22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 1999 SALI HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN Değişmenin Dayanılmaz Hafifligi Talihsiz ve de kararsız Danimarka Prensi, 1999 Türkiyesi'nde yaşıyor olsaydı, heıtıalde ünlü sonjsunu değiştirir ve şöyle sorardı: "De- ğişmek ya da değişmemek, işte bütün sorun burada..." Aslında her şey değişıyor. Değişmeyen hiç bir şey yok. Aynı suda iki kez yıkanamıyorsu- nuz. Dünyada, değişime karşı olmak kadar saç- ma bir şey yok. Kişinin karşıthğı değişimi en- gelleyemiyor. Sorun değişip değişmemeyi tartışmak değil. Değişimin hangi yönde olduğunu görmek. De- ğişen bireyin nereye doğru seyretmekte oldu- ğunu saptamak. Değişim kaçınılmaz. Ama bu her değişim il- la iyidir arilamına gelmiyor. Dün soylediğinin bugün tam tersini söyle- mek, dün ittifak yaptığı, peşinde sürüklediği in- sanların bugün karşısına geçmek gibi davra- nışlan, "ne yapalım ben değiştim arkadaş! Ne yani yoksa sen değişime karşı mısın?" safsa- tasıyla mazur gösteremezsiniz. Bir insan sözleri ve yazıları ile peşinden kit- leleri sürüklemişse, bir insan insanları bir yola davet etmişse, ve o yolda, insanlar, acılar çek- mişler, işlerinden olmuşlar, dayak yemişler, hapse düşmüşler ve ölmüşlerse, onları kendi- sini izlemeye çağıran adam, belirli bir yerde durup, "Pardon ben değiştim arkadaş" de- mek hakkına sahip olabilir mi? • • • Bir okul arkadaşım var. Siyasi görüşlerimiz birbiriyle bağdaşmıyor. Ama akıllı ve kültürlü dürüst bir insandır. Kendisini severim ve saya- nm. Birgün onunla görüşlerini ve çizgisini de- ğiştirmiş, emekten yana iken onun karşısına geçmiş, çok ünlü bir yazar hakkında konuşu- yorduk. "Son yazdıklannı daha önce de yazsaydı, Türkiye'nin en büyük sosyologu olurdu" dedi dostum. "Artık öyle doğru şeyleryazıyorki..." - lyi dedim, demek ki, onu artık hergün oku- yorsun. Güldü: • ' - Hayır dedi, okumuyorum, gazetesi elime geçtiğinde şöyle bir bakıyorum. • • . Sonra da ekledi: "Peşinden onca adamı sürüklemiş, uğrun- da hapis yattırmış, işkence gördürmüş bir adamın, bir anda ben değiştim demeye hak- kı yoktur." Döğru söylüyordu.' İnsanları peşlerinetakanların "ben değiştim" diyerek için içinden sıyrılmalarında bir etik so- run var. Geçmişteki düşüncelerinin yanlış ol- duğunu düşünüyorsa o adam, o peşinden sü- rüklediği insanların sorumluluğunu duymak, özür dileyip, bir kenara çekilmek zorundadır. • • • Hem insan geçmişte neden yanlış yapmış- tır. - Birinci olasılık, bilgi eksikliğidir. Örneğin adam bar bar bağırıyordur, yabancı sermayö- ye karşı. Ama o sırada ülkesindeki yabancı sermaye yok mesabesindedir. - Ikinci olasılık, edindiği doğru bilgilerden, sağlıklı bir analiz sentez oluşturamıyordur. - Üçüncü olasılık dolduruşa gelmiştir. Birinci olasılıktan yanılmışsa, hemen gerçe- ği öğrenince açıklama yapması gerekir "Kusu- ra bakmayın, iyi bilmiyormuşum, sizi deyanılt- mışım" diye. Ikinci ve üçüncü olasılıklar geçertiyse, dün doğru dürüst analiz sentez yapamayan ada- mın, bugün de aynı yanlışları yapmayacağına, dün dolduruşa gelen kişinin bugün gelmeye- ceğine dair bir güvencemiz var mı elimizde? Montaigne, aklına fazla güvenmediğini, çünkü onun zaman zaman kendisini aldattığı- nı söyler ve der ki, "O beni bir kez aldattıktan sonra artık ona bir daha güvenmek kadar bü- yük akılsızlık olur mu?" Ne dersiniz haksız mı? Partilerin gençlik örgütleri, sadece afiş asmak veya pankart taşımaktan şikâyetçi 'Bizi seçimlerde haürlarlar'İstanbul Haber Senisi - Siyasi partilerin gençlik örgütlerinde çplışan gençler, parti içinde kendılerine "sözde önem" verildiğini ve yalnızca seçim zamanlannda anımsandıklannı belirterek, partideki karar mekanizmalannda yer alamamaktan yakındılar. Partili gençler. yalnızca "afiş asmak, paket taşunak" gibi "gerekli durumlarda" akla geldikierini, diğer zamanlarda ise fikırlerinin. isteklerirun önemsenmediğini söyledıler. Gençlerin kaygılannı degerlendiren Gazi Üniversitesi Öğretım Cyesi Dr. Mehmet AH Kıiıçbay. 12 Eylül ve Özal politikalan sonucu gençlerin siyasetten uzaklaştığını anımsatarak, gençlerin "Siyaset kötü birşeydir, ahlaksıziar yapar" diye düşünmemelenni. siyaseti temiz hale getirmek ıçin çalışmalannı söyledi. Gençler, siyasete daha etkin katılabilmeleri için gereken uyum yasalannm çıkanlmasını ve parti içi karar mekanizmalannda oy hakkı tanınmasını isteyerek "Ancak bu şekilde. yalnızca seçim zamanlannda anımsanmaktan kurtulabiliriz" dediler. Partilerin lstanbul'daki gençlik örgütlerinde siyaset yapan gençler, gençlik birimlerinin kendilerine ait özel bütçelerinin olmadığrnı, partililerin yardımıyla çalışmalannı gerçekleştirdiklerini, bu nedenle de istedikleri gibi çalışamadıklannı vurgulayarak, diğer gençlere ulaşmak için bütçeye gereksinim duyduklannı söyledıler. CHP'II gençler: Gerçek CHPyl özlüyoruz CHP İstanbul Gençlik Komisyonlan Başkan YardımcısıTancr Beğenmiş, büyük çoğunluğu üniversitelerin sözel bölümlerinde okuyan 10 bin ögrenci ve 12 bin kadar da çalışan gençten oluşan bir örgütleri - - olduğunu söyledi. CHP'de gençlerin kendilerini, "ne önemli ne de önemsiz" hıssettıklenni vurgulayan Beğenmiş. "Yapbnm hakkımız otsa parti içinde daha önemli olunız. Baykal döneminde aktif değiL pasif gençler tercih edildi. gençüğin fazla önemi yoktu" diye konuştu. Genel merkezin gençleri kısıtlamasından ve kendi içinde demokrasiyi sağlayamamasından yakınan Beğenmiş, hareketlerinde genel olarak özgür olmadıklannı ifade ederek "Kr şey yapmak istiyoruz, merkez 'şöyle yap' diyor. 18 omşuyor. Biz gençiiğe, siyasete güç veren, ama aslında siyasetin kendi içinde yer alma>an destek gnıplan olarak bakmıyonız" diye konuşan Yavuzalp, yönetim organlannda yaşlan 25- 40 arasında değişen yöneticilerin çoğunlukta olduğunu ifade etti. Yavuzalp. gençlerin parti içinde eritilmesi gerektiğine inandıklannı anlattı. ANAP: Siyasi eğitim yeterli değil ANAP İstanbul Gençlik Komisyonu Başkan Vekili Metin Havza da CHP Gençlik Komis- yonu Başkan Yanhm- ası Beğenmiş. • Partilerin lstanbul'daki gençlik örgütlerinde siyaset yapan gençler, gençlik birimlerinin kendilerine ait özel bütçelerinin olmadıgını, partililerin yardırruyla çalışmalannı sürdürdüklerini söylediler. DYPGençKkKomis- yonu Yöoetiın Kıırn- hı Cyesi Detibaf. Nisan'da >apılan seçimlerde diğer partüerdeld gibi pankart çalışmalannı. mahalie topianblannın örgütlenmesini yapük" dedi. DSP: cençler parti içinde errtllmeli DSP'de gençlerin durumunu değerlendiren DSP İstanbul tl • Başkanı Hasan Fehmi Yavuzalp de gençlere özel bir komisyon oiuşturmanın yanlış olduğunu düşündüklerini, DSP'ye üye gençlerin yaklaşık yüzde 40'ının çalışan gençlerden oluştuğunu söyledi. "Gençterimizin büyük bölümO üniversite gençliginden gençlik komisyonlannda yaklaşık 10 bin üyelerinin olduğunu, erkekler ve üniversitelerin sözel bölümlerinde okuyan öğrencilerin çoğunlukta olduğunu söyledi. Çalışan üyelerinin genellikle ticaretle uğraştıklannın altını çizen Havza, "Gençlerimiz. özellikle seçim zamanı haürlanmaktan yakınıvorlar. Siyasi eğitim yeterli olmamakla birnkte partili millervekilleri taranndan veriliyor. Bunu geliştirmeye çakşıyoruz. Etkinliklerimizde finansmanı bir partili üstleniyor" dedi. Üniversıtede yapılanmada ıyi olmadıklannı belirten Havza "FP dini, MHP müliyetçiligi. CHP ve DSP kendi ideolojilerini enjekte ederken bizim dört egüimi biıieştirip, sunmanuz çok zor" diye konuştu. Üyeierin yüzde 6O'ı, genç FP İstanbul Gençlik Komisyonu Sorumlusu Kudret Büyükcoskun, gençlik komisyonlannda sadece erkek üyeierin çalıştığını, genç kızlann kadın kollannm içindeki birimlerde çalıştıklannı belirtti. " Bunlann ayn olmasınm sebebi parti örgütlenmesinin bu şekilde olmasL Mesela, ii yönetim kurulu da sadece erkeklerden oluşuyor" diyen Büyükcoşkun. gençlerin oranmın, üyelenn yüzde 60'ını oİuşturduğunu. FP'de çalışan gençlerin çoğunlugunun esnaf ya da teknik eleman olduğunu anlattı. Farklıhklara, gençlerin birbirine daha çok tahammül edebilen insanlar olduğuna inanan Büyükcoşkun, düşünce sohbetleri düzenleyerek, farklı düşüncedeki gençleri bir araya getirip, kaynaştırmaya çalıştıklannı, sohbetlere gazeteci, eğitimci, yazarlann katıldığını kaydetti. DYP: Partili genç sayısını arttırmalc istiyoruz DYP İstanbul Gençlik Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi tbrahim Deübaş da Istanbul'da yaklaşık 10 bin üyelerinin olduğunu ve bunlann yüzde 65'ini erkeklerin oİuşturduğunu söyledi. "Öğrenci üyeler, genellikJe sosyal boJûmlerde okuyan gençler. Çalışan kesim ise daha çok ticaretle uğraşmakta" diye konuşan Delibaş, partili milletvekilleri ya da üniversiteden hocaiann katıldığı eğitim seminerleri düzenlediklerini vurguladı. Gençler siyaseti sevmiyor CHP için, 1998 yılı 11-20 Mart tarihleri arasında 1190 gençle görüşülerek yapılan araştırmaya göre, gençlerin yüzde 6.6'sı gelecekte siyasete atılmayı düşünüyor. GençJerin, yüzde 11.3'ü geiecekte *beHd" siyasete atılabileceğini, yüzde 72.4*ü ise siyasete atılmayı düş.ünmediğini belirtiyor. Anayasa ve yasa çelişkili 1 982 Anayasası'nın 68. maddesiyle 1 partilerde yasaklanan gençlik kollan, 1995 yılmda Anayasa'da yapılan degişikliklerle Anayasa'dan çıkanldı. Fakat, Anayasa değişikliğine karşın, çıkanlmayan uyum yasalan nedeniyle, gençlik kollan yasagı SPY'nin 91. maddesinde bulunduğu için hâlâ yürürlükte. SPY'deki bu yasak, Anayasa'ya aykın olmasma karşın, Anayasa'nın 15. maddesi nedeniyie Anayasaya aykınlık itirazında bulunulamadığı için geçerliliğini koruyor. Kılıçbay'm yorumu ^ ençlerin yakınmalannı değerlendiren Gazi Universitesi öğretim üyesi Dr. Mehmet AB Kıbçbay, "Gençler siyasetin öneminin farkında değiL Onlar siyaset yapma/.sa başkası yapacak, Siyaset degersiz bir şey, adeta çete faaüveti gibi gösterBdT diyerek. partilerin. yaklaşık 30 milyon gencin yaşadığı ülkemizde gençlik politikalan oluştunnası gerektiğine dikkat çekti. Kılıçbay, üniversitelerin doldur boşalt sisteminden kurtanlması ve gençlere yatınm yapılması gerektiğini de vurgulayarak, "Partüerimiz. bütiinüvle lider partisi olduklanndan, demokratik değOkr" diye konuştu. K o n r a d A d e n a u e r V a k f ı ' n ı n a r a s t ı r m a s ı Hiçbir parti gençliğin sorunlanyla ilgilenmiyorİstanbul Mülkiyeliler Vakfı Sosyal Araştıraıa Mer- kezi'nce Konrad Adenauer Vakfı için 1998 yılında yapılan •*Türkhe'deGençfik"araştırrnasına göre "en çok konuşulan konu olarak" siyasetten konuşan genç- lerin oranı yüzde on kadar. Gençler siyasetten ve siyasi partilerden ne kadar uzak duruyorlarsa, siyasi partileri de kendilerine o ka- dar uzakta buluyorlar. Hangi partinin gençlikle ve gençliğin sorunlanyla daha çok ilgilendiği sorusuna yanıt veren gençlerin yanya yakını "hiçbiri" diyor. Toplumun geleceği konusunda gençler daha iyimser bir bakış taşıyor. Yakın ge- lecekte ülkede yoksulluğun yaygınlaşacağını düşünen deneklerin üçte ikisi aynı zamanda toplumsal banşın da bozulmasını bekliyorlar. Bu grup içinde özgürlükle- rin kısıtlandığı baskıcı bir rejim bekleyenlerin oranı yüzde 45'e ulaşıyor. Genel refah düzeyinin yükselme- sini bekleyenlerin ise ancak onda bin baskıcı bir rejime ihtimal veriyor. - Türkiye"nin ekonomik ve siyasal geleceği konu- sunda kötümser beklentıler taşıyan gençlerin, ülke ge- leceğinde lslamileşme se- çeneğine de görece daha fazla şans tanıdıklan göz- leniyor. Denekler arasında örgütlü siyasal katılım eği- limi çok sınırlı. Deneklerin yalnızca yüzde 3.7'si bir siyasal parti üyesi olduklannı belirtiyorlar. Bunlar dışında, siyasal, sosyal ya da kültürel nitelikli birör- güt (vakıf ya da dernek) üyesi olduğunu belirtenle- rin oranı da yalnızca yüzde 2.5. Araştırmada partili gençlerin durumu CHP'Iİ gençler: Oğrenciler, en ağırlıklı grup. Yaşamlanndan memnuniyet düzeylen ortalamanm altında. Geleceğe bakışlan ise görece iyimser. Dev- letten beklentileri arasında. eğitimin yanı sıra. de- mokrasi ve sosyal hizmet konulan ağırlık kazanıyor. ÖDP'li ve BBP'liler bir yana bırakılırsa, CHP'li genç- ler ekonomiye devlet müdahalesini en çok savunan kesimi oluşturuyor. Aynca CHP, modernist projeye uyum temelinde kimlik oluşturan gençlerin birinci partisi. DSP'II gençler: Işsizler, diğerlerine göre daha yüksek oranda. Yaşamlanndan memnuniyet düzeyi ortalamanm altında. Gelecek konusunda da kötüm- serler. Türkiye'nin siyasal geleceği bakımından olumsuz olasılıklara ağırlık veriyorlar.. Aytekin Kotilanıldı Eski CHP milletvekili ve İstan- bul Belediye Başkaıu Aytekin Kotil. ölümüniin 7. \iimda Zin- cirlikuyu'daki mezan başında anıldı. CHP istanbul tl Başkan- hğı tarafindan düzenlenen an- ma töreninde konuşan h Baş- kanı Mehmet Bölûk, Kotil'in çahşkan, dürüst ve temiz bir si- yasetçi olduğunu ve siyasi ha- yat boyunca bu ilkelerden ay- 'rümadiğınj söyledi. Eski CHP milletvekili Aİi Topuz da Ko- til'in çok yakın bir arkadaşı ve dostu olduğunu beürterek, ÖJ- ANAP'll gençler: Kadınlar ve genç kızlann oranı oldukça yüksek. ANAP'lı gençler, ömeklem içinde tüm yaş gruplanna en eşit biçimde dağılmış grubu oluşturuyor. Işsiz ya da yan zamanlı işlerde ça- lışan gençlerde, ANAP'a ilgi yüksek. Kendi gele- ceklerini daha iyimser bir gözle görüyor, Türkiye'nin geleceği için olumlu olasılıklara ağırlık veriyorlar. FP'Iİ gençler: Erkeklerin belirgin çoğunluğu var. Yaş ortalaması en yüksek ve öğrencilerin en az temsil edildiği grup. FP tabanı. çalışanlann agırlığı bakımmdan MHP tabanından sonra ikinci sırada ge- liyor ama işsizler, ev kadınla- n genç kızlar FP gençlik taba- nında belirli bir yere sahip. FP'li gençler. HADEP'liler- den sonra yakın gelecekte Türkiye'de baskıcı birrejimin ortaya çıkması olasılığından en çok çekinen grup. DYP'Iİ gençler: Kadın- lann en büyük ağırlıkla yer al- dığı gençlik grubu DYP'liler. Ev kadın ve genç kızlann DYP'de belirgin bir agırlığı var. DYP'liler ekonomide özelleştirmeye diğer gruplar- dan daha çok destek veriyor- lar. MHP tstanbul Ülkü Ocak- lan Başkanı 'yla Genel Mer- kezi'nin basınla görüşme ya- sağı nedeniyle görüşüleme- miştir. düğünde mezanmn Kool'inki- nin yanına yapılmastnı istedl. Kodl'in kardeşi Günay Kotil de insanlara daima sevgi ve say gı- b davranan Aytekin Kotil'in CHFye bihük emeği geçtiğini belirtti. Aıima törenine, Ko- til'in eşi Gövsev. oğuDan Gök- han ve Serhan ile kardeşi Atil- la Kotil, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangiü eski CHP fs- tanbul Milkrvekili Ahmet Gür- yüz Ketenci ile partililer ve yurttaslar katıldılar. (Fotoğraf: UĞURGÜNYÜZ) Güneydoğu'da 8 terörist öldürüldü DtY4RBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Güney- doğu'da sürdürülen ope- rasyonlarda 8 terörist öl- dürüldü. Operasyonlarda 2 güvenlik göre\iisi şehit oldu, bin de yaralandı. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan aç-ıklamaya göre güven- lik güçlerince bölgede sürdürülen operasyonlar- da, Van'ın Çatak ilçesi kırsahnda 1, Van" ın Erciş ilçesi kırsahnda 2. Muş'un Varto ilçesi kır- sahnda 2 ve Diyarba- kır'ın Dicle ilçesi kırsa- lmda da 1 olmak üzere. toplam 6 PKK'li öldürül- dü. Bingöl'de de 1 kişi ya- kalandı. Çıkan çatışma- larda 1 güvenlik görevli-- sinin şehit olduğu. bölge- deki öpeTasyonlann sür- dürüldüğü bildirildi. Muş'un Varto ilçesi kırsahnda da güvenlik görevlileriyle çatışmaya giren .1 PKK'li öldürüldü. Muş Valiliği'nden yapı- lan açıklamada. öldürü- len kişinin Erzurum 2. bölge sorumlusu "Şi- ar"kod adlı Mustafa De- mir olduğu belirtildi. Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde planlı pusu gö- revini yerine getirmek üzere yaya olarak hareket eden güvenlik güçleri, • pusuya düşürüldü. Açılan ilk ateş sırasında jandar- ma er Bülent Alkılıç öldü. Çatışmarun ârdından baş- latılan operasyonlarda 2 PKK"linin öldürüldüğü bildirildi. Van'ın Gürpınar ilçesi yakınlannda da cephane yüklü askeri aracın bir kamyonetle çarpışması sonucu mühimmat alev alarak patladı. Olayda kamyonet sürü- cüsü Musa Akyddız öldü, yaralanan Nuri Ak>ıldız, Mehmet Çatal ve Erol Kahraman ile uzman ça- vuş Murat Kapusuz ve isimleri belirlenemeyen i- ki er Van devlet hastane- sinde tedavi altına alındı. Sıvas'ta yakalanan PKK'nin kuryesi"Dok- tor" kod adh Hakkı Öz- can ile kendisine yardım ettikleri öne sürülen 5 ki- şi de Sıvas Cumhuriyet Savcılığr'nca Erzurum DGM'yesevkedildi. Balık ile gözaltında bulunan eski sabıkalı Engin Girgin'in de suikasta kanştığından şüpheleniliyor ŞeıiLSİ Denizer9 e saldırıda ikinci kişi kuşkusu ALtAYAROĞLL / İBRAHİMTIĞ ZONGULDAK - Türk lş Genel Sekre- teri Şemsi Denizer'i 13 kurşunla öldüren Cengiz Balık"ın bugün mahkemeye çıka- nlması bekleniyor. Denizer'in öldürülme- si olayından sonra gözaltına alınan eski sabıkalı Engin Girgin'in de cinayete ka- nştığından kuşkulanılıyor. Denizer'in kardeşi Şennur Kaya. ağabeyinin Emek Platformu'nun oluşturulduğu bir dönem- de öldürülmesinin tesadüf olmadıgını be- lirterek "Cinayetide\1etten palazlanan bü- yük sermaye gruplan işlecti. Devlet orga- nizeetti vıe u>guladı" dedi. Zonguldak Va- lisi İsmet Metin, cinayetle ilgili bir geliş- me ohnadığını belirtirken lşçi Partisi Zon- guldak tl Başkanı Niyazi Ipk, katilin dört kez ifade değiştirmesini, "kontrgerilla taktiği'' olarak yorumladı. Şemsi Denizer'i öldüren Cengiz Ba- lık'ın emniyetteki sorgusu sürerken sam- ğın ifadelerinden sonra gözaltına alınan eski sabıkalı, kahvehane ve birahane iş- letmecisi Engin Girgin'in de cinayete ka- nştığı öne sürüldü. Zonguldak-Ankara karayolunun 10. ki- lometresinde faaliyet gösteren Çardak Restoran'da çalışan garsonlann, emniyet- te verdikleri ifadelerinde, olay günü saat 17.00 sıralannda Cengiz Balık ile Engin Girgin'in içki ıçip yemek yediklerini söy- ledikleri öğrenildi. Balık ile Girgin'in, restorandan aynlırken de garsonlara "Biz şimdi Deniz Kulübü'ne gjdecegiz" dedık- len belirtildi. Denizer, Genel Maden Işçileri Sendika- sı (GMİS) 6. Olağan Genel Kurulu'nun ilk günü olan olay gecesi, Deniz Kulü- bü'nde misafirlerine yemek vermiş- ti.Cengiz Balık'm üzerinden çıkan 100 milyar liralık senedin sırn çözülemedi. Senedi Balık'a verdiği söylenen Fethiye- li Kadriye Atacocuğu'nun gözaltına alın- dı ğı haberleri de Fethiye Emniyet Müdü- rü Metin Tanış tarafından yalanlandı. Denizer'in eşi Şennur Denizer Bahçe- lievler Mahallesi Elmas Sokak'taki evin- de gazetecilere yaptığı açıklamada, eşinin "kaDeşçe'' vurularak öldürüldüğünü söy- ledi. Eşinin böyle bir ölümü kesinlikle hak etmediğini anlatan Denizer şunlan kaydetti: "Katüi tanımryorum. Fakatismini duy- dum. Bu oiay şahsi olamaz. Bunun arka- CHP lideri Öymen, Türk-ls Cenel Başkanı Meral'e başsağlığı diledi 'Cinayetteki sis perdesi kaldırılmalı' AİNKARA (Cumhnriyet Bfirosu) - Türk-tş Genel Başkanı Bayram Meral, cuma günü silahlı saldın sonucu yaşamını yi- tiren Şemsi Denizer'in öldürülüşünün nedenlerinin geniş bi- çimde incelenmesi gerektiğini vurguladı. Meral'e başsağlı- ğı ziyaretinde bulunan CHP Genel Başkanı Altan Öymen de suikastın üzerindeki sis perdesinin mutiaka kaldınlması ge- rektiğini vurguladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Sehi. Genel Say- man NihadMatkapve Genel Sekreter Yardımcısı BeldrYtar- dagül iie biriikte Türk-İş Genel Merkezi'ne gelen Öymen, Meral ile bir süre görüştü. Meral. Denizer cinayetiyle ilgili olarak derin araştırma yapıhnası istemini yineleîken "Uma- run ki yakın bir tarihre konu daha da aydınlanacakür. Bunu Türk yargısından. soruşturmay ı >apan bütün ügüiierden bek- Hyoruz" diye konuştu. Oymen de Türk-lş'in acısımn kendi acılan olduğunu belirterek "Oiavm arkasuıdaki sis perdesi- nin mutiaka tamamen kaldırdması ve bu ohnin arkasuıdaki gerçeğin açığa çıkanlması gerekir. Hükumetin soruştunna merderinra bu komıda gereken hassasiyeti gösterdigini gö- riiyoruz, UmuyoruzId bu konuda soauçbfr an önceortayaçı- kar" diye konuştu. Meral, "ofaym Zonguldak smırlannın dışına taşngı'' söz- lerinin anımsatılarak "Bir tahmininiz var mı" diye soruhna- sı üzerine, telefon görüşmeleri ile ilgili bazı arasnrma ve so- ruşturmaîar olduğunu ve görüşmelerin Zonguldak dışı ile yapıldığı bilgisinin kendilerine iletildiğini aktardı. Meral, sözleriyle bu bilgilerin çok iyi incetenmesini ima ettiğini söyiedi. Olayın mafya bağlantısma ilişkin bir soru üzerine de Meral, "Öuneyesin™ Öktükten sonra nerkes bir şey söyler. Binterceinsanöiüyor, onlariçin bir şey söylenmiyor. Ama bel- li kariyere gelen, belli sorumhılukJan olan insanlara bir şey olduğu zaman bunlann üzerinde bazen duruhıyor, maaleser" yanıtını verdi. Mülkiyeliler Birliği de yaptığı açıklamada. " Denizer'in bir suBcasta kurban gittiğini öğrendiğimiz anda, 'Birilenyinedurumdanvazıfemiçıkardı'sonıçengefinmka- fannzda asılı kalmasııu önleyenıedik doğrusu" dedi. sında büyük şeyler olduğunu düşünüyo- rum. Bu olayi meydana çıkartacagım. So- nuna kadar uğraşacağun." Denizer'in kardeşi Ramazan Sanbaş da ağabeyinin silahlı saldınya uğrayarak öldürülmesinin arkasında rödevans (kira- lama) olduğuna inandığını söyledi. Ga- zeteci yazar Mümtaz Soysal' ın, olayın er- tesi günü köşe yazısında rödevans konu- suna değindiğini belirten Sanbaş şöyle konuştu: "Bu yazüar dikkatle okunsun ve birüe- ri inansuı. Türldye Taşkömürleri Kunınıu (TTK), özel sektöre kiraladığı sahalardan kömür ahyordu. Yme kuruma 159 bin ton kömür satılmış, parası ahnmış. Ancak or- tada kömür yok. Ağabeyim biınu bih'yor- du. ÖğrennüstL Bunun da üzerine ghti. Bu yüzden bazılarunn rantian kesfldL Bu- nu, rannan kesilen insanlar yapü." Cumhurij'et'e konuşan Şemsi Deni- zer'in kardeşi Şennur Kaya, hükümetle Türk-tş'in anlaşma zemini oluşturduğu bir dönemde onun buna karşı çıkarak ser- maye kurtlan karşısında iyi birmuhalefet oİuşturduğunu söyledi. Kaya şöyle dedi: "Deniz*r sermaye grubunun karşısında bir kiATetti. Ortadan kaldınlması gereld- yordu. kaldınldı. Bu dnayet birkaç gün sonra devlet tarafından örtbas edilecektir. Türkiye'de buna benzer hiçbir cinayet ay- dınlanmadı. Bu cinayetidevietten palazla- nan büyük sermaye gruplan işledi. Devlet organize etti ve uyguladi."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle