Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 OCAK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Erdem'den
KDVönerisi
• Istanbul Haber Servisi-
KESK Genel Başkanı
Siyami Erdem yaptığı
açüdamada felaket
ortamında kayıtlı bir
alışverişin ya da toplanan fiş
ve faturaların
bulunabilmesinin söz
konusu olamayacağını
belirtti. Erdem, hükûmetin
maaşlan ûzerinden
çalışanlara vergı iade tutannı
ödemesini istedi.
HüKümetin
önceliği tahkim
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Danıştay ve yap-
işlet-devTet yasalanna
tahkimin geriye dönük
işletilmesine ilişkin hûküm
koyduramayan hükümet,
"tahkimin geriye doğru
işletilmesi"ni düzenleyen
yasa tasansnu öncelikli
olarak görüşülmek üzere
TBMM'ye gönderdi.
Hükûmet 18 Ocak Salı gûnü
TBMM Adalet
Komısyonu'nda ele almacak
tasanyi Başbakan Bûlent
Ecevit Davos'a gıtmeden
önce yasalaştırmayı
hedefliyor.
Avcıtefda polise
silahlı sattrı
• tstanbul Haber Servisi-
Avcılar Belediye Caddesi
BtM Market önünde dün
saat 22.20 sıralannda,
deprem sonrası bölgede
oluşan hırsızlıklan önlemek
amacıyla yaya olarak
devriye görevi yapan polis
memuru Ahmet Kahraman'a
plakası alınamayan bir
otomobilden silahla ateş
açıldı. Saldında polis
memuru Kahraman,
ayağından ve kolundan
yaralandı.
Zûbeyde t : ^
Hammanıldı
• İZMİR (Cumhuriyet
Bürosu)-M Kemal
Atatürk'ün annesi Zûbeyde
Harum, ölümüniin 77.
yıldönümûnde
Karşıyaka'daki mezarında
törenle anıldı. Törene mülki
amirlerin yaru sıra sivil
toplum örgütlerinin
temsılcileri ile halk katıldı.
Törene kaülan öğrenciler
Atatûrk ve Zûbeyde Hanım
adına şıırler okudular, kadın
örgütleri temsilcileri Türk
kadınının değeri konusunda
konuşmalar yaptılar.
Renamrda
beürsizfik bîtti
• BURSA(AA)-OYAK
Renault fırmasının "Renault
12" serisini 1999 yüı
sonunda üretimden
kaldırmasıyla açıkta kalan
400 işçiyle ilgili belirsizlik
sona erdi. Türk-lş'e bağlı
Türk Metal Sendikası'nın
Bursa 1 No'lu Şube Başkanı
tsmail Dursun, açıkta kalan
400 işçiden 200'ünûn
Megane. Renault 19 ve Clio
Symbol'de çalıştınlmasının
kararlaştınldığını söyledi.
İMas HokJing'den
açfldama
• Haber Merkezi - thlas
Holding'den yapılan yazılı
açıklamada, basında Ihlas
Grubu ve ûst düzey
yöneticileri hakkında çıkan
haberlerin gerçek dışı ve
tutarsız olduğu belirtildi.
Açıklamada. Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu
tarafindan elkonulan
bankalar ile Ihlas Grubu
arasında usulsûz kredi
ilişkisi olduğu iddiasının
doğru olmadığı savunuldu.
SPKkanartarı
• ANKARA (AA)-
Sermaye Piyasası Kurulu
(SPK), Bankers Trust
Menkul Değerler AŞ'nin
başvurusu üzerine, sermaye
piyasası faaliyetlerinin 6 ay
süreyle geçici olarak
durdurulmasına karar verdi.
Şirket bu sürede, her türlü
takas ve virman işlemlerini
yapabilecek.
Emniyette intihar
• Istanbul Haber Servisi-
Eminönü'nde 10 gram
eroinle yakalanarak
gözaltına alınan Somali
uyruklu Aydın Muhammed
Ali, Narkotık Şube'nin 5.
katındakı tuvalet
penceresinden atlayarak
intihar etti.
Koalisyon ortaklan, ölüm cezasının kaldınlması konusunda anlaşma sağlayamadı
Hükümette Hdam' tarbsmasıANKARA (Çumburiyet Büro-
su) -Abduuah Öcalan dosyası ko-
nusunda Avrupa Insan Haklan
Mahkemesi karannın beklenmesi
karannı alan hükümet ortaklan
arasında "öhlm cezası" tartışması
başladı. DSP'li Adalet Bakanlığı,
"ölum cezasmm kakfanhnasr yö-
nünde Tûrk Ceza Yasası değişik-
liği taslağı hazırlarken; Öcalan
dosyasıru "beMetme" ödünü ve-
ren MHP, ancak "vatana ihanet"
suçu kapsam dışında tutulması ko-
şuluyla ölüm cezasının kaldınl-
masına sıcak bakabileceğini bil-
dirdi. ANAP'ta ise Türkiye'nin
"ötüm cezasmın kaldınimasına
fişkm" Avrupa tnsan Haklan Söz-
leşmesi'nin 6 no'lu protokolünde
yer alan "savaş ve yakm savaş teb-
Bkesi hafinde öhlm cezası verflebi-
leceğp hükmünü koruyarak, ölüm
•MHP: AÎHM karanna kadar ölüm cezası kalsın ANAP: Yakın savaş tehlikesi hali
dışında idam kaldınlmah DSP: AB'ye uyum için idamın kaldınlması şart DYP: Idam
kaldınlmalı, Öcalan dışında tutulmah FP: Adam öldürme suçlan dışında kaldrnlabilir
cezasının kaldınlabileceği görüşü
dile getınldı. Başbakan Bfilent
Ecevit, idamın kaldınlmasının zir-
vede ele alınmadıgıru söyledi.
Zirvede, Öcalan dosyasının
Başbakanlık'ta bekletilmesi yö-
nünde karar çıkmasının ardından,
gerek hükümet ortaklan arasında
gerekse muhalefet partileri arasın-
da "ölüm cezasmm" korunup ko-
runmayacağı tarüşma konusu ol-
du. MHP Genel Başkan Yardımcı-
sı Murat Şefkatii, "Vatana ihanet
suçunu düzenleyen TCY'nin 125.
maddesinin kapsam dtşmda tutul-
ması koşuluyla idamın kalkması-
na sıcak bakabttuiz" dedi.
Hükümet ortağı DSP, AB'ye gi-
riş sürecinin sekteye uğramaması
için AtHM karannın beklendığı,
ölüm cezasının da bu çerçevede
kaldınlmasının zorunlu olduğu
görüşünde. Başbakan Bülent Ece-
vit, ölüm cezasının kaldınlması
yönündeki görüşünü dile getirir-
ken, MHP'li Baymdırlık Bakanı
Koray Aydm, *Bugünbaşlayan sü-
reç tamamlanana kadar öiüm ce-
zasının kaMmbnası gündeme gel-
mez. AB'ye üyetik icin yapılması
gereken çok şey var. Uk sıraya kla-
mı ahnanm gereği yok" dedi.
ANAPTı TBMM Anayasa Ko-
misyonuBaşkanı ErtuğrulYaiçiD-
bayir, ölüm cezasının "baa istis-
nalarkorunarak" kaldınlması ge-
rektiğini vurguladı. Yalçınbayır,
Türk Askeri Ceza Yasası'nda da
savaş hali durumunda ölüm ceza-
sı verildiğine işaret etti.
Başbakan Ecevit, dün akşam
atv'nin haber bültenine katılarak
Öcalan zirvesi ile ilgili sorulan ya-
mtladı, Ecevit, idamın kaldınlma-
sıyla ilgili soru ûzerine, "O koou-
yu görüşmedik" dedi. Bülent Ece-
vit, Bahçeli'nin değerlendirme
yapmak için aynldığı sırada kay-
gılarup kaygılanmadığının sorul-
ması üzerine. "Sayın Babçeii dev-
let sonunluluğu olan bir siyaset
adanu, hükûmetin devamıiçinko-
alisyon ortaldanyla büükte çaba
gösterdr dedi. Zirve sonrası ha-
zırlanan metinde en önenüi parag-
rafin, gerekmesi durumunda dos-
yanın TBMM'ye gönderileceği
vurgulanan üçüncüparagraf oldu-
ğunu kaydetti. Bülent Ecevit, bu
paragrafin "Imrah'dan Türkiye'ye
yön vermek isteyenleri" de kapsa-
dığını söyledi.
DYP Genel Başkanı Tansu Çfl-
ler, ölüm cezasının kaldınlmasını
kendilerinin de istediğini ve bu-
nun 2. demokrasi paketinde yer al-
dığını belirtırken, "Ancak bu ko-
nuvayaklaşnmnldşiyeözelhak ge-
tjrihnesnıe karşrvTz" dedi. ÇiUer,
Öcalan dosyasuun mutlaka ayn
tutulması gerektiğini vurguladı.
FP Grup Başkanvekili Bülent
Armç ise kişisel olarak, "adam öl-
dürme* fıilleri dışında ölüm ceza-
sının kaldırüması görüşünde ol-
duğunu bildirdı. •
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
AVRUPA KOMlSYOıMI BAgKANl PRODİ
Alınan karar AB'nin
ruhuna uygun'
SOFYA (AA) - Avrupa Kotnis-
yonu Başkanı Romano Prodi, hü-
kûmetin, Abduttah Öcalan hak-
kındaki idam dosyasuun Başba-
kanlık'ta bekletilmesiyle ilgili
olarak aldığı karardan büyük
memnuniyet duyduğunu söyledi.
Resmi ziyaret için Bulgaris-
tan'ın başkentı Sofya'da bulunan
Prodi, buradaki temaslarmı ta-
mamladıktan sonra dün Bulgaris-
tan Başbakanı tvan Kostov ile or-
tak basın toplantısı düzenledi.
Türk hükümetinin Öcalan'm i-
dam dosyasırun bekletilmesi yö-
nündeki karanna değınen Prodi,
"Ertekme karan,Avrupa ruhuna
uygun bir kararthr" dedi. Prodi.
şahsen kendisimn ve Avrupa'nın
eskiden beri idam cezasına karşı
olduğunu behrterek şöyle konuş-
tu:
"Bu konudaki rurumumuzu
daha önce de defalarca açıkolarak
ortaya koyduk. Biz idam cezasına
tamâmen karşnız. Tüm ülkeferin
bu inanç ve anbyışı kabul eönesi
gerektiğini düşünûyoruz. Bu yüz-
den Türk hükümetinin ald^j er-
teleme karan \\Tupa nıhuna uy-
gun bir karardır.''
Prodi, Helsinki zirvesinde alı-
nan karar doğrultusunda, Avrupa
Birliği'ne adaylık statüsü verilen
ülkelerle, şubat ve mart aylannda
somut görüşmelere başlanacağmı
da açıkladı. Bu görüşmelerin son
derece önemli olduğunu kayde-
den Prodi, "Görüşmeierden kısa
süre içinde somut sonuçlar aima-
cağma da inanı>orum" dedi.
AB' nın nüfusunun, yeni üyele-
rin alınmasından sonra 360 mil-
yondan 500 milyona çıkacağını
hatırlatan Prodi, Avrupa'nın glo-
bal olarak dünyanın en büyük bir-
liği olacağını bildirdi.
Prodi, Balkanlar'da gûvenlik
sorununun çok önemli olduğunu
da ifade ederek, bölgede kalıcı is-
tikrar ve banşın sağlanmasuıda
ortakAvrupa politikasının son de-
rece önemli rol oynadığıru söy-
ledi.
TlRM
OCALAN^EV 4
BEKLETME?
YORUMU
'Zirveden çıkan sonuç,
birbaşlangıçtır'
ANKARA (AA) - PKK lideri
Abduuah Öcalan, avukatlan ara-
cüığıy la yaptığı açıklamada, ayn-
lıkçı ohnadığıru ve o zaman yapı-
lan tarihi yanuştan aynldığmı bil-
dirdi. Öcalan, cezasının infazı sü-
recine ilişkin olarak alınan karar
konusunda, "tstismar değü, tam
tersine, banş ve demokrasiye en
tayık, kendi içinde en duyarh ke-
sim olarak hareket edilecektir''
dedi.
Öcalan, avukatlan Ahmet Av-
şar. Hatke Korkut, Aysd Tuğluk
ve trfan Dündar aracıhğıyla "ba-
sma ve kamuoyuna" başlıkh bir
sayfalık yazılı açıklama yaptı.
"Yanhş bir kararb daha çok ûlke
geieceğinin kaybedümesinden
korktum" görüşünü savunan
Öcalan, kendisiyle ilgili alınan
son karann "bir başfamgıç karan"
olduğunu ifade etti.
Öcalan, açıklamasında özetle
şunlan kaydetti:
"Bu sürec kötü kultanıhnasm.
Bundan sonrası nasd geBşir? Bu
kararabakm>-anhş değerlendirfl-
mesin. Zirve sonrası doğru anla-
mak ve doğru sonuçlar çıkarmak
gereldr. Bu zirve karan ile ve bun-
dan sonra özeJHkle Avrupa BirK-
ği'ne uyum çerçevesinde, Türki-
ye'nin reformlara ihtiyaa >"ar. Bu
zirve karan bunlara da bir basbn-
gıç ohır. Bu ptana herkes ohunhı
temeMe katkı sunmabdır. Bunun
için de gerekh olan iç banş ve is-
tikrara ihtiyaç var. Eğer bu yönhl
gefişmeler olursa. PKK tarafin-
dan ohımhıdavnuıışlargetişecek-
tir."
Türkiye'nin ülke ve devlet ola-
rak bugünkü en büyük çıkannın,
demokrasinin inşası ve yükseltil-
mesi olduğunu ileri sûren Öcalan,
"Demokrasi içerik ve biçim ola-
rak >ükseftümelidir. Aynhkçı de-
ğ&un. o zaman yaptlan tarihi yan-
faştan aynkhm ben" dedi. Öcalan,
tam banş için yasal düzenlemele-
re ihtiyaç olduğunu iddia ederek
"tç banş için bir afb ihtiyaç var"
görüşünü ifade etti.
Ocalan
çatlağı
büyüyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-FP nın Abduuah
Öcalan'ın idam dosyasına
ilişkin tavn partinın Doğu
ve Güneydoğu milletvekıl-
lerinin yam sıra bölge teş-
kilatlannda da tepküere ne-
den oldu. Aralannda Omer
Vehbi Hatibogta ve Ahmet
Cemil Tunç'un da bulun-
duğu bazı bölge milletve-
killerimn FP Genel Başka-
m Recai Kutan ve Başkan-
lık Divam üyeleriyle görü-
şerek, "FP'nin MHP'den
büe keskin bir poutika izle-
diginden" şikâyetçi olduk-
lan öğrenildi. FP Grup
Başkanvekili Bûlent Armç
ise partisınin "Öcalan ko-
nusundaki çtzgisinin düm-
düz olduğunu" savunarak,
Diyarbakır Milletvekili
Haşim Haşimi'mn ısdfası-
m '^eşküatsorununa" bağ-
ladı.
FP yönetiminin Öcalan
hakkındaki idam karannın
TBMM'ye gönderilmesi
doğrultusundaki ısranyla
ortaya çıkan ve Kutan'm
"hak edenler asdmah" de-
meciyle tırmanan parti içi
tartışma derinleşiyor. RP
döneminden beri izlenen
Doğu ve Güneydoğu'ya
yönelik ılımlı polıtıkanın
bir kenara buakıhnası, böl-
ge milletvekillerinin yanı
sıra teşkilatlarda da sıkmü
yarattı. FP Genel Merke-
zi'ne bölgeden telefon ve
fakslarla tepki yağdığı be-
lirtilirken, Kutan ve Baş-
kanlık Divam üyeleriyle
görüşen bazı bölge millet-
vekillerinin "MHP'nin bi-
le geri adun atöğı bir nok-
tada FP'den yapılan keskin
açıklamalar böigede sıkın-
tı yaraüyor. Bu konuyu çok
fazla ön plana çıkarmak
doğru değfl" uyansmda bu-
lunduklan belutildi.
Gelen tepkiler üzerine
Kutan, idam konusundaki
sözlerine açıklık getirerek,
"parti görüşünü değfl kişi-
sel görüşlerini açıklad^uu
ve söylediklerinin Öca-
fauı'la bağtanah değerien-
dirilmemesi gerektiğini''
söyledi.
IKI AYDIN ENGİN aenginfa doruk.net.tr
Yok, yok Lenin'in kitabındaki "iki
adım ileri, biradım geri"den değil, in-
sanlığın attığı adımlardan söz edece-
ğim.
Anımsayacaksınız, Ispanyol sorgu
yargıcı Battasar Garzon, hem tedavi
edilmek, hem de Ingiliz gericiüği ile si-
lah alışverişi pazarlığı yapmak üzere
Londra'ya gelmek hatasını işleyen Au-
gusto Pinochet hakkında dava açmış
ve "yakalama müzekkeresi" kesmişti.
Yargıç Garzon, Şili'de seçilmiş bir
hükümete karşı darbe yapan ve ardın-
dan yeryüzünün tanık olduğu en kanlı
faşist diktatöriüklerden birini kurup, yıl-
lar boyu Şili halkına kan kusturan ge-
neral (eskisO Augusto Pinochet'yi, Şi-
lililerin yanı sıra 5 Ispanyol yurttaşına
da işkence yaparak öldürmekten suç-
lu bulmuş ve uluslararası hukuk anlaş-
malanna dayanarak Ingiltere'den, "ka-
til" sanığı Pinochet'nin tutuklanarak Is-
panya'ya gönderilmesini istemişti.
Işkenceyi insanlık suçu sayan ulus-
lararası sözleşmeye imza koyan ülke-
lerden biri olarak Ingiltere, istemeye is-
temeye de olsa Pinochet'yi tutukla-
mıştı. Ardından sorgulanmak ve yargı-
lanmak üzere Ispanyol adaletine tes-
lim edilmeyle ilgili çapraşık bir hukuk-
sal süreç başladı.
Geçen günlerde bu sürecin bir dö-
nemecine daha tanık olduk. Ingiltere
hükümet', "sağlık nedenleri'ne daya-
îki Adım îleri, Bir Adım Geri
narak diktatör ve general eskisinin Is-
panya'ya teslim edilmemesini karar-
laştırdı. Pinochet yakında Şili'ye döne-
cek. Bir anlamda paçayı kurtaracak.
Boş verin. Gerçi bunamış, bedensel
ve beyinsel fonksiyonlan iflas sınınnda
da olsa eli kanlı bir diktatörün paçayı
kurtarması, insanlığın "bir" adım geri
atmasıdır.
Ama demokrasiyi ve halkı katleden
bir diktatör hakkında suç duyurusunda
bulunulmasıyla, hakkında uluslararası
bir "tevkif müzekkeresi" kesilmesiyle,
tutuklanmasıyla, aylarca yüreği tıp tıp
ederek hakkında verilecek karan bekle-
mesiyle, böyleceyeryüzündeki eski, ye-
ni bütün diktatöriere karşı uluslararası
hukukta bir şanlı yol açılmasıyla insan-
lık zaten iki adım ileri attı.
Ingiltere hükümetinin verdiği karar
elbette bir geri adımdır. Ama "bir" ge-
ri adımdır. llerieyen, kazanan insanlık-
tır, Pinochet'ler değil.
Ingiltere, Şili ve dünya gericiliği se-
vinedursun; ıngiltere ve Ispanyahükü-
metleri "ayaklanna dolanan hukuktan"
bu kez de paçayı sıyırdıklannı düşürve-
rek kendilerini avutadursunlar. Gele-
ceğin tarih kitaplan Ispanyol hukukçu,
sorgu yargıcı Baltasar Garzon'un adı-
nı kocaman harflerie yazacak. Aynı ki-
taplarda Ingiltere Başbakanı Blair'in,
Şili Devlet Başkanı Frey'in adlan yer
alır mı almaz mı bilemem. Ama kendi-
leri "Inşallah yer almaz" deseler yeri-
dir. Anılırtarsa, evrensel hukuka ulaşıl-
ma çabalannda ve insanlığın kendi ka-
dar eski adalet arayışında onlar gibi
anılmak epey onur kıncı olsa gerek.
•••
"Pinochet dosyası" uluslararası hu-
kukla epeydir başı dertte olan Türkiye
için çok önemli ve bence değerii ders-
ler içeriyor.
Ulusal hukukla uluslararası hukuku
karşı karşıya getirmek yerine uyumlu-
laştırmak, ulusal hukuku genel insan-
lık çıkarian zenginliğinde kavrayıp ye-
niden düzenlemek ülkelere onur ka-
zandıracak.
Bunda ayak direyen, topu taca atan-
lar ise bir yandan at oynatmak istedik-
leri uluslararası ilişkilerde köşeye sıkı-
şacaklar, bir yandan da akıntıya karşı
nafile kulaç atmanın hak edilmemiş öf-
kesini yaşayacaklar.
"Henûz kapsamlı, yapönm gücü yûk-
sek, hele hele insanlığın genel çıkaha-
nnı korumayı başlıca hedefedinmiş bir
evrensel hukuk yok ki..." denebilir.
Denmelidir de.
Evet yok. Henüz çokuluslu şirketler
hukuku, evrensel hukukun epey önün-
de; henüz insan hak ve özgüriükleri ile
çokuluslu şirketlerin çıkarian çatıştı-
ğında, uluslararası hukuk, insanlığı ko-
ruyacak bir etkinliğe, yaygınlığa ulaşa-
madı.
Doğru.
Ama "Pinochet davası "nda, bir ge-
ri adıma karşılık iki adım ileri atıldı işte.
Gerekcesi, hesabı kitabı ne olursa
olsun, "Ocalan davası"nda Avrupa İn-
san Haklan Mahkemesi karanna say-
gı gösterilmesinde (isteyenler "saygı
gösterilmekzorunda kalınışında" diye
de okuyabilirier) insanlık ileri bir adım
attı işte.
Ruanda'datarihin en büyük cankın-
mının (50 gün içinde 800 bin kişi öldü-
rüldü) ardından Birteşmiş Milletler'in
"suça ortak olduklan" iddiası ile dava
açan iki kadın, insanlığın adalet arayı-
şında iki koca adım attılar işte...
Köşelerine çekilerek ya da bir yerie-
re tüyerek canlannı kurtardıklannı sa-
nan eski diktatörler yurtdışına adım
atamaz oldular. İşte koca bir adım da-
ha.
Şimdilik diktatörler ve diktatör eski-
leri, yani Pinochet'ler çok, Baltasar
Garzon'lar az.
Olsun! Sayısı artan Garzon'lar. On-
lar arttıkça Pinochet'ler azalacak.
POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Direnme...
Kimsesizliğin ve terk edilmişliğin yalnızlığı acaba
yaşamın bir parçası mıdır?
Elbet yalnızlığın da hüznün de bir derinliği olmalı!..
Fadiye Fakir'in derlediği 'Sükût Diyannın Gümüş
Kadınlan' Doğan Kıtapçılık'ta yayımlandı. (Türkçeye
çeviren Müge Çakır)
13 Arap kadın yazar ve onlann yazılan var kitapta...
Lübnanlı Hüda Bereket'in "Elime Inat Yazıyonım"
başlıklı yazısını okuyorum...
Bir demokratik başkaldınşın simgesi. Bilinçlenme
yolundaki engellere karşı çıkış...
Bereket şöyle yazmış:
"Yazıyoruz, yazıyorum. Bunun ikinedeni birden var.
Çünkü ben bir kadınım ve bir en\eğe benzemek isti-
yorum. Bir an önce eğralmekten ve amatörlükten
kurtulmak, entelektüel açıdan yetkinleşmek ve keş-
fe çıkmak için zaman ölçülü kullanmalıyım. Bazen,
okuyucunun karşısına, 'aklı kısa' ve bir azınlık oldu-
ğumu unutturmak için bir erkek adıyla çıkmayı cid-
di ciddı düşündüm. Yen gelmişken, çok okunan Arap
gazetelerinden birinde romanım Hacerü'l-Dahik hak-
kında yazı kaleme almış olan çok ünlü bir eleştirmeni
anmarna izin vehn. Kitabı şöyle yüceltmişti: Bir kadın
olmama karşın iyi bir roman yazmış ve feministlerin
mekanik yazı seviyesizliklerine düşmemiştim.
Yazıyorum, çünkü başka bir iş yapamayan ve artsk
erkeklere benzemek istemeyen bir kadınım. Artık
faridı olduğumu, kendime ait bir duyartılığım olduğu-
nu biliyorum ve tüm bu gerçekleri mutlulukla kucak-
lıyorum.
Ve yazıyorum, çünkü hiçbir şeye ya da hiç kimse-
ye benzemek istemiyorum; tam tersi kendi içimde
daha derinlere gitmek, kendime benzemek ve ken-
dimle yüzleşmek istıyorum. Belki de burada kastet-
mek istedığım, yazı yazarken kendi cinsiyetimin ya
da herhangi bir toplumsal cinsiyetin dışına çıktığım-
dır. Bana öyle geliyor ki yazma eylemi, erkekya da di-
şi olan toplumsal davranışlann özellıkleh ve koşullan-
dınvalannın ötesine taşıp sıradışı olmak anlamına
gelir. Belki de yazı, ertce/c ve dişi diye yapılan bu sınır-
layıcı aynmın tam ortasında durmaktadır. Cinslerin
hanvanlanması ve bunun sonucunda ortaya çıkan
belirsizlikten kaynaWananb/rcoş7cun/utoı//: Buyüz-
den olsa gerek yaratıcı edebiyahn özünde tıpkı brt-
kilerin polenlerini değiş tokuş ettikleri ve biMrieriy-
le uyum içinde yaşadıklan gibi kadın ve erkek cinsle-
rinin birbirierinin içinde erimişliği söz konusudur."
•••
Suriyeli Hamide Nana'nın yazısı bakalım size neyi
çağnştıracak:
"Annemin beni okula göndenvesi, sadece bir ka-
za sonucu mu? Ev içinde, yaramaz ve dik kafalı kızı-
nın ayak altında dolaşmasından kurtulmak istediği ve
amcamın feodal ailesine imrendiği düşünüldüğün-
de, belkide değil. Amcamlarbenimyaşımda olan faz-
lannı okula göndermemişlerdi. Şu yadabu şekilde,
ailenin dokuzyaşında, ilk kez okuma-yazma öğren-
mek için okula giden çocuğu olmuştum. Bugün, o
uzak geçmişi tüm aynntılanyla hatıriayamıyorum, an-
cak okuldaki ilk günümün evde matem havası estir-
diğinisöyleyebilinm. Aılem bunu bırgünah olarakgör-
müş, komşularsa dalgalannı geçmişti. Biranne, to-
zına okuma-yazma öğretmeyi nasıl düşünebilırdi? Kı-
zının büyüdüğünde sevgililehne mektup yazmasın-
dan korkmuyor muydu hiç? Belki de yazar olduğum
zaman bu koriojyu haklı çıkardım; yazar olmak başlı
başına bir utanç değil midir zaten? Sonra komşu
şeyhler geldi. 'Kızlann okuması günahtır' diye buyu-
ran o hazır fetvalan nereden bulup çıkanriar, bilmem!
Daha sonrakiyıllarda onlann fetvasının kaynağını bul-
mak için Peygamber'in hadislerine ve Kuran'a bak-
ftm, ama destekleyecek herhangi birşey bulamadım.
Her türiü yeniliği dinsel mülahazalarta yasaklamaya
çalışan efsaneler cahil ve fakir topluluklarda kendile-
rini göstenyor. Bu türrivayetleryaygındırve 'kökten-
dincilik' denen şeyin ardındaki sır işte tam da bun-
lardır. Ben/m durumuma bakacak olursak; ben mo-
dem dünyadan uzak, basit, cahil ve bedbaht biraile-
nin sıradan bir kızıydım. Anavatanım olan Suriye,
1946'da on biryıllıöına bağımsızlığını kazanmıştı. Doğ-
duğum yer olan Idlib ülkenin kuzeyindeydi. Buranın
evlerinde elektrik yoktu. Uluslann kanşımıydı bu ka-
saba. Kürt'ü, Türk'ü, Ermeni'si, Arap'ı o kadariç içe
geçmişlerdi ki aralanndaki sınıriar kalkmış ve tek bir
Arap kültürü potasında erimişlerdi."
•••
Aşk ve özgürlüğü keşfetmek!..
1967, siyasal yenilgi!..
Şiddete isyan!..
Silahlı direnış!..
Arap kadın yazarlanndan bir direnişin öyküsü!..
Bu kitabı Cumhuriyet Türkiyesi'nin kadınlan ve er-
kekleri okuriarsa Mustafa Kemal Atatürk'ü daha iyi
anlayacaklardır.
hikmet.cetinkaya(" cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 02127 513 90 98
CHP Cenel Başkanı Öymen
'KKTC'yi tanımadan
çözüme ulaşamazlar' '
LEFKOŞA (AA) -
Cumhuriyet Halk Partisi
(CHP) Genel Başkanı Al-
tan Oymen, Helsinki ka-
rarlannın olumlu ve ohım-
suz taraflan olduğunu be-
lirterek "Kararlar için,
bardağın yansı dolu. yan-
a boş denilebihr. Oiumhı
tarafin mı ağn-basacağuu,
ohunsuz tarafin mı hare-
kete geçeceğmi uygulama
gösterecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'm davetlisı ola-
rak önceki gün KKTC'ye
gelen Oymen, dün Gir-
ne'de düzenlediği basın
toplantısuıda, KıbnsTürk
tarafının yapıcı tutumu-
nun, BM nezdinde yapılan
temaslar sırasuıda Cum-
hurbaşkanı Denktaş tara-
ftndan sergilendiğini kay-
dederek bunun devamımn
Cenevre'de yapılacak do-
laylı Kıbns görüşmeleri-
nin ikinci turunda da gele-
ceğıni belirtti. Oymen, sa-
dece bir tarafin yapıcı tu-
tumuyla meselenin halle-
dilemeyeceğine dikkat
çekti ve Rum tarafının da
aym yapıcı ve iyi niyeti
göstermesi gerektiğini be-
lirtti.
BRT logosunun Rumlar
tarafindan engellenmesi
olayını anımsatan Oymen,
"Bu, ayrmtı gibi görünse
de, oradaku Türktaranna
karşı tahammûlsüzlüğun
çok betirgin bir örneğidir.
Eğer bir logova tahammül
edemederse. KKTC hal-
kının >arhğııu kabul etme-
ye nasılyanaşacaklardır?''
diye konuştu. Meselenin,
Kıbns Rum tarafinın, ken-
disini tüm Kıbns'ı temsil
etme iddiasında göraıesin-
den ve bu ıddiayı hâlâ sur-
dürmesinden geldığini be-
lirten Öymen, Rumlann
artık bu iddiadan vazgeç-
meye kendilerini hazu-la-
malan gerektiğini, aksi
durumda KKTC devleti-
nin varlığı tanınmadığı sü-
rece Kıbns'ta istenilen bir
çözüme vanlamayacağını
kaydetti.
Oymen, bir soru üzeri-
ne, CHP'nin Meclis dışın-
da olmasına rağmenhükü-
metteymiş gibi ülkenin
bütün meselelerine sahip
çıktıklanm söyledi.