Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 OCAK 2000 PAZAR
HABERLERİN DEVAMI
Hükümetin 'uyum' görüntüsünü zedeleyen açıklamalar yapılıyor
Ocalan ve Demirel gergî J
''~
•*
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
rinde: "Bugün bayram/Bayram bize mahrem."
Kartı sokağın beyazlığına takılı kalan gözlerimde
geçmişi anımsatan renkli kimi düşter kıpırdanıyor.
Bir gün geldi; zaman, insanlan da, dostluklan da
değiştirdi Ankara'da. 1950 öncesi başlayan, hemen
sonrası sürüp giden siyasal fırtınalar, dostluklan, ar-
kadaşlıklan kopardı birbirinden.
Söyleşilerinden feyiz aldığımız insanlar, sessiz se-
dasız, arkalannda derin bir iz bırakmayarak çekip git-
tiler.
Siyaset -o yıllarda- yalnızca yığınlar arastnda bir ay-
rım döneminin başlangıcı değildi..
Artık, (genç, hatta ofta yaşlı nesillerin de bilmediği
bir dönemin ünlü lokantası) Karpiç'in Amerikan barı-
na daha kavgalı, tartışmalı, geritimli, ağır hava ege-
men olmuştu.
Kimi tartışmalar sonrası kucaklaşan dünün insan-
larına, siyasetin (daha sonraları paranın) aynmcı kur-
du girmiş, yerleşmişti. Iki partiye yanlı olanlararasın-
daki görüş aynlıkları, dostlan, arkadaşlan birbirinden
koparmayı başarmtştı.
Kırgınlıklar, dargınlıklar çogalmıştı. Içinde yaşadı-
ğımız bu kent, eski Ankara değildi artık. Birden de-
ğişmişti. Sevecenliği yozlaşan, herkesi bir kargaşa-
ya iten bir kent olmuştu.
Böylesine başlayan günlerden, öylesine güntere
gidiyorduk ki, geleceğin farkında bite değildik.
Yirmı iki-yirmi üç yaşlanndaki bir insanın çocukluk
günlerine özlem çekeceğini düşünebiliyor musunuz?
Tartışmaları, kırgınliklan izlediği kimi geceleryata-
ğına uzandığı zaman, yer yer bataklıkla, sazlıklarla,
otlarla boydan boya bezenmiş bir büyük alanda ge-
çirdiği günleri anımsardı.
Daha sonra Gençlik Parkı'nın yapıkjığı bu alanın or-
ta yerinde bir küçük bina, toprak bir futbol alanı, iki
kale gözlerinin önüne gelirdi. Hayal gücünü zorlar, he-
nüz ilkokula gitmemiş çocuğu, anneannesinin elin-
den tutarak yeşillikler içinde dolaştırmasını, ağabe-
yinin yaptığı sapana koyduğu küçük taşlarla kuşlann
peşinden koşmasını... O günleri anarak dalar gider-
di.
Havuzun bedeli
Düşlerinin bu hammaddesinin içine ettiter. Bir gün
geldi, alanı temizlediler, otlan, sazlıklan söküp götür-
düler.
Opera binasından Ankara Gan'na değin uzanan,
çocuk için, bir Afrika kıtası kadar geniş alanı Gençlik
Parkı'na dönüştürmeye giriştiler. Yeşili betonlaştırdı-
lar. Büyük bir havuz için toprağı kazdılar.
Annesinin o güne değin görülmemiş büyük atılış-
lardan söz ettiği günlerden çok sonra; ırk aynmının
neden yapıldığını anlayacak yaşta olmayan çocuk,
Gençlik Parkı'nda Nazi Almanyası'na hoş görünmek
|Çİn askere alınan Yahudi çocuklannın çaiıştınldığını
öğrendi.
Ya, Gençlik Parkı'ndaki büyük havuza su verildiği
gün. "Mahalleli" arkadaşlanyla bu büyük olayı izle-
meye koşup gitmiş, yaşrtlannın soyunup suya atla-
dığını görünce dayanamamıştı.
Saatlerdir nerede kaldığı sorulannı, çocuksu yalan-
larla savuşturmaya uğraşırken, ne çare, soyunmasıy-
la biriikte görünen ıslak don, gerçeği ortaya koymuş-
tu.
Yalan söylemenin bedelini, anasının, kıçında ve sır-
tında patlayan tokatlanyla ödemişti. Annesi vurduk-
ça, anneannesi, "Başına vurma, baştna vurmsL.Ka,
çfljcuğu budala mı yapacaksın sen?" dîye bağınyoV-
du.
Dayağın izlerinden çok, aklında kalan, anneanne-
sinin uyancı sesiydi. O günden sonra annesinden ne
zaman dayak yese, artık kollanyla başını koruyordu.
Budala olmamak için..
Kariı bir bayram sabahı doludizgin gelen birçok
anıdan biri..
Çocukluk günlerim, geri gelmez misiniz?
Kohl yabıız kaldı
• Baştarafi 1. Sayfada
la Merkei'in, partının adı
kanştınlan yolsuzluk
olaylannın mutlaka açık-
lığa kavuşturulması ve C-
DU'nun da Kohl'ün göl-
gesınden sıynlarak kendi
yolunu bulması yolunda-
ki açıklamalanna ilk kez
açıkça destek veren mu-
hafazakârpolitikacı, "Yo-
hın, acı da olsa seçeneği
buluDmuyor. Burada ge-
nei sekreterin değü, parti
başkanlar kuruiunun ro-
tası söz konusudur" dedi.
CDU'nun ilgili birimle-
rinin bilgisi dışında hesap
hareketleri olduğuna ve
bunlann sorumluluğunun
sadece KobJ ile yakın çalış-
ma arkadaşlannda bulun-
duğuna dikkat çeken Scha-
cublc. "Bu tür aydınbtma
işlenü \c Hebnut Kohl'ün
yaşanmla verdiği katkıla-
rmbirarayagetirilmeaguç
birgörevdir" diyekonuştu.
1999yılındaiktidardaki
SPD - Yeşiller koalisyonu-
nun izlediği politika, eya-
let ve belediye seçimlerin-
de açık bir biçimde seçmen
tarafından reddedilmişti.
Böylece yeni bir rüzgân
atkasına alan CDU'nun,
bu başanyı sürdürmesinin
Kohl ve karanhk ilişkile-
rinden kurtulması duru-
munda mümkün olabilece-
ğini kaydeden siyasi göz-
lemciJer, CDU ûst yöneti-
minin bu konuyu zamarüa
arka plana atmaya ve so-
mut sorunlarda hükümet
partilerini sıkjştırmaya ça-
lışmasının anlamlı olduğu-
na da dikkat çektiler. Scha-
euble ve Merkei'in, vergi,
emeklilik ve eğitim politi-
kalannda hükümete karşı
atağa geçecekleri belirtil-
di.
Kohl'ün, 25 yıl başında
kaldığı partisinin cuma gü-
nü başlayan toplantısına
katılmamasının tarihsel bir
anlanıi olduğu savunuldu.
Böylece, CDU'nun es-
ki saymanı VValther Lefcler
Kiep hakkında 4 Kasım
1999'da çıkanJan tutukla-
ma karan, 2 ay içinde ilk
büyük sonucunu verdi ve
Kohl, partisinden "dikkat-
li bir biçimde" dışlanmış
oldu. Konunun Noel tatıli
öncesinde açıklığa kavuş-
turulmasını isteyen CDU
çevreleri bu amaçlannda
başanlı olamazken, geçen
yıl seçimlerden ağır darbe-
leralarak çıkan iktıdarpar-
tileri SPD ve Yeşiller'in
yönetim kadrolan, bu yıhn
ilk yansında yapılacak
SchlesvvigHolstein veKu-
zey Ren Vestfalya eyaletle-
rindeki yerel seçimlerden
başanyla çıkabilecekleıini
düşünüyorlar.
Avrupa 'göç bağmıhsı'
• Baştarafi 1. Sayfada
miejunlan söyledi:
"Ozellikle Avrupah pofr-
tikacıiar işsizligin artma-
sudan ve ucuz işgücünün
göçmeıuerle ülkeve ginne-
sine karşı çıkan sendikala-
nn tepkisinden korkuyor.
Bu kesimfcrin bir meydan
okumayia karşı karşna ol-
duğu ortada. Ancak sorun-
la ügüenmeteri de şart Ne
kadar gecikilirse, sorun o
kadar ağır bovuliar kaza-
nır. Gerçi Avrupa ülketeri
ve Japonya'da nüfus düşü-
yor, anıa BM, bu ülkeiere
göçmen sayeında hrzb ar-
üşlar da ÖDernriyor. Rapo-
nımuz, göç oranlan sabit
kaJdığmdasooucunaeola-
bfleeeğim1
dikkat çeldyor.''
BM uzmanı, emeklilik
yaşını arttırmak. maaşlan
düşünnek, primleri yük-
seltmek veya tüm sistemi
kökünden değiştirmek gi-
bi işlemler dışında yapa-
cak başka bir şey kalmadı-
ğını kaydederek "Nüfiıs
hareketlerini inceleyeıı uz-
manlann >*aptığı ve söyle-
diği şudur: Göçmeııler ot-
mazsa ve doğum oranlan
da tahmin edfldiği gflbi bn
dûşüktükte seyrederse da-
ha az ve yaşlı bir nüfiıs he-
saba kaülmahdır'' dedi.
hıüği
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Hükümet ortaklan arasında Ab-
duDah Ocalan dosyasuun geleceği
ve cumhurbaşkanlığı seçimi konu-
sundaki anlaşmazlıklar 'iryum'' gö-
rüntüsünü zedelemeye başladı.
Başbakan Bülent Ecevit ile Baş-
bakan Yardımcısı DevletBahçeü'nin
Ocalan konusundaki atışmalamun
yanı sıra Ecevit'in Cumhurbaşkanı
Sûleyman Demirei'in bir dönem da-
ha seçilmesi için girişimlerde bu-
lunması da MHP ve ANAP'ta ra-
hatsızlık yarattı. MHP'liler, Ece-
vit'in ortaklannın görüşünü ahna-
dan Köşk konusunda açıklamalar
yapmasmdan duyduklan rahatsızlı-
ğı gi2İemezken ANAP'lılann
Köşk'te liderleri Mesut Yılmaz'ı
görmek istediklerini açıklamalan
"uzatina" formüllerinin yaşama
geçmesinin güçlüğünü ortaya koy-
du. Hükümetin kuruluşundan bu ya-
na ortaklar arasında kadro-
laşma şikâyetleri dışında cid-
di bir gerginlik yaşanmadı,
af konusundaki anlaşmazlık
da yasa rafa kaldınlarak don-
duruldu.
Ancak, son günlerde Öca-
lan dosyasuun geleceği ve
cumhurbaşkanlığı seçımleri
konusundaki anlaşmazhklar,
ortaklardan farklı sesler çık-
masına neden oldu.
12 Ocak'ta yapılacak li-
derler zirvesi öncesinde ya-
pılan açıklamalar, ortamı iyi-
ce gerginleştirdi. Bu zirvede,
Ocalan konusunun yanı sıra
cumhurbaşkanlığı seçiminin
de ele aluıması bekleniyor.
DSP ile MHP arasındaki ger-
ginlik tırmanırken ANAP li-
deri Yıhnaz'uı Mısır'a tatile
gidip tartışmalann uzağında
kahnayı yeğlemesi "Asıl hedefi,
cumhurbaşkanhğı. Kendisini yıp-
ratmak istemiyor" yorumlanna ne-
den oldu.
Bahçeü'nin seçim bölgesi Osma-
niye'de Ocalan'm cezasının infaz
edilmesini istemesi ve "Infazı en-
gefleyen banşcı anlayış olamaz" söz-
leri gerilimi ürmandırdı. Ecevit, bu
sözlere hemen yanıt verirken *so-
rumhı siyasetçilerm bağbyıa sözler
söylemesinin zorluk varatabileceğj-
ni, kinuenin kendisini Ocalan'a acı-
makla ele^tiremeyeceğinin
bıldırdı.
Bahçeü'nin sözlen "Tabanma
mesaj verdL Geri adım atamaz. An-
cak, bunu hükümet sorunu da yap-
maz" diye değerlendirildi. Bahçe-
li'nin liderler zirvesinde Ocalan
dosyasmın hemen TBMM'ye gön-
derilmesini isteyeceği, ancak DSP
ve ANAP liderlerinin buna karşı
çıkması durumunda, sorumluluğu
Ecevit'in üstlenmesi kaydıyla hü-
kümet sorunu çıkarmayacağı yo-
rumlan yapıldı. MHP'nin seçme-
niyle ortaklan arasında sıkıştığına
dikkat çeküirken Ecevit'in de hü-
kümetı bozma noktasına gehnesi-
nin çokgüç olacağı, TBMM'den çı-
kacak sağ bir hükümetin ülkeyi çok
daha tehlıkeli noktalara taşıyabile-
ceği vurgulandı.
Başbakan Ecevit, Demirel'in bir
dönem daha seçilmesi için bayram-
dan sonra nabız yokiayacağını açık-
ladı. Ecevit'in bu isteğini Köşk'e çı-
karak Demirere de iletmesi ortak-
lan arasında rahatsızhk yarattı. TB-
MM tatüinden sonra ortaklar ara-
sında tartışılacak konulann başında
cumhurbaşkanlığı seçimi geliyor.
DYP'liler Demirel'e devam yolu-
nu açacak, cumhurbaşkanımn TB-
MM tarafından 5 'er yıllığma iki kez
seçilebilmesini öngören anayasa de-
Bayram sonrası görüsme trafiği hızlanacak
MHP idamdan yana oy kullanacak
OSMANİYE/KANa4L (AA)-Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet
Bahçeu, Abduuah Öcabn'ın idamı hak-
kında 12 Ocak'ta koalisyonu oluşturan
siyasi partilerin liderleriyle bir araya ge-
lerek bu konu üzerinde görüş alışverişin-
de bulunacaklanm belirterek "O caninu
«afaıaa veya asılmamasr.la beraber Tur-
ki}'e'nffl onüne getecek probietnferi dü-
îönroefi. Türkr>e'nin tea vadefi görûş-
lerden ziyade, önünü görea bir poBtik»
takç etnies gerekn-" dedi.
Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü \u-
saf Gökalp de Şeker Bayramı nedeniyle
geldiği Sıvas'ın Kangal ilçesini zıyaretin-
de Ocalan'ın dosyası Meclis'e geldiği za-
man MHP olarak idamın onaylanması
yönünde oy kullanacaklannı açıkladı.
Bahçeli, dün partisinin Osmaniye il
teşkilatındaki bayramlaşma töreninde
Öcalan'ın idamı konusundaki değerlen-
dirmelerini hatırlatılması üzerine
"MHP'ffler Tûrkiye'ım ve devtethnizm
geleceğiaçBmdanyorBmlar getirmeyeça-
hşmaktadıriar. Kendimizi bağJayıa her-
hangi bir demedmz de ohnuyor. Saym
BaşbakammpiH 13 Arahk'tan bo yana
konuylaügffisûrekndemeck^verflmek-
te*fir" diye konuştu.
Bahçeli. Ocalan'a verilen idam karan
sonrasındaki gelişmeierin, koalisyonu et-
kilemeyeceğini de kaydetti.
ğişikliği önerisini tatilden sonra im-
zaya açacak. Ortaklar arasında da
bukonuda anlaşma sağlanırsa, ortak
bir anayasa değişücliği önerisi için
girişimlerde bulunulacak.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Ersin Taranoğlu. yaptığı açıklama-
da "Ben halktan birisi olarak, Me-
sut Yılmaz olsun diyorum" sözle-
riyle partisinin asıl dıleğini ortaya
koydu.
Başkentkulislerinde, "Ecevit,ön-
ce ohnazı deneyecek. Anayasa deği-
şikliğinin olmayacağı görülünce,
Medis içinde arayışlar başlayacak.
Sağ çoğunhığu olan bir Mecüs'te,
Yıhnaz'ı seçtirmek,Ecevitiçin ehve-
nişerolabinr" değerlendirmeleri ya-
pıldı. Bazı DSP'iiler ise "Biz birin-
d partiyiz. Köşk'e bir DSP'li çıkabi-
Br" görüşünü savundu. MHP'lile-
rin de "TBMM Başkanı küçük or-
taklan seçfldL Köşk'e bir VIHP'h ÇK
kabilir" hesabı yaptıklan
vurgulandı.
MHP'den Devlet Bakanı
Sadi Somuncuoğhı, TBMM
Başkanvekıli Murat Sökme-
ooğlu ve Milli Savunma Ba-
kanı Sabanattin Çakmakoğ-
hı'nun adlan adaylık için ge-
çiyor. Cumhurbaşkanlığı se-
çiminin bunalıma dönüşme-
si ve bir aday üzerinde anla-
şılamaması durumunda, son
anda TBMM Başkanı Yıkh-
nm Akbuhıt üzerinde uzlaş-
ma sağlanabileceği yorumla-
n da başkent kulislerinde di-
le getirildi. MHP'lüer, Yıl-
maz'uı cumhurbaşkanlığma
da karşı çıkıyor. MHP'lıler,
hakkmda yolsuzluk iddialan
bulunan birisinin akJanma-
dan cumhurbaşkanı olama-
yacağnu belirtiyorlar.
Organize suç gruplannın kanştığı 393 olayda 2 bin 800 kişi gözaltına alındı
1999 çetelerle mücadele ydı oldu
ANKARA (AA) - Emni-
yet Genel Müdürlüğü'nün
"çetetere" yönelik operas-
yonlannda geçen yıl büyûk
başanlar elde edıldığı bildi-
rildi. Geçen yıl yapılan ope-
rasyonlarda organize suç
olaylaruıa adı kanşan, arala-
nnda EroJ EvdL Fatih Bu-
cak, Hakan ÇUBoğlu gıbı
isimlenn de yer aldığı 2 bin
803 kişi gözaltına alındı;
operasyonlarda çok sayıda
silah ele geçirildi. Alaattin
Çakıa ve Kürşat Yılmaz gı-
bi isunlenn de ıadesı sağlan-
dı.
Emnıyet Genel Müdürlü-
p Kaçakçdık ve Organize
Suçlarla Mücadele Daire
Başkanlığı'ndan alınan bil-
giye göre, 1999 çetelerle
mücadele açısında önemli
bir yıl oldu. Geçen yıl polis
bölgesinde, organize suç
gruplannın kanştığı 393 o-
lay tespit edildi. Bu olaylar-
la ilgili yapılan operasyon-
larda 2 bin 803 kişi yakalan-
dı. Bu gruplara yönelik ope-
rasyonlarda ise 464 adet çe-
şitli cap ve markadatabanca,
52 adet av tüfeği, 17 adet
uzun namlulu silah, 12 bin
32 meraujele geçirildi. Or-
ganize suç gruplanmn tanş-
Göktepe mezarı
başında anıldı
tziediği bir haber sırasmda gözaltma alınan ve
polisler tarafindan dövüJerek öidfirolen gazeteci
Metin Göktepe, öiümünün 4. >ionda mezan
başında anıldı. Göktepe'nin annesi Fadime
Göktepe dönemin İstanbul Emniyet Müdûrfi
Orfaan Taşanlar ve Emniyet Mûdür Yardnnaa
Ketnal Bay rak'ın da yargrianmaanı istedL
Göktepe'nin ailesi, yakınİan, demokratik khie
örgûtû temafcaeri, gazeteci arkadaşlan ve Emeğin
Partisi üyeferinden ohışan bin kisiyi aşkm topluluk
dün saat 14.00 smalarmda Gökpete'nin Esenkr
Mezsrnğı'ndaki kabri başmda toplandılar.
Göktepe'nin yaknüan \e çeşitfi örgütlerin
temsifcieri yaptddan konuşmajarda gazetecflik
mesleğini yaparfcen öidûröleıı Göktepe davasuım
henfiz sonuçlandjruamamasmı kmadılar. Anma
törenine katiian tHD, DtSK, SİP ve EMEP
temsflcüeri de gazeteci cinayetlerine ve bu
dnayerJerin ayriınlatohnama<mı kmayarak failterin
bulunarak yargdanmalarrat istedüer. EMEP Genel
Başkanı Levent Tözd, "Bugün bir bayrama daha
gazeteci cinayetlerini anarak giriyoruz. Bu
einayietferin takipcisi olmadıkça, Metin
Göktepeiere yenfleri ekknecektir" diye konuştu.
(Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
Asayiş Şube Müdürlüğü, 1999'daki olaylan değerlendirdi
Suç işleme oranı yüzdel9 azaldı
ISTANBUL(AA)-Istanbul'da, 1999
yıbnda meydana gelen olaylarda 343
kişi öldürüldü, 4 bin 624 kişi de yara-
landı.
tstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü ka-
yıtlanna göre, kentte polis sorumluluk
bölgesinde, 1 Ocak-31 Arahk 1999 ta-
rihleri arasında, cinayet, yaralama,
gasp, hırsızhk, yankesicüik ve dolandı-
ncılık olmak üzere toplam 53 bin 809
olay meydana geldi.
tstanbul'da 404 kişi kaza sonucu öl-
dü, 417 kişi de intihar ederek yaşamı-
na son verdi. Kentte geçen yıl meyda-
na gelen 553 ölüm olayı ise kayıtlara
"şüpheli" olarak geçti.
tstanbul'da, geçen yıl meydana ge-
len 343 cinayet olayından 320'si güven-
lik güçlerince aydınlatıldı ve bu olayla-
rakanşan 289 kişi gözaltına alındı. Ha-
len 31 kişi, cinayet olaylanna ilişkin fi-
rari olarak aranıyor. 4 bin 624 yarala-
ma olayından ise 3 bin 635'inin faili
olan 4 bin 37 kişi gözaltına alındı. 1045
kişınin ise yaralama suçundan aranma-
sı sürdürülüyor. Kentte 569 gasp olayın-
dan 347'si; evden, işyerinden ve otodan
meydanagelen 37 bin 972 hırsızlık ola-
yından ise 10 bin 643'ü aydınlatıldı.
Hırsızhk ve gasp olaylanna ilişkin 6 bin
697 kişi gözaltına alındı. 4 bin 843 yan-
kesicilik olayından 1266'sı, 1356 do-
landıncılıktan 784'ü, 4 bin 102 kapkaç
olayından ise 869'u aydınlatıldı. Bu
olaylara ilişkin toplam 3 bin 394 kişi
gözaltına alınırken 246 kişi aranıyor.
istanbul'da, asayişe ilişkin olaylarda,
1999 yıhnda, bir önceki yıla oranla yüz-
de 19 azalma meydana geldi.
Devlet Bakanı önal, ciftci ve köylünün güc kazanacağını söyledi
'Kamu bankalannı özelleştireceğiz'
RecepÖnal
ORHANGAZt (AA) - Devlet Bakam
Recep ÖnaL Ziraat Bankası'nı da
özelleştireceklerini bildirerek
"Bankanın yüzde 49'u gerçek sahibi
olan çiftci ve köytfinün olacak" dedi.
Bayram tatiüni geçirmek üzere
Bursa'ya gelen ve doğum yeri olan
Orhangazi ilçesini de ziyaret eden
Devlet Bakam Önal, DSP ilçe lokalinde
partililerle yaptığı sohbet toplantısmda,
kamu bankalanmn özelleştirilmesi
konusunu değerlendirdi. Kendısıne
bağlı Ziraat Bankası'nın da
özelleştirileceğini ve yüzde 49'unun
gerçek sahibi olan çiftci ve köylünün
olacağmı belirten Onal, aym durumun
"HalkBankası" ile "EmJak Bankaa"
için de geçerli olduğunu bildirdi. Önal,
özelleştirilemez denilen Ziraat
Bankası'nın en doğru biçimde ve nasıl
özelleştireceklerini göstereceklerini
kaydetti. Bakan Önal, tanm reformu
konusunda tanmsal desteklemenin
tekrar gözden geçirilerek çiftci aleyhine
olan dengenin olumlu yönde
değiştirileceğini vurguladı.
tığı olaylarda 1998 yıhna gö-
re yüzde 106'lık bir artış ya-
şanırken bunlann faillerinin
yakalanmasında da yüzde
117'lik bir artış oldu.
Kaçakçılık ve Organize
Suçlarla Mücadele Daire
Başkanlığı ve Istihbarat Da-
irrBaşkanhğı'nın yaptığı ta-
kipler sonucu ise bazı orga-
nize suç örgütü elebaşlan
yurtdışuıda yakalattınlarak
iadesi sağlandı. Kaçakçılık
ve Organize Suçlarla Müca-
dele Daire Başkanlığı'ndan
verilen bilgiye göre, yurtiçi
ve yurtdışındaki çalışmalar
sonucu yapılan bazı önemli
operasyonlar şöyle:
• Adam öldürmeye az-
mettutne suçlanndan hüküm
giyen ve Burdur Ceza-
evi'nden Fırar eden Yakup
Kürşat Ydmaz, 24.7.1998'de
Bulgaristan'ın Varna şehrin-
de Bulgar Ulusal Organize
Suçlarla Mücadele Teşkilatı
ile Türk polisinin ortak ça-
lısması sonucu yakalandı.
17.4.1999 tarihinde yakalan-
dığı 5 kişi ile Türkiye'ye ia-
de edilen Yılmaz, Eskişehir
Özel Tip Cezaevi'nde bulu-
nuyor.
• Adam öldürme, cürüm
işlemek amacıyla silahlı te-
şekkül oluşturmak, ihaleye
fesat kanştırmak suçlanndan
kırmızı bültenle aranan Ala-
attin Çakıcı, Alman poüs ör-
gütü BKA, Fransız pohs ör-
gütü DGPN ve Türk Emniyet
Genel Müdürlüğü'nün ortak
çalışması sonucu Fransa'nın
Nice şehrinde yakalandı. Ça-
kıcı, 14.12.1999 tarihinde
Türkiye'ye iade edildi. Ha-
len Kartal Özel Tip Ceza-
evi'nde kalıyor.
• Cürüm işlemek amacıy-
la suç örgütü kurmak, gasp,
tehdit gıbı suçlardan aranan
Sedat Şahm, Emniyet Genel
Müdürlüğü'nün yaptığı ça-
hşmalar sonucu 19.8.1998
tarihinde Alman pohsine ya-
kalatıldı. Adalet Bakanlığı
iade işlemlerini sürdürüyor.
• Teşekkül hahnde uyuş-
turucu ve silah kaçakçıhğı
yapmak üzere aranmakta
olan Yaşar Avni Musullulu.
Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'nün koordinelı çaJışmala-
n sonucu Bahkesir'de yaka-
landı. Hakkında 8 yıl 9 ay ha-
pis cezası ve 388 milyar lira
para cezası kesinleşti.
• Malki cinayetinin az-
mettiricisi olarak yurtdışuı-
da kırmızı bültenle aranan
Erol Evcil (Eşrefoğlu),
27.9.1999 tarihinde Kaçak-
çılık ve Organize Suçlarla
Mücadele Daire Başkanlığı
ekipleri ve Bursa Emniyet
Müdürlüğüekiplerinin ortak
calışmalan sonucu Mudan-
ya'dayakalandı. Halen tstan-
bul Kartal Cezaevi 'nde bulu-
nuyor. Tetikçi olduğu bildi-
rilen Burhanettin Türkeş ise
14.11.1999 tanhinde Bulgar
polisi ile işbirliği yapılarak
Kapıkule'de yakalandı ve ha-
len Kırklareh' Cezaevi'nde.
G U N D E M MLSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada . .,
İnsanlar şaşkın. Evlerini satıriayıp geçen sulann
önündeki ağaç gövdesine karşı mahcup. Onu tanı-
yoriar. Daha geçen gün, ellerinde teknolojinin son
model kesici aletleri, karşı dağa çıkmışlar, bir çırpı-
da dağı çıplaklaştırıp inmişlerdi. Şimdi o dağın etek-
lerinden boşanıp gelen felaket, insanlann yok edici-
si olmuştu...
Teknolojinin son harikalan yine orada. Helikopter-
ler yükselip alçalıyor... Beline her türiü taşıyıcı, kesi-
ci aleti takmış güçlü kuvvetli güvenlik görevlileri ipe
tutunmuş, sel sulanna kapılmış bir çocuğa ulaşma-
ya çalışıyor... Kıyıya yanaşan gemilerie insanlan bu-
luşturmak, yağmur sulannın insafına bağlı... Ev ça-
tılanndan oluşan bir yerleşim yeri... Çıplak dağ, be-
denindeki bütün toprağı, kabuk değiştirir gibi sıyınp
binalann üzerine çökertmiş...
Bayram gününde gözünüzü daha fazla çamurla-
mayalım... Bu görüntüleri ne yazık ki, birfilm sahne-
sinden aktarmıyoruz. 1999'un son günlerinden
2000'e sarkan haberlerin başında sel felaketleri ge-
liyor...
Buna sel felaketi mi demeli?
Hayır. Bu, insanın kendi felaketini hazırlaması...
Venezüella'dan Filipinler'e, Çin'den Bolivya'ya ka-
dar, birkaç ay içinde sel felaketi nedeniyle yasammı
yitirenlerin sayısı neredeyse yüz bini bulacak.
Çıplak dağların çamur dolu vadilerinden bakıldı-
ğında aslında bu yazı da "insan bencilliği" kokuyor.
Binlerce kişinin ölmesinden, binalann çamura bat-
masından, can-mal kaybından söz ediyoruz. Ya do-
ğanın kaybı?..
Küçük bir örnek verelim:
Brezilya, Bolivya, Peru'nun coğrafyası içindeki
Amazon Ormanlan'nda her dört kilometrekarelik or-
man alanına 1500 çeşit çiçek, 750 çeşit ağaç, 125
çeşit memeli hayvan, 400 çeşit kuş, 100 çeşit hem
karada hem suda yaşayan hayvan düşüyor. Ve bu
yeryüzü cennetinde dakikada 250 metrekare orman
yok ediliyor.
Yerküremiz gerçekten selleşiyor!
Küre-selleşmenin vahşi boyutlannı yaşıyoruz...
Çıplaklaştırdığımız her dağ, ölüm olarak üzerimi-
zeçöküyor...
Sonun başlangıcı
Ne zaman bir doğa felaketi haberi okusam, aklı-
ma ilk, Kızılderili reisi Dvvan'ın, kendisinden toprak-
lannı isteyen "beyaz adam"a yazdığı mektup gelir.
Felaket biryazının ardından mektubun birkaç parag-
rafını paylaşmadan geçemeyeceğim:
"...Biz Kızılderililer, bir su birikintisinin yüzünü ya-
layan rüzgânn sesini ve kokusunu severiz. Çam or-
manlannın kokusunu taşıyan ve yağmuria yıkanıp
gelmiş meltemleri severiz...
Ben bir vahşiyim. Yaylalarda cesetleri kokan bin-
lerce buffalo gördüm. Beyaz adam trenle geçerken
vurup vurup öldürüyordu bunlan. Dumanlar püs-
kürten bir demir atın, buffalodan daha değeriisayı-
lışına aklım ermiyor. Biz yalnızca yaşayabilmek için
öldürûrûz hayvanlan. Tüm hayvanlan öldürecek
olursanız nasıl yaşayabilirsiniz?
Canlılann yokedildiği birdünyada insan ruhuyal-
nızlıktan ölür gibi geliyor bize. Unutmayın, bugün
canlılann başına gelen yann insanlann başına gelir.
Çünkü bunlar arasında birbağ vardır.
Şu gerçeği iyıbiliyoruz; toprak insana değil, insan
toprağa aittir. Ve bu dunyadaki herşey, ailenin birey-
lerini birbirine bağlayan kan gibi ortaktır. Bu neden-
te dünyanın başına gelmiş olan her felaket insanın
da başına gelmiş sayılır.
Beyaz adamı bu topraklara getiren ve ona Kızıl-
derili'yi boyunduruk altına alma gücü veren Tan-
n'nın kaderini anlamıyoruz. Tıpkı buffalolann öl-
dûrûlüşûnü, ormanlannyakılışını, toprağın kirietilişini
anlamadığımız gibi...
Bir gün bakacaksınız ki göklerdeki kartallar, dağ-
lan örten ormanlaryokolmuş. Yabani evcilleşmiş ve
her yer insan kokusuyla dolmuş.
Işte o gün, ınsanoğlu için yaşamının sonu ve var-
lığını sürdürebilme savaşının başlangıcı gelip çatmış
oiacak..."
Çapkın kocaya
ikinci şaırs yok
• Baştarafi 1. Sayfada
gıtay'a geldi.
Temyiz istemini görü-
şen Yargıtay 2. Hukuk Da-
iresi, söz konusu yasaya
göre, yeterli boşanma ge-
rekçeleri ileri sürülse bile,
hâkimin banşma ihtimali-
ni görmesi halinde, boşan-
ma yerine aynhğa hükme-
debileceğine dikkat çekti.
Bu durumda, hâkimin tak-
dir hakkını ciddi biçimde
ve son derece isabetli kul-
lanması gerektiği belirtilen
Daire'nin karannda, "Eş-
lerin banşma ihtimalinin
gerçekleşmeye yakın bir
riddiy etle görülmesi, hatta
bu ihtimaun, bir tarafin îk-
rarmdanyadaharekettar-
zmdan anlaşılması"' gere-
ğıne de işaret edildi.
Somut olayda, taraflar
arasındaki evhlik birliği-
nin temelinden sarsıldığı
kaydedilen kararda, dava
dosyasında banşma ihti-
malini gösterir bir delilın
de bulunmadığı belırtildi.
Boşanma yerine. bunun
aksi yönündeki bir karann,
kadının aynlık süresi için-
de de tehdide maruz bn^-
kuması sonucunu doğura-
cağına dikkat çekilen ka-
rarda, boşanmaya karar ve-
rilmesi gerekiıken, hiçbir
gerekçe gösterihneden ay-
nhğa hükmedilmesinin
doğru ohnadığı bildırildi.
Daire, boşanma davası
açılmasıyla eşlerin ayn ya-
şama ve nafaka isteme
haklannın doğacağına da
işaret ederek istek olmasa
bile bu konudaki tedbirin
davaya bakan hâkim tara-
fından kendiliğinden alın-
masınm zorunlu olduğunu
belirtti. Daire, bu nedenle
boşanmak isteyen kadın ile
çocuğuna uygun miktarda
tedbir nafakası hükmedil-
mesini de istedi.
Yargıtay 2. Hukuk Da-
iresi, bu gerekçelerle, yerel
mahkemenin hükmünü
usul ve yasaya aykın bu-
larak oybirliğiyle bozdu.
isırılan genç kızın kafa derisi acıldı
Pendik'te başıboş
köpek dehşeti
İstanbul Haber Servisi -
Pendik'te 17 yaşındaki
genç bir kız, başıboş dola-
şan bir köpeğin saldınsuıa
uğradı. Kafa derisi açılan
Canan Tüysüz, hastaneye
yatınldL
Arkadaşlanyla bir ban-
kamatikten para çeken Ca-
nan Tüysüz, burada sahip-
siz köpeklerden birinin
saldınsına uğradı. Kafa
derisi tamamen açılan ve
sutında sıynklar oluşan
Tüysüz, Pendik'teki Özel
Şifa Hastanesi'ne götürül-
dü. Buradan Kartal Eğitim
ve Araştırma Hastanesi'ne
sevk edilen Tüysüz'e ilk
müdahalede ısınlan yerler
temizlenerek, kuduz aşısı
yapıldı ve serum verildi.
Kafa densindeki açılma
kapatılarak beyin tomog-
rafisi çekilen Tüysüz'ün,
yarasının derin olması ne-
deniyle hastanede bir haf-
ta kalabileceği belirtildi.