Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 5 OCAK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Almanya'da para yatıranlardan yalnızca biri bile savcılığa başvurursa şirket kapatılacak
Jet-Pa'nm sonu yaldaşıyorrARIKYILMAZ
Trilyonluk vaatlerle para toplayan, an-
cak yatınm çerçevesinde somut bir adım
atmayan ve mali sıkıntıyla karşı karşıya
kalan Jet-Pa'nın, Almanya'da para yatı-
raniardan yalnızca bir kişinin parasını ala-
maması ve savcılığa gitmesı durumunda
iflası gündeme gelecek. Bunu göz önün-
de bulunduran Jet-Pa, şu an için kapısını
"para almak üzere çalanlarla" uzlaşma
yoluna giderkeri uzmanlar, alacaklılann
da iflas etmesı durumunda paralannı ge-
ri alamamak kaygısıyla savcıhğa başvur-
madıklanna dikkat çekiyorlar. Uzmanlar,
aynca, Jet-Pa'nın da iflas halınde, "sava-
Utdkoyduğukrööde}vmiyorum"gerek-
çesine sığınarak sorunlardan sıynlabile-
ceği uyansını yapıyorlar.
AJman yasalanna göre, parasını geri is-
teyen, ancakalamayan bir alacaklının sav-
cılığa başvurusu Jet-Pa'nın sonu anlamı-
na gebyor. Böyle bir gelışmenin yaşanma-
sı durumunda Jet-Pa en geç 2 hafia için-
de iflasını istemek zorunda kalacak.
Jet-Pa'ya para yaüran kışilerin davala-
nna bakan Avukat Abdurrahman ll^er.
bugûne kadar savcılığa giden olmadığını.
ancak gidildiği zaman bu olasılığın dev-
reye gıreceğinj belirterek "Frankriırt Sav-
ahğı şu anda vatandaşın zaranndan dob-
yı değfl. kara para ve vergi kaçırmak ne-
deniyle takibat yapryor. Eğer bir başvuru
otursa bu da takibata eklenecektir" dedı.
Ülger. parasını almak ısteyenlenn sav-
cılığa başvurmamalannı "para alamama"
endışesıne bağlayarak "Ashnda parasını
SİRKETTE CECEN AY BASLAYAN İSTEN CIKARMALAR SÜRÜYOR
ALİER
Oluşturdugu "saadet zfodri" kopan Jet-
Pa'nm ilk kurbanlan çahşanlan oldu. Jet-
Pa'da geçen ay başlayan işten çıkarmalar,
üst düzey yöneticileri de kapsayarak sürü-
yor. Jet-Pa'da son olarak, aralannda pazar-
lama müdürü ve koordınatörlerin de bulun-
duğu çok sayıda üst düzey yöneticimn ışıne
son veriliıken, işten çıkanİanlara tazmınat-
lan, kalanlara ise maaşlan ödenemiyor.
Kâr payı adıaltmdayûksekfaizle özellik-
le vurtcuşmdaki Islami cemaat üyelerinden
büyük paralar toplayan Jet-Pa'nm saadet
zincirikopru. Aimânya'daki işlemleri Frank-
furt Savcjlığı'nca "vergi JaçJnna" ve "k*-
rapara" aklama suçlan çerçevesinde soruş-
turulanJet-PaHolding'e, Türk Maliyesi'nin
de vergi kaçırdığı gerekçesiyle 40 trüyonluk
üMiyati haciz koyması, bir süredir aksayan
para akışının tamamen kesilmesıne neden
oldu. Jet-Pa'nm umut bağladığı konutlar ve
Proton marka otomobil saoşlannm da dur-
duğu belirtildi.
Ocak ve şubat aylannda iki yıllık vadeli
hesaplara yaklaşık 100 milyon rnarködeme-
si gereken Jet-Pa patronu Fadıl Akgün-
dûz'ün tüm çabasmı bu parayı ödemeye
odakladığı ifaide edilmesıne karşın Akgün-
düz başanlı olamadı. Almanya'da çok sayı-
da kışi parasını kurtarmak için kuyruğa gj-
rerken, "Jet Fadd" olarak da bılinen Fadıl
Akgündüz'ün ilk kurbanlan çahşanlan ol-
du. Holdingm Istanbul'daki merkezinde,
123'ü 1999'un son aylannda olmak üzere
yaklaşık 200 kişinın işıne son venldi. Son
olarak, araJarmdapazarlamamüdürü ve ko-
ordinatörlerin de bulunduğu çok sayıda üst
düzey görevli işten çıkanldı. Işten çıkarma-
larla, Jet-Pa Holding'de çalışan sayısının
80'e indiği öğrenildı. "Fadilzede çahjMifar"
işlerınden ohnanın yanı sıra tazminatlannı
da alamadılar. İşten aülanlar, kendilerine "3-
5 «y sonra öderiz" denildiğiru belirttiler.
Henüz işten atılmayanlara ise aralık ayı
maaşı ödenmezken, ocak sonu için de söz
venlmedi. Jet-Pa çalışankn, maaşlannı ala-
mamaktan çok, şırketın geleceğı hakkmda-
kj beürsizlığin kendilerini endışelendırdığı-
ni ifade ettiîer.
Yalnızca Almanya'da 500 miiyon mark
topladığı tahmin edılen Fadıl Akgûndüz,
topiadıgj trilyonlan, yatınm yerine siyasi
partilere, millervekilleri ile belediye başkan-
lannın seçim çalışmalanna, futbolculara,
medyaya ve reİdamJara aktardı. Kamuoyu-
nun bildığı bu harcamalann dışmdakı mü-
yon marklann, kara para cennetı olarak bi-
linen herhangi bir ülkeye aktanlıp aktanl-
madığı ise bilinmiyor. Jet-Pa'nın bılinen iş
faaliyetlerinden ihracata çalışan eşarp fab-
rikasmmkârdaolduğu, Intermedya'nmken-
disıni kurtardığı, Dıdim'deki Capns Ho-
tel'ın mali durumunun bilinmediği, buna
karşılık Proton ve konutta büyük zararlara
uğranıldığı ifade ediliyor
alamayan bir kişi savcıbğa başvurursa ve
para yine de ödenmezse, Alman hukuku-
na göre şirket iflasun istey ecek. Ancak Jet-
Pa iflas ederse de paralar Türkrve'ye gön-
derüdiği için el konulacak bir şev kahnaz
ve kimse bir şey alamaz" dıyerek görüşle-
rini dıle getırdı
Herkesin parasını gen alma olanağı bu-
lunmayabileceğıne de dıkkat çeken Ulger
şunlan söyledi:
"Şirketin merkea Uechtenstein'da. Or-
takhk sertifikası da buradan verinyor. An-
cak belge çok geç gönderifiyor. Bu arada
şirket batarsa beigesi ounavanlar para ala-
maz. Üsteiik sertifîkada şirkede olan ihti-
iaflara ait davaiann Liechtenstein'da açı-
lacağı belirtiliyor. Parayı AJmanya'da vw-
d^mi bdgekyeroeyenler burada da\-s aç-
mak zorunda. Orada da marvarlığı ohna-
tbğı için kimse bir şe> alamayacaknr. An-
cak parasınıAlmama'da öde>ip bunu bel-
gelendirebilenJer, savcılığa gideceğim teb-
didiyle şimdihk para alabili>orlar."
Bu arada Jet-Pa'nın para topladığı mak-
buzlarda şırketm hıçbu- şelulde adının
geçmediğını belırten Ülger, bu kişilerin
ellerinde başka bir belge yoksa paralannı
almasımn mümkün olmayacağuu kaydet-
ti
Öte yandan Frankfurt'ta faalıyet göste-
ren bir Türk banka şubesmm, Jet-Pa'nm
700 ortağına ait havalesini kimlık bildin-
mı olmadan ve polise başvurulmadan
yaptığı için sorumlu olduğunu belirten
Ulger, bu kişilerin mahkeme kanalıyla
paralanru isteyebileceklerini söyledi.
Şanlıurfa^da kuduz paııiği
\urt Haberieri Servisi - Şanlıurfa'nın Pa-
yamlı köyü Göbekli mezrasmda, bir kız ço-
cuğunu ısıran köpeğin kuduz çıkması üzeri-
ne köylüler, sahipsiz köpekleri itlaf etmek
içinav tüfekleriyle nöbettutmaya başladı. Ga-
zıantep Sağlık Müdürü Cengiz Yavuzsan,
1999'da kent genelinde 2 bın 54 şüpheli ısı-
nk vakası meydana geldiğıni, ancak kuduza
rastlamlmadığmı bildırdı. Konya'da belediye
tarafindan halkm sorunlannı ıletmesi için açı-
lan "Alo 153" hattına, yoğun olarak başıboş
köpeklenn ihbar edıldiği bildırildı.
Şanlıurfa'nm Payamlı köyü Göbekli mez-
rasmda. bir kız çocuğunu ısıran köpeğin ku-
duz çıkması üzenne köylüler. karantına ön-
lemlennın uygulanmadığını ve sağlık ekiple-
rinın olaydan sonra sadece bir kez köye gel-
diğini belirttiler
Tanm ve Sağiık II müdürlükJeri yetkilile-
n ise köyde ınsan ve hayvan sağlığı açısmdan
tüm önlemlerin almdığını bıldirdiler. Köy
muhtan Abdurrahman Akgöbek, kuduz kö-
peğin ısırdığı Şemse Akgöbek'in (14) yeğenı
olduğunu belırterek şunlan söyledi:
u
Şemse>i Şanlıurfa Deviet Hastanesi'ne
götürerek gerekh tedavisini >aptirdık. Şimdj-
Bk kuduz tehükesini atlata. Oiaydan hemen
sonra durumu yetküilere haber verdik. Bir
ekip gekH kuduran köpeğin başını keserek
götürdüJer. Sağiıkeldpleri köye sadece bir kez
geldi. Bir daha gelmedüer. Aynca köy taenûz
karantüıa>a aunmadL" Akgöbek, yeğenı
Şemse'nin Şanlıurfa Devlet Hastanesi tntani-
ye Servisi'nde tedavisimn sürdüğünü bıldir-
di. Bu arada köyün gençlen, başka köpekler-
de de kuduz olabileceğı endişesı ile av tüfek-
leriyle nöbet tutuyorlar. Gençler, başıboş kö-
peklen itlaf ettiklerini, tespit ettilderi 2 köpe-
ği daha aradıklannı söylediler.
Bazı çevrelerce kuduz konusunda spekü-
lasyonlar yapüdığını ifade eden Gazıantep
Sağlık Müdürü Cengiz Yavuzsan, "Nedendir
bâuunez, son günlerde 'kuduz aşısı yok' şek-
linde asdsız iddialar (Mtaya aoimakta. Bu ke-
sinlikkdoğru değfl.Gazâantepözeandeörnek
vermek gerekirse Devlet Hastanesi'iKJe 500,
Sağhk Müdüriuğü'nde ise 83 doz kuduz aşsı
var" dıye konuştu.
i Vt!
erginingettridepremzedeye
ÜnM Fransız fotoğrafçı Thierrj Bouet'nin " Yözyıhn Son Gösteria" (Ceotury'S Lwt Show)
adh fbtoğraf sergisi, önceki akşam Beşiktaş'taki Resim Hevkel Müzesi'nde açıkb. Serginin
açıhşı ned/niy1e dûzenlenen törende TE V Başkaru Şahap Kocatopçu, Aksu Yönetim Kuruhı
Başkaru Ömer Dinçkök, Aksu Fabrikası Genei Müdürü thsan Güdülkurt, Tbierry Bouet'ye
bir teşekkür plaketi verdiler. Fransız fotoğrafçı, siyah-beyaz fotoğraflardan oluşan sergisinde,
gr>im, zarâfet, şıkhk gfln temalar yerine moda dünyasuıın aönWerini yansıtmaiyi terrih
ediyor. Serginin geBri depremzede çocuklann eğitimi için Türk Eğhim Vakfi'na aktanlacak,
Depremzede devletten
ölüm tazminatı istedi
YHrt Haberieri Servisi - Marmara
Bölgesi'ndeki depremm merkez üssü olan
Kocaeli'nin Gölcük ilçesindeki depretnzedeler,
devlerin ölüm tazminatlan ile işyerleri için
yapacağı yardımlan bekliyor. Depremde
yaşamlanm yitirenlerden 2 bin 600'ünün
birinci derecedeki j-akınlan, 1 trilyon 950
milyar Urahk ölüm tazminatı talebinde
bulundu. Bolu'da depremzedelerin banndığı
çadırkentlerde yaşayanlara Kızılay tarafindan
hazırlanan yemekler artık kartla venliyor
Gölcük Kaymakamı Adem
Karahasanoğni'ndan alınan bilgiye göre
ilçede, depremde yaşamlannı yitirenlerden 5
bin 347 kişiden 2 bin 600'ünün birinci
derecedeki yakınlan, 750'şer mılyon lirahk
öhım tazmıriatı ödenmesi talebinde bulundu.
Bu başvurular için Başbakanlık'tan topLam 1
trilyon 950 milyar lira istendiğini ifade eden
Karahasanoğlu, ilçede işyeri ağır hasar, orta ve
hafif derecede hasar görenlenn yardım
başvurularmm da devam ettiğmi söyledi,
Karahasanoğlu, işyerien hasar görenlerden şu
ana kadar 1638 kişinin toplam 685 milyar 350
miryon lira yardım talebinde buîunduğunu
belirterek şu bilgiyi verdi: "Bunlardan işj'eri
ağır hasar gören y» da >ıkık oian 1022 kişi 500
mâyon üraak yardım kapsamında topbm 511
mttyar, orta hasars olan 341 kişi 350'şer mâyon
Kradan toplam 119 mflvar 350 mflvüa hafif
hasarü olan 275 kişi de 200'er miiyon Bradan
topbm 55 mfivar hrahk yardan başMirusonda
balundu." Kaymakam Karahasanoğlu, 17
Ağustos'tan bugüne kadar geçen sürede, ilçede
16 bin 186 kişinin bannma ve 3 bin 485
kişinin de onanm yardınu için başvurduğtmn
söyledi. Başvuru sahipleri üzerinde yapılan
incelemenin ardından, 15 bin 453 kişiye
bannma yardınu kapsamında l trilyon 545
milyar 300 miiyon lira ödendiğini dile getiren
Karahasanoğlu, 2 bin 903 kişiye de onanm
yardımı kapsamında 1 trilyon 741 milyar 800
miiyon lira ödemede bulunulduğunu anlatü.
Karahasanoğlu, 16 kişinin sakathk yardımı
almak ıçın başvurduğu ilçede, deprem
sonrasmda 73 çocuğun öksüz, 119 çocuğun
yetım, 89 çocuğun da öksüz ve yetim kaldığını
ifade ederek, bu çocuklann bir bölümünün
koruyucu aüelerin yanına. bir bölümünün de
yurtlara verildiğini sözlenne ekledi Bolu
Kızılay Ekip Başkam Mfcner Ülger. dağıtılan
yemeklerin çadırkentlerin dışına çıkanbnasmı
önlenmek için, burada yaş^tyan depremzedeleıe *
yemek karü verildiğini beürtti. Kartı
ohnayanlann yemekten yararlanamayacağmı
belırten Ülger, "Yemek dağrtamnı dJsçto
altma ahaak isthoruz. Yemeklerin cadırkentfcr
d^ma çıkarümasını istemhDruz" dedi Ülger,
25 bin kişinin banndığı 10 çadırkentte,
vatandaşlara iki öğün yemek verildiğini, bunun
günlük maliyetinın de 11 milyar olduğunu
belirterek "Bu hesabuı içinde sadece matzeme
pderleri var. Diğer masraflar dahfl değfl" diye
konuştu. Eğitim Bilım ve Küitür Emekçileri
Sendıkası (Eğitım-Sen), 12 Kasım depreminde
evleri yıkılan veya ağır hasar gören
sendikalanna bağlı öğretmeolere 50'şermilyoa
Lira para yardımı yaptı.
Prof. Çaiangu
Kuduz ve
gribe karşı
uyan
lstanbuJ Haber Servisi -
Grip aşısırun aralık ayı orta-
sından itibaren hiçbir koruyu-
cu etkisinin olmayacağîna
dikkat çeken doktorlar, gribe
yakalananlara, bilmçsızce an-
tibiyotık tüketmek yerine isti-
rahat etmelerim önerdiler.
Türkiye'nin 2000'li yıllara
kuduz yüzünden ölüm vakala-
nyla gırmesinin ürkütücü ol-
duğunu beürten uzmanlar, sa-
hipsiz bir hayvan tarafindan
ısırılan kişilerin hiç vakit kay-
betmeden yarayı temizleme-
leri gerektığini söylediler.
Türk Enfeksiyon Vakfı 'nca
dûzenlenen toplantıda, gnpli
hastalarla temasuı hastalığın
bulaşmasına yol açacağım
söyleyen Istanbul Üniversite-
si (TÜ) Capa Tıp Fakültesi En-
feksiyon Hastalıklan Ana Bi-
üm Dah Başkaru Prof. Dr.
Semra Çaiangu, "Grip, kro-
nik bir hastanğm buiunnuub-
ğı genç bedenlerde öldürûcü
değildir. Yaşülarda ve kronik
nastahğı olanlarda tehlikeli
olabilir. 65 yaşın üzerindeki
yaşluardaaşıdahilrumönlem-
ler zamanmda aJınmaudır"
dedi. Çaiangu, yaşlı ölümleri-
nin bir kısmının genellikle
hastalığın ihmal edümesi so-
nucu ortaya çıkan zatürree ne-
deniyle gerçekleşoğiııi vurgu-
layarak "Şeker hastanğL, siga-
rave alkol kullanımı, düzensiz
uyku ve aşın çahşma, grip
mikrobunun vücuda yaydma-
smı çabuklaşürarak, hastan-
ğm ağır geçmesine neden oia-
cakür" diye konuştu.
ekstilde dev oıiaklık
Türkiye'nin önde gelen tekstil firmalanndan Berdan
Tekstil,düm-anınenbü>iiktekstilnıarkalanndan
DuPont Lycra Ue üsans anlaşması imzaladı.
Sultanarımet'teki Four Seasons HoteFde
gerçekkşrirüen törende konuşan Berdan Teksfü
Yonetim Kurulu Başkanı Muhteşem Ekenler, imza
töreninde yapöğı konuşmada, bu girişjmin şirketin koaumuuu iç
ve dış pazariarda daha da güçlendireceğini söykdi DuPont Lycra
Genei Müdûr Yardımcısj Grey \^s Nnnes de Berdan Tekstfl'm bu
aniaşmayia Avrupa'nm üst dûzey dokumacüan arasına girdiğini
kaydetti. Elestanh kumaşian DuPont'un beiiriediği kaHte
standardanyla üretimi garantile>cn Berdan Tekstil "dokıuna
kaütesi sertiflkasuu" akk (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN)
TOKTAMIŞ ATEŞ
Sosyal Darvvînom ve
Organizmacı Görüş
Bu sütunda, sosyal Darvvinizm üzerinde za-
man zaman durdum. Ziratoplumumuzda, "top-
lumsal işbölümü"nür\ değeri pek anlaşılamadı-
ğı gibi, kendini "çok özel" sanan insanlara sık
rastlanıyor.
Memleketimizde Darvvin daha çok, ınsanın
kökeni üzerinde yaptığı çalışmayla tanınır ve in-
sanın Adem ve Havva'dan türediğine inananlar,
Darvvin'in insanın kökeni üzerinde yaptığı açık-
lamalardan rahatsız oluriar. Aslında bu durum,
bize özgü bir duaım da değildir. Avrupa ve
ABD'de, bu konunun okullarda nasıl okutulma-
sı gerektiği konusunda çıkan tartışmalar, Türki-
ye'dekinden çok daha fazladır.
Insanın atalannın bir maymun türü olup olma-
dığı tartışmalan beni hiç ilgilendirmiyor. Isteyen
istediğine inansın... Zaten bazı şeyler vardır ki,
"bilinir"; bazı şeyler vardır, "inanılır". En doğru-
su, bilgiyle inancı kanştırmamaktır.
Darvvin'in türierin kökeni üzenne yaptığı araş-
tıımalann büyük bir bölümü tartışmasız kabul
edilir. Bunlar arasında en popüler olanı, varlığı-
nı sürdürebilen canlı türlerinin özellıklendir. Ger-
çekten, Darvvin'in saptamalanna göre; varlığını
sürdürebilen canlı türieri, "güçlü olan" ve "de-
ğişen koşullara ayak uydurabilen" türlerdir.
Güçsüz olan türier, zaman içerisinde güçlü
olan türier tarafindan yok edilir. Yani güçlü olan,
güçlü olmayanı ortadan kaldırır. Değişen koşul-
lara ayak uyduramayanlar da aynı bıçımde or-
tadan kalkariar. (Tabii burada daha çok iklim ko-
şullanndan söz edilmektedir.)
19. yüzyılın sonlannda, kimi toplumsal bilim-
ciler, Darvvin'in türierin kökeni hakkındakı bul-
gulannı, toplumsal konulara uyarlamaya çaba-
ladılar. Nasıl güçlü olan ve değişıme ayak uy-
durabilen canlı türieri yaşamlannı sürdürebili-
yorlarsa, toplumsal yaşamda da güçlü olanla-
nn ayakta kalabileceği ve dığerlerinın ortadan
silinmeye mahkûm olduğunu dıle get/rdiler.
Böyle bir yaklaşım, zaten kapıtalizmin ruhu-
na uygun biryaklaşımdı. Fakat bu yaklaşım, salt
ekonomik alanda kalmadı ve kimileri bunu, üs-
tün bir ırk "palavrasına" uyariadılar. Her ne ka-
dar 2. Dünya Savaşı sonrasında "üstün ırk" ma-
sallan sona erdiyse de, ekonomik alanda sos-
yal Darvvinizm, Milton Friedmann'labiriikteye-
ni uygulama alanlan buldu. (Bızde bu işın "acen-
teliğini" Turgut Özal yaptı ve bu "kafayla" ya-
şama geçırilen ekonomik mucizelerin sonun-
da, IMF'ye 9. niyet mektubunu vermek zorun-
da kaldık.)
Toplumsal yaşama uyarlanan Darvvinizm,
"güçlülerie", "güçsüzleri" ayrı kategorıler ola-
rak eie alır ve bu haliyle doğal olarak insanların
"eşitsizliğine" dayanır. Bir kısım insaniar "seç-
kin, ayncalıklı vebecerikli", bir kısım insaniar da
"sıradan "dır.
Sosyal Darvvinistler, zaman zaman "organiz-
macı toplvm görüşünü" dile getirirler. Organiz-
macı toplum görüşüne göre, nasıl insanın ya da
diğer canlılann farklı organlarının farklı işlevleri
varsa, toplumda da çeşitli meslek grupları vesı-
nıflann farklı işlevleri vardır. Ve tabii en çok
önemsedikleri yaşamsal organlar, kendilerinin
temsil ettiği sınıflara denk düşer.
Organizmacı toplum görüşü, insanlann pek
de bilemediğimiz eski tarihlerinden kalan bir an-
layıştır. Daha sonra nispeten bılebıldiğımız dö-
nemlerde, Platon bu görüşü yenıden kotarmış
ve "elitist", yani "seçkinci" görüşlerıni, önemli
ölçüdeorganizmacı toplum görüşüne dayandır-
mıştır.
Platon'dan günümüze, geçen dönem içinde,
organizmacı toplum görüşünün "saptmlmış var-
sayımlan" şiddetle eleştirildi ve belli organla-
nn, başka organlara oranla "önceliği" ve "de-
ğeri" olduğu anlayışından epeyce uzaklaşıldı.
Insanın beyni değeriiydi de akciğerieri değersiz
miydi? Kalp önemliydi de böbrekler ya da ka-
raciğer önemsiz miydi? Bu soruları uzatmamız
mümkün.
Insan vücudunun her organının farklı bir işle-
vi ve hemen hepsinin yaşamsal önemı olduğu
gibi, toplumda farklı meslek grupları ve sınıfla-
nn farklı işlevleri vardır ve hangi işlevin daha
önemli olduğu konusu çok tartışmalıdır.
Yıllardan beri "sermaye egemenliği" ya da
"sermayenin egemen olduğu" bir toplum dü-
zeni yaşamaktayız. Para sahipleri, kendilerini
memleketin sahibi sanıyoriar. Oysaki her şeyin
başı ve sonu "insan "dır ve her şey ınsan için-
dir.
Solcu olduğunu ilan edenlerin bir bölümü ve
bunlann partileri de unuttu ama, hâlâ "emek en
yüce değerdir". Zira her şeyin başı ve sonudur.
Dünya üzerinde hiçbir şey yokken emek vardı
ve dünya üzerinden eğer her şey silinirse emek
gene var olacak.
Eğer "emek erbabı" bir gün, "pamnağını kı-
mıldatmama" kararı alırsa, o zaman dünyanın
kaç bucak olduğu da anlaşılır; "kimlerin" daha
önemli olduğu da...
Türkrye'de ve dünyanın diğer bölgelerinde in-
safsızca süren bu "bezirgân saltanatı" elbet bir
gün çökecektir. Ne zaman olur bilemem ama,
bir gün mutlaka olacaktır. Ve o gün, organızma-
lann farklı işlevleri değil, toplumsal işbölümü ve
işbiriiğinin ve dayanışmanın erdemleri dile ge-
tirilecektir.
Özgürlük ve eşitlik içinde...
Rııs tankerinden sızan yakıt IzmitHe yakılmak isteniyor
tstanbul Haber Servisi - Greenpeace
çevre örgütü, şiddetli lodos nedeniyle
Florya Menekşe sahilinde karaya
oturan ve ikıye aynlan Rus bandıralı
"Volganeft 248" adh tankerden sızan
atık fueloirin Türkiye'de yakümasına
karşı çıktı. Atık fueloil'in ton başına
bin mark alınarak yakümak
istendiğini belırten örgütün Akdeniz
Ofisi Toksik Maddeler Kampanyası
Sorumlusu Tolga Temuge, çevre ve
insan sağlığmm maddi bir karşılığı
olamayacağmı söyledi. Temuge,
tesise geçici olarak izin verildiğini,
verilen bu iznin de fueloil ve PVC
gibi maddelen içermediğini
ammsattı. Yazıh bir açıklama yapan
Temuge, Türkiye'nin kendısine ait
olmayan bir atık sorunu ile baş etmek
zorunda bu^kıldığını belirterek
şunlan söyledi: "Bugüne kadar
Çevre Bakanhğı yetküilerinden bu
aüklann ne yapıîacağı ile Ugüi
sorulanmıza net bir cevap
alamamışok. Ancak temizleme
işlemini yurüten komisyondan bu
adkiann PVC torbalara konularak
lzmit Atık Yakma Tesisi'nc yakılmak
üzere gönderildiğini ögrendik.
Greenpeace, Rus tankerinden sızan
petrolün Türkiye'de yaküması
karanna şiddetle karşı çıkryor. Aok
haldekj fueloil, sahibi petrol şirketine
iade edilerek kendi pislikleri fle baş
etmeleri için zorianmaİHÜr. Aksi
takdirde, Türk halkı, sahillerinin
knienmesinin yanında, şimdi de
hav^ya yaydacak toksik (zehirfi)
maddelerİe karşı karşıya
bırakılacak." Petrolün yakılmasının.
atmosfere toksik gaz yayıhnasına
neden olmakla kahnayarak aym
zamanda iklim değışikliğine de
neden olacağmı kaydeden Temuge,
tankerden sızan 6 numarah fueloil'in
yakıhnasının Türkiye'de yasak
olduğunu hatırlattı.
Temuge, lzmit Atık Yakma
Tesisleri'ne venlen geçıcı ıznın de
derhal kaldınlmasını ıstedı Bu
tesisin sahibinin tzmıt Büyükşehır
Belediyesi olduğunu belirten
Temuge, şöyle devam ettı:
"Belediye Başkanı Sefa Su-men, bu
kirietici tesisi haklı gösterebOmek için
her >x)lu denemekte ve tesisin
kapaulmasından sonra doğan zaran,
ahnış olduğu geçici izni sürekli hale
getirerek, yakdan her aüktan para
kazanmaya çahşmaktadır. Oysa
yaküacak aoklar için ton başına para
ödeyen sana\icilerden çok, bu toksik
gazlar ile zehirienen deprem bölgesi
insanı en büyük bedeü ödemektedir."