23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2YLÛL 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DEPREM Almanya Başbakanı Schröder, Ecevit'in yardımlar için kendisine teşekkür mektubu yolladığını söyledi Almanya'dan Türkiye'ye AB desteğiHaber Merkezi - Almanya Başbaka- nı Gerhard Schröder. "Almanya hü- kümeti, diğer aday ûlkelerde de oldu- ğu gibi Türkiye'ye süratle AB perspek- tifı sunulması gerektigi görüşündedir" dedi. Berlin'de dün bir basın toplantısı dû- zenleyen Schröder, Almanya'nın Tûr- kiye'nin AB üyesi olma yolundaki ça- balannı kararlı bir şekilde destekledi- ğini ifade etti. AB üyeliğinin hemen gerçekleşme- yeceğinin Türkiye tarafından da bilin- digine dikkat çeken Schröder, "Bu de*- teğimiz, diplomarik kuraüar içinde ota- caknr" diye konuştu. Schröder, Başbakan Bülent Ecevit'in, kendisine Alman yardımlanna ilişkin •'sıcak ve dostane" ıfadelerin yer aldı- gı bir teşekkür mektubu gönderdiğini bildirdi. Hükümet Sözcüsü Uwe Karsten He- vede, Türkiye'deki deprem felaketinın olumsuz sonuçlannın giderilmesi için Almanya'nın ABD'den sonra en çok maddi yardımda bulunan ülke olduğu- nu söyledi. 'Cellşmeler umut verlcl' Heye, "Ayrıca, depremin açtığı ya- ralann sanlması için,Türkiye'nin güm- rük biriiğinde almaya hak kazandığL, Avrupa Yatırım Bankası 1 milyon Euro yardım bağışında bulundu Irakhnpetrolyardımı onaylaruh Haber Merkea - Irak'ın Türkiye'ye deprem yardrmı olarak ham petrol şek- linde yapacagı yardımın. Arnerika'nın yaptığı yardımdan 1.2 milyon dolar daha fazla olacağı hesaplandı. Merke- zi Lüksemburg'da bulunan Avrupa Ya- nnm Bankası'nm (EIB) Başkanı Bri- an Unwin, Cumhurbaşkanı Sük>man Demirel'e önceki gûn bir mektup gön- dererek Tûrk halkına başsağhğı dile- di. Unvvin, EIB'nin Türkiye'ye l mil- yon Euro'luk bir acil yardım bağışın- da bulunduğunu, aynca AB Komisyo- nu ile birlikte mali yardım konusu üze- rinde yoğun çalışmalar sürdürdükleri- ni bildirdi. Irak'ın deprem sonrası yaptığı yar- dımlann toplamı, ABD'nin yardımla- ancak Yunanistan tarafından veto edi- len maddi yardımlann da serbest bı- rakılması konusunda çalışmalanmız var. Bu konuda iimit vcrici gelişmele- rin olduğunu söyleyebilirim" dedi. nnı geçti. Iraklı yetkililer, Türkiye'ye hibe petrol pompalamaya başlamadan önce ABD'den daha fazla yardım ya- pacaklanna dair söz vermişlerdi. Irak, Türkiye'ye 5 günde pompalayacağı 500 bin varil ham petrolün piyasa de- ğerinin 10 milyon dolar olduğunu bil- dirdü. Amerikan kaynaklan ise Washing- ton'ın Türkiye'ye yaptığı deprem yar- dımının parasal tutannın g.g milyon dolar olduğunu belirttıler. BM'nin Yapnnmlar Komitesi, Irak'm Türkiye'ye deprem yardımı olarak 10 milyon dolartutanndabağış petrol ver- mesini onayladı. Komite, onayı, BM Irak Program Ofısi veonun başmda bu- lunan Genel Sekreter Yardımcısı Benoo Savan'a bildirdi. Komite üyeleri önce- Bu arada Türkiye'nin Berlin Büyü- kelçisi Tugay llucevik. büyükelçilik re- zidansında, Yeşiller Partisi Milletveki- li Cem Özdemir ve federal hüküme- tin yabancılar danışmanı Marie Loui- ki gün yapüklan gayri resmi toplantı- da, 24 saatlik itiraz süresi koymuş ve bu süre içinde itiraz olmadığı takdirde Irak'ın bağıştabulunabileceğini karar- laştırmıştı. Dün gece 23.00'te sürenin dolmasına kadar itiraz gelmediği için Irak'm petrol yardımı onaylanmış ol- du. önceki günden beri Irak'ın hibe et- tiği petrollerin Kınkkale Rafinerisi'nde depolanma işlemi ise sürdürülüyor. Bu arada Kanada'da depremzedeler için açılan kampanyada da, l milyon dolarhk hedefe ulaşildığı bildirildi. Avrupa Komisyonu, depremden et- kilenen Marmara Bölgesi 'ndeki yeni- den imar çalışmalanna katkıda bulun- mak için 30milyon Euroek yanfan yap- mayı önerdi. seBeck'i kabulünde yaptığı konuşma- da, Almanya hükümeti ve halkına yap- tıklan yardımlar için teşekkür etti. Bu arada Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanlı, dün dü- zenlenen haftalık basın toplantısmda, ttalya Dışişleri Bakanı Lamberto Di- ni'nin Türkiye'nin AB üyeliğine iliş- kin yaptığı açıklamalann, AB'nin or- tak tavn haline dönüştürülmesini te- menni ettiklerini belirtti. Tflrfclye İle dlyalog Romano Prodi başkanlıgında oluş- turulan ve eylül ortasmda resmen gö- reve başlayacak olan yeni AB Komis- yonu'nun genişlemeden ve Türkiye dosyasından sorumlu üyesi Alman Günter Verheugen. Avrupa Parlamen- tosu Dışişleri Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, gelişmelerin Helsinki zir- vesine bağlı olduğunu söyledi. Türki- ye'ye aday statüsü verilmesinden ya- na olduğunu açıklayan Verheugen şun- lan söyledi: "Türkiye, AB'nin genişleme süred- nin bir parçasıdır, Bu karar zaten ahn- nuş olmasaydı, Türkiye dosyası bana verilme/di. Ankara. Lüksemburg'da kendisine karşı ayınmcılık yapıldığı hissine kapıldı. Şimdi, Lüksemburg karannın değiştirilmesi ve Helsinki Zirvesi'nde Türkiye'ye aday sıfatı ve- rilmesi gündemimizde. Ben bu kara- ruı ahnmasından yanayım. Ancak bu sayede Türkiye'de reform süreci hız- lanır." Deprem kargaşasında soygun firsatı • Yıkılan evlerdeki değerli eşyalan tahliye etmek amacıyla Kriz Masası'na başvurup, vali imzalı ve damgalı bir izin belgesi almak için bir başvuru yeterli. Cumhuriyet muhabiri, Adapazan'nda hiç oturmadığı ve tanımadığı bir ev için uydurma bir adla eve giriş ve eşya tahliye belgesi aldı. AYDIN ENGtN Depremin üstünden 17 gün geçme- sine rağmen deprem bölgelerindeki kar- gaşa hâlâ aşılmış değil. Kurumlar ara- sında eşgüdüm sağlanamadıği gibi, iyi niyede ahnmışbazı karariarsoyguncu- lara ve deprem vurgunculanna geniş ola- naklartanıyor. Örneğin Adapazan'nda depremde hasar gören evlerdeki eşya- lan tahliye etmek için gerekli izin bel- gesi hiçbir denetim olmaksızın elde edilebiliyor. Nitekim Cumhuriyet mu- habiri, hiç tanımadığı ancak az hasar gör- düğü belli olan bir evdeki eşyalan alıp götürmek üzere uydurma bir adla baş- vurdu ve vali imzalı, resmi mühürlü izin belgesini kolayca aldı. Canlannı kurtaran ve ailelerini bir çadırkente ya da başka bölgelerdeki yakınlannın yanına yerleştirenler şim- di de depremden arta kalan eşyalannı kurtarma çabasmdalar. Deprem gecesi gecelik giysileriyle kendilerini sokağa atabilen sanslı yurt- ışlann. evlerinde kalan değerli eşya- n ve özellikle ziynet, takı ve nakit •alan kurtarmak için Adapazan'nda, likten bir izin belgesi almalan ge- yor. Gölcük ve Değirmendere gibi Deprem bolgelerinde. konutlara girip eşyalan tahliye etmek için verilen izin belgesine isteyen berkes sahip otabfliyor. depremden ağır yara alan bölgelerde böyle bir izin belgesine de gerek yok. Bu konuda herhangi bir denetime de rastlanmadı. Bürokratik engelleri azaltmak ama- cıyla Adapazan Valiliği'nin geliştirdi- ği uygulama ise "deprem so>guncula- nna" geniş olanaklar sağlıyor. Adapazan "ndaki uygulamaya göre evini tahliye etmek isteyen yurttaş, Kriz Masası'ında bu iş için görevli memu- run önüne gidiyor ve evinin ya da iş- yerinin adresini vererek izin belgesi is- tiyor. Görevli, başvuranın adını ve ad- resini üstüne yazdığı ve Adapazan Va- liliği'nin mühür ve imzasını taşıyan belgeyi veriyor. Kentte güvenliği sağ- layan ve yağmayı önlemeye çalışan as- kerlere bu belge gösterildiği takdirde eve girilmesine ve eşyalann çıkanlmasına izin veriliyor, hatta yardım ediliyor. Bu iyi niyetli kolaylık, kolayca kötü niyetliler tarafından kullamlabiliyor. Nitekim bu amaçla Kriz Masası 'na baş- vuran Cumhuriyet muhabirine önce adı soruldu. O da Hasan Kekük diye uy- durma bir ad verdi. Ardından da daha önce seçip saptadığı, depremde hasar görmüş ancak yıkılmamış ve görünü- şünden varhklı bir aıtenın konutu oldu- ğu anlaşıian bir evin adresini gösterdi ve izin belgesini başkaca'hiçbir soru- yu yanıtlamasına gerek kalmaksızın al- dı. Belgede özetle "_ mağdur Hasan Keklik'in evine girip özel ve sağtam ka- lan eş>alannı alabilmesi için.... evin ve işyerinin önünde görevli güvenük güç- lerine baş\ urması halinde e\ ine girme- sinde bir sakınca \oktur. Bilgi ve gere- ğini rica ederim" deniyor. El yazısı ile belgeye eklenen bir not- ta, "Tespitte bir TMMOB yetkilisi bu- lunacakür" deniyor. Ancak Alev Sok. 17 numaralı konut için verilen izin bel- gesiyle bu adrese giden Cumhuriyet muhabiri, belgeyi gösterdiği görevli as- kerlerden. çevTedekilerden hiçbir engel- le karşılaşmaksızın konuta ulaştı ve ev- de buzdolabı, televizyon, çamaşır ma- kinesi gibi değerli eşyalan yerinde sap- tadı. Görevliler eşya taşımak isteniyor- sa yardımcı olabileceklerini de belirt- tiler. Basın özgürluğu Balıbey, 2500'ü sınıf, 3500'ü branş toplam 6000 öğretmen açığı bulunduğunu söyledi TGC'den lstanbul'a deprem sonrası öğrenci aknıı 37yazara teşekkür IsUnbul Haber Servisi - Türki- ye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), deprem felaketinden sonra "hfl- kümet çevrelerinin basına karşı suçjama vecczalandırtna giripmi- ne karşı çıkıp iletişim özgürlügü- nü sa\Tinarak mesleki da>anışma örneği vBren" 37 yazara, birer te- şekkür mektubu gönderdi. TGC, deprem felaketinde özveriyle gö- rev yapan basınm her kademesin- deki gazetecilere ve medya kuru- luşlanna da teşekkür etti. Başkan Nafl Güreli'nin imza- sıyla gönderilen mektupta, "Mr gazeteche ya da bir yayın kunıhı- şuna uygulanaD yaptınmlara kar- şı,Idşive kurum farta gözetmeden iletişün dzgüriüğü bakunından ve ilkesel açıdan birçok mesiektaşm tepkigöstermesinin uyana vecay- dına önemi olduğu" vurgulandı. TGC'nın mesleki düşüncelerle yaptığı uyanlar ve gazetecilerin özeleştiriieri ile siyasal otoritenin basına yaptınm eğilimlerini yan- sıtan girişimlerinçok farklı anlam taşıdığına değinilen mektupta, "Bu dayamşmaya bugün ilgLsiz kalan Idıni vatandaşlanmız ve kurum- lanjnız da benzeri\-apOnmlara he- def okhığıında. iktişim özgürlügü açısından onlar için de a> nı da>a- mşma)?taepbirttkteggsterecepniz tabfiâtr"deni1di. Istanbul Haber Servisi - tstanbul tl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey. deprem bölgelerinden lstanbul'a büyük biröğrenci akını başladığını belirterek. 2500'ü sınıf, 3500'ü de branş olmak üzere toplam 6 bin öğretmene acil ge- reksinim olduğunu söyledi. Balıbey, bu yıl tstanbul'da 3 bin okul- da 2 milyon öğrenci, 60 bin öğrermen- le egitim-öğretime başlanacagını vur- gulayarak, öğretmen açığının, Milli Eğitim Bakanlığı 'nın bu yıl alacağı 30 bin öğretmenden karşı lanacağını söy- ledi. Sakarya'dan, Gölcük'ten, Yalo- va'dan, Değirmendere'den bütün öğren- cilerin tstanbul'a akın etmeye başladı- ğını vurgulayan Balıbey, 8 yıllık kesin- tisiz temel eğitime geçtikten sonra Is- tanbul'da 6 bin derslik yaptıklannı anımsatarak şunlan söyledi: "Cumhuriyettarihinde en çok okul bu dönemde >apddı. Her yıl 1200 ders- lik yapüırken biz 1 yılda 5600 derslik yapbk. Bu,300 okul demek. Büyük bir rekor. tyi ki bunu yaptık. Biz tam ra- hatuyorduk, gelen öğrencilerie sınıfla- nmızdaki öğrenci sayısı vine bir hayli artacak. VliDet deprem bölgesinden ço- cuklannı okurmak için tstanbul'a ge- liyor. Bu çocuklanmızın içinde mag- dur olanlar var. Onlara >urt, burs bu- lup, eğitim ihtiyaçlannı karşılav ıp e&- time hazırlama zorunluluğumuzvar. Is- tanbui'da bir taraftan depremle ilgili kendi yaralarunızı sararken bir taraf- tan da dışandan gelen çocuklara >^r- dım etmek sorumluluğunu hissediyo- ruz. Onun çalışması \ar." Deprem bölgesinden lstanbul'a ge- len öğrenciler için Milli Eğitim Müdür- Iüğü bünyesinde 'Öğrenciyi Yerieştir- me Kriz Merkezi' kurduklannı ve dep- remden zarar gördüğünü beyan eden her öğrenciyi özel okul veya diğer okullara yerleştirmeye çahşacaklannı anlatan Balıbey, hiçbir öğrenciyi geri çevirmeyeceklerini söyledi. 60 okulda hasar Istanbul'da deprem sırasında 17'si orta ölçekli olmak üzere 60 okulda ha- sar oluştuğunu belirten Balıbey, Bayın- dırlık Bakanlığı tstanbul tl Müdürlü- gü'nün açılması konusunda tereddüt et- tiğı ve aralannda Bakırköy ve Çatal- ca liseleri ile Kadıköy Kız Lisesi'nin de bulunduğu okullan boşalttıklannı söyledi. Bu okullann Baymdırlık Müdürlü- ğü, lnşaat Mühendisleri Odası ve üni- versitelerin gerekli incelemelerinden sonra onanlacagını ve bu süre içinde okullann eğitim ve öğretimini başka yerlere naklettiklerini ifade eden Ba- lıbey, "Depremde 60 okul hasar gör- dû. 17 orta hasarlı okul var. Bu okul- larda okuyan öğrenci sayımız 6 bin ci- vannda. Ama bir sonın yaşanmaya- cak. Bu çocuklanmızın okullan hazır. Eğitim yapacak üselerimiz var. Sıkın- tı olmaz" diye konuştu. Balıbey, küçük hasarlı okullann da hemen onanlmaya başlandığını, sıva çatlaklannı da kaymakamlık ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin onardı- ğını belirterek "tstanbul'da eğitim ve öğretimde depremden dolayı büyük sı- kıntıiar yaşandı" dedi. Açılışa hazırlık Deprem nedeniyle evlerini kaybeden veliler bulundugunu, birçok ailenin halen okullarda banndığını anlatan Ba- lıbey, kriz masasının büyük bir çalış- Depremin yıkıma neden oldugu bolgeler tÜkayit bürosu açtıtstanbul Haber Servisi - tstanbul Üniversitesi, fakültelenni kazanan öğrencilerin kabulü için depremin yıkıma neden oldugu üç bölgede kayıt irtıbat bürolan açtı. tstanbul Üniversitesi Rektörlüğu'nden yaptlan yazılı açıklamada, tstanbul Üniversitesi Kayıt Bürolan'nın, üniversite giriş sınavmda lstanbul Üniversitesi'ni kazanan öğrencilerin kayıt işlemleri konusunda bilgilendirilmesi için kurulduğu belirtildi. Açıklamada, kayıt bürolannın; öğrencilerin burs, yurt ve diğer gereksinimlerinin saptanması amacıylaSakarya Valiliği, Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü ve Yalova Belediyesi'nde kurulduğu kaydedildi. ma içinde olduğunu ve bunlann hep- sinin zamanla çözüleceğini söyledi. Balıbey, "13 Eytûl'de tstanbul'da eği- tim ve öğretimi en iyi şekilde hazırla- ma gayreti içindeyiz. Okullar çok sağ- uklı bir şekUde açdacak. Aksama obna- yacak" dedi. özel okullara çağrı Balıbey, yardımseverlere de çağnda bulunarak egitimle ilgili konularda kendilerine başvurmalannı istedi. Dep- rem bölgesinden gelen tüm öğrencile- rin kendilerine başvurduğunu, dolayı- sıyla yerleştirmeyi kendilerinin yaptı- ğını kaydeden Balıbey, "Ozel okullar kaç öğrenci okutmak istiyorlarsa bize büdirsin. tTO ve İSO bize müracaat ede- rek300öğrencryi burshı okutacağtnı bfl- dirdi. Diğer yardımseverierden de bu tür başvuruları bekUyoruz" dedi. Balıbey aynca, ilde acil olarak kitap ve kırtasiye yardımına ihtiyaç bulun- dugunu ve bununla ilgili başvurulann da kendilerine yapılmasmı istedi. dflretmene eğitim Ömer Balıbey, Sağlık Müdürlüğü ile birlikte öğretmenlere özellikle psi- kolojik ve pedagojik bilgiler vermek için toplantı düzenlediklerini ve bura- da 80 rehber öğretmene Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahklan Hastanesi Başhe- kimi Doç. Dr. Arif Verünli tarafından bilgi verileceğini söyledi. Aynı çalış- manın seminerlerde diğer öğretmenle- re de anlatılacagını belirten Balıbey, ay- nca 25 rehber öğretmenle birlikte 100 izcinin deprem bölgelerine giderek ih- tiyaçlan tespit edeceklerini bildirdi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Paralı Yükseköğretim ÖSS sonuçlan açiklandı. Kimi çocuklanmız, emek- lerinin karşılığını alarak sevince garkolurken, kimi çocuklanmız bomboş ellerle üniversrte ve yükse- kokulların kapılannda kalakaldılar. Bir kısmı şansı- nı yeniden deneyecek, bir kısmı yurtdışına gidebil- menin yollannı anyor, bir kısmı da kara kara, gele- ceğini düşünüyor. Ne diyelim, Allah yardımcılan ol- sun. ttiraf etmeliyim ki; lstanbul Bilgi Üniversitesi'nin kurucularından biri olmama ve ortaya çıkan eserle gerçekten övünmeme karşın, paralı eğitimi hâlâ içi- me sindirebilmiş değilim. Vakıf üniversıtelerinın üc- retini ödeyecek durumda olmayan nice değerli gen- cimizi düşündükçe, inanın kahroluyorum. Fakat meselenin başka yönleri de var ve bunlar üzerinde de düşünülmesi gerek. Türkiye'de eğitim alanındaki "adaletsizlik" ve "haksztık", üniversite düzeyinde değil, çok daha ön- celeri başlıyor. Daha ana okulundan itibaren, para- sı olanlarla olmayanların yolları ayrılıyor. llköğretim ve lise düzeyine gelindiği zaman, ayrılan bu yolla- nn birbirine uzaklığı, bir uçuruma dönüyor. Ve bu uçurumun en net ve çarpıcı sonuçlan, ÖSS sonuç- lannda görülüyor. Türkiye üniversiteleri arasında, en yoğun olan ve mezunlannın en çok istihdam edildiği üniversitele- re girenlerin çok büyük bir çoğunluğu, paralı ilk ve ortaöğretimden gelenler oluyor.'Bunlar aynca kurs ve özel öğretmenlere milyarlarca lira ödüyorlar. Ve Türkiye'nin en zengin insanlarının çocuklan, Türki- ye'nin en nitelikli ve masraflı üniversitelerinde, be- dava okuma olanağına kavuşuyorlar. Toplumumuz, ılköğretim ve lıse eğitıminın paralı ve pahalı olmasına pek itiraz etmiyor ama, üniver- sitelerin paralı olmasına bir türlü alışamıyor. Bilgi Üniversitesi'nin kuruculanndan olan ve mü- tevelli heyette birlikte yer aldığımız, değerli büyü- ğümüz Latif Mutlu, bu çelişkiyi kendine "iş edin- miş" durumda. Yıllardan beri, benim bu konudaki kuşku ve tereddütlerimi ortadan kaldırmak için di- dinir durur. Geçenlerde bizim gazetede de bir bü- tün sayfa kaplayan, geniş bir çalışması yayımlan- dı. Bilmem değerlendirme fırsatını buldunuz mu? Sayın Mutlu, geniş kapsamlı bir araştırma yapı- yor. İlk bulgulannı, "Eğitimin Finansmanı" (Üzerine Bir Araştırma ve Yasal Düzenlemeler İçin Oneriler) başltğı âltında yayımladı. Bizlere de incetememiz için birer kopya verdi. Latif Mutlu bu çalışmasında eğitimi, (haklı olarak) bir bütün biçiminde değerlendiriyor. ilkokuldan baş- lıyor ve üniversiteye kadar getiriyor. Dünyanın değişik ülkelerinde, eğitimin ve yükse- keğitimin nasıl ele alındığını ve nasıl finanse edildi- ğini anlatıyor. Ve Türkiye'nin, eldeki sınıriı kaynak- larla eğitime yeterince destek sağlayamadığını ve bu koşullarattında, "çağı yakalamak" hayallerine ulaş- mamızın olanaksız olduğunu ortaya koyuyor. Çarpıcı birkaç örnek vermek istiyorum. Örneğin fert basına eğitim harcamalan incelendiği zaman bu rakam; (yıllık olarak) Norveç'te 1912, Isviçre'de 1890, Isveç'te 1845, ABD'de 1390, Almanya'da 1315 dolar vb. olmasına karşın, Türkiye'de sade- ce.31 dolar... Fert basına eğitim harcamalannı, bazı başka ül- kelerle de karşılaştırmak gerek. Bu rakam Mısır'da 39, Suriye'de 47, Iran'da 86, Irak'ta 92, Yunanis- tan'da 215, Portekiz'de 422, Ispanya'da 588 do- lar. Türkiye'nin fert basına eğitim harcaması, çok za- vallı bir rakam gibi görünüyor. Oysaki Türkiye ka- mu bütçesinden yüzde 11.1 'ini eğitime ayınyor. Bu oran Yunanistan'dayüzde 8.2, isveç'te 9.8, Alman- ya'da 9.1 vs. Gayri Safi Milli Hasıla'dan eğitime ay- nlan paya gelince, Türkiye en az pay ayıran ülke- lerden biri: Yüzde 2.5. Bu oran; Yunanistan'da yüzde 3.7, Fransa'da 6.1, Almanya'da 5.4, ABD'de 7.1 vs. vs. (Kamu bütçesinin GSMH karşısındaki küçüklüğüne baka- rak Türkiye'de "cteWe&'/fl7Çt//te//m"çığırtkanlığını ya- panlann kulaklan çınlasın...) Peki ne yapalım?.. Parası olmayan okumasın mı? Sayın Mutlu, ilginç bir öneri geliştirmiş. Aylık ge- liri 300 dolann altında olan ailelerin çocuklannın parasız okumasını, aylık geliri 800 dolann üzerin- deki ailelerin çocuklannın indirimsiz okumalannı önererek, arada kalanlar için bir "skala" düzenle- miş. Bana, belki "uygulanabilir" gibi geldi. Ama o kadar da kolay değil. Türkiye'de yükseköğretim çok ciddi bir yara. Dev- let üniversitelerinin paralı olmasını birtürlü içime sirv diremiyorum ama; iyi denetlendiği takdirde, vakıf üniversiteleri bu yaraya bir ölçüde merhem olabilir gibime geliyor. Kimi üniversite rektörterinin; bu üniversiteleri düş- man gibi görmeteri ve battalamaya çalışmalanna rağ- men... Prof Dr. Orhan Arıoğul 'Acil yardıma yeniden düzenleme yapılmalı' İstanbul Haber Servisi - lstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Orhan AnoguL olası yeni felaket- leri beklemeden acil yar- dım ve kurtarma hizmet- lerinin "sosyaldeviet'' an- layışı ile gönüllü katılım- lan da içine alacak şekil- de yeniden düzenlenme- si gerektiğini söyledi. Depremin ardından yapı- lan açıklamalarda, "sağ- lık hizmetlerinin yeterli biçimde yürütüldüğü- nün" ifade edildiğini anımsatan Prof. Anoğul, "Başanlı denilen sağhk hizmetleri, kendi olanak- lanyla ilk saatlerde hayat- ta kalmayı başarabilmiş insanlarımıza verilmiştir ve verümektedir. Ovsa Uk saatlerde etkili bir tıbbi hizmetyürütülmediğiiçin kaçinsanunızuı kaybedil- diğini bUmiyoruz" dedi. tstanbul Tabip Odası afet bolgelerinde yaptığı saptamalan, dün düzenle- diği basın toplantısıyla anlattı. Prof. Orhan Anoğul, Sağlık Bakanlığı Merkez Birimleri'nin mevcut so- runu algılaınak ve hareke- te geçmek konusunda ye- tersiz kaldığını, Sağlık Bakanı Osman Dur- muş'un beyanlannın da ortamı kontrol altına al- mak yerine sağlık alanın- da karmaşaya neden oldu- ğunu kaydetti. Prof. Anoğul, bakan- lığın yetersiz yönetim tar- zına ragmen aynı kuru- ma bağlı personelin orta- ya koyduğu enerji ve ba- şannın dikkate değer ol- duğunu vurguladı. Sağ- lık Bakanhğf nın yıllar- dır sadece hastane temel- li hizmet anlayışına sap- landığını, toplum sağlı- ğını tehdit eden mevcut ve olası risklere karşı hiç- bir hazırlığının olmadığı- nın ortaya çıktığını belir- ten Anoğul. risk grupla- n için bakım ve destek içeren kesintisiz bir sağ- lık hizmeti sağlayan 'afet bölgesi sağhk eylem pla- nı'nın geliştırilmesi ge- rektiğini vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle