Katalog

>1 OAK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Mehmet@cumhuriyetcom.tr MEHMET SUCU İnternet Teknolojileri Derneğiçık Sistem Kullanıcılan Derneği kendini yenileyerek, amaç ve yönünü değiştirerek Intemet Teknolojileri Deraeği olmaya karar verdi. internet Teknolojileri Derneği (INETD), Intemet ve temsil ettiği teknolojilerin, yaşamın tüm boyutlannı değiştirmek üzere olduğu gerçeğinden hareketle, "En büyük açık sistem internet" görûşüyle ilgi alanını genişleterek, İnternet teknolojileri yanında açık kaynak kodu ve özgür yazılım felsefesine de kucak açmayı amaçhyor. Internet'in ülkemiz için yaşamsal önemde olduğuna inanan INETD, bu konularda oluşan gelişmeler, sorunlar ve olanaklann tartışıldığı bir platform olmayı hedefliyor. İnsan gücü yetlştlrilmesl Ülkemizin bilgi teknolojileri alanında teknoloji üretmesi gerektiğine inanan INETD, bu konularda araştırma ve çalışmalara elinden geldiğince destek vermek ve ülkenin ihtiyaç duyduğu uzman insangücünün yetişmesine katkıda bulunmak amacında. INETD, internet teknolojileri, açık sistemler, açık kaynak kodu ve özgür yazılım alanında çalışan kişi ve kurumlan bir araya getiren, ağırlıklı olarak profesyonellerin bir araya geldiği, ama kullanıcı kitlelerin sorunlanna da eğilmeye çalışan, üyeleri arasında etkin bir iletişim ortamı oluşturan bir sosyokültûrel oluşum. Katılım çağrısı INETD, internet teknolojilerine ilgi duyan, bu teknolojilerin gelişmesine katkıda bulunmak isteyen kişi ve kurumlan kendisine katılmaya çağınyor. INETD'nin adresi şöyle: inetd.org.tr internet gaflan, kullanıcı hatalarıizim sayfamızın sadık okur- lanndan ve benim posta kutumun neşeli misafirle- nnden birisi Nüüfer Berg- man. bizim sayfamızın "önanti" yazarlanndan olan Ender Net'i zamın zaman kıskandıracak mail'ler yolkyor. Buhafta sevgili Nilüfer'den ge- len <on elektronik posta. yazmayı dü- şündiiğüm tüm konulan bir kenara bı- rakırama neden oldu. Nılüfer Bergman bu mektubunda "Sa- rumın" takma isimli bir internet şirke- tinde çalışan teknik destek elemanının anılannı göndermiş. Bu anılan sizinle paylaşmak istedim. Sözü fazla uzatma- dan bir göz atalım isterseniz. Işte bir internet servisi sağlayıcısı şirkete gelen telefonlar... - Siyah ekran çıktı efendim... - Yazm kullanıcı adınızı. , - Yazdım. - Parolanızı da girin. - Tamam. - Garip karakterler akmaya başladı- ğında klavyeden F7'ye basın. - Elimle mi? - Eee, siz bilirsiniz. - Alo, iyı günler. Ben Internet'e gire- miyorum. Bütün ayarlar kogtrol edilir, her şey sorunsuzdur. - Bir sorun görûnmüyor, tam olarak ne hata mesajı aldığınızı öğrenebilir mı yım? - wvv-vv.internet.com yazıyorum, ama ordan bi yere gidemiyorum. • - Ben bir imac kullanıcısıyım. - Buyrun hanfendı, sorun neydı? - Benim CD sürücümden içeri sinek girdi. - Anlayamadım efendim. - imac'ime sinek kaçtı. - Peki ben telefondan ne yapabilirim sizce? - Ama görüyorum, yüriiyo içerde. - Böcek ilacı falan sıkın isterseniz... - Bi şey olmaz mı? - Bilmem, aslında biz imac'e destek vermiyoruz pek, PC olsaydı yardımcı ola- bilirdim. • - Benim büyük bir sorunum var, siz acaba eve hizmet veriyor musunuz? - Eeoo, hayır? Burdan yardımcı olma- ya çalışayım... - Ben Internet'e girmeye çalışınca bilgisayardan acayip sesler geliyor. - Ne yaptığınızda geliyor o sesler? - Baglan dıyorum, telefon sesi geli- yor, sonra da cıyaklıyor. - O modem sesidir efendim. o ses si- zin modeminiz ve Türk.net modemi ara- sında bir baglantı kuruldugu... (Sözümü keser) - Yok yok, bozuk bu, siz iptal etmi- im diye öyle diyosunuz... Benim hesa- bımı sıler misiniz? - Fakat bu bir sorun degildir, bu her- kesın bilgis... (Yine sözümü keser) - Ne yani, herkesin bilgisayan gazı olan bebe gibi viyaklıyor mu, lcimi kan- dınyorsunuz Allahaşkına... Dolandın- cılar... - Efendim sizın modemler bana küf- rediyo. - Anlayamadım efendim. - Bunda anlayamayacak ne var, res- men küfrediyolar işte. - Emin misiniz? - Buyrun dinleyin (telefonu çevirme sesi, çalan telefon sesi, peşinden ana avrat küfür). - Ee siz hangi numarayı aramıştınız bi kontrol edelim. -344 26 16. - Bu sizin numaranız mı? - Hayır, aradığım numara. - Beyefendi, o bizim numaramız de- ğil bir ev numarası. - Ben 10 gündür bu numaradan bağ- Isırılıp bırakılmış elma: Mekintoş ekintoşçular mail'lerinde sitem etmişter Ben sadece bir istatistiksel rakam verip "On- lara iyi davranmak lazım. Azınlıksayılırfar. Azınlıklann da hakkı var. Yüzde 2 gibi bir orandalar" demiştim. Açık konuşalım. E tabii ben bir PC'ciyim. Yani bi- leklerimi kessen PC akar, her aklı başında son kulla- nıcı gibi. Gerçi Faruk da PC'ci, ama ben bunu dert edinmiyorum artık. Faruk çocukken mekintoşu çok tutuyomuş. Eee tabii, eskilerin deyimiyle akıl bali olunca doğru yolu bulmuş... Birkaç çok değerli mekintoş kullanıcısı mekintoşun erdeminden söz etmiş. Şöyle iyi, böyle iyi. Biri de "/s- tikbal göklerdedir" der gibi "Istikbal mektedir" de- miş. Doğrudurbelki. "Masaüstüyayıncılığınenmuh- teşem seçeneği budur" demişler. PC patlarmış, çat- larmış... Bugüne kadar patlama çatlama olmadı, ama ara sıra' 'OE tipinde bir iç hata oluştu" diyor sadece, hep- si o. Mekintoş masaüstü de PC ayaküstü mü, anla- madım ki ben bu işi... Teknik aynntılannı pek anlamam. Belki de yüzde 2 SON KULIANICI endernet-2000(a yahoo.com lıdır. Ama bir seçim ol- sa, CHP gibi barajı ge- çemeyecekleri kesin. Haazkalsınunutuyo- dum. Bir değerli mek- çi diyor ki "Mercedes deazsatılıyo". Bu yazıyı yazarken ense kökümden Ko- ray'ın gizli gizli "Ne yazıyorbu herifgene " diye çaktırmadan di- kizledığini hissettim. "Manitası bile Ingiliz adinin " diye yazdığım günden beri ödü ko- puyor yazacaklanm- dan. Konunun mekintoş-PC çekişmesi okjuğunu an- layıncaarVadan balıklamadaldı konuya. "Biliyormu- sun" dedi, "Mekintoşun kısaltılmışı MACOS... Yani mekintoş opereyting sistım. Ama doğrusunu ben sanasöyleyeyim. MACOS diil, MACSOS... Yani me- kintoş situpid opereyting sistım." Ne dedi şimdi bu? Zamane, ne olcak!.. Ingilizcesi olanlar olmayanlara anlatsın! Neyse çok kızdtrmıyım şimdi ben bu mekçileri. Yaf- nız şu bir ısınk alınıp da bırakılmış elma amblemi ba- na çok anlamlı geliyor valla. Hani şey gibi... Isınlıp ta- dı beğenilmemiş de öyle bırakılmış masaüstüne. Bi de alıp amblem yapmışJar. Yahu çok ekşi, yenmiyor işte!.. »• ™* I—ı Vpnt> Y ü z y ı Bılgı, vencının içinde saklıdır. Bilgi, mini alıcı tarafından alınır ve bilgisayarda saklanır. Vücutlann birieştği sırada (el sıkışması) kişiden kişiye hafif bir sinyal verilir. İnsan vücudunu iletken olarak kullanan teknoloji. 3D'de Son Nokta Vodoo 5 6000 999 vüında çoğu editör tarafindan yihneniyidonaıu- mı olarak seçilen 3dft Vodoo 3000 Grafik karb 2000 yılındada ye- ni versiyonu ile lider olmaya aday görünüyor. 1994 yılında kunılan 3dfc şir- keti kaliteli ürünleri hedef ala- rak pazara büyükbir hızta gir- di 3dfx Vodoo 3000 karünın ar- dından Voodo 4 ve Vodoo 5 karnnıda duyurdu.Vodoo4 tek bir 3dft VESA 100 işlemcisi- ne sahipken, \odoo5 ise iki ve- ya dört VESA 100 işlemcisine sahip olacak. Aynı zamanda PCI ve AGP sJotian için üreti- liyor. " 3dfc Vodoo 5 6000 AGP Ek- ran kartının TeknikÖzellikle- ri şöyie: - Tam bütünleşmiş 128 bit 2D/3D Video hızlandıncı -128 MB Grafik haflzası -Saniyede 1.32 den 1.47 Gi- gapixel dolum oranı (Dolum oranı: saniyede dönüştürüle- bilen pixel sayısı) - Real-Time (Eş zamanlı) tam manzara. Anti-alias özel- Kgi - T-Buffer Dijital sinema efektieri - Motion biur, Field Blur. (Yumuşak gölgeleme, yu- muşak yansunaiar) - FXT1 ve DirectX Texture sıkıştırması - 8 bit palletize testureter. - 32 Bit Rendering (donüş- türme) -32BitTexture -2kx2kTexture - 24 Bit Floating Point Depth Buffer - 8 Bit Stendl Buffer -350MHZRAMDAC - DirectX OpenGL ve GBde desteği. -VVındons95/ 98 ve2000 sü- rücüleri. http://www3dfx.com 'dan daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Bu kadar özelliğe sahip bir kartı kullanmak bence büyük bir zevk olurdu. Kısacası bu tekniközellikkrin çoğunu gra- fik uzmanlan veya donanım uzmanlan sanırım dataa iyi an- la\acaklardır. Fakat siz çok geüşmiş, çok hızh bir kart istiyor \e grafik konusuna dikkat ediyorsanız, aynca o\un merakbsıysanız masrafa girip bu karü aimaıuzı önerirün. Koray.Sonmezsoyfr' cumhuriyet.com.tr lanmaya çalışıyorum ama... - O zaman doğaldır küfretmesi. • - Benim sayfalanm gelmiyo. - Şu an yurtdışı çıkışımızı sağlayan uydudan kaynaklanan bir sorun var efen- dim. - Bi ilgileniverseydiniz siz. - Şey, uydu uzayda efendim. - Haa tamam o zaman. - Benim kredi kartımdan para çekil- miş. - Aylık hesap mıydı? - Evet. - O zaman her ay başında para ceki- lir efendim. - Hani sınırsızdı lan bu... • - İyi akşamlar, bilmem ne net. - İyi akşamlar birader, ben tam ola- rak 26 dakika 36 saniyedır Internet'e bağlıyım ve haalaaaa hiçbir şey gelmi- yor, daha ne kadar beklemem lazım acaba? (sinirli bir ton) - Gelmiyor derken sayfalar mı açıl- mıyor beyfendi? - Hayır kardeşım, hiçbir şey olmu- yor. tşte bak 27 dakka 53 saniye oldu, hâlâ yok. - Internet explorer'ı açtınız mı bey- fendi? - Nasıl yani? - Hımm beyfendi, Internet'e girdik- ten sonra İnternet explorer ya da Nets- cape programını çalıştırarak web say- falannı gezmeye başlamanız lazım. - Alala, Internet'e gırince kendi baş- lamıyo yani. • - Sanınm makinam kilitlendi. - Şimdi şöyle yapalım, ctrl-alt-delete. - Hepsine aynı anda mı? -Evet. - Ama parmaklanm yetmiyo? =- =• - Bakın önce ctrl'ye sol elinizin baş- parmağıyla. sonra sağ elinizin başpar- mağıyla alt-gr'ye, sonra da sağ elin işa- retparmağıyla delete tuşuna basıyorsu- nuz. - ctrl'ye bastım, alt tuşuna da şimdi. - Delete'e basıcaksmız. - ctrl'den elimi çekeyim mi? - Hayır efendim. - Peki alt-gr'den? - Hayır efendim dedim ya, hepsine ay- nı anda basıyo olmanız gerekiyo. - Daha kolay bir yolu yok mu? - Var efendim, makinada reset yazan yere basın. - Nerede o? - isterseniz ctrl alt delete'i deneyelim, basmanız gerek, sadece bir tuş kaldı. - Tamam fişini çektim. - Peki... • - iyi akşamlar. - lyisi falan kalmadı beyfendi! Sinir- den köpürüyorum, derhal iptal edin he- sabımı! - Buyrun, problem nedir hanımefen- di? - Bakın, birkaç gündür sizden aldı- ğım paketle Internet'e giriyorum, bu arada arkadaşlanm sürekli telefonumun meşgul olduğundan şikâyet ediyolar, önceleri anlayamadım, sonra saatlere bakınca, ne zaman sizin hesabınızı kul- lansam telefonumun meşgul oldugunu anladım!!! - Bu çok doğal hanımefendi, çünkü modeminiz telefonunuzu kullanıyor bağlantıyı sağlayabilmek için, bizimle bir ilgisi yok bunun, bütün bağlantılar- da aynı şey olur, hatta olması gereken de budur. - Yok kardeşim yok, siz benim İnter- net'te olmamdan faydalanıp telefon hat- tımı kullanıyosunuz. - Öyle bi şey teknik olarak mümkün diil zaten hanımefendi, lütf... - iptal edin dedim, sorun çıkarmadan iptal edin, ben de bu işi büyütmeden kapatıyım, yoksa kötü olacak sizin için. - Hanımefendi siz bilirsiniz, fakat... GORUŞ NECLA ARAT Köktendincilen Kadınlara Karşı Türkiye. günlerdir Hizbullah adlı köktendinci terör örgütünün vahşetini konuşuyor. Son gelen haberler arasında Islamcı-feminist Konca Kuriş'in cesedinin de "ölüm ew"nde bulunduğu yer alıyor. Konca Ku- riş'in başlangıçta Hizbullah sempatizanı, hatta Hiz- bullah'ın kadın örgütlenmesinin başı olduğu halde, yanlışlan görüpeleştirdiği, "davadan dönenlere"ka- tıldığı için öldürüldüğü düşünülüyor. Köktendinci örgütfer, istersiyasal Islam, istersilah- lı islam diye adlandırılsınlar, kadınları yalnızca başka kadınlara ulaşmak üzere içlerine alıp bu amaçlarına ulaşınca ya da artık kullanamayacaklannı anlayınca işlerini bitiriyoriar. Köktendinci örgütlerin bürokrasideki ve hükümet- lerdeki yandaşlan ile halk arasındaki sempatizanla- n, aşağı yukarı bütün islam ülkelerinde kadınların ilehemelehni engelleyici çalışmalan uluslararası bir program çerçevesinde yürütüyorlar. Daha önceki bir yazımda Fas, Cezayir ve Mısır örneklerinden yola çı- karak Türkiye'ye ilişkin kaygılarımı dile getirmiştim. Bugün de Pakistan, Sudan ve Afganıstan'daki silah- lı-silahsız köktendinci güçlerin kadınların yaşamları- nı nasıl kararttıklanna kısaca değinmeye çalışacağım. Pakistan'da kadınların köktendincılenn yarattığı korku ve şiddetten kurtulmalan ve eşitlik savaşım- lannı sürdürmeleri için çaba gösteren kadın örgütle- ri, özellikle kırsal kesim kadınlanna yönelik çalışma- lan yüzünden sürekli tehdit altındalar. Afganistan'da- ki Taliban yöneticileri ile yakın ilişkileri olan Pakistan- lı köktendinciler, camilerde vaaz veren hocalardan da büyük destek alıyorlar. Vaazlarda NGO'lann (Hükü- met Dışı Kuruluşlann) "Siyonistler tarafından finan- se edilen ve kadınlan evlerinden çıkartarak mahvet- mekisteyen Batılı ajanlar olduklan" dile getiriliyor. Bu köktendincilere göre, NGO'lar geleneksel aile siste- mini ve kültürel değerleri Batı'nın çok iyi planladığı bir program ile yıkmayı istemekte ve kadınları erkek- lere özgü rollere özendirmektedir, Nitekim Pakistanlı köktendinciler, "Kadınlanmız eveaittir. Müstehcenliğe ızin vermeyeceğiz" diyerek ünlü bir kadın haklan örgütünün etkinliklerine son vermediği takdirde bombalanacağını duyurmuşlar- dır. Bilindiği gibi Pakistan, 1977'den bu yana demok- rasi veinsan haklan kavramlannın büyük ölçüde aşın- dınldtğı birIslamlaştırma süreci yaşamaktadır. 1998'de ise yönetm, zaten bir İslam cumhurıyeti olan Pakis- tan'ı (kadın örgürtlerinin yorumuna göre) Taliban yö- netimindeki Afganistan'a çevirecek bir anayasa de- ğişikliği girişiminde bulunmuştur. Bu değişiklik ile Kuran ve Sünnet'in ülkedeki en üstün yasa olması; Federal Hükümetin şeriatı güçlendirecek yeni adım- lar atması; İslam ülkeleri ile uyum içinde doğruyu ta- nımlayıp yanlışı yasaklaması; herdüzeydeki yozlaş- mayı yok edip (sözde) toplumsal adaleti sağlaması amaçlanmakiadır. Ama Pakistan'daki kadın örgütle- ri bu değişikliği, "Bir toplumsal ve siyasal felaket re- çetesi" olarak nitelemişler ve ülkede yerieştinp ge- liştirmeye çalıştıklan kadın haklannın sonu olarak görmüşlerdir. Onlaragöre "dinin siyasalgücün meş- rulaştınlması için kullanılması, hoşgörüsüzlük, sek- ter bölünme ve şiddetten başka bir şey getirmeye- cektir." Sudanh feministler de Pakistan'daki kadın öngüt- lerini "Bizde de tıpkı böyle başlamıştı. Dikkatll olun" diyerek uyarmışlardır. Çünkü Sudan, şeriata teslim olmadan önce Islam'da reform ve gelişmeyı savu- nan ünlü düşünür Mahmud Muhammed Taha'nın önderliğinde islam'ın gelişip eşıtlık ve toplumsalada- letin egemen olacağt bir yapıya kavuşacağını ve ar- tık demokrasi ile de sosyalizm ile de çelişmeyecegi- ni tartışabilmiştir. Zaten Sudanlı kadınlar da daha 1916'da pek çok İslam ülkesinde bulunmayan hak- lara kavuşrnuşlardır. Örneğin, ihmal ve kötü davra- nış ile karşılaştıklannda (erkeğin boşama hakkını de- netim altında tutan) mahkemelerde boşanma hakla- n vardı. Miras hukukunda reform yapılmıştı. 1970'ler- de de mahkemelere yargıç olarak atanmışlardı. Ama her şeyyavaş yavaş değişmeye başladı. Taha, 1968'de tutuklanıp "dinden çıkmak" ile suçlandı. Görüşlerin- den vazgeçmeyi reddettiği için 1985'te idam edildi. Cumhurbaşkanı Cafer EI Numeyri'nin ülkenin tek yasası olarak şeriatı önermesi ve Ulusal Halk Mecli- si'nin bu öneriyi onaylayarak anayasaya sokması Sudan'da her şeyin geriye gitmesine, sonuç olarak da kadınlann, bir erkeğin "refakati" olmadan hiçbir yere gidemez hale gelmelerine neden oldu. Taliban zulmü altındaki Afganistan'a gelince, ça- lışma yaşamından atılıp evlerine kapatılan Afgan ka- dınlann kendilerine ve ailelerine bakabilmek için iki seçenekleri kaldı: Dilencllik ve fuhuş... Kabil'de fu- huş, kişi başına 5 dolar karşılığında, dilencilik görün- tüsü verilerek yapılıyor. Taliban'ın din polislerinden korunmak isteyen Afgan kadınlar, randevu ile belli ev- lerde buluşmayı yeğliyorlar. Böyle bir buluşmada ge- celik kazançlan 1 mılyon Afgan ürası oluyor. (Karşı- lığında 100 adet ekmek alınabiliyor.) Fuhuş yapmak zorunda bırakılan Afgan kadınlar, yakalandıkları za- man polise ve yargıçlara rüşvet vererek birkaç kır- baç ile kurtulabiliyorlar. Aynca, zina ithamı ile yaka- lansalar bile İslam hukukuna göre zinanın kanıtlan- ması, olayı açıkça görmüş dört tanık gerektirdiğin- den kolayca serbest bırakılıyorlar. Genelevlerin Tali- banlan ücretsiz eğlendirmesi ise fuhuşu destekliyor. Ne var ki bütün bu olanlann traji-komik bir yani da var Taliban yönetimi sözde kadınlan erkeklerle bir- likte olmanın kötülüklerinden korumak üzere çalış- ma yaşamından kopartıp eve kapatıyor, ama "namus" retoriği uğruna uyguladığı baskıcı politikalar ve şid- det yüzünden, giderek daha çok sayıda Afgan ka- dın, yaşam savaşımını sürdürebilmek için fuhuşu seçmek zorunda kalıyor. Sonuç olarak, ister siyasal islam, ister silahlı islam olarak adlandınlsın, köktendinci örgütler, en büyük zararı dinin kendisine, ülkelerine, özellikle de yaşam- lannı kararttıklan kadınlara veriyorlar. Taşını Penajans DArcy t o p r a ğ ı n ı t e s t e t t i k . 1 Ş u b a t 2 0 0 0 ' d e n i t i b a r e n ç a l ı ş m a l a r ı m ı z ı s ü r d ü r e c e ğ i m i z y e n i b i n a m ı z a g e ç i yöruz.Şehit Cengiz Topel Cad. Tuğcular Sokak No.27 Uçaksavar 80630 Etiler Telefon: (0212) 287 96 70 Faks: (0212) 287 96 69 SİNCAN ASLİYE HUKÜK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1999/730 Sincan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 9.12.1999 tarih 1999/730 esas, 1999/1072 ka- rar sayılı ilamı ile Ankara ili, Sincan ilçesi, Istasyon Mahallesi, cilt: 3, kütük no: 281 'de nüfusa kayıtlı Muharrem oğlu. Mümüne'den olma 3.8.958 doğumlu Emel Köksal'ın nüfusta Emel olan isminin Omer olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Nanolunur. 24.1.2000 Basın: 3865 BEYKOZ1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1998/441 Güner Öztürk tarafından Ali Öztürk aleyhine açılan boşanma davasının yapılan du- ruşması sırasında verilen ara karan gereğince; davalı Ali Öztürk'ün; 10 Temmuz Ma- hallesi, Ayyıldız Sokak, Ada Market, Zonguldak adresinden duruşmanın bırakıldığı 14.02.2000 tarihinde, saat: 11.30'da mahkememizde hazır bulunması ya da kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde yokluğunda karar verileceği hususu ilanen teb- liğ olunur. 25.01.2000 Basın: 3973 SİNCAN ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN Sayı: 1999/806 Sincan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 30.12.1999 tarih 1999/806 esas, 1999/1167 karar sayılı ilamı ile, Trabzon ili, Akçaabat ilçesi, Acısu köyü cilt: 8, kütük: 69"da nü- fusa kayıtlı tbrahim ve Fatime'den olma 1.12.1961 doğumlu Hüseyin Gürsel Bahadır'ın nüfusta Hüseyin GürseJ olan isminin ikinci ismi oian Gürsel ismi iptal edilerek sadece Hüseyin olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. llan olunur. 25.1.2000 Basın: 3864