Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 OCAK2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Lamberto Dîni
ülkesine döndü
• İstanbulHaberServisi-
tki günlük tatillenni
geçimıek üzere eşi
Donetella ile Istanbul'a
gelen ltalya Dışişleri
Bakanı Lamberto Dini,
dün ülkesine döndü.
Atatürk Havalünanı'nda
gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan Dini,
"Türkiye'nin AB'ye
girmesini istiyoruz.
Türkiye, AB'ye girince
kendini daha iyi
anlatacak" dedi.
FFtten Kürtçe
medyaya evef
• ANKARA (ANKA) -
Fazilet Partisi, Dışişleri
Bakanı Ismail Cem'in
soruşturmaya konu olan
Kürtçe Televizyon
projesine "Kürtçe medya
üniter yapıya zarar
vermez" görüşüyle 2000
yılı hedefleri arasında yer
verdi. Konuyu "Alt
kültürlerin anadilleriyle
Ty radyo, gazete, deirgi
yayını" olarak tanımlayan
FP yönetimi görüşünü,
"Zaten televizyon dışında
fiilen var olan Kürtçe,
medyanın hukukı bir
gerçek haline de
dönüşerek resmileşmesi
Türkiye'nin üniter
yapısına zarar vermez"
şeklinde belirledi. AB'ye
üyelik yolunda yalnızca
Kürtler için değil, tüm alt
kültürler için anadilde
medyaya izin verilmesi
gerektığini savunan FP,
hükümetin bu doğrultuda
atacağı adımlara da destek
verme karan aldı. '
İBDA-Ciiter
11810601101
• ESKİŞEHtR(AA)-
Bandırma Cezaevi'nde
olay çıkaran şeriatçı
İBDA-C üyesi tutuklu ve
hükümlüler, Eskişehir
Özel Tip Cezaevi'ne
konuldu. Adalet Bakanlığı
tarafından Eskişehir
Cezaevi'ne nakilleri
kararlaştınlan tutuklu ve
hükümlüler, geniş
güvenlik önlemleri altında
dün sabaha karşı
Eskişehir'e getirildi. 26
tutuklu ve hükümlü,
Eskışehir Özel Tip
Cezaevi'ne yerleştirildi.
Yeni cezaevleri
• ANKARA (AA)-
Adalet Bakanlığı,
cezaevlerinde yaşanan
sorunlan çözmek için
çalışmalanna hız verdi.
Alınan bilgiye göre Adalet
Bakanlığı, Ankara Merkez
Kapalı Cezaevi'nin kentin
içinde kalması ve çok eski
bir yapı olması nedeniyle
burayı zaman içinde
kapatmayı planlıyor.
Açıklama
• Haber.Merkea-KKTC
Başbakanı Dervış Eroğlu,
gazetemizin 7 Ocak 2000
tarihli sayısmda yayımlanan
'Kıbns'ta Para Krizi' başlıklı
haberle ılgıli bir açıklama
yapu. Açıklamada şöyle
denildi: "Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde aday olan bir
hükümet başkanının, ülkede
kriz yaratarak seçim
kazanılmayacağının
bilincinde olduğu açıknr.
Haberde sözü edilen TC
kaynaklannın KKTC'ye
aktanlması ve kullanilması iki
ülke arasında vanlan
mutabakatlar çerçevesinde
doğrudan ilgili alanlara
yönelik olarak yapılmaktadır
ve kullanımlan konusunda
ikılı deoetim mekanizmalan
mevcuttur. KKTC'nin
demokratik yaşamının bir
parçası olan
Cumhurbaşkanlığı seçimleri
öncesınde yapılacak bu tür
yayınlar bir anlamda KKTC
ekonomisi yanında
demokrasisine de müdahale
anlamı taşıyacaktır. Kıbns
konusunun gündemde olduğu
bugünlerde anavatan
basounda yer alan kaynağı
belırsiz yayınlann dış
çevîelerde aleyhimize
hassasiyetler yaratabileceği de
«fcçıkür."
Çukurova Üniversitesi'nin 2 bin öğrenci üzerinde yaptığı araştırma sonuçlandı
Gençlerde mîDiyetçîlik azahyor
EBRUTOKTAR
ANKARA - Eğitim Sen tara-
fından, Çukurova Üniversitesi
Eğitim Fakültesi öğretim üyesi
Doç. Dr. MüfıtGömleksizve Yrd.
Doç. Dr. Adnan Gümüş'e yaptı-
nlan araştırmada gençliğin eği-
limleri incelendi. Adana'da 2 bin
lise ve üniversite öğrencisini kap-
sayan araştırmada, öğrencilerin
hseden üniversiteye doğru milli-
yetçilik ve dinsel eğilimlerinin
zayıfladığı, ancak genelde antı-
demokratik tutumlann egemen
olduğu saptandı.
• Liselerde ideolojik akımlar artıyor • Lise öğrencileri, üniversite
öğrencilerinden daha milliyetçi • Öğrencilerde antidemokratik tutumlar egemen
• Öğrenciler cuntacı, erkek egemen anlayıştan yana ve dinci •En cinsiyetçi
olanlar imam hatip, ilahiyat ve ziraat fakültesi öğrencileri • Öğrenciler,
otoriteye eleştirisiz boyun eğiyor...
Araştırmada, en cinsiyetçi öğ-
rencilerin imam hatip lisesi, ilahi-
yat fakültesi ve ziraat fakültesi
öğrencileri olduğu belirlenirken
liselerde ideolojik akımlann güç-
lenmeye başladığı saptandı. Lise
ve üniversite öğrenimınin öğren-
cinin laikleşmesinde büyük rol
oynamadığı vurgulanan araştır-
mada, "yurt-çevre, dönemsel po-
ütik yapı, medya ve arkadaş." et-
kisinin öğrencinin görüşlerini be-
lirlediği kaydedildi.
Araşnrmada, lise ve üniversite
gençliğinin "otoriteye eleştirisiz
ıryma, dışlayıcı, lider arayışında,
dnsiyet aynmcı. kendinden olma-
yanı aşağüayıa, saldırgan ve bas-
kra" eğilimde olduğu ortaya ko-
nuldu. Ermeni ve Yahudi aynm-
cılığının egemen olduğu saptanan
araştırmada sonuçlar şöyle:
• Öğrencilerin üçte biri dini re-
jimleri onaylarken, üçte biri ka-
rarsız. Dini ve şeriatçı eğilimler
Sünni gruplarda yoğunlaşıyor.
Dini eğilimi düşük ailelerde yük-
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
TBMM'de reddedilen düzenleme yeniden gündeme getiriliyor
'Medya patronlarına ihale' kulisi
TÜREYKÖSE
ANKARA - RTUK Yasası'nı değiştirmek
isteyen hükümet ortaklan tarafından olu$tu-
rulan komısyon çalışmalarmı sürdürürken
medyada tekelleşme ve özel yayın kunıluş-
lannda yüzde 10 dan fazla hissesi olanlara
kamu ıhaleleri ve borsaya girme yasağı geti-
ren düzenlemelerin kaldınhnası için yoğun
kulis yürütülüyor. Hükümetin DSP kanadın-
da hazırlanan taslakta bu smırlann aynen ko-
runması öngörülüyor.
ANAP'hlar ise "jeffafhk"
gerekçesiyle TBMM'de daha
önce reddedilen ve sınırla-
malan kaldıran düzenleme-
lerin yeniden getirilmesi için
hazırlık yapıyor. RTÜK'ün,
siyasal partilerin adaylan ye-
rine, çeşitli kuruluşlarca iki ya da 3 kaü sayı-
da gösterüecek adaylardan oluşacak havuz-
dan TBMM tarafından seçilmesi formülü tar-
nşılıyor. Ekran karartma zorlaştuıhrken ya-
ym ilkeleri ihlallerine yüksek para cezalan ve
özür dileme yöntemlerinin uygulanması ön-
görülüyor.
RTUK Yasası'nın değiştirilmesi için daha
önce Başbakanlık'ta oluşturulan alt komis-
yonda başbakan, bakan ve valilere sansür yet-
kisi veren bir taslak hazırlanmış ve bu taslak
sert eleştirilere yol açmıştı.
TBMM'de hükümet ortağı partilerin tem-
sücüeri tarafından oluşturulan komisyonda
ise bu hazırlık çok fazla dikkate alınmadı.
DSP'li Tayfun Içfi, Erol AL MHP'li Şevket
Bfiknt Yahnid, Faruk Bal ve ANAP'h Emre
Kocaoğlu ile Sühan Ozkan'dan oluşan ko-
mısyon çalışmalanna başladı. Komisyonun
henüz birkaç maddeyi görüştüğü, bayramdan
sonra çalışmalann hızlanacağı bildinldi.
'İhaie yasağı kaldınlmak isteniyor'
RTÜK Yasası'm değiştirme girişimleri sı-
rasında en temel tartışma konulanndan biri-
ni RTÜK Yasası'nın 29. maddesı oluşturuyor.
Bu maddede, "Bir hissedann bir kuruluşta-
ki hisse miktan, ödenmiş sermayenin yüzde
• Hûkûmet, RTÜK Yasası'nı değiştirmeye
hazırlanıyor... Özel radyo ve TV'lerde yüzde
10'dan fazla hissesi olanlara ihale yasağı
delinmeye çalışılıyor.
2O'sinden ve birden fazla kunıluşta hisse sa-
hibi olanlann bu kuruluşlardaki tüm hissele-
rinin toplamı da yüzde 20'den fazla olamaz.
Belirli bir özel radyo ve televizyon kuruluşun-
da yüzde 10'dan fazla hissesi olanlar devktten,
diğer kamutüzelkişUerindenve buolann doğ-
rudan veya dolayholarakkanldıklan teşebbüs
ortakhklanndan herhangi bir taahhüt işini
doğrudan doğruya veya dolayh olarak kabul
edemezler ve menkul krymetler borsalannda
muamelelerde buhınamaTİar" deniliyor. TB-
MM'de 1998 yıh ekım ayında, yüzde 20 ve
yüzde 10 sınırlannın kaldınlmasını öngören
tasan reddedilmişti.
RTÜK Yasası değişikliği çalışmalan sürer-
ken, TBMM'nin daha önce reddettiği düzen-
lemenin yeniden getirilmesi için yoğun kulis-
ler yapıldığı öğrenildi. DSP'lüerin hazırladı-
ğı taslakta 29. maddede bir değişiklik öngö-
rühuüyor. Ancak hükümetin özellikle ANAP
kanadında bu smırlann kaldınlması ısteni-
yor. TBMM tarilinden sonra komisyon çahş-
malan sırasında bu konudaki tartışmalann
öne çıkması bekleniyor.
Ekran karartma yerine özür
DSP, MHP ve ANAP temsilcüeri, hazırla-
dıklan ya da kendilerine iletilen taslaklan tar-
tışıyor. Alınan bilgiye göre
DSP'ülerin hazırladığı taslakta y-
er alan temel bazı düzenlemeler
şöyle:
9 kişiden oluşacak RTUK'ün
üyeleri; Yargıtay, Danıştay, Sayış-
tay genel kurullannca kendi üye-
leri arasından üye tam sayısının
salt çoğunluğuyla seçilecek adaylar, YOK'ün
kurul üyesi olmayan, elektrik- elektronik, ile-
tişim ve eğitim-kültür-güzel sanatlar dalla-
rmdan ohnak üzere göstereceği adaylar, An-
kara, Istanbul, tzmir gazeteciler cemiyetleri
ile Anadolu Basın Birliği'nin seçeceği aday-
lar, Televizyon Yaymcılan Derneği'nin aday-
lan ile Türkiye Musiki Eserleri Sahipleri
Meslek Birliği ile Türkiye Sinema Eserleri
Sahipleri Meslek Birliği'nin 2 ya da 3 kat
oranında göstereceği adaylann oluşturacağı
havuz içinden TBMM tarafından seçilecek.
Ekran karartma cezası zorlaştınhrken ağır
para cezalan, uyan ve özür dileme uygulama-
sı getiriliyor. Ulusal yaym yapan kuruluşlara
150 milyar ile 250 miryar lira arasında deği-
şen para cezası getirilecek.
sek eğilimli gençlere rastlanabüi-
yor. Dönemsel politik yapüanma-
lar, medya, arkadaş, yurt ve okul
öğrenciyi oldukça derinden etki-
liyor. Ancak lise ve üniversite öğ-
renimi, öğrencilerin laikleşmesi-
ne büyük katkıda bulunmamakta-
dır.
• Dini eğilimde olanlar hem
otoriterhem de aynmcı. Milliyet-
çiler, cuntacı ve otoriter. Dini eği-
limlerin en yüksek olduğu bölge-
ler Ege, Güneydoğu, Karadeniz
ve Iç Anadolu. MüliyetçUiğin en
yüksek olduğu bölgeler Marma-
ra ve lç Anadolu, Ege ve Akde-
niz. En az milliyetçiler Do-
ğu Anadolu bölgesinden.
• Öğrencilerinyüzde 75' i
politikacılara güvenmiyor.
• Öğrencilerin yüzde 80'i
milletvekillerinin halka
önem vermediği inancmda.
Bu oran kız öğrencilerde da-
ha fazla.
• Öğrencilerin yüzde 85' i
"yaşayan bir korkakolmak-
tansa ölü bir kahraman ot-
mayı" yüceltiyor. Bir yan-
dan lider arayışı, bir yandan
da ölmeye ve öldürmeye bir
hazır oluş hali gençler ara-
sında yaygınhk göstermeye
başlıyor.
• Öğrencilerin yüzde 85' i
kişisel sorunlanmn çözü-
münde bir başkasına gerek-
sinim duyuyor.
• Öğrencilerin yüzde
92'si savaşta, masum bir
mahkûmu öldürme emrini
reddeden askeri onaylamı-
yor.
• Öğrencilerin yüzde
37'si, çocuğuna kötü davra-
nan babaya karşı evden kaç-
ma hakkını onaybyor.
• Erkek öğrencilerin yüz-
de 25'i, kızlann yüzde 33'ü
askerlenn ülkeyi daha iyi
yöneteceğini düşünüyor.
Kafalan kanşık
Öğrencilerin eğilimleri
de ankette 5 üst puanı üze-
rinden verilen değerlerle
açıklandı:
• Lise öğrencileri, 4.3 de-
ğerinde milliyetçi, 3.9 değe-
rinde otoriter.
, .,• Üaivarsite öğrenciîeri
3.9 deferinde rmüiyetçi, 3.1
değerinde dinci, 3.5 değe-
rinde otoriter.
• Hem lise öğrencilerin-
de, hem de üniversite öğren-
cilerinde dini eğilimler yük-
sek puanlar ahyor. Gençler,
aılelennden daha çok dini
eğilimler taşıyor. Bu da eği-
tımm daha çok dini eğıtımı
perçinlediğini gösteriyor.
Lise öğrencilerinin aılelen
dinsellikte 3.38 değerinde
puan alırken gençler 3.42
puan alıyor.
Üniversite öğrencileri,
köken olarak bir miktar da-
ha laik ailelerden geliyor.
Ailelerinin dinselliği 3.38
puan alırken üniversite
gençlerinin dinselliği 3.42
puan değerinde.
• Üniversite düzeyinde
en güçlü aknn olarak şeriat-
çılık öne çıkıyor. Milliyet-
çilik ve komünizm de ona
yakın seyrediyor. Ancak bu
akımlar, üniversite gençli-
gmden çok lise öğrencileri
arasında yüksek ortalama-
larasahip.
Üniversite gençliğinde
2.5 puanla en düşük ortala-
mayı alan milliyetçi eğilim,
liselerde 3.2 puan alıyor.
Komünizm, liselerde 2.7,
üniversitelerde 2.6 puan; di-
ni eğilimler liselerde 2.9,
üniversitelerde 2.6 puan de-
ğerinde.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin@doruk.net tr
Eğer bir bilgisayannız varsa
ve Internet erişim olanağına da
sahipseniz, bu günlerde enerji-
lstk.bilkent.edu.tr adresine bir
takılın. Hatta bilgisayan olma-
yanlann bile, son günlerde prt-
rak gibi çoğalan (ne güzel!) şu
"Internet-Cafe"\erden birine
dalıp, bilmiyorsa, kahvedeki bir
bilene danışıp, verdiğim adres-
te turlamasında yarar var.
Hükümetin iki gün elektrikle-
ri kesip, ardından "Enerji dar-
boğazına girdik. Derhal nükleer
santral ıha/es/nı sonuçlandıra-
cağız" demesi ve ardından bü-
yük bir pişkinlikte elektrik kısıt-
lamasina son vermesinden
sonra patlayan enerji tartışma-
sının en sıcak günlerinde, bilen
bilmeyen, aklı eren ermeyen,
nükleer enerjinin zaran ve yara-
nnı tartışmaya başladığında,
Mustafa Akgül, konuyu uz-
manca ele alabilecek akade-
misyenleri hedefleyen bir "inter-
net tartışma listesi" oluşturdu.
O konuda sözü olan her bilim
adamı ve kadınt, başkalannın ne
dediğini izleme, kendi sözünü
de ötekilere iletme olanağına
Ister Enerji Dersleri, İster Bayram Neşesi
kavuştu.
(Sanınm çoğunuz Mustafa
Akgül'ütanımıyor. Bilişim- ileti-
şim dalının uzmanlan ve merak-
lılan onu "Türkiye'de Intemetin
beyaz atlı prensi" diye selamla-
dılar. O da herzamanki alçakgö-
nüllü gülüşüyle, "Abartmayın,
ben sadece bilginin, elektronik
ortamda hala yayılabilmesinin
olanaklannı genişletpıe; bilgiyi
herkes için erişilebiür kılma rte-
define katkıda bulunmaya ça-
balıyorvm" dedi.
Sözünü de tuttu.
Örneğin ben Akgül'ü dört yıl-
dır tanınm ve bu dört yıl boyun-
ca, sadece Istanbul'a geldiğin-
de, bir gün içinde üstesinden
geldiği işleri izlediğimde, akşam
yatağa bütün gün kazma salla-
mış gibi yorgun giriyorum; o sı-
rada Akgül de bir Varan otobü-
sünün koltuğunda, bir başka
kente, orada gene benzeri bir
gün geçirmek üzere yol alıyor.
Sanal ortamda yaşaya yaşa-
ya, sonundaAkgül'ün "sanal in-
san'a dönüştüğü, yemek, iç-
mek ve uyumak gibi "reel in-
san" etkinliklerinden kurtuldu-
ğundan kuşkulanmaktayım).
Işte bu bizim Mustafa Akgül,
bir Internet tartışma listesi oluş-
turup, herkesi de kendi gibi saf,
iyimser ve bilgiye susamış san-
dığından, bilip tanıdığı herkesi
listeye dahil etmesinden sonra
kıyamet koptu.
Günlerce "Beni bu listeye kim
soktu. Çıkann beni burdan" di-
ye feryat edenlerin mızmızlıkla-
nnı okuduk. Bir akademisyen
"Ben ekonomi profesörûyüm,
enerjiden anlamam. Listeden
çıkann beni" diyecek kadar en-
dazeyi kaçırdı. Oysa listeyi cid-
diye alıp, bilgi akıtmaya çalışan-
lar, nükleer enerji tercihinin yol
açabileceği ürkütücü tehlikele-
rin altını çizmeye çalışanlar bir
nükleer kazadan dolayı aşırı
radyasyon yüklenen ekonomi
profesörierinin kanser olmaya-
cağına ilişkin herhangi bir not
koymamışlardı.
Tartışmalarda 'nükleer karsı-
tı" duruşlar gösterenlerin sayısı-
nın listede artması üzerine özel-
likle nükleer mühendislik eğitimi
gören genç akademisyenler,
karşı seüchnya geçtiler; işaret
parmaklannı burnumuzun
ucunda sallayarak sergiledikie-
ri, "Bu işi biz biliriz. Biz ne diyor-
sak odur" gibisinden bilim eti-
ğine pek uygun(?) davranışlar,
doğrusu bencileyin olup biteni
tribünden izleyip, anlamayaça-
balayanlann gözünden kaçma-
dı.
Liste tartışması şu anda da
olanca hızıyla sürüyor. listeye
katkı yapan, katkı yapana katkı
yapan, katkıyı boş verip, farklı
düşünenlere saldıran, satdıran-
lara saldıranlann yazıp yolladık-
lan ile daha şimdiden 350 me-
sajlık çok zengin, çok ilginç bir
"tartışma literatürü" oluştu.
Hatta bu satırlar yazılırken bü-
yük olasıhkla 350 de aşıldı, 360
mesaja ulaşıldı.
Mustafa Akgül'ün torpil yaptp
"bilim adam ve kadınlan" ara-
sındaki tartışmalan izleme ola-
nağına kavuşturduğu şu cahil
gazeteci ise nükleer reaktörtar-
tışmasında neyin doğru neyin
yanlış, neyin yarariı neyin zarar-
lı olduğunu anlama çabasından
çoktan vazgeçti.
Bir yandan TV ekranlanna ta-
şınmış "deprem uzmanlan" tar-
tşmalannı anımsayıp, "Bereket
bu kez kamuya açık TV ekran-
lannda değil, sınıriannıAkgül'ün
çizdiği kapalı bir ortamda tart-
şılıyor" diye şükrediyor; bir yan-
dan da ülkemizin bilim adamla-
nnın ne zaman gerçekten bilgi
aktaran ve bilgilerini yanştırdık-
lan bir tartışmaya geçecekleri
sorusuna yanıt anyor.
Size de öneririm. Bu günler-
de olanağınız varsa, enerji-
lstk.bilkent.edu.tr elektronik
posta adresinde olup bitenleri
izlemeye çalışın. Olanağınız
yoksa yaratmaya çalışın.
Şansınız varsa, keçiboynuzu
örneği, zor da olsa nükleer
enerji üstüne değerli dersler alır-
sınız; olmazsa keyifli bir bayram
günü geçirirsiniz...
POLİTİKA GÜTNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Üvepcinka... -?
Gökyüzü olanca hüznün çığlığı içinde sanki...
Bir coşku tasaya dönüşmüş bilinmeyen zama-
nın içinden...
Binlerceyılın ötesinden çıkıp gelen Andromak-
he, Troya Ovası'nda yiğitler savaşırken rahat de-
ğildir. Hektor'un sevgisi ölüm korkusunu alıp gö-
türmüştür.
Bıldırcın sürüleri havalanır, bir sevda yok olur
Troya akşamlannda...
Biraz aşağılarda maviyle buluşur Asos kenti.
Orada bir aşk yeniden çiçek açar, sevişmeler ço-
ğalır...
Benim çocukluğum böyle masallan anlatır...
Ya sizin çocukluğunuz?
Stevie Smtth'in peri masallannı anımsatan şiir-
leri düşer odanın içine...
Stevie alaycıdır ama ince bir duyarlığı, ikiyüzlü-
lüğün, bencilliğin, vurdumduymazlığın içinde ya-
şatır...
Kentler boşalmıştır...
Kırmızı bir ışık demeti bu sırada yatağın üze-
rinde tannçalann hoyratlığını yansıtır...
Çok eski zamanlardan kalan acılar sarar gün or-
tasında insanı; acılar bir bulutun asık suratlı göl-
gesinde büyür...
Bir ölgün ışık çepeçevre kuşattığında sizi, belki
bir şarkı dökülür dudaklannızdan ölü mevsimlere
inat!..
Parklar kış sürgünüdür...
SevgililerdeL ', ',.
Bir eski fotoğraf vardırelimizde... .. - " ./.
Yalansız bir evren yoktur!.. " '
Düşler büyür o anda...
O kapkara gözleri mavi bir vadi gibi sevişmeye
hazırdırt..
Guilaume Apollinaire'nin Paris'te Aumont-Thi-
eville Sokağı'nda yürümektedir...
O sırada aklında Istanbul vardır, Cemal Süre-
ya'nın Üvercinka'sı sanki kalabalık caddelerde
özgüriüğün şarkısıdır...
"Biriikte mısralar düşürüyoruz ama iyi ama kö-
tü
Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse
değerlendiremez
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzele-
cek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyoriar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna dizi-
yoriar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kur-
şuna diziyoriar
Bütün kara parçalannda .
Afrika dahil
Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da
sırası
Kalabalık caddelerde hüriüğün şarkısına katılır-
kenki
Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında
yok
Aklıma kadeh tutuşlann geliyor
^ Çiçek pasajında akşamüstleri • , . ^ , r . . j g
Asılyoksulluk ondan sonra başlıyor ' . /,;> J V
Bütün kara parçalannda ., ~7.', J
Afrikahariçdeğil." . , / "
* • • • ' • '
Derin ve sessiz bir akşamın boşluğunda tüm
hüzünleri topluyor gibiyiz...
Diyorum ki: *
"Unutma her şey ölümdür karada ve denizde;
fakat daha acımasızdır insanın yazgısı..."
Bembeyaz masalarda evrenin gökkuşağı rengi-
ne kin ve korkuyu salıyoruz usulca!.. ., .
Neden bu denli acımasızız?.. , ı , ;
Neden sevgisiziz?
Kıskançlık gölgesi ve kötücül düşünceler kuşat-
mış çevremizi!..
Paris'e de karyağıyor; bir genç kadın soğuktan
titriyor...
Ellerimizin erişemediği yerlerde belki aydın-
lanmak istiyor yüreğimiz...
Bir kaçışın geride bıraktığı tek başına bir aşk, ka-
ranlığın içinden yükselen sese ulaşıyor...
Bense ırmaklanmı çoğattmak istiyorum...
Bir umudun yok oluşu yüreğimi dağlıyor; kay-
bolan çocuklann türküleri içimi yakıyor...
Huzursuzluğun adını birtüriü koyamıyorum...
Troya Ovası'ndan aşağıda Asos...
Mavi lyonya Denizi...
Sen gözlerini kısıyorsun...
Troya savaşçılan seni kıskanıyor...
• • •
Yaşamın derinliğinde gizli kalmış ne varsa onla-
n yakalıyor ve avunuyorum...
Hani, Aphrodite, Uranos tanrtsının denize dö-
külen tutkusuyla köpüklerin içinde doğuyor;
Eros'la biriikte Himeros'un peşine takılıyor...
Himeros onun diri göğüslerinde, upuzun kirpik-
lerinde aşk oyununun başlamasını bekliyor...
Bubirdüş...
Düşle biriikte 'Üvercinka' çıkıyor karşımıza...
"Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yer-
lerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da
umudu kesmemeye
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvayda-
yız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürüriüğe giriyor
Bütün kara parçalannda
Afrika dahil."
hikmet.cetinkaya(« cumhuriyeLcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Yasama «lokıuııılnıazlıklan
ANKARA (AA)-6
milletvekiünin yasama
dokunulmazlığının
kaldırümasına ilişkin
Başbakanlık tezkereleri,
TBMM Başkanlığı'na
sunuldu. Böylece,
TBMM'de bekleyen
dokunulmazlık
dosyalanmn sayısı
105'eyükseldi.
MHP Adıyaman
Milletvekili Hasari
Güler'in
dokunulmazlığı,
meskûn mahalde silah
attığı, MHP Nevşehir
Milletvekili Ismail
Çevik'in
dokımuhnazlığı,
dikkatsizlik ve
tedbirsizlik sonucu
yaralamaya sebebiyet
verdiği, FP Bingöl
Milletvekili Mahfuz
Gûler'in
dokunuhnazhğı, görevi
kötüye kullanmak ve
resmi evrakta
sahtekârbk yaptığı
iddiasıyla kaldınlmak
istenivor.