Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ACÜSTOS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Ömer Uluç 6. Uluslararası İstanbul Bienali'ne büyük boyutlu duvar resmiyle katılıyor
'Miflenhımu karşılayan resîmler'
ESRAALİÇAVUŞOĞLU
En :or 1997'de Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat
Galens'sde Istanbullu sanatseverlerle buluşan Omer
Uhıç, bj<ez 6. Uluslararası İstanbul Bienali'ne bü-
yük bcMtlu bır duvar resmi ile katılıyor. Ömer Uluç
için \W> sergiler yılı olarak tanımlanabılır. Çünkü
Istanbd 3ıenalı"nin ardından ekim ayında Yapı Kre-
dı Kâzrr Taşkent Sanat Galerisı'nde, kasımda ise
Atatün. kültür Merkezi'nde açılacak olan kapsam-
lı sergı He ızleyıcılenyle olacak sanatçı. Uluç, ay-
nca 20)0 yılı ıçınde Nevv York ve Pans'te de sergi-
ler açacaı. Aslında bürün bu sergiler bır bütünün par-
çalan;-rallenıumda bır seyahat.
Sanzçnın 6 Uluslararası istanbul Bıenalı'nde, Dol-
mabab;e Kültür Merkezi'nin gırişine yerleştirece-
ği 8 x 3 "0 m. boyutundakı ışi. renklı satıhlarla bun-
lann ûıerine yerleştirilecek olan üç boyutlu parça-
lardan oiuşuyor. Uluç, çalışmalannı 'milleniumu
karşılıym resimler' olarak tanımlıyor. Arnavut-
köy'dekı atölyesınde görüştüğümüz Omer Uluç'un
çalışma mekânı kendi deyımiyle 'Uluç'un yaraük-
lan' ile dolu. Çeşitlı kalınlık. büyüklük \e malze-
melerden borular bıçimınde oluşturduğu bu heykel-
ler, Uluç'un resimlennde gördüğümüz hareketlı fi-
gürlenn bir anlamda somutlaş.mış hali... Organik
yapıiı bu heykeller, insanda dokunma duygusu ya-
rattığı gibı özellikle parlak renkleriyle şekerden ya-
pılmış'.zlenimi veriyor. Bugünedekyurtıçi veyurt-
dışında bırçok sergi açan ve yaşamını Paris'te sür-
düren Uluç. 5 ay daha Türkiye'de kalacak.
'Estetiğim üzerinde buluşlar yapryorurrT
Uluç'un bıenalde sergilenecek olan ışi, sanatçı-
nın son dönem 'buluşlannın' bütününün aynı yapıt
etrafında toplanması bakımından ilgmç. Kendısi
için büyük bir buluş olarak nitelediğı ve çıkış nok-
tası alümınyum ve polyester halatlara dayanan or-
ganik heykellen de bu çalışmanın ıçinde yer alacak.
Aslında Uluç'un resimleri ve heykellen birbıri ıçin-
den çıkıyor ve bır anlamda birbirlerini tanımlıyor
Heykel yapmadan önce de satıhtan çıkış arayışı ıçın-
de olduğunu söyleyen sanatçı, bunun, resimlerinde
daha önce çerçeveden çıkan uzantılarla kendıni bel-
li ettigını söylüyor.
•*Ben buluşa inanan bir insanım. Kendi estetiğinı
üzerinde birçok buluş vapıvorum. HeykeUerim,on-
lan boyama biçimim...Kendim için, sanki bir gizin
açılması için bunlan büvük buluşlar olarak değer-
lendiriyorum. Bunlann nasıl bir arava gelecekleri
ilk başta belü degil. Saühlar ve formlar birden fazla.
Hangi form hangi sanh üzerine gelecek önceden bd-
li değil. Ancak yavaş yavaş, bir senaryo çıkmaya baş-
lıyor. Ve sonra taşlar yerine oturuyor."
Yapıtlannı denn çizgıler. kazımalar, tırmıklama-
lar ve hareketlerle oluşturan Uluç, resim yapmay ı ılk
A lk başta ne dünyayı
ifade etmek ne de
kendimi... İlk başta
kendimi iyileştirme
isteği. tçimdeki kaosa
biçim vermeye
çalışıyorum. Kimseye
karşı bir sorumluluk
duymuyorum ilk başta.
Ama sonra bir sorumluk
duygusu oluşmaya
başhyor. Ve bu arada
özgürlük kayboluyor.
Ömer Uluç'un 6.
Ulusiararası tstanbul
Bienali'nde, Dolmabahçe
Kültür Merkezi'nin girişine
yerteştireceği 8 \ 3.70 m.
boyutundaki işi, renkli
satıhlarla bunlann üzerine
yerleştirilecek olan üç bovutlu
parçalardan oluşuvor. Uluç,
çalışmalannı 'miUeiumu
karşdayan resimler' olarak
tanımlıyor.
başta kendi sinirlerinı yatıştıran bir araç olarak gö-
rûyor. u
tlk başta ne dünyayı ifade etmek ne de ken-
dimi... İlk başta kendimi iyileştirme isteği. İçimdeki
kaosa biçim vermeye, onu anlamaya çalışıvorum.
Kendi yararöğım kanşıkuğa kendim biçim veriyo-
rum. Kimseye karşı bir sorumluluk duymuyorum ilk
başta. Ama sonra bir sorumluk duygusu oluşmaya
başbyor. Ve bu arada özgürlük kav boluyor ve özgür-
lüğünüzü tekrar yakalamaya çauşıyorsunuz. Kendi
kendimi terapim benûn özgürtüğümü kısrtiadı, be-
ni sıkrşürmaya başladL."
Ömer Uluç'un resimlerinde izleyiciyi kendine
doğru çeken bir enerji var kuşkusuz. Hareket ve hız
ö|esi resimlerinde her zaman ön planda. Ama kar-
şıtlıklan da unutmamak gerekiyor. "Evetresiınlerim-
de bir karşıtlık olduğu doğru. Akdeniz'le Doğu'nun
karşıthğı dhebiliriz belki de. İç karşıthk da olabilir.
Ama dengesini o kanşddık ve karşıthk içinde \eni-
den buluyor. Bu dengeyi ne kadar bozmava çalışsam
da, o dengeyi tekrar buluvonım. Bir nevi karşıtlığuı
dengesL"
Renkler 'yaratıklanrT anlaşüması için...
Uluç'un resimlennde ve heykellennde renk her
zaman başı çekiyor. Onun işi renklerle... Renkler ne
kadar çılgın olursa onun için o kadar ilgmç. Son on
yıldır büyük bir devnm yaşayan boya teknolojısinı
de bu yüzden yakından takip edıyor. Metalikler, fos-
forlular. canlı renkler. onun her zaman tercıhi "Renk-
çryim ben... He>keUerimde çogunlukla doğada ol-
mayan renkleri kullanıyorum. Böv lece renkler, bak-
üğuıız varatığın daha ivi anlaşılmasuıa vardım edi-
yor, onu ortaya çıkanyor."
Ömer Uluç ıçın 'değişim'. resimlerinın vazgeçil-
mezi. Insan değışmeli diye düşünüyor. Değişirken
arta kalanlar ıse işinin 'özünü' oluşturan öğeler ola-
rak ulaşıyor izleyiciye. "Herşey değişiyor, birincisi
değişmek istiyorum. tkincisi sanat yapma stratejim
net olmadığı için bir sürii girdiler, birtakım katkt-
larla bir yerlere doğru sürükleniyorum. tnsan ken-
di sanatının vaşamı oluyor. O da bir vere doğru gi-
divor."
Ömer Uluç'u kültürler arası ilişkiler çok ilgilen-
dıriyor. Çalışmalannda yaşadığı ve kendini ait his-
settiği coğrafyanın çok büyük etkileri var kuşkusuz.
Bu yüzden olacak kı kendisi de işlerinde kültürler
arası bağlantılar var mı yok mu diye bakıyor. "Ola-
maması mümkün mü? Bao'da Doğuhı bir sanatçı (A-
duğumu hemen anlıyorlar. Örneğin Batılı bir sanat-
çının soy utlamasımn fıgüre işaret etmesi çok nadir-
dir. Ancak Doğulularda her zaman soyut bir fıgür
arayışı vardır."
Çağdaş sanatçılann bırçoğunun coğrafı farklılık-
lan görmek istememesinden yakman Uluç, her za-
man bir yapıtın ne zaman yapıldığından çok, nere-
de yapıldığının önemlı olduğunu belirtiyor.
F
avid
Mamet'in
aynı adlı
oyundan
sinemaya
uyarladığı
'Sonuna
Kadar',
önce
Edinburgh
Film
Festivali'nde,
ardından
kasım ayında
Avrupa ve
ABD'de
gösterilecek.
' Sonuna Kadar'
gerçeğin peşinde
KfiltûrServisi-DavidMamet inln-
giliz oyun yazan Terrence Rattigan'ın
Sonuna Kadar (The Winslovv Boy)
adlı oyununu sinemaya uyarlaması At-
lantik'in her iki yakasından da deği-
şiktepkilertopladı. Kralıyet Denızci-
lik Okulu'nda okuyan bir delflcanlınm
haksız yere hırsızlıkla suçlanmasını
anlatan oyun. konusunu gerçek bir
olaydan alıyor. 'Sonuna Kadar' 1946
yılında yazan Rattigan'a New York
Eleştirmenier Ödülü'nü de kazandır-
mıştı.
Mamet'in fılmi ıse 21 Ağustos'ta
Edinburgh Film Festivali'nde gösten-
lecek; kasım ayında da Avrupa ve
ABD'de vızyona girecek.
Mamet bu oyunu beyazperdeye ta-
şıma karanrun Amerikalılan gerçek-
ten hayrete düşürdüğünü belirtiyor:
"Hollynood'dakiler içinde araba çar-
ptşmalan, bombalar >a da seks olma-
yan bir film yapdmaya kalküdığında
her zaman şaşkına dönerler. \â da \â-
barca 'Demek bu muhteşem parçayı
buldun; harika! Biraz eski ama olsun.
eminim iyi bir şey çıkar' derter."
Amerikan argosunun şairi
Tanıdığı bütün Ingilızlerin de "Ne
diye yine bu eski şeyi yapon ki" diye
sormadan edemediklerini söylüyor
Mamet. Filme başlarken bu soruya tek
yanıt venyordu: "Nedenini bümiyo-
rum. ama yapmak istjyorum»"
Filminin çekimlerinı tamamladıktan
sonra bu oyunu sinemaya uyarlama
nedeni üzerine daha çok düşünmüş
Mamet ve şu sonuçlan çıkannış: "Pek
çok Amerikalı gibi ben de tam bir İn-
güb hayranıyım, Benden cennetimi ta-
rif etmemi isteseler bir cumartesi sa-
bahı saat 06.00'da PortobeUo Caddesi
derdim. Vıctona ve Edvvard dönemi-
ne ait tngiliz cdebivaünı okumayı çok
seviyorum." En büy^k fantezısınin geç-
mişe dönmek olduğunu belirten Ma-
met, böyle bir yolculuk gerçekleşse
bile Yahudi olduğu için Yahudi düş-
manlığmın hâkim olduğu bir yerde
hayallerini gerçekleştiremeyeceğinin
farkmda. Polonya ve Rusya'daki soy-
kınmlardan kaçan göçmen bir ailenin
oğlu Mamet. Chicago'da dünyaya gel-
miş. Sanata çok yönlülüğüyle dam-
gasını vurmuş bir isim. Bugüne kadar
yönettiği altı fılmı. kaleme aldığı on-
larca oyunu, çok sayıda senaryo, ma-
kale ve şiiri var.
Amenkan günlük dılinin ustası ola-
rak kabul ediliyor. Açık seçik argodan.
anlamsız konuşmalardan ve kekele-
melerden eşsizbir şiiryaratan usta bir
oyun yazan, Amerikan argosunun şa-
iri... Mamet'in 'SoramaKadar' gibi bır
oyunu sinemaya uyarlamasının yarat-
tıği şaşkmlığın bir nedeni de argoyla
bu kadar haşır neşir bir yazann bu ka-
dar kibar bir oyunu yeğlemiş olması.
Filmlerin gerçek amacının iyi birer
öykü anlatmak olduğuna inanıyor Ma-
met. tzleyicilerin de 'Sonuna Kadar'ı
izlerken iyi birer öykü izlemelerini di-
liyor. Rattigan'ın oyununun ise ciddi
bir öyküsü var. Kralıyet Denizcilik
Okulu'ndaokuyan 13yaşındakiWins-
lovv bir posta havalesini çalmak su-
çundan okuldan kovuluyor. Oğlunun
masum olduğuna inanan babası (Ni-
gel Hawthome) onurlannı kurtarmak
ve oğlunun ismini temizlemek için
büyük birkampanyabaşlatıyor. Film-
de David Mamet'in şarkıcı ve oyun-
cu olan ikinci eşi Rebecca Pidgeon da
rol alıyor.
Oyun aslında 1948 yılında Anthony
Asquitb tarafından da uyarlanmıştı si-
nemaya. David Mamet, bu yorumu iz-
lediğinı ve çok beğendiğini söylüyor.
Hatta senaryoyu yazarken bazı bölüm-
leri Asquith'ın filminden daha iyi ifa-
de edemediğini görünce bu fılmdeki
bazı bölümlerin haklannı satın alma
yolunu seçmiş.
Sezonun ilkyurtdışı turneleri eylül ve ekim aylarında
Devlet UyatrolanAmıpa 'daKültür Servtn- Kuruluşunun ellinci
yılında, 1999- 2000 sezonunu 15 Ağus-
tos'ta açan Devlet Tiyatrolan sezonun
ilk yurtdışı turnelenni eylül ve ekim
aylannda Almanya. Moldova ve Bul-
garistan'a yapacak. Ankara, İstanbul
ve Diyarbakır Devlet Tiyatrolan, eylül
ve ekim aylannda 7 oyunla birden Al-
manya. Moldova ve Bulgaristan'da ız-
leyicilerin karşısma çıkacak.
TheatherAn der Ruhr Tiyatrosu'n un
10-20 Eylül tarihleri arasında Alman-
ya'nın Mülheim kentınde düzenleyece-
ği Türk Oyunlan FesthaB'ne Ankara
ve İstanbul Devlet Tiyatrolan katıla-
cak. Festivalde, Ankara Devlet Tiyat-
rosu Aziz Nesin'in öykülerinden Yücel
Erten'in uyarlayıp yönettiği Azizna-
me'95 adlı oyunu sahneleyecek. İstan-
bul Devlet Tiyatrosu ise Matei Visııi-
ec'ten AhmetGüngören'ın dılımize ka-
zandırdığı, Müge Gürman'ın yönetti-
ği Küçük Bir Iş İçin Yaşlı Bir Soytan
Aranıyor ve George Tabori'den Ozde-
mir Nutku'nun Türkçe'ye kazandırdı-
ğı, Cüneyt Çabşkur'un yönettiği Bir
Casusa Ağıt adlı oyunlannı izleyiciye
sunacak.
Ankara Devlet Tiyatrosu. Bulgaris-
tan'ınRazgardkentinde 14-17 Eylül ta-
nhlerı arasında düzenlenecek Tbeatre
of Peace (Banş Tiyatrosu) festıvalinde,
Bilgesu Erenus'un yazdığı, İskender
Atoı'ın yönettiği Arka Bahçe adlı oyun-
la ızleyicıyle buluşacak. Ankara Dev-
let Tiyatrosu, Moldova'nın başkenti Ki-
şinev Beledıyesi Kültür Müdürlüğü'nce
23-29 Eylül tanhlen arasında düzenle-
necek One Man Shov* festıvaline ise
mim sanatçısı Erdinç Dinçer'in yönet-
tiği ve oynadığı Sessizliğin Sesi panto-
mim gösterisi ile katılacak
İstanbul Devlet Tiyatrosu, Alman-
ya'nın Frankfurt kentinde düzenlene-
cek Goethe'nın doğumunun 250 yıldö-
nümü etkinlıklerine. Urfaust adlı oyn-
nu ile katılacak. Goethe'den AhmetCe-
mal'in Türkçe'ye çevirdığı, Philippe
Besson'un yönettiği oyun 15-18 Ekim
tarihleri arasında temsil edılecek. Oyun
geçen yıl yıne Goethe'nin doğumunun
250. yılı İcutlamalan çerçevesınde Al-
man Kültür ve Goethe Instirute'nün
katkılanyla sahnelenmişti.
Diyarbakır Devlet Tiyatrosu da sanat
etkınliklenni 15 yıldır Almanya'nın
Berlin kentinde sürdüren '"Tiyatro" ti-
yatrosunundüzenlediği 4. Tiyatro Fes-
tivali'nde Nâzun Hikmet'in yazdığı,
Gürol Tonbul'un yönettiği Yotcu adlı
oyunu sergileyecek. 'Arka Bahçe'
EĞLENCE ENDÜSTRİSİYLE ORDU ORTAK TEKNOLOJİ GELİŞTİRİYOR
Pentagon ve Hollywood, işbirliği yapacak
Bol Oscarlı fdm Er Ryan'ı Kurtarmak'.
WASHINGTON (AA) - Pentagon
ve Hollyvvood hem Amerikan ordu-
su hem de eğlence endüstrisı tarafın-
dan kullanılabilecek bır dıjital simü-
lasyon teknolojisınin geliştirilmesi
için işbirliği yapacak. Amenkan or-
dusunun askeri eğitımın kalıtesıni art-
tırmak için bu eğitımi gerçek koşul-
lara en yakın ortamı yaratma çabala-
n doğrultusunda Güney Kaliforniya
Üniversitesı'yle 45 milyon dolarlık
bırkontrat imzladığı bildinldi.
Üniversıteye bağlı kurulacak bır
araştırma merkezi. sinema öğrencı-
leri. video oyunlan tasanmcılanndan
ve en son teknolojiden yararlanarak
askerlenn eğitimı için görsel gerçek-
liği sağlamaya çalışacak.
Aynca eğlence endüstnsı de ordu
için gelıştinlecek teknolojiyı sinema
fılmlerindekı ve video oyunlanndaki
özel efektleri geliştirmedekullanabi-
lecek. Hollyvvood'un özel teknikleri-
nin orduda kullanıiması fıkri bundan
birkaç yıl önce ortaya atılmıştı.
Ulusal araştırma konseyi ikı yıl
önce savunma ve eğlence endüstrile-
rinın, sımülasyon tekniklenni geliştir-
mede işbirliği yapmasıyla her iki alan-
da da çok iyi sonuçlann alınabilece-
ğinı açıklamıştı. Güney Kaliforniya
Universitesi'ne bağlı olarak kurulacak
merkeze Yaratı Teknikler Enstitüsü
adı verilecek.
ABD ordusunun sımülasyon eğiti-
mi komutanı General VVUliam Bond,
"Eğitimimizi çok daha gerçekçi yap-
makistiyoruz. Oyle bir yer yaraülma-
lı ki askerler, gerçeğiyaşadıklannı dü-
şünsünler, kalp atışlan hızlansın ve bu
durumda verecekleri tcpkiv i göstersin-
ler. Bunun bize çok yararlı bir teknik
olacağına inanıyonız" dedı.
Sinema ve oyun firmalannın da hi-
kâye anlatma teknikleri ve özel bilgi-
sayar efektleri konusunda deneyimle-
rini ordu ile paylaşmalan beklenıyor.
Ünlü yönetmen Steven Spielberg'ün
"Er Ryan'ı Kurtarmak" filminden
büyük ölçüde esinlendiğini belirten or-
du yetkilileri, yaratılacak ortamlann
sadece savaş alanlan olmayacağını,
Bosna ve Kosova'dakı gibi banşı sağ-
lamakla görevli askerlerin hangi or-
tamlarda nelerle karşılaşacaklan ko-
nusunda fikir edınmeleri için çeşitli
bölgelerin benzerlerinin yaratılacağı-
nı belırtiyorlar.
Athena yurtdışına açılıyor
• Kültür Servisi - Athena, Türkiye'de verdiği
konserlerden sonra şimdi de Avrupa'ya açılıyor.
Athena geçen günlerde Avnıpa'nın önemli müzik
fuarlanndan POPKOMM bünyesinde, Westdeutsche
Rudfunk, Radyo 5, Funkhaus Europa tarafından
düzenlenen müzik festivalinin başgrubu olarak
Köln'de sahneye çıktı. tkinci albümünü yıl sonunda
çıkarmayı planlayan Athena, Türkiye'de ve
yurtdışmda konserler vermeye devam edecek.
Aktöp Ross Elliott öldü
• Kültür Servisi - Orson NVells'ın ünlü radyo oyunû
"War of The Worlds'teki rolüyle bilinen ama asıl
olarak İ Love Lucy' adlı televizyon dizısıyle üne
kavuşan ojııncu Ross Elliott, 82 yaşında yaşamını
yitirdi. Los Angeles'ın dışındaki Motion Picture ve
Television Fund'ın konutlannda yaşayan sanatçı,
uzun süredir kanserle boğuşuyordu. Sinema ve
televizyondakı geçmişi aîtmış yılı aşan üretken
oyuncunun kariyeri ciddi dramalardan, komedi ve
vvesterne kadar uzanan geniş bir yelpazeye
yayılıyordu. Ancak asıl çıkışını 1950 ve 60'larda rol
aldığı televizyon dizileriyle yaptı. •Alacakaranlık
Kuşağı', "Görevimız Tehlike', 'Hastane', 'Burns ve
Allen', 'The Vırginians" gıbı sevılen dızilerde
oynadı. New York'ta doğan sanatçı. 1930'larda
Orson Welles'ın Mercury Theather adlı tiyatro
topluluğuna katıldı ve efsanevı radyo oyunu 'War of
the Worlds'te rol aldı. Sahne gösterilerine ılk çıkışı
ise 2. Dünya Savaşı sırasında. orduda görev
yaparken rol aldığı Irving Berlin'in 'This Is The
Army' adlı şovla gerçekleştı. Daha sonra 1943'tebu
oyunun sinema uyarlamasında da oynayarak
beyazperdeye merhaba dedi.
Sentab Erenep'in konserleri
entelendi
• Kültür Servisi - Adana.
Antalya ve Marmans'te
yapılması planlanan Sertab
Erener'in konserlen
deprem felaketinden
dolayı önümüzdekı
günlerde açıklanacak yeni
bir tarihe ertelendi. Efes
Pilsen'in 30. kunaluş yılı
etkinlikleri çerçevesınde
düzenlediği Adana
konserleri 18Ağustos
Mimar Sinan Açıkhava
Tiyatrosu'nda. Antâlya Konserieri 20 Ağustos
Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu'nda ve Marmaris
konseri de 23 Ağustos'ta Marmaris Açıkhava
Tiyatrosu'nda venlecekti
Spin Doctors'ın lideri Ctıris
Baron sesini kaybediyor
• Kültür Servisi - Amenka'nın ünlü müzik topluluğu
Spın Doctors'ın lideri Chris Baron, çok ender
görülen bir hastalık nedeniyle sesini kaybetme
noktasına geldi. Ses tellen felç olan sanatçı, ömrü
boyunca bir daha sesinın bütün kapasıtesinı
kullanamayabilir. Doktorlar. Baron'ın şuanda
yalnızca fısıltı düzeyinde ses çıkarabıldiğini
söyiüyorlar. Sanatçı, uzman doktorlann kontrolünde
yoğun bir ilaç tedavisi görüyor, ancak tedavinın ne
derece başanlı olacağı henüz bilinmiyor.
31 yaşındaki Baron. Spin Doctors'ın yeni albümünün
kayıt ve tanıtım çalışmalan sırasında şiddetli bir
soğuk algınlığı geçirmış ve ses tellennde büyük bir
sorun yaşamıştı. 1990'lann başında "Mıss Can't Be
VVrong', 'Pocket Full of Kryptonite' gibi parçalanyla
dikkat çeken Spin Doctors'ın önümüzdeki günlerde
çıkmayı düşündüğü turne de ıptal edildi.
Baron ıyileşınceye kadar topluluk açısından her şey
belirsiz kalacak.
En iyi T(ötü adanf arük yaşannyor
• Kültür Servisi - Gerilim filmlerinin unutulmaz
"kötü adam'ı. ünlü ABD'lı karakter oyuncusu Brion
James geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. 7
Ağustos'ta Malibu'daki evinde şiddetli bir kalp knzi
geçıren, kaldınldığı Los Angeles UCLA Medical
Center'da tedavi altına alınan sanatçı kurtanlamadı.
'Blade Runner'da Harrisson Ford'u peşine düşüren
kana susamış canıyı. 'The Player'da stüdyo
patronunu canlandıran sanatçı henüz elli dört
yaşındaydı. Calif 'in Beaumont kentinde dünyaya
gelen James, Sen Diego Koleji'nde sahne sanatlan
bölümünde eğitım görmüş ve Nevv York'ta
oyunculuk eğitımi almıştı. Sınemanın yanı sıra
sayisız televizyon filmi ve dizısinde rol aldı,
sahnede stand-up şovlan yaptı. 1970"ten bu yana
beyazperdede olan James, yaklaşık yüz kadar
filmde, çoğunlukla da kötü adam rollerinde oynadı.
Ancak ilk dönemlerinde çev irdiğı filmler sinema
salonu bulamadığı için video kasetlerinde kaldı.
Ancak Robert Altman'ın 1992'de çektıği "The
Player' (Oyuncu) adlı fılmde sergılediğı
performans, onun çok yönlü ve yetenekli bir oyuncu
olduğunu kanıtlıyordu. Başrolünde Tim Robbins'ın
oynadığı film. Brion James'i de en sonunda kötü
adam rollerinden kurtarmıştı. James'in sinema
kariyerinde yer alan diğer önemli filmler ise Luc
Besson'un yönettiği 'Beşinci Güç', 1984'te
Kathleen Turner'la çevırdiği 'A Breed Apart' ve
'Pterodactyl Woman From Beverly Hills' adlı
komedi ve başrollerinde Nick Nolte ile Eddie
Murphy'nin oynadığı '48 Hours" (48 Saat) adlı
aksıyon-komedi.
Deprem staıemayı da etküedi
• Kültür Servisi - Birçok ilde can ve mal kaybına
neden olan deprem felaketi, sinema sektörünü de
etkiledi. Sınemalara talep olmaması nedeniyle 3
fılmin göstenm tarihleri değişti. Film şırketleri,
sinemalarda bu hafta sonu gösterime girecek olan
yapımlann ilgi görmeyeceğinı düşünerek. filmlerin
gösteriminın ertelenmesıne karar verdi. Buna göre
Robert De Nıro ve Billy Crystal'ın rol aldığı Anlat
Bakalım, John Travolta'nın roi aldığı Dava ve Steve
Martin ile Goldie Havvn'un rol aldıklan Taşralılar 3
Eylül Cuma gününden itibaren izlenebilecek. Özen
fılmden yapılan açıklamada ise şirketin 24 salonunda
da film gösterimlerinin sürcceği bildinldi.