Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28EYLÜL1999SAU
10 HABERLER
Küresel ekonominin kapsamının genişletilmeye
çahşıldığı, sağhktan hizmete birçok alanın ulusötesi
şirketlere açılmaya çahşıldığı bir süreçyaşamyor. Ya madalyonun
Stekiyüzü... Bugüne kadar oluşturulan küresel ekonomi
politikalannın kuzey ülkeleri diye tanımlanan gelişmiş ülkelerin
lehine sonuçlar verdiği artık kanıtlanmış durumda. BM Ticaret ve
Kalkmma Orgütü USCTADhn son raporundayer alan "Uruguay
\Jtound'da öngörülen, 'gelişmekte olan ülkelerin küreselleşmeden
büyük kazançları olacağı' olgusunun çokfazla abartıtı olduğu, hatta
uluslararası sermaye hareketlerinin yıkıcı sonuçlara yol açtığı ortaya
çıktt" sözleri de bunu doğruluyor. YUlarca işsizlik ve yoksullukla
mücadele veren bu ülkelerde bu kronik sorunlar, yükselişini
sürdürdü. Ülkeler arasındaki gelir ve refah seviyesindeki uçurum
derinleştu 20. yüzyılm sona erdiği bu dönemde, dünya ekonomisi
eskisinden çok daha derin ve dengesiz bir biçimde bölünmüş
durumda. Bu süreçte 21. yüzyıl ekonomisinin yeniyapı taşlarının
oluşturulacağı DTÖ'nün ne denli adil bir kurum olduğu da ayrı bir
tartışma konusu. DTÖ'nün bir zenginler kulübü olduğunu, Birleşmiş
Milletler'in iik genel sekreteri Renato Rigguero birkaç ay önce
yapılan bir konferansta bizzat kabul ettL "Zenginlerin karlanna göre
kuruldu ve maalesef öyle işliyor" lanımını kullandı. Sonuçta,
küreselleşme artık kaçındamaz bir olgu. DTÖ de oyunun kurallannm
belirlendiği alan. Dolayısı ile bu kurallar belirienirken güçlü olmak,
ne istediğini bilmek, ulusal çıkarları olabildiğince korumak gerekiyor.
Başta ABD veAvrupa olmak üzere gelişmiş ülkeler DTÖ zirvesine
kapsamlı bir şekilde hazırlamyorlar. Ya başları bir türlü sorunlardan
kurtulmayan gelişmekte olan ülkelerya Türkiye...
Serbestliğin köleliğine doğru...ÖZLEMYÜZAK
ABD'nın Seattle kentinde kasım ayı sonunda ger-
çekleşurilecek Dünya TicaretÖrgütü(DTÖ) 3. Bakan-
lar Zirvesi için şimdıden yoğun hazırhklar yapılıyor.
Zirve birçok açıdan büyük önem taşıyor. Küresel eko-
nominin 21. yüzyıldaki yapı taşlarının dizilmesi an-
lamına geliyor bu zırve. Küresel ekonominin düzeni-
ni ve kurallannı. pazarlann önceliğinı uzun bir süre-
den beri uluslararası kurumlar belırliyor. DTÖ'nün 1973
yılında Tokyo, 1986 yılında Uruguay zirvelerinde kü-
resel ekonominin çerçevesine yönelik önemlı karar-
lar alınmıştı. DTÖ'nün bu seferki gündemine klasik
ticari anlaşmazlıklann yanı sıra hükümetlerin alım
satım işlemlenne, yatınmlara, çevre ve sağlığa ilişkin
çok daha hassas sorunlar da eklenmiş durumda.
ekonominin kurdllari ABD'nin Seattle kentinde kasım ayı sonuda gerçekleştirilecek DTÖ zirvesi 21.
yüzyılda küresel ekonominin yapı taşlannı yeniden şekillendirecek. Küresel ekonominin kurallannı uzun bir süreden
beri uluslararası kurumlar belirliyor. DTÖ'nün bu seferki gündemine klasik ticari anlaşmazlıklann yanı sıra, hükümet
alım satımlanna, yatmmlara, çevre ve sağlığa ilişkin çok daha hassas sorunlar da eklenmiş durumda.
- Tanm: Gündemın bırincı sırası tanm pohtıkala-
nna aynlmış durumda. Tanm tıcaretirun daha da ser-
bestleşmesı ıçin kararlar alınacak. Bu da birçok ülke-
de. özellikle kırsal kesimin gıderek yoksullaşması, ül-
kelerın bir bölümünün halklanrun gıda ve beslenme
üzerindekj kontrollennın sona ermesı anlamına geli-
yor.
- Fikri mülkiyet haklan: Diğer bir önemlı konu da
fikn haklar mülkıyeti. Uruguay Roundu sürecınde
müzakere edilen ve TRİPS anlaşması (Patent ve telıf
haklanna ılışkın anlaşma) dıye tanımlanan bu konu
birçok ülkenın sert eleştırilerine yol açıyor. Türkiye
ıse zorunlu olmadığı, en az 2000 yılına kadar zama-
nı olduğu halde patent yasasını 1999 yılında yüriirlü-
ğe koyan ender ulkelenn başmda gelıyor.
- Hizmetierin serbest doiaşımı: Hızmetler Tıcaretı-
nın Genel Çerçevesı de (GATS) gündemin önemli bır
parçası. Birçok ülkenin daha önce yetennce serbest
olmayan hizmet sektörü pazarlannın kapılannın açıl-
ması ve büyük ışletmelenn yenı pazarlara kavuşması
anlamına geliyor. Ülkelenndekı hızmetlerin yeter-
sizliğınden yakınan halklar için de ılk bakışta bu
gelışme "daha iyi hizmet daha iyi olanaklar" olarak
tanımlanabilir. Ancak hizmet sektörü ınsanlann
yaşamlarının her boyutunu etkıleyen, önemli bır
kısmında kamunun sorumluluğunu ve en azmdan
kımilerinde denetım yetkisini bulunması gereken
alanlar. Bu alanlann artık uluslararası şirketlenn
hakırruyetı altına gırmesi ve hukuksal çerçevenin DTÖ
kurallanna göre belırlenmesı planlaıuyor. Kamu hız-
A B D - A v r u p a a r a s ı n d a k i a n l a s m a z l ı k , k a r s ı l ı k l ı m i s i l l e m e l e r v e a m b a r g o l a r l a s e s s i z c e d e v a m e d i y o r
Ticaret savaşlarısürüyorHormonlu et
Uyuşmazuk: ABD'de hayvan
yemlerine kanştınlan büyüme
hormonu, AB ülkelerinin büyük
tepkisine yol açtı. AB. ABD'den et ithalini
yasakladı.
Düzenleme: WTO'nun devreye girip güvence
vermesi ile misilleme yapan ABD ve Kanada, 28
Haziranda Avrupa ülkelerinden jambon, peynir,
hardal gibi ürünlere konulan gümrük vergilerini
ikiye katladı.
Cenetlk müdahale ile
yetl$tlrllen ürünler
Uyuşmazhk: Avrupa kasım
1997'de ABD'de üretilen
tohumlann genetik deformasyona
tabi tutulmaması yönünde Washinton yönetimine
süre verdi. Haziran I999'da AB 2002 yılına kadar
pazara yeni tohum ginşini engelledi
Düzenleme: Bu sorun Seattle'da görüşülecek
konular arasında bulunuyor.
MUZ
Uyuşmazhk: AB, Orta Amenka'da
üretilen ve üç uluslararası şirketın,
Chiquita, Del Monte ve Dole'un
kontrolünde dünya piyasalanna
sürülen muzlara savaş açtı ve Afrika, Karaibler ve
Pasifık ülkelerinde üretilen muzlann birliğe üye
ülkelere ithal edileceğini bildirdi.
Düzenleme: DTÖ. ABD'yi haklı buldu.
VVashıngton yönetimi 20 Nisan'da bazı
Avrupa ürünlerine uyguladığı gümrük
vergilerini yüzde 100 artnrdığmı açıklayarak,
AB'ye mıssilleme yaptı.
Bunun ihracatçıya maliyeti 191.4 milyon
dolar oldu.
Yaptırımlar
Uyuşmazhk: 1996 yılında ABD
Senatosu'nda kabul edilen Helms-
Burton ve D'Amato yasalan,
ABD'ye Küba, Iran ve Lıbya'da
yatınm yapan tüm dünya şirketlerine ambargo
koyma hakkını veriyor.
Fransızlann Total şirketi bu amborgodan az da olsa
nasibini aldı.
Düzenleme: Mayıs 1998'de ABD ve AB uzlaştılar.
ABD belirsiz bir süre için ambargolan
uygulamama karan aldı.
Haziran 1999'da AB, "ABD'nin sadık olmamakla
suçladığı ortaklanna ambargo
uygulamasrhususunun kaldınlmasında DTÖ'den
hakemlik yapmasını istedi.
İhracatta te$v1kler
Uyuşmazhk: Washington
yönetimi, ABD şirketlerinin
yurtdışmdaki ıştıraklerine kârlannı
yabancı ülkelerde göstermelerını
ve daha sonra vergi ödemeden ABD'ye
çekmelerini serbest bırakıyor.
Düzenleme: DTÖ 28 Temmuzda ABD'den
"gedkmeden" 1984 yılından ben devam
eden bu uygulamaya son vermesini istedi
\e gerekli yasa değişikliği yapması için
14 ay süre tanıdı.
Demlr-çelik
Uyuşmazhk: VVashington
yönetimi; Brezilya, Japonya,
Rusya ve AB'deki büyük çelik
ihracatçılannı ürünlerini
dampingli -yani maliyetinin altında
fıyata- satmakla suçladı.
Düzenleme: AB gönüllü olarak ıhracatını düşürdü.
Havacılık sektörti '
Uyuşmazhk: Amenkan havacılık
şırketlen Boeıng ve McDonnell
Douglas birleştıler. Bu bırleşme
uçak piyasasında bır yan tekel
ortamı yarartı. AB bu evlihğe temmuz
1997'de karşı çıktı.
Düzenleme: Evliliginı kurtarmak için yem şirket
bazı şirketlerle yaptığı sözleşmeleri lağv etti.
Ancak bu kez yenı bir uyuşmazhk konusu ortaya
çıktı: Gürültü kirliliği.
Cep telefonları
Uyuşmazhk: ABD, Avrupa
şirketlerinin uluslararası arenada
kendi GSM normlannı tam olarak
oturtmadıklanndan şıkâyetçı.
ABD hükümeti ortak bir standardın kabulünü ve
uygulanmasını öneriyor.
Kültürel ürünler
Uyuşmazhk: Avrupa'mn ABD
film ve müziklenne uyguladığı
kota halen ikili ılişkiler üzerindekj
olumsuz etkisıni sürdürüyor.
Celecektekl tartışmalar
Hizmetler, bankacılık sek törü, eğitim ve
sağlık alanlannda yapılacak yeni düzenlemeler,
DTÖ'nün bundan sonraki zirvelerinde
taştışılacak önemlı konular arasında
bulunuyor.
metlen ve kamu ınşaatlan; miman, dekorasyon, mü-
hendıslık hızmetlen; fınansal hizmetler, bankacılık,
sıgortacılık; araştırma ve gelıştırme hizmetleri; ileti-
şım hızmetlen, posta. telekom, bilişim teknolojileri;
turizm hızmetlen, yolculuklar, oteller ve restoranlar,
çevre hızmetlen, cöplerin kaldınlması, çevrenin ko-
runması; kentsel tasanm. kültürel ve sportif hizmet-
ler. kütüphane hızmetlen, arşıvler. müzeler, yayımcı-
lık; ulaşun ve en önemlilen eğitim ve sağlık hizmet-
leri.
Tekkültflrtû dünyaya dognı
Dünyada yine başta ABD olmak üzere birkaç ül-
kenın önce lisan (tngılızce), ardından müzık, yemek
türleri ve beslenme tarzı (dünyanın en ücra köşelerin-
de bile McDonalds ve Coca-Cola hâkimiyeti), Hoüy-
wood filmleri, çocuklara yönelik
çizgi fıbnler iletüm dünyayabenım-
setılmeye çahşılan tek kültür hege-
monyası göz önüne alındığmda du-
rumun hiç de sanıldığı kadar *iyi
ve masum" olmadığı fark ediliyor.
Büyük oyunlann döneceği, bü-
yük kavgalann venleceğı, kimı çı-
karlann üstün gelip kımılerinın ge-
lemeyeceğj bu zirve. Ve tabü onlar-
ca kabarık dosyanın tartışılabilme-
si için yapılan hazırhklar da ülke-
lere göre değiştı. Avrupa hükümet-
leri birkaç düzıne uzrnanla bu ha-
zırlıklara gjrişnler ABD ise yüzler-
ce uzman ve yetişmiş kadro ile bu
hazırlıklara soyundu. ABD Başka-
nı BQ1 Clinton'uı, hormonlu et ve
muz savaşlannda ülkesıne önemli
zaferler kazandıran tican danışrna-
nı Chariene Barshefsky hazırlıkla-
nn başında. Barshefsky, ABD'li
ışadamlan ile kapsamlı bir çalış-
ma yürütüyor.
Hedefsağüğı
özeüeştirmek
aşlı Avrupa kıtası bu sene uzun süredir görmediği kadar protestoya sahne oldu.
Mc Donalds restoran zincirleri ve Coca Cola'ya karşı tepki ile başlayan süreç, ABD
hegemonyasındaki küreselleşmenin çerçevesini tanm alanına doğru genişletmesi ile
Avrupalı çiftçilerin büyük çaplı isyanlanna dönüştü. Bugün Avrupa Birliği ile ABD
arasındaki ticaret savaşlan hormonlu etten genetik müdahale ile üretilen tanm
ürünlerine, havacılıktan kültürel ürünlere kadar geniş bir yelpazeye yayılmış durumda.
Ekonomi politikalannm ve önceliklerin iyi belirlenmesi gerekiyor
Tiiridye ne yapıyor?
GATT, kalkınmakta olan ürkelerin sorunlarını çözemedl
Türkiye'nin DTÖ zirvesi için
yaptığı hazırhklar Birleşmiş
Milletler nezdindeki daimi
temsilciliğinin koordinasyonunda
yürütülüyor. Görüşlerini aldığımız
Türkiye'nin Daimi
Temsilciliği'nden üst düzey bir
yetkili, Seattle'da Türkiye'nin kendi
çıkarlanru iyi koruyabılmesi için
özel sektörün hazırlık
sürecine katkıda
bulunmasının şart
olduğunu söyledi. Aynı
yetkili şunlan vurguladı:
"Ozei sektörün
gereksiniminin ne
okiuğunu tam bSmeden
Türk ektiri müzakere
yürütemez. Özel
sektörün kendi
konulanna sahip çıkıp
börokraa üzerinde baskı
olusturması laanı. Her
bir sektördeki biriikler,
odalar, shil toplum kuruluşlan
kendi aralannda organize olup
hükümete görüşlerini Uetmeüter.
Ban'da ve gelişmiş ülkelerde
müzakere konuiannı özel sektör
yûrütüyor. Hükümet temsücileri
özel sektörün sorunlarnu gündeme
getirerekmüzakereteri
sürdürüyortar. Bizde ise bu
tstedigimiz ölçüde obnuyoc"
Kısaca özetlenırse, DTÖ, ticaret
alanında liberalızasyonun hukuki
çerçevesini çizmekle yükümlü. Bu
çerçeve belirienirken de ulusal
çıkarlann iyi korunabihnesi için her
ülkenin ev ödeviru iyi yapması
x etkililer, Türkiye'nin kendi çıkarlannı
koruyabilmesi
için özel
sektörün
hazırlık
sürecine
katkıda bulunmasının şart olduğunu
söylüyorlar. Ancak bir tanm politikasına
bile sahip olmayan Türkiye'de DTÖ zirvesi
için hazırlıklann ne denli kapsamlı olduğu
da üzerinde tartışılması gereken bir nokta.
gerekiyor. Ancak diğer ülkelerin
özellikle de gelişmiş ülkelerin
hazırlıklanna göz atıldığmda
Türkiye'nin bu konuda çok fazla
adım atamadığı görülüyor. Her
şeyden önce Avrupa Birliği ile
imzaJanan gümrük birliği anlaşması
Türkiye'nin ticaret konusunda
kolunu oldukça bağlıyor.
Görüşlerini aldığımız yetkiîiler.
"AB kendi açısmdan hayati
gördüğfl tavizleri ne derece bizim
çtkarianmızi da göz önüne aiarak
vermemeznk eder, o ayn bir soru
jşareti" diyerek kaygılannı dile
getiriyoriar. Ancak DTÖ zirvesinde
ele alınacak konular
yalnızca ticaretin kapsamı
ile ilgili değil, tanmdan
yatınmlara, hizmet
sektörime kadar
pek çok konu tartışılacak.
Yine Türkiye'deki
hazirliklarageri
döndüğümüzde Dışişleri
Müsteşar Yardımcısı
MithatBalkan
başkanlığındaki bir
heyetin temmuzdan bu
yana toplantılar yaptığını,
alt gruptaki koordinatör
birimlerin çahşmalarnı
sürdürdüğünü görüyomz. Ancak
hâlâ tanm polrtikasını
oluşturamamış bir ülkede bu
çalışmalann ne denli kapsamlı
olduğu soru işaretlerini
arttırmaktan öte geçemiyor.
Zenginler OECD 'ye,
yoksullar UNCTAD 'a
Küresel ekonomideki son gelişmeler, kalkmmakta olan ülkelerin GATT müzakerele-
ri sonucunda oluşan kurallar kümesinden memnun kalmadıklannı da ortaya çıkardı ve
21. yüzyılda ekonominin ana hatlannın belırleneceği DTÖ Bakanlar Toplantı-
sı'na bu kez gelişmekte olan ülkeler daha farklı bır şekilde hazırlanıyorlar. Ge-
lışmekte olan ülkeler, önceki müzakerelerde eşgüdüm halinde davTanamadılar.
Bireysel çıkarlar ön plana çıktı. yanlış algılamalar oldu. Sonuçta. kalkmmakta
olan ülkelerin, GATT müzakereleri sonucunda oluşan kurallar kümesinden mem-
nun kalmadıklan ortaya çıktı. Ortaya çıkan haksızlıklar, yanlış uygulamalar. kal-
kınmakta olan ülkelerin sorunlan ile ilgili çözümlerin artık yetersiz olduğu da an-
laşıldı. Dolayısıyla Seattle süreci-
ne daha hazırlıkh gitmenın yol-
lan aranmayabaşlandı. Ge-
hşmış ülkeler OECD bün-
yesinde hazırlıklannı
sürdürürken, Birleşmiş
Milletlerbünyesinde-
kı Ticaret ve Kalkın-
ma Konferansı
(UNCTAD) 'pozMf
gündem'başlığı al-
tında kalkınmakta
olan ülkelere yar-
dım etmeyi üsüen-
di. UNCTAD sekre-
taryası, Seattle'daki
zırvede ele alınacak
konulan ve gelişmek-
te olan ülkelerden gele-
cek talepleri karşılayacak
teknık ıncelemeler
yapacak.
Başta AvTupa olmak üzere birçok
ülkenin sağlık sektörü ABD'li gi-
rişimcılerin iştahını kabartjyor. Sağ-
lık sektörü birçok ülkede kamunun
kontrolü altında ıdi. Bu da Amen-
kan özel sektörünün bu pazara gir-
mesinı güçleştinyordu. ABD'nin
politıkalanna göre yapılması gere-
ken şu: "Özenestirmelerin boyuüa-
nnın genişietilmesini teş\ik etmek,
düzenleyici reformlann rekabete
açık ve pazan genişietici şekilde ger-
çekleşmesini sağlamak, sağJık hiz-
metlerinin \eri)diği alanlarda ya-
bancılann nıülkedinme haklannın
kabul edilmesini sağlamak Ve tüm
bunlann gercekleşebflmesi için sağ-
lıgın Dünya Ticaret Orgütü kural-
lan çerçe\e$üıe çekilmesini sağla-
mak."
Hızmet sektörüne ilişkin bır an-
laşmanın DTÖ bünyesinde kabul
edılmesı Avrupa'daki sosyal gü-
venlık sistemlerine elveda demek
anlamına geliyor.
İnsan zinciri
Zirveyi
protesto
haurlığıKüresel ticaretinkapsamının ge-
nışletilmesinın görüşüleceği Seatt-
le'dakı DTÖ zirvesini protesto ha-
zırlıklan büyük bir hızla sürüyor.
ABD Kongresi'nin haziran ayın-
da çelik ithalatına kota konmasını
ıçeren istemlerini geri çevirmesi-
ne kızan çelik işçileri, Seattle ve çev-
resindekı birçok otel odasını şim-
dıden ayırttılar. Liman işçiJerinin
protesto gösterilenne 3 bin kişilik
bır grupla katıhnası bekleniyor.
Çe\Te örgütlerinin liderliğini de
Greenpeace ve Dünya Tanm Orgü-
tü üstlenmiş durumda. Hmdis-
tan'dan işçi temsilcilerinin, Alman-
ya'dan kapitalizm karşıtı grupla-
nn, ABD'nin diğer kesimlerinden,
özellikle de New York'tan AIDS
karşıtı gruplann geleceğınin ke-
sınleştiğı belırtilıyor.
Yapılması planlanan eylemler
arasında zirvenin yapılacağı bina-
nın çevresini insan zıncin ile ku-
şatmak da bulunuyor. Uluslarara-
sı MAI Karşıtlan Koalisyonu, 20
Mart 1999'da yayımladığı ve im-
zaya açılan ortak deklarasyonla
DTÖ zirvesinde karşı oldukları
noktalan şu cümlelerle ifade edi-
yor: "Bizler. uluslararası srvil top-
lum olarak. DTÖ bünyesinde yeni
ve kapsamlı bir liberalizasyon ça-
usmalannın yapümasına karşıyız.
Bunun yerine hükümerJer mevcut
DTÖ anlaşmalannı yeniden göz-
den gecirmefi. DTÖ' nün bizzatken-
disinden ve sistemden kaynakla-
nan ve kalkınmakta olan ülkelerin
zaranna olan açıklan giderilmeli.
Yeni düzenlemeler. DTÖ'nün de-
mokrasi, kalkınma. çe\ re, insan ve
işçi haklan, beslenme, eğitim ve
sağlık üzerindeki etkilerine >anıt
verebilecek ve shil toplumun kao-
hmı ile gerçekleştirilecek şekilde ya-
pdmalıdır."