Katalog

25 OCAK 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Toplum Mumcu'ya borçlu'ANKARA/İSTANBUL (Cumhuri- yet) - Gazetemiz yazan Uğur Mum- cu'nun bombalı bir suikast sonucu kat- ledilmesinin yıldönümünde yayımla- nan mesajlarda, Mumcu'nun yazılan- nın yaşanan olaylaria doğrulandığı vurgulandı. ADD Genel Merkezi, ay- dınlara yönelik saldınlann Türk Dev- rimi, Atatûrkilkeleri ve Cumhuriyet'i hedef aldığına işaret etü. tnsan Hakla- n Demeğı (İHD) Genel Başkanı Hüs- nü Ondül, Türk toplumunun "bflgi, abn teri ve göz nunı ile ördüğü çauşmalan için Mumcu'ya borçlu" olduğunu be- lirtti. Gazetemız yazan Mumcu'nun kat- ledılmesinin 7. yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan ADD, Mumcu'nun "TÜrkİye ayriınlanma^ııını ödünsüz ve yürekli savunucusu" olduğunu anım- sattı. "Kubilay'danProf.Dr. AhmetTa- ner Kışlah'ya uzanan çizgide birçokary- dınımı/ı insanlık dışı saldınlar sonucu şetaitverdik. A> dınlarunjza yapılan saJ- dınlann Türk Devrimi'ni, Atatûrk il- kelerini ve Cumhuriyetiınizi hedefle- dikkri açıkür'" görüşüne yer verilen açıklamada, çağdaşlığı savunan aydın- lan öldürmekle düşünceye gem vuru- lacağını umanlann büyük yanılgı için- de olduklan kaydedildı. Açıklamada şöyle devam edıldı: "Atarürk'ün ön- deri olduğu Türk Devrimi'ni, kurduğu Cumhuriyet'i sonsuza değin savunup koruyacak çoğunluk dün oktuğu gibi GaI azetemiz yazan Uğur Mumcu'nun bombalı bir suikast sonucu katledilmesinin yıldönümünde yayımlanan mesajlarda, Mumcu'nun yazılannın yaşanan olaylaria doğrulandığı vurgulandı. ADD Genel Merkezi, aydınlara yönelik saldırılann Türk Devrimi, Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet'i hedef aldığına işaret etti. Insan Haklan Derneği (IHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül, Türk toplumunun "bilgi, alın teri ve göz nuru ile ördüğü çalışmalan için Mumcu'ya borçlu" olduğunu belirtti. ardından ortaya çıkan ilişkiler de Mumcu'nun araşürmacı gazeteci ola- rak ülkemiz açısından önemini bir kez daha kanıtlamışnr. TBMM Faili Meç- bul Cinayetleri Araştırma Komisyonu raponı ile Başbakanhk Teftiş Kuruhı Başkanı Kutlu Savaş'ın hazırladığı 'Su- surluk raporu' da gecmiste Mum- cu'nun ortaya atnğı iddialan destekkr niteliktedir" diye konuştu. Petrol-Iş Genel Başkanı Mustafa Oztaşkın, Mumcu ve diğer tüm faıli meçhul cinayetlerin katillerinın ve ar- kasındakilerin bulunmasını ıstedi. Atatürk Vakfı, Mumcu ve katledilen dığer aydınlann fîkır ve düşüncelennin yaşamaya devam edeceğıni bildirdi. In- san Haklan Deraeği tstanbul Şubesi, yaptığı açıklamada şu görüşlen kay- detti: "Yedind yılda bir kez daha soru- yoruz, Uğur Mumcu da dahil olmak üzere bugüne dek katledilen binlerce insanın faillerinin bulunamamasuun ardındaki 'gızlı yapf, işte bugûn Hız- bullah' adı altında topluma sunulur- ken üzerinde yaşadığıînız topraklann alündan her gün onlarca ceset çıkıyor. bugün de, yann da var olacaknr. Al- dandüdan temel nokta budur. Cumhu- riyet'in aydınhkyolundan geriye dönüş yoktur. ADD olarak üzerimizdeki ağır görevin, sorumluluğun buinci içerisin- de olduğumuzu buradan ulusumuza duyurmak isteriz. Uğur Mumcu ve o- nun gibiler aydınlanmanuı bayrakta- nydılar. Işıklar içinde yatsınlar. Saygjy- la ve özkmk anryoruz." Işçi Partisi Genel Sekreteri Mehmet Bedri Gültekin, Turkiye'nın içinde bu- lunduğu "Süper-Nato" tarzı örgütlen- me yapısıyla, Uğur Mumcu cinayeti gibı failı meçhul cinayetleri aydınlat- manın olanaksız olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Sûleyman Demi- rel'in Hizbullah konusunda, "halkm içinden çıkan ve haDa korumaya yöne- Kk bir hareket olduğu, ancak daha son- rald yıDarda kuruluş amacuıdan sapö- ğı" açıklamasırıa tepkı gösteren Gülte- kin, "Demirel'in bu açıklaması \ahim birgerçeğûhinındır.Buaçıklamavab- şet boyîıtuna varan Hizbullah etkintik- lerinin bugünkü aşamaya nasıl geldjği- ni de gözler önüne sermektedir. Birçok devfct yetkflisi Hizbullah olayına böyle baknğı içindir kitüm Türkne'nin tanık olduğu şeriatçı canavar örgütlenip ge- U$ebilmi$tir" dedı. Insan Haklan Deraeği (ÎHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül, Türk toplumu- nun "bilgi, ahn teri ve göz nuru ile ör- düğü çalışmalan için Mumcu'ya borç- lu" olduğunu belirttı. Türkiye'de son 10 yılda 1.964 kışınin "faffi meçhul si- yasal dnayetlere'' kurban gittiğını kay- deden Öndül, "Kamu otoriteleri baa gruplan ya da ideolojik-siyasal düşün- ce sahiplerini deviet yanlısı-devlet kar- şttı olarak nitelendirir ve deviet yanüsı olarak nitelendirdikleri kişiya da grup- lara suç işleme imtiyazı tanırsa, o ülke- de hukuk yok demektir" dıye konuştu. DÎSK'e bağh Dev Maden-Sen Ge- nel Başkan Vekıli Tayfun Görgnn, Mumcu'nun ülkenin aydınlık geleceği ıçın bedel ödemekten çekınmediğını belirterek "Mumcu, bugün işledikleri cinayetlerle gündeme gelen Hizbullah terör örgütünü ta o günlerde teşhir ede- rek yetkflilerin dikkatini çekmeye çahş- ü. Susurluk'ta meydana gelen kaza ve Olayın ardındaki vahim gerçek arok sorgulanıyor. Bu sorgulamanm daha yeteıü ounası için faiOerin kinüıklerini daha yüksek sesle sorabilmetiyiz. Evet, bizler insan haklan savunuculan ola- rak 7. yılda bir kez daha soruyoruz! Uğur Mumcu'nun katiBeri kimİer? Ve neredder?" Türkiye İnsan Haklan Vakfı tzmir Temsilciliği'nin mesajı ise şöyle: "Umudumuz ve dileğuniz karanhkta kalmış tüm cinayet, katiiam \e komp- lolann bir an önce açığa çıkartüarak ül- kemiz insanının, insan haklanna saygı- u, sağhkh ve temiz bir toplumsal dü- zendeyaşayabflmesiııin sağlanmasKhr." Karadenız Kültür ve Çevre Demeği Genel Başkanı Alaettin Bahçekapth, 7 yıldır Mumcu'nun haklılığımn her ge- çen gün ortaya çıktığına değmerek "Her geçen gün, bu toplum ona borç- lanıyor: 'Özür borcudur' bu. Biz hep uyuduk, uyutulduk. Sen bizim için uya- nık kakün. Biz zaten ölüydük, Sen şim- di de yaşıyorsun" dedı. ÇASOD (Çağdaş Sınema Oyuncu- ları Derneği) Başkanı Rutkay Aziz, mesajmda şunlan kaydetti: "Yannlann a> dınlık Türkiyesi'ni yaratma savaşı- ımnda demokratik, laik, çağdaş Türki- ye Cumhuriyeti'ni yaşatma uğrunda, öncü ve ölümsüz olan Uğur Mumcu'yu sonsuza dek özlemle ynyıtaragp7 Anıa önünde bir kez daha sonsuz sevgi ve saygıyla eğütyoruz." RSONMEZ YARBAY 'Zaman aşımı suçlulan kurtaracak'ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - TBMM Uğur Mumcu Cinayetinı Araştır- ma Komısyonu Başkanlı- ğı'ru yapan eski FP Ankara Milletvekilı Ersönmez Yar- bay. "Gizti bir elin cinayetin aydınlaülmasını ve failîerin ortaya çıkarumasuu engeile- dtğuıi" savundu. Yarbay, ko- mWyon çalışmalarT 4ırastnda önpiana çıkan Islami Hare- ket Örgütü (tHÖ) ile Hizbul- lah arasındaki benzerliklere dikkat çekerek, bu konu üze- rinde de durulması gerekti- ğini vurguladı. Ersönmez Yarbay, düzen- lediğı basın toplantısuıda, Uğur Mumcu cinayetinın üzennden 7 yıl geçmesine rağmen suçlulann hâlâ bulu- namadığuıı belirterek, 4 ay- lık bır çahşma sonucu hazır- lanan komısyon raporunun yetkıli makamlarca yok sayü- dığını ve dikkate alinmadığı- nı söyledı. Komısyonun de- lillenn karartıldığı, cinayetin aydınlatılmasında bazı kamu görevlilennın ihmali olduğu, hükümetın gerekli koruyucu önlemlen ahnadığı, soruştur- mada hedef saptınldığı ve ev- raklar üzerinde tahrifat yapü- dığı sonucuna vardığını anımsatan Yarbay, baa kamu görevhleri hakkında suç du- yurusunda bulunduklannı an- cak bugüne kadar hiçbir iş- lem yapıhnadığını kaydetti. TBMM'de yetkileri arttınl- mış bır soruşturma komisyo- nu kurulmasını isteyen Yar- bay, "Bir müddet sonra bazı suçlular zamanaşjmı nedeniy- le hesap vermekten kurtula- caklanhr. Katilin veya katiDe- rin sağcısı-solcusu, dinüsi- dinsizi, miUhçtçisi-Müslüma- nı olmaz. Bir insanın yaşama hakkıııa son \eren kinı olursa olsun, bu cinayetikim adına iş- lerse işlesin, ^ter deviet, ister din, ister millet, ister şeyüuı adına işlesin mutlaka hesabı sonılmab ve cezası verümeü- dir. Katiller cezalandınldığı gibi kanHerikoruyanlar da ce- zalandırdmahdu-" diye ko- nuştu. Türkiye'de 1990'lann ba- şından beri 15 binden fazla faılı meçhul cinayet ışlendiğı- ni belirten Yarbay, "24 Ocak günü başta Uğur Mumcu ol- mak üzere fafli meçhul dna- yetkre kurban gktenieri an- ma, siyasi künüği ne olursa ol- sun bütün kaüHeri lanetleme günü olarak kutianmahdır. SonlOyıWabaşbakanlık,içiş- leri bakanhğı, cumhurbas- kanhğı yapanlar da fafli meç- hule kmiûn giden insanlan- mmn yalnntannrfan ve Ülke- yi bu hak düşürdükleri için bütün özür düemeüdiner'" dedı. Yarbay, bır sonı üzerine ko- misyon çalışmalan sırasında İHO ısmınin ön plana çıktığı- nı belirterek, "Bu örgutün p- kış noktası Batman, Hizbul- hdı'uı da aynı şekflde. tHÖ mflitanlarına yönelik operas- yonlar sn-asnıdaC-4 patbyıa- sı ele geçirihnişti. Şimdi son Hizbuuah operasyonlan su-a- smda da bu maddenin ele ge- çirildiğmden söz edüiyor. Bu benzeıiikler üzerinde durui- ması gerekn"" yanıtını verdı. Ersönmez Yarbay, Hizbul- lah'la ilgih bir başka soruyu yanıtlarken de "Terör yön- temleriyle terörle mücadefe içinbazı örgutknmelere gidfl- mişyada gözyumuhnuş.Böy- IdOdekontroklençıkan örgüt- lerie bugünkü vahset ortamı- na gefinmiştir. Japonya'da bir- kaç günde 31 ceset buhmsay- dıiçjşleribakanıhernakleha- raldri yapanu. Bizde bn-akm 31 cesedi bu sayı 310'a ulaşsa bile hiçbir yetkUi gerekeni yapmıyor'' dıye konuştu. Hain bir saldında 7 yıl önce yitirdiğimiz Uğur Mumcu'yu anmak için düzenlenen törenlere her yaş grubundan insan kaüku. Uğur Mumcu'nun ağabeyi Ceyhan Mumcu 'Hâlâ ümitliyiz' DUZYAZI ORHAN BtRGÎT Mumcu'nun Aydınlığında Dün, gazetesi Cumhurıyet'ın bırincı sayfasında- ki "Göz/em"inde, Sevgili Uğur Mumcu'nun, Hiz- bullah ile ilgili geniş bilgilerin yer aldığı yazısına yer verilmişti. Sanki önceki gün kaleme alınmış kadar güncel, yepyeni ve doyurucu bilgiler içeren bir yazı. Uğur'un, o bugünlere taşınan binlerce yazısın- dan birisi. Yayın tarihini bir kez daha anımsayalım: 26 Eylül 1992. Yine dün, bir başka gazetemiz- de, Hürriyet'in birinci sayfasında tek sütunluk bir haberde, "Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Diyar- bakır2. No'lu DGM'nin istegi üzerine 1992'de ha- zırladığı raporda, Hizbullah'ın Lübnan kaynaklı ol- duğunu ve Türkiye'de silahlı faaliyet yürütmediği- ni belirttiği ortaya çıktı" bilgılerine yer verilmişti. Bu iki alıntı, ömrünü çok sevdiğı ulkesınde dev- letin geleceğini tehdit eden her çeşit terörle sava- şıma adayan ve bu yolda canından olan Uğur Mumcu ile devletin o günkü güvenlik örgütüne egemen olan 'kafa'nm arasındaki uçurum kadar büyük farkı ortaya koymuyor mu? Birincisinde, 2000 yılında hepimizin karşısına bir Hasan Sabbah kalıntısı olarak sayısız cinayetleri iledikilmiş bir terör örgütünün, destekçilerinden iş- leyişıne kadar uzanan bir dönemdeki sergüzeşti- ni kendi olanaklanyla ortaya koyan bir yurtsever gazetecinin uzakgörüşü belgeleniyor. Ikincisinde ise ya dar, nemelazımcı, kısır bir bürokrasinin ay- mazlığı ya da düpedüz bilinçli hıyaneti. Daha açı- ğı ile söylemek gerekirse, kendi cinayet makine- sini ele vermek istememenin niyeti. Adına ister aymazlık, ister hıyanet deyin. Her i- ki nitelendirmenin ne devletin ne de onun organ- lannın tüzelkişilikleriyle ilgisı olmadığını tam bir vic- dan rahatlığı ile söyleyebilir misıniz. Nitekim, 1996 yılı haziranında Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ya- yımladığı 'Hizmete Ozel' bir rapor, 'Hizbullah ör- gütleri' adını taşıyor ve bu örgutün TC'yi tehdit et- tiği uzun uzun anlatılıyor. (Em. Gn.M. IDB Yayınla- n No: 51.) Deviet denilen o büyük aygıtta, şu ya da bu or- ganın başında veya içinde görev yapan kişilerin rüzgân esiyor. Gün oluyor, başbakanlar Eruh'u ba- san PKK'yi küçümseyen demeçler verip tombul vücutlannı Ege Denizi'nin serin sulanna bırakmak- ta sakınca görmüyorlar. Gün oluyor, irticanın po- tansiyel bir tehlike olmadığı söylenip aksinı ileri sürenlerin üstüne yurünüyor. Bu tür sıyaset miyoplannın yanıldıklannı görmek için ateşin bacayı sarması bıle bazan yeterli olmu- yor. Bu tür olgular yüzündendir ki bir süreden beri bu güncel cinayet makinesinin kuruluş aşamasın- da kimi resmi kişilerce desteklenmiş olduğu yo- lundaki söylentilenn, sağduyu sahiplerini gocun- durmaması gerektığini düşünüyorum. Cumhurbaşkanı da, Başbakan da, kendilerine bu doğrultuda yöneltılmış olan sorulan çok serin- kanlılıkla yanıtladılar ve kendi sorumluluk dönem- lerinin dışında bazı şeylerin yapılmış olabileceği- ni, önemli olanın bugün bu canavann üzerine yü- rümekte devletin karaıiı olduğunu bildirdiler. Uğur Mumcu, 26 Eylül 1992 günkü yazısında "Kürt Hizbullahı, özellikle son bir yıldır PKK'ye karşı saldınlar düzenliyor" dedikten sonra şunlan söylemiş: "Bu saldınlar, deviet içindeki örgütler, örneğin 'Kontrgerılla' olarak bilinen eski adı 'özel Harp Dairesi' tarafından destekleniyor mu?" "Bunu, bugün için bilmeye ve yazılı belgeye da- yanarak kanıtlamaya olanak yoktur." "Bazı deviet görevlileri ile bu tür örgütler ara- sında hiyerarşik düzen içinde ve emir-komuta ile değil, 12 Eylül öncesinde kanıtlandığı gibi birey- sel ilişki de kurulabilir...." Uğur'un bu yazısı, hangi çevrede, ne tür tepki- ler uyandırmıştı bilmiyorum. Bildiğim o yazı için dönemin uzak ya da yakın ilgili hiçbir kurumundan, Uğur Mumcu'ya yanıtve- rilmediğıdir. Uğur, bunlan ve başka şeyleri de yazdı. Yazdı ve hem toplumu, hem yönetenleri uyarma görevini sürdürdü. 13 Ekim 1990'da da Hizbullah'ı destekleyen Müslüman Kardeşler'in belki duyarlı deviet daire- lerinde de adamlan olduğuna değin kuşkulannı yazıya dökmüştü. O kuşkunun ipuçları, on yıl sonra Başbakan- lıkta bir kördüğüm halinde ortaya çıktı. Çözülebi- lirse, kimbilir nerelere ve kimlere kadar uzayacak? Tıpkı, Hizbullah çetesinin perde gerisi için çö- zülebilirse dediğimiz gibi. Susurluk için söylediği- miz gibi. _ Abdi'nin, Muammer Aksoy'un, Bayriye Üçok'un, Ahrnet Taner Kışlalı'nın ve Uğur Mum- cu'nun ölümlerinin üzenndeki gizin kaldınlması için yıllardır yazıp söylediğimiz gibi. Gelmiş geçmiş en büyük araştırmacı gazeteci- miz şimdi aramazıda olsaydı da, telefon edip sor- saydım: Sevgili Uğur. Sen hiç bu kadar 'gibi' ile biten ka- ranlık cinayetlerin işlendiği ve aydınlatılamadığı bir başka ülkenin variığından haberli oldun mu? Faks:0212 677 07 62 E-Mail:ortıan.birgtt(g do.nettr. KURLARI UĞUR MUMCU tÇİN YAZDILAR.... ANKARA (CumhuriyetBürosiı)-Ga- zetemiz yazan Uğur Mumco'nun katle- dilmesinin üzerinden 7 yıl geçerken, olaydan 6 yıl sonra idam cezası istemiy- le AbduOah Argun Çetin hakkında açı- lan davaya müdahiJ olarak katılan Avu- kat Ceyhan Mumcu, hâlâ ümidini yitir- mediğını, bu ışin önünde sonunda çözü- leceğini söyledi. Mumcu, suikastla ilgi- li epeyce bulgunun da ortaya çıktığını vurguladı. Mumcu'nun ağabeyi Avukat Ceyhan Mumcu, 1 yüın garip şekilde ba- zı basın yayın organlan ve emniyet men- suplanmn Çetin'in akli dengesinin bo- zuk olduğu konusunda yoğun baskı ve kulis faaliyetleriyle geçtiğini kaydetti. Bunaneden gerek duyduklannı bilmedi- ğinı belirten Mumcu, 1 yıl sonra sanığın akıilı olduğunun ortayaçıktığını anımsa- tarak, bundan sonra Abdullah Argun Çe- tin'in söylediklermin objektıf şekilde so- ruşturumıası gerektiğini vurguladı. Mumcu, "Ne kadar bu ohı\ı bffiyor, bfr mesaj mı veriyor, bunlann hepsi bir giz penfcsiaHındalartdıBuntannaraşünl- mas bzfln" dedi. Sanığın Istanbul'da ya- kalanmış olmasına karşın Ankara'da gösterildiğini, bu olaydan eski terörve is- tıhbarattan sorumlu Ankara Emniyet Müdür Yardrmcısı OsmanAk'ın sorum- lu olduğunubelirten Mumcu, lçışlen Ba- kanıSadeÖinTantan'ınAkhaklandaso- ruşturma açması gerektiğini söyledi. Mumcu, Çetin'in yargılama sırasında ifade değiştirmesmin de olayın aydmla- tılmasını istemeyenlerin samğı sustur- duklan olasüığını akla getirdiğmi vurgu- layarak şöyle konuştu: "7 yi sonra söy- kyeceğim, hâiâben ümidnmykirnKdDn, ButşöntndesonoDdaçözülecektir.Epey bnJgobr da ortaya çtko. TBMM üğur MumcuCraayeüÜAraşdrma Komiyomı raporonda raçianan dönemin Ankara DGM Cumhumet Başs»'asıNusret De- mırai. savcı Ülkü Çoşkun, Ankara Vafisi Erdoğan Şahmoğlu hakkmda soruştnr- ma açdmalidın Buniann konuşması, ko- Mumcu haklı çıkmayı sürdürüyortstanbul Haber Servisi - Uğur Mumcu'nun yazdıklan ve düşündüklerinin Türkiye'yı aydınlatmayı sürdürdüğü belirtilerek, Mumcu'nun fikirleriyle ölümsüzlüğe ulaştığı vurgulandı. Bombalı suikast sonucu öldürulen yazanmız Uğur Mumcu anısma gazetemizm tstanbul Merkez bınasında açılan defteri imzalayan okurlanmız özetle şu görüşlere yer verdiler: Vedat Güven: Uğur Bey mükemmei bır yazardı. Bazen Cumhuriyet'i sadece onun yazılannı okumak için ahrdun. Candeğer Gezer Bugün serin, ama pınl pınl aydınlık bir gün. Değişen hiçbir şey yok ülkede. Ama yakında, belki de çok yakmda kötülerin, kötülüklerin bitmesi umudunu hiç yıtirmiyoruz. Elimizden geleni yaparak, yazarak, söyleyerek. Çok daha güneşli ve sıcak günlerin geleceği inancı ile tekrar sevgıler sana. Ayşe Figen Arh: Sana karşı görevimiz, "sana sadık kalmak", tüm önyargılardan annarak katillerini aramak ohnalı. Var oknuş ohnan ne güzel. Simge Yüdınm: Bir çiçek gibi hayatımızı renklendirmen, bir umut olup yüreksiz insanlarla halkı yüzleştirmen, içimizden çıkıp dürüstçe doğrulan savunman seni özel ve vazgeçihnez kılan değerlerdi. Aytül Karaosman: Yaktığınız meşalenin devamlı ışık vereceğme ınanıyorum. AK Şahin: Sen hem öğretmenim, hem kardeşim, can yoldaşım ve gemici fenen gibi yol gösteren ışığundın. Aramızda amlannı yaşatıyonız. Mehmet Ali Birdoğan: Sen gıttın gıdelı gazete okumak ıçimden gelmiyor. Bülent Uhıçer Düzelen hiçbir şey yok. Senin gibi birine gereksinimimiz var.. ama yine ufak tefek yürekh çüaşlar ohnuyor değil. Yine çok çabuk boğuluyorlar. Bu ülke yaşanır olmaktan iyice çıktı. Evrim Coşar: Küçükken senin yazılannı babamdan dınlerdim. Bir gün senin gibi "onuru ik yaşayan insanlar kervanı"'na katılacağım. Irem Şancı: Ben 5. sımfa gıdiyorum. Küçükken annem senin kıtaplannı okuyunca. kim olduğunu soruyordum. Daha sonra 1993'te öldüğün haberi geldi. Ilk önce anlamadım, ama şimdi neden öldürüldüğünü anlıyorum. Can Talaz: Ben Ozel Taş Koleji 5. sınıftayım. Sen öldüğünde daha ölmenın ne demek olduğunu bilmiyordum. Ama artık biliyorum. Hüsniye Takmış: Senin yülar önce bu ülkede görmüş olduğun olumsuzluklan, ne yazık ki henüz daha göremeyen, görmüş olsa bile kabullenemeyen binlerce insan var. Nuran Gelbal: Fikirlenn, ideallerin beynimizde tüm canlılığıyla yaşıyor. Yaşatmaya çalışacağız. Çiğdem Berber: Seni çok seviyoruz. Sen bızım içimizde yanan bir ışıksın. Zafer Bayrak: Türkiye'nin kirli batağını ortaya dökecektin, öİdürüldün. Ege Yıkhnm: Hâlâ acmı yaşıyoruz, hâlâ mücadele ediyoruz. Caddelerde adını değiştirmeye çalışıyorlar. Ama umutlanmaya ve çalışmaya devam ediyoruz. Mustafa Kemal Can. Düşüncelerinizi yannlara taşımak, ulaştırmak görevimiz olsun. Ufiık Gökçe: Seni çok özlüyoruz, Uğur Mumcu. Ozkan Aydın: Senin gibi nadir insanlann, ince ruhlu sevecen kişüikli olarak dünyada yaşamaması inan o kadar zoruma gidiyor ki...