Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 TEMMUZ 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
kultur@cumhuriyet.com.tr 15
52. Locarno Film Festivali'nde Zeki Demirkubuz'un filmi yanşmalı bölümde yer alıyor
. Sayfa% Leopar'ın peşinde...
GÖNÜL DÖNMEZ - COLIN
Avmpa'nın haün sayıhr "sanat" film-
leri festivallerinden Locarno Film Fes-
tivali, Cannes'dan sonra Venedik'ten ön-
ce gibi, film festivalleri tak\r
iminin ga-
rip bir köşesme, Isviçre gibi sineması he-
men hemen hiç tanınmayan bir ülkeye
yerleşmiş olmasından kesinlikle aşağı-
lık duygusuna kapılmayarak 52. yaşgü-
nünü her zamankı coşkuyla kutlamaya
hazırlanıyor. Alp Dağlan'nın eteğinde,
pınl pınl bir göl kenannda. ltalyan don-
durmacılan, Türk kebapçılan, ederli lo-
kantalan. şık mağazalan ile turistten de
yeterince nasibini alan Locarno,
4 Ağustos'ta başlayıp 14 Ağus-
tos'a dek sürecek zengin ve çeş-
nili programını açıkladı bugün.
Yanşmalı bölümde Zeki De-
mirkubuz'un üçüncü uzun ko-
nulu fılmi, "Üçüncü Sayfa"nın
bulunması sevindirici bir olay.
Türk filminin yanı sıra yanşa-
cak fılmler arasında "El Medi-
na" (Kent) filmi ile Mısırlı Yo-
usri Nasraüah. "Simon Magus"
ile Macar Ildiko Enyedi, "Vı
jae-su ei nan" (Başkaldın) ile
Güney Koreli Park Kwang-Su,
"La Vıe ne Me Fait pas Peur"
(Yaşam Beni Korkutmuyor) ile
Fransız Noemie Lvovsky, "Do-
fccorregos"(Ikı Akım) ile Bre-
zilyalı Carlos Reichenbach,
"GnseiükEinstein'r ile Almaa
Rosa von Prunheim gibi tanın-
mış yönetmenler yanında he-
nüz uluslararası üne ulaşma-
mışlar da dikkati çekiyor.
Fransa'dan "1999 Madek-
ine" (Laurent Bouhnik'in bu
filminde ünlü Fransız oyuncu
Anouk Aimee rol alıyor), ltal-
ya'dan "Bad E abbracci" (Öpü-
cükler ve Şaşkınlıklar), Japon-
ya'dan "Buta no Mukui (Domu-
zun Öcü), ABD'den "The Dre-
amCateher" (Düş Yakalayıcı),
Mısır'dan "Kayıp'VieteklerCen-
neti", şimdilik hiç değilse adla-
nyla ilgi çeken fılmler. Yanşan
filmlerin denilebilir ki hemen
hepsi daha önce (kendi ülkele-
ri dışmda) hiç bir yerde izleyi-
ci ile buluşmamış fılmler.
siyesiz yola çıkmaz, ama sellerin gö-
türdüğü gecelerde ancak lsviçrelilere
özgü birbeceri ile fılmi sanıyesini bile
kaçırmadan hemen (pek de yakın ol-
mayan) kapalı bir salona aktanr görev-
liler. Bu bölümün en beklenen olayı Alf-
red Hitehcock un 1963'te Rod Tavlor,
Tippi Hedren ve Jessica Tandy ile ger-
çekleştirdiği "Kuşjar" yapıtının onanl-
mış kopyasının Avrupa prömiyeri.
"Cennet Sineması'' ile ünlü ltalyan Giu-
seppe Tornatore'nin Tim Roth. Pruitt
TavlorVmce, BUI Nunnve Clarence VVil-
liamsilegerçekleştirdiği "1900Söylen-
cesi" ya da "Okyanustaki Piyanistin Söy-
feki
Demirkubuz'un
üçüncü uzun
metrajlı filmi
'Üçüncü Sayfa'
yanşmah bölümde
yer alıyor. Yannın
Leoparlan
bölümünde de
Esen Işık'ın
'Babamı Hırsızlar
Çaldı' filmi
îsviçre filmleri
arasında
gösterilecek.
lencesi" filminin kesintisiz kopyasının
dünya prömiyerleri de Piazza'nın 7 bin
500 iskemlesini -her ne kadar rahatsız
olsalar da- dolduracağa benzer.
Leopar Onur Ödülü SchmkTin
Îsviçre Eleştirmenler Dernegi yalnız-
ca belgesellerden oluşan bir Eleştirmen-
ler Haftası programı sunuyor 1990'dan
bu yana. Tüm yapıtlannda sansür kural-
lanna meydan okuyan Zhang Yuan'ın
Çin hükümeti tarafından onaylanan ilk
filmi. öğrencilerine Çin'in görkemli
anıtlannı, tarih. arkeoloji rherkezlerini
gezdirerek Ingilizce öğreten garip bir öğ-
retmenin öyküsü, "FengkuangYingyu"
(Deli tngiliz) şimdilik umut verici.
Yannın Leoparlan bölümü Portekiz ve
Îsviçre'den genç yönetmenlere yer ver-
miş. Esen Işık'ın "Babamı Hırsıztar Çal-
dı" fılmi. îsviçre filmleri arasında gös-
terilecek.
Geçen yıl Joe Dante'ye verilen Leopar
Onur Ödülü'nü bu yıl Alman Isviçre-
si'nden DanielSchmidalacâk. 1991 'den
bu yana bu ödülü alanlar Bernardo Ber-
tolucci, Joe Dante, Manoel de Oliveira,
Samuel Fuller, Jean-Luc Godard. Kira
Muratova, Jacques Rivette, VVerner
Schroeter. Daniel Schmid'in hemen tûm
filmleri ölümcül çekilimler üzerinedir
denilebilir. Kadın-erkek ilişkileri ço-
ğunluk uçurumlara iter kişileri onun
fılmlerinde. Bunun en başanlı örneği,
geçen Cannes Film Festivali'nde izledi-
ğimiz "Beresima" filmidir.
1998'de 40 ülkeden 1000 eleştirme-
ni konuk eden Locarno. 170 bin izleyi-
ci ile rekor kırmışh. Bu yıl da ilginç
programı ile biz eleştirmenlerin tatil
planlannı altüst ederken. filmi yanşan
yönetmenlere de, Altın ve Gümüş Le-
oparlann sahiplerini bulacağı 14 Ağus-
tos akşamına dek heyecanlı dakikalar ya-
şatacağa benziyor.
Sınırsız sinema anlayışı
Yanşan fılmler gibi jüri de
sınırsız sinema anlayışı ile se-
çilmiş gibi görünüyor ilk bakış-
ta. Örneğin, ender olarak bir
Iraklı (yönetmen Samir ki
Irak'ta yaşadığını sanmıyorum)
göze çarpıyor. Biri Çin'den, öbü-
rü Hindistan'dan iki Asyalı ile
küreyi dengede tutma amacı gü-
dülrnüş, ama on üyeden bir
ABD'li dışında altısı Avrupalı.
Gerçi Berlin Film Festiva-
li'nin Market bölümünü yöne-
ten BeldProbstbiraz bizden sa-
yılır. lstanbullubirYahudiaile-
den gelip çok yıllar önce Îsviç-
re'ye yerleşen Beki'nin hiç umıt-
madığı biraz Osmanlı Türkçe-
sini duymak her zaman zevk
vericidir. Ama atalannın anısı
için bize oy vereceğini sanmı-
yorum! Zeki Demirkubuz'un
"Üçüncü Sayfa"sını henüz gör-
mediğim için fikir yürütmek
güç, ama yanşan filmler listesi
jüriye epey ter döktüreceğe ben-
ziyor.
Locarno Festivali 'nin en gör-
kemli olayı Piazza Grande ak-
şamlandır. 14x26 metreboyut-
lanndaki beyaz perdenin önüne
dizili 7 bin 500 iskemle dolun-
ca çoğu meraklı ayakta izler
fılmleri. Geçen yıl Roberto Beg-
nini "Yaşam Güzekfir" fılmi ile
Piazza'ya 10 bin kişi toplayarak
rekorkırmışh. Yağmuru bol olan
Locarno gecelerinde ahmakıs-
latana hazırlıklı akılhlar şem-
Edinburgh 'a yeni oyunlar, ünlü koreografve orkestra şefleri konuk oluyor
Dünyanuı 'enyenUikçV'festivaliKültürServisi- Dünyanın ön-
de gelen sanat festivallerinden
Edinburgh Sanat Festivali 15
Ağustos'ta başlıyor. 4 Eylül'e
dek sürecek olan festival yine
opera. dans, tiyatro ve müzik-
ten oluşan çok zengin bir prog-
ram sunuyor sanatseverlere.
Dünyanın en heyecan verici
ve yenilikçi festivallerinden bi-
ri olarak anılan Uluslararası
Edinburgh Festivali, ünlükore-
ograflardan Boris Charmatz,
Meg Stuart ve Susan Mars-
hall'ın çalışmaları. besteci He-
iner Goebbds. başanlı yönet-
menler Thomas Ostermeier ve
Alize Zandwijk'le: David Gre-
ig, Tom Murphy ve Marius von
Mayenburg'un yeni qyunlan.
festivalin yeni merkezi The Hub.
Isveçli koreograf MatsEk. Do-
ğu'dan ve Batfdan gelen opera-
lar. Ensemble Modern. Myana
Filarmoni Orkestrası ve Pitts-
burgh Senfoni Orkestrası'yla
sanat dolu günler vaat ediyor.
Bu yıl Edinburgh'da sahnele-
necek operalar arasında özel-
likle üç yapıt dikkat çekiyor.
Bunlardan ilki. DonizettL BelU-
ni ve Verdi'vje olan bağlannı
20. yüzyıla taşıyarak ltalyan
operası adına tannsal bir kim-
lik kazanan Puccini'nin büyük
yapıtı 'Turandot'. Bestecinin
Doğu'yla olan etkileşimlerinı
yansıtan Turandot. tümüyle As-
yalı sanatçılar tarafından sergi-
leniyor. Sevginin gücunü, in-
sanhk üzerindeki etkisini anla-
tan ve Japon koreograf Saburo
Teshigavvara nın yönettiği ope-
rada Tokyo Operası solistleri ve
korosu rol alıyorlar.
Asyah sanatçılarla opera
Festivalde sahnelenecek ope-
ralardan biri de Çinli besteci
Qu Xiao-Song'un 'Life on a
String' adlı yapıtı. Sanatçınm,
kendi topraklannın müziği ve ef-
sanelerini, çağdaş klasik müzik
stilleriyle harmanlayarak oluş-
turduğu operada kör bir müzis-
yenin öyküsü anlatıhyor. Yö-
netmenliğini Wantoch Rekows-
ki'nin yaptığı ve Nieuw En-
semble'ın seslendirdiği Life on
a String'de başrolü, Batı'da eği-
tim görmüş Çinli bas bariton
Dong-Jian Gong üstleniyor.
Edinburgh'da merakla bekle-
nen bir başka gösteri de 'The
Music of Guo \Venjing'. Müzi-
ğinde Doğu ve Batı sentezini
gerçekleştiren Asyalı çağdaş
besteci Guo Wenjing'in Wolf
Club Village operasından alı-
Sir Simon Rattie Vlvana Filarmoni'vi, Cladio Abbado ise Gustav Mahler orkestrasını vönetecek.
Yönetmen Thomas Ostermeier. Tokyo Operası solistleri ve korosu 'Turandot'u sahneieyecek.
nan bu süiti soprano EUen Schu-
ring ve tenor Nigel Robson ses-
lendirecekler.
Benjamin Britten'in en başa-
nlı çalışmalanndan biri olarak
kabul edilen ve İskoç Oda Or-
kestrası'nın seslendirip başrolü-
nü Lorraine Hunt'ın üstlendi-
ği 'The Rape of Lucretia' ile
Verdi'nin, Iskoç Operası tarafın-
dan sergilenen dramatik yapıtı
'Macbeth' de festivalin izlen-
meye değer orjeralanndan.
Festivalin dans bölümünde
de çok önemli koreograflann
çalışmalanna yer veriliyor. Bu
koreograflardan ilki, Avrupa'nm
modern danstaki en yaratıcı
isimlerinden biri sayılan ve son
30 yıla damgasını vuran Isveç-
li sanatçı Mats Ek Klasik bale
yorumlanyla bir ekol yaratan
ve çalışmalanndaki teatrallikle
dansa yeni bir izleyici kitlesi
kazandıran Ek adına bir retros-
pektif yer alıyor Edinburgh'da.
tngiliz sanatseverler. ünlü kore-
ografın imzasını taşıyan Gisel-
le, She Was Black, Solo for Tvvo,
A Sort Of ve Uyuyan Güzel'i iz-
leme olanağı bulacaklar.
Katalanlaria proje
Festivalin dans bölümünde
Ek'in yanı sıra ünlü koreograf-
lardan Meg Stuart'ın hazırladı-
ğı '.Appetite', Susan Marshall'ın
'The Most Dangerous Room in
the House' adlı çalışması ve Bo-
ris Charmatz imzalı gösteriler
dikkat çekiyor. Çalışmalannda-
ki fiziksel yogunluk ve duygu-
sal açıklıkla tanınan genç Fran-
sız sanatçı Charmatz. dört ayn
gösteriyle katılıyor festivale.
Yine önemli yapıtlann sergi-
lendiği tiyatro bölümünde ise
ilginç bir proje gerçekleştirili-
yor bu yıl. tskoçva'nın politik
ve kültürel kimliğine referans
olarak gösterilen Katalan kültü-
rünü göz önünde bulundurarak.
yeni İskoç Parlamentosu'nun
açılışının şerefme Edinburg Fes-
tivali ve Grec Festivali karşılık-
lı bir anlaşma yapmışlar. Kata-
lanlar ünlü bir İskoç yazann
oyununu, îskoçlar ise ünlü bir
Katalan yazann oyununu sahne-
liyorlar. Bu çerçevede İskoç
oyun yazan David Greig'in 18.
yüzyıl Paris'inde geçen 'The
Speculator' ve Katalan yazar
Lluisa Cunille'in bir ışadamı-
nın seyahatini anlatan 'The Me-
eting' adlı yapıtlan sergilene-
cek.
Oyunlar ve konserler
Festival programmda yer alan
önemli oyunlar arasında Pat-
rickMasonın yönettigi ve Dub-
lin'den gelen The Abbey Tiyat-
rosu'nun oynadığı Tom Murphy
imzalı 'TheVYake': Alize Zand-
vvijk'in yönettigi ve ROTheat-
re'ın sahnelediği MaksimGor-
ki yapıtı 'The Lower Depths';
Manus von Mayenburg'un ya-
zıp Thomas Ostermeier'in yö-
netiminde Deutsches Schauspi-
elhaus'un oynadığı 'Feuerge-
sichf ve Hermann Broch'un,
Krysrian Lupa'nın yönettigi
Star> Tı>
r
atrosu tarafından sah-
nelenen oyunu 'The Steepwal-
kers* yer alıyor.
Festivalin tiyatro bölümünde
izleyicinin sabırsızlıkla bekle-
diği oyun ise Marguerite Du-
ras'ya ait. Ivo van Ho\e"un yö-
nettigi ve Hollandalı grup Het
ZıudetijkToneeTın oynadığı 'In-
diaSong'.geçmişte. 1930'luyıl-
larda Hindistan'da yaşanan tut-
kulu bir aşkın öyküsünü anlatı-
yor. Öykünün dört ayn ses ta-
rafından anlatıldığı oyunda mü-
zik çok önemli bir eleman.
Sanatseverler, konserlerde de
çok önemli müzik adamlannı
izleme olanağı bulacaklar bu
yıl. Sir Charles Mackerras'ın
yönettigi İskoç Oda Orkestrası
ilk konserinde HandeTın ora-
toryolannı, ikinci. üçüncü ve
dördüncü konserlerinde Schu-
mannın yapıtlarım; Claudio
Abbado yönetimindeki genç
Gustav ManlerJugendorchester.
Mahler'in 7 No'lu senfonisini;
Mariss Jansons'un yönettigi
Pittsburgh Senfoni Orkestrası
Mahler'in 5 No'lu senfonisini;
Heiner Goebbels yönetiminde-
ki Ensemble Modern, Hanns
Eisler'in yapıtlannı; Bernard
Haitink'ın yönettigi BBC Sen-
foni Orkestrası Mahler'in 3
No'lu senfonisini; Sir Simon
Rattie yönetimindeki Viyana
Filarmoni Orkestrası ise ilk kon-
serinde Kurtag ve Mahler, ikin-
ci konserinde ise Ravel ve Be-
ethoven'ın yapıtlannı seslendi-
recekler.
2. Çağdaş Sanat Sergisi îleti-şim Deniz Müzesi'nde• Çekirdek Sanat
topluluğu'nun
düzenlediği 'Ileti-şim'
başlıklı sergi 2-15
Ağustos tarihleri arasında
Deniz Müzesi Sanat
Galerisi'nde görülebilir.
Kültür Servisi - Genç sanatçılardan
oluşan Çekirdek Sanat Topluluğu'nun
her yıl 'Çağdaş Sanat Sergisi' adı alhnda
Deniz Müzesi Sanat Galerisi'nde
düzenlendiği serginin bu yıl ikincisi
gerçekleştiriliyor. Konsepti 'Üeti-şim'
olarak belirlenen ve Türkiye genelinde
yaklaşık 100 kişinin başvurduğu sergide
60 sanatçının yapıtı yer alacak. 2
Ağustos'ta açılacak olan sergi 15
Ağustos'a dek görülebilecek.
Daler-Rovvney, Kriweb Hosting Servis,
Aidata ve Aktif Dağıtım'ın maddi
desteğiyle gerçekleştirilecek olan sergide
tstanbul, Antalya, Sıvas, Bursa, Ankara,
Bolu, Balıkesir, Eskişehir, Kıbns,
Diyarbakır ve tzmir'den sanatçılann
yapıtlan yer alacak.Krivveb Hosting
Servis ve Çekirdek Sanat Toplulugu
ortaklığı ile
'w-vnv.cagdassanatmuzesi.com' adresinde
Intemet üzerinden Türk sanatçılannın
gerek yurtiçinde. gerek yurtdışmda
tanıtımını yapmak ve görsel bir arşiv
oluşturmaİc amacıyla sanal bir müze de
kuruluyor. Bugüne dek 30'un üzerinde
sanatçının katildığı bu çalışmada yer
almak isteyenler, Çekirdek Sanat
Topluluğu'yla temasa geçebilir. (Telefon:
0216 - 325 67 15) Yaş ortalaması 24 olan
genç sanatçılardan oluşan Çekirdek Sanat
topluluğu'nun 'www.cekirdeksanat.com'
adresinde, Türkiye'den sanat haberlen,
yeni yayınlar. en çok satanlar
bölümlerinin yanı sıra 300'e yakın sanat
müzesine ulaşmak mümkün.
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Devlet Adamlığı...
Bu yazının başlığı bir soru da olabilirdi: Kime
"devlet adamı" denir?
Devlet adamlığı, ülkemizde olduğu gibi, kıdem
ve süreyi temel alan bir nitelikse eğer, o zaman si-
yasi yaşamda belli bir süreyi dolduran, devlet ada-
mı sayıhr. Bu kişilerarasından en yaşlı olanı da "si-
yaset hayatının duayeni" unvanını alır.
Bu ölçüler doğrultusunda devlet adamı olanla-
nn artık başanlanna, daha doğrusu başansızlıkla-
nna bakılmaz. Çünkü asıl önemli olan, onların kaç
yıldır başımızdan, en azından gündemimizden ek-
sik olmadıklandır. Doğal olarak -yani bu ölçütler çer-
çevesinde doğal olarak demek istiyorum - bu ki-
şilerin tutarlılıklarına, daha doğrusu tutarsızlıklan-
na da bakılmaz.
Bu noktalar göz önünde tutulduğunda ve dün-
yadaki gerçek demokrasilerle bir karşılaştırma ya-
pıldığında, Türkiye'de devlet adamlığının bir kez
kavuşulduktan sonra bir daha yitirilmesine olanak
bulunmayan, kaya gibi sağlam bir nitelik olduğu
da kendiliğinden anlaşılır. Çünkü gerçek demok-
rasilerde bir adamı, bırakın devlet adamlığından,
ama bütünüyle siyasi yaşamından edecek nitelik-
teki tutum ve davranışlar, ülkemizde o adamın ya-
şamından tatlı bir serpinti gibi gelip geçer.
Örneğin ülkemizin bir kentinde onlarca aydın bir
otele kapatılıp yakılırken bu faciaya birinci dere-
cede müdahale etmek durumunda olan bir dev-
let adamı(!), "Halkı askeıie karşı karşıya getirme-
yin!" direktifini veren bir başka devlet adamının(!)
bu çok "isabetli" uyansını dinleyip, onlarca insa-
nın diri diri yanması karşılığında "sükûneti" sağla-
mışsa, üstelik bir de günlük yaşamında "çok na-
zik ve kibarsa", siyasetten aynldıktan sonra bile dev-
let adamı sayıhr ve ülkenin neresine gitse, bu ni-
teliklerinden ötürü büyük saygı görür.
Yeri gelmişken belirteyim, ülkemizde birsıyaset-
çiyi "devletadamı" kılan özelliklerden biri de, onun
"nazik ve kibar" olmasıdır. Gerçek demokrasilerin
hiçbirinde geçerli olmayan bu ölçüt doğrultusun-
da, diyelim o "devlet adamı" en akıl almaz tutar-
sızlıkları bile sergilese, "ama çok nazik ve kibar-
dır" diye aklanabilir.
Siyasetyaşamımızda, oyaşamın "duayeni" un-
vanını alacak kadar "yükselmiş" olanlara gelince,
onların devlet adamlığı sanki daha da güçlü bir do-
kunulmazlık zımıyla koruma altındadır. Bu kişiler,
örneğin siyasi yaşamlanna "emeğin ve Atatürk il-
kelerinin savunucusu" olarak başlamış olabilirler.
Siyasi yaşamlannın bir dönemecinde, o ülkede bir
din devleti kurmayı temel amaç edinmiş, bu ama-
cını da hiçbir zaman gizlememiş bir parti liderine
ve partisine iktidar kapılannı -koalisyon yoluyla- ilk
kez kendileri açmış olabilirler. Yine bu "duayen "ler,
kendilerini ülkede on yıllardır emeğin savunucusu
diye tanrtmış olmalanna karşın, biraz da ilerlemiş
yaşlarındayeniden kavuştukları biryüksek maka-
mı ellerinden kaçırmama kaygısıyla, ani bir dönüş
yapıp o ülkede yirmi yıldır süren yüksek enflasyo-
na emek karşılığı verilen aylık ve ücretleri neden
gösterebilirler. Aynca, emek sahiplerinin emeklilik
yaşlannı büyük bir olasılıkla onlara artık hatim in-
dirileceği bir çizgiye yükselterek devleti çökmek-
ten kurtarmak gibi, yine emeğin ve gerçek de-
mokrasilerin tarihinde eşi görülmemiş bir kurtan-
cılığa da soyunmuş olabilirler.
Bütün bunlar, ülkemizde belki -o da elbet çok
geçicü- bir şaşkınlık ve öfke uyandırabilir, ama anı-
lan kişilerin gündemimize ve tarihimize birer "dev-
let adamı" olarak yerleşmelerini asla engellemez.
Gerçek demokrasilerin tarihi boyunca gerçek
anlamdaki devlet adamlan, ancak devletin ama-
cı, kimler için var olduğu, bu var oluş bağlamın-
daki işlevleri üzerinde düşünmeyi uğraşlarının özü
saymış siyasetçiler arasından çıkmıştır ve çıkmak-
tadır. Her parti ya da hükümet başkanı seçilene oto-
matik olarak verilen bir "devlet adamı" unvanı Ba-
tı dillerinin uygulamasına tümüyle yabancıdır. An-
tikçağ Yunan dünyasından günümüze uzanan akış
içensinde devtet adamlığı, ancak devlet üzerine doğ-
ru düşünebilmiş ve bir siyasetçi olarak uygulama-
lannı da böyle bir düşüncenin yörüngesine otur-
tabilmiş kişilere tanınan bir nitelik olagelmiştir.
Ülkesinin başkentinin göbeğinde iki yüz bin iş-
çi toplanmışken "Işçiler nerede" diye sorabilen
bir çalışma bakanıyla çalışabilen bir "duayen " dev-
let adamı, gerçek demokrasilerde değil, ancak sa-
nal demokrasilerde olabilir!
e-posta: ahmetcemal:« superonline.com
acem20(« hotmail.com
Sinemacılar Kurt Cobain'in
anısını yaşatacaklar
• Kültür Servisi - Seattle'ın ünlü gruplanndan
Nirvana'nın solisti Kurt Cobain'in intihannın
üstünden beş yılı aşkın bir süre geçmişken. New Line
Cinema yapım şirketi sanatçının anısını yaşatmak için
bir proje hazırlıyor. Cobain, başrollerini Jared
Leto'yla Jake Gyllenhaal'm paylaştıklan 'A Leonard
Cohen Afterworld' adlı filmin bir parçası olacak.
Filmde Las Vegas'dan Seattle'a yolculuk yapan 20
yaşında iki arkadaşı canlandıran Leto ve Gyllenhaal,
Seattle'a geldiklerinde kendi kuşağınm kahramanı
haline gelen Cobain'in ölümünün ardından ağlaşan
kalabalığın içinde buluyorlar kendilerini. Film şirketi
yetkilileri, bu sahnenin çekimine kalabalığı
oluşturmak üzere dileyen herkesin katılabileceğini
belirtiyorlar. Filmi, Spy grubunun üyelerinden
müzisyen James Cox yönetiyor. Gelecek yıl
gösterime ginnesi planlanan filmin senaryosunu,
Con Air ve Harika Kızlar fılmlerinin senaryolannı da
yazan Scott Rosenberg hazırlamış.
BUGUN
• AKSANAT'ta saat 12.30 ve 18.30'da lazer-
diskten Beethoven'ın 4 ve 5 No'lu piyano
konçertolan dinlenebilir. (252 35 00)
• BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZİ'nde saat 10.00-12.30 arası Sonja
Bohlander Tannsever'in '5-7 Yaş Çocuklar İçin
Müziğin Rengi'. saat 14.00-16.00 arası Gazi Selçuk
ve Şener Yüdız'ın '8-12 Yaş Çocuklar İçin Müziğin
Rengi' başlıklı atölye çalışmalan, saat 12.30 ve
17.30'da videodan Otello operası izlenebilir.
(292 06 55)
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDE BUGÜN
• Cumhuriyet Kitap Kulübü Taksim Sergi
Salonu'nda saat 15.00 ve 18.00'de videodan
Çaykovski'nin 'Kuğu Gölü' balesi izlenebilir.