24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 1999 PERŞEMBE 8 HABERLERİN DEVAMI fÜİKIYI Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli B B B B A A A A 29 30 29 28 33 34 32 29 Sinop PB 26 Adana PB 32 Samsun Y 25 Mersin PB 32 Trabzon _Y 27 Diyarbakır A 37 Gıresun Y 26 Şanlıurfa Ankara PB 29 Mardin Eskışerıir PB 29 Siirt Konya PB 30 Hakkâri PB 33 Sıvas Y 27 Van PB 33 Zonguldak PB 27 Antalya A 30 Kars 0Açık Parçalı bulutlu Orta ve Doğu Karadenız Iç Anaddu'nun doğusu ite Doğu Anadolu'nun kuzeyi yer yer etkıli c^ mak üzere sağanak ve gok gürultülu sağanak yağışlı, ötekı yerter az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcakkğı bırazaza- lacak. Ruzgâr kuzey ve batı yonlerden hafif ara sıra orta kuvvette, yağış anında kuvvetlı olarak esecek. DIS MERKEZLER Osto Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn A A A A A A A A 24 22 22 23 23 23 27 26 Berlin A 23 Madrid PB 31 Viyana PB 25 Belgrad Y 25 Sofya Y 25 Roma Y 27 Atina PB 32 Münih PB 25 Zürih Y 27 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tfflis Kahire Y A PB PB PB PB PB A 26 37 29 36 33 34 35 35 A 40 Bulutlu ^ Çc* bulutlu . Yagmtıriu •Uajmf Kartı Suhjkar k Gök gürüftüB G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada yanlış. Bülent Ecevit'in partide ve hükümette uyguladı- ğı değişik bir yönetim biçimi var. Ne söylerse itirazsız arkasından gidilecek! Rıdvan Budak tersini yapıyor. Ecevit'in sosyal gü- venlik tasarısına karşı çıkıyor. Hele hükümetin saptadığı emekli yaşını değiştir- meye kalkışmak, bir çeşıt başkaldırı. Oysa, hükümetin saptadığı emekli yaşına çalı- şanlar kadar işverenler de karşı. Bu olaylar bir yana. Kamuoyunun gözünden ka- çan ama dikkat çekici başka bir olay yaşanıyor. Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan genç yaşta SSK'den emekli. Son günlerde Okuyan'ın emeklili- ğinin bir başka cephesi keşfedildi. Geçende bir TV programında laf yine genç yaş- tan emekliliğinden açılınca, Okuyan karşı çıktı. "Re- form yasasıyla ilgili olmayan SSK emekliliğinin sö- mürü konusuyapıldığını" söyledikten sonra: "SSK'den emekli maaşı almıyorum" dedi ve... "önümüzdeki eylül ayında kendisine Emekli San- dığı'ndan maaş bağlanacağını" söyledi. Böylece, Bakan Okuyan SSK'den emekli maaşı almadığını söylerken bir başka gerçeği açıklryordu.. Ne ki, söylem o noktada kaldı. Cin gibi TV prog- ramcıları Okuyan'a; Emekli Sandığı'ndan emeklili- ği niçin SSK'den emekli maaşına yeğlediğini sorma- dı. 1952'den beri SSK'ye prim ödeyen biri olarak bi- liyorum: 3-5 yıl önce emekli oldum, ama emekli ma- aşı neredeyse asgari ücret düzeyinde. 20 yıl gazetecilik yaptıktan sonra genç yaşında SSKemeklisi olduğunu söylüyor Okuyan. SSK'den emekli maaşı bağlatsa her ay alacağı para taş çat- lasa 100 milyonu geçmez. Fakattt! Ama, gazetecilikte geçen hizmet süresini millet- vekili olduktan sonra Emekli Sandığı'na devreden Okuyan, artık işçi emeklisi değil. Yaşar Okuyan, eylül ayından itibaren milletvekili emeklisi. İşçi emekliliği maaşı ile milletvekili emek- liliği arasındaki "ufacık bir fark" var. Milletvekili emeklisıne SSK'nin en azından beş katı, yarım milyar, belkı de daha fazla aylık bağlanı- yor. Çalışma Bakanımız Okuyan verimli bir kapı açmış, maddi olanağı yüklü bir yolda yürüyor. Yazıyı bitirmek üzereyken Çalışma Bakanı aradı. Eylül ayında artık işçi emeklisi statüsünden çıkaca- ğını ve eylülden itibaren milletvekili emekli maaşına hak kazanacağını doğruladı. Okuyan bu doğrulara bir ek yapt!S"- iınj ™ f • "Ben " dedi: "Emekti maaşımı atmayacağtmı açık- ladım." Okuyan'a "bugünün yarınlan da" olduğunu anım- sattım: Bugün emekli maaşını almayacağını söylemek yarın almayacağının kanıtı, güvencesi olabilir mi? Bakan Okuyan'ın davranışı hukuksal açıdan bir hak olabilir.. Ne var ki; sorunu daha başka açıdan degerlen- dirmek olanaklı. Bir işçi emeklisi milletvekili olunca emeklilikte sı- nıf degiştiriveriyor. Arada mütevazı bir fark var: Emekliliği 100 milyondan birden beş yüz milyon - belki de daha fazla- maaşa dönüşüyor. Işçilik unutuluyor. Okuyan gerçeği işçilere emeklilik yaşının ve emekli maaşı ile bir işçinin yaşamını sürdürmekte- ki zorluklann tartışıldığı bir sırada ortaya çıkıyor.. Dünya kimileri için böyle dönüyor. Maddi olanaklarda işçiler yerinde sayıyor. Ama milletvekili? Rabbena, hep bana! BİLGİ Üniversitesi'nde yaz sempozyumu Istanbul Bilgi Üniversitesi ve Fransız shil toplum kuruluşu "Transeuropeenes*in ortaklasa organizas\onu "Sivil Toplum, KimÜkler ve Demokratik Stratejüer" konulu yaz finiversitesi 5-25 Temmuz günleri arası Bilgi Ü niversitesi kampusunda gerçekleştirüdi. Sempozyumda savaş sonrasında millhetçilik, künlikler, yurttaşlık, demokrasi, kamusal alan ve shil toplum gibi konular ele aluıdı. Arnavutluk. Bosna- Hersek. Bulgaristan, Hırvatistan, KKTC, Makedonya. Romanva, Slovema, Yugoslavya. Türkiye ve Yunanistan'dan 30 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen platforma Türkiye ve Avrupa ülkelerinden gelen öğretim üyeleri ders verdi. Ders veren öğretim üyelerinden bazılan şöyle: Martin Van Bnıinessen-shaset bilimi profesörii (University of Utrectk. Hollanda). Abranı de Sv*aan-sosyolog (Amsterdam Sosyal Araştınnalar Merkezi Başkanı-University of .Amsterdam, Hoflanda), Driss £1 Vazami (Insan Haklan Birüği Genel Başkan Yardımcısı Paris, Fransa). Jacgues Rupnik- siyasal bilimler enstitüsü profesörii (Uluslararası Etütler ve Araşürmalar Merkezi Başkanı Paris, Fransa), Anna Krasteva- siyaset bilimi profesörii (Nev* Bulgaristan University. Bulgaristan), Nenad İVİiscevic-felsefeci (University of Maribor, Slovenya), Zarana Papic- sosyoloji profesörii (Unhersitv of Belgrade, Yugoslavya), Kjrkos Doxiadis-siyaset bilimci (L'nivershy of Athens, Yunanistan), Mete Tunçay-profesör (tstanbul Bilgi Üniversitesi Türkiye), Aydm Uğur- profesör, (Istanbul Bilgi Universitesi fletişim Fakühesi Dekanı), Murat Bdgedstanbul Bilgi ÜnhersitesL Türkiye), Nükhet Sirman-sosyoloji profesörii (Boğaziçi L niversitesi, Türkiye). Tiirk-Iş ettF• Baştarafı 1. Sayfada larak ayırdı. Böylece mad- de sayısı 61 'e yükseldi. Alt komisyonda muhalefet partili üyeler, emeklilik ya- şının aşağıya çekilmesi yö- nünde ısrarlı oldu. Alt komisyon, emeklilik yaşı, prim gûn sayısı, yaş- İılık maaşı bağlanması ve geçiş süreleriyle ilgili kri- tik maddeler üzerinde bir uzlaşma sağlayamayarak bu maddeleri ûst komisyo- na bıraktı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun bu- gün toplanarak alt komis- yon raporu üzerinde çalış- malannı sürdürmesi bekle- niyor. Alt komisyonda yürütü- len çaJışmalann, Türk-tş'Ie hükümet arasında geçen pazarhklara göre yeniden şekiUenebilecegi belirtili- yor. Tartışmalı maddeler Bu arada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, dün akşam saatlerinde DSP'li Başba- kanYardımcısı Hüsamet- tin Özkan bir araya geldi. Okuyan ve Ozkan'ın tartış- malı maddeler olan emek- lilik yaşı, prim gün sayısı ve geçiş süreleri konusun- da görüş ahşverişinde bu- lunduğu öğrenildi. Başbakan Ecevit ise dünkü grup toplantısında ekonomiyi darboğazdan çıkarmak için alınan ön- lemlerle ilgili değerlendir- meler yaptı. 'Önlemler alındı' Bu önlemlerin çok olumlu karşı landığını anla- tan Ecevit, "Şimdigörev gi- rişimcOerde. Hükümet teş- vik için gerekli tüm önJem- leri aldı. Şimdi bunlann, enflasyon bağunlıhğından kurtularak değerlendirfl- mesi gerekli İş girişimcile- re düşüyor" dedi. 'İddialar haksız' Ecevit. hükümetlerinin "iş çoTeierine karşı cömert davrandıgı, işçilere çanşan- lara bir şey vermedigine" ilişkin değerlendirmelere de dikkat çekerek şunlan söyledi: u Baa çevreler bu iddiayı yav ma> a çahşıyoriar. Bu id- yansmda bir yandan >akla- şık 30 milyar dolar dolaj la- noda iç ve dış borç ödeme- leriyaparken bir yandan da oo binlerce geçki işçiyi da- imi işciliğe geçirdik. Asgari ücrette şimdiye kadar gö- rülmemiş Ölçüde bir yük- sehmevaptık, Kamu sektö- rii için Türk-lş'le yapbğn mız toplusözleşmede işçile- rimize geniş olanaklar sağ- landı. DSP'nin. bu hükü- metin işçileri düşünmediği iddüdan soa derece haksız. Tevazuyu bir yana bırak- mak lazım. Türk siv^si ya- şamuıda hiç kimse işçiyi benden daha çok düşündü- ğünü îleri süremez. DSP hakkında da kimse böyle bir iddiada bulunamaz. De- mokratik sol hareket, 1960'h yıllarda işçi için ve- rilen ve kazanılan mücade- leden doğdu. 196O'lı yıllar- da çalışma yaşamı önünde yeni ufuklar açarken emek- lilik yaşı kadınlarda 38, er- kekierde 43 degildi Hepsi T u r k - i s ' i n g e ç i ş d ö n e m l e r i Bayram Meral'in 58-60'ı kabuleden önerisi ANKARA (Cumhmivet Bürosu) - Türk-lş Genel Başkanı Bavrazn Meral'in "58-60 ya?" koşulunu kabul eden önerisine göre geçiş (tönemleri şöyle: • 5 bin işgünü prim ödeme koşuluyla kadınlar 20 yıl, erkekler 25 yıl sigortalılık süresini doldurmalan durumunda emeklilige hak kazanabilecekler. • Emekliliğme 6 yıl kalan sigortalılar, kadın ise 46, erkek ise 51 yaşını doldurduktan sonra ve 5.150 (14 yıl) işgünü prim ödemesi koşuluyla emeklilige hak kazanabilecek. • Emekliliğine 7 yıl kalan sigortalılar, kadın ise 48, erkek ise 53 yaşım doldurduktan sonra ve 5.300 (yaklaşık 15 yıl) işgünü prim ödemesi koşuluyla emeklilige hak kazanabilecek. • Emekliliğine 8 yıl kalan sigortalılar, kadın ise 49, erkek ise 54 yaşını doldurduktan sonra ve 5.450 (yaklaşık 15.5 yıl) işgünü prim ödemesi koşuluyla emeklilige hak kazanabilecek. • Emekliliğine 9 yıl kalan sigortalılar, kadın ise 50. erkek ise 55 yaşını doldurduktan sonra ve 5.600 (yaklaşık 16 yıl) işgünü prim ödemesi koşuluyla emeklilige hak kazanabilecek. • Emekliliğine 10 yıl kalan sigortalılar, kadın ise 51, erkek ise 56 yaşını doldurduktan sonra ve 5.750 (yaklaşık 16.5 yıl) işgünü prim ödemesi koşuluyla emeklilige hak kazanabilecek. • Emekliliğine 10 yildan fazla kalan, yani sigortalılık süresi erkeklerde 15 yıla kadar, kadınlarda 10 yıla kadar olan sigortahlar, kadın ise 52, erkek ise 57 yaş ve 6.000 (16.6 yıl) işgünü prim ödenmesi koşuluyla emekli olabılecek. • 2000 yılından itibaren sigortah olacaklar için de 6.000 işgünü prim ödeme koşulu kabul ediliyor. Bu durumda yeni sigortalılar için de hükümetin önerdiği 58-60 yaş sınınna yakın bir öneri kabul ediliyor. için 60 idi. Ama bu yüzden herhangi bir itiraz gelmi- yor, herhangi bir rahatsız- hk duyulmuyordu." Kamu görevlilerinin sı- kıtılannı bildiklerini yine- leyen Ecevit, "Kamu gö- reviüerinin hakkı olan zam- lan da veremediğimizin bi- lincindeyiz. Ama hiç değil- se, kamu görevlilerimizi enflasyona ezdirmemiş du- rumdayxz" dedi. Ecevit, bu yıl en çok sı- kıntıyı köylünün çektiğini belirterek "Onlann sesi çıkmıyor, miting yapamı- yor.gre\ tehditinde buluna- mryorlar. Onlan düşünmek de bize düşüyor" diye ko- nuştu. 'Dûnyaya anlatamayız' SSK'nm çöküntü içinde olduğunu vurgulayan Ece- vit, "Geçmiş yıllarda so- nunsuzca verilen ödünJer buna yol açö. SKK'yi kur- tarmaya kararuyTZ. SSK'yi kurtarmadan, ekonomi kurtulamaz" dedi. Ecevit, sendıkalarla uzlaşma aran- dığını, özellikle Türk-tş'in konuya yapıcı yaklaştığını belirterek "Bakanımız Sa- yınOkuyan ileSayın Meral arasındaki uzlaşı arayısian devam ediyor. Diğer konfe- darasyonlar DİSK ve Hak- tş'in de gerekli katkıyı yap- malannı temenni edivoruz. Emeklilik yaşı indiriİemez, bunu dünyaya anlatamavız. Ama onun dışındaki konu- larda işçilerimize her türlü kolayhğı göstermeye çalışı- yoruz" dedi. Ecevit, "çok önemli ol- masına karşın" işsizlik si- gortası konusu üzerinde durulmadığına da dikkat çekti. Ecevit, koalisyonun tam bir uyum içinde çalış- tığını sözlerine ekledi. DOSIM'den çıkardan işçiler geri afandı ANKARA (Camtauriyet Bürosu) - Kültür Bakanlığı'na bağlı DÖ- SlM'den çıkanlan 850 işçi tekrar işe aluıdı. Kültür Bakanı tstemihan Talay, işçilerin bugünden itibaren görevlerine dönebileceklerini bil- dirdi. Kültür Bakanı Talay, dün görevi- ne son verilen işçiler ve Tez-Koop İş Sendikası yöneticileriyle görüş- tü. Bakanlığın Atatürk Toplantı Sa- lonu'nda yapılan görüşmeye yak- laşık 250 işçi katıldı. Bazı işçilerin toplantıya çocuklannı da getirme- leri dikkat çekti. 'Mûze geürieri düştü' Kültür Bakanı Talay, burada yap- tığı konuşmada, turizmde yaşanan sıkıntıyla müze gelirlerinin düştü- ğünü, DÖSlM'in buradan kaynak sağlayamaması nedeniyle işçi üc- retlerini ödeyemeyecek duruma geldiğini belirtti. Turizmle ilgili tüm kurumlan karşısına almak pa- hasma müze giriş fiyatlannın artn- nldığını anımsatan Talay şöyle ko- nuştu: "Turizmgefirleritnerken,siz- ler 'Bakan istiyor" denilerek, 'Ma- aşınız en az 150 milyon olacak. 2 ki- şi çalışan yerde birisi temsilci ola- cak, herbirinize yemek imkânı sağ- lanacak' denilereksendikaya üye ol- manızgerçekieştirilnıiş. Bunahiçbir şey söytemiyorum. İşçinin kendi ter- cihi. Ama bunu Bakan teşvik etti yaklaşunı doğru degiLNe teşvik ede- rim, ne de karşısında dururum.*' Bakanlığın karşısına çok yüksek istemlerle gelindiğini savunan Ta- lay, varolan rakamlann dahi öden- mesinde zorluk çekildiğini kaydet- tı. Talay, "Ya hep birtikte bunu göğüsleyeceğiz, ya da 'Biz şunu ıs- tiyoruz. bunu istiyoruz' diyerek, sonuçta 100-200 kişinln çalıştıgı. diğerlerinin bu ekonomik durum nedeniyle çalışamadığı bir dunımu yaratmış olacağız. Sendika yöneti- minin de bunu bir sorumluluk için- dedeğerlendDinesiniistiyorum'' de- di. Rektör Sağlamer, hedeflerinin özel statülü araştırma üniversitesi olduğunu söyledi ITU'de Amerikan tarzı yapılanma başladı tstanbul Haber Servisi-1 stanbul Teknik Üniver- sitesi (tTÜ) Rektörü Prof. Dr. Gübün Sağlamer. tTÜ'nün, " 2001 Atıtun Projesi'' ile Amerikan sis- temi üniversite yapılanmasına geçtiğini vurgula- yarak "Ozel vakıf üniversitesi ounayı değil,vukıfve deviet modehni birfikte yürüteceğimiz özel statülü araşnrma üniversitesi ounayı hedeffiyoruz" dedi. îfC Rektörü Sağlamer, İTÜ Ayazağa Kampu- su'nda dün çeşitli gazetelerin köşe yazarlannm da katıldığı bir tanıtım gezisi düzenledi. Önümüzde- • kı dönemde özel sektörün İTÜ'de açacağı eğitim programlannı teşvik edeceklerini belirten Sağla- mer, bu programlann vakıf üniversiteleri gibi üc- retlerini kendilerinin belirleyebileceğini söyledi. İTÜ'nün 226 yıllık geçmişi, 21 bin öğrencisi ve uiuslararası bilimsel yayuılanyla 1800 öğretim elemanına sahip bir dünya üniversitesi olduğunu vurgulayan Sağlamer. son iki yılda 30 milyon do- lan bağışlardan, 20 milyon dolan da devlettten ge- len kaynakla toplam 50 milyon dolarlık yatmm Anayasa Mahkemesi yaptıklannı söyledi. Bu yatınmlann tümüyle öğ- rencilere ve öğretim üyelerine yönelik olduğunu kaydeden Sağlamer. öğrencilerin rahat ve konfor- lu bir altyapıda öğrenimlerini sürdürmeleri için ellerinden geleni yaptıklannı söyledi. Rektör Sağ- lamer, öğretim üyelerinin her istedikleri bilimsel yayını yurtdışından getirmek için 2 milyon dolar- lık kaynak ayırdıklannı belirtti. Sağlamer, yurtdışındaki konferanslara bildiri sunmak isteyeu öğretim üyelerine de Avrupa için 420 milyon, ABD ve Uzakdoğu ülkeleri için 600 milyon lira harcırah ödediklerini de söyledi. Sağlamer, üniversitenin aylık kirası halen 60 milyon lira olan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve gölet manzaralı modern öğrenci yurtlannı gazete- cilere gezdirdi. tTÜ'yü tercih eden ve ÖSS sayı- sal puan sıralamasında Türkiye genelinde ilk 500"e giren üniversite adaylanna 9 ay süreli aylık 100 milyon lira karşılıksız burs ve yüksek standartlı yurtlarda ücretsiz bannma olanağı sağlayacakla- nru vurgulayan Sağlamer, sayısal sıralamasında ilk 1000'e girenlere aylık 50,2000'e girenlere de aylık 25 milyon lira burs ve bannma olanağı su- nacaklannı söyledi. Sağlamer, her biri 500 bin do- lara mal olan ve biri kendi aduıı taşıyan 12 yurt bi- nasının da 56'şar yatak kapasiteli olduğunu kay- dederek yurtlannın Batı standartlannda olduğunu belirtti. Sağlamer, bu yurtlarda her öğrencinin tn- temet ve telefon bağlanüsından yararlanabilece- ğini, aynca televizyon odalan. merkezi ısıtma sis- temi, çamaşıriıane, kafeterya içerdiğini kaydetti. İTÜ'deki öğretim üyelerinin kendilerine sunu- lan bu olanaklan bırakıp özel vakıf üniversiteleri- ne geçmediklerini vurgulaystn Sağlamer, gerçek- leştirdikleri eğitim reformunun altyapıdan öğretim yöntemlerine kadar tümüyle öğrenci merkezli ol- duğuna dikkat çekti. Sağlamer, bir rektörün kendi başuıa bu atılım- lan gerçekleştiremeyeceğini ve iyi bir ekip çalış- masıyla projelerini yürüttüklerini belirtti. Ormanlara zarar verici eylemlere geçit yok 13-23 Ağustos'ta gerceklestirilecek Dünya gençlerinin Ören buluşması tehlikede ANKARA(CumhnriyetBüro- su) - Anayasa Mahkemesi, or- manlara 4 kiiometre uzakiıkta ve orman yakınındaki köylerde anız ve benzeri bitki örtüsü yakılma- sını yasaklayan yasa maddesinin iptal istemini oybirliği ile reddet- ti, Orman sınınna yakın olan evi- nin bahçesinde yaktığı anızın sıç- raması sonucu yangına neden olan köylü hakkında, Orman Ya- sası'na aykın davranışta bulun- mak suçlamasıyla Bekifi Sulh Ceza Mahkemesi "ne dava açıl- mıştı. Mahkeme,davaya dayanak oluşturan ve Orman Yasası'nın 4114 sayıh yasa ile değiştirilen 76. maddesinin a d " bendinde yer alan "ormanlara4Idknnetre- de tnesafede" sözünün anayasa- ya aykın olduğu görüşüyle yük- sek mahkemeye başvurdu. Başvuruda, dikkatsizlik sonu- cu orman yangınına neden olan- iara verilen cezanın, ormanlara 4 kiiometre uzakiıkta anız yakan- lara verilen cezadan daha az ol- duğu belirtilerek bunun anayasa- mn eşitlik ilkesine aykın olduğu savunuldu. tstanbulHaber Servisi-"Dün- ya Banşı İçin Ege'deBir Damta" sloganıyla Balıkesir'in Edremit üçesiZe>tinli Beldesi'nde 13-23 Ağustos 1999 tarihleri arasın- da gerçekleştinlmesi planlanan "Döma GençlerininÖren Buluş- ması '99" 31 Temmuz'a kadar kanıp alanı kurulması için inşaat izni verilmediği takdirde gerçek- leşemeyecek. Dünya Gençlerinin Ören Buluşması "99 Organizas- yon Komitesi, konuyla ilgili bu- gün saat 11.00'de Evrensel Kül- tür Merkezi'nde basuı toplanüsı düzenkyecek. Organizasyon komitesinin ya- zılı açıklamasında, Türkiye'yi ta- nıtacak 5 bin gencin buluşması- nın terör bahanesiyle engellen- mesinin "ikrvüdülük" olduğu id- dia edilerek şöyle denildi: "İ Ikemizin tanınmına, gençü- ğimizinkültürelvesosyal gefişimi- ne katkıda bulunacak böylesi önemibiretkinligin>«pılabflme- si için gençkri, biMm adamlannı. gydnı ve sanatçıian, boluşmanın gerçeldeşmesi için gerekli çabayı göstermeye çağinyoruz." G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada 1 - Hukukta yaygın kullanılan tanımla, en iyi yasa kötü bir uygulayıcının elinde olumsuz sonuçlar ve- rir; en kötü yasa iyi uygulayıcıyla aniam değiştirir. Türkiye tipi hukukta buna bir de ek yapmak gerekin Yeri gelir, olmayan yasa da uygulamaya konur! Sözü edilen anayasa değişikJiği öncesinde de devletle yapılan işler dahil pek çok alanda tahkim uygulanmıştı. Ancak gelinen noktada, Çok Uluslu Şirketler (ÇUŞ) konuyu anayasaya yerleştirerek, bayraklannı oraya da dikmek istiyorlar. 2- Tahkim konusunun içeriğinden çok biçimi tar- tışma konusu yapılryor. Biraz derine inildiğinde ko- nunun çok değişik yönleri ortaya çıkıyor. Tahkimin sadece uiuslararası değil ulusal alanda da günde- me getirilmesi planlanıyor. Buna göre, yüzde yüz yerli bir sözleşmede bile sorun çıkınca yurtdışında- ki bir tahkim kurumu devreye girebilecek. Boşuna, "tahkim aynntıda gizlidir" dememişler. 3- Bir başka "aynntı" da şu: Danıştay'ın ön denetimi kaldınlmak isteniyor. Bu değişiklik kabul edilirse, tahkimi gereksiz bu- lanlann başında ÇUŞ'lar gelebilir! Neden? Çünkü sözleşmeyi taraflar Danıştay denetimi olmaksızın imzaladığında, ileride sorun çıkarsa, asıl olan söz- leşme olacak. Orada örneğin, Çok Taraflı Yatınm Anlaşmasrndan (ÇTYA) söz edilmez ama, bu anlaş- manın bütün maddeleri sözleşmeye yazılır. İleride sorun doğduğunda Danıştay'ın da eli kolu bağlı ha- le gelebilir! ÇUŞ'lar için tahkimden çok Danıştay'ın ön denetimi tehlikelidir. 4- Kayrtsız şartsız tahkimi savunanlar şunu söy- lüyorlan "Yatınm sözleşmesi ticari bir iştir. Bu yüzden özel tahkim kurvmunun devreye girmesi işin do- ğası gereğidir." Böyle yaklaşırsanız, sigortadan sağlığa her ala- na ticari gözle bakmaya başlarsınız. Değil Türki- ye'de, gelişmiş ülkelerde bile "sosyal deviet" kav- ramını tümüyle ikinci plana iten hiçbir iktidar ayak- ta duramadı, duramaz. Bugünkü hükümetin diliyle anlatmak gerekirse bu mantık şuraya gider: "Hükümetin aldığı son ekonomik karariar ticari içeriktedir. Hükümetler de bir ticaret konusudur!" ÇUŞ'lar niyetlerinin bu olduğunu saklamıyoriar. Saklasalar da bir yerde sıntıyor. Bu görüşü aynen hükümetler de paylaşıyorsa, zamanında söylesin- ler. 5- Tahkim karaıiannın Yargrtay denetiminde ol- duğu söyleniyor. Getirilen değişikliğin ruhuna ba- kıldığında Yargıtay'ın sadece "şekil" yönünden in- celeme yetkisinin olduğu anlaşılıyor. Tahkimin tüm koşullan yerine getirilmiş mi, ona bakacak. Bura- da Yargıtay'a bir bakıma, "gözlemcilik" düşüyor. 6- Kimileri şunu söylüyor: "Tahkim zaten uygulamada var. Sadece anaya- saya koyuyoruz." Uygulamada rüşvet de var. Onu da mı koyalım! Tahkim gelir... iyi gelir! 6- Gelelım konunun henüz ön plana çıkmamış bir yanına... Tahkim kurumu anayasaya girdiğinde doğal olarak "hakem heyeti" listeleri de gündeme gelecek. Milyon dolariık antaşmazlıklan karara bağlayacak olan hukuk adamlannın elbette bun- dan bir payı olacak. Böylesine önemli bir hu'kuk- la' uğraşacaklar da, paylannı almayacaklar mı? Yakın gelecekte belki de vergi rekortmenleri ara- sında tahkime giren hukukçulan göreceğiz! Konuya bu pencereden bakmaksızın, samimi biçimde yaklaşan ve tahkimi savunan hukukçular var. Onlann görüşlerini saygıyla karşılıyoruz. Ancak bu pazardan pay almak isteyen kişilerin de hara- retle tahkimi savunduklannı görüyoruz. O kadar ci- ğerden savunuyorlar ki, bizce bir de klip çektirse- leryeridir. Sözleri de bizden. 'Tren gelir hoş gelir" türküsünü tahkimleştirip armağan edelim: Tahkim gelir hoş gelir, yee yee lop lop yee... Ohh bu ne güzel gelir, lüp lüp tahkim gel bize! 'SoysaPa işkence yapılıyor' savı DtYARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu) - Moldova'da yakalanarak Türkiye'ye ge- tirilen PKK'nin Balkanlar sorumlusu Cevat Soysal'ın avukatı Kenan Sidar, mü- vekkiline gözaltı süresince işkence yapıldığını öne süre- rek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyuru- sunda bulundu. Kenan Sidar taraftndan Ankara Cumhu- riyet Başsavcılığı'na verilen dilekçede şöyle denildi: "Müvekkflnn Cevat Soy- saL yaklaşık 10 gün önceya- kalanarak Türkiye'ye geti- rilmiş veçeşhübirimler tara- findan sorgulanmışor. Tele- vizyon ve gazetelerde Soy- sal'ın gözalündayken çekil- miş çeşitli görüntükrinden, kendisinin sağbk dunımu- nun kötüolduğu anlaşılmak- tadır. Bu husus Ankara Mer- kez Kapalı Cezaevi'nde gö- rüştügüm müvekkilirn Cevat Sosyaltaranndan da aynnn- h bir biçimde taranma anla- olmışar. Cevat Soysal gözal- ünayken sağhk durumunun kötü okluğunu. yoğun fîzik- sel ve psikolojik baskıya maruz kaldığını belirtnuştir. Halen Ankara Kapalı Mer- kez Cezaevi'nde tutukhı bu- lunan Soysal'ın sağhk duru- munun bir an önce açığa ka- vuşturuhnası ve sorumlula- nn cezalandınlması için ko- vuşturma başlatdmasuu ta- lep etmek zorunluluğu ol- muştur. Bu nedenle Cevat Soysal'ın derhal tam teşek- küllü bir hastaneye sevk edi- lerek sağhk kontrotünden ge- çirilmesi. vücudunda bulu- nan suç delillerinin kaybol- ma tehlikesine karşı öncelik- le tespitin ve raporun aldınl- masını, suç faiDerinin tespiti ile haklannda cezai kovuş- turma başlatümasını ve ka- mu davası açılmasmı müda- fi olarak talep etmekteyiz." Bu arada, Istanbul Terör- le Mücadele Şubesi'nden alınan bilgiye göre, Soy- sal'ın verdiği ifadeler doğ- rultusunda yapılan operas- yonlar sonucu Kamu Emek- çileri Sendikalan Konfede- rasyonu (KESK) Genel Sek- reteri Sevil Fıgen Erol'un da aralanndabulunduğu yakla- şık 20 kişi gözaltına ahndı. Soysal'ın ifadesinde, Erol'un, "KESK'ineytemle- riniyönlendirmesineveyapı- lacak eylemleri militanlara bildirmesine aracüık etti- ğl"ni öne sürdüğü kaydedil- dı. Erol ile ismi açıklanma- yan2 kişi sevk edildikleri Is- tanbul 2 No'lu DGM'ce tu- tuklanarak cezaevine konu- lurken operasyonlardayaka- lanan 20 kişiden 17'si, Istan- bul Terörle Mücadele Şube- si'nde ifadelerinin alınması- nın arduıdan serbest b^akıl- dı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle