Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 1999 PERŞEMBE
HABERLER
DUTVYADA BUGUN
ALt SİRMEN
İran ile Gerginlik
Tarihte Türk - iran ilişkilerine bakınca, Tahran
ile gergin ilişkilerimiz, haber bile sayılmayacak
neredeyse. Safeviler döneminden beri, Türkiye
İran ile savaş içindedir ya da tam anlamıyla ba-
nş sayılmayacak olan bir savaşmama halinde...
Belki tek istisna, Atatürk ve ancak iki nesil sü-
recek Pehlevi Hanedanı'nın kurucusu Rıza Şah
dönemi bu kuralın dışında kalır.
Devrik Şah'ın babası Rıza Şah, Atatürk dev-
rimlerine içtenlikle hayranlık duyan biri idi. Tür-
kiye'ye gelip, bu devrimlerin sonucunu gözleriy-
le gördü. Ama ne yazık ki, kendisi de istemesi-
ne karşın, mollaları aşma cesaretini göstereme-
diği için, ülkesinde aynı uygulamayı yürürlüğe ko-
yamadı.
Bu ziyaret sırasında Kürt isyancılar yüzünden
iki tarafın rızasıyla bir de sınır düzeltmesi yapıl-
mıştı.
Rıza Şah'ın güçlerini kıramadığı mollalara, og-
lu da dokunamayacak, toplumun öbür kesimle-
rini yanına alması gerekirken onlara karşı koya-
cak, imtiyazlı sınıf lehine giriştiği reformları ger-
çekten halka indiremeyecek, yoğun petrol ge-
lirlerini, sosyal gelişme yerine silahlanmaya har-
cayınca da pazaresnafı ile işbirliği halindeki mol-
lalar tarafından yıkılacak. Meşruti denen, ama asıl
niteliği mutlak monarşi olan rejimin yerine cum-
huriyet denen, ama asıl niteliği mutlak mollarşi
olan rejim kurulacaktır 1979'da.
• • •
Devrik Şah döneminde, Türkiye iran ile önce
CENTO sonra RCA içinde mütteffık olmalanna,
görünürde iyi ilişkiler sürdürmelerine karşın, hü-
kümdann büyük Pers imparatortannın devamı ol-
mak tutkusu, büyüklük duygusu yüzünden alt-
tan alta rekabet sürmüştü.
Humeyni 'mollarşi's\r\\n işbaşına gelmesin-
den sonra ise mollalann devrimlerini komşu ül-
kelere ihraç etme tutkularının yanı sıra her ba-
kımdan Iran'dan ileri Türkiye Cumhuriyeti'nin la-
ik modeli, Tahran'ı da gerçek iktidar merkezi
Kum'u da çok rahatsız edecekti.
Humeyni rejimi ile Türkiye Cumhuriyeti ilişki-
leri, gergin komşuluğun ötesinde, bir ideolojik re-
kabet ve gerginliğe dönüşmüş, İran, Atatürk'ü ve
modelini karalayan dergiler çıkarmıştı.
Yaşamının sonuna kadar ABD'yi ve Batı'yı
"şeytan" ilan eden Humeyni'nin gerçekteki en
büyük şeytanı Atatürk ve modeliydi.
tran'da rejimin Islami yapısını hiçbir şekilde
değiştirmeyi düşünmemekle biriikte, ülke için-
de biraz daha nefes almaolanağını saglarken Ba-
tı ve Türkiye ile ilişkilerde daha akılcı bir yol tut-
mayı öngören ılımlı reformcu (reformcu demek
de ne kadar doğru olur, o da başka bir konu ya!)
Hatemi'nin işbaşına gelmesiyle, ilişkilerde bir
nebzecik düzelme umudu besleyenler de yanıl-
dılar. Çünkü Iran'da Hatemi gerçek gücü eline
geçiremedi bir türtü.
Son zamanlarda ülkedeki sertlik yanlıları,
PKK'ye destek vermede, Suriye'nin oynadığı ro-
lü üstlendiler, bunu gerçekte Hatemi istemese
de...
Bu sırada patlak veren öğrenci hareketleri de
Iran'da çogu İran Islam Devrimi denen, o garip
olayı yaşamamış ya da çocuk yaşta olduğu için
algılayamamış gençlerden oluşan muhaliflerin
sayılarınıngittikçearttığını, homurtulannın grttik-
çeyükselmeye başladığını goren mollalar, dışteh-
like yaratmak sevdasına kapılmışlardır.
Tahran'ın Ankara karşısındaki tavrının özeti iş-
tebudur.
Gerisi bahaneden ibarettir.
Amagerginlikten hele hele onun da ötesinden,
kimsenin bir çıkarı yok.
Tahran'ın, iki Türk askerini bırakma kararı iyi
biradımdır. Umanz Urumiye görüşmeleri gergin-
liği azaltıcı bir sürecin başlangıcı olur.
CHD'den MAlyetepki
'Ulus devletin
işlevi jandarmalığa
dönüşecek'
Istanbul Haber Servisi
- Çağdaş Hukukçular Der-
neği (ÇHD) Istanbul Şu-
besi. MAI anlaşmasıyla
ilgili anayasa değişikliği-
nin yaşama geçmesi halin-
de ulus devletin tek işle-
vinin "sermayenin jan-
darmahğını yapmak" ola-
cağını savıındu.
ÇHD tstanbul Şubesi
Yönetim Kurulu. MAI an-
laşmasıyla ilgili dün ya-
zılı bir acıklama yaptı.
ÇHD'nin açıklamasında,
azgelişmiş ülkelerin ge-
lişmiş ülkeler tarafından
yabancı sermaye ve em-
peryalist devletlere bağlı
hale getirildiği kaydedi-
lerek MAI anlaşmasının
da bunun bir sonucu oldu-
ğu ifade edildi.
Açıklamada, "MAI,an-
laşmazlıklann çözümün-
de tahkim yolunu öngö-
rüyor. MATnin öngördü-
ğü tahkimde tek kriter,
yatırımcının haklarının
ihlal edilip edilmediğidir.
İnsan hakton, çevrevedo-
ğa standartlannın ihlali
ya da işçi, sendika hakla-
nnın ihlali hiçbir şekilde
dikkate ahnmamaktadır"
denildi.
Açıklamada, anaya-
saıun 47, 125 ve 155'in-
ci maddelerindeyapılma-
sı öngörülen değişiklikle
sermayenin sağlık. eği-
tim, haberleşme, enerji ve
ulaşım gibi alanlarda de-
netimsiz olarak her türlü
tasarruf hakkma sahip ola-
cağı; sermayenin tahkim
yoluyla istediği sonucu
da alacağı vurgulandı.
Anayasa değişikliğinin
Meclis'ten geçmesi ha-
linde uluslararası serma-
yenin, siyasi iktidara da-
yattıgı bir anlaşmayı so-
nuna kadar uygulama ve
egemenlik kurma şansı-
na sahip olacağı belirti-
lerek "Bu noktada ulus
devletin tek işlevi bu ser-
mayenin jandarmalığını
yapmak olacaknr" görü-
şüneyerverildi.
'Eurogold tehlikesr
Anayasa değişikliğinin
gerçekleşmesi halinde,
Eurogold gibi şirketlerin
çalışmalanna yeniden baş-
layacağı da anımsatıldı.
SOS Istanbul Çevre
Gönüllüleri Platformu
Başkanı Türksen Başer
Kafaoğhı, söz konusu ana-
yasa değışikliği ile çoku-
luslu şirketler ve onlan
finanse eden diğer dev
kuruluşlar tarafından de-
ğerli tanm alanlannın iş-
gal edileceğini belirtti.
Bundan sonra artık yöre
insanının haklanndan, hal-
kın kıtılımından söz edil-
mesinin mümkün olma-
yacağına dikkat çeken Ka-
faoğlu, budummun kesin-
likle kabul edılemeye-
ceğini vurguladı.
KESK ile TTB 1 saat iş bırakıyor, DÎSK işbırakma eylemine destek verecek
Türk-Lş'm erteleme kararuıa tepldANKARA (CumhuriyetBürosu)-Tûrk-lş'in, ortak
değerlendirme yapılmadan işbırakma eyleminden vaz-
geçildiğini açıklaması Emek Platformu'nda eleştiri-
lere neden oldu. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me-
ral, 1 saatlik iş bırakma eylemini ertelediklerini açık-
larken bugûn eylem yapacak çalışanlara başanlar di-
ledi. Meral, örgütlerinin eylem karannı yaşama geçir-
memesinin bütûnlüğü bozmayacağını savundu. Kamu
Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) ve
Türk Tabipler Birliği (TTB) üyeleri, bugün daha ön-
ceden alınan karara uyarak 1 saat işbırakma eylemi
yapacak. DİSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay. bu-
gün birkaç fabrikayı gezerek eylem sürerken platfor-
mun toplantısına ilişki bilgi verecek.
Emek Platformu'nu oluşturan 15 konfederasyon
ve meslek örgütü başkanı, dün Türk-Iş'te bir araya ge-
lerek son gelişmeleri değerlendirdi. Sert tartışmalara
sahne olan toplantı sonucunda platformun bütûnlüğü
korundu. Orgüt temsilcileri, eleştirilere karşın birlik-
teliğin bozulmaması için uğraştı.
Toplantıda, işçi-işveren arasında 50-55 yaş ve prim
ödeme gün sayılanmn düşürülmesı konusunda anla-
• Emek Platformu'nu oluşturan 15 konfederasyon ve meslek örgütü başkanı,
dün Türk-Iş'te bir araya gelerek son gelişmeleri değerlendirdi. Sert tartışmalara
sahne olan toplantı sonucunda platformun bütûnlüğü korundu.
şılmasına karşın hükümetin 58-60 yaştan geri adım
atmadığına dikkat çekildi. DİSK ve KESK'in, Türk-
lş'in Emek Platformu'ndan ayn olarak hükümetle gö-
rüşmeler yapmasını, bu görüşmelerden uzlaşma ha-
vası yaratılmasmı eleştirdiği öğrenildi. Türk-lş" in
Emeİc Platformu'yla değerlendirme yapılmadan ge-
nel greve gerek kalmadığını, bugün yapılması plan-
lanan iş bırakma eyleminin ertelendiğini açıklaması
da tepkiye neden oldu.
Türk-lş yönetıcileri ise yaş konusunda hükümetin
yumuşamamasına karşın geçiş süreleri konusunda uz-
laşma sağlanabileceğini. önemlı olanınm geçiş süre-
si olduğunu, gelecek seçimlerin ardından bu yasanın
zaten değişeceğini, kazanılmış haklan korumaya ça-
hştıklannı belirttiler. Memurlan koruyan iş güvence-
sinin işçiler için olmadığını anımsatan Türk-lş yöne-
timi, genel greve çıkılabileceğine, ancak işçilerin iş-
ten atılabileceğine dikkat çekerek "atnan işçüerin na-
sd korunacagT sorununu gündeme getirdi.
Meral, toplantının ardından Emek Platformu adı-
na yaptığı açıklamada, hükümetin tavnnı çalışanlann
da içinde bulunduğu ekonomik sıkınnya birçözüm ara-
yışı olarak değerlendirdiklerini belirterek tasannın alt
komisyona gitmesinin anlamının iyileştirme olup ol-
madığını anlamak için hükümete zaman tanıdıklan-
nı söyledi. "Çahşanlann gösterdiği detnokratik tep-
kide haklı okhıklannı biliyoruz. Bu nedenk yann ey-
^ yapacak arkadaşterabaşanlardiliywu/* dıyen Me-
ral, hükümet yasa tasansında değışıklık yapmazsa ya-
nn platformda sivil toplum örgütlerinin başkanlannın
toplanarak gelecek hafta için ortaya konulacak tepki-
yi saptayacaklannı bildirdi.
Eylemlerdeki gecıkmenin tek nedenini "hûkünıe-
tin yaratmak istediği ohımsuzhıldara katkıda buhın-
mamak" olarak açıklayan Meral, hükümetin tahkim
konusundaki anayasa değişikliğini "yangmdan malka-
çmr" gibi TBMM'den geçirmeye çalışmasını elesti-
rerek "Bir oyiamataktiğiyle kazanılmış haklanmızeB-
mizden ahnmak isteniyorsa, ülkenin kaynaklan ulus-
lararası sennayeye peşkeş çekilmek isteniyorsa, yann
Kaday'dan daha büyük alanlarda toplanacağız.''
KESK ve 1'lB'nm eylemi bugûn
KESK ve TTB bugün 1 saatlik işbırakma eylemi-
ni gerçekleştirecek. KESK Genel Başkanı SiyamiEr-
dem, Emek Platformu'nun oluşmasının önemli bir
gelişme olduğunu, bu bir araya gelişin uzun süreli ol-
ması için platformda yer alan bir örgütle ilgili yorum
yapmak istemediğini söyledi. Toplantıda kimi örgüt-
lerin eylemlerin ertelenmesini istediklerini, ancak
KESK'in de içinde bulunduğu birkaç örgütün eylem
yapılmasında ısrar ettiklerini belirten Erdem, eylem-
lerin toplu şekilde ertelenmesinin örgüt tabanlannda
"moral çöküntûw" neden olabileceğini göz önunde
bulundurarak bu kararı aldıklannı söyledi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Eriş
BSaloğlu, bugünküeyletneTTB'nindeetkin kaülacagmı
belirtti.
Amaç Sosyal Sigortalar Kurumu'nu kurtarmak değil, özel sigortacılığı gerçekleştirmek
Sağhlv hizmeti satıfak olacakANKARA (Cumhuri-
wt Bürosu)-Sosyal güven-
lik yasa tasansı. SSK'yi
içinde bulunduğu finans
sorunlanndan kurtarmayı
değil, Tüıkiye'de sermaye-
nin istediği düzeye gele-
meyen özel sigortacılığı
geliştirmeyi amaçlıyor. Ta-
san. insanlann kayıtdışı
kalarak SSK yerineözel si-
gorta şırketlerini seçme-
ye zorlayacak düzenleme-
ler içeriyor. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Yaşar Okuyan. emeklilik
yaşını yükselten tasannın
ardından özel emeklilik
fonlanna izin veren yasa-
nın getirileceğini, ikinci
bir emeklilik olarak özel
sigortalann devreye gire-
ceğini bildirdi. Hazine.
borçlanmayı kolaylaştır-
mak için özel sigorta fon-
lannın oluşmasını, borsa
piyasaya derinlik kazan-
dırmak için büyük biri-
kimleri kapsayacak bu fon-
lann işleme girmesini is-
tiyor.
Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Okuyan.
Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada, emeklilik ya-
şını yükselten bu tasan-
nın ardından özel emekli-
lik fonlanna izin veren bir
yasanın getirileceğini bil-
dirdi. Okuyan, kamu si-
gortacılığına kayıtlı olma-
nın zorunlu olduğunu. bunu kaldırma düşüncelerinin ouna-
dığını belirterek, "Almam^ı'da. Fransa'da olduğu gibi. Bir
iki istisna dışında kamu mecburiyet Onun dışında 'A fonun-
dan yararlanmakistiyorum" diyor.Onadaprimödüyor" acık-
lamasını yaptı.
Özel emeklilik tasansıyla ilgili çalışmanın sürdürüldüğü-
nü kaydeden Okuyan, düzenlemede kamu ya da özel ara-
sında tercihin söz konusu olmayacağını ilerı sürdü. Kamu
şemsiyesinin kaldınlması konusunda "Banker KasteUi gibi
olur. Türkiye allak bullak ohır" diyen Okuyan. özel sigor-
tacılığın sağlık alanında zaten olduğunu belirterek, "Sigor-
tacıhk. sigortacıhk. Bu şimdi ciddi manada dûzenleniyor.
Sağlık hizmetini satm alsın adam. Kim daha aza. khn daha
kaliteli veriyorsa hizmeti gidip ondan sann alsın. Ayn bir iş
bu"dedi.
Okuyan'ın dün ABD Büyükelçisi Mark Parris'le ger-
çekleştirdiği 1 saati aşkın süren görüşmede sosyal güven-
lik yasa tasarısınm değerlendirilmesı dikkat çektı. Parns ile
'sosyal gü>enlik tasansından çocuk işçüiğine kadar pek çok
konuda görüş alışverişinde bulunulduğu" açıklandı.
Emeklilik sigortasında kamunun zorunlu olacağı savun-
ması, 4.5 milyon kayıtdışının rahatlıkla sistem içindeyer ala-
Sürgüneprotesto TBksim Hastanesi'nin önünde toplanan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçikri Sen-
dikası (SES) Şişli Şubesi üyeleri, sendika üyesi arkadaşfatnnın hastanenin başhe-
kimi Dr. Erdoğan Ankan tarafından sûrgüne gönderihliğini iddia ederek protesto gösterisi düzenlediler. SES'in açık-
lamasında, başhekimin Taksim Hastanesf nin bahçesinde kimsesiz bir hastanm yaşamını yitirmesini gazetecilere bil-
dirdiklerini öne sürdüğû sendika üyesi hemşireler Evrim Kip, Fatma Balor, A. Deniz Çıplak'ı tehdit ederek hasta-
nenin başka bir servisine sürgüne göndentiği bdirtildL En zor şartlar alanda ve diişük ücretk hizmet vermeye ça-
uştıklannı vurgulayan sağkkemekçileri, sürgün vefıfli saklın ik ügui lstanbulTabipOdası'nabaşvurukluğunu,baş-
hekim Ankan için de suç duyTu-usunda bulunacakknnı söyledifer.
bildiği Türkiye'de insanlann kayıtdışında tutularak özel si-
gortalann hâidm kılınacağını göz ardı ediyor. Emeklilik ya-
şını yükselten tasanyla, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün
(ILO) öngördüğü tamamlayıcı bir sistem olarak özel sigor-
tacıhğın gönüllü olarak devTeye girmesi önerisinin de öte-
sinde sosyal güvenlik özel sigortalara bırakıhnış olacak.
'Ozel sigortaya yönelecekkr'
Emeklilik yaşmın 58-60'a çıkanlması, prim tutarlannda
yüksek artış öngörülmesi, prim ödeme gün sayısının en az
7 bin 200'e çıkanlması, emekli aylıklannın refah paymdan
yararlandınlmayarak enflasyona bağlanması, insanlar ara-
sında, 'nasıl olsa emekli olamayacağım, oraya verikn prim-
leriişverenbanaversin' düşüncesini yaygınlaştıracak. tşve-
ren de. kendisi SSK'ye prim yatırmak ve 60 yaşında işçi ça-
lıştırmak istemeyeceğı için 'bak, emekli olabilmen için 40
yılçahşmakzonındasın.Gelsana özel sigorta >apOralım, 10
yılda emekli olursun' diyerek özendirecek. Hatta, büyük iş-
letme sahipleri özel sigorta şirketlenne de sahip olacaklan
için, başta kendi işletmelerinde çahşanlar olmak üzere ça-
hşanlanm özel sigorta şırketine kaydedecek.
Emekliliğın özel sigorta şirketlerine bırakılmasından ön-
ce, sosyal güvenlik kuru-
luşlannın sağlık hizmet-
lerinin özelleştirilmesi sağ-
lanacak. Bunun için ön-
celikle sağlık-emeklilik si-
gortalan birbırinden ayn-
lacak. Ardından sağlık si-
gortacılığı ile sağlık hiz-
meti aynlarak sağlık hiz-
meti satın alınır duruma
getirilecek. Kişilerin, bağ-
lı olduklan kurum hasta-
nesinden hizmet alma zo-
runluluğu kaldınlarak özel
hastanelere para akıtıla-
cak. Bu ödemeler de sağ-
lık sigortası üzerinden ger-
çekleştirileceği için fatu-
rası daha da ağır olacak.
Dünyada sosyal güven-
lik büyük bir birikim oluş-
turması nedeniyle serma-
ye kesimlerinin hedefi ha-
line gelmiş görünüyor. Ser-
maye Piyasası Kurumu
(SPK) işveren ve çalışan-
lann yatıracağı prim tuta-
n oranı belli olan, ancak
emeklilik döneminde öde-
melere ilişkin güvencele-
rin yer almayacağı 'uzun
vadeli tasarruf yaürun fo-
nu' modeli hazırladı. SPK
Başkanı Muhsin Mengü-
tûrk, bu modeli "Serma-
ye piyasamızm yaşamış ol-
duğufînansal kriz, serma-
vepiyasakruungelişimin-
de uzun vadeti iç kurum-
sal yannmcılara duyulan
ihtiyacı bir kez daha orta-
ya koyarak birçok ülkede sermaye piyasalannda en büyük
portföye sahip özel emeklilik foıüannın düzenlenmesini bir
zorunluluk olarakgündeme getirmiştir'' diyerek sunmuştu.
Borsaya derinlik kazandırması öngörülen özel emeklilik
fonlannı, Hazine de, borçlanmasını kolaylaştırmak için is-
tiyor. Hazine Sigortacıhk Genel Müdürü Teoman Kerman'ın
bir paneldeki şu konuşması dikkat çekiyor:
"Hazure'nin iç borçlanma ihtiyacı 3 ayhk, 6 aylık, bfleme-
diniz 1 yühk bono satışlany la karşüanıyor. Biz de isteriz ki 5
yıl vadeli. 10 yıl vadeli. 25 yıl vadeh' dev let tahvili sanşlan ya-
pabm. Devletbütçesinin bu şekilde açığını finanse edeİhn. Bu-
nu yapabilmemi/in en güzel yoüanndan birisi de sigortaa-
lık. Ama maalesefböyie birimkândan bizde mahrumuz.Çün-
kü sigorta sektörü yeterince fon toplayamıyor. Topladığı fo-
nu sisteme bu şekilde kanalize edemiyor."
Türkiye'de, şu anda 'yangm, nakliyat, kaza, maldne-mon-
taj, dolu, hayvan ölümü, hastalık. hayat' olmak üzere 8 alan-
da özel sigorta şirketleri faalıyet gösteriyor. Yıllardır sür-
dürülen çabalara karşın sermayenin istediği düzeye ulaşa-
mayan özel sigorta birikimlerinin arttınlabilmesi için Mil-
li Eğitim Bakanlığı'nın okullarda sigortacılığı ders olarak
ya da bir dersin programı içine yerleştdrmesi isteniyor.
İzmir Barosu avukatlanndan Rıza Bozkurt; MHP, DSP ve ANAP için mahkemeye başvuruyor
Tahkimci paıtilere kapatıııa isteıııitZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu)- Uluslarara-
sı tahkimin uygulamaya
geçirilmesi isteminin Si-
yası Partiler Yasası'nın
79. maddesıne aykın ol-
duğu gerekçesiyle Yaıp-
tay Cumhuriyet Başsav-
cısı Vural Savaş'a başvu-
ruda bulunuldu. Başvu-
ruda, söz konusu madde-
nin, siyasi partilerin ülke-
nin bağımsızlığını zedele-
yici faaliyette bulunma-
lannı yasakladığı vurgu-
lanarak Başsavcı Vural
Savaş'tan DSP, ANAP ve
MHP'nin kaparılması için
Anayasa Mahkemesi'ne
dava açması istendi.
tzmirli avukat Rıfat
Bozkurt, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş'a gönderdıği başvunı dilekçe-
sinde, uluslararası tahkim konusunda iktidar
partileri tarafindan yürütülen anayasal ve
yasal değişiklik girişimlerinin, Siyasi Par-
tiler Yasası'nın. "Milli Devlet Niteliğinin Ko-
nınması" ana başlığı altında "bağımsızlıfın
korunmasj"nı düzenleyen 79/a maddesine
aykın olduğunu bildirdi.
Avukat Bozkurt, Siyasi Paruler Yasası'nın
79/a maddesinin,a
TürldyeCumhuriyeti'nin,
millederarası hukuk alanında bağımsızhk
ve eşimk ilkesine dayanan hukuki ve siyasi
Siyanür savaşımını kazanan Bergamalı köylüler direnise geciyor
Tahkime karşı açlık grevitZMtR (CumhuriyetEge Bürosu) -
Siyanürle altın madenciliğine karşı
yürüttükleri hukuk savaşını kazanan
Bergamalı köylüler. şimdi de
uluslararası tahkime karşı açlık
grevi eylemine hazırlanıyor.
Bergama Çevre Yürütme Kurulu
Başkanı Oktay Konyar, konuyla
ilgili yaptığı açıklamada, "Ülkeyi,
bağımsız bütünlüğümüzü ve
egemenHk haklanmızı korumak,
kollamak, sadece paıiamentonun,
Türk Silahh Knvv^etkri'nin görevi
olmamaİKHr. Onurlu y urttaşlann da
böyk bir tarihsel sorumiuiuğu
vardır ve bu sorumluluğunu
meydanlarda direnerek yerine
getirmeHdir'' dedi. Uiusİararası
tahkimin, 'kaphülasyon cağnsı',
daha da ötesi işgaT olduğunu
savunan Konyar, şunlan söyledi:
"Tahldm. özel bir ayncaaknr,
imti)azdır, kapitüiasyon çağnsjdır,
daha da öte isgaklir: onur kıncıdır.
Bunu görmek için başbakan, bakan,
nuHetveküi ve bilim adamı olmak
gerekmiyor. Bu hainliği her onıırlu
ynrttaş iztiyor ve dalga dalp
tepkiyiegefiyor.BizdeBerganMh
yurttasjar olarak yapacağunız açhk
grevteriyie tahkime karşı çıkacağtz.
Bu bir sınavdır, bu anavı yurttaşlar
kazanmahdır."
gı organlan dışlanarak
uluslararası kuruluşlara
devredihnesi ciddi anlam-
da ulusal bağımsızhğuı ze-
delenmesi aniamına gel-
mektedir. Hatta bu giri-
şun.sürekKHkarzeden bir
kamu hizmetinin yürütül-
mesine ilişkin hususlan
içerdiğinde sonuçlar çok
daha vahim obnaktadn-."
varhğun ortadan kakhrmak yahut milletle-
rarası hukuk geregince münhasıran Türki-
ye Cumhuriyeti'nin vetkili olduğu hususla-
ra diğer devietfcrin, miUeÜerarası kurulus-
ların ve yabancı gerçek ve tüzelkisUerin ka-
nşmasını sağlamak amacını güdemezler ve
bu amaçlara yönelik faaliyette bulunamaz-
lar" hükmünü getirerek siyasi partilerin ül-
kenin bağımsızlığını zedeleyici faaliyette
bulunmalannı yasakladığını vurguladı.
Avukat Bozkurt, Vural Savaş'a gönder-
diği dilekçede şu görüşlere yer verdi: "Bir
ülkenin bağımsıztığı şeidiokraköncefikfe, uh>-
sal yaşama organının bulunmasmı ve bu ya-
sama organı tarafindan çıkanlacak anaya-
sa ve yasalar çerçevesindeyürütmeişini ger-
çekleştirecek ve yine ulusal niteliği haiz bir
yürütme organun ve en nihayetinde bu uy-
gulamaların ve yasalann uygulanmasının
denetimini sağlayacak ulusal bir yargı orga-
nını gerekli kümaktadır. (Anayasamıza göre
mahkemeler kararlannı Türk milleti adma
verirler). Türkiye Cumhuriyeti uluslararası
kamuoyunun tamamı tarafindan tanuımış bir
devtettir. Uluslararası hukukun her bağım-
sız devlete tanıdığı yargı eridnin, ulusal yar-
'Kapatılmalılar'
Bozkurt, bu nedenle, Si-
yasi Partiler Yasası'nın
79/a maddesine aykın dav-
ranarak "Münhasıran
Türkiye Cumhuriyeti'nin
vetkili olduğu hususlara
başkadevletterin.uluslara-
raa kuruluşlarmveyaban-
cı gerçek ve tüzeUdşilerin kanşmasuu" sağ-
lamak amacını güden ve gerek anayasa ve
yasa değişiklikleri talebi ile gerekse de par-
ti yöneticilerinin kamuoyuna yapüklan açık-
lamalarla bu amaçlara yöneUk faaliyette bu-
lunan iktidar partileri DSP, ANAP ve
MHP'nin, yine Siyasi Partiler Yasası'nın
100. maddesine göre kapatılması gerektiği-
ni bildirdi. Avukat Bozkurt, dilekçesinde,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Sa-
vaş'tan, söz konusu partilerin kapatılması için
Anayasa Mahkemesi'ne resen kapatma davası
açmasını istedi.
Ecevit
'Sermaye1
gelecek9
• Tahkim için
.anayasa değişikliği
önerisi, gelecek hafta
TBMM'de...
Referandum olasılığı
hükümeti ürkûtüyor.
ANKAR\ (Cumhuriyet
Bürosu)-Kamu hızmetle-
riyle ilgili imüyaz sözleş-
melerinden doğan uyuş-
mazhklann uluslararası
tahkim yoluyla çözühnesi-
nı öngören anayasa deği-
şikliği önerisi gelecek haf-
ta TBMM Genel Kuru-
lu'nda ele alınacak. Başba-
kanBülentEcevTtönennin
Türkiye'nin ivedi tamam-
laması gereken altyapı ya-
tınmlan açısından çok
önemli olduğunu vurgula-
yarak "Bizi IV1F kvrtar-
may^caknr.Bizkemtiken-
dirnizi kurtaracağız. Eko-
nomik kurtuluş mücade-
les veriyoruz" dedi. DYP
Genel Başkanı Tansu Ç0-
ler ise hükümetin hazırla-
dığı anayasa değişikliğin-
de devletin korunmadığı-
nı belirterek DSP'nin geç-
mişte ulusal egemenlik ko-
nusu saydığı bir anlayış-
tan, bugün devleti hiç ko-
rumayan bir anlayışa geç-
tiğine dikkat çekti.
Anayasa değjşikliği öne-
risi önceki gün toplanan
Anayasa Komisyonu'nda 6
saat süren tartışmalar so-
nunda kabul edildi. özel-
leştirmeyi anayasaya so-
kan ve uluslararası tahkim
yolunu açan öneriye FP ve
DYP muhalefetetti DYP'li
Ahmet tyhnaya ve Ayvaz
Gökdemir'in uluslararası
tahkime ancak "y^baaa
unsur içeren uyıışmazlık-
tarda" gidilebilmesine iliş-
kin önergesi, ANAP dışm-
dakı iktidar partilerine
mensup milletvekillerinin
de desteğiyle kabul edil-
di. Ancak daha sonra Ada-
let Bakanı Hflanet Sami
TfekileANAP'hl^BÇe-
tebi'nin uyanlan üzerine
madde yeniden görüşüldü
ve DYP'lilerin ^vabana
unsur" yerine "yabanahk
moBvT düzeltmesini yap-
üklan önergeleri bu kez
reddedüdi. DSP'den Nec-
det Saruhan ve MHP'den
Sadık Yaknt"un muhale-
fetle birlikte oykullanma-
sı dikkati çekti. Değişiklik
önergeleri kabul edihne-
yen FP ve DYP'li üyeler
önerinin tümüne "hıyff*
oyu verdi. DYPIi fyimaya,
" Böy (e yasa çıkanrsamz,
referanduma gjder" uya-
nsında bulundu.
An^asa değışıkiıği öne-
risine DSP'den 40 doiayın-
da milletvekflinm imza ver-
raediği, MHP içinde de sı-
kıntılar olduğu dikkate
alındıgmda, referandum-
suz değişıkliğin gerçekleş-
mesi için gerekli olan 367
Takamma ulaşılmasının ko-
lay olmayabileceği vuı^u-
landı. Başbakan Ecevit,
dünkü grup toplantısında
"gönâHütahkimin çağm»-
zm bir gereği" olduğunu
vurgularken, "Başka tür-
£ sermaye veteknotojiakı-
mı sağlanamaz. Türkt-
sı gereken ateyapı>Ynnm-
b n var. Değişiklikten soa-
ra, aityapı yannmlan için
bir hayi sermaye gelecek.
Bin IMF kurtaramaz, biz
kendikendknizikıırtaraca-
ğa"dedi.