Katalog

10 AĞUSTOS 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA CJJ\A_J1^1 t_fİVU. / ekonomi(« cumhuriyet.com.tr 13 Ekonomik paket ilk meyvelerini eylülde vermeye başlayacak. Sektörler canlanma beklentisinde Piyasanm umuchı sonbahar• Eylül ayında okullann da açılması ile eğitim, ardından da yakıt harcamalannın toplam tüketim talebini arttıracağı beklentisi, iç piyasa için 'umut kaynağı'. En büyûk endişe ise enflasyonun yükselmesi ve 2000 yılı sendromunun neden olacağı gelişmeler. Ekonomi Servisi- Lokomotif sektörler başta olmak üzere pi- yasalar. "eylülde canlanma bek- lentisine" girdi. Okullann açıla- cağı eylül ayında. eğitim ve ya- kıt harcamalannın toplam tüke- tim talebini arttıracağı beklen- tisi, iç piyasa için "umut kayna- ğı'' olurken. en büyük endişe enflasyonun yükselmesi ve 2000 yılı sendromunun neden olaca- ğı gelişmeler. F i n a n s t a k ö t ü m s e r s e n a r y o l a r Eylül ayında IMF ile yapılacak görüşmelerde Ecevit'in tahkim ve sosyal güvenliği koz olarak kullanmaya hazırlandığını belirten piyasa çevreleri, tüm bu tavizlere karşı IMF görüşmelerine temkinli yaklaşıyor. IMF'nin kaynak aktarmakta o kadar acele etmeyeceğini ve görüşmeleri 2000 yıhna ertelemeye çalışacağmı belirten Eczacıbaşı Menkul Değerler A Tipi Fon Müdürü Mehmet Balta, anlaşma olsa dahi uluslararası finans kuruluşlannm 2000 sendrumu nedeni ile Türkiye'ye fon aktarmakta nazlanacağını dile getiriyor. ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan'in "2000 yıh için tüm hazırukiannuz tamanv ancak yine de herhangi bir sorun yaşanmayacağını söykyemenı'' açıklaması da bu beklentileri doğrular bir nitelik taşıyor. Oretim ve tüketimdeki artışın sonucunda enflasyonun yükselişe geçeceğini belirten piyasa çevreteri, bunun da para ve sermaye piyasalanna olumsuz yansıyacagina dikkat çekiyorlar. Ekonominin en çok canlandı- ğı ay olarak bilinen eylül ayına, kış harcamalannın denk gelme- si. memur ve çiftçinin az da ol- sa gelirinde artış olması, piyasa- ya "saüş" vaat ediyor. Buna pa- ralel olarak şirketlerin yaz reha- vetinden kurtularak artan tüketim talebini karşılamak üzere üretim- lerinı arttırması bekleniyor. Hükümetin son olarak açıkla- dığı ekonomik önlemler paketi- nin de olumlu etkisinin hissedi- leceği söz konusu dönemde, bu- na bağlı olarak, ortalama 2.5 mil- yon kişiyi istihdam eden tekstil sektörünün ihracatının artacağı öngörülüyor. Sektörler toparianıyor Sonbahar için yaratılan olum- lu havadan küçük bir pay alma- yı bekleyen inşaat sektörünün gözü ise 2000 yıhnda. Reel fa- izlerin yüksek oluşu nedeniyle sanayi yatınmlannın hemen he- men durduğunu anımsatan TİM- SE Başkanı Sami San, ekonomik paketin ardından piyasalarda ya- şanan olumlu havanın faizlerde bir miktar düşüşe neden oldugu- nu belirterek "Sonbahardainşa- at sektöründe bir kıpırdanma olacaktır. Ancak asıl harekeden- meyi 2000 yılında beklivoruz'" diyor. Ecevit gelecek ay ABD'ye gkliyor. Bu arada ekonomik paketten kendilerine küçük bir hediye çı- kan otomotiv sektörü de sonba- harda toparlanmayı bekleyenler arasında. Tüketici kredilerinin de düşmesi ile otomotiv alımla- nnda artış beklediklerini belir- ten sektör temsikileri, eylül ayı ile artacak talepleri karşılamak üzere üretimi arttırmak üzere harekete geçtiklerini kaydediyor- lar. Eylül ayında neler olacak? 0 Okullann açılmasıyla yapılacak eğitim harcamalan piyasalan canlandıracak. Buna yakıt başta olmak üzere diğer kış harcamalan eklenince toplam tüketim talebi artacak. • IMF'yle anlaşma yapılması halinde piyasalarda olumlu bir hava esecek. • Hükümetin aldığı ekonomik önlemlerin etkisi hissedilecek, ihracat artacak. • Enflasyonyükselecek. 9 Türkiye'nin yurtdışından borç bulması güçleşecek. Kimi yenl olanak olarak görüyor. klml yalvarmaktan bunalmı;. işte krizin yarattığı portreler KEMAL ŞAHİN 'Bunahmıfirsata dönüştürdük' • Şahinler Holding Başkanı Kemal Şahin, krizlerin yeni firmalar, yeni olanaklar yarattığma dikkat çekerek, kendilerinin holding olarak krizi fırsata dönüştürdüklerini bildirdi. ANKARA(ANKA>-1998 yıhnda yoğun biçimde kendısini hissettiren global ekonomik krizden, fırsatlan değerlendirebilen bazı firmalann kârh çıktıgı bildirildi. Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, krizlerin yeni firmalar, yeni olanaklar. yeni şanslar yarattığına dikkat çekerek, kendilerinin holding olarak krizi fırsata dönüştürdüklerini bildirdi. Şahin, grup olarak yoğun rekabet ,koşullannı yaşadıklannı, kapasite ı. mali olanaklann kıtlığı ve paranın pahalılığı gibi etkenlerin kendilerini de etkilediğini belirtti. Ancak, krizin insanı yaratıcı yaptığını, daha verimli çahşmaya ittiğini ifade eden Şahin, bu doğrultuda kalite konusunda çalışmalar sürdürdüklerini, firma birleştirme yoluyla bazı tasarruflar yaptıklannı, pazan genişlettiklerini anlattı. Kemal Şahin. "Pazarda büyük çalışmalanmız var. Avrupa'da bu >ıl 50'yi aşkm mağaza açtık. Bunun yanı sıra yeni konseptier, ürünlerimizi büyük kumluşlann mağazalannda satacak yeni standlar geliştirdik. Pazara. hizmete, müşteriye yatmm yaptık, Bu yaptıklanmız sayesinde ihracatınun artınnaya ı | devam ediyoruz" dedi. Avrupa b ^ T pazarlannda büyümeye devam 0 P ^ P ettiklerini belirten Şahin, ancak iç piyasadaki sıkıntılan da hissettıklerini, ihracatı artırarak büyümeyi sürdürdüklerini vurguladı. Şahin, işadamlannın da krizi ciddiye alarak toparlanma yoluna gittiklerini. verimliliği artırdıklannı belirterek, "VerimlUiği artan, daha iyi işfetifcn işletmeler 1999'da daha da güçlenerek dünya pazarianndan daha çok pay almaya başlavacaklar" dedi. HALİT NARİN 'Yahıınınık$aıut\icilik yapmaktan usandany • Türkiye Tekstil Sanayii îşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin, yalvararak sanayicilik yapmaktan usandığmı ve geçici olarak üreticiliğe ara verdiğini açıkladı. Ekonomi Servisi - Türkiye Tekstil Sanayii Îşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkan Halit Narin, tekstil sanayiini krizden kurtarmak için son iki yıldır hiçbir tedbir ahnmadığını belirterek, yalvararak sanayicilik yapmaktan usandığmı ve geçici olarak üreticiliğe ara verdiğini açıkladı. Halit Narin, Çerkezköyde kurulu Narin Mensucat Fabrikası'nı sattığı yolunda çıkan haberlerin doğru olmadığını bildirdi. Halit Narin yaptığı yazılı •<* -.* & açıklamada, fabrikasını sadece iki yıl için kiraladığını belirterek "Bugünkü ortamda >apılamayacağını anladığım üreticiliğe geçici olarak ara verdim. Çünkü tekstil sana\üni krizden kurtarmak için son iki yıldır hiçbir tedbir ahnmanuştır* 1 dedi. Tekstil sektörünün çok sayıda sorunla karşı karşıya olduğunu hatırlatan Narin, "Gümrüklerden, bankacılıktan ve kayıt dışı çahşanlardan kaynaklanan somnlann sektör üzerindeki ağırhğı bizi arük çahşamaz hale getirmiştir" diye konuştu. Narin, tekstil sektörü ve sanayicileri olarak beklemekten ve yalvarmaktan usandıklannı ifade ederek "Teşebbüs gücümüz ve çalışma inancımız yok olma noktasuıa getaniştir M açıklamasını yaptı. Bu arada Narin, düzenlediği basm toplantısında, tekstil sektörünün sanayicisi ve işçisi ile "ötaıekten beter'' bir duruma geldiğini ve bunun sebebinin de ne girip çıktıgı belli olmayan 280 gümrük kapısı olduğunu öne sürdü. Narin, "bir grup insana menfaat sağlanıak için" ithalat yapıldığını söyleyerek "Ankara, gümrük kapdanna sahip çıkmahdır'" dedi. De\let kunmılaniKİa 'talana dur' çahşmasıANKARA (AA) - Maliye Bakanı Sümer Oral. devlette israfa ve keyfı harcamalara son verilmesi \e kap- samlı bir gider reformuna gidilmesi için kollan sıvadı. Son yıllarda sıkça gündeme gelen devletin topladığı ver- gilerin çarçur edildiğı ve Türkiye'nin acil bir gider reformuna ıhtiyaç duy- duğu yolundaki görüşler, Maliye'yi de harekete geçirdi. Bu çerçevede Maliye Bakanı Oral'ın talimatıyla oluşturulan ve 1 aydır çalışan komisyon, bütün kamu kuruluşlannı tarayarak, ne tür savur- ganlıklar sergılendığı konusunda kap- samlı bir araştırmaya girişti. Komisyonun ön çahşmalannda sap- tanan örneklerden bazılan şunlar: • Köy Hizmerleri Genel Müdür- lüğü'nde işçiolarak çauşıyor görünen ve ayda 300-350 müŞon lira maaş alan 72 yaşında personei var. Yine Kö\ Hiz- metieri'nde, özelükie Doğu veGüney- doğu iUerinde market isletipde kurum kadrolannda geçici işçi gözüken ve devletten maaş alanlar bulunuyor. • Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nda çok sayıda geçici işçi, yılda 17 gün çalıştığı halde 11 ayçalışıyorgibigö- rünüp, devletten maaş alıyor. Bu ba- kanlıkta, dışandan memur atamanın yasak olduğu dönemde sürekli olarak yeni özel kalem müdürü alınıyor gös- terilerek çok sayıda yeni eleman is- tıhdarnına gıdildi. Tavuk bakıcısı ola- rak alınan 10 bayan işçi dikkat çekti. • Trilyonlarla ifade edilen ilaç har- camalarında büyük boyutlu suiisti- maller tespit edildi. Kamu görevüle- ri, kurum doktorlan kanalıyla sade- ce kendileri ve aitelerinin değü. yakın çevrelerinin ilaç ve diğer bazı ihtiyaç- lannı da karşılıyor. • Memurlann yüzde 80'i ise yeni başlarken de, emekli olurken de, dev- letten fazla yolluk almak için oturduk- lan yeri değil, Türkiye'nin diğer bir ucundaki ili ikamet adresi olarak bil- diriyor. Böylece devletin 1 memur için ödediği ek yolluk, milyan aşı- yor. • Sanatçı kadrolan da devlete gir- menin bir >olu olarak kuUanüıyor. Türkiye'nin herhangi bir ilinde ope- ra açıbyor ve buranın ihnyacı için 30 yeni eleman aluuyor. Ancak, ardın- dan hemen bunlar geçici görevle An- kara'ya geliyor. MuhasebatGenel Müdürlüğü'nde- ki bilgisayar projesi ile devletin her kuruşunun nereye harcandığının gü- nü gününe izlemeye alınması, bu re- formun da temel dayanaklanndan bi- risi olacak. KDV vurgununa karşı ihracatçı savunmada ANKARA (AA)- thracatı teşvik amacıy- la uygulanan KDV iadesinde vurgunun or- taya çıkmasmın ardından ihracatçı savunma- ya geçti. Sektör temsikileri, sorunun orta- dan kalkma&ı için de KDV oratunın düşürül- mesini istedi. Türkiye ihracatçılarMeclisi (TÎM) Başka- nı Okan Oğuz, Katma Değer Vergisi (KDV) iadeleriyle ilgili değerlendirmelerde tüm ih- racatçılann zan altrnda bırakılmasmın hak- sızlık ve sorumsuzluk olduğunu bildirdi. is- tanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon Ihracat- çüan Birliği (tHKlB) Başkanı Nuri Artokda KDV iadesi sisteminin yanlışlıklar üzerineku- rulduğunu ve yürütülmesinde de aksaklıklar bulunduğunu söyledi. KDV ladelerinde usul- süzlük yapanlann tüm ihracatçılann yüzde 1 'i düzeyinde bile bulunmadığını kaydeden TÎM Başkanı Okan Oğuz, usulsüzlük ya- panlann da bu savla incelemeye alınanlann yüzde 32'si olduğunu söyledi. Mahsup sistemi önerisi Artok. "KD\"de nakit iadeden vnzgeçü- meli. Bunun yerine mahsup sisteminin kap- samı, vergi ödemeterinin dtsında kamu ku- runuanna yapılan ödemeleri de içine alacak şekilde genisletilmeli ve hızo çahşan bir ya- pıya dönüşturülmeli'' diye konuştu. Gaziantep Sanayi Odası'nın{GSO) "KDV Raporu"nda. tekstil sektöründe uygulanan KDV oranlannın yeniden düzenlenmesi ha- linde vergi gelirlerinin artacağı ve ekonomi- ye büyük bir canhlık geleceği savunuldu. Çinli yetkililer 20 yıldır sürdürdükleri yoksullukla mücadele programı sayesinde 240 milyon olan yoksul sayısını 70 milyona kadar düşürdüler. Ancak Qingay halkının ortalama geliri halen Çin ortalamasının yüzde 40 altında. Güney Kore'den Daevvoo'nun borçları için söz Güney Kore hukümeti, Daewoo grubunun. yabancı alacaklılanna eşit davramlacağı ta- ahhüdünde bulundu. Güney Kore Maliye Bakanı Kang Bong- Kyun'un, ABD Hazi- ne Bakanı LsnvrenceSınnmers ile yaptığı te- Almanya, İngiltz etini kabul ediyop Çin'de hızlı kalkınma herkese yaramadıÇin'in izlenmesi zor hızlı ekonomik kalkınma hamlesi içinde unutulanlar da oluyor. Özellikle Tibet ve Moğol etnık nüfusunun ağırlıkta olduğu Doğu Qingay'ın dağ köyleri bu yoksulluktan en çok nasibini alan bölgelerden biri. Bölgede 58 bin insan yaşıyor. Jiaotu köyünde yaşayan insanlann çoğunun yıllık gelirleri 50 dolann altında ve çocuklann hemen hiçbiri yaklaşık 1 saat uzaklıktaki okula gidemiyor. Evlere su kilometrelerce uzaktan taşınıyor ve köyde sadece iki eve elektrik gelebilmiş, o da günün belirli bir bölümünde. Köy halkının yaşadığı barakalar, ufak yer sarsıntılanndan ve hatta şiddetli yağmurlardan bile kolayca etkilenerek sık sık yıkılıyor. Çinli yetkililer 20 yıldır sürdürdükleri yoksullukla mücadele programı sayesinde 240 milyon olan yoksulluk resmi rakammı 70 milyona kadar düşürdüklerini belirtiyorlar. Ancak yetkililerin bütün çabalanna karşın Qingay halkının ortalama geliri halen Çin ortalamasının yüzde 40 altında. Almanya, Avrupa Birliği (AB) ya- sasına uyacağını ve îngiliz sıgır eti it- halaüna konan yasağm kaldırılacağı- nı bildirdi. Almanya Tanm Bakanı Karl-Heinz Fun- ke. Almanya'nın deli dana hastalığı konusundaki çe- kincelerine rağmen yasağın kaldıniacağını belirtti. Funke."Bukonu,ABvasaave.\lman)Usabnnauyar- lanacaktır. Stğır ettne uygulanan ithalat \ asağı kaldı- nlacaktır" dedi. Funke. Almanya'nın AB kararlanna direnmemesi gerektigini, ambargoyu devam ettinne- si durumunda yasal girişimlerle karşı karşıya kalabi- leceğı uyansında bulundu. lefon görüşmesinde, Güney Kore'nin ikin- ci büyük grubu Daewoo'nun yabancı ala- caklılanna, uluslararası düzenlemeler çer- çevesinde, eşit biçimde davranılacağını ifa- de ettiği bildirildi. Daewoo'nun alacakhlarından 13 yaban- cı banka, Güney Kore hukümeti ve Da- ewoo'ya protesto mektubu yollayarak ala- caklar konusunda, yerlilerle eşit muamele yapılmadığı şikâyetinde bu- lunmuşlardı. ABDHazine Bakanı Summers'ın, 13 ya- bancı bankanın protesto mektubundan sonra, Güney Kore Maliye Bakanı Kang'ı arayarak Daewoo ve diğer konularla ilgili ekonomik sorunlan görüştüğü kayde- dildi. Daewoo'nun Güney Ko- reli alacaklılan, geçen ay, altı aylık kısa vadeli 5.8 mil- yar dolarhk kredi alacakla- nnın vadesini yeniden dü- zenleyerek 3.3 milyar do- larlık yeni kredi açmışlardı. Daewoo da buna karşılık 8.4 milyar dolarhk Daewoo hissesini vermişti. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ayak Uyduramayanlar Birkaç hafta başıdır, "Sıv hafta çok kritik'drye söze giriyor, sonra da kritik olma özelliğini bir başka hafta- ya devredıyoruz. Geçen haftanın son günü gündemimizde olmayan bir cinayet,dengeleri yeniden sarstı. Hiç şüpheniz ol- masın şu aşamada Şemsi Denizer in öldürulmesinin arkasındaki sır açıkhga çıkmayacak, kamuoyu sıradan adi birsuç kapsamındacınayet bilgilerı ile oyalanacak. Baksanıza medya Şemsı Denizer'ın cenazesıni ana haber olarak verirken, maden işçileri ile emek cephe- si buluşmasını, büyük madenci direnişınin sloganlan- nın emek cephesinin savaşımı doğrultusunda günümü- ze uyaıianmasını kamuoyundan ne güzel de sakladı. Dün Mumtaz Soysal Hoca anımsattı. Zonguldak'ta son yıllarda yaşanan büyük bir suç patlaması var. Öy- lesıne çarpıcı artış söz konusu ki valilik bilımsel araş- tırrnayaptırmageregini duymuş. Bilimsel çalışmalar he- nüz sürüyor. Ancak sonuçları beş aşağı beş yukan bel- li. özalizm büyük madenci direnişi sayesinde maden- leri tümü ile kapatmayı, ya da özelleştirmeyi becere- medi. TTK'yi çok zarar ettırmesine karşın, günümüze yine kârla ulaşıldı. Ancak aradan geçen süreç içinde iş- letmede çalışan işçi sayısı 35 binlerden onbine doğru indi. Genç nüfus pallaması ya ışsiz, ya da vurguncu özel işletmelenn elinde. Soysal Hoca'nın Şemsi Denizer cinayetının arkasın- da yörede vurgun yapan kimi özel maden işletmeleri- nin olabilecegi kaygısı, Zonguldak'ta Şemsi Denizer'i sevsin sevmesin herkesin genel kanısı. O da zaten Zonguldak'lılann bu genel yargısını yansıttığını anım- satıyor. En azından son aylarda Denizer'in özel, kaçak kömür işletmesi vurgunu, emek soygununa karşı sa- vaş açtığı, yeniden bu anlamda büyük bir düşmanlık topladığı kesın. Genel Maden-lş'in sıcak gündemınde KİGEM ile ışbirtiğinde, maden vurgunu, yasadışı özel işletmecilik, hak devirlerine yönelik büyük bir hukuk savaşımı vardı. Genel Maden-lş genel kurulu yasa gereği ancak bir haftalığına ertelendı. Madencıler Denizer'ın kaybında gerçekten hazırtıksız yakalandılar. Bir hafta sonrası ken- dilerine yeni bir lideri yaratamayacaklan tartışmasız. Bunun bilincinde 1990'ın, büyük madenci direnişınin moral değenerine daha bir sanlmak istiyorlar. Acrtıcj[olanı o tarihlerde kendilerini hedef almış siya- si lider Özal'ın yerine, Zonguldak'ın uzun yıllar taptığı siyasi lider Ecevit'ın geçmiş olması. Ecevit'in Denizer için kendilenni bile muhatap almadan Bayram Me- ral'e baş sağlığı zıyaretı yapması, çıkışta Hükümetin IMF dikteli programını, anayasa, yasa değişikliklerinı eksik- siz uygulayacağını ılan etmesı, Şemsi Denizer'in olü- süne saygısızlık, hakaret, meydan okuma olarak algı- lanıyor Ecevit'i gönüllerinden silip attıklannı söylüyorlar. Ecevit'in emekçilere Şemsi Denizer başsağlığı zıya- retinde meydan okuması, bu hafta İMF dikteli başta tah- kim yasalannın geçirilmesi hazırlığı, yaz tatiline gireme- menin bıkkınlığında parlamenterleri biraz da oldu brt- tiye getirme çabası. Türkiye'de bu hep böyle olmuş, en yaşamsal yasa ve anayasal değişiklikler gece yan- sı yasatan ya da böyle sıkışttrılmış zaman dilimlerinde mantık süzgecinden, tartışmadan geçıriliverilmiştir. Ecevit Hükümetinın Erbakan a sıyaset yasağını kal- dırma pazartığında tahkımı muhalefetle işbıriığınde ge- çirme anlaşması bu hafta sonuca ulaşacak mı? Siyaset anlamında görünümde bir engel yok gibi. Yi- ne de emek cephesinin, toplumsal dinamiklerin tepki- terinin gücü bu dengeleri attüst edebilir. Erbakan'ın bu yolla kuyudan çıkanlmasını içlerine sindiremeyecek- lerden, Fazilet içindeki saklanan bölünmüşlüğe, DSP'de Ecevit taraftndan varlıklan, kimlikleri suçlama konusu yapılan sol en azından demokrat, yükselen değerlere teslim olmamış insanlann duyariılığına uzanan bir azım- sanmayacak siyasal muhalefet söz konusu. Türk-lş'in şırrıdi, Şemsi Denizer'in ökjürülmesi ile da- ha kendi başına kalmış başkanı Bayram Meral yine iki- li, üçlü oynamazsa, emek cephesinin harekete geçme- ye hazır gücünü ciddiye almak gerek. Dün emek cephesi yine gün boyu toplantılar yaptı. Bayram Meral yine hem hareketin başında görünüp, hem de hareketi yürütmemek üzere oynayıp durdu. önce toplarrtı yapılmasına ayak sünjyüp, sonra Anka- ra'da olmayan örgütlerin başkanlarını bir saatlik zaman dilimi içinde toplantıya çağınp, sonra da başkan dışın- da temsitcıtere bağınp çağınp kendince oynayıp dur- du. Emek cephesi, Ecevit "bütün paket aynen çıka- ca/c"demişken, bir kenarda yatıp bekleyebilir mi? Hak-lş'in Genel Başkanı Salim Uslu, "Bekleyip sey- retmemiz söz konusu bile olamaz. Emek cephesi kar- şı duruşunu konımak zorundadır. Çok akıllı davran- makzorundayız. Elbette uzlaşmamakgibi birniyetimiz yok. Ama uzlaşma teslimiyetolamaz. Hükümet'inyön- lendirrneierindenkaçınmakgerekir. EmekPlatformusa- vaşımında anahtar, biriiktelikte "diyor. Bayram Meral, Şemsi Denizer'in öldürülmesi ile ilgi- li, "Türk-lş'in başı sağ olsun"sözterini bir dil sürçmesi olarak degeriendirıyor. "Şemsı Denizer'in öldürülmesi hepimizi, bütün işçileri, emekçileri bağlar. Hepimizin ba- şı sağ o/sun"diyor. Denizer'in öldürulmesinin arkasın- da karanlık güçler varsa, bunu emek cephesinin açıga çıkarma görevi olduğunu anımsatarak, bütün konfede- rasyonlar, örgütlerin katılımı ile bir hukuk grubundan ci- nayeti izleme komitesi oluşmasını öneriyor. Platform toptantısı arasında görüştüğümüzTMMOB Başkanı Yavuz Önen, halktan. emekten gelen biıiik- telik gücünün giderek büyümesine karşın, karşı güçle- rin de emek cephesini parçalama, püskürtme saldın- larının arttığına işaret ed'ıyor. Emek cephesini oluştu- ran örgütlerin büyük bir özveri ile halktan gelen hare- keti büyütme görevlerine, büyük sorumluluklanna işa- ret ediyor. "Bu halktan gelen büyük güç karşısında, ayak uy- duramayanlar tasfiye oluhar." Ekime sımrlama getiriliyor Tutun uretıcısı karara şaşırdıMUĞLA (Cumhuriyet) -Muğla'da geçen yılın ürün bedellerim alamayan tütün üreticileri. ekim alanlan- nın daraltılacağı haberle- riyle'şok'oldu.DSPMuğ- la Milletvekili NazifTopa- loğlu'nun sözlü soru öner- gesini yanıtlayan Tanm ve Köyişleri BakanıHüsnüYa- vuzGökalp'ın Muğlagene- linde 12 bin 250 hektar alanda tütün ekiminin ya- saklanacağını açıklaması, şaşkınlıkla karşılandı. Devletten şuanda 1 tril-J yon 250 milyar lira ürürj bedeli alacağı bulunan üre- ticiler, "Biz paralanmız fle ilgili müjde beklerken acı haber gekJi" diyerek tepki gösterdiler. Tütün üreticileri tepkile- rini şöyle sürdürdülen "Ba- kankktütünüretiminde da- raltma yapılacağım açıkb- yor. Önce üreticiye olan borçlannı ödesinler. Ban- kalarayüzde 110lara varan faiz ödüvoruz,"