Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 EYLÜL 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
JCiJvUiıUifJJ. / ekonomiK;cumhuriyet.com.tr 13
Tüpgaza
yine zam geldi
• ANKARA (AA) -
Tüpgaz fiyatlanna,
bugünden geçerli olmak
üzere yüzde 2.3 ile yüzde 4
oranlannda zam yapıldı.
Türkiye Likit Petrol
Gazcılan Derneği'nden
yapılan açıklamaya göre,
LPG'nin rafmeri çıkış
fıyatlannda yapılan
ayarlamayla daha önce
Ankara'da 3 milyon 545
bin lira olan 12 kilogramlık
ev tûpünün fiyatı 3 milyon
690 bin liraya, Izmir'de 3
milyon 545 bin liradan 3
milyon 655 bin liraya,
Istanbul'da 3 milyon 560
bin liradan 3 milyon 670
bin liraya yükseldi.
İSO Meclis
toplantısı
• Ekonomi Servisi -
Istanbul Sanayi Odası
(İSO) Yönetim Kurulu
Başkanı Hüsamettin Ka\i.
devletin ekonomıyı
yönetemediğini öne sürdü.
Kavı, İSO Meclis
toplantisında yaptığı
konuşmada. depremin,
"devlette bürokrasınin iyi
işlemediği. aksadığı,
sistemi yavaşlattığı"
iddialannı kanıtladığını
savundu. Toplantıya Bilgi
Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. llter Turan ve TİM
Başkanı Okan Oğuz da
hatıldı.
TÜPRAŞ'ta
yoğun çalışma
• ANKARA (ANKA)-
Marmara depremınde çıkan
yangın nedeniyle üretim
yapamaz hale gelen Tiipraş
Izmit Rafinerisi'ni devTeye
alma çalışmalarının hızla
tamamlanarak. yılbaşına
kadar eski kapasıtesinin
yandan fazlasına
kavuşturulması planlanıyor.
Deprem ve tzmit
Rafmerisi'ndeki yangın
nedeniyle TÜPRAŞ'ın ciro
kaybının yaklaşık 247
trilyon lira, bunun 1999 yılı
için 3.6 katrilyon lira
olarak öngörülen ciro
hedefi içindeki payının ise
yüzde 7 olduğu belirtildi.
THY 1.1 trilyon
zararda
• ANKARA (ANKA)-
Türk Hava Yollan (THY),
yılın ilk altı ayında 1
trilyon liranm üzerinde
zarar etti. THY'nin
Borsa'ya gönderdiği
bilanço ve gelir tablolanna
göre, şirket ilk altı ayı 1
trilyon 122.1 milyar lira
zararla kapattı. Şirket,
1998'in eş döneminde 3
trilyon 54.3 milyar lira kâr
etmişti.
Türkiye'nin ABD'ye tekstil ihracatına ilişkin düzenleme çalışmalanna devam edildi
Kota mücadelesi sürüyor
• Türkiye'nin ABD'ye ihracatının yüzde 44'ünü oluşturan tekstil ve
konfeksiyon ürünlerine 42 kategoride kota uygulanıyor. Türkiye,
tekstil ihracatımn gelişimini engelleyen kota kısıtlamasınm sona
ermesi için 1997 yılından bu yana mücadele ediyor.
Ekonomi Servisi - ABD'nin Türkiye
için ayırdığı tekstil ve hazır giyim
ihraç kotalannın yeniden
düzenlenmesi amacıyla iki ülke
heyetleri arasında dün başlayan
görüşmeler bugün de sürüyor.
Türkiye'nin kota arttınlmasından yana
tutumuna karşı ABD tarafmın ise
genel kota artışına gitmek yerine,
kullanılmayan kotalann daha iyi
kullanılan kategorilere aktanlması
görüşünden yana olduğu bildiriliyor.
Türkiye'nin 1998 yılında yaklaşık 1
milyar dolar tekstil ve konfeksiyon
ihraç ettiği ABD ile kota görüşmeleri
devam ediyor. Dış Tıcaret Müsteşan
Kürşad Tüzmen başkanlığında
yürütülecek kota müzakerelerinde,
Türkiye özellikle tişört, yünlü kumaş,
çarşaf. nevresim. bayan gecelik ve toz
bezi kategorilerinde yüksek düzeyde
kota artışını hedefliyor.
Toplantıya katılan 10 kişilik heyette,
tekstil ve konfeksiyon
sanayii temsilcileri
de yer alırken, tekstil^
kotalannın yeniden
düzenlenmesine
yönelik talebin ABD
tarafından
gelmesinden dolayı
görüşmelerin olumlu
geçmesi bekleniyor.
'Saüş gûcü artar'
ABD. Türkiye'ye tekstil ve
hazır giyimde 42 ayn
alanda kota uygularken,
VVashington kaynaklan
görüşmelerin Türk
ihracatçılannın bu
kotalardan sadece 8'ini
doldurabildiğini ve bu
konuda iyileşme
sağlanması yönünde
yoğunlaşabileceğini söylüyorlar.
Tekstilde kota
kullanım oranı* (%)
Tişört
Pamuklu yatak
Temizlikbezi
Yünlü kumaş
Bayan gecelik
ABD'ye ihracat*
(milyon $)
Tişört 226.9
Pamuklu çarşaf 9.4
Yünlü kanşık kumaş 3J2
Temizlik bezi 5.3
Bayan gecelik 47.9
' Eyiu< başı ıtbaryıe
• tki ülke arasındaki ATC Anlaşması'na göre, kotalann 2005 yılında
sıfirlanması öngörülüyor. ABD'ye tekstil ve konfeksiyon ihracatı,
1998'de de 998 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken geçen yıl bu
ülkeye yapılan ihracatın yüzde 45'ini tekstil ürünleri oluşturuyor.
Kotanın özellikle bazı
kategorilerde
ihracata engel
olduğunu belirten
yetkililer, "ABD'de
baa abcılar çok
bü>iik miktarlarda
alım yapmak istivorlar.
Ancak kota seviyesini
görûnce masava
orurmuvoriar. Kota
arttmhrsa satış gücfimüz
de artacaktu-" diyorlar.
Yetkililer, "Kotalardaki
arüşın ilk yıl ihracat
rakamlanna 300-400
milyon dolar düzeyinde
yansımasını beklemek
rasyonel bir
değerlendirme olur"
diyorlar.
Türkiye Ihracatçılar Meclisi (TİM)
Başkanı Okan Oğuz, " Kotalar artarsa
1
I
lş dünyası, ABD 'yeyapacağı gezi öncesinde uzun vadeli çözüm istedi
'Dq)remyardmıdeğil,som
Ekonomi Servisi - ABD, ser-
best ticareti 'tekçözüm' olarak
dayatmasına karşın bir taraftan
da korumacı tedbirler alarak
dünya ekonomisinde söz sahi-
bi oluyor. Tekstil ve demir-çe-
likte Türkiye ekonomisi aley-
hine uygulamalarda bulunan
ABD'ye önümüzdeki günler-
de Başbakan Bülent Ecevit'le
birlikte ziyarette bulunacak iş
dünyasmın temsilcileri. "Gö-
rüşmelerde,yaşamlan deprem
felaketi değü,iki ülke arasında-
ki ticari ilişkikrin geliştirilme-
sinin ön planda olnıalı" dedi-
ler.
• Türk-Amerikan îş Konseyi Başkanı
Mustafa Koç, ABD gezisinin sadece
deprem yardımına endekslenmesinin
yanlış olacağını dile getirdi.
Türk-Amerikan lş Konseyi, rimizdeyasananuzunvadeHso-
runlarm hailedilmesi gereki-
yor" açıklamasını yaptı.
Koç, şu noktalaradıkkat çek-
ti:
# Tahvil ihracında ABD'nin
garantör olmasmı beklemek
iyimserlikten başka bir şey de-
Ecevit'in ABD'ye yapacağı ge-
zi öncesinde dün bir basın top-
lantısı düzenledi. Konsey Baş-
kanı Mustafa Koç, ABD gezi-
sinin sadece deprem yardımı-
na endekslenmesinin yanlış ola-
cağını dile getirerek "ABD,de-
mir çelik konusunda £aziatutu-
cu davranıyor. Tekstil kotalan
ve demir-çetikteki uygulama-
lar gibi ABD'yte tkari iUşkife-
• Uluslararası tahkim ABD'li
yatınmcüara rahatlama getir-
di, ancak uyum yasalan çıka-
nlmalı
• Türkiye 'nin notunun yük-
selmesi gündeme gelecektir.
Böylece dış borç bulma imkâ-
nı sağlanabilir
• ABD ziyareti sonrasında
tekstil kotalaruıda iyileşme ola-
bilir
• IMF görüşmelerinin so-
nıtçlanma aşamasına gelebilir
ve diğer ticari engeller için
adımlar atılabilir
• Yatınmlar için Türkiye'de-
ki ortamın uygun hale geldiği-
nin kamuoyuna duyurulması
açısından da ziyaret önem
taşıyor.
satış gücümüz de artar" dedi. Oğuz,
ABD'nin AB ülkelerine kota
uygulamadığını anımsatarak "Biz de
AB ile ekonomik entegrasyonu
gerçekleştirmiş bir ülke olarak aynı
haklardan yararlanmak için
çataşıyoruz. Müzakerelerde bunun
altyapısı oluşturulacak" diyor.
Bütün kategorilerde kısıtlamanın söz
konusu olduğunu belirten Oğuz,
şunlan söylüyor:
14
Bütün kategorileri
dolduramıyorsunuz, gjdin öbürlerini
yapırt, dedüer. Sıkışık kategorilerde
yüksek oranh bir artış yerine, kotalann
tümü üzerinde artış almak, aucı
tercihleri. kotalar arası iç transferler
açısından yararlı olur. Kota artnrüırsa
satış gücü de artacakür."
3 milyar dolariık gelir
Türkiye, ABD'nin uyguladığı
kotalann tümünü kullanabilirse
ortalama fiyatlara göre. bu
ülkeye bu yılki tekstil ve
konfeksiyon ihracatından
yaklaşık 2 milyar 707.4
milyon dolar düzeyinde gelir
elde edebilecek. Ancak,
pazarlama güçlüğu, talep
olmaması, maliyetler ve
kotalar gibi gerekçelerle, 1999
yılındaki ihracatın 1 miryar
dolar düzeyinde gerçekleşmesi
bekleniyor. Resmi rakamlara
göre geçen yıl ocak-mayıs
döneminde 446.1 milyon dolar
olan ABD'ye tekstil ve
konfeksiyon ihracatı, bu yıl
aynı dönemde 429.1 milyon
dolara geriledi. Türkiye'nin
ABD'ye tekstil ve
konfeksiyon ihracatmda, iç
çamaşın, bornoz ve sabahlık,
kadın-erkek pantolonlan,
etekler, elbiseler ve penye
pamuk ipliği önemli yer
tutarken, kota seviyeleri bu
ürünlerin ihracatmda sorun
oluyor.
Dağıtımda Ersümer'den uzlaştırma çabaları
• Enerji »akanı
Cumhur Ersümer,
îzmir'de düzenlenen
"Doğalgaz ve Enerji"
konulu toplantının
açılışında, "Elektrik
sektörü yeniden
yapılandınlacak ve
anayasa
değişikliklerine paralel
olarak Elektrik Enerjisi
Piyasası Kanunu
çıkanlacak" diye
konuştu.
' tZMlR(CHmlıuriyetEgeBÜTO-
su)- Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanı Cumhur Ersümer, Ege Böl-
gesi'nin elektrik dağıtımının tam
bir kargaşay a dönüştüğünü söy le-
di. Ersümer, bakanlık olarak Ege
Bölgesi'ndeki ihalenin bir an ön-
ce gercekleştirilmesini istedikleri-
ni de belirterek "Aynı konuyia il-
gfli birbiri üzerine mahkeme karar-
lan gündeme getiyvr. Bu işin etra-
finda bulunan arkadaşlann uzlaş-
masını arzu ediyoruz. L'ziaşma ol-
mazsa. biz son mahkeme karannı
uy gularu. Bunu uygulamak bizim
açmuzdan doğru,ama beld Ege açı-
suıdan yanhş da oJabüir" dedi.
ti tarafından Izmir'de
düzenlenen "Doğalgaz
veEnerji" konulu top-
lanünın açılışında, Tür-
kiye'nin ve yakın çev-
resinin enerji potansi-
yelini ve bu alandaki
sorunlanru değerlendirerek "Elekt-
rik sektörü yeniden yapılandınla-
cakve anayasa değişikliklerine pa-
ralel olarak Elektrik Enerjisi Pi-
yasası Kanunu çıkanlacak. Ha-
len TE AŞ Genel Müdürlüğü bün-
yesindeki üretim ve iletim hizmet-
leri birbirinden aynlarak yeniden
düzenlenecek. Elektrik sektörü-
'nün yeniden yapdandı-
nlmasuun basanlı ol-
masuıda önemli işlev-
ler üstlenecek olan
Elektrik Enerjisi Fo-
nu'nun yeniden diizen-
lenerek bütçe kapsamı
dışına çıkanlması sağ-
lanacak. Yap-işlet-devret ve yap-
işlet projeleriyle yüzde 100 kredi-
li anahtar teslimi ihalelere hız ve-
rikcek" dedi.
Bati pazanna ulaşürma
Ersümer, bu amaca yönelik Ba-
tı pazarlanna Türkiye üzerinden
ulaşhnlması kapsamında önemli
olan Bâkû-Ceyhan Ham Petrol
Boru Hattı Projesi 'nf realize ede-
cek şartlann sağlanacagını söyle-
di.
Hazar geçişli Türkmenistan-
Türkiye-Avrupa Doğalgaz Boru
Hattı üzerinde de durduklanna
dikkat çeken Ersümer, "Bu pro-
jede önemli adımlar aübnıştır. Ay-
nca, Mavi Akım Projesi ile Tür-
kiye, uzun dönemli gaz talebini
kaVşıiayacak. 2. LNG Ahm Termi-
nali, Mısır-Türkive Doğalgaz Bo-
ru Hatü, Irak-Türkiye Doğalgaz
Boru Hatü projeteri de yürüttü-
ğümiiz diğer önemli doğalgaz pro-
jeleridir" diye konuştu.
zgun
Otomobili icat eden
Avrupa kıtasu kendi
yaratûğj teknolojiyi
dün "'bir günlüğüne"
(ırotesto etti. Fransa,
taha ve İsviçre'de
160'a yakın kent ve
kasabada
gerçeklestirilen
eyleme, 20 mihon
kişinin katıldığı
tahmin edilhor.
A\rupa kıtasında bir
çok merkez, toplu
taşımacıhğın
özendirilmesi için
çevre kirliliğine
neden olan
otomobillerin girişine
kapatıldı. Sembolik
protestoya. Avrupa
Komisyonu Başkanı
Romano Prodi ve
Çevreden Sonımlu
Komisyoner Margot
VVallstrom da
katılarak işlerine
bisikletle gittiler.
TMMOB, bölgenin sektörel envanterini cıkardı
GAP'ın sanayi haritası çizildi
Turkcell faturalarını ödemek
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
TMMOB tarafından 25-26 Eylül'de yapıla-
cak "GAP ve Sanayi Kongresi*'nde veri ola-
rak kullanılmak üzere bölgenin sanayi envan-
teri çıkanldı. İki uzman akademisyen tara-
findan yapılan anket sonucu hazırlanan en-
- vanter bilgilerine göre GAP Bölgesı'nde 2
bin 203 firma çeşitli sektörlerde faaliyet gös-
teriyor.
Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birli-
ği'ne (TMMOB) bağlı Makina Mühendisle-
ri Odası tarafından GAP bölgesinde yapılan
anket sonucu ortaya çıkan envanter bilgile-
rine göre, firma sahiplerinm ancak binde 8'i
kadınlardan oluşuyor. Bölgede faaliyet gös-
teren işletme sahıplerirun eğıtım durumlann-
da ise ılkokul mezunlan yüzde 58.7 ile ilk
sırayı alırken, üniversite ve üstü eğitim alan-
lann oranı ise yüzde 3.6 ile sınırlı bulunu-
yor. Bölgedeki işletme sahiplerinde işveren
sendikalanna üyelik durumu olmamasına
karşın, yüzde 78'in üzerinde bir kesim mes-
lek odalanna bağlı olarak faaliyet gösteriyor.
Envanterde bölgedeki işletmelerde çalı-
sanlar açısından yapılan değerlendirmelere
göre; çalışanla iş akdi yapan işletmelerin
oranı yalnızca yüzde 7.9'la sınırlı olmasına
karşın. yüzde 92.1 'lik büyük çoğunluk çalı-
şanıyla herhangi bir sözleşme yapma gere-
ği duymuyor. Ote yandan firmalarda ücret-
siz aile işçisi çalıştırma geleneği de olduk-
ça yaygın bir tablo ortaya koyuyor. Bulgula-
ra göre, en az.bir ücretsiz aile işçisinin ça-
lıştığı firmalar yüzde 56. iki kişi çalıştıran
yüzde 23, üç kişi çalıştıran yüzde 13,dört ki-
şi çalıştıran yüzde 4.6'lık oranlara sahip.
Böİgedeki işyerlerinin yalnızca yüzde 1.5'in-
de sendikalı işçi bulunuyor.
hiç bu kadar
kolay olmamıştı!
1 Otomatik ödeme talimatı verin.
Faturalannız otomatik olarak ödensin.
Unutulmuş faturalarınızı şubelerimizden ödeyin.
Tetefonunuz derhal açtlsın.
Telefonunuzun toplam borç ve fatura bilgilerini
Şubeterimizden öğrenin.
Otomatik ödeme talimatı verin, kefil istenmeden, adınıza
Nakit Hesap açılsın.
(0212)274 16 16
www ıktısatbank com tr
İKTİSAT
Memnuniyetle
İŞÇİNİN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Olamayacağı Öğrenmek
Başbakan Ecevit'in ABD gezisi uzun bir zamandır
gündemde. Önemini yadsıyamayız. Ancak bu gezi-
ye bağlanmış umutlar, beklentinin boyutlan, şimdiden
tersine tepen bir silaha benzedi.
lyileştirilemez dinozorluk hastalıklanndan dacak,
ABD garantörlüğünde dış borçlanma haberlerini oku-
dukça ıçimde bir şeyler sızlıyordu. Birilen de, böyle
bir anlaşmanın yapılmasının Türkiye ekonomisinin
düze çıkması olacağı müjdesini veriyoriardı. Ecevit
ABD'ye gitmeden bu iş kotanlmış havası vardı.
Derken, olamayacağı olasılığı üzerinde duranlar ol- ,
du. Geçmişte Özal'ın ABD'ye gitmeden böyle bir şe-
ye niyetlendiği, özel dostu (!) Bush'un mektubunda-
ki ricasını kırmayacağına güvendiği, ancak düşkınk-
lığına uğradığı anlatılıyor. Dönemin ABD müsteşan-
nın, Bush'a gönderilmiş mektuptaki ricaya yanıtında
ABD hazinesinin böyle bir şeyi yapamayacağı, bunun,
Türkiye'ye yarar değil zarar getireceğinin anlalatıldı-
ğı anımsatılıyor. Türkiye, ABD garantsinde tahvil sat-
maya kalkarsa, olmayan güveni de tümden yitirece-
ği vurgulanıyor. Ecevit'in geçmişte yaşanmış dene-
yimden bilgilendirilmediği, dolduruşa getirildiği, da-
hası, ABD'den olumsuz ulaşmış mesajdan da haber-
siz, görüştüğü gazetecilere ABD garantili tahvillerin
fazilefnı anlatıp durduğu anımsatılıyor.
Ankara'nın yıldız gazetecilerinden sayılmayan; baş-
bakanlar, bakanlar, devletin bürokrasi büyükleri ile
içli dışlı olamayan bir gazeteci olarak, ABD'nin ga-
ranti vermesi işinin ne öJçüde şişirilmiş bir balon, Baş-
bakan'ın zora, küçük düşürulmesi olacağını kestire-
mem.
Ecevit'in ABD gezisinin gündeme geldiği günler-
den bu yanaki gelişmeler ile Özal'ın düşleri, gezileri
arasında doğrudan bağlantılan, benzerlikleh sadece
dikkatinize sunmak istiyorum. Çünkü büyük umutlar
ve umut bağlanan dağlara kar yağması olarak sonuç-
lanan Özal'ın birkaç ABD seferinden birinde, ABD iş-
çi sendikalarının konuğu olarak, ABD Dışişleri'nin
Türkiye'den sorumlu masası şefı ile özel görüşme-
deydik. Üç Türk gazetecisine, Özal'ın ABD ziyaretin-
den ne çıkabileceğı soaısunu yöneltti. Kendisinin bi-
zi bilgilendirmesi gerektığini anımsattığımızda da, za-
ten onu anlatmak istediğini belli eden bir gülümse-
me ile "özal'ın gezisi çok yararlı olacak. Nelerin ola-
mayacağını öğrenecek" diye kestimneden söze gir-
di.
Garip bir paralellik, o dönemde de özal, bugün
Ecevit'in gezisinin de ekseninde olduğu üzere en çok
tekstil kotalannın açılması işinin peşindeydi. ABD'de
Türkiye tekstil ürünlerine konulan kotanın çok küçük
oranlı rakamlaıia gevşetilmesi, Türkiye'den ABD'ye
tekstil ihracatının patlaması, sözün kısası Türk eko-
nomisinde önemli bir rahatlama demekti.
ABD Dışişleri Türkiye Masası Dırektörü, bunun çok
istense de olanaksız olduğunu söylüyordu. Dayana-
mamış, "Hani siz Türkiye'yi çok destekliyordunuz?
Bush, Özal'ın özel dostu idi. ABD için bir anlam ta-
şımayan küçücük bir esneklik Türkiye'yi rahatlatır.."
diye itiraz etmiştim. Direktör yumuşak sesle anlatı-
mını sürdürmüştü: "Siz işçisendikalannın konuğusu-
nuz. Duymamış olamazsınız. Işçisendikalanmızsen-
dikal haklarda çok duyartı. Sizde sendikal haklarda
geriye gidiş var. Bizim demokrasimizde, işçi sendi-
kalanmız istemezse, biz Türkiye 'yi korumaya mazhar
ûlkeier listesine alamaz, tekstil kotalannı geliştire-
meyiz. Sendikalanmızın veto haklan var..."
Şaşırmış, ince politik oyun karşısında da öfkelen-
miştirn. Gerçekten sendikalann konuğu olarak ABD'de-
ki gelişmelerin kaynaklarına ulaşabilmiştik. 12 Eylül
sonrası Türkiye'deki sendikal haklar gaspına, özel-
likle DlSK'in başına gelenlere Avrupa ve dünya sen-
dikal hareketi çok duyarlı tepki verirken ABD sendi-
kacılık hareketi sessiz kalmıştı. Aradan bir_5 yıl geç-
tikten sonra, tam da Özal ABD'den bir şeyler ister-
ken, ABD sendikacılık hareketi her nedense birden-
btre Türkiye'deki sendikal haklarla ilgllenir olmuştu.
Türkiye'nin, onlann yasalannda yeri olan 'korumaya
mazhar ülkeler listesine' alınmaması için çaltşmalar
başlatılmıştı.
ABD'nin dış ilişkilerindeTörkiye'den sorumlu direk-
tör yine gülümseyerek, "Biz Türk sendikacılık hare-
keti içinde tek konfederasyonun Türk-lş'in olması
görüşünden yanaydık. Ama Avrupalı dostlanmız, iş-
çi hareketi, gerekyasa! düzenlemelerie gelen yasak-
lara, gerekse DlSK'in başına gelenlere karşı çok du-
yarlı. Biz de onlan daha fazla ûzmek istemiyoruz.."
açıklamasını getirdi.
Sözü uzatmadan, Özal Türkiye'ye eli boş döndü.
DİSK yöneticileri hapisten çıktı. Bir zaman sonra da
DİSK yeniden açıldı. O tarihlerden sonra da ABD sen-
dikacılık hareketi, Türkiye'ye yönelik politikalannda bt-
raz daha duyartı, sendikal haklardan yana tavıriı d-
du. Türidye de korumaya mazhar ülkeler listesinden
çıkanlıp tekstil kotalan arttırılacağına daraltıldı.
Uzmanlık alanım olmadığı için ayrıntısına gireme-
yeceğim, ama o zaman da Kıbns'a yönelik ABD re-
çeteleri, bizimkilerin kıvranması gündemde vardı.
Ecevit'in ABD gezisi öncesi büyük beklentıler bes-
lendi, buna yönelik kamuoyu oluşturulması için çok
fazla propaganda yapıldı. Ozal'ınki gibi, 'nelerin ola-
mayacağınin öğrenildiği yararlı bir gezi' olarak nok-
talanabilır.
Tekstil kotalannın gevşetilmesini ya da petrolün
boğazlardan taşınması tehdidinin kalkmasını iste-
mek Türkiye'nin en doğal hakkı. Yine de Ecevit'in
'şahinler" damgalaması ile, en yetkili bakan ve uz-
manlannı, bürokratlan gezi dışı tutması, daha da kötü
gelişmeler olabilecegi, ödünler verilebileceği yolun-
da kaygılanmızı besliyor.
Creenpeace'ten açıklama
ABD'nin yardımı
genetik tehlike
Ekonomi Servisi - Dünya
çapındaki doğa koruma ör-
gütü Greenpeace, ABD'nin
açlık sıkıntısınm yaşandığı
Rusya'ya yaptığı yemek yar-
dıminın bir bölümünün sağ-
lığa zararlı maddeler içer-
diğini öne sürdü. Genetik
müdahale sonucutehlikeli ve
vücutta birikebilen bir anti-
biyotik madde içeren mısır-
la üretilmiş ve ABD'de sa-
tımı yasaklanmış 42 bin ton
ürünün St. Petersburg ken-
tinin Seaport limanına ulaş-
tığı bildirildi.
Rusya'da yayımlanan gün-
lük St. Petersburg gazetesi-
nin haberine göre, Rus yet-
kililer, Greenpeace'in yap-
tığı ihbarüzerine 16 Eylül'de
ülkeye ulaşan 3.2 milyon
tonluk insani yardım malze-
mesi üzerinde inceleme yap-
tılar. Yapılan laboratuvar in-
celemelerinde yardım olarak
gönderilen gıda ürünlerinin
birbölümünün gerçekten de
genetik müdahale ile üretil-
diği belirlendi ve bu ürün-
lerin Rusya yasalanna da
aykın özellikler içerdiği id-
dia edildi.
Rus yetkilüer, sadece hay-
van yemlerinin genetik mü-
dahale ile üretildiğini belir-
terek bu ürünleri kabul ede-
bileceklerini açıklarken Gre-
epeace yetkilileri hayvan vü-
cudunda kalıcı özelliği ne-
deniyle bu maddeleleri içe-
ren ürünlerin insan sağlığı-
nı da tehdit edeceğini ısrar-
la vurguluyor.