Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2YLÛL 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DEPREM
Almanya Başbakanı Schröder, Ecevit'in yardımlar için kendisine teşekkür mektubu yolladığını söyledi
Almanya'dan Türkiye'ye AB desteğiHaber Merkezi - Almanya Başbaka-
nı Gerhard Schröder. "Almanya hü-
kümeti, diğer aday ûlkelerde de oldu-
ğu gibi Türkiye'ye süratle AB perspek-
tifı sunulması gerektigi görüşündedir"
dedi.
Berlin'de dün bir basın toplantısı dû-
zenleyen Schröder, Almanya'nın Tûr-
kiye'nin AB üyesi olma yolundaki ça-
balannı kararlı bir şekilde destekledi-
ğini ifade etti.
AB üyeliğinin hemen gerçekleşme-
yeceğinin Türkiye tarafından da bilin-
digine dikkat çeken Schröder, "Bu de*-
teğimiz, diplomarik kuraüar içinde ota-
caknr" diye konuştu.
Schröder, Başbakan Bülent Ecevit'in,
kendisine Alman yardımlanna ilişkin
•'sıcak ve dostane" ıfadelerin yer aldı-
gı bir teşekkür mektubu gönderdiğini
bildirdi.
Hükümet Sözcüsü Uwe Karsten He-
vede, Türkiye'deki deprem felaketinın
olumsuz sonuçlannın giderilmesi için
Almanya'nın ABD'den sonra en çok
maddi yardımda bulunan ülke olduğu-
nu söyledi.
'Cellşmeler umut verlcl'
Heye, "Ayrıca, depremin açtığı ya-
ralann sanlması için,Türkiye'nin güm-
rük biriiğinde almaya hak kazandığL,
Avrupa Yatırım Bankası 1 milyon Euro yardım bağışında bulundu
Irakhnpetrolyardımı onaylaruh
Haber Merkea - Irak'ın Türkiye'ye
deprem yardrmı olarak ham petrol şek-
linde yapacagı yardımın. Arnerika'nın
yaptığı yardımdan 1.2 milyon dolar
daha fazla olacağı hesaplandı. Merke-
zi Lüksemburg'da bulunan Avrupa Ya-
nnm Bankası'nm (EIB) Başkanı Bri-
an Unwin, Cumhurbaşkanı Sük>man
Demirel'e önceki gûn bir mektup gön-
dererek Tûrk halkına başsağhğı dile-
di. Unvvin, EIB'nin Türkiye'ye l mil-
yon Euro'luk bir acil yardım bağışın-
da bulunduğunu, aynca AB Komisyo-
nu ile birlikte mali yardım konusu üze-
rinde yoğun çalışmalar sürdürdükleri-
ni bildirdi.
Irak'ın deprem sonrası yaptığı yar-
dımlann toplamı, ABD'nin yardımla-
ancak Yunanistan tarafından veto edi-
len maddi yardımlann da serbest bı-
rakılması konusunda çalışmalanmız
var. Bu konuda iimit vcrici gelişmele-
rin olduğunu söyleyebilirim" dedi.
nnı geçti. Iraklı yetkililer, Türkiye'ye
hibe petrol pompalamaya başlamadan
önce ABD'den daha fazla yardım ya-
pacaklanna dair söz vermişlerdi. Irak,
Türkiye'ye 5 günde pompalayacağı
500 bin varil ham petrolün piyasa de-
ğerinin 10 milyon dolar olduğunu bil-
dirdü. Amerikan kaynaklan ise Washing-
ton'ın Türkiye'ye yaptığı deprem yar-
dımının parasal tutannın g.g milyon
dolar olduğunu belirttıler.
BM'nin Yapnnmlar Komitesi, Irak'm
Türkiye'ye deprem yardımı olarak 10
milyon dolartutanndabağış petrol ver-
mesini onayladı. Komite, onayı, BM
Irak Program Ofısi veonun başmda bu-
lunan Genel Sekreter Yardımcısı Benoo
Savan'a bildirdi. Komite üyeleri önce-
Bu arada Türkiye'nin Berlin Büyü-
kelçisi Tugay llucevik. büyükelçilik re-
zidansında, Yeşiller Partisi Milletveki-
li Cem Özdemir ve federal hüküme-
tin yabancılar danışmanı Marie Loui-
ki gün yapüklan gayri resmi toplantı-
da, 24 saatlik itiraz süresi koymuş ve
bu süre içinde itiraz olmadığı takdirde
Irak'ın bağıştabulunabileceğini karar-
laştırmıştı. Dün gece 23.00'te sürenin
dolmasına kadar itiraz gelmediği için
Irak'm petrol yardımı onaylanmış ol-
du. önceki günden beri Irak'ın hibe et-
tiği petrollerin Kınkkale Rafinerisi'nde
depolanma işlemi ise sürdürülüyor.
Bu arada Kanada'da depremzedeler
için açılan kampanyada da, l milyon
dolarhk hedefe ulaşildığı bildirildi.
Avrupa Komisyonu, depremden et-
kilenen Marmara Bölgesi 'ndeki yeni-
den imar çalışmalanna katkıda bulun-
mak için 30milyon Euroek yanfan yap-
mayı önerdi.
seBeck'i kabulünde yaptığı konuşma-
da, Almanya hükümeti ve halkına yap-
tıklan yardımlar için teşekkür etti.
Bu arada Dışişleri Bakanlığı Sözcü
Yardımcısı Sermet Atacanlı, dün dü-
zenlenen haftalık basın toplantısmda,
ttalya Dışişleri Bakanı Lamberto Di-
ni'nin Türkiye'nin AB üyeliğine iliş-
kin yaptığı açıklamalann, AB'nin or-
tak tavn haline dönüştürülmesini te-
menni ettiklerini belirtti.
Tflrfclye İle dlyalog
Romano Prodi başkanlıgında oluş-
turulan ve eylül ortasmda resmen gö-
reve başlayacak olan yeni AB Komis-
yonu'nun genişlemeden ve Türkiye
dosyasından sorumlu üyesi Alman
Günter Verheugen. Avrupa Parlamen-
tosu Dışişleri Komisyonu'nda yaptığı
konuşmada, gelişmelerin Helsinki zir-
vesine bağlı olduğunu söyledi. Türki-
ye'ye aday statüsü verilmesinden ya-
na olduğunu açıklayan Verheugen şun-
lan söyledi:
"Türkiye, AB'nin genişleme süred-
nin bir parçasıdır, Bu karar zaten ahn-
nuş olmasaydı, Türkiye dosyası bana
verilme/di. Ankara. Lüksemburg'da
kendisine karşı ayınmcılık yapıldığı
hissine kapıldı. Şimdi, Lüksemburg
karannın değiştirilmesi ve Helsinki
Zirvesi'nde Türkiye'ye aday sıfatı ve-
rilmesi gündemimizde. Ben bu kara-
ruı ahnmasından yanayım. Ancak bu
sayede Türkiye'de reform süreci hız-
lanır."
Deprem kargaşasında soygun firsatı
• Yıkılan evlerdeki değerli
eşyalan tahliye etmek
amacıyla Kriz Masası'na
başvurup, vali imzalı ve
damgalı bir izin belgesi almak
için bir başvuru yeterli.
Cumhuriyet muhabiri,
Adapazan'nda hiç oturmadığı
ve tanımadığı bir ev için
uydurma bir adla eve giriş ve
eşya tahliye belgesi aldı.
AYDIN ENGtN
Depremin üstünden 17 gün geçme-
sine rağmen deprem bölgelerindeki kar-
gaşa hâlâ aşılmış değil. Kurumlar ara-
sında eşgüdüm sağlanamadıği gibi, iyi
niyede ahnmışbazı karariarsoyguncu-
lara ve deprem vurgunculanna geniş ola-
naklartanıyor. Örneğin Adapazan'nda
depremde hasar gören evlerdeki eşya-
lan tahliye etmek için gerekli izin bel-
gesi hiçbir denetim olmaksızın elde
edilebiliyor. Nitekim Cumhuriyet mu-
habiri, hiç tanımadığı ancak az hasar gör-
düğü belli olan bir evdeki eşyalan alıp
götürmek üzere uydurma bir adla baş-
vurdu ve vali imzalı, resmi mühürlü
izin belgesini kolayca aldı.
Canlannı kurtaran ve ailelerini bir
çadırkente ya da başka bölgelerdeki
yakınlannın yanına yerleştirenler şim-
di de depremden arta kalan eşyalannı
kurtarma çabasmdalar.
Deprem gecesi gecelik giysileriyle
kendilerini sokağa atabilen sanslı yurt-
ışlann. evlerinde kalan değerli eşya-
n ve özellikle ziynet, takı ve nakit
•alan kurtarmak için Adapazan'nda,
likten bir izin belgesi almalan ge-
yor. Gölcük ve Değirmendere gibi
Deprem bolgelerinde. konutlara girip eşyalan tahliye etmek için verilen izin belgesine isteyen berkes sahip otabfliyor.
depremden ağır yara alan bölgelerde
böyle bir izin belgesine de gerek yok.
Bu konuda herhangi bir denetime de
rastlanmadı.
Bürokratik engelleri azaltmak ama-
cıyla Adapazan Valiliği'nin geliştirdi-
ği uygulama ise "deprem so>guncula-
nna" geniş olanaklar sağlıyor.
Adapazan "ndaki uygulamaya göre
evini tahliye etmek isteyen yurttaş, Kriz
Masası'ında bu iş için görevli memu-
run önüne gidiyor ve evinin ya da iş-
yerinin adresini vererek izin belgesi is-
tiyor. Görevli, başvuranın adını ve ad-
resini üstüne yazdığı ve Adapazan Va-
liliği'nin mühür ve imzasını taşıyan
belgeyi veriyor. Kentte güvenliği sağ-
layan ve yağmayı önlemeye çalışan as-
kerlere bu belge gösterildiği takdirde eve
girilmesine ve eşyalann çıkanlmasına
izin veriliyor, hatta yardım ediliyor.
Bu iyi niyetli kolaylık, kolayca kötü
niyetliler tarafından kullamlabiliyor.
Nitekim bu amaçla Kriz Masası 'na baş-
vuran Cumhuriyet muhabirine önce adı
soruldu. O da Hasan Kekük diye uy-
durma bir ad verdi. Ardından da daha
önce seçip saptadığı, depremde hasar
görmüş ancak yıkılmamış ve görünü-
şünden varhklı bir aıtenın konutu oldu-
ğu anlaşıian bir evin adresini gösterdi
ve izin belgesini başkaca'hiçbir soru-
yu yanıtlamasına gerek kalmaksızın al-
dı. Belgede özetle "_ mağdur Hasan
Keklik'in evine girip özel ve sağtam ka-
lan eş>alannı alabilmesi için.... evin ve
işyerinin önünde görevli güvenük güç-
lerine baş\ urması halinde e\ ine girme-
sinde bir sakınca \oktur. Bilgi ve gere-
ğini rica ederim" deniyor.
El yazısı ile belgeye eklenen bir not-
ta, "Tespitte bir TMMOB yetkilisi bu-
lunacakür" deniyor. Ancak Alev Sok.
17 numaralı konut için verilen izin bel-
gesiyle bu adrese giden Cumhuriyet
muhabiri, belgeyi gösterdiği görevli as-
kerlerden. çevTedekilerden hiçbir engel-
le karşılaşmaksızın konuta ulaştı ve ev-
de buzdolabı, televizyon, çamaşır ma-
kinesi gibi değerli eşyalan yerinde sap-
tadı. Görevliler eşya taşımak isteniyor-
sa yardımcı olabileceklerini de belirt-
tiler.
Basın özgürluğu
Balıbey, 2500'ü sınıf, 3500'ü branş toplam 6000 öğretmen açığı bulunduğunu söyledi
TGC'den lstanbul'a deprem sonrası öğrenci aknıı
37yazara
teşekkür
IsUnbul Haber Servisi - Türki-
ye Gazeteciler Cemiyeti (TGC),
deprem felaketinden sonra "hfl-
kümet çevrelerinin basına karşı
suçjama vecczalandırtna giripmi-
ne karşı çıkıp iletişim özgürlügü-
nü sa\Tinarak mesleki da>anışma
örneği vBren" 37 yazara, birer te-
şekkür mektubu gönderdi. TGC,
deprem felaketinde özveriyle gö-
rev yapan basınm her kademesin-
deki gazetecilere ve medya kuru-
luşlanna da teşekkür etti.
Başkan Nafl Güreli'nin imza-
sıyla gönderilen mektupta, "Mr
gazeteche ya da bir yayın kunıhı-
şuna uygulanaD yaptınmlara kar-
şı,Idşive kurum farta gözetmeden
iletişün dzgüriüğü bakunından ve
ilkesel açıdan birçok mesiektaşm
tepkigöstermesinin uyana vecay-
dına önemi olduğu" vurgulandı.
TGC'nın mesleki düşüncelerle
yaptığı uyanlar ve gazetecilerin
özeleştiriieri ile siyasal otoritenin
basına yaptınm eğilimlerini yan-
sıtan girişimlerinçok farklı anlam
taşıdığına değinilen mektupta, "Bu
dayamşmaya bugün ilgLsiz kalan
Idıni vatandaşlanmız ve kurum-
lanjnız da benzeri\-apOnmlara he-
def okhığıında. iktişim özgürlügü
açısından onlar için de a> nı da>a-
mşma)?taepbirttkteggsterecepniz
tabfiâtr"deni1di.
Istanbul Haber Servisi - tstanbul tl
Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey.
deprem bölgelerinden lstanbul'a büyük
biröğrenci akını başladığını belirterek.
2500'ü sınıf, 3500'ü de branş olmak
üzere toplam 6 bin öğretmene acil ge-
reksinim olduğunu söyledi.
Balıbey, bu yıl tstanbul'da 3 bin okul-
da 2 milyon öğrenci, 60 bin öğrermen-
le egitim-öğretime başlanacagını vur-
gulayarak, öğretmen açığının, Milli
Eğitim Bakanlığı 'nın bu yıl alacağı 30
bin öğretmenden karşı lanacağını söy-
ledi. Sakarya'dan, Gölcük'ten, Yalo-
va'dan, Değirmendere'den bütün öğren-
cilerin tstanbul'a akın etmeye başladı-
ğını vurgulayan Balıbey, 8 yıllık kesin-
tisiz temel eğitime geçtikten sonra Is-
tanbul'da 6 bin derslik yaptıklannı
anımsatarak şunlan söyledi:
"Cumhuriyettarihinde en çok okul
bu dönemde >apddı. Her yıl 1200 ders-
lik yapüırken biz 1 yılda 5600 derslik
yapbk. Bu,300 okul demek. Büyük bir
rekor. tyi ki bunu yaptık. Biz tam ra-
hatuyorduk, gelen öğrencilerie sınıfla-
nmızdaki öğrenci sayısı vine bir hayli
artacak. VliDet deprem bölgesinden ço-
cuklannı okurmak için tstanbul'a ge-
liyor. Bu çocuklanmızın içinde mag-
dur olanlar var. Onlara >urt, burs bu-
lup, eğitim ihtiyaçlannı karşılav ıp e&-
time hazırlama zorunluluğumuzvar. Is-
tanbui'da bir taraftan depremle ilgili
kendi yaralarunızı sararken bir taraf-
tan da dışandan gelen çocuklara >^r-
dım etmek sorumluluğunu hissediyo-
ruz. Onun çalışması \ar."
Deprem bölgesinden lstanbul'a ge-
len öğrenciler için Milli Eğitim Müdür-
Iüğü bünyesinde 'Öğrenciyi Yerieştir-
me Kriz Merkezi' kurduklannı ve dep-
remden zarar gördüğünü beyan eden
her öğrenciyi özel okul veya diğer
okullara yerleştirmeye çahşacaklannı
anlatan Balıbey, hiçbir öğrenciyi geri
çevirmeyeceklerini söyledi.
60 okulda hasar
Istanbul'da deprem sırasında 17'si
orta ölçekli olmak üzere 60 okulda ha-
sar oluştuğunu belirten Balıbey, Bayın-
dırlık Bakanlığı tstanbul tl Müdürlü-
gü'nün açılması konusunda tereddüt et-
tiğı ve aralannda Bakırköy ve Çatal-
ca liseleri ile Kadıköy Kız Lisesi'nin
de bulunduğu okullan boşalttıklannı
söyledi.
Bu okullann Baymdırlık Müdürlü-
ğü, lnşaat Mühendisleri Odası ve üni-
versitelerin gerekli incelemelerinden
sonra onanlacagını ve bu süre içinde
okullann eğitim ve öğretimini başka
yerlere naklettiklerini ifade eden Ba-
lıbey, "Depremde 60 okul hasar gör-
dû. 17 orta hasarlı okul var. Bu okul-
larda okuyan öğrenci sayımız 6 bin ci-
vannda. Ama bir sonın yaşanmaya-
cak. Bu çocuklanmızın okullan hazır.
Eğitim yapacak üselerimiz var. Sıkın-
tı olmaz" diye konuştu.
Balıbey, küçük hasarlı okullann da
hemen onanlmaya başlandığını, sıva
çatlaklannı da kaymakamlık ve ilçe
Milli Eğitim Müdürlüklerinin onardı-
ğını belirterek "tstanbul'da eğitim ve
öğretimde depremden dolayı büyük sı-
kıntıiar yaşandı" dedi.
Açılışa hazırlık
Deprem nedeniyle evlerini kaybeden
veliler bulundugunu, birçok ailenin
halen okullarda banndığını anlatan Ba-
lıbey, kriz masasının büyük bir çalış-
Depremin yıkıma neden oldugu bolgeler
tÜkayit bürosu açtıtstanbul Haber Servisi - tstanbul
Üniversitesi, fakültelenni
kazanan öğrencilerin kabulü için
depremin yıkıma neden
oldugu üç bölgede kayıt irtıbat
bürolan açtı.
tstanbul Üniversitesi
Rektörlüğu'nden yaptlan yazılı
açıklamada, tstanbul Üniversitesi
Kayıt Bürolan'nın, üniversite
giriş sınavmda lstanbul
Üniversitesi'ni kazanan
öğrencilerin kayıt işlemleri
konusunda bilgilendirilmesi için
kurulduğu belirtildi.
Açıklamada, kayıt bürolannın;
öğrencilerin burs, yurt ve diğer
gereksinimlerinin saptanması
amacıylaSakarya Valiliği,
Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü
ve Yalova Belediyesi'nde
kurulduğu kaydedildi.
ma içinde olduğunu ve bunlann hep-
sinin zamanla çözüleceğini söyledi.
Balıbey, "13 Eytûl'de tstanbul'da eği-
tim ve öğretimi en iyi şekilde hazırla-
ma gayreti içindeyiz. Okullar çok sağ-
uklı bir şekUde açdacak. Aksama obna-
yacak" dedi.
özel okullara çağrı
Balıbey, yardımseverlere de çağnda
bulunarak egitimle ilgili konularda
kendilerine başvurmalannı istedi. Dep-
rem bölgesinden gelen tüm öğrencile-
rin kendilerine başvurduğunu, dolayı-
sıyla yerleştirmeyi kendilerinin yaptı-
ğını kaydeden Balıbey, "Ozel okullar
kaç öğrenci okutmak istiyorlarsa bize
büdirsin. tTO ve İSO bize müracaat ede-
rek300öğrencryi burshı okutacağtnı bfl-
dirdi. Diğer yardımseverierden de bu
tür başvuruları bekUyoruz" dedi.
Balıbey aynca, ilde acil olarak kitap
ve kırtasiye yardımına ihtiyaç bulun-
dugunu ve bununla ilgili başvurulann
da kendilerine yapılmasmı istedi.
dflretmene eğitim
Ömer Balıbey, Sağlık Müdürlüğü
ile birlikte öğretmenlere özellikle psi-
kolojik ve pedagojik bilgiler vermek
için toplantı düzenlediklerini ve bura-
da 80 rehber öğretmene Bakırköy Ruh
ve Sinir Hastahklan Hastanesi Başhe-
kimi Doç. Dr. Arif Verünli tarafından
bilgi verileceğini söyledi. Aynı çalış-
manın seminerlerde diğer öğretmenle-
re de anlatılacagını belirten Balıbey, ay-
nca 25 rehber öğretmenle birlikte 100
izcinin deprem bölgelerine giderek ih-
tiyaçlan tespit edeceklerini bildirdi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Paralı Yükseköğretim
ÖSS sonuçlan açiklandı. Kimi çocuklanmız, emek-
lerinin karşılığını alarak sevince garkolurken, kimi
çocuklanmız bomboş ellerle üniversrte ve yükse-
kokulların kapılannda kalakaldılar. Bir kısmı şansı-
nı yeniden deneyecek, bir kısmı yurtdışına gidebil-
menin yollannı anyor, bir kısmı da kara kara, gele-
ceğini düşünüyor. Ne diyelim, Allah yardımcılan ol-
sun.
ttiraf etmeliyim ki; lstanbul Bilgi Üniversitesi'nin
kurucularından biri olmama ve ortaya çıkan eserle
gerçekten övünmeme karşın, paralı eğitimi hâlâ içi-
me sindirebilmiş değilim. Vakıf üniversıtelerinın üc-
retini ödeyecek durumda olmayan nice değerli gen-
cimizi düşündükçe, inanın kahroluyorum. Fakat
meselenin başka yönleri de var ve bunlar üzerinde
de düşünülmesi gerek.
Türkiye'de eğitim alanındaki "adaletsizlik" ve
"haksztık", üniversite düzeyinde değil, çok daha ön-
celeri başlıyor. Daha ana okulundan itibaren, para-
sı olanlarla olmayanların yolları ayrılıyor. llköğretim
ve lise düzeyine gelindiği zaman, ayrılan bu yolla-
nn birbirine uzaklığı, bir uçuruma dönüyor. Ve bu
uçurumun en net ve çarpıcı sonuçlan, ÖSS sonuç-
lannda görülüyor.
Türkiye üniversiteleri arasında, en yoğun olan ve
mezunlannın en çok istihdam edildiği üniversitele-
re girenlerin çok büyük bir çoğunluğu, paralı ilk ve
ortaöğretimden gelenler oluyor.'Bunlar aynca kurs
ve özel öğretmenlere milyarlarca lira ödüyorlar. Ve
Türkiye'nin en zengin insanlarının çocuklan, Türki-
ye'nin en nitelikli ve masraflı üniversitelerinde, be-
dava okuma olanağına kavuşuyorlar.
Toplumumuz, ılköğretim ve lıse eğitıminın paralı
ve pahalı olmasına pek itiraz etmiyor ama, üniver-
sitelerin paralı olmasına bir türlü alışamıyor.
Bilgi Üniversitesi'nin kuruculanndan olan ve mü-
tevelli heyette birlikte yer aldığımız, değerli büyü-
ğümüz Latif Mutlu, bu çelişkiyi kendine "iş edin-
miş" durumda. Yıllardan beri, benim bu konudaki
kuşku ve tereddütlerimi ortadan kaldırmak için di-
dinir durur. Geçenlerde bizim gazetede de bir bü-
tün sayfa kaplayan, geniş bir çalışması yayımlan-
dı. Bilmem değerlendirme fırsatını buldunuz mu?
Sayın Mutlu, geniş kapsamlı bir araştırma yapı-
yor. İlk bulgulannı, "Eğitimin Finansmanı" (Üzerine
Bir Araştırma ve Yasal Düzenlemeler İçin Oneriler)
başltğı âltında yayımladı. Bizlere de incetememiz için
birer kopya verdi.
Latif Mutlu bu çalışmasında eğitimi, (haklı olarak)
bir bütün biçiminde değerlendiriyor. ilkokuldan baş-
lıyor ve üniversiteye kadar getiriyor.
Dünyanın değişik ülkelerinde, eğitimin ve yükse-
keğitimin nasıl ele alındığını ve nasıl finanse edildi-
ğini anlatıyor. Ve Türkiye'nin, eldeki sınıriı kaynak-
larla eğitime yeterince destek sağlayamadığını ve
bu koşullarattında, "çağı yakalamak" hayallerine ulaş-
mamızın olanaksız olduğunu ortaya koyuyor.
Çarpıcı birkaç örnek vermek istiyorum. Örneğin
fert basına eğitim harcamalan incelendiği zaman bu
rakam; (yıllık olarak) Norveç'te 1912, Isviçre'de
1890, Isveç'te 1845, ABD'de 1390, Almanya'da
1315 dolar vb. olmasına karşın, Türkiye'de sade-
ce.31 dolar...
Fert basına eğitim harcamalannı, bazı başka ül-
kelerle de karşılaştırmak gerek. Bu rakam Mısır'da
39, Suriye'de 47, Iran'da 86, Irak'ta 92, Yunanis-
tan'da 215, Portekiz'de 422, Ispanya'da 588 do-
lar.
Türkiye'nin fert basına eğitim harcaması, çok za-
vallı bir rakam gibi görünüyor. Oysaki Türkiye ka-
mu bütçesinden yüzde 11.1 'ini eğitime ayınyor. Bu
oran Yunanistan'dayüzde 8.2, isveç'te 9.8, Alman-
ya'da 9.1 vs. Gayri Safi Milli Hasıla'dan eğitime ay-
nlan paya gelince, Türkiye en az pay ayıran ülke-
lerden biri: Yüzde 2.5.
Bu oran; Yunanistan'da yüzde 3.7, Fransa'da
6.1, Almanya'da 5.4, ABD'de 7.1 vs. vs. (Kamu
bütçesinin GSMH karşısındaki küçüklüğüne baka-
rak Türkiye'de "cteWe&'/fl7Çt//te//m"çığırtkanlığını ya-
panlann kulaklan çınlasın...)
Peki ne yapalım?.. Parası olmayan okumasın mı?
Sayın Mutlu, ilginç bir öneri geliştirmiş. Aylık ge-
liri 300 dolann altında olan ailelerin çocuklannın
parasız okumasını, aylık geliri 800 dolann üzerin-
deki ailelerin çocuklannın indirimsiz okumalannı
önererek, arada kalanlar için bir "skala" düzenle-
miş. Bana, belki "uygulanabilir" gibi geldi. Ama o
kadar da kolay değil.
Türkiye'de yükseköğretim çok ciddi bir yara. Dev-
let üniversitelerinin paralı olmasını birtürlü içime sirv
diremiyorum ama; iyi denetlendiği takdirde, vakıf
üniversiteleri bu yaraya bir ölçüde merhem olabilir
gibime geliyor.
Kimi üniversite rektörterinin; bu üniversiteleri düş-
man gibi görmeteri ve battalamaya çalışmalanna rağ-
men...
Prof Dr. Orhan Arıoğul
'Acil yardıma yeniden
düzenleme yapılmalı'
İstanbul Haber Servisi
- lstanbul Tabip Odası
Başkanı Prof. Dr. Orhan
AnoguL olası yeni felaket-
leri beklemeden acil yar-
dım ve kurtarma hizmet-
lerinin "sosyaldeviet'' an-
layışı ile gönüllü katılım-
lan da içine alacak şekil-
de yeniden düzenlenme-
si gerektiğini söyledi.
Depremin ardından yapı-
lan açıklamalarda, "sağ-
lık hizmetlerinin yeterli
biçimde yürütüldüğü-
nün" ifade edildiğini
anımsatan Prof. Anoğul,
"Başanlı denilen sağhk
hizmetleri, kendi olanak-
lanyla ilk saatlerde hayat-
ta kalmayı başarabilmiş
insanlarımıza verilmiştir
ve verümektedir. Ovsa Uk
saatlerde etkili bir tıbbi
hizmetyürütülmediğiiçin
kaçinsanunızuı kaybedil-
diğini bUmiyoruz" dedi.
tstanbul Tabip Odası
afet bolgelerinde yaptığı
saptamalan, dün düzenle-
diği basın toplantısıyla
anlattı.
Prof. Orhan Anoğul,
Sağlık Bakanlığı Merkez
Birimleri'nin mevcut so-
runu algılaınak ve hareke-
te geçmek konusunda ye-
tersiz kaldığını, Sağlık
Bakanı Osman Dur-
muş'un beyanlannın da
ortamı kontrol altına al-
mak yerine sağlık alanın-
da karmaşaya neden oldu-
ğunu kaydetti.
Prof. Anoğul, bakan-
lığın yetersiz yönetim tar-
zına ragmen aynı kuru-
ma bağlı personelin orta-
ya koyduğu enerji ve ba-
şannın dikkate değer ol-
duğunu vurguladı. Sağ-
lık Bakanhğf nın yıllar-
dır sadece hastane temel-
li hizmet anlayışına sap-
landığını, toplum sağlı-
ğını tehdit eden mevcut
ve olası risklere karşı hiç-
bir hazırlığının olmadığı-
nın ortaya çıktığını belir-
ten Anoğul. risk grupla-
n için bakım ve destek
içeren kesintisiz bir sağ-
lık hizmeti sağlayan 'afet
bölgesi sağhk eylem pla-
nı'nın geliştırilmesi ge-
rektiğini vurguladı.