27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 OCAK 2000 PAZAR HABERLERİN DEVAMI Hükümetin 'uyum' görüntüsünü zedeleyen açıklamalar yapılıyor Ocalan ve Demirel gergî J ''~ •* G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada rinde: "Bugün bayram/Bayram bize mahrem." Kartı sokağın beyazlığına takılı kalan gözlerimde geçmişi anımsatan renkli kimi düşter kıpırdanıyor. Bir gün geldi; zaman, insanlan da, dostluklan da değiştirdi Ankara'da. 1950 öncesi başlayan, hemen sonrası sürüp giden siyasal fırtınalar, dostluklan, ar- kadaşlıklan kopardı birbirinden. Söyleşilerinden feyiz aldığımız insanlar, sessiz se- dasız, arkalannda derin bir iz bırakmayarak çekip git- tiler. Siyaset -o yıllarda- yalnızca yığınlar arastnda bir ay- rım döneminin başlangıcı değildi.. Artık, (genç, hatta ofta yaşlı nesillerin de bilmediği bir dönemin ünlü lokantası) Karpiç'in Amerikan barı- na daha kavgalı, tartışmalı, geritimli, ağır hava ege- men olmuştu. Kimi tartışmalar sonrası kucaklaşan dünün insan- larına, siyasetin (daha sonraları paranın) aynmcı kur- du girmiş, yerleşmişti. Iki partiye yanlı olanlararasın- daki görüş aynlıkları, dostlan, arkadaşlan birbirinden koparmayı başarmtştı. Kırgınlıklar, dargınlıklar çogalmıştı. Içinde yaşadı- ğımız bu kent, eski Ankara değildi artık. Birden de- ğişmişti. Sevecenliği yozlaşan, herkesi bir kargaşa- ya iten bir kent olmuştu. Böylesine başlayan günlerden, öylesine güntere gidiyorduk ki, geleceğin farkında bite değildik. Yirmı iki-yirmi üç yaşlanndaki bir insanın çocukluk günlerine özlem çekeceğini düşünebiliyor musunuz? Tartışmaları, kırgınliklan izlediği kimi geceleryata- ğına uzandığı zaman, yer yer bataklıkla, sazlıklarla, otlarla boydan boya bezenmiş bir büyük alanda ge- çirdiği günleri anımsardı. Daha sonra Gençlik Parkı'nın yapıkjığı bu alanın or- ta yerinde bir küçük bina, toprak bir futbol alanı, iki kale gözlerinin önüne gelirdi. Hayal gücünü zorlar, he- nüz ilkokula gitmemiş çocuğu, anneannesinin elin- den tutarak yeşillikler içinde dolaştırmasını, ağabe- yinin yaptığı sapana koyduğu küçük taşlarla kuşlann peşinden koşmasını... O günleri anarak dalar gider- di. Havuzun bedeli Düşlerinin bu hammaddesinin içine ettiter. Bir gün geldi, alanı temizlediler, otlan, sazlıklan söküp götür- düler. Opera binasından Ankara Gan'na değin uzanan, çocuk için, bir Afrika kıtası kadar geniş alanı Gençlik Parkı'na dönüştürmeye giriştiler. Yeşili betonlaştırdı- lar. Büyük bir havuz için toprağı kazdılar. Annesinin o güne değin görülmemiş büyük atılış- lardan söz ettiği günlerden çok sonra; ırk aynmının neden yapıldığını anlayacak yaşta olmayan çocuk, Gençlik Parkı'nda Nazi Almanyası'na hoş görünmek |Çİn askere alınan Yahudi çocuklannın çaiıştınldığını öğrendi. Ya, Gençlik Parkı'ndaki büyük havuza su verildiği gün. "Mahalleli" arkadaşlanyla bu büyük olayı izle- meye koşup gitmiş, yaşrtlannın soyunup suya atla- dığını görünce dayanamamıştı. Saatlerdir nerede kaldığı sorulannı, çocuksu yalan- larla savuşturmaya uğraşırken, ne çare, soyunmasıy- la biriikte görünen ıslak don, gerçeği ortaya koymuş- tu. Yalan söylemenin bedelini, anasının, kıçında ve sır- tında patlayan tokatlanyla ödemişti. Annesi vurduk- ça, anneannesi, "Başına vurma, baştna vurmsL.Ka, çfljcuğu budala mı yapacaksın sen?" dîye bağınyoV- du. Dayağın izlerinden çok, aklında kalan, anneanne- sinin uyancı sesiydi. O günden sonra annesinden ne zaman dayak yese, artık kollanyla başını koruyordu. Budala olmamak için.. Kariı bir bayram sabahı doludizgin gelen birçok anıdan biri.. Çocukluk günlerim, geri gelmez misiniz? Kohl yabıız kaldı • Baştarafi 1. Sayfada la Merkei'in, partının adı kanştınlan yolsuzluk olaylannın mutlaka açık- lığa kavuşturulması ve C- DU'nun da Kohl'ün göl- gesınden sıynlarak kendi yolunu bulması yolunda- ki açıklamalanna ilk kez açıkça destek veren mu- hafazakârpolitikacı, "Yo- hın, acı da olsa seçeneği buluDmuyor. Burada ge- nei sekreterin değü, parti başkanlar kuruiunun ro- tası söz konusudur" dedi. CDU'nun ilgili birimle- rinin bilgisi dışında hesap hareketleri olduğuna ve bunlann sorumluluğunun sadece KobJ ile yakın çalış- ma arkadaşlannda bulun- duğuna dikkat çeken Scha- cublc. "Bu tür aydınbtma işlenü \c Hebnut Kohl'ün yaşanmla verdiği katkıla- rmbirarayagetirilmeaguç birgörevdir" diyekonuştu. 1999yılındaiktidardaki SPD - Yeşiller koalisyonu- nun izlediği politika, eya- let ve belediye seçimlerin- de açık bir biçimde seçmen tarafından reddedilmişti. Böylece yeni bir rüzgân atkasına alan CDU'nun, bu başanyı sürdürmesinin Kohl ve karanhk ilişkile- rinden kurtulması duru- munda mümkün olabilece- ğini kaydeden siyasi göz- lemciJer, CDU ûst yöneti- minin bu konuyu zamarüa arka plana atmaya ve so- mut sorunlarda hükümet partilerini sıkjştırmaya ça- lışmasının anlamlı olduğu- na da dikkat çektiler. Scha- euble ve Merkei'in, vergi, emeklilik ve eğitim politi- kalannda hükümete karşı atağa geçecekleri belirtil- di. Kohl'ün, 25 yıl başında kaldığı partisinin cuma gü- nü başlayan toplantısına katılmamasının tarihsel bir anlanıi olduğu savunuldu. Böylece, CDU'nun es- ki saymanı VValther Lefcler Kiep hakkında 4 Kasım 1999'da çıkanJan tutukla- ma karan, 2 ay içinde ilk büyük sonucunu verdi ve Kohl, partisinden "dikkat- li bir biçimde" dışlanmış oldu. Konunun Noel tatıli öncesinde açıklığa kavuş- turulmasını isteyen CDU çevreleri bu amaçlannda başanlı olamazken, geçen yıl seçimlerden ağır darbe- leralarak çıkan iktıdarpar- tileri SPD ve Yeşiller'in yönetim kadrolan, bu yıhn ilk yansında yapılacak SchlesvvigHolstein veKu- zey Ren Vestfalya eyaletle- rindeki yerel seçimlerden başanyla çıkabilecekleıini düşünüyorlar. Avrupa 'göç bağmıhsı' • Baştarafi 1. Sayfada miejunlan söyledi: "Ozellikle Avrupah pofr- tikacıiar işsizligin artma- sudan ve ucuz işgücünün göçmeıuerle ülkeve ginne- sine karşı çıkan sendikala- nn tepkisinden korkuyor. Bu kesimfcrin bir meydan okumayia karşı karşna ol- duğu ortada. Ancak sorun- la ügüenmeteri de şart Ne kadar gecikilirse, sorun o kadar ağır bovuliar kaza- nır. Gerçi Avrupa ülketeri ve Japonya'da nüfus düşü- yor, anıa BM, bu ülkeiere göçmen sayeında hrzb ar- üşlar da ÖDernriyor. Rapo- nımuz, göç oranlan sabit kaJdığmdasooucunaeola- bfleeeğim1 dikkat çeldyor.'' BM uzmanı, emeklilik yaşını arttırmak. maaşlan düşünnek, primleri yük- seltmek veya tüm sistemi kökünden değiştirmek gi- bi işlemler dışında yapa- cak başka bir şey kalmadı- ğını kaydederek "Nüfiıs hareketlerini inceleyeıı uz- manlann >*aptığı ve söyle- diği şudur: Göçmeııler ot- mazsa ve doğum oranlan da tahmin edfldiği gflbi bn dûşüktükte seyrederse da- ha az ve yaşlı bir nüfiıs he- saba kaülmahdır'' dedi. hıüği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ortaklan arasında Ab- duDah Ocalan dosyasuun geleceği ve cumhurbaşkanlığı seçimi konu- sundaki anlaşmazlıklar 'iryum'' gö- rüntüsünü zedelemeye başladı. Başbakan Bülent Ecevit ile Baş- bakan Yardımcısı DevletBahçeü'nin Ocalan konusundaki atışmalamun yanı sıra Ecevit'in Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirei'in bir dönem da- ha seçilmesi için girişimlerde bu- lunması da MHP ve ANAP'ta ra- hatsızlık yarattı. MHP'liler, Ece- vit'in ortaklannın görüşünü ahna- dan Köşk konusunda açıklamalar yapmasmdan duyduklan rahatsızlı- ğı gi2İemezken ANAP'lılann Köşk'te liderleri Mesut Yılmaz'ı görmek istediklerini açıklamalan "uzatina" formüllerinin yaşama geçmesinin güçlüğünü ortaya koy- du. Hükümetin kuruluşundan bu ya- na ortaklar arasında kadro- laşma şikâyetleri dışında cid- di bir gerginlik yaşanmadı, af konusundaki anlaşmazlık da yasa rafa kaldınlarak don- duruldu. Ancak, son günlerde Öca- lan dosyasuun geleceği ve cumhurbaşkanlığı seçımleri konusundaki anlaşmazhklar, ortaklardan farklı sesler çık- masına neden oldu. 12 Ocak'ta yapılacak li- derler zirvesi öncesinde ya- pılan açıklamalar, ortamı iyi- ce gerginleştirdi. Bu zirvede, Ocalan konusunun yanı sıra cumhurbaşkanlığı seçiminin de ele aluıması bekleniyor. DSP ile MHP arasındaki ger- ginlik tırmanırken ANAP li- deri Yıhnaz'uı Mısır'a tatile gidip tartışmalann uzağında kahnayı yeğlemesi "Asıl hedefi, cumhurbaşkanhğı. Kendisini yıp- ratmak istemiyor" yorumlanna ne- den oldu. Bahçeü'nin seçim bölgesi Osma- niye'de Ocalan'm cezasının infaz edilmesini istemesi ve "Infazı en- gefleyen banşcı anlayış olamaz" söz- leri gerilimi ürmandırdı. Ecevit, bu sözlere hemen yanıt verirken *so- rumhı siyasetçilerm bağbyıa sözler söylemesinin zorluk varatabileceğj- ni, kinuenin kendisini Ocalan'a acı- makla ele^tiremeyeceğinin bıldırdı. Bahçeü'nin sözlen "Tabanma mesaj verdL Geri adım atamaz. An- cak, bunu hükümet sorunu da yap- maz" diye değerlendirildi. Bahçe- li'nin liderler zirvesinde Ocalan dosyasmın hemen TBMM'ye gön- derilmesini isteyeceği, ancak DSP ve ANAP liderlerinin buna karşı çıkması durumunda, sorumluluğu Ecevit'in üstlenmesi kaydıyla hü- kümet sorunu çıkarmayacağı yo- rumlan yapıldı. MHP'nin seçme- niyle ortaklan arasında sıkıştığına dikkat çeküirken Ecevit'in de hü- kümetı bozma noktasına gehnesi- nin çokgüç olacağı, TBMM'den çı- kacak sağ bir hükümetin ülkeyi çok daha tehlıkeli noktalara taşıyabile- ceği vurgulandı. Başbakan Ecevit, Demirel'in bir dönem daha seçilmesi için bayram- dan sonra nabız yokiayacağını açık- ladı. Ecevit'in bu isteğini Köşk'e çı- karak Demirere de iletmesi ortak- lan arasında rahatsızhk yarattı. TB- MM tatüinden sonra ortaklar ara- sında tartışılacak konulann başında cumhurbaşkanlığı seçimi geliyor. DYP'liler Demirel'e devam yolu- nu açacak, cumhurbaşkanımn TB- MM tarafından 5 'er yıllığma iki kez seçilebilmesini öngören anayasa de- Bayram sonrası görüsme trafiği hızlanacak MHP idamdan yana oy kullanacak OSMANİYE/KANa4L (AA)-Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeu, Abduuah Öcabn'ın idamı hak- kında 12 Ocak'ta koalisyonu oluşturan siyasi partilerin liderleriyle bir araya ge- lerek bu konu üzerinde görüş alışverişin- de bulunacaklanm belirterek "O caninu «afaıaa veya asılmamasr.la beraber Tur- ki}'e'nffl onüne getecek probietnferi dü- îönroefi. Türkr>e'nin tea vadefi görûş- lerden ziyade, önünü görea bir poBtik» takç etnies gerekn-" dedi. Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü \u- saf Gökalp de Şeker Bayramı nedeniyle geldiği Sıvas'ın Kangal ilçesini zıyaretin- de Ocalan'ın dosyası Meclis'e geldiği za- man MHP olarak idamın onaylanması yönünde oy kullanacaklannı açıkladı. Bahçeli, dün partisinin Osmaniye il teşkilatındaki bayramlaşma töreninde Öcalan'ın idamı konusundaki değerlen- dirmelerini hatırlatılması üzerine "MHP'ffler Tûrkiye'ım ve devtethnizm geleceğiaçBmdanyorBmlar getirmeyeça- hşmaktadıriar. Kendimizi bağJayıa her- hangi bir demedmz de ohnuyor. Saym BaşbakammpiH 13 Arahk'tan bo yana konuylaügffisûrekndemeck^verflmek- te*fir" diye konuştu. Bahçeli. Ocalan'a verilen idam karan sonrasındaki gelişmeierin, koalisyonu et- kilemeyeceğini de kaydetti. ğişikliği önerisini tatilden sonra im- zaya açacak. Ortaklar arasında da bukonuda anlaşma sağlanırsa, ortak bir anayasa değişücliği önerisi için girişimlerde bulunulacak. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ersin Taranoğlu. yaptığı açıklama- da "Ben halktan birisi olarak, Me- sut Yılmaz olsun diyorum" sözle- riyle partisinin asıl dıleğini ortaya koydu. Başkentkulislerinde, "Ecevit,ön- ce ohnazı deneyecek. Anayasa deği- şikliğinin olmayacağı görülünce, Medis içinde arayışlar başlayacak. Sağ çoğunhığu olan bir Mecüs'te, Yıhnaz'ı seçtirmek,Ecevitiçin ehve- nişerolabinr" değerlendirmeleri ya- pıldı. Bazı DSP'iiler ise "Biz birin- d partiyiz. Köşk'e bir DSP'li çıkabi- Br" görüşünü savundu. MHP'lile- rin de "TBMM Başkanı küçük or- taklan seçfldL Köşk'e bir VIHP'h ÇK kabilir" hesabı yaptıklan vurgulandı. MHP'den Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğhı, TBMM Başkanvekıli Murat Sökme- ooğlu ve Milli Savunma Ba- kanı Sabanattin Çakmakoğ- hı'nun adlan adaylık için ge- çiyor. Cumhurbaşkanlığı se- çiminin bunalıma dönüşme- si ve bir aday üzerinde anla- şılamaması durumunda, son anda TBMM Başkanı Yıkh- nm Akbuhıt üzerinde uzlaş- ma sağlanabileceği yorumla- n da başkent kulislerinde di- le getirildi. MHP'lüer, Yıl- maz'uı cumhurbaşkanlığma da karşı çıkıyor. MHP'lıler, hakkmda yolsuzluk iddialan bulunan birisinin akJanma- dan cumhurbaşkanı olama- yacağnu belirtiyorlar. Organize suç gruplannın kanştığı 393 olayda 2 bin 800 kişi gözaltına alındı 1999 çetelerle mücadele ydı oldu ANKARA (AA) - Emni- yet Genel Müdürlüğü'nün "çetetere" yönelik operas- yonlannda geçen yıl büyûk başanlar elde edıldığı bildi- rildi. Geçen yıl yapılan ope- rasyonlarda organize suç olaylaruıa adı kanşan, arala- nnda EroJ EvdL Fatih Bu- cak, Hakan ÇUBoğlu gıbı isimlenn de yer aldığı 2 bin 803 kişi gözaltına alındı; operasyonlarda çok sayıda silah ele geçirildi. Alaattin Çakıa ve Kürşat Yılmaz gı- bi isunlenn de ıadesı sağlan- dı. Emnıyet Genel Müdürlü- p Kaçakçdık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'ndan alınan bil- giye göre, 1999 çetelerle mücadele açısında önemli bir yıl oldu. Geçen yıl polis bölgesinde, organize suç gruplannın kanştığı 393 o- lay tespit edildi. Bu olaylar- la ilgili yapılan operasyon- larda 2 bin 803 kişi yakalan- dı. Bu gruplara yönelik ope- rasyonlarda ise 464 adet çe- şitli cap ve markadatabanca, 52 adet av tüfeği, 17 adet uzun namlulu silah, 12 bin 32 meraujele geçirildi. Or- ganize suç gruplanmn tanş- Göktepe mezarı başında anıldı tziediği bir haber sırasmda gözaltma alınan ve polisler tarafindan dövüJerek öidfirolen gazeteci Metin Göktepe, öiümünün 4. >ionda mezan başında anıldı. Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe dönemin İstanbul Emniyet Müdûrfi Orfaan Taşanlar ve Emniyet Mûdür Yardnnaa Ketnal Bay rak'ın da yargrianmaanı istedL Göktepe'nin ailesi, yakınİan, demokratik khie örgûtû temafcaeri, gazeteci arkadaşlan ve Emeğin Partisi üyeferinden ohışan bin kisiyi aşkm topluluk dün saat 14.00 smalarmda Gökpete'nin Esenkr Mezsrnğı'ndaki kabri başmda toplandılar. Göktepe'nin yaknüan \e çeşitfi örgütlerin temsifcieri yaptddan konuşmajarda gazetecflik mesleğini yaparfcen öidûröleıı Göktepe davasuım henfiz sonuçlandjruamamasmı kmadılar. Anma törenine katiian tHD, DtSK, SİP ve EMEP temsflcüeri de gazeteci cinayetlerine ve bu dnayerJerin ayriınlatohnama<mı kmayarak failterin bulunarak yargdanmalarrat istedüer. EMEP Genel Başkanı Levent Tözd, "Bugün bir bayrama daha gazeteci cinayetlerini anarak giriyoruz. Bu einayietferin takipcisi olmadıkça, Metin Göktepeiere yenfleri ekknecektir" diye konuştu. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Asayiş Şube Müdürlüğü, 1999'daki olaylan değerlendirdi Suç işleme oranı yüzdel9 azaldı ISTANBUL(AA)-Istanbul'da, 1999 yıbnda meydana gelen olaylarda 343 kişi öldürüldü, 4 bin 624 kişi de yara- landı. tstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü ka- yıtlanna göre, kentte polis sorumluluk bölgesinde, 1 Ocak-31 Arahk 1999 ta- rihleri arasında, cinayet, yaralama, gasp, hırsızhk, yankesicüik ve dolandı- ncılık olmak üzere toplam 53 bin 809 olay meydana geldi. tstanbul'da 404 kişi kaza sonucu öl- dü, 417 kişi de intihar ederek yaşamı- na son verdi. Kentte geçen yıl meyda- na gelen 553 ölüm olayı ise kayıtlara "şüpheli" olarak geçti. tstanbul'da, geçen yıl meydana ge- len 343 cinayet olayından 320'si güven- lik güçlerince aydınlatıldı ve bu olayla- rakanşan 289 kişi gözaltına alındı. Ha- len 31 kişi, cinayet olaylanna ilişkin fi- rari olarak aranıyor. 4 bin 624 yarala- ma olayından ise 3 bin 635'inin faili olan 4 bin 37 kişi gözaltına alındı. 1045 kişınin ise yaralama suçundan aranma- sı sürdürülüyor. Kentte 569 gasp olayın- dan 347'si; evden, işyerinden ve otodan meydanagelen 37 bin 972 hırsızlık ola- yından ise 10 bin 643'ü aydınlatıldı. Hırsızhk ve gasp olaylanna ilişkin 6 bin 697 kişi gözaltına alındı. 4 bin 843 yan- kesicilik olayından 1266'sı, 1356 do- landıncılıktan 784'ü, 4 bin 102 kapkaç olayından ise 869'u aydınlatıldı. Bu olaylara ilişkin toplam 3 bin 394 kişi gözaltına alınırken 246 kişi aranıyor. istanbul'da, asayişe ilişkin olaylarda, 1999 yıhnda, bir önceki yıla oranla yüz- de 19 azalma meydana geldi. Devlet Bakanı önal, ciftci ve köylünün güc kazanacağını söyledi 'Kamu bankalannı özelleştireceğiz' RecepÖnal ORHANGAZt (AA) - Devlet Bakam Recep ÖnaL Ziraat Bankası'nı da özelleştireceklerini bildirerek "Bankanın yüzde 49'u gerçek sahibi olan çiftci ve köytfinün olacak" dedi. Bayram tatiüni geçirmek üzere Bursa'ya gelen ve doğum yeri olan Orhangazi ilçesini de ziyaret eden Devlet Bakam Önal, DSP ilçe lokalinde partililerle yaptığı sohbet toplantısmda, kamu bankalanmn özelleştirilmesi konusunu değerlendirdi. Kendısıne bağlı Ziraat Bankası'nın da özelleştirileceğini ve yüzde 49'unun gerçek sahibi olan çiftci ve köylünün olacağmı belirten Onal, aym durumun "HalkBankası" ile "EmJak Bankaa" için de geçerli olduğunu bildirdi. Önal, özelleştirilemez denilen Ziraat Bankası'nın en doğru biçimde ve nasıl özelleştireceklerini göstereceklerini kaydetti. Bakan Önal, tanm reformu konusunda tanmsal desteklemenin tekrar gözden geçirilerek çiftci aleyhine olan dengenin olumlu yönde değiştirileceğini vurguladı. tığı olaylarda 1998 yıhna gö- re yüzde 106'lık bir artış ya- şanırken bunlann faillerinin yakalanmasında da yüzde 117'lik bir artış oldu. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve Istihbarat Da- irrBaşkanhğı'nın yaptığı ta- kipler sonucu ise bazı orga- nize suç örgütü elebaşlan yurtdışuıda yakalattınlarak iadesi sağlandı. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Müca- dele Daire Başkanlığı'ndan verilen bilgiye göre, yurtiçi ve yurtdışındaki çalışmalar sonucu yapılan bazı önemli operasyonlar şöyle: • Adam öldürmeye az- mettutne suçlanndan hüküm giyen ve Burdur Ceza- evi'nden Fırar eden Yakup Kürşat Ydmaz, 24.7.1998'de Bulgaristan'ın Varna şehrin- de Bulgar Ulusal Organize Suçlarla Mücadele Teşkilatı ile Türk polisinin ortak ça- lısması sonucu yakalandı. 17.4.1999 tarihinde yakalan- dığı 5 kişi ile Türkiye'ye ia- de edilen Yılmaz, Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nde bulu- nuyor. • Adam öldürme, cürüm işlemek amacıyla silahlı te- şekkül oluşturmak, ihaleye fesat kanştırmak suçlanndan kırmızı bültenle aranan Ala- attin Çakıcı, Alman poüs ör- gütü BKA, Fransız pohs ör- gütü DGPN ve Türk Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ortak çalışması sonucu Fransa'nın Nice şehrinde yakalandı. Ça- kıcı, 14.12.1999 tarihinde Türkiye'ye iade edildi. Ha- len Kartal Özel Tip Ceza- evi'nde kalıyor. • Cürüm işlemek amacıy- la suç örgütü kurmak, gasp, tehdit gıbı suçlardan aranan Sedat Şahm, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yaptığı ça- hşmalar sonucu 19.8.1998 tarihinde Alman pohsine ya- kalatıldı. Adalet Bakanlığı iade işlemlerini sürdürüyor. • Teşekkül hahnde uyuş- turucu ve silah kaçakçıhğı yapmak üzere aranmakta olan Yaşar Avni Musullulu. Emniyet Genel Müdürlü- ğü'nün koordinelı çaJışmala- n sonucu Bahkesir'de yaka- landı. Hakkında 8 yıl 9 ay ha- pis cezası ve 388 milyar lira para cezası kesinleşti. • Malki cinayetinin az- mettiricisi olarak yurtdışuı- da kırmızı bültenle aranan Erol Evcil (Eşrefoğlu), 27.9.1999 tarihinde Kaçak- çılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ekipleri ve Bursa Emniyet Müdürlüğüekiplerinin ortak calışmalan sonucu Mudan- ya'dayakalandı. Halen tstan- bul Kartal Cezaevi 'nde bulu- nuyor. Tetikçi olduğu bildi- rilen Burhanettin Türkeş ise 14.11.1999 tanhinde Bulgar polisi ile işbirliği yapılarak Kapıkule'de yakalandı ve ha- len Kırklareh' Cezaevi'nde. G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada . ., İnsanlar şaşkın. Evlerini satıriayıp geçen sulann önündeki ağaç gövdesine karşı mahcup. Onu tanı- yoriar. Daha geçen gün, ellerinde teknolojinin son model kesici aletleri, karşı dağa çıkmışlar, bir çırpı- da dağı çıplaklaştırıp inmişlerdi. Şimdi o dağın etek- lerinden boşanıp gelen felaket, insanlann yok edici- si olmuştu... Teknolojinin son harikalan yine orada. Helikopter- ler yükselip alçalıyor... Beline her türiü taşıyıcı, kesi- ci aleti takmış güçlü kuvvetli güvenlik görevlileri ipe tutunmuş, sel sulanna kapılmış bir çocuğa ulaşma- ya çalışıyor... Kıyıya yanaşan gemilerie insanlan bu- luşturmak, yağmur sulannın insafına bağlı... Ev ça- tılanndan oluşan bir yerleşim yeri... Çıplak dağ, be- denindeki bütün toprağı, kabuk değiştirir gibi sıyınp binalann üzerine çökertmiş... Bayram gününde gözünüzü daha fazla çamurla- mayalım... Bu görüntüleri ne yazık ki, birfilm sahne- sinden aktarmıyoruz. 1999'un son günlerinden 2000'e sarkan haberlerin başında sel felaketleri ge- liyor... Buna sel felaketi mi demeli? Hayır. Bu, insanın kendi felaketini hazırlaması... Venezüella'dan Filipinler'e, Çin'den Bolivya'ya ka- dar, birkaç ay içinde sel felaketi nedeniyle yasammı yitirenlerin sayısı neredeyse yüz bini bulacak. Çıplak dağların çamur dolu vadilerinden bakıldı- ğında aslında bu yazı da "insan bencilliği" kokuyor. Binlerce kişinin ölmesinden, binalann çamura bat- masından, can-mal kaybından söz ediyoruz. Ya do- ğanın kaybı?.. Küçük bir örnek verelim: Brezilya, Bolivya, Peru'nun coğrafyası içindeki Amazon Ormanlan'nda her dört kilometrekarelik or- man alanına 1500 çeşit çiçek, 750 çeşit ağaç, 125 çeşit memeli hayvan, 400 çeşit kuş, 100 çeşit hem karada hem suda yaşayan hayvan düşüyor. Ve bu yeryüzü cennetinde dakikada 250 metrekare orman yok ediliyor. Yerküremiz gerçekten selleşiyor! Küre-selleşmenin vahşi boyutlannı yaşıyoruz... Çıplaklaştırdığımız her dağ, ölüm olarak üzerimi- zeçöküyor... Sonun başlangıcı Ne zaman bir doğa felaketi haberi okusam, aklı- ma ilk, Kızılderili reisi Dvvan'ın, kendisinden toprak- lannı isteyen "beyaz adam"a yazdığı mektup gelir. Felaket biryazının ardından mektubun birkaç parag- rafını paylaşmadan geçemeyeceğim: "...Biz Kızılderililer, bir su birikintisinin yüzünü ya- layan rüzgânn sesini ve kokusunu severiz. Çam or- manlannın kokusunu taşıyan ve yağmuria yıkanıp gelmiş meltemleri severiz... Ben bir vahşiyim. Yaylalarda cesetleri kokan bin- lerce buffalo gördüm. Beyaz adam trenle geçerken vurup vurup öldürüyordu bunlan. Dumanlar püs- kürten bir demir atın, buffalodan daha değeriisayı- lışına aklım ermiyor. Biz yalnızca yaşayabilmek için öldürûrûz hayvanlan. Tüm hayvanlan öldürecek olursanız nasıl yaşayabilirsiniz? Canlılann yokedildiği birdünyada insan ruhuyal- nızlıktan ölür gibi geliyor bize. Unutmayın, bugün canlılann başına gelen yann insanlann başına gelir. Çünkü bunlar arasında birbağ vardır. Şu gerçeği iyıbiliyoruz; toprak insana değil, insan toprağa aittir. Ve bu dunyadaki herşey, ailenin birey- lerini birbirine bağlayan kan gibi ortaktır. Bu neden- te dünyanın başına gelmiş olan her felaket insanın da başına gelmiş sayılır. Beyaz adamı bu topraklara getiren ve ona Kızıl- derili'yi boyunduruk altına alma gücü veren Tan- n'nın kaderini anlamıyoruz. Tıpkı buffalolann öl- dûrûlüşûnü, ormanlannyakılışını, toprağın kirietilişini anlamadığımız gibi... Bir gün bakacaksınız ki göklerdeki kartallar, dağ- lan örten ormanlaryokolmuş. Yabani evcilleşmiş ve her yer insan kokusuyla dolmuş. Işte o gün, ınsanoğlu için yaşamının sonu ve var- lığını sürdürebilme savaşının başlangıcı gelip çatmış oiacak..." Çapkın kocaya ikinci şaırs yok • Baştarafi 1. Sayfada gıtay'a geldi. Temyiz istemini görü- şen Yargıtay 2. Hukuk Da- iresi, söz konusu yasaya göre, yeterli boşanma ge- rekçeleri ileri sürülse bile, hâkimin banşma ihtimali- ni görmesi halinde, boşan- ma yerine aynhğa hükme- debileceğine dikkat çekti. Bu durumda, hâkimin tak- dir hakkını ciddi biçimde ve son derece isabetli kul- lanması gerektiği belirtilen Daire'nin karannda, "Eş- lerin banşma ihtimalinin gerçekleşmeye yakın bir riddiy etle görülmesi, hatta bu ihtimaun, bir tarafin îk- rarmdanyadaharekettar- zmdan anlaşılması"' gere- ğıne de işaret edildi. Somut olayda, taraflar arasındaki evhlik birliği- nin temelinden sarsıldığı kaydedilen kararda, dava dosyasında banşma ihti- malini gösterir bir delilın de bulunmadığı belırtildi. Boşanma yerine. bunun aksi yönündeki bir karann, kadının aynlık süresi için- de de tehdide maruz bn^- kuması sonucunu doğura- cağına dikkat çekilen ka- rarda, boşanmaya karar ve- rilmesi gerekiıken, hiçbir gerekçe gösterihneden ay- nhğa hükmedilmesinin doğru ohnadığı bildırildi. Daire, boşanma davası açılmasıyla eşlerin ayn ya- şama ve nafaka isteme haklannın doğacağına da işaret ederek istek olmasa bile bu konudaki tedbirin davaya bakan hâkim tara- fından kendiliğinden alın- masınm zorunlu olduğunu belirtti. Daire, bu nedenle boşanmak isteyen kadın ile çocuğuna uygun miktarda tedbir nafakası hükmedil- mesini de istedi. Yargıtay 2. Hukuk Da- iresi, bu gerekçelerle, yerel mahkemenin hükmünü usul ve yasaya aykın bu- larak oybirliğiyle bozdu. isırılan genç kızın kafa derisi acıldı Pendik'te başıboş köpek dehşeti İstanbul Haber Servisi - Pendik'te 17 yaşındaki genç bir kız, başıboş dola- şan bir köpeğin saldınsuıa uğradı. Kafa derisi açılan Canan Tüysüz, hastaneye yatınldL Arkadaşlanyla bir ban- kamatikten para çeken Ca- nan Tüysüz, burada sahip- siz köpeklerden birinin saldınsına uğradı. Kafa derisi tamamen açılan ve sutında sıynklar oluşan Tüysüz, Pendik'teki Özel Şifa Hastanesi'ne götürül- dü. Buradan Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Tüysüz'e ilk müdahalede ısınlan yerler temizlenerek, kuduz aşısı yapıldı ve serum verildi. Kafa densindeki açılma kapatılarak beyin tomog- rafisi çekilen Tüysüz'ün, yarasının derin olması ne- deniyle hastanede bir haf- ta kalabileceği belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle