Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7EYLÜL1999SALİ
DEPREM
Yardını
kampanyasına
yasak
• NEVŞEHİR
(Cumhuriyet) - Nevşehir'de
bir otobüs firmasının
depremzedelere yönelik
olarak başlattığı, bir
haftalık gelirin yûzde
25'inin bağışlanması
kampanyasına valilikçe
yasak getinldi.
Şehirlerarası taşımacılık
yapan Göreme Seyahat
Muhasebe Müdürü Recmı
Gürbüz, valilik tarafindan
haksız rekabet yapıldığı
gerekçesiyle kampanyanın
durdurulmasının mantığını
anlamadıklannı söyledi.
Gürbüz, durumu
Cumhurbaşkanı'na ve
Başbakan'a iletecekJerini
ve kampanyaya devam
etmek istediklerini belirtti.
Doktor hakkmda
sopuşturma
• ZONGLLDAK
(Cumhuriyet)-DSP
Zonguldak Milletvekili
Ömer Üstûnkol. kaza
geçiren bir çocuğa
Zonguldak Devlet
Hastanesı'nde gerekJi ilgi
gösterilmediği ıçin
doktorlan valiliğe şikâyet
etti. Üstûnkol, yaralanan
Fatma Yıldız adlı çocuğu
hastaneye götürdügünü,
acil serviste doktor
bulamadığını, Başhekim
Sait Yıldırmak'ın da
kendileriyle
ilgilenmediğini. zarzor
yaralıyı beyin cerrahi
bölümünde tedavi altına
aldırabildiğini belirtti
Üstûnkol'un şikâyeti
üzerine Vali Vekilı Halıs
Peker, II Sağlık Müdûrii
Dr. Murat Koyuncu'yu
görevlendirerek sorumlular
hakkında soruşturma
açilmasını istedi.
Bedelli askerlik
• ANTALYA(AA)-
Burdur Ticaret ve Sanayi
Odası (BTSO) Baskanı'
Salih Dinçer, bedelli
askerlik konusunda
hazırlanan yasa tasansı ve
bedelli askerlik için
Burdur'un dûşünülmesinin,
ildeki esnaf ve işadamlan
tarafindan sevinçle
karşılandığını kaydetti.
Dinçer, bedelli askerlerin
Burdur ekonomisıne
doping etkisi yapacağını
belirterek "Bedelli
askerlikten
yararlanabilecek 200 bın
dolayında mükellef olduğu
söyleniyor. Eğer bu
gerçekleşirse, Burdur
ekonomisine yüzde 2000
dolayında katkı sağlamış
olacaklar" dedı. Dinçer,
Burdur'da konaklama
sektörünün kapasitesinin
arttmlması için çalışmalar
başlattıklannı söyledi.
Evlatlık istemi
• KONYA (AA) - Konya
Sosyal Hizmetler Müdürü
Ahmet Kalabas,
depremden sonra evlatlık
edinmek isteyenlerin
sayısında yüzde 100'ün
üzerinde artış olduğunu
bildirdi. Kalabas daha önce
ayda 20-25 dolayında olan
evlatlık talebinin,
depremden sonra 50"yı
aştığını ifade etti. Evlathk
edinmek isteyen aılelerin
istemlerini bu aşamada
karşılamalannın söz
konusu olmadığını anlatan
Kalabas, depremde anne-
babasını kaybeden
çocuklara şimdilik
yakınlannın sahip çıktığını
kaydetti.
Dolu zararı
• PEHLİ\ANKÖY(AA)-
Kırklareli'nin Pehlivanköy
ilçesinde meydana gelen
dolu yağışı, çeltik ekili
alanlarda zarara yol açtı.
Dolu yağışının etkilı
olduğu Hıdırca köyünde
incelemelerde bulunan
Kaymakam Ömer Lütfü
Yaran, zarar tespit
çaiışması için ilçe tanm
müdürlüğü ekiplerini
görevlendirdi. llk
belirlemelere göre, Hıdırca
köyünde ekili 1500dekar
alanda dolunun hasara yol
açtığı bildirildi.
'Tonpil' sıkmtısı
• REYHANLI(AA)-
Hatay"ın ilçesi Reyhanh'da
personelin tembelliğinden
yakınan Belediye Başkanı
Bülent Bahadırlı, "Araya
hatın sayılır kişileri
koyarak gölge ve serin
yerde oturmak isteyenlerin
torpil isteklerinden bıktım"
dedi. Başkan Bahadırlı,
göreve geldiği 5 aylık süre
içerisinde personelin
tembelliğinin had safhada
olduğunu anladığını, bu
nedenle maaşının hakkını
vermeyenlerin yerlerini
değiştirdiğini söyledi.
Murat Karayalçın, hükümetin en önemli smavı 'Mülkiyet Haklan' konusunda vereceğini belirtti
'Hiıkuk mühendisliği olııştıırıılmalı'
CELALYDJVIAZ
İZMİR- Dünyanın
ikinci büyük toplu ko-
nut projesi olan 30 büı
konutluk Bankenfi ya-
ratan CHP Parti Mecli-
si Üyesi Murat KarayaJçuı. "prefabrike ko-
nut üretilsin-üretilmesin" tartışmalan arasın-
da en çok önemsenmesi gereken bir noktanın
gözden kaçınldıfına dıkkat çekerek, "Afet
böigesindeki imar-mülkiyet haklanyla kiracı-
lık ilişkilerinin yeni yerleşim merkezlerine na-
SJI taşınacağı son derece önem kazanmakta-
dır. Bu konuda inşaat mühendisliğinin yanm-
dabirde •hukukmühendıslıği'çahşmasmın
çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Bence
• înşaat mühendisliği çahşmalannın yanı sıra hukuk
mühendisliği hazırlıklannm da yapılması gerektiğini belirten
Murat Karayalçın, "Bu kapsamda bazı pilot davalann
mahkemeler aracılığıyla Yargıtay'a götürülüp o konuda içtihat
oluşturulması söz konusu olabilecektir" dedi.
hükümet sınavmı bu alanda verecektir'" dedi.
Taşkent'deki 40 bın konutluk projenin ar-
dından dünyanın ikinci büyük toplu konut
projesini Ankara'da gerçekleştiren ve Türki-
ye'ye "kent kooperatifçiliğr kavramını geti-
ren Karayalçın, tüm kesimlerin tepkilerine
neden olan prefabrikasyondan "kabcı konut-
lar'' üretilmesinde yararlanılması gerektiği-
ni belirtti.
Karayalçın. "Az sayıdaki afetzede yurttaşı-
Depremzedeler yazbk karap merkezkrinde başlannı sokacak bir yuva, sıcak aş ve ilgiden hoşnut Ne var
ki gelecek kaygısı yer etmiş kafalannda. 'Bunun bu şekilde gjtmeyeceğini biliyonız' diyorlar.
ŞimdUikntuûu,
gelecek için kaygddar
OZAN YAYMAN
SEFERÖÖSAR- Marmara deprem felaketini ya-
şayan insanlann yaralannın sanlması için uğraşlar
sürüyor. Bu kapsamda öncelikli olarak, depremze-
delerin bannma, beslenme ve sağlık gereksinimte-
rinin karşılanmasına önem veriliyor. Türkiye'nin
değişik bölgelenndeki yazlık kamp merkezleri dep-
remde evleri yıkılan ve sokakta kalan insanlara açı-
lıyor. Bu merkezlerarasında yeralan Seferibisar'da-
ki 3 ayn kamp merkezinde 457 depremzede konuk
edihyor.
Depremden bir hafta sonra îzmir Valiliği'nin üst-
lendiği organizasyon sonucu, Seferihisar'daki Do-
kuz Eylül Üniversitesı, Milli Eğitim Bakanhğı ve
Karayollan Genel Müdûrlüğu'nün kamp merkez-
leri Izmit, Yalova, Adapazan ve Gölcük*ten gelen
depremzedelere açıldı. Yetkili- ^ _ « « « • — _ _
ler, kamp merkezlerini kendile-
rine ev edinen yurttaşlann, ye-
niden toplumsal yaşam içinde
yer edininceye değin Seferihi-
sar'da konuk edıleceğini bildi-
riyorlar.
Sefenhisar hafkının da dep-
rem acısını yaşayan yurttaşla-
nn yaralannı sarmak için yo-
ğun bir çaba içinde olduğu göz-
leniyor. Felaket sonrasında bel-
delerindeki kamp merkezlerine taşınan yurttaşlara
günün her saatınde yardım elini uzatan yöre halkı,
"Misafirteriıniz'' dedikleri depremzedelerle içten
dostluklar kurmaya çahşıyor.
Seferihisar Kaymakamı Murat Kocabaş'ın ver-
diği bir örnek bu gerçeği net bir şekilde ortaya ko-
yuyor. Yörede geçimini kendisine ait 3 ineğın ver-
diği sütü satarak sağlayan bir köylünün, bayvanla-
nndan ikisini kesip depremzedelere gıda yardımı
olarak vermek istediğini anlatan Kocabaş, "Yapt-
lao yardımlar gönüklen. yürekten ve bu felaketi ya-
şayanlarla paylaşan insanlann dayanışmasKUr."
Kamp merkezinde kendı evlerinde ne bulunuyor-
sa olması gerektiğini belirten Seferihisarlılar. ara-
Ç
Ueferihisar'dakı üç ayn
kamp merkezinde kalan
depremzedeler, bir an önce
ûretmek ve yeniden hayatuı
içinde yer almak istiyorlar.
lannda oluşturduklan işbölümü ile evleri ve köyle-
ri tek tek dolaşarak ihtiyaç duyulan malzemeleri
toplayıp, kamp merkezine ulaştınyorlar.
Köy muhtarlan toplanan sütleri getirirken, bir
başka grup çocuklann güleryüzü için oyuncaklan
dağıtıyor. Yörenin gençleri kamp merkezindeki iş-
gûcünü arttırmak ıçin her gijn belli sayıdaki arka-
daşlarının merkeze gelerek gorev almak istedikle-
rini bildiriyor. Seferihisar'da depremzedelere iş im-
kanı sağlayan yurttaşlann gırişimlennden de söze-
diliyor.
Kampın tnisafîrleri de, Seferihisarlılar'ın kendi-
lerine gösterdiği ilgiden memnun olduklannı belir-
terek, yetkililenn kendilenni bir an önce topluma
kazandırması için gerekli uygulamalan yapmalan-
nı istiyorlar. Kampta hiçbir şey üretmediklerinı söy-
leyerek, "Burada yryiyoruz, içij-oruz ve \Titiyoniz.
.«.^•^____« Bunun bu şekilde gjtroeveceği-
ni hepimiz büiyoruz. Oretmek
veyeniden hayaün içinde ver al-
mak istiyoruz" diyorlar.
Temelde en büyük sıkıntmın
"eksiklik duygusu" olduğu
gözleniyor. Depremzede BaJd
Klgel'in söyledikleri bunun
yansıması:
"Oturmaldaolmaz.Yükohı-
yoruz. Çahşalım ve üreteüm.
Burada ihtryaçlanmız karşıla-
nıyor, aocak ben çok sıkdryor ve üzûlihorum. Bu-
gün sigara içenlere 5*er paket sigara dağıttılar. çok
eksiklik hissettim alırken. çok. Cebimizde bir kuruş
para yok. Çoluk çocuk sahibi insanlanz. Zor geliyor
bana bunlar. V'erilenieri akyorum anıa gel bir de ba-
nasor."
Depremi Adapazan'nda yaşayan Tahir Denârde,
"Ealinekten kurtuialım" diye bir cûmlede özetli-
yor sıkmnsını. 17 yaşındaki oğlunun bir an önce iş
bulması en büyük isteği olan Nazife Demir ise be-
hrsizliğin kendılerini ürkütrüğünü anlatıyor.
Depremzedeler oluşan sıcak ilgi halkasından hoş-
nut. Ne var ki, gelecek kaygısı kafalanndaki en bü-
yük soru...
mızın acil bannma ge-
reksûümi için de bu uy-
gulamaya gidilebilir.
Ancak. asıl yapılması
gereken kalıcı konutian
üretmektir. Bakanımız
ve Toplu Konut İdaresi
(TOKİ) bu çözüme göre hazuiık yapmaudır"
dıye konuştu.
Murat Karayalçın, prefabrikasyondan çok
katlı kalıcı konutlann yapılmasmda mutlaka
yararlanılması gereğını vurgulayarak. asıl so-
runlann "mülkiyet haklan" alanında yaşa-
nabileceğıni söyledi. Karayalçın, konuya iliş-
kin şu değerlendırmeyi yaptı:
"İmar ve mülkiyet haklan, komşuluk iliş-
kileriyenikurulacakkentparçalannanasılta-
^masmmmimmmr şınacak? Kanımca en
önemli nokta bu. Insaat
mühendisliği çahşmala-
nnın yanı sıra 'hukuk
mühendisliği' hazuiık-
lan da yapilmalıdır. Bu
kapsamda bazı pilot da-
vaİann mahkemeler
aracılığıyla Yargıtay'a
götürülüp o konuda iç-
tihat oluşturulması söz
konusu olabilecektir. Bu
a>nntı\a inen hazıruk-
lar yapılmalıdır. Bence,
hükümet sınavmı bu
alanda verecektir. Özel-
Mkle de Bayındırnk Ba-
kanlığı bu konuda bü-
yük bir sorumluluk ta-
şımaktadır. Bu tür ha-
zıriıklara şimdiden gi-
rilmesinde \arar var-
dır."
Murat Karayalçın,
Bayındıtiık Bakanhğı
ve TOKl'nin kalıcı çö-
züme göre hazırlanma-
sı gerektiğini, üretıle-
cek konutlar için çok
büyük alanlara ve kay-
naklara gereksinim ol-
duğunu kaydederek.
yeni üretilecek konut
alanlannın kınk hatlar
ve dolgu alanlar üzerin-
de olmaması gerektiği-
ni vurguladı.
Karayalçın, şunlan
söyledi:
"Bu yeni yerteşmeler
için 2-3 bin hektaruk
alana gereksinim oldu-
ğtmu düşiinüyorum.
Konutlann kahcı ola-
rak üretümesi için de
Türkiye'nin 2 milyar
dolann üzerinde bir
harcama yapması gün-
deme gelmektedir. İşte
prefabrikasyon bu aşa-
mada devreye girmeB-
dir. Kalıcı konutlann
yapunında prefabrikas-
yondan mutlaka yarar-
lanılmabdır. Geçici ba-
nnma gereksinmesinin
kamu tesislerinde, çev-
redeki kooperatif evle-
rinde ya da onanlan
yazlık birimlerie karşı-
lanmasmın doğru ve
olanaklı olduğu kanı-
sındayım. Bu konuda
önemli adımlar ataküğı-
nı da biliyorum. Sayisal
olarak bir degeriendir-
me yapamayacağım a-
ma ciddi bir kapasite ot-
duğunu düşünüyonım.
Önıeğin tstanbuPdaki
afetzedeler için sayin
Gürbüz Çapan Esen-
kent Projesi'ni rümüyle
tahsis etmekte, Izmit'te
belediyenin yaptığı sos-
yal konutlar da aynı
amaçla kullanılmakta-
dır. Bunlarla kahcı çö-
züm noktalanna ulaşü-
maktadır. Bannma ge-
reksinmesi bu biçimde
çözülmelidir. Böylesine
büyük bir üretimin ya-
pılmasmda, organizas-
yon veörgütienmedeel-
bette güçlükler olabile-
cektir. O nedenle şimdi-
den bu konu üzerinde
ciddi bir çahşmanın
başlaması söz konusu
ounaudu-."
İstanbul'da yakalandı. Yalova'ya goturuldu
Müteahhit VeK
Göçer gözaltında
tstanbul Haber Servisi-Yalova ve Çınar-
cık'ta yaptırdığı sıtelenn tamamına yakını
yıkılan ve hakkında Yalova Cumhuriyet
Savcılığı'nca gıyabi tutuklama karan çı-
kamlan müteahhit Vfefi Göçer istanbul'da
gözaltına alındı. Göçer saat 17.30 sıralaruı-
da Yalova'ya gönderildi.
Istanbul'a 5 gün önce gelen Yalova Em-
niyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlü-
ğü'ne bağlı bir başkomıser ve 3 polis me-
murundan oluşan tim, Veli Göçer'in,
Eyüp'e bağlı Alibeyköy Yeşilpınar ve Sa-
nyer'e bağh Tarabya'daki 2 evde olabile-
ceği isuhbaratını tstanbul polisine bildır-
dı. Istihbarat üzenne harekete geçen Istan-
bul Organıze Suçlar ve Silah Kaçakçıhk
Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekıpler, Yalo-
va'dan gelen tımin de katılımıyla dün saat
13.30'da Yeşilpınar ve Tarabya'daki evlere
aynı anda operasyon düzenledi. Operas-
yon düzenlenen Tarabya'daki ev boş çıkar-
ken Göçer Yeşılpınar'dakı evde gözaltına
alındı.
Operasyon sırasında Göçer'le birlikte,
evde bulunan eşı Şükriye Göçer ve kendi-
lenni saklayan ev sahibi Emine Nergiz ile
Nergiz'in kimlıği açıklanmayan oğlu da
gözaltına alındı. Gözaltına almdıktan son-
ra Haseki Hastanesi'ne götürülerek sağlık
kontrolünden geçirilen Göçer gözaltına
alınmasından yaklaşık 2 saat sonra genış
güvenlik önlemlen altuıda Vatan Cadde-
si'ndeki lstanbul Emniyet Müdürlüğü bı-
nasına getinldi. Göçer'in emnıyete getiri-
lişi sırasında çok sayıda çevik kuvvet po-
lisi koridor oluşturarak saldın olasılığına
karşı önlem aldı. Polıs kordonundan oto-
mobille geçirilen Göçer, hızla 3. kattaki
Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'ne çı-
kanldı. Göçer'in binaya gırişini görüntü-
lemek isteyen çok sayıdaki gazeteci izdi-
hama neden oldu.
Emniyete elleri kelepçeli getirilen Gö-
çer saat 17.30 sıralannda zırhlı araca bin-
dırilerek Yalova'ya götürüldü. Göçer ile
birlikte gözaltına alınan eşi, arkadaşı ve
arkadaşının oğlu ise halen lstanbul Orga-
nize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlü-
ğü'nde tutuluyor. Göçer'in şubeden çıka-
nlışı sırasında çevik kuvvet polislerinin
oluşturduğu kortejden geçen eskort aracı
3 polis memurunun ayağını ezdi. Polis me-
murlannın sağlık durumunun iyi olduğu
öğrenildi.
İlk a s a m a d a 5 0 b i n m a r k v e r i l e c e k
Aalen Belediyesi'nin
yardun kampanyası
lstanbul Haber Servisi - Al-
manya'nm Baden-Würtenberg
eyaletine bağlı Aalen Valiliği
ve Anakent Belediye Başkan-
lığı 'run desteğı ve kenttekı tüm
sivıl toplum örgütlennın katı-
lımıyla depremzedeler ıçın
yardım kampanyası başlatıldı.
" Aalen- Belediyesi Yabaneı-
lar Meclisi Işyeri, lşçi ve Sen-
dika Ternsilcisi tsa Dayan, fe-
laketten hemen sonra Vali Kla-
us Pavd ve Belediye Başkanı
Ulrich Pfeifle ile birlikte dep-
Dayan Türkiye'ye geidL
rem sonrası hemen harekete geçtiklenni yardımına koştuklaruu ifade etti
halkın dostluğunu simge-
leyecek kalıcı bir eserin
yapılmasının planlandığı-
nıanlattı.
Almanya'nın çeşitli vi-
layetlerinde bulunan Türk
takımlannın, Alman ta-
kımlanyla yapacaklan
tckrfılaşmalann gelirîni de
depremzedelere bağışla-
yacaklannı anımsatan Da-
yan, ilk aşamada 50 bin
marklık bir ilk yardım bût-
çesiyle depremzedelerin
belirterek yardımlann sürekli olacağını
söyledi ve aynı zamanda iki halkın dostlu-
ğunu güçlendirmeyı, kardeş şehirler olan
Aalen ile Antakya arasındakı dayanışma-
yı geliştırmeyı amaçladıklannı ifade etti.
Dayan, kısa ve orta vadeli yardımlarda
depremzedelerin gereksinimlennin göz
önünde tutulduğunu, uzun vadede ise ikı
Bu parayla Adapazan'ndaki depremze-
deler için tıbbi malzeme, çamaşır makine-
leri, temizlik maddeleri, çocuklar için kır-
tasiye gereçleri alınarak kriz masalanna
verildiğinı vurgulayan Dayan, Aalen'den
gelen yardım TIR'ının da depremzedelere
acil yardım malzemesi dağitacağını kay-
detti.
Keskin, yardun malzemelerinin geüşi güzel dağıöldığını söytedL (HATtCE TUNCER)
toplum örgütlerine
engefleme yapılmasın'
tstanbul Haber Servisi - tnsan Haklan
Derneği (İHD) lstanbul Şube Başkanı Eren
Keskin, deprem yardımında tekele karşı ol-
duklannı ve sivil toplum örgütlerinin böl-
gede yaptıklan çalışmalann engellenme-
mesıni istedi.
Eren Keskin tHD'de dün düzenledıği ba-
sın toplantısında. Sakarya kriz merkezıne
aitdepolaragöndenlen lOmilyonmark tu-
tanndaki yardım malzemesinin son derece
düzensiz bir biçimde sağa sola dağıhlıp,
döküldüğünü ve yağmur altında kaldığıru
söyledi.
Bir diğer sorunun da, yardım malzeme-
lerinin dağıhmında belirli bir ölçü tutturu-
lamadığım savunan Keskin.
>
'\vcılar'daku-
rulan çadırlarda yaşayan mağduıiar, 'bize
yiyecek maddelen dışında hiçbiryardım u-
Jaşmıyor" eiestirisinde bulunuyor. Aynca
kurulan çadır kenüer, gcnellikJe bataknk
alanlarda kuruhnuş,çadıriarsoğuğaveyağ-
mura dayanıkh değD" dedi. Keskin, insani
amaçlı yardım gönderen ve gönderdikleri
yardımlann abbetini soran kurumlara, "Bi-
lemiyoruz, el konuktu" demek utancını ya-
şamak istemedıklerini vurguladı.
ŞIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net
Depremle birlikte sivil güçlerin
rolü ve önemi yeniden gündeme
geldi. Halkın, bazı sivil toplum güç-
lerinin dınamizmi ile bunun karşı-
sında devlet kurumlannın hantallı-
ğı dillerden düşmüyor. Bu gerçek-
lerin ortaya çıkmasıyla, sivil top-
lum-devlet ilişkisi yeniden tartışılı-
yor. Bazılan, sivil toplumun geliş-
mesinin liberalizm yanlılannca is-
tendiğini söylerken, bazılan de-
mokrasiyle sivil toplum arasında
birebir j|jşki olduğuna dikkat çeki-
yor.
Bir toplumun sivil güçlerinin ge-
lişmesiyle devlet otoritesinin yay-
gınlık alanı arasında her zaman bir
ters orantı olduğunu biliriz. Bu ne-
denle, devletin kurumlannın yay-
gınlık ve etkinliğiyle sivillerin özgür-
lük alanı birbiriyle çakışır.
Devlet otoritesi ne kadar yaygın-
sa, devlet, toplum hayatının derin-
lerine ne kadar nufuz ederse, o
toplumun özgürlük inisiyatifi o ka-
dar daralır. Işin esası, demokrasi-
nin gelişkinliği ve geniş sınıflara
yaygınlaşmasıyla devlet otoritesi-
nin sınırlandırılması arasında bir
paralelliR olduğudur.
Sivıl toplumculuğun bir burjuva
akımı olduğu, sivilleşmenin ve
devlet otoritesini sınırîamanın li-
berallik olduğu da öne sürülebilir.
Bu, bir yönüyle doğru. Ancak ya-
şanmış sosyalizm deneyimleri
gösterdi ki bütün otoriteyi devle-
tin elinde toplamak, devlet adına
bir partinin egemenliğinde topla-
mak, ekonomiyi bürokratik bir
azınlığın tasarrufunda tutmak, bü-
yük bir çürümeyi beraberinde ge-
Sivilleşmek Üzerine...
tirdi. Çünkü otoriteyi merkezde
toplamak, halkın inisiyatifini kırdı;
halk adına hareket ettiğini söyle-
yen, denetlenemeyen küçük bir
azınlığın her şeye egemen olma-
sına yol açtı. Bu ise sosyalizmin
eşitlik hedefine doğru yürümesi-
nin önündeki büyük bir engel ha-
line dönüştü. Devletin artan oto-
ritesi, halkın iradesini küçülttü;
emekçi devleti olduğu söylenen
devletleri, azınlıklann bürokratik
diktatörlüklerine dönüştürdü.
Sosyalist ülkelerın yaşadığı bu
deneyim, sosyalizmde zaten var
olan devlet-sivil toplum ilişkisini de
yeniden gündeme getirdi. Bir dev-
letin, çoğunluğun çıkarları doğrul-
tusundadönüştürülebilmesi için si-
vil toplumun güçlendirilmesi gerek-
tiğine, yeniden vurgu yapılmaya
başlandı.
••*
Yıllardır Türkiye'de de sürdürü-
len bu tartışma, depremle ortaya
çıkan manzara karşısında yeniden
tazelendi.
Sivil toplumu savunanlar, yıllardır
devletin elini kolunu bağlamayı
amaçladıklan söylenerek eleştirildi.
Ancak, artık görüyoruz, devlet o
kadar hantallaşmış, sivil toplumu
öylesine hareketsız hale getirmiş ki
halkın harekete geçmesı ıçin bile
uzun zaman geçmesi gerekiyor.
"Devlet yıkıalığı" sözcüğü son
dönemde çok moda oldu. Ne za-
man, özgürlüklerin geliştirilmesi ve
sivil güçlerin önünün açılması yö-
nünde bir talep gelse, bazılan ref-
leks halinde bu taleplerin devleti
yıkmayı amaçladığını söylüyorlar.
Halbuki hepimiz biliyoruz ki her ül-
kenin bir devleti var ve bu ülkelerin
devletleri yıkılmıyor. Yalnızca ikti-
darlar ve zaman zaman o devletle-
re egemen olan anlayışlar yıkılıyor.
Örneğin, Almanya'da Hitler'in
egemen olduğu devlet yıkıldığı za-
man Almanlar devletsiz kalmadı.
Yunanistan'da albaylar cuntası yı-
kıldığında da Yunanlılar devletsiz
kalmadı, ama bu iki devleti yöne-
ten anlayış ve kurallar kökten yıkıl-
dı, yerini yeni anlayışlar aldı.
Sivil toplumu, devlet otoritesinin
sınırlandınlması ve halkın özgürlük
alanının geliştirilmesi olarak kabul
ettiğimizde, sivilleşmenin, insanlı-
ğın eşitliğe doğru yürüyüşünde
önemli bir adım olduğunu da kabul
etmek gerekir.
Tabii ki böyle bir özgüriük alanı-
nın kitlelere doğru yaygınlaştınlma-
sı, özellikle alttan gelen emekçi ha-
reketinin bir unsuru olarak gelişti-
rilmesi tayin edici.
Soyut bir devlet otoritesi tartış-
ması yerine, halkın, emekçilerin alt-
tan gelen örgütlü dalgasıyla birieş-
tirilmesi, sivil toplumu kalıcı hale
getirebilir.
Deprem, devletle sivil toplum
arasındaki dengeleri sivil toplum
lehine bozacak etkiler yarattı.
Umanz, bu acı deneyim, yeni acı
deneyimlere yol açmadan bazı
adımlar atılmasının nedeni okır.