanıtlamıştı. Her şey VVashing- ton'un istediği doğrultuda, kuşku- suz Türkiye'nin de çıkanna uygun ge- lişiyordu. Bill Clinton'ın Türkiye zi- yaretinde doruğa çıkan bu ilişkinin bazı komşular gibi Moskova'nın da tepkisine yol açması kaçınılmazdı. Rusya da bu gelişmeleri önleye- cek durumda değildi. Vladimir Pu- tin başa geçince, eski Rus istihba- ratı KGB'nin yöntemlerini de Krem- lin'e taşıdı. Putin, bu ülkeleri ve özel- likie doğal zenginlikleri Batı'ya kap- tırmamak niyetindeydi. Rusya'nın geleceği bu kaynaklara baglıydı. Putin'in, VVashington-Ankaraekse- ninde gelışen olaylar çarkını geri çe- virmesi gerekliydi. Bakû-Ceyhan projesi uzadıkça, bu ülkelerin kasasına döviz girişi gecikiyor; gecikme, bastınlmış mu- halefet karşısında yöneticilerde dik- ta eğılimlerini gün ışığına çtkarıyor- du. VVashington'un hedefleri sapı- yordu. Kremlin'deki istihbaratçı bu olguyu kendi yöntemiyle Mosko- va'nın çıkarian için kullanmalıydı. Ama nasıl? Putin, bir judocuydu. Spor salonunda çalışırken boksör- lerin karşılaşmalannı da izlemişti. Ne kadar güçlü olursa olsun bir bok- sörün kaşı patlayip kanlaryüzünden akmaya başladıktan sonra o bok- sörden artık hayırgelmiyordu. Çün- kü rakip, inadına yumruklannı o kaş üzerinde patlatıyor, sonuçta karşı- laşmayı teknik "knock out" ile ka- zanıyordu. Putin, bu iş için Ermenistan Dev- let Başkanı Robert Koçaryan gibi bir boksör buldu. Türkiye, bölgenin en iyi boksörüydü. Ancak, daha ön- ce "soykınm" savıyla kaşı patlamış- tı. Erivan, bu kaşı daha da patlatma- lıydı. Koçaryan, Putin'in antrenöriü- ğünde, (Atina ve Tahran'in himaye- sinde) kaşı patlak, rakibini küçüm- seyen Türkiye karşısındaringeçık- tı. Hakem, ABD Kongresi idi. Nasıl bir hakem? Hiç dikkat ettiniz mi? Hertıangi bir Amerikan filminin sonundaki je- nerikte genellikle ya bir Ermeni ya da bir Yunan adı görürsünüz. Şim- diye değin hiçbirTürk adı gördünüz mü? Göremezsiniz. Eğer, 19 Mayıs 1919 olmasaydı Ermeni, Yunan de- ğil, bugün bir Türk diasporasından söz edilmeyecek miydi? Amerika'da pek çok sayıda ün yapmış Ermeni kökenli ressam, şar- kıcı, valı, büyükelçi vardır. Son 10yıl- dır ABD'de Ermeniler hakkında 15O'yi aşkın kitap yayımlandı. Çe- şitli Ermeni gazeteleri basılıyor. Eyaletlerdeki yerel herhangi bir kongre üyesi pazar sabahı kilisesi- ne giderken, seçmeni olan komşu- su Ermeni ailesini de az ötedeki Er- meni kilisesine arabasıyla bırakır. Günlük yaşamda bir Ermeni de bi- re bin katarak Türklerin atalarını, ana babalannı nasıl kesip biçtikle- rini anlata anlata bitiremez. ABD'deki Ermeni lobisi, kilisesi, medyası Türk düşmanlığı tohumla- nnı yeşerten yeni gübreleri başany- la kullanııiar. ömeğın ya Adolf Hit- ler*in "Türkler, Ermenileri katlettiler, simdi kim anımsıyor" gibi sözlerini uydurup yayarlar. Birleşmiş Millet- ler'e el altından bir karar sureti ver- dirtip yıllarca sonra sanki BM'de ka- bul edilmiş gibi bu metni Kongre'ye bile yuttururlar. Ondan sonra işin yoksa kırk akıllı kuyudan taş çıkar- sın, dursun! Amerikalı Kongre üye- si de yalnızca oy için değil, gerçek- ten inandığı için (Putin'in ekmeğine yağ sürecek) bir karar tasarısına oy vermekte tereddüt göstermez. ABD'Iİ kongre üyesi, (bırakın ABD-Türkiye ilişkilerini), kendi ülkesinin çıkarian- na ters düşen bu dövüşün neden- lerinin farkında olmaksızın, bugün Koçaryan'a puan verecek. Kafka'mn ülkesinden bir konuk "Politika Günlüğü" köşesine Hikmet Çetinkaya bugün şöyle başlayabilirdi: "Avrupa'mn 'Altm Başkenti' Prag'da puslu bir sabah... Maki- nist Vaciav, seyyar satıcı Gregor Samsa'nın hamamböceğine (me- tamorfoz) nasıl dönûştüğünü dü- şûnerek işine gidiyordu. Algıla- maktagecikmedi. Üzerinde yürü- düğü ünlü kçprü bu öyküyû yazan Franz Kafka'n/n adını taşıyordu. O an karannı verdi, O da çağdaş toplumun açmazlannı sergileyen ünlü bir oyun yazan olacakîı..." Hikmet'in "Vaclav" dediği ma- kinist Havel (63), bırakın ünlü bir yazar olmayı, Çek Cumhuriyeti'ne devtet başkanı biteofdu. Buneden- le de bugün Ankara'nın konuğu. Bu değerli yazar, AGİT toplantısı nedeniyle kasımda cumhurbaş- kanı olarak Istanbui'daydı. Prag, dünyada sevdiğim üç kent arasındadır. "Prag Bahan "nt bas- tırmak amactyJa Varşova Paktı ül- keterinin işgal ettikterinin ertesi gü- nü, Çekoslovakya denilen bu gü- ze) üikeye birgazeteci olarak Hk kez gizlice girmiştim. "Seni seviyo- rt/m"demesini ilk kez öğrendiğim bu güzel halkın, Türkiye ile ilişki- lerdeki çelişkisini hâlâ anlamamı- şımdır. Türkiye'ye karşı Kıbns'ta Rumlara milyonlarca dolarlık silah satarak Ankara-Atina'yı savaşın eşiğine getiren Prag'ın, neden "<5z- gür iradelen" ile Çek ve Siovak cumhuriyetleri diye ikiye aynlma- sını da çözememişimdir. Tarafla- nn birbirlerini istemediğini ortaya koyan böylesine somut ömek var iken Kıbns'ta Türkler ile Rumlann birleştirilmeye çalışılmasını da al- gılayamamtşımdır. Geçen yıl Çek Cumhuriyeti'nin Türkiye'ye yalnızca 82 milyon do- larlık mai satp 67 milyon dotariık mal almasını da anlamak güçtür. Türk işadamfanna vizesorunu ya- ratan Havel'in, bir Bükreş'e kadar uzanıp gerçeği görmesini dilerim. Benimanfayamadıklanmı tnşallah IMF yorgunu Havel artık anlar. Sürgünler konııtu! Ankara-Prag ilişkilerinde bir ad asla unutulamaz. Mihail Gorba- çov'un yaptıklannı yaklaşık 20 yıl önce gerçekleştirmek isteyen AJek- sandır Dubçek'in Ankara'daki 150 günü de unutulamaz. Dubçek'i ilk kez, 24 Ağustos 1968'te tanklarla devrildikten son- ra zorla götürüldüğü Moskova'dan dönüşünde Beet- hoven"un "5. Sen- fonisi ya da "Ka- der Senfonisi"n\n ardından Prag TV'sinde istifasını açıklarken izlemiş- tim. Dubçek, 25 Ocak1970'de An- kara'ya büyükelçi olarak sürüldü. Bu- gün Havel'eevsa- A _ , , , hipliği yapacak ko- ^ D u l ? e k <•»&* nutun ilginç bir geçmişi var. Ülke, Cpek ve Siovak Cumhuriyeti diye 1993'te ikiye aynlınca Ankara'daki büyükel- çilik konutu ve makamını banndıran iki bina da iki cumhuriyet arasında paylaşıldı. Dubçek, o konuttaki ilk sürgün değildi. HrÜer Çekoslovak- ya'ya el koyunca bu binalar da Al- manlara geçmişti. Ankara'ya sürü- ien Başbakan Franz Von Papen de aynı binada sürgün yaşamıştı. Dubçek, Ankara'da ilk ziyaret etti- ği kişi olan SSCB Büyükelçisi'nin, Ankara'da nasıl bir diplomat olma- sı gerektiğine ilişkin ders vermesi üzerine şöyle demişti: "Ben bir dip- lomat değilim. Beni siz diplomat yaptınız. Belki bir diplomatın nasıl hareket etmesi gerektiğini sizin ka- dar bilmem. Ama, aklım ve mantığım bana yeter..." "Cumhuriyet" için verdiği Türki- ye'deki ilk ve son demecinde Mos- kova'nın yasakla- dığı "Prag Bahan" sözünü kullanmış- tı. Bu demeç üze- rine 30 Mayıs'ta Prag'açağnldı.gö- revine 24 Haziran'da son verildi. Cek değil bir Siovak olan Dubçek daha sonra bir orman işletmesinde görevlendirildi. Kasım 1992'de birtrafik kazasın- da öldü. O günlerde Ankara-Göl- başı'nda yaşayanlar, tek başına ba- lık ve ördek avlayan, Akçakocalılar da denize tramplen atlayan bu ya- bancıyı acaba anımsıyorlar mı? -O.Acar birlikte. Elmek: [email protected] Fax: 0312. 46815 79 Bakanlar, dün yapılan toplantıda Yugoslavya'ya ekonomik destek verme karan aldılar AB yapümıılaıi kaldırdıDış Haberter Servisi - AB Dönem Baş- kanı Fransa'nın Dışişleri Bakanı Hubert Vedrine, dün Lüksemburg'da yapılan AB Genel Işler Konseyi sırasında, AB'nin Sır- bistan'a yaptınmlannın kaldmlacağını açıkladı. AB dışişleri bakanlannın aynca, Yugoslavya ile birlik arasında özel ilişki- ier kurulmasının yolunu açacak bir anlaş- ma önerisinde bulunduklan bildirildi. Yu- goslavya'nın yeni Devlet Başkanı Voyis- lav Kostuniça ve Karadağ Devlet Başka- nı Milo Cukanoviç, telefonla yaptıklan görüşmede, ordudaradikaldeğişiklıkJer ya- pılması konusunda anlaştılar. Slobodan Miloşeviç'in öfıde gelen des- tekçilerinden Sırbistan Başbakanı Momir Bulatoviç ve tçişleri Bakanı Vlayko Sto- yilikoviç dün istifalannı verdi. Kostuni- Marko Çin 'den geri çevrildi Slobodan Miloşeviç'in oglu Marko Miloşeviç'in (sağda). dün sabah gittigi Pekin'de havaaianından geri çev rildiği bildirildi. Marko Miloşeviç'in daha sonra Moskova'da kalmasına izin verildiği açıklandı. Dün sabah Moskova'dan uçakla Pekin'ediplomatik pasaportla hareket ederı Marko Mfloşeviç'in, *Sİ2e proMemleri" nedeniyle Pekin'den r Moskova'ya geri döndüğü kavdedildl Çin, NATO operasyonu sırasında Miloşeviç'e verdiği destekle dikkati çekmişti. • Miloşeviç'in en önemli destekçileri Başbakan Bulatoviç ve Içişleri Bakanı Stoyilikoviç dün istifa etti. Sırbistan'da yeni parlamento seçimleri 19 Arahk'ta yapılacak. ça'nın yeni hükümet kurması için yol açı- lırken, Sırbistan'da yeni parlamento seçim- lerinin 19 Arahk'ta yapılacağı bildirildi. Almanya Dışişleri Bakanı JoschkaFisc- her. Lüksemburg'da yaptığı açıklamada, " Yugoslavya'da demokrasinin kazanması halinde tavir değiştireceğimiz sözünü ver- miştik. Sözümüzü tutmak dummunda- yız" dedi. Fischer, Miloşeviç'in yargılan- masına ilişkin bir sonıyu yanitlarken de, 14 Bu, Sırbistan'ın demokratikleşme süreci çerçe>esinde sonuca bağianmas gereken bir konudur. Zamanla adalctin verini bulaca- ğına inanıyorum" diye konuştu. Öte yandan, Kostuniça ile Karadağ Dev- let Başkanı Cukanoviç, Savunma Yüksek Konseyi'ni toplayarak federal orduda ba- zı değişiklikler yapma karan aldılar. Sır- bistan Demokratik Muhalefeti liderlerin- den Zoran Gndç yaptığı açıklamada, Kos- tuniça ve 24 Eylül seçimlerini boykot eden Cukanoviç'in telefonla yaptıklan görüşme- de, "3 gûa jçinde" Savunma Yüksek Kon- seyi'ni toplama karan aldıklannı belirtti. Cınciç, "Deviet başkanı değişti, şimdi sırada ordunun başuıdaldlerin değişmesi var* dedi Konsey'e Kostuniça'nın başkan- hk edeceği ve toplantıya SıAistan ile Ka- radağ devlet başkanlanyla Genelkurmay Başkanı ve Federal Savunma Bakanı'nın katılacağı kaydedildi. 'MiloşeviçM adamlanm devirdi' Yugoslavya'nm merkezindeki Cacak kentinin Belediye Başkanı Veh'mir Üiç, 'Slobodan Miloşeviç'in devrilmesine ne- den olan' BelgTad'dakı parlamento ve dev- let televizyonu binalanna düzenlenen bas- kınlan, 2 binden fazla adamıyla önceden tasarladığını söyledi. lliç. "Eyiemimiz önceden hazırtanmış- ü. Adamlanm arasında eski paraşütçüler, subaylar, potislerve özel birimlerde çalışan kişiler bulunuyordu" dedi. Sosyalist Parti'ye üye olmamıştı Kostuniça, milliyetçi çizgiyi hiç bırakmadı DışHaberlerServisi-Slo- bodan Miloşeviç'i halkın desteğıyle devirerek Yu- goslavya'da iktidara geçen yeni Devlet Başkanı Voyis- lav Kostuniça, devlet baş- kanlığı seçimlen için mu- halefetin adayı olana ka- dar daha çok hukuk profe- sörü olarak tanınıyordu. 1944 yılında Belgrad'da bir subayın oğlu olarak doğan Kostuniça, genç kuşaklar hariç, geçmişte Sosyalist Parti ûyesi olmayan tek mu- halefet lideri. Voyislav Kos- tuniça aynı zamanda, aşın sağcı Voyislav Seselj dışın- da Yugoslavya'daki siyasi Ingiliz mahkemesi, bitkisel hayattaki iki kadının cihazdan çekilmesine izin verdi •• - - 'Olme hakkı'na mahkemeden ilk onayREŞATAKAR LGNDRA-Avrupa Insan Hak- lan Sözleşmesi'ne uyum sağfâ- mak amacıyla Insan Haklan Ya- sası 'nı 3 asır sonra değiştiren In- giltere'de ilk dramatik dava "öhnrı hakkınınkuUanıbnasıyla" sonuçlandı. Devlet tarafından açı- lan davada, uzun süre bit- kisel hayat yaşayan ve hem aileleri hem de doktorlar tarafindan ölüme terk edil- meleri istenilen 2 hasta- nın durumunu değerlen- diren Ingiltere'nin kıdem- li Aile Mahkemesi yargıç- lanndan Elizabeth Butter- Sloss, ikisinin de sunı beslenme cihazından çıkanlmalanna onay verdi. Hâkim Sloss, söz konusu 2 hastanın beslenme cihazından çıkanlmalannın yaşam hakkını ihlal etmediği kanaatine vardı. IngilteTe Lordlar Kamarası da, 1993 'te gerçekleştirilen bir otu- rumda bu durumdakı hastalann beslenme cihazından çıkanlarak ölüme terk edilmeleri yönünde bir karar almış. Karann alınmasın- dan bu yana 20 kişiye ölme izni verildiğini anımsatan sağhk yet- BELCİKADA ASIRI SAC PANİCİ BRÜKSEL(Ajanslar) - Belçika'da öncekı gün yapılan yerel seçımler s>o- nucunda, ülkenın Flaman kesimindeaşm sağcı Vla- ams Blok partisinin ka- zandığı zafer, siyasi çev- relendebüyükpanikyarat- tı. Demokratik partiler, bir araya gelerek yaban- cılara yerel seçimlerde oy hakkı verilmesi ve bu şe- kilde aşın sağın önünün kesilmesi konusunda an- laştılar. Belçika'nın Va- lonya kesiminde aşırı sağ- cı Front Nationai partisi siyasi haritadan silinirken Flaman kesiminde Vla- ams Blok, Anvers bölge- sinde her 3 kişiden birinin, Malines'de ise her 4 kişi- den binnin o>ıınu aldı ve büyük gelişme kaydetti. kilileri, tnsan Haklan Yasasrnda yapılan değişiklikJer sonrasında mahkemenin tavnnı öğrenmek için ilk denemenin yapıldığını vurguladılar. Avrupa Insan Haklan Sözleş- mesi çerçevesinde, tüm vatan- daşlann yaşam hakkının devletin sorumluluğun- da olduğunu anımsatan Yargıç Sloss, H (36) ve M'nin (49) kendi hayat- lanyla ilgili karar vere- cek durumda olmadık- lanna dikkat çekerek su- ni beslenme ile yaşatıl- malannm herhangi bir yarar sağlamayacağını söyledi. arenada en istikrarlı milli- yetçi çızgiyı koruyan kişi olarak da bıliniyor. Kostuniça'nın istikrarlı bıçimde koruduğu belirti- len antikomünist \e milli- yetçi çizgj, 1974 yılında Belgrad Unıversitesi'nde genç bir akademisyen oldu- ğudönemlere dek uzanıyor. Yugoslavya'nm yeni lide- ri Kostuniça, 7O'lı yıllarda sosyalist liderTho' nun Yu- goslav anayasasında yaptı- ğı değişikliklere sert eleş- tiriler getirmişti. Kostuniça, kökenini Sırp milliyetçiliğinden alan bu eleştirileri nedeniyle Belg- rad Üniversitesi'nden uzak- laştınlmıştı. Ancak Sırp milliyetçiliğinin 1980or- talanndan itibaren yüksel- meye başlaması ve aşın milliyetçi Miloşeviç'in ik- tidara gelmesiyle Hırva- tistan ve Bosna-Hersek'te- ki Sırplar ayaklanmaya başladı. Yugoslav Devlet Başkanı'nın başıra çekti- ği bu milliyetçi süreç sıra- sında Kostuniça'nın, Mi- loşeviç'le ilişkiye geçme- diği biliniyor. Snbistan'da çok partili dönemin başlamasıyla De- mokrat Parti'nin kurucu- lan arasında yer alan Kos- tuniça, 1992'departinınye- terince milliyetçi olmadığı inancıyla buradan da aynl- dı. Kosova savaşı ve NÂTO harekâtıyla yeniden canla- nan Sırp milliyetçiliği, Kos- tuniça'ya siyasi arenada yükselme şansı verdi. Şimdi otomobil kir zamanı FİYATLARLA ' "TÜM SİGORTALAR VE SiNfRSIZ KM. DAHİL" Budoet CarRental (0800)211 64 65 js |»0}KZ (0212)29631 96 •_IJTAJ»Ut.j_û212)_253 9200 • «HMR*(0312)4175952KZ ( 0 ) 2 3 96 IJTAKBUt (022) 253 92 00 «NÜUM (032) 417 59 52 İİB (0232) m 05 05 • A0ANA (0322) 459 00 16 • ANTM.YA (0242) 322 76 86 MUSTAFAKEMALPAŞA ASLİYE HUKUK HÂKİMIİĞt'NDEN Dosya No. 1999/69 Esas, 2000/312 Karar Davacı Ismaıl Süleyman Sezer vekılı tarafından davalı Serpil Sezer aleyhine açılan boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Hfikflm: Davanın kabulü ile Kırklareli ili, Lûleburgaz ilçesi, Yılmaz Mah. cilt no: 0008, kütük sıra no. 0027'de nü- fusa kayıtlı Mahmut ve Nefıse'den olma 1319 dofumJu Ismail Süleyman Sezer ile ay- nı yerde nüfiısa kayıtlı Hamdi ve Nuriye'den olma, 01.07.1941 doğumlu Serpil Sezer'in MK'nin 134. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmalanna, dava ta- nhınden karann kesinleşmesıne kadar ayak 30 milyon lira tedbir nafakasının davacı- dan ahnarak davalıya venlmesıne, bakıye 710.000.- TL harcın davalıdan tahsilıne ka- rar verilmiştır. Davalı Serpil Sezer'in adresi tüm aramalara rağmen tespit edılemediğin- den işbu hükiim özetımn davalıya ilan yolu ile tebliğine karar verilmiş olup, ilas tarihin- den itibaren 15 gün içinde temyiz edilmediği takdırde kesınleşeceği, karâr tebliği yeri- ne kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 50650 Tatilcilerin %10*u reklamla, %90'ı tavsiye ile kendi otelleıini buluıiar... Restom» i Hana C lub Orient Antrk Çağm adalet sağlık ve banş ıçın buluşma merkezı olan Oren'be denıze "sıfır*. btnbtr yılchzlı bir tatıl koyüdûr Homeros'un doğurn yen 'işıkiar Sahıli'nde, Oûnyanm, atmosfennde oksijen oranı en yüksek iki noktasından bın olan Edremrt Körfezfnde, Zeytin Rıvıefası'ndadır Club Orienrte, Ege sHnde yaprfmış 62 dubleks yapımn her daıresi 2-4 veya 4-6 krşfffk aileler için tasarianmış, ıçteinde duş/WC ve tetefon olan. odalardan okışur. Tum kapılar dev bir botan* bançesme açılır Bahçe biter, ıncecık kumlu piaı başlar Özüriüler ve engelliler için tümüyle duzayak, veıeferyanlar ve tüabetıkler için sorunsuz tatıl Gûnluk doktor vızıtı tOpbaşiOK 7.000.000 TL, 0-12 ya; ûcretsiı, (3.)-4.-i.S. UfBer, £000.000 71 Club Orient Holiday Resort. Ören-Burfaaniye Td: 0.26*.4165354-4163445 • Faı: 0.266.4164026 ArtftCrtm Öfwiewaten CtrtOriMrt. CBItlcHtflB BulBttM Mcrltczhtlr. www.club-orieni.com İSKENDERUN1. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1999/824 Davalı: Hacı Ali Bayırlı vereseleri, adresi meçhul. Davacı Hazine tarafindan davalı Hacı Ali Bayırlı vereseleri aleyhine açılan tapu ipta- li ve tescil davasından dolayı mahkememizden yapılan yargılama sonunda Hacı Ali Ba- yırh vereselerine ait nüfus kayıtlanna ilgili nûfiıs müdürlüğünce de tesadüf edilmeme- si ve yapılan zabıta tahkıkatında da Hacı Ali Bayırlı veresesi adına ilanen tebligata ka- rar verilmiş olmakla, Hacı Ali Bayırlı veresesi olduğunu iddıa eden şahıslann duruşma- nın bırakıldığı 17.11.2000 günü saat 09 00'da mahkememizin bu dosyasına müracaat etmesi hususunda duruşma gününü bildirir davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen teb- lig olunur. 27.09.2000 Basm: 54984 ANTALYA ASIİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas: 1999/71 E. Karar: 2000/855 Davacı DHM Işletmesi Gen. Müdürlügü'nün davalı Cengiz Urgut aleyhine acmış ol- duğu 16. maddeye göre tescil davası 17.04.2000 tarihınde kabulüne karar verildığinden; Davacı idarenın davastmn kabulü ile davalıya ait Antalya ilı, Keşirler köyü, 958 par- sel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın 2942 sayılı kanunun 16. madde- si uyannca davacı ıdare adına teseılıne, eksik harcın davalıdan alınmasına, Davacı vekili için 20.250.000.- TL maktu ücreti vekâletin davalıdan ahnarak davacı- ya ödenmesıne, Davalıya daha önce ilanen tebliğ edildiğinden, davalı Cengiz Urgut'a mahkerae ila- mı ilanen tebliği gerektiginden HUMK uyannca gazetede ılanına, ilan tanhıni takip eden 7 işgünü sonra 15 günlük süre içinde temyiz etmedığiniz takdirde kesinleşeceğı ilanen tebliğ olunur. 21.09.2000 Basın: 55476 KALBİNİZ SİZtN İÇÎN ÇALIŞIYOR, 1 ^ StZ?... TÜRKKALPVAKFI 79 Mayıs Cd. No: 8 Şişlı/İSTANBUL Tel: {0212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks: (0212)212 68 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle