01 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EYLÜL 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Ortodonti liiksii! Edirne'de bir kamu kuruluşunda memur... Oğlunun dişleri üst çene darlığı nedeniyle düzensiz çıkıyor. Edirne Devlet Hastanesi tedavi için istanbul'a, Çapa Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Bölümü'ne sevk ediyor çocuğu. Fakülte yönetim kurulu karanyla hasta kabul edilmediği bildirilerek muayene bile edilmeden Çapa'dan Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Faküttesi'ne gönderiliyor memur çocuğu. Marmara Unh/esitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ndekiler sekiz yıl sonrasına randevu veriyor dişleri düzensiz çıkan çocuğa! Üstüne bir de ortodonti tedavisinin lüks olduğunu söylüyorlar memura... Memur da soruyor "Fakülte yönetim kurulu karan ile hasta kabul etmemek ne demektir? Diş hekimliği fakültelerinin ortodonti bölümleri kimlere hizmet eder? Sekiz yıl sonraya randevu vermekle, piyasadaki 2 bin dolaıiık tedaviye yönlendirmek mi amaçlanıyor?" Bektronik posta: someposta.cwnhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Depremzedeler örgütleniyormuş... "Orgüt kurmaktan tutuklanmasınlar da!" oğaz Köprüsü açıldığında, yani 1973 yılın- da dolar 14 lira ve köprüden geçiş ücreti 70 cent karşılığı 10 hraydı. Aradan 26 yıl geç- ti, köprü yapım masrafını çoktan karşıladı, para basma makinesi durumuna geldi. Ve geçen haf- ta bir zam daha yapıldı; geçiş ücreti 2 dolar 20 cent karşılığı 1 milyon lira oldu. 26 yıl içinde 70 centten 2 dolar 20 cente yüksel- tilen geçiş ücreti ile köprüde tam bir "Deli Dumrul Tarifesi" uygulandığı ortaya çıktı. Böylesine acımasız zamma karşılık vatandaşın yapabileceği bir tek şey vardı, o da Istanbul'un iki yakası arasında köprüyü kullanmama eylemine geç- mek... Ama olmadı... Halkımız otomobilinden inip bele- diye otobüsüne ya da vapura binemedi. Bu durumda söylenecek bir şey kalmadı... Zam, yapanların yanına kâr kaldı! Hatta, bu zammın az bile olduğu açıktandı... •• Kopru zammı Karayolları Genel Müdüriüğü'nden gelen açıkla- mada bakın ne diyoriar: "Yeni geçiş ücretlerinin ABD ve diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında bir hayli düşük seviyede kaldığı görülmektedir. Şöyle ki; Boğaziçi Köprüsü (22 kilometre çevre yolu) ile Fa- tih Sultan Mehmet Köprüsü'nden (37 kilometre çev- re yolu) alınan geçiş ücreti çevre yollarını da kapsa- maktadır ve ayrıca her iki köprüde tek yönde ücret toplanmakta olup, bu ücret iki yönlü geçiş karşılığı olarak alınmaktadır. Köprülerimizden alınan ücret- ler dünya emsalleri ile kıyaslandığında aşağıdaki durum ortaya çıkmaktadır: örneğin New York'ta Verazono-Narrovvs Köprü- sü'nde 7 dolar, yine New York'ta Bayonne, George VVashington, Outerbridge, Goethais köprülerinde otomobiller için 4 dolar ücret alınmaktadır. Japonya'da ise 2.5 kilometrelik Meikou-Nishi Köp- rüsü'nden 410 yen (1 milyon 750 bin lira), 700 met- relik Sakai-Suidou Köprüsü'nden 310 yen (1 milyon 350 bin lira), 5.5 kilometrelik köprü ve 90 kilomet- relik otoyol ile Kobe-Naruto Route'den 6 bin 50 yen (26 milyon lira), 1.6 kilometrelik Ohnaruto Köprü- sü'nden 1300 yen (5 milyon 500 bin lira) alınmakta- dır." Görüldüğü gibi Istanbul'daki köprü geçiş ücret- leri New York ve Japonya'daki köprü ücretlerinden düşük! Ne yazık ki, Türkiye'deki ulusal gelir, Ameri- ka ve Japonya'daki ulusal gelirden de düşük! Amafarketmez... Hedefimiz "Küçük Amerika" olmak olduğuna gö- re, Istanbul'daki köprü geçişlerini New York'taki gi- bi 7 dolara getirmeliyiz. Nastl olsa halkımız sesini çıkarmıyor! SESStZSEDASIZ(!) NURİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Fast-food hayatınızı paket mi yapalım, yoksa burada mı yaşayacaksmız! Avrupa'da tam ve eşit üye olabilmek Karadeniz Ereğli Belediyesi, Avrupa Birtiği'ne bağlı ülkelerin kardeş kentlerinin oluşturduğu Akdeniz Amptictyony'sına tam ve eşit üye olarak kabul edildi... Karadeniz Ereğli Belediyesi'nin üyeliğe kabulü için ilk adımı da Yunanistan'ın Hydra Belediye Başkanı Kostas Anastapaulos attı. Akdeniz Amptictyony Dönem Başkanı ve Yunanistan'ın Nea Halkidona Belediye Başkanı Nikoe Popomilroulis, Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık'a gönderdiği mektupta, üyeleri arasında ziraat, eğitim ve kültür alanlarında ekonomik ve sosyal dayanışmayı sağlayan örgüte Karadeniz Ereğli'nin tam ve eşit üyeliğinin kabul edildiğini bildirerek, bu yıl aralık ayında Ispanya'da yapılacak genel kurul toplantısına davet etti. Böylece, dört yıl önce Cengiz Bektaş ve Andreas Politakis'in girişimleriyle Karadeniz Ereğli'de düzenlenen "Türk-Yunan Dostluk Konferansı" uluslararası boyutta da ilk meyvesini vermiş oldu. O konferansta ve sonraki toplantılarda iki ülkenin halklan arasında kavga olmadığı vurgulanmıştı... Hydra ve Karadeniz Ereğli kardeş kent ilan edilmiş, belediye başkanları birbirlerine kentlerinin anahtarlannı vermişti... Oansı, insanlan kardeş olan iki ülkenin politikacılannın başına! Caziosmanpaşa Belediyesi Atatürk büstüneyapılan hakarete tepkiyağıyor İstanbul Haber Servisi- Fazi- let Partili (FP) Gaziosmanpaşa Be- lediyesi'nin Atatürk büstûnü araç- gereçlerin konulduğu depoya kal- dırmasına, sivil toplum örgütleri. siyasi partiler ve yurttaşlar sert tepki gösterdi. CHP II Başkanı Mehmet Bölük, yetkililen, bele- diye başkanı tahammül etse de et- mese de Atatürk büstünün tekrar olması gereken yere konulması konusunda uyardığını belirterek yasal işlem yapılmasmı istedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tstanbul ll Başkanı Mehmet Bö- lük, FP'li Gaziosmanpaşa Bele- diyesi'nin bu yaklaşıminın. Ata- türk'ün düşünce ve ıdeallerine du- yulan kinin bir sonucu olduğunu belırtti. Bölük tarafindan yapılan yazılı açıklamada, beledıyenın Atatürk'ün büstüne bile taham- mül gösteremeyip depoya kaldır- masını üzüntüyle karşıladıkları belirterek ''Atatürk'ün kurdu- ğu Türkiye ( umhuriyeti'nin en öncmli kentinin önemli bir ilçe- sinde belediye başkanlığı >apıp Atatürk'ün büstünü kaldırma cesaretini nereden aldıklarını çok iyi düşünmeliyiz. Bu yakla- şım, Sayın Ecevit başbakanlı- ğındaki mevcut hükümetin şe- riatçılara gösterdiği hoşgörü- nün bir sonucu olsa gerek" de- dı. Şeriat devleti özlemi içinde olan bu anlayışın, elde ettiği yetkileri daima Atatürk ve cumhuriyet düş- manlığı yönünde kullandığını ıfa- de eden Bölük. açıklamasında, "FP'li Gaziosmanpaşa Belediye- si'ni CHP olarak yaklaşık altı yü- dır izliyoruz. llçe hukuksuzluğa teslim olmuş durumda. Kaçak yapılaşma, yandaşlara çıkar sağ- lama. şeriat propagandası, ken- dilerine oy vermeyen semtlere hizmet götürmeme, yolsuzluk ve hukuksuzluk almış başını gi- diyor. Belediye başkanı hizmet üretmiyor, sadece Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı yapıyor. Atatürk büstünün depoya kal- dınlması da bunun en somut göstergesidir" dedı. Bölük, yet- kililen. "Belediye Başkanı ta- hammül etse de etmese de Ata- türk büstünün tekrar olması ge- reken yere konulması" konusun- da uyardığını belirterek başkan hakkında yasal işlem yapılmasını istediklerini vurguladı. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) İstanbul Şube Başkanı BU- ge Bilgiç ise "Çağdışı bir reji- mi amaçlayan bir anlayışın, çağ- daş Türkiye' nin kurucusu büyük devrimci Mustafa Kemal Ata- türk'ün büstüne bile tahammül edememesi şaşılacak bir durum değildir" diye konuştu. Bilgiç, "her fırsatta Refah Partisi'nin devamı olmadığını ve laik cum- huriyetin yanında olduğunu" belirten Fazilet Partisı'nın, bu tu- tumuyla samımi olmadığını orta- ya koyduğunu söyledi. Bilgiç, Ata- türk'ün büstüne karşı gösterilen saygısızhğm. otıun manevi şahsı- na ve devrim ilkelerine karşı gös- terilen bir tavır olduğunu vurgu- layarak yetkililen bu konuda ge- reğini yapmak üzere göreve ça- ğırdıklannı bildirdi. Sivil Toplum Kuruluşlan Birli- ği (STKB) Dönem Başkanı Bülent Berkarda dayaptığı açıklamada, "Bu çirkin davranış, ancak Fa- zilet Partili bir belediyeden bek- lenir" dedı. Işçı Partisi (İP) İstanbul II Baş- kan Yardımcısı Kamil Dede, FP'h belediyenin, Atatürk'ün büstünü depoya kaldırmasının, cesaretleri- nin ne boyutta olduğunu gösterdi- ğini ifade etti. Bunun bir başkal- dın olduğunu belirten Dede, "Cumhuriyet kuvvetieri birleşe- rek alçakça hareketlere karşı gerekeni yapacaknr" diye konuş- tu. 'Türkiye, inanç turizmi merkezi' Eski Avrupa Parlamentosu Başkanı Sir Fred Cathenvood, önceki gece İstanbul Presbiteryen Kilisesi Ruhani Kurulu'nca onuruna verilen yemeğe karıldı. İstanbul Ceylan Intercontinental Otel'de gerçekleştirilen gecede bir konuşma yapan Sir Catherwood, Türkiye 2000 inanç turizminde etkin rol oynayacaklannı belirterek tüm diinyadaki Hıristiyan camiasının inanç gezileri programının Türkiye üzerinden akabileceğini söyledi. Geceye İlhan Keskinöz'ün yanı sırsa kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. (Fotoğraf: AYKUT KÜÇUKKAYA) KtM KÎME DUM DUMA BEHÎÇAK [email protected] ÇÎZGtLtK KÂMİL MASARACI HARBÎ SEMtH POROY # - • • • • • : • BULUT BEBEK NURAYÇIFTÇİ "Sallanarak. ^aşsr^aya alışm" TARÎHTE BUGÜN MIMTAZARIKAN 23Eylül ROCKY SAMPlYONf 19SZ 'DE BUSüN, İTM.WW ASlLLI AMERİKAU 8OK£ÖK nooey MARCIANO, DÜNYA ASte- SİKLET BOKS ŞAMPlYONU OLDU. Sü UNtANIUI, JERSEY JOE VJAUOTT'u 13.RAUMTT* NAKAVT EDEPEK KAZAN- D/. 194O'LAeDA,AMeRİKAN OIUHJSUN- PAYKBN SOKSA 8AŞLAYAN MABClANO, SİY/L yAŞAMtMDA DA SUtJU SÛ&PÛ&- MÜŞTV-BOKSLA U&BAÇTtBl VILLAMiA 43 PBOFESYONEL KAR&LAŞMA VAP- MIŞ, HfÇ gi&MDe yEU/UU£MfŞT/. BU ARADA, 43 KARŞlUİŞMANIM 43'ÜHÜ £>£ NAKAVTLA KAZANDlglNf BEÜf&MEK GEREK. ROaC/kAARClAÜO, BOKSÜ BllZA- *AMA DEğİNA YfL ÇAA4PİYOAJ KALACAICrttZ. DÜZ ÇİZGt UMİT ZtLELt Hamamın Namusu!.Kepazeliğe bakın; Tetikçi, ağası bulunduğu koğuştan çıkıyor, yaklaşık yarım kilometre yürüyor, içinde metale duyarlısı da bulunan tam 7 adet kapıdan, ve yaklaşık on üç (ra- kamla 13) şebeke kapısından geçiyor, yönetim bölü- müne giriyor ve silahını çekip can düşmanını kurşun yaömuruna tutuyor.. ^lnanılmaz değil mi?!.. Yüz milyonlarca dolar bütçeli mafya fılmlerinde bi- le senarist bu tür bir sahneyi yazmaya utanır, çünkü seyirci yemez!. Senaryoda olsa yönetmen o bölümü makaslar, çünkü alay konusu olmaktan korkar!.. Ama, defalarca vurguladığımız gibi, "burası Türki- ye-.-." Ulkemizde bu gibi durumlar "adi vaka" olarak ka- bul edilir. O kadar ki; ertesı gün "bûyûkmeĞya" nın man- şetlerinde "satanist cinayet" yer aldı. Yedi kışınin öl- dürüldüğu, "çetelercumhunyeti" Bayrampaşa olayı ise birinci sayfaların bir köşesınde "lütfen" verildiL Ikinci gün ise iç sayfalara atılıverdi. -Halbuki rezilliğin, kokuşmuşluğun katmerlisi olayın ardından patlak verdi!.. • • • Sistem, acilen "hamamın namusunu" kurtarmaya so- yundu!.. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk cezaevindeki kanlı olayın "yönetimdekizafıyet" ten kaynaklandığını açıkladı. -Nedemek, "yönetimdekizafıyet?." Hukukun normal seyrinde ışlediği, standartlan olan, çağdaş ülkelerde bu tanım; Adalet Bakanından baş- layıp Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü'nü, Cumhu- riyet Başsavcısı'nı, cezaevi savcısını, cezaevi müdü- rünü kapsar ve "zafıyet" varsa sorumluluk da bu muh- teremlerindir. -Ama Türkiye şartlannda bu böyle değildir!. Tüyler ürpertıci olaydan sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici istifa edıp etmeyeceği soru- suna bakın ne yanrt veriyor: -Bu eylem yüzünden bir vicdan sıkıntm olsa istifa ederim!.. Insan düşünmeden edemiyor; vicdan sıkıntısının oluşabılmesı için kaç kişinin ölmesı gerekiyordu ya da cezaevınde kaç tabanca, kaç cep telefonu, kaç kılo uyuşturucu istifa nedeni sayılabilirdi?!.. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Erto- sun'un açıklaması ise "hamamın namusu"nun nas»l ko- runacağı yönünde gayet iyi ıpuçları veriyor: -Bayrampaşa'da yaşanan olaylar sürpriz değil. Es- ki Savcı Özdemir döneminde ven'len tavizleryaşanan olaylann zeminıni hazırladı. Vah vah, nereden baksanız acıklı. Beyefendi sanki bir başka ülkede genel müdüri. Hiç sıkılmadan, yaşa- nanlann sürpriz olmadığını söylüyor ve suçu iki yıl ön- ce istifa etmiş bir savcıya yüklemekte mahzur görmü- yor. Adama sormazlar mı; madem sürpriz değildi, niçin iki yıl içinde önlem almadınız?. Madem eski savcı Ne- cati Özdemir böylesine suçluydu, neden hesabını sor- madınız?. Siz o makamda neyle ıştigal ediyorsunuz?!. Etkili veyetkılilenmizin bu açıklamalan iki noktayı açık- lığa kavuşturuyor. öncelikle; bu olaylarda birinci derece sorumluluğu bulunan zat-ı devletlülenmiz istifayı bırakın düşünme- yi, söylenmesini bile hakaret kabut ediyoriar. Dığer bir deyişle "herahval ve şerait altında dahi" ıstıfanın "de" halini kullanıyorlar: -Istifade!.. "Hamamın namusu" nun nasıl kurtarılacağı da böy- lece netlik kazanıyor. Birkaç gardiyan, belkı cezaevi müdürü ya da yardımcısının "kellesi" kamuoyunun önüne atılacak. Sonra aynı hamam aynı tas!.. -Aynen böyle olmazsa şaşarım!.. ••• Bir başka gerçek daha var ki, o iyice vahim; Ne içeride, ne dışarıda, bu sistem sürdükçe biz bu çetelerden kurtulamayacağız!.. Olaylar gösteriyor ki; bunlar içeride de kral, dışanda da kral!. Tüm Yargı-Sen Genel Başkanı Tekin Yıldız dün Radyo Cumhuriyet'te, "Sesli Gazete" programında haykınyordu: -Cezaevlen mafya cenneti haline gelmiş durumda. Eroınden silaha kadar her şey kolaylıkla temin edili- yor. Trilyonlarca liralık rant cezaevinin içinde ve dışın- da bölüşülüyor. Bu olay da yine infaz koruma memur- ları kurban edilerek kapatılacak. Haklı değil mi?. En yetkili ağızlar bile bu gerçekleri itıraf etmiyor mu?. Tekin Yıldız'ın bir iddiası daha var: -Cinayetler işlenmeden 15 gün kadar önce, Adalet Bakanlığı, Içişleri Bakanlığı, emniyet genel müdürlü- ğü yapmış bir kişı Bayrampaşa Cezaevi'ne ziyarette bulundu. Yıldız'ın tarifine Türkiye Cumhuriyeti'nde bir tek ki- şi uyuyor: Mehmet Ağar.. Sayın milletvekili büyük bir olasılıkla açıklama yapacak, bu iddiayı yalanlayacak ya da kimi ziyaret ettiğini kamuoyunun bilgisıne suna- caktır.. -Bekliyoruz. Email: [email protected] Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 1/ "Atasözü" anlartunda kul- lanılan yerel bir sözcük. 2/ Eskı- denKaragözoy- natılan kahvele- re verilen ad... Gemıleri bağla- mada kullanı- lan, üç ya da dörtkolluhalat. 3/ Adlan sıfat yapmaktakulla- nılan bir yapım eki...Bireyinki- şisel görünüşünden ba- gıınsız olan. 4/ Avuç içı... Divan edebiyatında ga- zel ve kasidenin ilk bey- ti. 5/Cennette bulundu- 3 ğunainanılankutsalsu... 4 Nişan. 6/ Dili tutulmuş, konuşamaz hale gel- miş... "Soğuk — öptü beyaz ensesini / Sardı her uzvunu ince bir sı- zı" (Yahya Kemal). 7/ 9 Uzak... Büyük ün ka- zanmış sinema ya da müzik sanatçısı. 8/ Sarp geçit... Bir cetvel türü. 9/ Harman kalktıktan sonra yerde kalan toz ve samanla kanşık taneler. YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1/ Para ve emek harcamadan başkalannın sırtından ge- çinen kimse. 2/ Eski dilde "pastoral" anJamında kulla- nılan sözcük... Demiryolu. 3/ Satrançta bir taş... Yurdu- muzun Batı'daki en uç noktası olan ve Gökçeada'da bu- lunan burun. 4/ Arap abecesindebirharf... "— seni mat- kabınan yolayım / Bir kız bana emmi dedi n'eyleyim" (Karacaoğlan). 5/ Gerçekleştirilmesi zamana bağlı is- tek... Baryum elementinın sımgesi. 6/ Ayın etkisiyle hu- yunun değıştiği sanılan kımse... Zehır. 7/ Bir tür kısa spor ceket... Ali Özgentürk'ün bir fılmi. 8/ Cerrahın hastaya yaptığı müdahale. 9/ Alev... "Şündi uzun karlık- larda bir Lapon kızağı / Önünde — geyiği" (Behçet Ne- catıgıl).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle