Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 OCAK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Operasyonlar çerçevesinde Güneydoğu Anadolu'da ilk kez mezar ev bulundu
IMyarbakır'da 6 ceset dahaDÎYARRAKIR (Cumhuriyet Bûrosu) - Is-
tanbul, Adana, Konya, Ankara'nm ardından
Hizbullah'a ait ölüm evleri Güneydoğu'da
d a ortaya çıkanldı. Diyarbakır'da iki eve dü-
zenlenen operasyonda 6 ceset ortaya çıkanl-
d ı . Önceki gece bir eve yapılan operasyonda
gömülü olmayan 2 ceset tespit edildi. Dün
yapılan ararnalarda ise Hizbullah üyesi ol-
duklan belirlenen AyetuDah Dalgm (20) ve
AB Çelik'ın (19) cesetleri bulundu. Ayru evin
yanındaki evde yapılan bir operasyonda ise
uzun yıllar önce öldürüldüğü belirlenen 2 ki-
şinin kemikleri bulundu. Diyarbakır'daki bu
operasyonlann ardından tüm yurtta Hizbul-
lah'ra ölûm evlerinde bulunan ceset sayısı
48'eulaştı.
Hizbullah'a yönelik operasyonlar kapsa-
mında Tûrkiye'nin birçok yerinden her gün
yeni bir ölüm evi ortaya çıkanlırken Güney-
doğu'da ise Hizbullah'ın gömülü cesetlerine
rastlanmamıştı. Orgütün ölüm evlerini orta-
ya çıkaran Hizbullahçı Mahmut Demir"in
'Gericileri
ANAPve
DYP
koruyor'
SERTAÇEŞ
geçen gün Batman'da Ankara DGM Başsav-
cısı Nuh Mete Yüksel'e, "Bölgede Hizbul-
lah'ın ölüm e\leri yok, çünkü burada infaz-
larsokakortasındayapdıyordu" demesı, Gü-
neydoğu "da ölüm evlennin olmayacağı inan-
cını yaratmıştı. Ancak Diyarbakır Terörle
Mücadele ekıplerinin gözaltındaki adı açık-
lanmayan bir Hizbullahçmın sorgusundan el-
de ettiği bilgikr, kentte örgüte aıt bir hücre
evinin bulunduğunu ortaya çıkardı. Bu doğ-
rultuda harekete geçen Terörle Mücadele
ekipleri ve ıstıhbarat birimleri Balıkçılar Ba-
şı semtinde Savaş Mahallesi Küçük Kavas
Sokak 11 numaralı binada ceset bulunduğu-
nu tespit etti. Edinilen bilgiye göre, önceki
gece eve baskın düzenleyen polis, burada ye-
ni öldürülmüş ve henüz gömülmemiş iki er-
kek cesedi buldu. Yapılan aramalarda, evin
bodrum katında yakın tarihte öldürülmüş ki-
şilere ait cesetlerin gömülü olduğu belırlen-
di. Sabah saatlerinde kazı için Diyarbakır
Büyükşehir Belediyesi ekipleri ve ambulans-
lar olay yerine geririldi. Yapılan kazılar son-
rasında toprak altından iki ceset daha çıka-
nldı. Önceki gece ve dün sabah saatlerinde
çıkanlan cesetler Diyarbakır Devlet Hasta-
nesi morguna kaldınldı. Balıkçılar Başı sem-
tinde ortaya çıkanlan ölüm evınde bulunan
cesetlerden birınin, 21 Ocak tarihinde orta-
dan kaybolan 17 yaşındaki Ayetullah Dalgın
adh bir Hizbullahçıya ait olduğu belirlendı.
Ortaya çıkanlan cesetlerden diğerinın AHÇe-
lik'e ait olduğu saptandı. Öte yandan Küçük
Kavas Sokak'takı 11 numaralı evin sahibi.
soyadı belirlenemeyen Silvan ilçesi Bağde-
reKöyü'nekayıtlı "Şeyhmus" adh kişinin de
güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı-
ğı öğrenildi.
Ikinci evde arama
Cesetlerin çıkanldığı evin yanındaki 13
numaralı eve yapılan operasyonda ise 2 ce-
sede ait kemik parçalan bulundu. Mahalle sa-
kinleri, 13 numaralı evin boş olduğunu. 11
ANKARA - Kuruluş ya-
sası Anayasa Mahkeme-
si'nce iptal edilen Aile Araş-
tırma Kurumu'ndaki yöne-
tim boşluğu nedeniyle irti-
cai faaliyetlerin önleneme-
diği bildirilirken, gerici kad-
rolann ANAP ve DYP bü-
rokratlan tarafindan korun-
dugu bildirildi. Dönemin
ANAP'lı Devlet Bakanı IŞH
lay Saygın döneminde ata-
nan yöneticiler hakkmda so-
ruşturma açılması gerektiğı
vurgularuyor.
Aile Araştırma Kuru-
mu'nun kuruluş yasasının
Anayasa Mahkemesi'nce
iptal edilmesinin ardından
DSP'li Devlet Bakanı Ha-
san Gemici tarafından hazır-
lanan yeni kuruluş yasasının
TBMM Plan ve Bütçe Ko-
misyonu'nda bekletildığı
bildirildi. Kuruma daha ön-
ce atanan yönetici ve perso-
neli korumak amacıyla sag
partilerin tasanyı komisyon-
dan geçirmedikleri belirtil-
di. Eski başkanlardan Os-
man Nuri Filiz'in başka ku-
rumlardan getirerek kendı
kadrosunu oluşturmaya ça-
lışbğı 32 kişinin eski kurum-
lanna gönderilmesinin en-
gellenmesi için Plan ve Büt-
çe Komisyonu'nun sağ par-
tili üyelerine yönelik yoğun
kulis yapıldığı kaydedildi.
Aile Araştırma Kuru-
mu'ndan, irticai faaliyetleri
yönlendiren bu 32 kişinin
eski kurumlanna gönderil-
meleri istemiyle Başbakan-
lığa gönderilen yazıya he-
nüz bir yanıt ahnamadığı
öğrenildi.
Saygın döneminde kuru-
ma atanan bürokratlann si-
yasilerle ilişkileri de dikkat
çekiyor. Kredi ve Yurtlar
Kurumu Başkanlığı'ndan
Aile Araştırma Kurumu
Başkanhğı'na atanan Os-
man Nuri Filiz, Denizli'den
MHP milletvekili aday ada-
yı oldu. Önseçimi kazana-
mayan Filiz, seçimler sonuç-
lanmadan eski görevine, se-
çimlerin ardından da Başba-
kanlık Müşavirliği'ne atan-
dı.
Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksei'in kaükhğı tatbikattarda yoğun güvenlik önlemleri abndı. (AA)
lOgünde 419 kişigik/atonaalımh
YtatHaberferiServisi-Şeriatçı te-
rör örgütû Hizbullah'a yönelik ope-
rasyonlar tüm yıırtta de\am ediyor.
Diyarbakır'da örgütün askeri kanat
sorumlusu Edip Gümüş ve Marma-
ra Bölge Sorumlusu CemalTutar ile
birlikte dün tutuklanan Hizbullahçı-
lann sayisı da 50'ye yukseldi.
Diyarbakır
İstanbul/Beykoz'da bir villada
gerçekleştirilen ve örgüt lideri Hüse-
yia VeBoğlu'nun öldürüldüğü ope-
rasyonda yakalanarak Diyarbakır'a
getiriten ve bir süreden beri sorguia-
malan devam eden Edip Gümüş ile
Cemal Tutar, polİsteki sorgulamala-
nnın tamamknmasınınardından Di-
yarbakır DGM'ye sevk edîldi. Gü-
müş ve Tutar, DGM Savcıiığı'nda
yaklaşık 13 saat süren ifadelerinin
ardından tutuklama istemiyle DGM
Nöbetçi Hâkimliği'ne sevk edildiler.
Tutar ve Gümüş burada yaklaşık 5
saat boyunca ifade verdi. tdam is-
temli suçlardan mahkemeye sevk
edilen sanıklar dün sabaha karşı sa-
at04.30 sıralannda tutuklanarak Di-
yarbakır E Tipi Cezaevi'ne konul-
dular. Hizbullahçı satuklann önem-
li bilgiler verdikleri öğrenildi.
ÖSe yandan Olafanüstü Hal Böl-
ge Valiliği, Hizbullah'a yönelik ope-
rasyoniann bilaaçosunu açıkladı. O-
HAL açıkiamasuıda yeralan Hizbul-
lah operasyonlannda ele geçirilen
ağır silahlar. örgütün, güvenlik güç-
lerine karşı sılahlı saldın Jtaztrlığı
içerisinde olduğunu ortaya koydu.
Olağanüstü Haî Bölge ValibğPnden
yapılan açıklamada, Hizbullah'a yö-
nelik olarak olarak son 10 gün içeri-
sinde gerçekleştirilen operasyonlar-
da 419 Hİ2bullah terör örgütü men-
subunun gözaltına ahndıgı vurgulan-
dj.
Şanlmrfa
Şanhurfa Cumhuriyet Başsavcısı
Rıza CaB, güvenlik kuvvetlerince
kentte ve ilçderde Hizbullah'a yöne-
lik yürürülen operaiyonlarda gözal-
tmaaünan 19kişiden 14'üturuklan-
dı.
Mardin
Mardin'de terör örgütü Hizbul-
lah'a yönelik operasyonlarda yaka-
lanan 106 kişiden 34'ü çjkanldıgı
mahkemecetutuklandı. Sanıklardan
72'smin tutuksuzyargılanmak üzere
serbest bırakıldığı bildinldı.
Bursa
Hizbullah'a yönelik operasyonlar
çerçevesinde Bursa'da gözaltına alı-
nan 21 kişi adliyeye sevk edildı. 12
kişituruklandı.
Adıyaman
Adıyaman'ın Kâhta ilçesinde Hiz-
bullah'a yönelik operasyonda, arala-
nnda Merkez Kubüay tlköğretim
Okulu Müdürü Ahmet Özbek.
Îmam-Hatip Lisesi öğretmenleri
Mahmut Orman, Mehmet Cömert
ve Çataltepe llkokuiu öğretmeni
Mustafa An'nm da bulundugu 30 ki-
şi gözaltına alındı.
Adana
Ankara DGM Savcısı Nuh Mete
Yüksel, kar nıaskesi giydirilmiş
Mahmut Demir ve Ankarada yaka-
lanan Abdurrahnıan Alpsoy"un kar-
deşı Mehmet Emin .\lpsoy ile birhk-
te askeri bır helikopterle Adana'ya
geldi. Yüksel, Hizbullah operasyon-
lan çerçevesinde Demir ve Alp-
soy'un yer gösterme tatbikatlanna
kaftldı.
Geniş güvenlik önlemleri altmda
yapılan ve terörörgütü üyelerine kar
maskesi gjydirilen tatbikatta dk ola-
rak. Mahmut Demir'in 4 Ekim 1994
tarihinde HADEP Yüreğir îlçe Baş-
kanı Rebth Çabuk ile ilçe yönericisi
Sefer Cerf i öldürdüğü Kiremithane
Mahallesi'ne gidildi. Burada polis
aracından indirilen Mahmut Demir,
sokakta Öldürmeolaylanm nasıl ger-
çekleşördiğini Savcı Yüksereaniat-
tı. Tatbikat sırasmda polis, çevre-
de ve teröristlerin etrafinda geniş
güvenlik önlemi aldı. Basın men-
suplan, kar maskesi takan terörist-
lere yaklaştınlmadı.Yüksel, atbi-
katlar tamamlandıktan sonra iki
teröristle biriikte Ankara'ya döndü.
numaralı evde de tanımadıklan iki kişinin
kaldığını söylediler. İlk kazmın yapıldığı ve
2'si gömülü 4 cesedin çıkanldığı 11 numa-
ralı ev ile bu evin hemen bitişigindeki 13 nu-
maralı evde kazı çalışmalan devam ederken
aynı evde yapılan aramalarda 3 değişik çap
ve markada tabanca ile çok sayıda örgütsel
doküman ele geçinldi. Emniyet yetkililerin-
den alınan bilgiye göre, cesedi bulunan Aye-
tullah Dalgın, iç hesaplaşma nedeniyle örgüt
tarafından öldürüldü. Dalgın'ın cesedine
otopsi yapıldıktan sonra ailesine teslim edil-
di ve Mardinkapı Çiftehavuzlar Mezarlı-
ğı'nda toprağa verildi. Dalgın'ın babası Ka-
dir Dalgın, cenazesini almaya geldiklerinde
oğlunun ellerinin ve ayaklannın zincirle bağ-
lı olduğunu anlatarak "Boynunda da ip var-
dı ve ağa bantlıydı. Orada bulunan diğer ce-
set de aynı şekiidevdi. Oğlumıızun vücudu-
nun çeşirJi yeıierinde işkence \apıldığım gös-
teren izkr de vaıth. Suçlulann cezalandınl-
nıasını istiyoruz" dedi.
İstanbul
Cesetlerden
biri daha
teşhis edildi
İstanbul HaberServisi-
Şeriatçı terör örgütü Hiz-
bullah'ın Üsküdar ve Kar-
tal'daki u
mezarevler''inden
çıkanlan cesetlerden birinin
daha kimliğı belırlendi. Ad-
li Tıp'ta bekletilen Mehmet
ŞehitAva'nın cesedi önceki
akşam yakınlannca teşhis
edildi. İstanbul Emniyet
Müdürlüğü'ndeki sorgusu
tamamlanan kanlı örgütün
önemli isimlerinden olduğu
öne sürülen Abit Taşan ise
dün sevk edildiği DGM'ce
tutuksuz yargılanmak üzere
serbest bırakıldı.
Mehmet Şehit Avcfnın
teşhis edilmesiyle, şeriatçı
terör örgütü Hizbullah'ın
mezarevlerinden çıkanlan
19 cesetten kimlikleri belir-
lenenlerin sayısı 10'a yük-
seldi. Sivereİcli olduğu be-
lirtilen Avcı'nın yüzündeki
cilt sorunundan teşhis edil-
diği ifade edildi. Adli Tıp'a
geien Mehmet Kanlıbt-
çak'ın yakınlan ise Kanlıbı-
çak'ı teşhis edemediler.
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi'yle iBşki
Avcı'nın Adli Tıp mor-
gundaki cesedini görmeye
gelen arkadaşı Abdulkerim
Genç ile kuzeninin oğlu Sü-
leyman Bayhan, Avcı'nın,
İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi'nin metro ihalesini alan
şirketin sorumlulanndan ol-
duğunu söyledi. EminSive-
rek de, Mehmet Kanlıbı-
çak'ın işadamı ohnadığını,
İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi'ne bağlı kuruluşlardan
istanbul Ulaşım AŞ'de işçi
olarak çalıştığmı bildirdi.
Siverek, Kartal'daki villa ti-
pi evde bulunan otomobil-
lerdenO6 VY2217plakah
Mercedesmarka otomobilin
de iddia edildiği gibi Kanlı-
bıçak'a ait olmadıgını söyle-
di.
Öte yandan Mehmet Şe-
hit Avcı'nın bugün. Zehra
Vakfı Başkanı Izzettin Yıl-
dınm'ındayann Istanbul'da
toprağa verileceği bildirildi.
Pendik-Güzelyalı Mahal-
lesi Hayat Sokak 22 No'lu
apartmanda gözaltına alınan
4 kadının gözaltı süresi ise 3
gün daha uzatıldı.
IRMIKIAYDEV ENGİN aengin@doruk.net tr
Kosta Gavras 1982'de (miydi?), Can-
nes'da Altın Palmiye ödülünü bölüştüğü
sinemacı arkadaşı Yılmaz Güney üstüne
bir film çekecek. Senaryo Inci Aral'a ıs-
marlanmış. Tam bu noktada, duaıp durur-
ken bir "Yılmaz Güney" tartışması patla-
dı. Tartışma sürüyor.
Karşı kaldınmdan geçerken "Merhaba
Yılmaz Abi" diyenlerin bile daha sonraki
yıllarda "Hiç unutmam, bir gün Yılmaz
Güney'le beraberiz. Bana dedi ki..." diye
başlayan cümleler kurduklannı görünce
"hortlak senarist" yeri geldiğinde bile anı-
lannı aktarmaktan kaçındt.
1964'ten 1969 sonuna kadar altı uzun
yıl Yılmaz Güney'in "maaşlı senaristi"
olarak çalışmıştı. Birilerinden, böylesi
senaristlere, Ingilizcede "Ghost-writer"
dendiğini duymuşlardı ve ondan sonra
da senaristin adı aralannda "Hortlak"
kalmıştı.
Bugün ondan duraksamadan, üstelik
temel karakter özelliği olarak "lümpen"
diye söz edilmekte. Bu ısrarla yinelen-
mekte. Adeta Yılmaz Güney'e "lümpen"
denmekten tat alınmakta.
Lümpen, Almanca "paçavra" demek.
Mant, yoksul, işsiz güçsüz, hünersiz, eği-
timsiz, hertürlü ahlaki değeri yitirmiş, iha-
neti huy bellemiş, asalaklığı meslekedin-
miş, sınıf dışına düşmüş yığınlar için bu te-
rimi kullanır: Lümpen proletarya!
Insaf ölçülerini yrtirrnediyseniz, ona özel
bir kin duymuyorsanız, onun siyasal ter-
Yılmaz Güney Üstüne (1)
cihleri sizi bilinçli ya da güdüsel olarak çi-
leden çıkarmıyorsa Yılmaz Güney'i böy-
le tanımlayabilir misiniz?
Yılmaz Güney üstüne art arda iki Tırmık
yayımlanacak. Bugün birincisi. Sadece
birkaç anı dilimciği aktaracak. Belki "Bu
nasıl lümpenmiş böyle" diye sorduracak
birkaç anı dilimciği...
•••
Içimizden biriydi. Herhangi birimiz ka-
dar "herhangi biri'. Istanbul'un Yenikapı
kahveierinde, Yenikapt'nın hızarcı tezgâh-
lannın arkasındaki berbat meyhanelerde
geceler ve geceler boyu tartışan edebiyat
tutkunu aydınlardan biriydi. Adı henüz Yıl-
maz Güney bile değildi. Birkaç kişi, adı-
nın Yılmaz Pütün olduğunu bilirdi. Ama
çoğulan için Adanalı Yılmaz'dı.
Existansiyalizmin solculuk sanıldığı,
edebiyatta bunalımın alabildiğine moda
olduğu günlerden (yani gecelerden) birin-
de, biri, "bunalım"m ölçüsünü kaçırdı:
"Makinenin bir parçasına dönüşüyor ki-
şi. Bütün gün birkolu birileri itiyor, birge-
ri çekiyorsun mesela. Bütün gün bu. Bir
ileri, birgeri. Bunaltıdır bu işte, boğuntu-
dur."
O, buruk gülüşüne, mınltı gibi bir cüm-
le eklemledi:
- B/zv'm orda, Adana'da, bir fabrikaya
girsek de biraz bunalsak diye millet bir-
birini çiğniyor ağam...
Taksim'in hemen arkasında, Talimha-
ne'de bir çatı katı. Şarap, şiir ve sinema
konuşulan bitip tükenmez geceler. "Çir-
kin Kral" çoktan doğmuş. Çirkin Kral için
Yeşilçam'ın çarkı insafsız dönüyor. Birbi-
rinden berbat filmler birbirini izliyor: Çir-
kin Kral, Kasımpaşalı, AtAvrat Silah, Ku-
duz Recep, Aslanlar Geliyor, At Hırsızı
Banoş...
Talimhane'deki çatı katı... Sözleşmesi
yapılmış, avansı alınmış, hatta adı konup
afişi bastınlmış filmlerin henüz yazılma-
mış senaryolan üretiliyor. Örneğin: At Av-
rat Silah.
Senarist yüzünü ekşitti:
- Adı bile rezillik bunun be! Kirieniyor
muyuz ne ?
Gene o buruk gülüş:
- Evet. Ama kirienen benim, sen değil.
Işimize bakalım. Üstelik deney biriktiriyo-
ruz. Seni bilmem, ama ben... Deney bi-
riktiriyorum. Mesela Yeşilçam sinemasın-
da, çorba içenlerden hiçbirinin dili yan-
mıyor. Oysa sıcak çorba zor içilir ve sine-
mada bu çok keyifli görüntüler verir...
At Avrat Silah'ta, senaristin düşüneme-
diğini, o çekimde uyguladı. Çorbasını
içerken dili yandı. Seyirci bu nüansı anla-
dı ve sevdi.
•••
Görüntülerie düşünüyor. Birlikte çalış-
tığı görüntü yönetmenleri, alışılmadık kad-
rajlara itiraz ediyoriar:
- Kötû olur Yılmaz abi!
O buruk gülüş:
- Olsunağam. Günahı banayazılır. Sen
çek...
At Hırsızı Banoş'un senaryosu yazıla-
cak. O birkaç harikulade görüntü yakala-
mış. Onlan bir senaryo kalıbının içine
oturtması için Hortlak'ın önüne koydu.
"Görüntülen" anlatyor:
- Banoş kıza çiçek getirsin.
Senarist dalgasını geçiyor
- Çok daha uyar ya... Krizantem mi, be-
gonyamı?..
- Dalga geçmek istiyorsun. Nafile. Sen
görüntülerie düşünemiyorsun. Sinema
yapıyomz, sinema... Bakşimdi... Ağanın
oğullan çiçek getirdilerya. Banoş da ba-
hara durmuş zerdali fidanını söküp getir-
sin, uyurken kızın odasına diksin. Kız sa-
bah uyansın. Günün ışıklan zerdali çiçek-
lerinin arasından kızın yüzüne vursun...
Sonra kızın gözünden zerdali çiçeklerinin
arasından günün ışıklannı görelim. Son~
ra kız gözlerini hrpıştırarak açarken...
Bana böylesi duyariıklara sahip, böyle-
si incelikler üreten bir "lümpen" gosterir
misiniz?
Okuyan'ın Karadenizli hemşerileri
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Yaşar Okuyan, ne kadar "halkla iç
içe, şeffaf" bir bakan olduğunu
kanrtlamak uğruna, "Vatandaş
günün 24 saati bana bu telefondan
ulaşabilir, sorunlannı aktarabilir"
diyerek cep telefonu numarasını ilan
etti. Ama, zaman zaman gelen bazı
telefonlar kendisini canından
bezdirdi. Okuyan'ın cep telefonu
öykülerinden ikisini aktarıyoruz:
• Geçenlerde, Okuyan'ı arayan
Karadenizli bir yurttaş "Bizimki gitti,
gitti" diye ağlamaklı bir sesle
yakınmış. Okuyan, "Kim sizinki" diye
sorunca karşısındaki konuyu biraz
açmış: "Bizim hanum gitti daa, ne
yap et, senin sözünü dinler, eve
dönsün." Okuyan çaresiz, telefonu
alıp hanımı aramış. "Yaşar Okuyan"
olduğuna güç bela kadını inandırmış,
ama işe yaramamış. Kadın
sinirlenmiş, "O boyu devrilesice seni
de mi araya soktu?"
• Yine bir Karadenizli taa
Frankfurt'tan Okuyan'ı aramış:
"Yaşar Okuyan'la görüşmek
isteyrum."
Okuyan, "Benim" derniş ama
karşısındaki inanmamış, "Hadi ordan
be, bana bakanu ver, bakanu" diye
ısrar etmiş. Sonra güç bela ikna
olmuş, Okuyan neden aradığını
sormuş. Karadenizlinin bir derdi
yokmuş, ama Okuyan'a akıl vermiş:
"Hiiç, gerçekten de bakan telefona
çıkayu mu merak edeydum. Ama ha
bu telefon numarasını vermen
akilsizluk değil mu daa?"
Okuyan, bozuntuya vermemiş; "Bak
hemen bana ulaştın" demiş. Ama
ikna olmamış yurttaş:
- Canım ben başka. Herkes ararsa
ne yapacaysun daaa?..
Öyle anlaşılıyor ki, sosyal güvenlikle
ilgili sorunlann çözülemeyeceğini
gören yurttaş, çareyi Okuyan'a "özel
sorunlannı" iletmekte bulmuş...
Kutan yine 'IT dönüşü yaptı
FP Genel Başkanı Recai Kutan
yaklaşık iki yıl önce oturdugu
liderlik koltuğunda hiç rahat
edemedi. Öyle zamanlar oldu ki,
bir gün yaptığı açıkiamayı ertesi
gön "siyasi yasakir Erbakan'ın
estirdiği rüzgâriarla tekzip etmek
durumuftda kaldı. Kutan'ın en
büyük "U dönüşü" 18 Nisan
seçimlen öncesinde gerçekleşti.
Seçimlerin iptali için yola çıkan
küskün milletvekilterine destek
vermeyecekiennı açıklayan Kutan,
malum yerden gelen uyanlar
üzerine çark etmek durumunda
kalınca zor günler yaşadı.
Deneyimterinden ders alan Kutan,
son günlerde yeni bir yöntem
geiiştirdi. Kritik konularda
yöneltiten sorulara kaçamak
yanıtlar vererek kendisini olası °U
dönüşlerine" karşı korumaya
çalışıyor. Öcalan tarttşmalan
sırastrtda "hak edenferasılmalı"
diyerek partisinde tepkitere neden
ofan Kutan hemen ardından ektedi:
"Bu benim kişisel görûşüm, partiyi
bağiamaz..."
Kutan cumhurbaşkanlığı seçimtyie
ifgilt sorular uzerine köşeye
sıkışınca da çareyi 'kişisei
görüşlerini" açıklamakta buldu:
- Benim şahsi görüşüme göre
Demirel bir dönem daha göreve
devam etmeli. Ama bu konuda
grup karan alınamaz.
Kutan'ın en büyük dönüşü de,
orduyu hedef alan son
açıkfamalanndan sonra
gerçekleşti. Kutan, grup
toplantısında esti güriedi, ancak
sonra Genetkurmay
Başkanlığı'ndan sert bir yanıt
ahnca yine geri adım attı:
- O sözter benim değil, bir
gazetecinin yaztsından alıntı...
Tuzcu bilgisayar öğreniyor
A^4AP Başkanlık Divanı üyeleri, şu
sıralar "çağı yakalayabilmek uğruna"
hanl hanl bilgisayar dersi alıyor.
Bugünlerde kurslann en devamlı ve
en "dikkatli" öğrencilerinden ANAP
Genel Muhasibi Şadan Tuzcu ile ilgili
anlatılan "fıkra" gibi bir öykü
kulislerde ağızdan ağıza dolaşıyor.
Bilgisayar derslerinde öğretmenin
yazdıklannı satır satır defterine
geçiren Tuzcu, kimsenin
anlayamadığı bir nedenle, her ders
sonrası arkadaşlanndan ders notu
toplama peşine düşuyormuş. Bu
duruma anlam veremeyen diğer
"kursiyer" arkadaşlan Tuzcu'yu
izlemeye alıp bir
süre sonra "gerçeği"
öğrenmişler
Tuzcu, gerçekten de öğretmenin
tahtaya yazdığı her şeyi defterine
aynen geçiriyormuş. Tahta dolunca
öğretmen elbette yeni bilgileri
yazmak için tahtayı siliyormuş,
Şadan Tuzcu da defterindeki notlan..
ONEMÜ NOT: Tuzcu Rizelidir.
Dersler de genellikle öğleden sonra
veriliyor.
Kavakçı bizi günaha sokmasın!
MHP'liler başörtüsü konusunda
gerek tabanları, gerekse FP'nin
eleştiri bombardımanı altında.
"Ûrkek erkek" suçlamalanndan
bunalan MHP'liler de, çeşitli
savunma mekanizmalan geliştiriyor.
MHP'li Cemal Enginyurt, türban
konusunda kendilerine laf atanlara
şu yanıtı veriyor: "FP'liler Merve
Kavakçı y/ TBMM'ye başörtüsüyle
sokmaya çalıştı. Islama göre
kadınlarla erkeklerin bir arada
bulunması
günah değil mi? Kadınlarla
erkeklerin haremlik-selamlık
biçiminde oturması gerekmiyor
mu? 550 erkek milletvekilinin
içinde ne işi var o zaman kadın
milletvekilinin? Bizi günaha
sokmasınlar."
Kuşbumu kâşifi Çiller...
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller,
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in cumhurbaşkanlığı
süresinin uzatılması ile ilgili
liderlere yaptığı ziyaretler sırasında
MHP lideri Devlet Bahçeli ile bir
ara çok sevdiği "kuşbumu"
konusunda da sohbet etme
olanağı buldu.
Çiller, görüşmede kuşbumu
içerken yararlannı da Bahçeli'ye
uzun uzun anlatmış. Çiller,
kuşburnunun birçok hastalığa iyi
geldiğini söyledikten sonra da,
"Bana bunu biryakınım tavsiye
etti. Bunu 'böyle böyle
kaynatacaksın, içeceksin, çok
yararlıdır' diye. Ben bunun
üstünde durmamıştım, ama aynı
yakınım bir gün bundan bana
yaptı. O gün bugün ben sürekli
içiyorum. Size de tavsiye ederim."
Çiller, bu kadarla da kalmayıp,
iktidan döneminde kuşburnunu
nasıl halka tanıttığını, kuşburnunun
iktidarlan döneminde ilk kez ihraç
olanağı bulduğunu da anlatmış.
Kulislere yansıdığına göre, Bahçeli,
kurmaylanna Çiller'in "müthiş
keşfi" konusunda şu yorumu
yaptyormuş:
"Tansu Hanım'a o sırada birşey
diyemedim. Ama herhalde Tansu
Hanım hiç Gümüşhane'ye gitmedi.
Gümüşhane'de yıllardır kuşbumu
üretilir, ihraç edilir."
Türk aşısına neler katılacak1r
MHP'li bakanlar, yaptıkları tşterde
Türklük" unsurunu öne çıkanyor.
Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü
Yusuf Gökalp'in "Türk ineği"
projesinden sonra, Sağlık Bakanı
Osman Durmuş da aşı
konusuna et attı ve "Türk aşıst"
yapacaklanrtı bildirdi. TBMM
kulisSerinde bu aşının kanştmıyia
ilgili şu espriler yapiidt:
Bir miktar kımız, biraz s
biraz kurtkanı...
T ü m Köse, Ayşe Sa\m, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan