25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Lamberto Dîni ülkesine döndü • İstanbulHaberServisi- tki günlük tatillenni geçimıek üzere eşi Donetella ile Istanbul'a gelen ltalya Dışişleri Bakanı Lamberto Dini, dün ülkesine döndü. Atatürk Havalünanı'nda gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Dini, "Türkiye'nin AB'ye girmesini istiyoruz. Türkiye, AB'ye girince kendini daha iyi anlatacak" dedi. FFtten Kürtçe medyaya evef • ANKARA (ANKA) - Fazilet Partisi, Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in soruşturmaya konu olan Kürtçe Televizyon projesine "Kürtçe medya üniter yapıya zarar vermez" görüşüyle 2000 yılı hedefleri arasında yer verdi. Konuyu "Alt kültürlerin anadilleriyle Ty radyo, gazete, deirgi yayını" olarak tanımlayan FP yönetimi görüşünü, "Zaten televizyon dışında fiilen var olan Kürtçe, medyanın hukukı bir gerçek haline de dönüşerek resmileşmesi Türkiye'nin üniter yapısına zarar vermez" şeklinde belirledi. AB'ye üyelik yolunda yalnızca Kürtler için değil, tüm alt kültürler için anadilde medyaya izin verilmesi gerektığini savunan FP, hükümetin bu doğrultuda atacağı adımlara da destek verme karan aldı. ' İBDA-Ciiter 11810601101 • ESKİŞEHtR(AA)- Bandırma Cezaevi'nde olay çıkaran şeriatçı İBDA-C üyesi tutuklu ve hükümlüler, Eskişehir Özel Tip Cezaevi'ne konuldu. Adalet Bakanlığı tarafından Eskişehir Cezaevi'ne nakilleri kararlaştınlan tutuklu ve hükümlüler, geniş güvenlik önlemleri altında dün sabaha karşı Eskişehir'e getirildi. 26 tutuklu ve hükümlü, Eskışehir Özel Tip Cezaevi'ne yerleştirildi. Yeni cezaevleri • ANKARA (AA)- Adalet Bakanlığı, cezaevlerinde yaşanan sorunlan çözmek için çalışmalanna hız verdi. Alınan bilgiye göre Adalet Bakanlığı, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nin kentin içinde kalması ve çok eski bir yapı olması nedeniyle burayı zaman içinde kapatmayı planlıyor. Açıklama • Haber.Merkea-KKTC Başbakanı Dervış Eroğlu, gazetemizin 7 Ocak 2000 tarihli sayısmda yayımlanan 'Kıbns'ta Para Krizi' başlıklı haberle ılgıli bir açıklama yapu. Açıklamada şöyle denildi: "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan bir hükümet başkanının, ülkede kriz yaratarak seçim kazanılmayacağının bilincinde olduğu açıknr. Haberde sözü edilen TC kaynaklannın KKTC'ye aktanlması ve kullanilması iki ülke arasında vanlan mutabakatlar çerçevesinde doğrudan ilgili alanlara yönelik olarak yapılmaktadır ve kullanımlan konusunda ikılı deoetim mekanizmalan mevcuttur. KKTC'nin demokratik yaşamının bir parçası olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesınde yapılacak bu tür yayınlar bir anlamda KKTC ekonomisi yanında demokrasisine de müdahale anlamı taşıyacaktır. Kıbns konusunun gündemde olduğu bugünlerde anavatan basounda yer alan kaynağı belırsiz yayınlann dış çevîelerde aleyhimize hassasiyetler yaratabileceği de «fcçıkür." Çukurova Üniversitesi'nin 2 bin öğrenci üzerinde yaptığı araştırma sonuçlandı Gençlerde mîDiyetçîlik azahyor EBRUTOKTAR ANKARA - Eğitim Sen tara- fından, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. MüfıtGömleksizve Yrd. Doç. Dr. Adnan Gümüş'e yaptı- nlan araştırmada gençliğin eği- limleri incelendi. Adana'da 2 bin lise ve üniversite öğrencisini kap- sayan araştırmada, öğrencilerin hseden üniversiteye doğru milli- yetçilik ve dinsel eğilimlerinin zayıfladığı, ancak genelde antı- demokratik tutumlann egemen olduğu saptandı. • Liselerde ideolojik akımlar artıyor • Lise öğrencileri, üniversite öğrencilerinden daha milliyetçi • Öğrencilerde antidemokratik tutumlar egemen • Öğrenciler cuntacı, erkek egemen anlayıştan yana ve dinci •En cinsiyetçi olanlar imam hatip, ilahiyat ve ziraat fakültesi öğrencileri • Öğrenciler, otoriteye eleştirisiz boyun eğiyor... Araştırmada, en cinsiyetçi öğ- rencilerin imam hatip lisesi, ilahi- yat fakültesi ve ziraat fakültesi öğrencileri olduğu belirlenirken liselerde ideolojik akımlann güç- lenmeye başladığı saptandı. Lise ve üniversite öğrenimınin öğren- cinin laikleşmesinde büyük rol oynamadığı vurgulanan araştır- mada, "yurt-çevre, dönemsel po- ütik yapı, medya ve arkadaş." et- kisinin öğrencinin görüşlerini be- lirlediği kaydedildi. Araşnrmada, lise ve üniversite gençliğinin "otoriteye eleştirisiz ıryma, dışlayıcı, lider arayışında, dnsiyet aynmcı. kendinden olma- yanı aşağüayıa, saldırgan ve bas- kra" eğilimde olduğu ortaya ko- nuldu. Ermeni ve Yahudi aynm- cılığının egemen olduğu saptanan araştırmada sonuçlar şöyle: • Öğrencilerin üçte biri dini re- jimleri onaylarken, üçte biri ka- rarsız. Dini ve şeriatçı eğilimler Sünni gruplarda yoğunlaşıyor. Dini eğilimi düşük ailelerde yük- ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART TBMM'de reddedilen düzenleme yeniden gündeme getiriliyor 'Medya patronlarına ihale' kulisi TÜREYKÖSE ANKARA - RTUK Yasası'nı değiştirmek isteyen hükümet ortaklan tarafından olu$tu- rulan komısyon çalışmalarmı sürdürürken medyada tekelleşme ve özel yayın kunıluş- lannda yüzde 10 dan fazla hissesi olanlara kamu ıhaleleri ve borsaya girme yasağı geti- ren düzenlemelerin kaldınhnası için yoğun kulis yürütülüyor. Hükümetin DSP kanadın- da hazırlanan taslakta bu smırlann aynen ko- runması öngörülüyor. ANAP'hlar ise "jeffafhk" gerekçesiyle TBMM'de daha önce reddedilen ve sınırla- malan kaldıran düzenleme- lerin yeniden getirilmesi için hazırlık yapıyor. RTÜK'ün, siyasal partilerin adaylan ye- rine, çeşitli kuruluşlarca iki ya da 3 kaü sayı- da gösterüecek adaylardan oluşacak havuz- dan TBMM tarafından seçilmesi formülü tar- nşılıyor. Ekran karartma zorlaştuıhrken ya- ym ilkeleri ihlallerine yüksek para cezalan ve özür dileme yöntemlerinin uygulanması ön- görülüyor. RTUK Yasası'nın değiştirilmesi için daha önce Başbakanlık'ta oluşturulan alt komis- yonda başbakan, bakan ve valilere sansür yet- kisi veren bir taslak hazırlanmış ve bu taslak sert eleştirilere yol açmıştı. TBMM'de hükümet ortağı partilerin tem- sücüeri tarafından oluşturulan komisyonda ise bu hazırlık çok fazla dikkate alınmadı. DSP'li Tayfun Içfi, Erol AL MHP'li Şevket Bfiknt Yahnid, Faruk Bal ve ANAP'h Emre Kocaoğlu ile Sühan Ozkan'dan oluşan ko- mısyon çalışmalanna başladı. Komisyonun henüz birkaç maddeyi görüştüğü, bayramdan sonra çalışmalann hızlanacağı bildinldi. 'İhaie yasağı kaldınlmak isteniyor' RTÜK Yasası'm değiştirme girişimleri sı- rasında en temel tartışma konulanndan biri- ni RTÜK Yasası'nın 29. maddesı oluşturuyor. Bu maddede, "Bir hissedann bir kuruluşta- ki hisse miktan, ödenmiş sermayenin yüzde • Hûkûmet, RTÜK Yasası'nı değiştirmeye hazırlanıyor... Özel radyo ve TV'lerde yüzde 10'dan fazla hissesi olanlara ihale yasağı delinmeye çalışılıyor. 2O'sinden ve birden fazla kunıluşta hisse sa- hibi olanlann bu kuruluşlardaki tüm hissele- rinin toplamı da yüzde 20'den fazla olamaz. Belirli bir özel radyo ve televizyon kuruluşun- da yüzde 10'dan fazla hissesi olanlar devktten, diğer kamutüzelkişUerindenve buolann doğ- rudan veya dolayholarakkanldıklan teşebbüs ortakhklanndan herhangi bir taahhüt işini doğrudan doğruya veya dolayh olarak kabul edemezler ve menkul krymetler borsalannda muamelelerde buhınamaTİar" deniliyor. TB- MM'de 1998 yıh ekım ayında, yüzde 20 ve yüzde 10 sınırlannın kaldınlmasını öngören tasan reddedilmişti. RTÜK Yasası değişikliği çalışmalan sürer- ken, TBMM'nin daha önce reddettiği düzen- lemenin yeniden getirilmesi için yoğun kulis- ler yapıldığı öğrenildi. DSP'lüerin hazırladı- ğı taslakta 29. maddede bir değişiklik öngö- rühuüyor. Ancak hükümetin özellikle ANAP kanadında bu smırlann kaldınlması ısteni- yor. TBMM tarilinden sonra komisyon çahş- malan sırasında bu konudaki tartışmalann öne çıkması bekleniyor. Ekran karartma yerine özür DSP, MHP ve ANAP temsilcüeri, hazırla- dıklan ya da kendilerine iletilen taslaklan tar- tışıyor. Alınan bilgiye göre DSP'ülerin hazırladığı taslakta y- er alan temel bazı düzenlemeler şöyle: 9 kişiden oluşacak RTUK'ün üyeleri; Yargıtay, Danıştay, Sayış- tay genel kurullannca kendi üye- leri arasından üye tam sayısının salt çoğunluğuyla seçilecek adaylar, YOK'ün kurul üyesi olmayan, elektrik- elektronik, ile- tişim ve eğitim-kültür-güzel sanatlar dalla- rmdan ohnak üzere göstereceği adaylar, An- kara, Istanbul, tzmir gazeteciler cemiyetleri ile Anadolu Basın Birliği'nin seçeceği aday- lar, Televizyon Yaymcılan Derneği'nin aday- lan ile Türkiye Musiki Eserleri Sahipleri Meslek Birliği ile Türkiye Sinema Eserleri Sahipleri Meslek Birliği'nin 2 ya da 3 kat oranında göstereceği adaylann oluşturacağı havuz içinden TBMM tarafından seçilecek. Ekran karartma cezası zorlaştınhrken ağır para cezalan, uyan ve özür dileme uygulama- sı getiriliyor. Ulusal yaym yapan kuruluşlara 150 milyar ile 250 miryar lira arasında deği- şen para cezası getirilecek. sek eğilimli gençlere rastlanabüi- yor. Dönemsel politik yapüanma- lar, medya, arkadaş, yurt ve okul öğrenciyi oldukça derinden etki- liyor. Ancak lise ve üniversite öğ- renimi, öğrencilerin laikleşmesi- ne büyük katkıda bulunmamakta- dır. • Dini eğilimde olanlar hem otoriterhem de aynmcı. Milliyet- çiler, cuntacı ve otoriter. Dini eği- limlerin en yüksek olduğu bölge- ler Ege, Güneydoğu, Karadeniz ve Iç Anadolu. MüliyetçUiğin en yüksek olduğu bölgeler Marma- ra ve lç Anadolu, Ege ve Akde- niz. En az milliyetçiler Do- ğu Anadolu bölgesinden. • Öğrencilerinyüzde 75' i politikacılara güvenmiyor. • Öğrencilerin yüzde 80'i milletvekillerinin halka önem vermediği inancmda. Bu oran kız öğrencilerde da- ha fazla. • Öğrencilerin yüzde 85' i "yaşayan bir korkakolmak- tansa ölü bir kahraman ot- mayı" yüceltiyor. Bir yan- dan lider arayışı, bir yandan da ölmeye ve öldürmeye bir hazır oluş hali gençler ara- sında yaygınhk göstermeye başlıyor. • Öğrencilerin yüzde 85' i kişisel sorunlanmn çözü- münde bir başkasına gerek- sinim duyuyor. • Öğrencilerin yüzde 92'si savaşta, masum bir mahkûmu öldürme emrini reddeden askeri onaylamı- yor. • Öğrencilerin yüzde 37'si, çocuğuna kötü davra- nan babaya karşı evden kaç- ma hakkını onaybyor. • Erkek öğrencilerin yüz- de 25'i, kızlann yüzde 33'ü askerlenn ülkeyi daha iyi yöneteceğini düşünüyor. Kafalan kanşık Öğrencilerin eğilimleri de ankette 5 üst puanı üze- rinden verilen değerlerle açıklandı: • Lise öğrencileri, 4.3 de- ğerinde milliyetçi, 3.9 değe- rinde otoriter. , .,• Üaivarsite öğrenciîeri 3.9 deferinde rmüiyetçi, 3.1 değerinde dinci, 3.5 değe- rinde otoriter. • Hem lise öğrencilerin- de, hem de üniversite öğren- cilerinde dini eğilimler yük- sek puanlar ahyor. Gençler, aılelennden daha çok dini eğilimler taşıyor. Bu da eği- tımm daha çok dini eğıtımı perçinlediğini gösteriyor. Lise öğrencilerinin aılelen dinsellikte 3.38 değerinde puan alırken gençler 3.42 puan alıyor. Üniversite öğrencileri, köken olarak bir miktar da- ha laik ailelerden geliyor. Ailelerinin dinselliği 3.38 puan alırken üniversite gençlerinin dinselliği 3.42 puan değerinde. • Üniversite düzeyinde en güçlü aknn olarak şeriat- çılık öne çıkıyor. Milliyet- çilik ve komünizm de ona yakın seyrediyor. Ancak bu akımlar, üniversite gençli- gmden çok lise öğrencileri arasında yüksek ortalama- larasahip. Üniversite gençliğinde 2.5 puanla en düşük ortala- mayı alan milliyetçi eğilim, liselerde 3.2 puan alıyor. Komünizm, liselerde 2.7, üniversitelerde 2.6 puan; di- ni eğilimler liselerde 2.9, üniversitelerde 2.6 puan de- ğerinde. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin@doruk.net tr Eğer bir bilgisayannız varsa ve Internet erişim olanağına da sahipseniz, bu günlerde enerji- lstk.bilkent.edu.tr adresine bir takılın. Hatta bilgisayan olma- yanlann bile, son günlerde prt- rak gibi çoğalan (ne güzel!) şu "Internet-Cafe"\erden birine dalıp, bilmiyorsa, kahvedeki bir bilene danışıp, verdiğim adres- te turlamasında yarar var. Hükümetin iki gün elektrikle- ri kesip, ardından "Enerji dar- boğazına girdik. Derhal nükleer santral ıha/es/nı sonuçlandıra- cağız" demesi ve ardından bü- yük bir pişkinlikte elektrik kısıt- lamasina son vermesinden sonra patlayan enerji tartışma- sının en sıcak günlerinde, bilen bilmeyen, aklı eren ermeyen, nükleer enerjinin zaran ve yara- nnı tartışmaya başladığında, Mustafa Akgül, konuyu uz- manca ele alabilecek akade- misyenleri hedefleyen bir "inter- net tartışma listesi" oluşturdu. O konuda sözü olan her bilim adamı ve kadınt, başkalannın ne dediğini izleme, kendi sözünü de ötekilere iletme olanağına Ister Enerji Dersleri, İster Bayram Neşesi kavuştu. (Sanınm çoğunuz Mustafa Akgül'ütanımıyor. Bilişim- ileti- şim dalının uzmanlan ve merak- lılan onu "Türkiye'de Intemetin beyaz atlı prensi" diye selamla- dılar. O da herzamanki alçakgö- nüllü gülüşüyle, "Abartmayın, ben sadece bilginin, elektronik ortamda hala yayılabilmesinin olanaklannı genişletpıe; bilgiyi herkes için erişilebiür kılma rte- define katkıda bulunmaya ça- balıyorvm" dedi. Sözünü de tuttu. Örneğin ben Akgül'ü dört yıl- dır tanınm ve bu dört yıl boyun- ca, sadece Istanbul'a geldiğin- de, bir gün içinde üstesinden geldiği işleri izlediğimde, akşam yatağa bütün gün kazma salla- mış gibi yorgun giriyorum; o sı- rada Akgül de bir Varan otobü- sünün koltuğunda, bir başka kente, orada gene benzeri bir gün geçirmek üzere yol alıyor. Sanal ortamda yaşaya yaşa- ya, sonundaAkgül'ün "sanal in- san'a dönüştüğü, yemek, iç- mek ve uyumak gibi "reel in- san" etkinliklerinden kurtuldu- ğundan kuşkulanmaktayım). Işte bu bizim Mustafa Akgül, bir Internet tartışma listesi oluş- turup, herkesi de kendi gibi saf, iyimser ve bilgiye susamış san- dığından, bilip tanıdığı herkesi listeye dahil etmesinden sonra kıyamet koptu. Günlerce "Beni bu listeye kim soktu. Çıkann beni burdan" di- ye feryat edenlerin mızmızlıkla- nnı okuduk. Bir akademisyen "Ben ekonomi profesörûyüm, enerjiden anlamam. Listeden çıkann beni" diyecek kadar en- dazeyi kaçırdı. Oysa listeyi cid- diye alıp, bilgi akıtmaya çalışan- lar, nükleer enerji tercihinin yol açabileceği ürkütücü tehlikele- rin altını çizmeye çalışanlar bir nükleer kazadan dolayı aşırı radyasyon yüklenen ekonomi profesörierinin kanser olmaya- cağına ilişkin herhangi bir not koymamışlardı. Tartışmalarda 'nükleer karsı- tı" duruşlar gösterenlerin sayısı- nın listede artması üzerine özel- likle nükleer mühendislik eğitimi gören genç akademisyenler, karşı seüchnya geçtiler; işaret parmaklannı burnumuzun ucunda sallayarak sergiledikie- ri, "Bu işi biz biliriz. Biz ne diyor- sak odur" gibisinden bilim eti- ğine pek uygun(?) davranışlar, doğrusu bencileyin olup biteni tribünden izleyip, anlamayaça- balayanlann gözünden kaçma- dı. Liste tartışması şu anda da olanca hızıyla sürüyor. listeye katkı yapan, katkı yapana katkı yapan, katkıyı boş verip, farklı düşünenlere saldıran, satdıran- lara saldıranlann yazıp yolladık- lan ile daha şimdiden 350 me- sajlık çok zengin, çok ilginç bir "tartışma literatürü" oluştu. Hatta bu satırlar yazılırken bü- yük olasıhkla 350 de aşıldı, 360 mesaja ulaşıldı. Mustafa Akgül'ün torpil yaptp "bilim adam ve kadınlan" ara- sındaki tartışmalan izleme ola- nağına kavuşturduğu şu cahil gazeteci ise nükleer reaktörtar- tışmasında neyin doğru neyin yanlış, neyin yarariı neyin zarar- lı olduğunu anlama çabasından çoktan vazgeçti. Bir yandan TV ekranlanna ta- şınmış "deprem uzmanlan" tar- tşmalannı anımsayıp, "Bereket bu kez kamuya açık TV ekran- lannda değil, sınıriannıAkgül'ün çizdiği kapalı bir ortamda tart- şılıyor" diye şükrediyor; bir yan- dan da ülkemizin bilim adamla- nnın ne zaman gerçekten bilgi aktaran ve bilgilerini yanştırdık- lan bir tartışmaya geçecekleri sorusuna yanıt anyor. Size de öneririm. Bu günler- de olanağınız varsa, enerji- lstk.bilkent.edu.tr elektronik posta adresinde olup bitenleri izlemeye çalışın. Olanağınız yoksa yaratmaya çalışın. Şansınız varsa, keçiboynuzu örneği, zor da olsa nükleer enerji üstüne değerli dersler alır- sınız; olmazsa keyifli bir bayram günü geçirirsiniz... POLİTİKA GÜTNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Üvepcinka... -? Gökyüzü olanca hüznün çığlığı içinde sanki... Bir coşku tasaya dönüşmüş bilinmeyen zama- nın içinden... Binlerceyılın ötesinden çıkıp gelen Andromak- he, Troya Ovası'nda yiğitler savaşırken rahat de- ğildir. Hektor'un sevgisi ölüm korkusunu alıp gö- türmüştür. Bıldırcın sürüleri havalanır, bir sevda yok olur Troya akşamlannda... Biraz aşağılarda maviyle buluşur Asos kenti. Orada bir aşk yeniden çiçek açar, sevişmeler ço- ğalır... Benim çocukluğum böyle masallan anlatır... Ya sizin çocukluğunuz? Stevie Smtth'in peri masallannı anımsatan şiir- leri düşer odanın içine... Stevie alaycıdır ama ince bir duyarlığı, ikiyüzlü- lüğün, bencilliğin, vurdumduymazlığın içinde ya- şatır... Kentler boşalmıştır... Kırmızı bir ışık demeti bu sırada yatağın üze- rinde tannçalann hoyratlığını yansıtır... Çok eski zamanlardan kalan acılar sarar gün or- tasında insanı; acılar bir bulutun asık suratlı göl- gesinde büyür... Bir ölgün ışık çepeçevre kuşattığında sizi, belki bir şarkı dökülür dudaklannızdan ölü mevsimlere inat!.. Parklar kış sürgünüdür... SevgililerdeL ', ',. Bir eski fotoğraf vardırelimizde... .. - " ./. Yalansız bir evren yoktur!.. " ' Düşler büyür o anda... O kapkara gözleri mavi bir vadi gibi sevişmeye hazırdırt.. Guilaume Apollinaire'nin Paris'te Aumont-Thi- eville Sokağı'nda yürümektedir... O sırada aklında Istanbul vardır, Cemal Süre- ya'nın Üvercinka'sı sanki kalabalık caddelerde özgüriüğün şarkısıdır... "Biriikte mısralar düşürüyoruz ama iyi ama kö- tü Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzele- cek İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyoriar Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna dizi- yoriar Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kur- şuna diziyoriar Bütün kara parçalannda . Afrika dahil Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası Kalabalık caddelerde hüriüğün şarkısına katılır- kenki Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok Aklıma kadeh tutuşlann geliyor ^ Çiçek pasajında akşamüstleri • , . ^ , r . . j g Asılyoksulluk ondan sonra başlıyor ' . /,;> J V Bütün kara parçalannda ., ~7.', J Afrikahariçdeğil." . , / " * • • • ' • ' Derin ve sessiz bir akşamın boşluğunda tüm hüzünleri topluyor gibiyiz... Diyorum ki: * "Unutma her şey ölümdür karada ve denizde; fakat daha acımasızdır insanın yazgısı..." Bembeyaz masalarda evrenin gökkuşağı rengi- ne kin ve korkuyu salıyoruz usulca!.. ., . Neden bu denli acımasızız?.. , ı , ; Neden sevgisiziz? Kıskançlık gölgesi ve kötücül düşünceler kuşat- mış çevremizi!.. Paris'e de karyağıyor; bir genç kadın soğuktan titriyor... Ellerimizin erişemediği yerlerde belki aydın- lanmak istiyor yüreğimiz... Bir kaçışın geride bıraktığı tek başına bir aşk, ka- ranlığın içinden yükselen sese ulaşıyor... Bense ırmaklanmı çoğattmak istiyorum... Bir umudun yok oluşu yüreğimi dağlıyor; kay- bolan çocuklann türküleri içimi yakıyor... Huzursuzluğun adını birtüriü koyamıyorum... Troya Ovası'ndan aşağıda Asos... Mavi lyonya Denizi... Sen gözlerini kısıyorsun... Troya savaşçılan seni kıskanıyor... • • • Yaşamın derinliğinde gizli kalmış ne varsa onla- n yakalıyor ve avunuyorum... Hani, Aphrodite, Uranos tanrtsının denize dö- külen tutkusuyla köpüklerin içinde doğuyor; Eros'la biriikte Himeros'un peşine takılıyor... Himeros onun diri göğüslerinde, upuzun kirpik- lerinde aşk oyununun başlamasını bekliyor... Bubirdüş... Düşle biriikte 'Üvercinka' çıkıyor karşımıza... "Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yer- lerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvayda- yız Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Sevişmek bir kere daha yürüriüğe giriyor Bütün kara parçalannda Afrika dahil." hikmet.cetinkaya(« cumhuriyeLcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Yasama «lokıuııılnıazlıklan ANKARA (AA)-6 milletvekiünin yasama dokunulmazlığının kaldırümasına ilişkin Başbakanlık tezkereleri, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Böylece, TBMM'de bekleyen dokunulmazlık dosyalanmn sayısı 105'eyükseldi. MHP Adıyaman Milletvekili Hasari Güler'in dokunulmazlığı, meskûn mahalde silah attığı, MHP Nevşehir Milletvekili Ismail Çevik'in dokımuhnazlığı, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu yaralamaya sebebiyet verdiği, FP Bingöl Milletvekili Mahfuz Gûler'in dokunuhnazhğı, görevi kötüye kullanmak ve resmi evrakta sahtekârbk yaptığı iddiasıyla kaldınlmak istenivor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle