20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 1999 PAZAR HABERLER DÜNY4DA BUGÜN Salı günü Meclis Genel Kurulu'nda yapılacak ilk görüşmeyle tahkim süreci başlıyor ALİ SİRMEIS Menfi Aydın Sevgili, . Aydının ülkemizde çektiği çile, nicelik bakı- mından, çoğu yerde olduğundan daha fazla galiba. Ama yine de kendimize fazla haksızlık etme- yelim. Biz aydınımıza çok da önem veririz. Za- ten sözcüğün kendisinden anlaşılır bu durum. Öyle ya! Aydın kavramı, Fransızca ve ingiliz- cedeki, "intellectuel" sözcüğünü karşılıyor, a- ma ondan daha başka işlevler yüklenmiş ola- rak.. Dilersen önce, sözcüğün Fransızcadaki kar- şılığına bakalım. Petft Robert'de entelektüel'in (intellectuel) birinci anlamı zekâya değin olan her şey, ikinci anlamı ise zekâ faaliyetlerine bü- yük, hatta aşırı eğilimi olan olarak veriliyor. • • • Dikkat edersen burada, entelektüele herfıan- gi toplumsal bir misyon yüklenmiş değildir. Bu tip entelektüelin parlak ömeğini deneme- nin eşsiz üstadı Montaigne'de görebiliriz. O son derecede kuşkucu, her şeyi ve özellikle kendi "ben "ini didikdidikederekgözleyen seç- kin yazar, toplumsal felaketleresağır, kendi şa- tosunda oturup, çevreyi kayıtsız değilse bile, pasif olarak gözler. Batı'da bizim anladığımız türde tavır alan en- telektüeller için aydınlanmayı beklemek gere- kecektir genelde. O dönemin aydın yazarları, kendilerini toplu- ma karşı sorumlu hissederler, kendilerine ka- bul ettirilmek istenen düzeni sorgular, ona kar- şı en büyük silahlan olan akıllannı seferberede- rek, başkaldırırlar. Aklın işinin kelâmı nakil olduğunu söyleyen Osmanlı'da aydının boy vermesi için, aydın- lanma çağının etkilerinin bizim topraklanmıza kadar yayılmasını beklemek gerekecektir. Osmanlı aydına "münevver" der. "Ten- v/r"den gelen bu sözcüöün uydurma olduğu- nu söyler Ziya Gökalp.Tşin o yanını bırakalım bir yana, ama sözcüğün kendisi bile bizim top- lumun entelektüele aydınlanma ve aydınlanma düşüncelerini yayma misyonu yüklediğini gös- terir. • • • Evet, ister Osmanlı'da olsun ister Cumhuri- yet Türkiyesi'nde, toplum aydına bir misyon yüklemiştir. O aydınlanmayı yaymak işlevini ye- rine getirecektir. Peki aydınlanma, kuşkucu düşüncenin, ze- kânın toplumsal yapıyı, onun çarpıklıklarını sor- gulamasından, aklın önündeki tabulan yıkma çabasından başka nedir ki? Sartre'ı düzeni sorgulayan bütün kapılan çal- maya, hem burjuvaziye, hem FKP'ye ve onun ardındaki güçlerin, pratiğine başkaldırmaya iten de, Aziz Nesin'i düzenin hapishaneleriyle tanışmaya, TKP'lilerin karalamalarıyla karşılaş- maya, Sıvas'ta yobazlann ateşiyle yanma teh- likesine maruz kalmaya ve can dostlannın ya- narak ölmelerini görmeye iten, aydının bu işle- vi, bu sorumluluğudur. Bu tanım ve örnekler, açıkça göstermiyor mu bize Sevgili, aydının başkaldıncı sorumluluğu- nu? Bu durumda, kurulu düzeni, kendi yanmak pahasına da olsa sürekli sorgulayan aydını ki- milerinin yadırgaması, hatta ona kızması doğal- dır. Onlar ki düzenin her şeyine eyvallah demek- le yükümlü kılmışlardır kendilerini, (tabii karşı- lığını yüklüce alarak) aydınlan "menfi" de bu- labilirler. Aydının düzene göre menfi olmasında kendi açısından yüksünecek bir yan yok. O, ancak onlartarafından müspet bulunduğu zaman kö- tü duruma düşer. > Aydın, yapısı gereği onlara göre menfidir. Zaten düzenin her şeyine eyvallah diyen, "salla başını al maaşını "lar da hiçbir zaman ay- dın olamaz, olsa olsa diplomalı, bir iki dil bilen yalakalar olurlar. Yasanın iptali için yasal savasım Temel eğitimin delinmesine tepki İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanı Süley- man DemireTin. ilköğre- timın 5. sınıfını bitiren öğ- rencilerin yaz tatillennde Kuran kurslanna gidebil- mesinin yolunu açan yasa- yı onaylaması, 8 yıllık ke- sintisiz temel eğitimin de- linmesi olarak nitelendiril- di. Eğitimciler ve sivıl top- lum örgütleri. yasanın ip- tali için gereken yasal sa- vaşımı vereceklerini belir- terek "Zorunlu eğitimin özü ve ruhu büyük yara al- mışur. Siyasiler yine gerici- liğe, dindliğe ve tribünlere oynuyorlar" dedi. CHP MYK Üyesı ve Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazakı, "Çıkan yasa, Anayasa Mahkeme- si'nin ve Danıştay 8. Daire- sj'nin kararlanna. 1739 sa- yüı Milli Eğjtim Temel Ya- sası'na ve Oğretim Birliği ilkesinin özüne aykmdır" dedi. Yeni durumla 8 yıllık kesintisiz temel eğitim içinde ikili bir yapının oluştuğunun altını çizen Gazalcı, yeniden eski sıs- teme dönüldûğünü ifade etti. Gazalcı, CHP ve Eğit- Der olarak gereken tüm savaşımı vereceklerini vurguladı. Eğitim-Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Ala- addin Dinçer de "Bu ya- sayla üköğretim birinci SJ- nıfi bitiren, hatta hiç oku- la gitmeyen çocuklar bile yaz tatilierinde Kuran kurslanna gidebilecekler. Yine din. siyasal amaçlar uğruna kuİlanıldı 7 " şek- linde konuştu. Dinçer. ya- sayla mücadele için yasal zeminde her türlü çabayı göstereceklerini belirtti. Çağdaş Yaşamı Destek- leme Derneği (ÇYDD) Genel Merkezi ve tûm şu- beleri adma değerlendir- me yapan Prof. Dr. Tûr- kân Sayian ise Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturan Öğrenim Birliği Yasası 'nın yok sayıldığını, temel eğitimin delinerek Diyanet Işleri Başkanlı- ğı'na küçük çocuklan eğitme hakkı tanındığını kaydettı. "Bu ülke ne çek- tiyse din, Kuran. ezan sö- mürüsünden çekti" dıyen Sayian, ÇYDD olarak tüm hukuksai yollara başvura- caklannı söyledi. Danıştay devre clışıkaldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Imtiyaz sözleşmelerinde Danıştay'ı yal- nızca görüş bildirmekle görevlendire- rek devre dışı bırakan uluslararası tah- kime ilişkin anayasa değişildikleri üze- rindeki ilk görüşme 10 Ağustos Salı gü- nü TBMM Genel Kurulu'nda yapıla- cak. Anayasa değişikliğinin ikinci gö- rüşmesi ise cuma günü gerçekleştirile- cek. Anayasa değişikliğinin milletve- killerinin bir bölümünün çekincelerine karşın referandumu gerektirmeyecek 367'nin üzerinde oy çoğunluğuyla ka- bul edilmesine kesin gözüyle bakılıyor. tktidarpartilerinin, muhalefet ile yap- tığı pazarlıklarda Siyasi Partiler Yasa- sı'nda (SPY) FP'nin istediği ödünü ver- mesi sonucu uluslararası tahkim için anayasa değişikliği gerçekleştirilme noktasına geldi. TBMM Danışma Ku- rulu, yann toplanarak Meclis'ın gün- demini yeniden belirleyecek. Başbakan Biilent Ecevit tahkim ko- nusunda herhangi bir geri çekilme ya da • Başbakan Bülent Ecevit, tahkim konusunda herhangi bir geri çekilme ya da vazgeçmenin söz konusu olmadığını belirterek "Herhangi bir şey karşılığında bir şey verilmiş de değil. Zaten Siyasi Partiler Yasası ile ilgili değişiklik geçen dönemde hazırlanmış olan anayasaya uyum yasalanndan biri. Onda yeni bir şey yok" dedi. Danıştay ancak görüş bildirebilecek. vazgeçmenin söz konusu olmadığını belirterek "Herhangi bir şey karşılığın- da bir şey verilmiş de değil. Zaten Siya- si Partiler Yasası ile ilgili değişiklik geçen dönemde hazırlanmış olan anayasaya uyum yasalanndan biri Onda yeni bir şey yok" dedi. Ecevit, sosyal güvenlik yasa tasansının geri çekilmesi ya da ta- tilden sonraya bırakılmasının da söz ko- nusu olmadığını söyledi. 8 yasa için tam gün mesai Bu arada iktidar partileri. başta ana- yasa değişiklıkleri ve SPY, sosyal gü- venlik ve vergi olmak üzere 8 yasa de- ğişikliğini çıkarabilmek için Meclis'in çalışma saatlerinin uzatılması önerisini getirecek. Bu önerinin kabul edilmesi durumunda Meclis, çarşamba günün- den itibaren sabah saat 10.00'dan ıtiba ren gece 24.00'e kadar çalışacak. Mec- lis cuma ve gerekirse cumartesi günü de çalışacak. TBMM Genel Kurulu'nda ilk görüş- mesi yapılacak olan tahkimle ilgili ola- rak anayasanın 47,125 ve 155. madde- lerindeki değişiklikler şöyle: Madde 1) Anayasanın 47. maddesi- nin kenar başlığı "Devletleştirme ve Özeueştirme" şeklinde değiştirilmiş ve bu maddeye ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklen- miştir: "Devtetin. kamu iktisadi teşeb- büslerinin ve diğer kamu tüzdkişilerinin müllrîyetinde bulunan işletmelerin özel- leştirilmesine ilişkin esas ve usuller ka- nunla görülebilir. Devletin, kamu iktisa- di teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişi- leri tarafindan yürütülen yaünm ve hiz- mederden hangilerûıi özel hukuk sözJes- meleri ile gerçek veja tüzelkişilere yap- ürabileceği veya devredebileceği kanun- la belirlenir." Madde2)Anayasanın 125. maddesi- nin birinci fıkrasında ikinci cümle ola- rak aşağıdaki hüküm eklenmiştir: "Kamu hizmetleriyle ilgili imtiyaz şartiaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazhklann milli veya mUletlerara- 9 tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebi- lir. MiUetierarası tahküne ancak yaban- cıuk unsuru taşıyan uy uşmazlıklar için gidilebilir." Madde 3) Anayasanın 155. maddesi- nin ikinci fikrası aşağıdaki şekilde de- ğiştirilmiştir: "Danıştay, davalan görmek, başba- TBMM Anayasa Komisyonu SPY değişikliğini görüşmek üzere toplanıyor 3 yasakhya siyaset yoluANKARA (Cumhuriy«Bürosu) -Hü- kümetle muhalefet arasında. uluslarara- sı tahkim paza'rhklan sırasında değişti- rilmesi konusunda uzlaşma sağlanan ve siyasi yasaklılar Necmettin Erbakan, Şevket Kazan ve Ahmet Tekdal'a ba- ğımsız adaylık yolunu açacak Siyasi Partiler Yasası (SPY) değişiklik öneri- si, salı günü TBMM Anayasa Komisyo- nu'nda görüşülecek. SPY'de FP'nin ka- patılmasını engellemek amacına dönük olarak yapılması planlanan diğer deği- şiklikle, parti kapatma gerekçeleri ara- sında yer alan "odak olma" saptaması için partinin yetkili kurullannın yasadı- şı eylemı onaylayan karar almış olması koşulu getiriliyor. Başbakan Büknt Ecevit odaklaşma konusundaki uzlaşmanın FP'nin kapa- tılma davasını etkileyip etkilemeyece- ğine ilişkin bir soru üzerine, "Bir parti- yi kapatmak için ileri sürülen gerekçele- re somut bir açıkhk getinne amacını gü- dü\or. Bunun FP ile Ogisiyok" dedi. Ece- vit, Erbakan'la ilgili bir soruyu ise yan- da keserek "Beni onlara kanşHrmavm" dedi. Hükümetin TBMM gündemi için haf- ta başında başlattığı muhalefetle uzlaş- ma arayışı önceki gün sona erdi. Başba- kan yardımcılan Hüsamettin Ozkan ve Cumhur Ersümer. Adalet Bakanı Hik- met Sami Türk ile siyasi parti grup baş- kanvekillerinin günler süren görüşmele- ri sonucunda uluslararası tahkime iliş- kin anayasa değişikliği ve anayasa uyum çerçevesinde geçen yasama döneminde üzerinde uzlaşılan SPY değişikliği öne- risi üzerinde yeni bazı düzenlemeler ya- pılarak çıkanlması konusunda uzlaşma sağlandı. 'Muhakfetin haklı talebi 1 DYP Grup Başkanvekili Ahmet lyi- maya. geçen yasama döneminde üzerin- de uzlaşılan ancak kadük olan SPY de- ğişikliği önerisini yeniden TBMM Baş- kanlığı'na sundu. Başkanlık ise, derhal öneriyi TBMM Anayasa Komisyonu'na se\k etti. Komisyon Başkanı ANAP'lı Ertuğrul Yalçınbayır. komisyonu 10 Ağustos Salı günü saat 10.00'da toplan- tıya çağırdı. Anayasanın 95. maddesin- de yapılan değişikliğin ardından. uyum açısından gerekli olan SPY değişikliği- nin bugüne kadar çıkanlamadığını kay- deden Yalçınbayır, "Anayasada yapılan değişiklik çerçevesinde Siyasi Partiler Yasası'nda uyum için değtşiklige ihtiy aç vardı. Bu muhalefetin haklı bir talebidir. tktidar partileri muhalefetin haklı ta- leplerini göz ardı edemez" dedi. Yalçın- bayır, anayasanın parti kapatma gerek- çeleri arasında yer alan "odakolma"mn saptanması konusunu Anayasa Mahke- mesi'ne bıraktığını belirterek "Ancako- dak olma konusunun açıkhğa kavuştu- rulması gerekiyordu. Bu konuda bana görüş sorulduğunda, uyum kanununda buna açıkhk getirilmesinde fayda oldu- ğunu mütalaa etmiştim" diye konuştu. TBMM Anayasa Komisyonu'nda lyi- maya'nın SPY önerisi görüşülürken va- nlan uzlaşma çerçevesinde bir siyasi partinin "yasadışı eylemlere odak ohna haB" önerge ile metne eklenecek. Odak olma komisyonda tammlanacak " Buna göre. "hakkında dava açılan partiye mensup Idşiierin, yoğun ve ka- rarh biçimde birinci fikrada beUrtüen (yasak) eylemleri işlemesi ve bunun par- tinin grup genel kurulu, yönetim kuru- hı ve genel idare kurulu tarafindan «m- nen (dolayt olarak) ve sarahaten (açık- lıkla) onaylanması halinde" bir parti o- dak duruma gelecek. Yürürlük ve yürüt- me maddeleriyle birlikte toplam 25 mad- deden oluşan öneride siyasal partilere maddi yardım ve bağışta bulunacak ve bulunamayacak kurum ve kuruluşlar tekrar sıralanıyor. Uyum komisyonunun metninde "Bir siyasi partinin kapaülma- sına söz ve eylemleriyle neden olan kuru- culan dahil üyeleri Anay asa Mahkeme- si'nin kapatmava ilişkin kesin karannın Resmi Gazete'de gerekçeli olarak y ayım- lanmasından başlayarak beş vıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesu yöne- tkisi ve denetçisi olamazlar. Siyasi parti- ler bu Idşileri hiçbir suretle seçknleıde a- day gösteremezier'' düzenlemesi yer ah- yor. Bağımsız adaylığı engelleyen yü- rürlükteki SPY'nin 95. maddesi siyasi yasaklı kişinin "mMletvekili adayıolama- yacağmı" öngörüyor. Öneri kabul edUirse Necmettin Erbakan, Şevket Kazan ve Ahmet Tekdal'ın bağımsız milleneküi adayhğı yohı açüıyor. Anayasa Mahkemesi, RPvi kapaürken eski Kayseri Beledrye Başkanı Şükrü Karatepe, eski Rize Milktveküi Şevki Yıbnaz ve esidŞanhurfa MiUerveküi İbrahimHalil ÇeKk hakkında da partinin kapaülmasına neden olduklan gerekçesiyle siyaset yasağı getirmişti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, HADEP'li belediye başkanlannı kabul etti 6 Hak arama anayasal çerçevede ohnaiı9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, her- kesin meşru yollardan giderek hak ara- ması halinde ülkenin iç banş sıkıntısı ol- mayacağını kaydederek "Aına anayasa- nın dışına çıkarak hak arama gibi du- rumlar olursa gayet tabii ki o sıkınülar oJur" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel. HADEP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başka- nı Feridun ÇeUk ile beraberinde Siirt, Batman, Van, Ağrı, Bıngöl ve Hakkâri belediye başkanlannı C a nkaya Köş- kü'nde kabul etti. Kabulde heyet adına konuşan Diyar- bakır Belediye Başkanı Feridun Çelik, bölgedeki çatışmalar yüzünden yerleşim birimlerinin boşalması üzerine insanlann hiçbir imkân sunulmadan kentlerin va- roşlannda toplandıklannı ifade etti. Bu- nun bir sosyal afet haline geldiğini anla- tan Çelik, bu sorunlann belediyelerin ye- tersiz imkânlarıyla halledilmesüıin mümkün olmadığını söyledi. Köye dönüşün özendirilmesi gerekti- ğini belirten Çelik. belediyelere özel kay- nak aktanlmasını, borçlannın affedilme- sini, çıkanlacak yerel yönetimler yasa- sıyla ademi merkeziyetçilik ilkesinin be- nimsenmesini ve belediyelere kendi kay- naklannı düzenleme yetkisi tanınmasım istedi. 15 yıldır süregelen çatışmalann sorunlan ağırlaştırdığım ifade eden Çe- lik, şöyle devam etti: "Bugün bir dönüm noktasmdayız. Son derece hassas bir dönemi yaşıyonız. Bu dönem akıkı ve sağduyulu yaklaşınu zo- runlu kılıyor. Türidye'nin sorunlannı duygusal yaklaşımlarla aşması mümkün değildir. Dönem aynı zamanda cesur adımlann atümasını gerektirmektedir. Ulkenin tüm insanlarmm,özellikle deböl- Cumhurbaşkanı, Diyarbakır, Siirt, Batman, Van, Ağn, Bingöl ve Hakkâri belediye başkanlannı Çankaya Köşkü'nde kabul etti. gede yaşayan insanlann banşa büyük bir ihtiyaa vardır. Aruk akan kardeş kanı durdurulmalıdır. Bugün Meclis'in gün- deminde olan af. herkesi kapsayan genel bir afEa dönüştürülürse. bu toplumsal ba- nşın sağlanmasında önemü olacaktır. Yi- ne idam cezasınuı kaJdınlnıası. insan hak- lan ihlalkrini önleyecek düzenlemeterin ve çağdaş demokrasi normlannı amaçla- yan vasal ve anayasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasmda yarar görüvoruz." Belediye başkanlanna yerel konularla ilgili bir açıklama yapan Demirel ise da- ha sonra konuşmasına eline anayasa ki- tapçığmı alarak devam etti. Demirel, "Huzur ve güven içinde yaşamanın tek şarn, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlan- nın, bu huzur ve güvenin değerini iyi bfl- mesine bağhdu*" diye konuştu. 1000 se- nedir bu ülkenin vatandaşlannın bir ara- da banş içinde yaşamayı başardıklannı anlatan Demirel, "Herkes anayasamn sağladığı vatandashk hukuku içinde o so- rumluluğu taşıyacaktu-" dedi. Anayasanın herkesi bağladığını, bu- nun eleştirilebileceğini, ancak değiştiri- linceye kadar uyulması gerektiğini kay- deden Demirel, şöyle devam etti: "Hak aramayı gayetdoğal buhıyorum. Hakaramanın en önemli tarafi, haklıyol- lardan, meşru yollardan giderek hakara- maktir. Eğer herkes meşru yollardan gi- derek hak ararsa, sanıyorum ki ülkenin hiçbir sıkınüsı olmaz. iç banş sıkuinsı ol- maz. Ama bu anayasanın dışına çıkarak hak arama gibi durumlar oiursa gayet tabii Id o sıkuınlar olur." kan ve bakanlar kurulunca gönderüen kanun tasanlan ve kamu hizmetleri hakkında 2 ay içinde düşüncesini bildir- mek, tüzük tasanlannı incelemek, ida- ri uyuşmazhklan çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevü- dir." Değişiklik süreci TBMM Içtüzüğü gereği, anayasa de- ğişikliklerinin ikinci görüşmesi ilk gö- rüşmenin üzerinden 2 tam gün geçtik- ten sonra 13 Ağustos Cuma günü yapı- lacak. Anayasanın 175. maddesine göre, anayasa değişikliğinin kabul edilmesi en az üye tam sayısının beşte üçü ile "330" rakarruna ulaşılmasıyla mümkün olabiliyor. Meclis üye tam sayısının beşte üçü "330" ile veya üçte ikisinden "367" az oyla kabul edilen anayasa de- ğişikliği ise Cumhurbaşkanı tarafindan Meclis'e iade edilmezse referanduma sunuluyor. FP'li Kahraman 'Tahldmi karşûıksız destekkdik' İstanbul HaberServisi- FaziletPar- tisi (FP) Meclis Grup Başkanvekili Is- mafl Kahramaa uluslararası tahkime, Siyasi Partiler Kanunu'nun değiştiril- mesi koşuluyla destek verdikleri yo- lundaki haberlerin doğru olmadığını savundu. Kahraman, FP istanbul U Merke- zi'nde dün düzenlediği basın toplan- tısında son siyasi gelişmeleri değa-- lendirdi. 57. hükümeti. Türkiye'yi bir polis devleti haline getiren ve kendi milletiyle kavga eden bir "labirent hü- kûmet" olarak değerlendiren Kahra- man, Sosyal Güvenlik Reformu yasa, tasansı, vergi kanunu, af kanunu tasa- nsı ve 1999 yılı bütçe kanunu gibi top- lumun bütün kesimlerini ilgilendiren kanunlann halkın görüşü ve talepleri * dikkate alınmadan hazırlandığını sa- vundu. Önümüzdeki hafta içinde Ana- yasa Mahkemesi'ne çeşitli ıptal dava- lan açacaklannı ifade eden Kahra- man, uluslararası tahkime karşı olma- dıklannı, ancak Türkiye'deki bir fir- manın, kendi kanununu bilmesine rağ- men yabancı tahkime gitmesinin de doğru olmadığını söyledi. Kahraman, Siyasi Partiler Kanu- nu'nda değişiklik yapılması karannm Uyum Komisyonu'nca ahndığını be- lirterek bu değişikliğin, bir kişiyi ve- ya partiyı kurtarma yasası olmadığını savundu. Tahkime tepkiler 'Türksiyaseti ayaga düşürüldü' ANKARA/İSTANBUL(CumhurJ- yeQ- Hükümetin uluslararası tahkime ilişkin anayasa değişikliğini gerçekleş- tirebilmek için, siyasi yasaklı Necmet- tin Erbakan ve arkadaşlanmn bağım- sız aday olması ve FP'nin kapatılma- sının zorlaştınlması için ödün verme- si tepkiyle karşılandı. CHPGenel Başkan Yardımctsı Cev- detSeivi hükümetin ve muhalefet par- tilerinin tavnnın "Türk siyasetini aya- ğa düşüren bir yaldaşım" olduğunu söyledi. TMMOB Başkanı \avuz Ö- nen de. tahkim konusunda karşı du- ruşlannın süreceğini vurgularken işık Hukuk Bürosu avukatlanndan Meh- met CeogE, tahkim konusunun Erba- kan'ın siyasi yaşamına endeksleame- sinin, sapla samanın kanştınlması an- lamına geldiğini belirterek "Bu siyasi şantajdır" dedi. Sehi, tahkim düzenlemesirân "ate- tocete ve halk tarafindan anlaşılma- dan" çıkanlmasını isteyen hükümetm, muhalefetten destek alma arayışma girdiğini söyledi. Selvi, bazı konula- nn pazarlığa uygun olmadığını ve hü- küınetin pazarlık anlayışından vazgeç- mesi gerektiğini kaydetti. Inşaatmahendisteri fnşaat Mühendisleri Birliği İstan- bul Şubesi, bir basın açıklaması yapa- rak son günlerin önemli tarhşma ko- nulanndan binnın "uluslararası tah- kim" olarak belirlendiğini söyledi. Açıklamada, "Ulke topraklanndaya- püacak her yannm, yeralb ve yerüstü Udanmız, kentfcrinüz, ormaniannuz bir satdmyla karşı karşıya kalacaktır. Bu yasa tasansı yasaOaşırsa, uhıslara- rası yağmacılann ekmeğine yeni bir yaf sörfibnüş olacaknr" deniîdi. Açıklamada, Başbakan BülentEce- vit'in tahkime karşı çıkanları, "Bogaz köprüsünc karşı çıkanlar" olarak sun- masının taiihsizlık olduğu belîrtilerek Ecevit'm de boğazköprüsüne karşı çı- kanlardan olduğu annnsatıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle