Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 1999 SALI
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Değişmenin
Dayanılmaz Hafifligi
Talihsiz ve de kararsız Danimarka Prensi,
1999 Türkiyesi'nde yaşıyor olsaydı, heıtıalde
ünlü sonjsunu değiştirir ve şöyle sorardı: "De-
ğişmek ya da değişmemek, işte bütün sorun
burada..."
Aslında her şey değişıyor. Değişmeyen hiç
bir şey yok. Aynı suda iki kez yıkanamıyorsu-
nuz.
Dünyada, değişime karşı olmak kadar saç-
ma bir şey yok. Kişinin karşıthğı değişimi en-
gelleyemiyor.
Sorun değişip değişmemeyi tartışmak değil.
Değişimin hangi yönde olduğunu görmek. De-
ğişen bireyin nereye doğru seyretmekte oldu-
ğunu saptamak.
Değişim kaçınılmaz. Ama bu her değişim il-
la iyidir arilamına gelmiyor.
Dün soylediğinin bugün tam tersini söyle-
mek, dün ittifak yaptığı, peşinde sürüklediği in-
sanların bugün karşısına geçmek gibi davra-
nışlan, "ne yapalım ben değiştim arkadaş! Ne
yani yoksa sen değişime karşı mısın?" safsa-
tasıyla mazur gösteremezsiniz.
Bir insan sözleri ve yazıları ile peşinden kit-
leleri sürüklemişse, bir insan insanları bir yola
davet etmişse, ve o yolda, insanlar, acılar çek-
mişler, işlerinden olmuşlar, dayak yemişler,
hapse düşmüşler ve ölmüşlerse, onları kendi-
sini izlemeye çağıran adam, belirli bir yerde
durup, "Pardon ben değiştim arkadaş" de-
mek hakkına sahip olabilir mi?
• • •
Bir okul arkadaşım var. Siyasi görüşlerimiz
birbiriyle bağdaşmıyor. Ama akıllı ve kültürlü
dürüst bir insandır. Kendisini severim ve saya-
nm. Birgün onunla görüşlerini ve çizgisini de-
ğiştirmiş, emekten yana iken onun karşısına
geçmiş, çok ünlü bir yazar hakkında konuşu-
yorduk.
"Son yazdıklannı daha önce de yazsaydı,
Türkiye'nin en büyük sosyologu olurdu" dedi
dostum. "Artık öyle doğru şeyleryazıyorki..."
- lyi dedim, demek ki, onu artık hergün oku-
yorsun.
Güldü: • '
- Hayır dedi, okumuyorum, gazetesi elime
geçtiğinde şöyle bir bakıyorum. • • .
Sonra da ekledi:
"Peşinden onca adamı sürüklemiş, uğrun-
da hapis yattırmış, işkence gördürmüş bir
adamın, bir anda ben değiştim demeye hak-
kı yoktur."
Döğru söylüyordu.'
İnsanları peşlerinetakanların "ben değiştim"
diyerek için içinden sıyrılmalarında bir etik so-
run var. Geçmişteki düşüncelerinin yanlış ol-
duğunu düşünüyorsa o adam, o peşinden sü-
rüklediği insanların sorumluluğunu duymak,
özür dileyip, bir kenara çekilmek zorundadır.
• • •
Hem insan geçmişte neden yanlış yapmış-
tır.
- Birinci olasılık, bilgi eksikliğidir. Örneğin
adam bar bar bağırıyordur, yabancı sermayö-
ye karşı. Ama o sırada ülkesindeki yabancı
sermaye yok mesabesindedir.
- Ikinci olasılık, edindiği doğru bilgilerden,
sağlıklı bir analiz sentez oluşturamıyordur.
- Üçüncü olasılık dolduruşa gelmiştir.
Birinci olasılıktan yanılmışsa, hemen gerçe-
ği öğrenince açıklama yapması gerekir "Kusu-
ra bakmayın, iyi bilmiyormuşum, sizi deyanılt-
mışım" diye.
Ikinci ve üçüncü olasılıklar geçertiyse, dün
doğru dürüst analiz sentez yapamayan ada-
mın, bugün de aynı yanlışları yapmayacağına,
dün dolduruşa gelen kişinin bugün gelmeye-
ceğine dair bir güvencemiz var mı elimizde?
Montaigne, aklına fazla güvenmediğini,
çünkü onun zaman zaman kendisini aldattığı-
nı söyler ve der ki, "O beni bir kez aldattıktan
sonra artık ona bir daha güvenmek kadar bü-
yük akılsızlık olur mu?"
Ne dersiniz haksız mı?
Partilerin gençlik örgütleri, sadece afiş asmak veya pankart taşımaktan şikâyetçi
'Bizi seçimlerde haürlarlar'İstanbul Haber Senisi - Siyasi
partilerin gençlik örgütlerinde
çplışan gençler, parti içinde
kendılerine "sözde önem"
verildiğini ve yalnızca seçim
zamanlannda anımsandıklannı
belirterek, partideki karar
mekanizmalannda yer alamamaktan
yakındılar. Partili gençler. yalnızca
"afiş asmak, paket taşunak" gibi
"gerekli durumlarda" akla
geldikierini, diğer zamanlarda ise
fikırlerinin. isteklerirun
önemsenmediğini söyledıler.
Gençlerin kaygılannı degerlendiren
Gazi Üniversitesi Öğretım Cyesi Dr.
Mehmet AH Kıiıçbay. 12 Eylül ve
Özal politikalan sonucu gençlerin
siyasetten uzaklaştığını anımsatarak,
gençlerin "Siyaset kötü birşeydir,
ahlaksıziar yapar" diye
düşünmemelenni. siyaseti temiz
hale getirmek ıçin çalışmalannı
söyledi. Gençler, siyasete daha etkin
katılabilmeleri için gereken uyum
yasalannm çıkanlmasını ve parti içi
karar mekanizmalannda oy hakkı
tanınmasını isteyerek "Ancak bu
şekilde. yalnızca seçim zamanlannda
anımsanmaktan kurtulabiliriz"
dediler. Partilerin lstanbul'daki
gençlik örgütlerinde siyaset yapan
gençler, gençlik birimlerinin
kendilerine ait özel bütçelerinin
olmadığrnı, partililerin yardımıyla
çalışmalannı gerçekleştirdiklerini,
bu nedenle de istedikleri gibi
çalışamadıklannı vurgulayarak,
diğer gençlere ulaşmak için bütçeye
gereksinim duyduklannı söyledıler.
CHP'II gençler: Gerçek
CHPyl özlüyoruz
CHP İstanbul Gençlik Komisyonlan
Başkan YardımcısıTancr Beğenmiş,
büyük çoğunluğu üniversitelerin
sözel bölümlerinde okuyan 10 bin
ögrenci ve 12 bin kadar da çalışan
gençten oluşan bir örgütleri - -
olduğunu söyledi. CHP'de gençlerin
kendilerini, "ne önemli ne de
önemsiz" hıssettıklenni vurgulayan
Beğenmiş. "Yapbnm hakkımız otsa
parti içinde daha önemli olunız.
Baykal döneminde aktif değiL pasif
gençler tercih edildi. gençüğin fazla
önemi yoktu" diye konuştu. Genel
merkezin gençleri kısıtlamasından
ve kendi içinde demokrasiyi
sağlayamamasından yakınan
Beğenmiş, hareketlerinde genel
olarak özgür olmadıklannı ifade
ederek "Kr şey yapmak istiyoruz,
merkez 'şöyle yap' diyor. 18
omşuyor. Biz gençiiğe, siyasete güç
veren, ama aslında siyasetin kendi
içinde yer alma>an destek gnıplan
olarak bakmıyonız" diye konuşan
Yavuzalp, yönetim organlannda
yaşlan 25- 40 arasında değişen
yöneticilerin çoğunlukta olduğunu
ifade etti. Yavuzalp. gençlerin parti
içinde eritilmesi gerektiğine
inandıklannı anlattı.
ANAP: Siyasi eğitim
yeterli değil
ANAP İstanbul Gençlik Komisyonu
Başkan Vekili Metin Havza da
CHP Gençlik Komis-
yonu Başkan Yanhm-
ası Beğenmiş.
• Partilerin
lstanbul'daki gençlik
örgütlerinde siyaset
yapan gençler, gençlik
birimlerinin kendilerine
ait özel bütçelerinin
olmadıgını, partililerin
yardırruyla çalışmalannı
sürdürdüklerini
söylediler.
DYPGençKkKomis-
yonu Yöoetiın Kıırn-
hı Cyesi Detibaf.
Nisan'da >apılan seçimlerde diğer
partüerdeld gibi pankart
çalışmalannı. mahalie topianblannın
örgütlenmesini yapük" dedi.
DSP: cençler parti içinde
errtllmeli
DSP'de gençlerin durumunu
değerlendiren DSP İstanbul tl •
Başkanı Hasan Fehmi Yavuzalp de
gençlere özel bir komisyon
oiuşturmanın yanlış olduğunu
düşündüklerini, DSP'ye üye
gençlerin yaklaşık yüzde 40'ının
çalışan gençlerden oluştuğunu
söyledi. "Gençterimizin büyük
bölümO üniversite gençliginden
gençlik komisyonlannda yaklaşık
10 bin üyelerinin olduğunu, erkekler
ve üniversitelerin sözel
bölümlerinde okuyan öğrencilerin
çoğunlukta olduğunu söyledi.
Çalışan üyelerinin genellikle
ticaretle uğraştıklannın altını çizen
Havza, "Gençlerimiz. özellikle seçim
zamanı haürlanmaktan yakınıvorlar.
Siyasi eğitim yeterli olmamakla
birnkte partili millervekilleri
taranndan veriliyor. Bunu
geliştirmeye çakşıyoruz.
Etkinliklerimizde finansmanı bir
partili üstleniyor" dedi. Üniversıtede
yapılanmada ıyi olmadıklannı
belirten Havza "FP dini, MHP
müliyetçiligi. CHP ve DSP kendi
ideolojilerini enjekte ederken bizim
dört egüimi biıieştirip, sunmanuz
çok zor" diye konuştu.
Üyeierin yüzde 6O'ı, genç
FP İstanbul Gençlik Komisyonu
Sorumlusu Kudret Büyükcoskun,
gençlik komisyonlannda sadece
erkek üyeierin çalıştığını, genç
kızlann kadın kollannm içindeki
birimlerde çalıştıklannı belirtti.
" Bunlann ayn olmasınm sebebi
parti örgütlenmesinin bu şekilde
olmasL Mesela, ii yönetim kurulu da
sadece erkeklerden oluşuyor" diyen
Büyükcoşkun. gençlerin oranmın,
üyelenn yüzde 60'ını
oİuşturduğunu. FP'de çalışan
gençlerin çoğunlugunun esnaf ya da
teknik eleman olduğunu anlattı.
Farklıhklara, gençlerin birbirine
daha çok tahammül edebilen
insanlar olduğuna inanan
Büyükcoşkun, düşünce sohbetleri
düzenleyerek, farklı düşüncedeki
gençleri bir araya getirip,
kaynaştırmaya çalıştıklannı,
sohbetlere gazeteci, eğitimci,
yazarlann katıldığını kaydetti.
DYP: Partili genç sayısını
arttırmalc istiyoruz
DYP İstanbul Gençlik Komisyonu
Yönetim Kurulu Üyesi tbrahim
Deübaş da Istanbul'da yaklaşık 10
bin üyelerinin olduğunu ve
bunlann yüzde 65'ini erkeklerin
oİuşturduğunu söyledi. "Öğrenci
üyeler, genellikJe sosyal
boJûmlerde okuyan gençler.
Çalışan kesim ise daha çok
ticaretle uğraşmakta" diye
konuşan Delibaş, partili
milletvekilleri ya da üniversiteden
hocaiann katıldığı eğitim
seminerleri düzenlediklerini
vurguladı.
Gençler siyaseti
sevmiyor
CHP için, 1998 yılı 11-20 Mart tarihleri
arasında 1190 gençle görüşülerek
yapılan araştırmaya göre, gençlerin yüzde
6.6'sı gelecekte siyasete atılmayı düşünüyor.
GençJerin, yüzde 11.3'ü geiecekte *beHd"
siyasete atılabileceğini, yüzde 72.4*ü ise
siyasete atılmayı düş.ünmediğini belirtiyor.
Anayasa ve
yasa çelişkili
1 982 Anayasası'nın 68. maddesiyle
1 partilerde yasaklanan gençlik kollan,
1995 yılmda Anayasa'da yapılan
degişikliklerle Anayasa'dan çıkanldı. Fakat,
Anayasa değişikliğine karşın, çıkanlmayan
uyum yasalan nedeniyle, gençlik kollan
yasagı SPY'nin 91. maddesinde bulunduğu
için hâlâ yürürlükte. SPY'deki bu yasak,
Anayasa'ya aykın olmasma karşın,
Anayasa'nın 15. maddesi nedeniyie
Anayasaya aykınlık itirazında
bulunulamadığı için geçerliliğini koruyor.
Kılıçbay'm yorumu
^ ençlerin yakınmalannı değerlendiren Gazi
Universitesi öğretim üyesi Dr. Mehmet AB
Kıbçbay, "Gençler siyasetin öneminin farkında
değiL Onlar siyaset yapma/.sa başkası yapacak,
Siyaset degersiz bir şey, adeta çete faaüveti gibi
gösterBdT diyerek. partilerin. yaklaşık 30
milyon gencin yaşadığı ülkemizde gençlik
politikalan oluştunnası gerektiğine dikkat
çekti. Kılıçbay, üniversitelerin doldur boşalt
sisteminden kurtanlması ve gençlere yatınm
yapılması gerektiğini de vurgulayarak,
"Partüerimiz. bütiinüvle lider partisi
olduklanndan, demokratik değOkr" diye
konuştu.
K o n r a d A d e n a u e r V a k f ı ' n ı n a r a s t ı r m a s ı
Hiçbir parti gençliğin sorunlanyla ilgilenmiyorİstanbul Mülkiyeliler Vakfı Sosyal Araştıraıa Mer-
kezi'nce Konrad Adenauer Vakfı için 1998 yılında
yapılan •*Türkhe'deGençfik"araştırrnasına göre "en
çok konuşulan konu olarak" siyasetten konuşan genç-
lerin oranı yüzde on kadar.
Gençler siyasetten ve siyasi partilerden ne kadar
uzak duruyorlarsa, siyasi partileri de kendilerine o ka-
dar uzakta buluyorlar. Hangi partinin gençlikle ve
gençliğin sorunlanyla daha çok ilgilendiği sorusuna
yanıt veren gençlerin yanya yakını "hiçbiri" diyor.
Toplumun geleceği konusunda gençler daha iyimser
bir bakış taşıyor. Yakın ge-
lecekte ülkede yoksulluğun
yaygınlaşacağını düşünen
deneklerin üçte ikisi aynı
zamanda toplumsal banşın
da bozulmasını bekliyorlar.
Bu grup içinde özgürlükle-
rin kısıtlandığı baskıcı bir
rejim bekleyenlerin oranı
yüzde 45'e ulaşıyor. Genel
refah düzeyinin yükselme-
sini bekleyenlerin ise ancak
onda bin baskıcı bir rejime
ihtimal veriyor. -
Türkiye"nin ekonomik
ve siyasal geleceği konu-
sunda kötümser beklentıler
taşıyan gençlerin, ülke ge-
leceğinde lslamileşme se-
çeneğine de görece daha
fazla şans tanıdıklan göz-
leniyor. Denekler arasında örgütlü siyasal katılım eği-
limi çok sınırlı. Deneklerin yalnızca yüzde 3.7'si bir
siyasal parti üyesi olduklannı belirtiyorlar. Bunlar
dışında, siyasal, sosyal ya da kültürel nitelikli birör-
güt (vakıf ya da dernek) üyesi olduğunu belirtenle-
rin oranı da yalnızca yüzde 2.5.
Araştırmada partili gençlerin durumu
CHP'Iİ gençler: Oğrenciler, en ağırlıklı grup.
Yaşamlanndan memnuniyet düzeylen ortalamanm
altında. Geleceğe bakışlan ise görece iyimser. Dev-
letten beklentileri arasında. eğitimin yanı sıra. de-
mokrasi ve sosyal hizmet konulan ağırlık kazanıyor.
ÖDP'li ve BBP'liler bir yana bırakılırsa, CHP'li genç-
ler ekonomiye devlet müdahalesini en çok savunan
kesimi oluşturuyor. Aynca CHP, modernist projeye
uyum temelinde kimlik oluşturan gençlerin birinci
partisi.
DSP'II gençler: Işsizler, diğerlerine göre daha
yüksek oranda. Yaşamlanndan memnuniyet düzeyi
ortalamanm altında. Gelecek konusunda da kötüm-
serler. Türkiye'nin siyasal geleceği bakımından
olumsuz olasılıklara ağırlık veriyorlar..
Aytekin Kotilanıldı
Eski CHP milletvekili ve İstan-
bul Belediye Başkaıu Aytekin
Kotil. ölümüniin 7. \iimda Zin-
cirlikuyu'daki mezan başında
anıldı. CHP istanbul tl Başkan-
hğı tarafindan düzenlenen an-
ma töreninde konuşan h Baş-
kanı Mehmet Bölûk, Kotil'in
çahşkan, dürüst ve temiz bir si-
yasetçi olduğunu ve siyasi ha-
yat boyunca bu ilkelerden ay-
'rümadiğınj söyledi. Eski CHP
milletvekili Aİi Topuz da Ko-
til'in çok yakın bir arkadaşı ve
dostu olduğunu beürterek, ÖJ-
ANAP'll gençler: Kadınlar ve genç kızlann
oranı oldukça yüksek. ANAP'lı gençler, ömeklem
içinde tüm yaş gruplanna en eşit biçimde dağılmış
grubu oluşturuyor. Işsiz ya da yan zamanlı işlerde ça-
lışan gençlerde, ANAP'a ilgi yüksek. Kendi gele-
ceklerini daha iyimser bir gözle görüyor, Türkiye'nin
geleceği için olumlu olasılıklara ağırlık veriyorlar.
FP'Iİ gençler: Erkeklerin belirgin çoğunluğu
var. Yaş ortalaması en yüksek ve öğrencilerin en az
temsil edildiği grup. FP tabanı. çalışanlann agırlığı
bakımmdan MHP tabanından sonra ikinci sırada ge-
liyor ama işsizler, ev kadınla-
n genç kızlar FP gençlik taba-
nında belirli bir yere sahip.
FP'li gençler. HADEP'liler-
den sonra yakın gelecekte
Türkiye'de baskıcı birrejimin
ortaya çıkması olasılığından
en çok çekinen grup.
DYP'Iİ gençler: Kadın-
lann en büyük ağırlıkla yer al-
dığı gençlik grubu DYP'liler.
Ev kadın ve genç kızlann
DYP'de belirgin bir agırlığı
var. DYP'liler ekonomide
özelleştirmeye diğer gruplar-
dan daha çok destek veriyor-
lar. MHP tstanbul Ülkü Ocak-
lan Başkanı 'yla Genel Mer-
kezi'nin basınla görüşme ya-
sağı nedeniyle görüşüleme-
miştir.
düğünde mezanmn Kool'inki-
nin yanına yapılmastnı istedl.
Kodl'in kardeşi Günay Kotil de
insanlara daima sevgi ve say gı-
b davranan Aytekin Kotil'in
CHFye bihük emeği geçtiğini
belirtti. Aıima törenine, Ko-
til'in eşi Gövsev. oğuDan Gök-
han ve Serhan ile kardeşi Atil-
la Kotil, Şişli Belediye Başkanı
Mustafa Sangiü eski CHP fs-
tanbul Milkrvekili Ahmet Gür-
yüz Ketenci ile partililer ve
yurttaslar katıldılar. (Fotoğraf:
UĞURGÜNYÜZ)
Güneydoğu'da 8
terörist öldürüldü
DtY4RBAKIR (Cum-
huriyet Bürosu) - Güney-
doğu'da sürdürülen ope-
rasyonlarda 8 terörist öl-
dürüldü. Operasyonlarda
2 güvenlik göre\iisi şehit
oldu, bin de yaralandı.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nden yapılan
aç-ıklamaya göre güven-
lik güçlerince bölgede
sürdürülen operasyonlar-
da, Van'ın Çatak ilçesi
kırsahnda 1, Van" ın Erciş
ilçesi kırsahnda 2.
Muş'un Varto ilçesi kır-
sahnda 2 ve Diyarba-
kır'ın Dicle ilçesi kırsa-
lmda da 1 olmak üzere.
toplam 6 PKK'li öldürül-
dü.
Bingöl'de de 1 kişi ya-
kalandı. Çıkan çatışma-
larda 1 güvenlik görevli--
sinin şehit olduğu. bölge-
deki öpeTasyonlann sür-
dürüldüğü bildirildi.
Muş'un Varto ilçesi
kırsahnda da güvenlik
görevlileriyle çatışmaya
giren .1 PKK'li öldürüldü.
Muş Valiliği'nden yapı-
lan açıklamada. öldürü-
len kişinin Erzurum 2.
bölge sorumlusu "Şi-
ar"kod adlı Mustafa De-
mir olduğu belirtildi.
Elazığ'ın Karakoçan
ilçesinde planlı pusu gö-
revini yerine getirmek
üzere yaya olarak hareket
eden güvenlik güçleri,
• pusuya düşürüldü. Açılan
ilk ateş sırasında jandar-
ma er Bülent Alkılıç öldü.
Çatışmarun ârdından baş-
latılan operasyonlarda 2
PKK"linin öldürüldüğü
bildirildi.
Van'ın Gürpınar ilçesi
yakınlannda da cephane
yüklü askeri aracın bir
kamyonetle çarpışması
sonucu mühimmat alev
alarak patladı.
Olayda kamyonet sürü-
cüsü Musa Akyddız öldü,
yaralanan Nuri Ak>ıldız,
Mehmet Çatal ve Erol
Kahraman ile uzman ça-
vuş Murat Kapusuz ve
isimleri belirlenemeyen i-
ki er Van devlet hastane-
sinde tedavi altına alındı.
Sıvas'ta yakalanan
PKK'nin kuryesi"Dok-
tor" kod adh Hakkı Öz-
can ile kendisine yardım
ettikleri öne sürülen 5 ki-
şi de Sıvas Cumhuriyet
Savcılığr'nca Erzurum
DGM'yesevkedildi.
Balık ile gözaltında bulunan eski sabıkalı Engin Girgin'in de suikasta kanştığından şüpheleniliyor
ŞeıiLSİ Denizer9
e saldırıda ikinci kişi kuşkusu
ALtAYAROĞLL / İBRAHİMTIĞ
ZONGULDAK - Türk lş Genel Sekre-
teri Şemsi Denizer'i 13 kurşunla öldüren
Cengiz Balık"ın bugün mahkemeye çıka-
nlması bekleniyor. Denizer'in öldürülme-
si olayından sonra gözaltına alınan eski
sabıkalı Engin Girgin'in de cinayete ka-
nştığından kuşkulanılıyor. Denizer'in
kardeşi Şennur Kaya. ağabeyinin Emek
Platformu'nun oluşturulduğu bir dönem-
de öldürülmesinin tesadüf olmadıgını be-
lirterek "Cinayetide\1etten palazlanan bü-
yük sermaye gruplan işlecti. Devlet orga-
nizeetti vıe u>guladı" dedi. Zonguldak Va-
lisi İsmet Metin, cinayetle ilgili bir geliş-
me ohnadığını belirtirken lşçi Partisi Zon-
guldak tl Başkanı Niyazi Ipk, katilin dört
kez ifade değiştirmesini, "kontrgerilla
taktiği'' olarak yorumladı.
Şemsi Denizer'i öldüren Cengiz Ba-
lık'ın emniyetteki sorgusu sürerken sam-
ğın ifadelerinden sonra gözaltına alınan
eski sabıkalı, kahvehane ve birahane iş-
letmecisi Engin Girgin'in de cinayete ka-
nştığı öne sürüldü.
Zonguldak-Ankara karayolunun 10. ki-
lometresinde faaliyet gösteren Çardak
Restoran'da çalışan garsonlann, emniyet-
te verdikleri ifadelerinde, olay günü saat
17.00 sıralannda Cengiz Balık ile Engin
Girgin'in içki ıçip yemek yediklerini söy-
ledikleri öğrenildi. Balık ile Girgin'in,
restorandan aynlırken de garsonlara "Biz
şimdi Deniz Kulübü'ne gjdecegiz" dedık-
len belirtildi.
Denizer, Genel Maden Işçileri Sendika-
sı (GMİS) 6. Olağan Genel Kurulu'nun
ilk günü olan olay gecesi, Deniz Kulü-
bü'nde misafirlerine yemek vermiş-
ti.Cengiz Balık'm üzerinden çıkan 100
milyar liralık senedin sırn çözülemedi.
Senedi Balık'a verdiği söylenen Fethiye-
li Kadriye Atacocuğu'nun gözaltına alın-
dı ğı haberleri de Fethiye Emniyet Müdü-
rü Metin Tanış tarafından yalanlandı.
Denizer'in eşi Şennur Denizer Bahçe-
lievler Mahallesi Elmas Sokak'taki evin-
de gazetecilere yaptığı açıklamada, eşinin
"kaDeşçe'' vurularak öldürüldüğünü söy-
ledi. Eşinin böyle bir ölümü kesinlikle
hak etmediğini anlatan Denizer şunlan
kaydetti:
"Katüi tanımryorum. Fakatismini duy-
dum. Bu oiay şahsi olamaz. Bunun arka-
CHP lideri Öymen, Türk-ls Cenel Başkanı Meral'e başsağlığı diledi
'Cinayetteki sis perdesi kaldırılmalı'
AİNKARA (Cumhnriyet Bfirosu) - Türk-tş Genel Başkanı
Bayram Meral, cuma günü silahlı saldın sonucu yaşamını yi-
tiren Şemsi Denizer'in öldürülüşünün nedenlerinin geniş bi-
çimde incelenmesi gerektiğini vurguladı. Meral'e başsağlı-
ğı ziyaretinde bulunan CHP Genel Başkanı Altan Öymen de
suikastın üzerindeki sis perdesinin mutiaka kaldınlması ge-
rektiğini vurguladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Sehi. Genel Say-
man NihadMatkapve Genel Sekreter Yardımcısı BeldrYtar-
dagül iie biriikte Türk-İş Genel Merkezi'ne gelen Öymen,
Meral ile bir süre görüştü. Meral. Denizer cinayetiyle ilgili
olarak derin araştırma yapıhnası istemini yineleîken "Uma-
run ki yakın bir tarihre konu daha da aydınlanacakür. Bunu
Türk yargısından. soruşturmay ı >apan bütün ügüiierden bek-
Hyoruz" diye konuştu. Oymen de Türk-lş'in acısımn kendi
acılan olduğunu belirterek "Oiavm arkasuıdaki sis perdesi-
nin mutiaka tamamen kaldırdması ve bu ohnin arkasuıdaki
gerçeğin açığa çıkanlması gerekir. Hükumetin soruştunna
merderinra bu komıda gereken hassasiyeti gösterdigini gö-
riiyoruz, UmuyoruzId bu konuda soauçbfr an önceortayaçı-
kar" diye konuştu.
Meral, "ofaym Zonguldak smırlannın dışına taşngı'' söz-
lerinin anımsatılarak "Bir tahmininiz var mı" diye soruhna-
sı üzerine, telefon görüşmeleri ile ilgili bazı arasnrma ve so-
ruşturmaîar olduğunu ve görüşmelerin Zonguldak dışı ile
yapıldığı bilgisinin kendilerine iletildiğini aktardı. Meral,
sözleriyle bu bilgilerin çok iyi incetenmesini ima ettiğini
söyiedi. Olayın mafya bağlantısma ilişkin bir soru üzerine de
Meral, "Öuneyesin™ Öktükten sonra nerkes bir şey söyler.
Binterceinsanöiüyor, onlariçin bir şey söylenmiyor. Ama bel-
li kariyere gelen, belli sorumhılukJan olan insanlara bir şey
olduğu zaman bunlann üzerinde bazen duruhıyor, maaleser"
yanıtını verdi. Mülkiyeliler Birliği de yaptığı açıklamada.
" Denizer'in bir suBcasta kurban gittiğini öğrendiğimiz anda,
'Birilenyinedurumdanvazıfemiçıkardı'sonıçengefinmka-
fannzda asılı kalmasııu önleyenıedik doğrusu" dedi.
sında büyük şeyler olduğunu düşünüyo-
rum. Bu olayi meydana çıkartacagım. So-
nuna kadar uğraşacağun."
Denizer'in kardeşi Ramazan Sanbaş
da ağabeyinin silahlı saldınya uğrayarak
öldürülmesinin arkasında rödevans (kira-
lama) olduğuna inandığını söyledi. Ga-
zeteci yazar Mümtaz Soysal' ın, olayın er-
tesi günü köşe yazısında rödevans konu-
suna değindiğini belirten Sanbaş şöyle
konuştu:
"Bu yazüar dikkatle okunsun ve birüe-
ri inansuı. Türldye Taşkömürleri Kunınıu
(TTK), özel sektöre kiraladığı sahalardan
kömür ahyordu. Yme kuruma 159 bin ton
kömür satılmış, parası ahnmış. Ancak or-
tada kömür yok. Ağabeyim biınu bih'yor-
du. ÖğrennüstL Bunun da üzerine ghti.
Bu yüzden bazılarunn rantian kesfldL Bu-
nu, rannan kesilen insanlar yapü."
Cumhurij'et'e konuşan Şemsi Deni-
zer'in kardeşi Şennur Kaya, hükümetle
Türk-tş'in anlaşma zemini oluşturduğu
bir dönemde onun buna karşı çıkarak ser-
maye kurtlan karşısında iyi birmuhalefet
oİuşturduğunu söyledi. Kaya şöyle dedi:
"Deniz*r sermaye grubunun karşısında
bir kiATetti. Ortadan kaldınlması gereld-
yordu. kaldınldı. Bu dnayet birkaç gün
sonra devlet tarafından örtbas edilecektir.
Türkiye'de buna benzer hiçbir cinayet ay-
dınlanmadı. Bu cinayetidevietten palazla-
nan büyük sermaye gruplan işledi. Devlet
organize etti ve uyguladi."