22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordmatörü Hikmet Çetinkaya 0 Yazıişleri Müdürü. tbrahim Yddız 0 Sorumlu Mûdür. Fikret llkiz 0 Haber Merkezi Müdûrü: Hakan Kara 0 Gdrsel Yönetmen: Fikret Eser istıhbarat. Cengiz Yıldınm 0 Ekonomi: Ozlem Yüzak 0 Kültür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami karaören 0 Düzeltme Abdullah Vazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgi-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlerr Mehmet Faraç Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkava, Şükran Soner, tbrahim Yüdız, Orfaan Bunah, Mustala Balbay, HakınKara. Ankara Temsılcısi- Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7 hat), Faks: 4195027 0 Izmir Temsücısi: Serdar Kızık, H. Zıya Blv. 1352 S. 23 Tel. 4411220, Faks. 4419117 • AdanaTemsilcisiÇetinYiğenoğlıı, inönüCd. 119 S.No:l Kat:l,Tel 363 12 11, Faks. 363 12 15 Muessese Mudinü Cstün Akmen 0 Kootdmatör Ahmet Konıbao • Muha- sehe Büfeat Yener«ldare Hûsryin Girer# Bügı-lşlem N»il lnal • Bılgı- sayarSıstem Mürövrt ÇBer»Saoş: FazUetKua MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdur Gülbin Erduran • Koordınatör Reha Işıtman • Genel MüdurYardnncısı ScvdaÇoban Tel. 514 07 53 - 5139580-513846fr*l,Faks 5138463 %'ıyımlı\ııı ve Basaa: Yenı Gun Habcr Ajana, Basın ve Yayuıcıhk A.Ş rüA Cd 39 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK. 246 - Sukeci 34435 lstanbul Tel- (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks. (0/212)513 85 95 www.cuirthurivet.com.tr 28 EYLUL 1999 Imsak:5.23 Güneş: 6.50 Öğle: 13.02 tkindi: 16.21 Akşam: 19.00 Yatsı: 20.22 Depremzedeter yararma defiie I lstanbul Haber Servtsi - Istasyon Sanat Vlerkezi'nce. Erberk .\jans ve Türk Ticaret Bankası'nın katkılanyla depremzedeler yaranna düzenlenen defîle önceki gün gerçekleştirildi. Swissotel'de yapılan '2000, Nostradamus, Kehanetleri ve Biz' adlı defilede 19 genç stilistin dizaynlan yer aldı. 6ribln bulaşmasını önleyen ilaç • SAN FRANCISCO (AA) - Grip hastalığının bulaşmasına engel olan bir ilacın cuma günü ABD'de piyasaya çıkanlacagı bildirildi. Ağızdan solunarak alınan yeni ilacın, grip hastalığının bulaşmasını yüzde 79 oranında önlediği kaydediliyor. Uzmanlar. 'Ralenza' adıyla çıkanlan toz spreyin, grip devresini bır iki gün kısalrtığının daha önce kanıtlandığını belirttiler. Amerikan Gıda ve İlaç Yönetimi" (FDA) tarafından temmuz ayında onaylanan ilacın üreticisi olan Glaxo Welcome tarafından yapılan açıklamada, ilacın cuma günü eczanelerde 37 dolardan satışa sunulacağı duyuruldu. ÇocuMar yetersiz besleniyor • İSTANBLL(ANKA)- Yetişkinlerin yanı sıra özellıkle çocuklarda yetersiz beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkan sağlık sorunlan ürkütüyor. Sağlık Bakanlığı uzmanlan, yetersiz beslenmenin, (malnutrisyon) sadece 'çocuğun karnmı doyurmak' gibi basit bir konu olarak algılanmaması gerektiği konusunda uyanda bulunuyorlar. Uzmanlar, tüm dünyada yetersiz beslenme dolayısıyla ölen çocuklann dörte üçünün ölümünün, hafif ve orta şiddette meydana gelen beslenme yetersizliğinden kaynaklandığını belirtiyorlar. Bu çocuklann dışandan bakıldığinda herhangi bir sorunlan yokmuş gibi gözüktügüne dikkat çeken uzmanlar, yetersiz beslenmeye protein- enerji, demir, iyot ve A vitamini eksikligi gibi nedenlerin yol açtığını belirtiyorlar. Yaşam süresi 20yıluzadı • NEW YORK /ANKARA (ANKA) - Dünya nüfusunun ortalama yaşam süresi, son yıllarda kayda değer bir biçimde uzadı. Ortalama yaşam süresi. 1950 yılından bu yana 20 yıl artarak 66'ya Çiktı. Birleşmiş Milletler verileri. halen her 10 kişiden birinin 60 yaş veya üstünde olduğunu ortaya koydu. 60 yaş ve üstündekilerin, 2050 yıhnda toplam dünya nüfusunun beşte birini, 2150 yıhnda ise üçte birini oluşturacağı tahmin ediliyor. YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz, yeni dönemde türbanın tartışılmasına izin vermeyeceklerini söyledi Uııiversiteler sancıh başhyorEBRUTOİOAR ANKARA - Yaklaşık 1.5 milyon öğrencinin öğrenim gördüğü üniver- siteler, yeni öğretim dönemine de kay- nak sıkmtısını aşamadan gıriyor. Dev- let üniversiteleri araştırma-geliştirme ödeneği, fıziki alan, araç-gereç so- runlanyla boğuşurken, depremde yı- kılan Kocaeli ve Sakarya üniversite- lerinde 25 trilyonluk zarar hesaplan- dı. Depremzede üniversitelere kay- nak buhnaya çahşan Yüksek Öğre- tim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, bütçeden istedikleri payı alamadıklanna işaret ederken, yeni dönemde türbanın tartışılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. Toplam bütçe içindeki payı yalnız- ca yüzde 2.8, gayri safı milli hasıla (GSMH) içindeki payı yüzde 0.84 olan yükseköğretim, öğrencilerden alınan öğrenim ücretleriyle ayakta durmaya çalışıyor. Devletin yeterli desteği vermediği yükseköğretimde, araştırma ve geliştirme etkinlikleri- ne aynlan kaynaklar da yetersiz ka- lıyor. Ekonomik Işbirliği ve Kalkm- • Devletin yeterli desteği vermediği yükseköğretimde, araştırma ve geliştirme etkinliklerine aynlan kaynaklar yetersiz kalıyor. Üniversiteler öğrencilerden alınan öğrenim ücretleriyle ayakta durmaya çalışıyor. ma Teşkilatı (OECD) ülkelermde mil- li kaynaklann önemli birbölümü eği- time aynlırken, Türkiye'de bu oran ge- lişmekte olan ülkelerin büe alnnda ka- lıyor. GSMH'nin yüzde 5.9'unu eği- tim kurumlanna harcayan OECD'ye karşılık, Türkiye'de bu oran 2.4'ü aş- nruyor. Üniversitelerdeki yatınm ödenek- leri her yıl düşerken. fiziki altyapısı ve makine-teçhizat açığı giderilme- den açılan yeni üniversiteler, yükse- köğretimin kalitesinidaha da düşü- rüyor. Yaklaşık 1.5 milyon öğrenci- den sadece yüzde 4'ünün tıp fakül- telerinde olduğu yükseköğretimde, yannmların yüzde 40'ı üniversite has- tanelerine akıyor. Öğrenci başına idari bilimlerde 2.9, eğitim fakültelerinde 5.1, sosyal bi- limlerde 1.3 ve spor bölümlerinde 0.8 kapalı alan; öğretim üyesi başına lisans programlannda 35, önlisans programlannda 46 öğrenci düşüyor. 1998 'de üniversitelere araştırma öde- neği 10 trilyonla sınırlı tutulurken, aynı oran ABD'nin sadece Massac- husetts Institute of Technology'nin (MIT) biyoteknoloji alanındaki araş- tırmalan için tahsis ettiği miktara eşit 9 GÜN SURECEK İstanbuVda elektrik kesintisi lstanbul HabcrServisi- tstanbul'un Ana- dolu yakasındaki bazı bölgelere. yıllık ba- kım nedeniyle 9 gün boyunca 09.00-15.00 saatleri arasında elektrik verilemeyecek. Aktaş Elektrik'ten yapılan açıklamaya göre, 8 Ekim Cuma gününe kadar 09.00- 15.00 saatlen arasında elektrik verilmeye- cek yerler şöyle: "Bugün: tçerenköy Çeş/- meyanı CamöSokak çevrcsi, lcerenköy K5y Camii çevresl İçerenköy Tekd Yan Koope- ratif, lcerenköy Hal Yoiu. Yann: Içereaköy Eskj Csküdar Yolu. tçerenköy Nuh Betoa 30 Eylül: lnönü MahallesL Demiryollan Ya- pı Kooperatifi çevresi, tçerenköy Tepetaria Camii Sokak çevresi, Bostana Defirmenyo- hı Oto Sanayi veçevTesLSSŞaban Konııt Ya- pı Kooperaüfi. 1 Ekim: tçerenköy Eston çevresi, Yukan Çamhca Tepe Sokak çevre- si, Ataşebir 33. Ada Makro Market çevresi. 4 Ekim: Ataşebir, Yedpa, Darülaceze çevre- si. 5 Ekim: Atasebir, Pınar Yapı, Şerifali ÇifUiğL Baraj Yolu v« çevresi, 47. Ada, 64. Ada ve 44. Ada. 6 Ekim: Imar İskân Blok- lan çevresi, Yukan Çambca MahaUesi, Re- şit Paşa Caddesi çevresi, 1. Esenşehir Set Beton. 7 Ekim: 1. Esenşehir Atarürk Cad- desi Son Durak, Emek Evler. 4. Esenşehir Fevd Çakmak Caddesi Taşkuı Sokak, 7. Esenfehir Kürkçukr CaddesL 8 Ekim: Bak- kalköy Fınn Caddesi, Küçûkbakkalköy Kastefli tşMerkezi Kayqda& Baysai Sokak, Küçûkbakkalköy Tevfik Fikret Caddesi" 'AÜın Deniz Kabuğu' Dupeyron y un Kültür Servisi - tspanya'nm kuzeyindeki San Sebastian kentinde bu yıl 47'ncisi düzenlenen Uluslararası San Sebastian Film Festivali'nde bırincilik ödülü olan Altm Deniz Kabuğu, Fransız yönetmen Francois Dupeyron'un 'C'est Quoi la VTe?' (Nedir Hayat) ısimli yapımının oldu. Fransa'nın kırsal kesiminde yaşanan bir aşk macerasını anlatan 'Nedir Hayat'ın 86 yaşındaki başrol oyuncusu,.Fransız tıyatrosunun ustalanndan Jacque Dufilha da 'En tyi Erkek Oyuncu' ödülüne değer bulundu. 'En tyi Kadın Oyuncu Ödülü' tspanyol oyuncu Aitana Sanchez Gijon, ünlü ressam Francisco de Goya'nm yaşamının izlerinin sürüldüğü, ressamın bir tablosuyla aynı adı taşıyan 'Volaverunt' adlı filmdeki Alba Düşesi rolüyle ödüle değer bulundu. Gijon, ödülünü ıslık sesleri ve yuhalamalar arasında aldı. Festivalin ikincilik ödülü anlamına gelen 'Gümüş. Deniz Kabuğu' ise bir başka Fransız yönetmen Micbel Devflle'in 'Sach'm Hastahğı' ve Çınlı Yönetmen Zhang Yang'ın 'Şizu: Duş' isimli filmlen arasında paylaştınldı. Önceki yıllarda tek bir kişiye verilen 'Sinemaya Hizmet Ödülü: DoBostia', bu yıl Angelica Huston. Vanessa Redgrave ve usta îspanyol oyuncu Fernando Fernan Gomez'e verildi. Onur ödülü' anlamına gelen bu ödülü geçen yıllarda Bette Davis, Gregory Peck. Jeremy Irons ve John Malko\ich gibi isimler almıştı. düzeyde kalıyor. Deprem nedeniyle kampuslan yı- kılan ve eğitim takvimleri ertelenen Kocaeli ve Sakarya üniversiteleri dev- letten yardım istiyor. 25 trilyonluk za- rar hesaplanan Kocaeli ve Sakarya üniversitelerine şündiye kadar 2 tril- yon liralık kaynak gönderildi. Yıkılan kampuslann yerine nerelerde eğitim yapılacağı henüz belirlenemezken, YÖK'ün, geçici nakilleri yalnızca depremden zarar gören öğrencilerle sı- nırlı tutması sorun yaratıyor. YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gü- rüz, 25 trilyon liralık yardı- mın Kocaeli ve Sakarya üni- versitelerinde eğitünin nor- male dönmesi için gerekli olduğuna dikkat çekerek "Bu konuda Başbakanhk'tan ya- n bekHyonız" dedi. Diğer üniversitelerdeki bütçe sıkmtısına da dikkat çeken Gürüz. üniversitele- rin kendi kaynaklarrnı kul- lanmakta yetersiz kaldığını, bütçeden istedikleri payı alamadıklannı kaydetti. Gürüz, yeni öğretim dö- neminde kıhk-kıyafet yö- netmeliği konusunda geçen yıl alınan kararlann uygu- lanmaya devam edileceğini vurgulayarak "Bu konuda her üniversite kendi çaösı altında uygulamalar yapa- cak. Biz bu uygulamalann tarrjşılmasuıa izin vermeye- ceğiz. Oğrenciler üniversite kuraDanna uyTnakzorunda- tar" diye konuştu. Üniversitelerin eğitim-öğ- retim talc/imleri şöyle: Kocaeli: 1 Kasım, Sakar- ya: 8 Kasım, Abant Izzet Baysai: 29 Eylül, Adnan Menderes, Afyon Kocate- pe, Çankaya, Harran, Niğ- de, 19 Mayıs, Erciyes, Ulu- dağ: 27 Eylül, Marmara ve Ankara: 1 Ekim, Akdeniz, Atihm, Çanakkale 18 Mart, lnönü, lstanbul, Karadeniz Teknik, ODTÜ: 4 Ekim, Başkent, Gazi: 6 Ekim, Sel- çuk: 7 Ekim, Celal Bayar: 10 Ekim, Sütçü tmam: 11 Ekim, Hacettepe: 12 Ekim, Maltepe ve Mimar Sinan: 18 Ekim. Hastalığın tanısmda kullanılacak antikor, Türk doktor tarafından bulundu Losemide bir acbııı daha..• SAADETUSLU Kronik lenfositik lösemi (KLL) hastalığının tanısın- da kullanılacak olan anti- kor, bir Türk doktor tara- fından bulundu. Marmara Üniversitesi öğretim görev- lisi Doç. Dr. Şükran Şahin. 2 yılda tamamladığı ve ge- çen günlerde patentını al- dığı çalışmasıru, tamamen Türlriye koşullannda ve hiç- bir destek almaksızın ta- mamladığını söyledi. Şa- hin, şimdi "MAR-1" adını verdiği antikorun tedavi edi- ci özelliğini araştınyor. Doç. Şükran Şahın, Mar- mara Üniversıtesi'nde yap- tığı çalışmalaria sadece KLL hastalığının tanısına yar- dımcı olan bir antikor bul- du. Marmara Oniversite- si'nin kısaltılmışı olan MAR-1 adı verilen antikor- la ilgili çahşmalann 2 yıl sürdüğünü belirten Şahin, "Normalde 6 ayda bitebi- Brdl ancakçahşmayi tek ba- şjma yürütmek zorunda kal- dım. Bu bir ekip işidir. Ça- hşma hiçbir destek almak- gnnfamamlandı Ra^kaya- lışmalarımdan kalan za- manda ve malzemelerk bu- nu bitirdim" diye konuşu- yor. MAR-l'inpatenti için 3 yıl önce başvurduğunu söyleyen Doç. Şahın, bu- nun dünya çapında patent alabilecek bir çalışma ol- duğunu belirtiyor. Şükran Şahin, belli biryaşm üstün- de görülen KLL hastalığı- nın tanısını kolaylaştıran an- tikorun hikâyesini ise şöy- le anlattı: "bkaşamadalösemffikan aiındL tçinden lösemi hüc- releri aynldı ve farenin ka- nn icine enjekte edüdi. Bi- rer hafta arayla 3 kez aşıla- ma işlemi vinekndi. Bu aşa- mada farenin bu hücretere karşı bağışıklık geSştirme- • Doç. Dr. Şükran Şahin, hiçbir destek almaksızın tek başına sürdürdüğü çalışmasıru iki yılda tamamlayabildi. Antikora "MAR-1" adı verildi. ye yönelik bir davraruş ge- liştirip geüştirmediğuıe ba- kıldı. Daha sonra farenin dalağı çıkankh ve burada- Irî hücreler laboratuvar ko- şullannda ölümsüz hale ge- tirilmiş kanserli hücreyle birkşurildi. Bu, bilinen bir teknoloji olan hipridomo yöntemiyle yapddı. Dd hüc- renin içinde bulunduğu sıvı ortama PEG adı verflen bir madde kondu ve bu hücre- lerin buieşmesi saglandı. Vücut ısısı olan 37 dere- cede çoğahnalan için bıra- lalan hücreler 200 kuyucu- ğa dağıtıldı. Ilk çoğalma be- lirbleri dördüncü günde gö- rüldü. 125 kuyuda iireme olduğu tesph edıTdL Bunlar- dan sadece 60 ku\ uda anti- kor üremesi olduğu saptan- dL Daha sonra ise bu anti- korlann içinde sadece KLL hastahğını tanryıp tanıma- dıklanna bakıkiı. 44 hasta- da test edildi. 60 kuyucuk- tan sadece 1 tanesinin KLL've özgü antikorüretti- ği görüldü. Yaklaşık 1 yıl süren çahş- manm bu kısmından sonra antikorun hücre yüzeyinde hangi moleküle yapıştığuıı bulmak için çahşmalara baş- ladım. Mne bir yıl kadar sü- ren çahşmamda, antikorun protein-şeker kanşımmdan oluşan küçücük bir mole- küle yapışüğı ortaya çıktj. Bu, daha önce biünmeyen, yeni bir moleküL" Çalışmasının ikinci dene- mesinde başanlı olduğunu belirten Şükran Şahin, hüc- relerle yapüğı çalışmayı "be- bekbüyütmeye'' benzehyor. MAR-l'in KLL'nin tedavi- sinde kullanılıp kullanıla- mayacağını araştırmaya baş- ladıklannı söyleyen Şahin, tüm zorluklanna karşın böy- le bir çalışmanm ülkemizde yapılmasının çok önemli ol- duğunu vurguluyor. IŞILÖZGENTÜRK Günlerdir hayatımızın ve yeryüzündeki hayatın temelinin denge olduğunu düşü- nüp duruyorum. Her şey birbiriyle uyym- lu, mevcut dengeyi neresinden bozarsanız, orada bir sorun çıkıyor. özellıkle deniz, dengesinin bozulmasına karşı çok duyarlı. Ne yapıp edip karşı koyuyor, eski dengele- rini talep ediyor. Ve belki de bu yüzden, de- niz adarnlan denizı hem sevip hem korku- yorlar. Çünkü deniz hiçbir şeyi affetmiyor. Kıyılan tonlarca ton moloz döküp dol- duruyoruz. Sonra bu dolma yerlere çay kah- veleri, lokantalar, lunaparklarve sitelerku- ruyoruz. Ne oluyor, deniz bir süre oyalan- mamıza izin veriyor sonra bir deprem ya da bir firtınada verdiği yerleri hiç şaşırmadan geri alıyor. Geriye çay bahçelerinin suda yü- zen plastik sandalyeleri, usul usul suya gö- mülen dönme dolaplar ve krmliği belirsiz cesetler kalıyor Deniz acımasız. Onu böyle acımasız biz yaptık. Onu her gün usul usul öldüren bi- ziz! Bu muhteşem hayat kaynağını yok eden biziz! Onu tükenmez sandık. Oysa Lor- ca'nın şiirinde olduğu gibi, 'deniz deöhır', bunu gördük, ama aklımız başımıza gelme- di. Deniz bizi terk etmez sandık. Onun sab- nnı, insana olan saygısını, sadakatini sonu- na dek denedik. Ve şimdi isyanı görüyoruz. tsyan bütün denizlerde! Bu isyana karşı en duyarsız ülkelerden biri biziz. Biz Türkler. Topraklanmızı üç bir yandan çeviren denızin bereketı kaçmış, Denizsırhın katil yosunlar kapıda; denizanalan balıkla- n yok etmiş umurumuzda değil. Boğazlar'dan yakında yılda dokuz bin tanker geçecekmiş, bu her sekiz yılda bir kaza demekmiş, umurumuzda değil. Marmara'nın balık çeşitliliği hızla aza- lıyormuş, Marmara usul usul ölüyormuş umurumuzda değil. Boğazlar'daki canlı türleri kirlenmeden ötürü cinsiyet değişti- riyormuş umurumuz- da değil. Osmanlı dev- leti zamanında bile ter- sanelerimiz daha faz- laymış, marinalarrmız tümüyle özelleştiril- miş umurumuzda de- Deniz hukuku ney- miş, bir bilen var mı? Haliç Köprüsü açılma- dığmdan iki önemli ve yeni gemimiz iki yıldırölüme terk edilmiş, arayıp sordunuz mu? Yılda 700 yat Ege'ye ve Akdeniz'e açı- hyormuş. Ama bunlann bütün yaptığı Bod- rum ya da Göcek yakmlannda bir yerde demir atıp sabah akşam barbükü yapmak- mış. Kıyı uzunluğuna göre dünyada en ge- ri deniz işletmesi bizdeymiş, denizden ve denizlerde yaşadığı maceralardan söz eden insanlanmızın sayısı bir elin parmaklan ka- dar bile değilmiş. Bunlan biliyor muydunuz? Bunlardan vazgeçtim, birer adalı olduğunuzu biliyor musunuz? Evet, bütün dünya insanlan, biz bi- rer adalıyız. Çünkü ya- şadığımız topraklann her biri kocaman birer ada üstünde. Ömeğin Amerikalılar Amerika adasında, biz Türkler Asya adasında, Afrika- lılar, Afrika adasında yaşıyoruz. Aslında dört biryanımız denizle çev- rili ve biz henüz denizi bilmiyoruz. Onun sır- lannı, onun bereketini bilmiyoruz. Ve deniz bizim için sırlarla dolu bir büyük mavilik olup çıkıyor. Özellikle dünyanın en bereketli coğrafyasında yaşayan, ama bunun bilincinde olmayan biz Türkler için. Bu nedenden Boğaz trafiği sesi arttırdığı için artık bembeyaz oyuncu yunuslan belgesel- lerde görüyoruz. Bu nedenden bizim Geli- bolu'yla Çanakkale arasında kıyımız ka- dar kıyısı olan Israil'in balık üretimi ve ti- careti bizim on katımız. Bu nedenden de- niz, dolma kıyılan alıp götürüyor. Bu ne- denle Karadeniz artık ölü bir deniz olarak kabul ediliyor. Yağmalıyoruz, yok ediyoruz ve bitiriyoruz. Oysa bir yerlerden başlayabiliriz. "Bu müthiş mavilik neler gizfiyormuş" diye so- rabiliriz. Benim bütün bunlan düşünmeme TÜ- DAV'da (Türk Deniz Araştırmalan Vakfı) çalışan dostlanmla birlikte yediğim bir ak- şam yemeği neden oldu. Denizin sonsuz bir mavilik otmadığını az da olsa, onlann yayınlanndan, eğitimlerinden öğrendim. Size de öneririm. Özellikle kendinizi tanı- mak için denizleri tanıyın. Ve hiç ohnadı bir kez tüple dalıp denizin dibinde bir gezinti- ye çıkın. O zaman onun ne denli bereketli ve sevecen olduğunu göreceksiniz ve yaşa- ma bakışınız değişecek. Hadi bir yerlerden başlayın. Not: 2 Ekim'de Ataköy Marina'da önem- li bir konuk var. Hepimizin tanıdığı Kap- tan Cousto'nun mirasını devralan, Mona- co Kraliyet Deniz Müzesi yöneticisi Fran- cois Doumange bır konferans verecek. Ko- nu, Akderuz'in korunması. Unutmayalım, su akışkandır ve bütün sular birbirini etki- ler. Marmara için, Karadeniz için ve dün- yanın bütün denizleri için haydi bilgi edin- meye. ısoz(50)@hotmail.com Umut Vakfı Felaket haberleri panelde tartışılıyor tstanbul Haber Servisi - Lmut Vakfi'mn "28 Eylül 1999 Bireysd Silahsızlanma Ğünü" nedeniyle düzenlediğı "Toplumumuzda Şiddet ve Sflah" konulu haber ve fotoğraf dalındaki yanşma sonuçlandı. Yanşmada gazetemiz muhabiri Alper Turgırt üçüncülük ödülüne layık görüldü. Yanşmanın ödül töreni Dedeman Oteli'nde bugün saat 10.00'da gerçekleştirilecek. Deprem nedeniyle ödül törenrnden önce "Kitfe tletişim Araçlaruun ve Felaket Haberlerinin Kamuovıı Üzerindeld Etkjsj" konulu panel düzenlenecek. Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman'ın açış konuşmasıyla başlayacak olan paneli TGC Başkanı Nail Güreli yönetecek. Panele, Kanal D Haber Programlar Koordinatörü ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hahık Şahin, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Aldf Vertaül Milliyet gazetesi köşe yazan Yavuz Baydar, fotoğraf sanatçısı Haydar Volkan ve Özgür Kocaeli gazetesi köşe yazan İsmetÇiğit konuşmacı olarak katılacak. e-posta : tan (a prizma. net. tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle