18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 1999 PERŞEMBE HABERLER DUTVYADA BUGUN ALt SİRMEN İran ile Gerginlik Tarihte Türk - iran ilişkilerine bakınca, Tahran ile gergin ilişkilerimiz, haber bile sayılmayacak neredeyse. Safeviler döneminden beri, Türkiye İran ile savaş içindedir ya da tam anlamıyla ba- nş sayılmayacak olan bir savaşmama halinde... Belki tek istisna, Atatürk ve ancak iki nesil sü- recek Pehlevi Hanedanı'nın kurucusu Rıza Şah dönemi bu kuralın dışında kalır. Devrik Şah'ın babası Rıza Şah, Atatürk dev- rimlerine içtenlikle hayranlık duyan biri idi. Tür- kiye'ye gelip, bu devrimlerin sonucunu gözleriy- le gördü. Ama ne yazık ki, kendisi de istemesi- ne karşın, mollaları aşma cesaretini göstereme- diği için, ülkesinde aynı uygulamayı yürürlüğe ko- yamadı. Bu ziyaret sırasında Kürt isyancılar yüzünden iki tarafın rızasıyla bir de sınır düzeltmesi yapıl- mıştı. Rıza Şah'ın güçlerini kıramadığı mollalara, og- lu da dokunamayacak, toplumun öbür kesimle- rini yanına alması gerekirken onlara karşı koya- cak, imtiyazlı sınıf lehine giriştiği reformları ger- çekten halka indiremeyecek, yoğun petrol ge- lirlerini, sosyal gelişme yerine silahlanmaya har- cayınca da pazaresnafı ile işbirliği halindeki mol- lalar tarafından yıkılacak. Meşruti denen, ama asıl niteliği mutlak monarşi olan rejimin yerine cum- huriyet denen, ama asıl niteliği mutlak mollarşi olan rejim kurulacaktır 1979'da. • • • Devrik Şah döneminde, Türkiye iran ile önce CENTO sonra RCA içinde mütteffık olmalanna, görünürde iyi ilişkiler sürdürmelerine karşın, hü- kümdann büyük Pers imparatortannın devamı ol- mak tutkusu, büyüklük duygusu yüzünden alt- tan alta rekabet sürmüştü. Humeyni 'mollarşi's\r\\n işbaşına gelmesin- den sonra ise mollalann devrimlerini komşu ül- kelere ihraç etme tutkularının yanı sıra her ba- kımdan Iran'dan ileri Türkiye Cumhuriyeti'nin la- ik modeli, Tahran'ı da gerçek iktidar merkezi Kum'u da çok rahatsız edecekti. Humeyni rejimi ile Türkiye Cumhuriyeti ilişki- leri, gergin komşuluğun ötesinde, bir ideolojik re- kabet ve gerginliğe dönüşmüş, İran, Atatürk'ü ve modelini karalayan dergiler çıkarmıştı. Yaşamının sonuna kadar ABD'yi ve Batı'yı "şeytan" ilan eden Humeyni'nin gerçekteki en büyük şeytanı Atatürk ve modeliydi. tran'da rejimin Islami yapısını hiçbir şekilde değiştirmeyi düşünmemekle biriikte, ülke için- de biraz daha nefes almaolanağını saglarken Ba- tı ve Türkiye ile ilişkilerde daha akılcı bir yol tut- mayı öngören ılımlı reformcu (reformcu demek de ne kadar doğru olur, o da başka bir konu ya!) Hatemi'nin işbaşına gelmesiyle, ilişkilerde bir nebzecik düzelme umudu besleyenler de yanıl- dılar. Çünkü Iran'da Hatemi gerçek gücü eline geçiremedi bir türtü. Son zamanlarda ülkedeki sertlik yanlıları, PKK'ye destek vermede, Suriye'nin oynadığı ro- lü üstlendiler, bunu gerçekte Hatemi istemese de... Bu sırada patlak veren öğrenci hareketleri de Iran'da çogu İran Islam Devrimi denen, o garip olayı yaşamamış ya da çocuk yaşta olduğu için algılayamamış gençlerden oluşan muhaliflerin sayılarınıngittikçearttığını, homurtulannın grttik- çeyükselmeye başladığını goren mollalar, dışteh- like yaratmak sevdasına kapılmışlardır. Tahran'ın Ankara karşısındaki tavrının özeti iş- tebudur. Gerisi bahaneden ibarettir. Amagerginlikten hele hele onun da ötesinden, kimsenin bir çıkarı yok. Tahran'ın, iki Türk askerini bırakma kararı iyi biradımdır. Umanz Urumiye görüşmeleri gergin- liği azaltıcı bir sürecin başlangıcı olur. CHD'den MAlyetepki 'Ulus devletin işlevi jandarmalığa dönüşecek' Istanbul Haber Servisi - Çağdaş Hukukçular Der- neği (ÇHD) Istanbul Şu- besi. MAI anlaşmasıyla ilgili anayasa değişikliği- nin yaşama geçmesi halin- de ulus devletin tek işle- vinin "sermayenin jan- darmahğını yapmak" ola- cağını savıındu. ÇHD tstanbul Şubesi Yönetim Kurulu. MAI an- laşmasıyla ilgili dün ya- zılı bir acıklama yaptı. ÇHD'nin açıklamasında, azgelişmiş ülkelerin ge- lişmiş ülkeler tarafından yabancı sermaye ve em- peryalist devletlere bağlı hale getirildiği kaydedi- lerek MAI anlaşmasının da bunun bir sonucu oldu- ğu ifade edildi. Açıklamada, "MAI,an- laşmazlıklann çözümün- de tahkim yolunu öngö- rüyor. MATnin öngördü- ğü tahkimde tek kriter, yatırımcının haklarının ihlal edilip edilmediğidir. İnsan hakton, çevrevedo- ğa standartlannın ihlali ya da işçi, sendika hakla- nnın ihlali hiçbir şekilde dikkate ahnmamaktadır" denildi. Açıklamada, anaya- saıun 47, 125 ve 155'in- ci maddelerindeyapılma- sı öngörülen değişiklikle sermayenin sağlık. eği- tim, haberleşme, enerji ve ulaşım gibi alanlarda de- netimsiz olarak her türlü tasarruf hakkma sahip ola- cağı; sermayenin tahkim yoluyla istediği sonucu da alacağı vurgulandı. Anayasa değişikliğinin Meclis'ten geçmesi ha- linde uluslararası serma- yenin, siyasi iktidara da- yattıgı bir anlaşmayı so- nuna kadar uygulama ve egemenlik kurma şansı- na sahip olacağı belirti- lerek "Bu noktada ulus devletin tek işlevi bu ser- mayenin jandarmalığını yapmak olacaknr" görü- şüneyerverildi. 'Eurogold tehlikesr Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi halinde, Eurogold gibi şirketlerin çalışmalanna yeniden baş- layacağı da anımsatıldı. SOS Istanbul Çevre Gönüllüleri Platformu Başkanı Türksen Başer Kafaoğhı, söz konusu ana- yasa değışikliği ile çoku- luslu şirketler ve onlan finanse eden diğer dev kuruluşlar tarafından de- ğerli tanm alanlannın iş- gal edileceğini belirtti. Bundan sonra artık yöre insanının haklanndan, hal- kın kıtılımından söz edil- mesinin mümkün olma- yacağına dikkat çeken Ka- faoğlu, budummun kesin- likle kabul edılemeye- ceğini vurguladı. KESK ile TTB 1 saat iş bırakıyor, DÎSK işbırakma eylemine destek verecek Türk-Lş'm erteleme kararuıa tepldANKARA (CumhuriyetBürosu)-Tûrk-lş'in, ortak değerlendirme yapılmadan işbırakma eyleminden vaz- geçildiğini açıklaması Emek Platformu'nda eleştiri- lere neden oldu. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me- ral, 1 saatlik iş bırakma eylemini ertelediklerini açık- larken bugûn eylem yapacak çalışanlara başanlar di- ledi. Meral, örgütlerinin eylem karannı yaşama geçir- memesinin bütûnlüğü bozmayacağını savundu. Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) ve Türk Tabipler Birliği (TTB) üyeleri, bugün daha ön- ceden alınan karara uyarak 1 saat işbırakma eylemi yapacak. DİSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay. bu- gün birkaç fabrikayı gezerek eylem sürerken platfor- mun toplantısına ilişki bilgi verecek. Emek Platformu'nu oluşturan 15 konfederasyon ve meslek örgütü başkanı, dün Türk-Iş'te bir araya ge- lerek son gelişmeleri değerlendirdi. Sert tartışmalara sahne olan toplantı sonucunda platformun bütûnlüğü korundu. Orgüt temsilcileri, eleştirilere karşın birlik- teliğin bozulmaması için uğraştı. Toplantıda, işçi-işveren arasında 50-55 yaş ve prim ödeme gün sayılanmn düşürülmesı konusunda anla- • Emek Platformu'nu oluşturan 15 konfederasyon ve meslek örgütü başkanı, dün Türk-Iş'te bir araya gelerek son gelişmeleri değerlendirdi. Sert tartışmalara sahne olan toplantı sonucunda platformun bütûnlüğü korundu. şılmasına karşın hükümetin 58-60 yaştan geri adım atmadığına dikkat çekildi. DİSK ve KESK'in, Türk- lş'in Emek Platformu'ndan ayn olarak hükümetle gö- rüşmeler yapmasını, bu görüşmelerden uzlaşma ha- vası yaratılmasmı eleştirdiği öğrenildi. Türk-lş" in Emeİc Platformu'yla değerlendirme yapılmadan ge- nel greve gerek kalmadığını, bugün yapılması plan- lanan iş bırakma eyleminin ertelendiğini açıklaması da tepkiye neden oldu. Türk-lş yönetıcileri ise yaş konusunda hükümetin yumuşamamasına karşın geçiş süreleri konusunda uz- laşma sağlanabileceğini. önemlı olanınm geçiş süre- si olduğunu, gelecek seçimlerin ardından bu yasanın zaten değişeceğini, kazanılmış haklan korumaya ça- hştıklannı belirttiler. Memurlan koruyan iş güvence- sinin işçiler için olmadığını anımsatan Türk-lş yöne- timi, genel greve çıkılabileceğine, ancak işçilerin iş- ten atılabileceğine dikkat çekerek "atnan işçüerin na- sd korunacagT sorununu gündeme getirdi. Meral, toplantının ardından Emek Platformu adı- na yaptığı açıklamada, hükümetin tavnnı çalışanlann da içinde bulunduğu ekonomik sıkınnya birçözüm ara- yışı olarak değerlendirdiklerini belirterek tasannın alt komisyona gitmesinin anlamının iyileştirme olup ol- madığını anlamak için hükümete zaman tanıdıklan- nı söyledi. "Çahşanlann gösterdiği detnokratik tep- kide haklı okhıklannı biliyoruz. Bu nedenk yann ey- ^ yapacak arkadaşterabaşanlardiliywu/* dıyen Me- ral, hükümet yasa tasansında değışıklık yapmazsa ya- nn platformda sivil toplum örgütlerinin başkanlannın toplanarak gelecek hafta için ortaya konulacak tepki- yi saptayacaklannı bildirdi. Eylemlerdeki gecıkmenin tek nedenini "hûkünıe- tin yaratmak istediği ohımsuzhıldara katkıda buhın- mamak" olarak açıklayan Meral, hükümetin tahkim konusundaki anayasa değişikliğini "yangmdan malka- çmr" gibi TBMM'den geçirmeye çalışmasını elesti- rerek "Bir oyiamataktiğiyle kazanılmış haklanmızeB- mizden ahnmak isteniyorsa, ülkenin kaynaklan ulus- lararası sennayeye peşkeş çekilmek isteniyorsa, yann Kaday'dan daha büyük alanlarda toplanacağız.'' KESK ve 1'lB'nm eylemi bugûn KESK ve TTB bugün 1 saatlik işbırakma eylemi- ni gerçekleştirecek. KESK Genel Başkanı SiyamiEr- dem, Emek Platformu'nun oluşmasının önemli bir gelişme olduğunu, bu bir araya gelişin uzun süreli ol- ması için platformda yer alan bir örgütle ilgili yorum yapmak istemediğini söyledi. Toplantıda kimi örgüt- lerin eylemlerin ertelenmesini istediklerini, ancak KESK'in de içinde bulunduğu birkaç örgütün eylem yapılmasında ısrar ettiklerini belirten Erdem, eylem- lerin toplu şekilde ertelenmesinin örgüt tabanlannda "moral çöküntûw" neden olabileceğini göz önunde bulundurarak bu kararı aldıklannı söyledi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Eriş BSaloğlu, bugünküeyletneTTB'nindeetkin kaülacagmı belirtti. Amaç Sosyal Sigortalar Kurumu'nu kurtarmak değil, özel sigortacılığı gerçekleştirmek Sağhlv hizmeti satıfak olacakANKARA (Cumhuri- wt Bürosu)-Sosyal güven- lik yasa tasansı. SSK'yi içinde bulunduğu finans sorunlanndan kurtarmayı değil, Tüıkiye'de sermaye- nin istediği düzeye gele- meyen özel sigortacılığı geliştirmeyi amaçlıyor. Ta- san. insanlann kayıtdışı kalarak SSK yerineözel si- gorta şırketlerini seçme- ye zorlayacak düzenleme- ler içeriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan. emeklilik yaşını yükselten tasannın ardından özel emeklilik fonlanna izin veren yasa- nın getirileceğini, ikinci bir emeklilik olarak özel sigortalann devreye gire- ceğini bildirdi. Hazine. borçlanmayı kolaylaştır- mak için özel sigorta fon- lannın oluşmasını, borsa piyasaya derinlik kazan- dırmak için büyük biri- kimleri kapsayacak bu fon- lann işleme girmesini is- tiyor. Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Okuyan. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, emeklilik ya- şını yükselten bu tasan- nın ardından özel emekli- lik fonlanna izin veren bir yasanın getirileceğini bil- dirdi. Okuyan, kamu si- gortacılığına kayıtlı olma- nın zorunlu olduğunu. bunu kaldırma düşüncelerinin ouna- dığını belirterek, "Almam^ı'da. Fransa'da olduğu gibi. Bir iki istisna dışında kamu mecburiyet Onun dışında 'A fonun- dan yararlanmakistiyorum" diyor.Onadaprimödüyor" acık- lamasını yaptı. Özel emeklilik tasansıyla ilgili çalışmanın sürdürüldüğü- nü kaydeden Okuyan, düzenlemede kamu ya da özel ara- sında tercihin söz konusu olmayacağını ilerı sürdü. Kamu şemsiyesinin kaldınlması konusunda "Banker KasteUi gibi olur. Türkiye allak bullak ohır" diyen Okuyan. özel sigor- tacılığın sağlık alanında zaten olduğunu belirterek, "Sigor- tacıhk. sigortacıhk. Bu şimdi ciddi manada dûzenleniyor. Sağlık hizmetini satm alsın adam. Kim daha aza. khn daha kaliteli veriyorsa hizmeti gidip ondan sann alsın. Ayn bir iş bu"dedi. Okuyan'ın dün ABD Büyükelçisi Mark Parris'le ger- çekleştirdiği 1 saati aşkın süren görüşmede sosyal güven- lik yasa tasarısınm değerlendirilmesı dikkat çektı. Parns ile 'sosyal gü>enlik tasansından çocuk işçüiğine kadar pek çok konuda görüş alışverişinde bulunulduğu" açıklandı. Emeklilik sigortasında kamunun zorunlu olacağı savun- ması, 4.5 milyon kayıtdışının rahatlıkla sistem içindeyer ala- Sürgüneprotesto TBksim Hastanesi'nin önünde toplanan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçikri Sen- dikası (SES) Şişli Şubesi üyeleri, sendika üyesi arkadaşfatnnın hastanenin başhe- kimi Dr. Erdoğan Ankan tarafından sûrgüne gönderihliğini iddia ederek protesto gösterisi düzenlediler. SES'in açık- lamasında, başhekimin Taksim Hastanesf nin bahçesinde kimsesiz bir hastanm yaşamını yitirmesini gazetecilere bil- dirdiklerini öne sürdüğû sendika üyesi hemşireler Evrim Kip, Fatma Balor, A. Deniz Çıplak'ı tehdit ederek hasta- nenin başka bir servisine sürgüne göndentiği bdirtildL En zor şartlar alanda ve diişük ücretk hizmet vermeye ça- uştıklannı vurgulayan sağkkemekçileri, sürgün vefıfli saklın ik ügui lstanbulTabipOdası'nabaşvurukluğunu,baş- hekim Ankan için de suç duyTu-usunda bulunacakknnı söyledifer. bildiği Türkiye'de insanlann kayıtdışında tutularak özel si- gortalann hâidm kılınacağını göz ardı ediyor. Emeklilik ya- şını yükselten tasanyla, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) öngördüğü tamamlayıcı bir sistem olarak özel sigor- tacıhğın gönüllü olarak devTeye girmesi önerisinin de öte- sinde sosyal güvenlik özel sigortalara bırakıhnış olacak. 'Ozel sigortaya yönelecekkr' Emeklilik yaşmın 58-60'a çıkanlması, prim tutarlannda yüksek artış öngörülmesi, prim ödeme gün sayısının en az 7 bin 200'e çıkanlması, emekli aylıklannın refah paymdan yararlandınlmayarak enflasyona bağlanması, insanlar ara- sında, 'nasıl olsa emekli olamayacağım, oraya verikn prim- leriişverenbanaversin' düşüncesini yaygınlaştıracak. tşve- ren de. kendisi SSK'ye prim yatırmak ve 60 yaşında işçi ça- lıştırmak istemeyeceğı için 'bak, emekli olabilmen için 40 yılçahşmakzonındasın.Gelsana özel sigorta >apOralım, 10 yılda emekli olursun' diyerek özendirecek. Hatta, büyük iş- letme sahipleri özel sigorta şirketlenne de sahip olacaklan için, başta kendi işletmelerinde çahşanlar olmak üzere ça- hşanlanm özel sigorta şırketine kaydedecek. Emekliliğın özel sigorta şirketlerine bırakılmasından ön- ce, sosyal güvenlik kuru- luşlannın sağlık hizmet- lerinin özelleştirilmesi sağ- lanacak. Bunun için ön- celikle sağlık-emeklilik si- gortalan birbırinden ayn- lacak. Ardından sağlık si- gortacılığı ile sağlık hiz- meti aynlarak sağlık hiz- meti satın alınır duruma getirilecek. Kişilerin, bağ- lı olduklan kurum hasta- nesinden hizmet alma zo- runluluğu kaldınlarak özel hastanelere para akıtıla- cak. Bu ödemeler de sağ- lık sigortası üzerinden ger- çekleştirileceği için fatu- rası daha da ağır olacak. Dünyada sosyal güven- lik büyük bir birikim oluş- turması nedeniyle serma- ye kesimlerinin hedefi ha- line gelmiş görünüyor. Ser- maye Piyasası Kurumu (SPK) işveren ve çalışan- lann yatıracağı prim tuta- n oranı belli olan, ancak emeklilik döneminde öde- melere ilişkin güvencele- rin yer almayacağı 'uzun vadeli tasarruf yaürun fo- nu' modeli hazırladı. SPK Başkanı Muhsin Mengü- tûrk, bu modeli "Serma- ye piyasamızm yaşamış ol- duğufînansal kriz, serma- vepiyasakruungelişimin- de uzun vadeti iç kurum- sal yannmcılara duyulan ihtiyacı bir kez daha orta- ya koyarak birçok ülkede sermaye piyasalannda en büyük portföye sahip özel emeklilik foıüannın düzenlenmesini bir zorunluluk olarakgündeme getirmiştir'' diyerek sunmuştu. Borsaya derinlik kazandırması öngörülen özel emeklilik fonlannı, Hazine de, borçlanmasını kolaylaştırmak için is- tiyor. Hazine Sigortacıhk Genel Müdürü Teoman Kerman'ın bir paneldeki şu konuşması dikkat çekiyor: "Hazure'nin iç borçlanma ihtiyacı 3 ayhk, 6 aylık, bfleme- diniz 1 yühk bono satışlany la karşüanıyor. Biz de isteriz ki 5 yıl vadeli. 10 yıl vadeli. 25 yıl vadeh' dev let tahvili sanşlan ya- pabm. Devletbütçesinin bu şekilde açığını finanse edeİhn. Bu- nu yapabilmemi/in en güzel yoüanndan birisi de sigortaa- lık. Ama maalesefböyie birimkândan bizde mahrumuz.Çün- kü sigorta sektörü yeterince fon toplayamıyor. Topladığı fo- nu sisteme bu şekilde kanalize edemiyor." Türkiye'de, şu anda 'yangm, nakliyat, kaza, maldne-mon- taj, dolu, hayvan ölümü, hastalık. hayat' olmak üzere 8 alan- da özel sigorta şirketleri faalıyet gösteriyor. Yıllardır sür- dürülen çabalara karşın sermayenin istediği düzeye ulaşa- mayan özel sigorta birikimlerinin arttınlabilmesi için Mil- li Eğitim Bakanlığı'nın okullarda sigortacılığı ders olarak ya da bir dersin programı içine yerleştdrmesi isteniyor. İzmir Barosu avukatlanndan Rıza Bozkurt; MHP, DSP ve ANAP için mahkemeye başvuruyor Tahkimci paıtilere kapatıııa isteıııitZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Uluslarara- sı tahkimin uygulamaya geçirilmesi isteminin Si- yası Partiler Yasası'nın 79. maddesıne aykın ol- duğu gerekçesiyle Yaıp- tay Cumhuriyet Başsav- cısı Vural Savaş'a başvu- ruda bulunuldu. Başvu- ruda, söz konusu madde- nin, siyasi partilerin ülke- nin bağımsızlığını zedele- yici faaliyette bulunma- lannı yasakladığı vurgu- lanarak Başsavcı Vural Savaş'tan DSP, ANAP ve MHP'nin kaparılması için Anayasa Mahkemesi'ne dava açması istendi. tzmirli avukat Rıfat Bozkurt, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'a gönderdıği başvunı dilekçe- sinde, uluslararası tahkim konusunda iktidar partileri tarafindan yürütülen anayasal ve yasal değişiklik girişimlerinin, Siyasi Par- tiler Yasası'nın. "Milli Devlet Niteliğinin Ko- nınması" ana başlığı altında "bağımsızlıfın korunmasj"nı düzenleyen 79/a maddesine aykın olduğunu bildirdi. Avukat Bozkurt, Siyasi Paruler Yasası'nın 79/a maddesinin,a TürldyeCumhuriyeti'nin, millederarası hukuk alanında bağımsızhk ve eşimk ilkesine dayanan hukuki ve siyasi Siyanür savaşımını kazanan Bergamalı köylüler direnise geciyor Tahkime karşı açlık grevitZMtR (CumhuriyetEge Bürosu) - Siyanürle altın madenciliğine karşı yürüttükleri hukuk savaşını kazanan Bergamalı köylüler. şimdi de uluslararası tahkime karşı açlık grevi eylemine hazırlanıyor. Bergama Çevre Yürütme Kurulu Başkanı Oktay Konyar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Ülkeyi, bağımsız bütünlüğümüzü ve egemenHk haklanmızı korumak, kollamak, sadece paıiamentonun, Türk Silahh Knvv^etkri'nin görevi olmamaİKHr. Onurlu y urttaşlann da böyk bir tarihsel sorumiuiuğu vardır ve bu sorumluluğunu meydanlarda direnerek yerine getirmeHdir'' dedi. Uiusİararası tahkimin, 'kaphülasyon cağnsı', daha da ötesi işgaT olduğunu savunan Konyar, şunlan söyledi: "Tahldm. özel bir ayncaaknr, imti)azdır, kapitüiasyon çağnsjdır, daha da öte isgaklir: onur kıncıdır. Bunu görmek için başbakan, bakan, nuHetveküi ve bilim adamı olmak gerekmiyor. Bu hainliği her onıırlu ynrttaş iztiyor ve dalga dalp tepkiyiegefiyor.BizdeBerganMh yurttasjar olarak yapacağunız açhk grevteriyie tahkime karşı çıkacağtz. Bu bir sınavdır, bu anavı yurttaşlar kazanmahdır." gı organlan dışlanarak uluslararası kuruluşlara devredihnesi ciddi anlam- da ulusal bağımsızhğuı ze- delenmesi aniamına gel- mektedir. Hatta bu giri- şun.sürekKHkarzeden bir kamu hizmetinin yürütül- mesine ilişkin hususlan içerdiğinde sonuçlar çok daha vahim obnaktadn-." varhğun ortadan kakhrmak yahut milletle- rarası hukuk geregince münhasıran Türki- ye Cumhuriyeti'nin vetkili olduğu hususla- ra diğer devietfcrin, miUeÜerarası kurulus- ların ve yabancı gerçek ve tüzelkisUerin ka- nşmasını sağlamak amacını güdemezler ve bu amaçlara yönelik faaliyette bulunamaz- lar" hükmünü getirerek siyasi partilerin ül- kenin bağımsızlığını zedeleyici faaliyette bulunmalannı yasakladığını vurguladı. Avukat Bozkurt, Vural Savaş'a gönder- diği dilekçede şu görüşlere yer verdi: "Bir ülkenin bağımsıztığı şeidiokraköncefikfe, uh>- sal yaşama organının bulunmasmı ve bu ya- sama organı tarafindan çıkanlacak anaya- sa ve yasalar çerçevesindeyürütmeişini ger- çekleştirecek ve yine ulusal niteliği haiz bir yürütme organun ve en nihayetinde bu uy- gulamaların ve yasalann uygulanmasının denetimini sağlayacak ulusal bir yargı orga- nını gerekli kümaktadır. (Anayasamıza göre mahkemeler kararlannı Türk milleti adma verirler). Türkiye Cumhuriyeti uluslararası kamuoyunun tamamı tarafindan tanuımış bir devtettir. Uluslararası hukukun her bağım- sız devlete tanıdığı yargı eridnin, ulusal yar- 'Kapatılmalılar' Bozkurt, bu nedenle, Si- yasi Partiler Yasası'nın 79/a maddesine aykın dav- ranarak "Münhasıran Türkiye Cumhuriyeti'nin vetkili olduğu hususlara başkadevletterin.uluslara- raa kuruluşlarmveyaban- cı gerçek ve tüzeUdşilerin kanşmasuu" sağ- lamak amacını güden ve gerek anayasa ve yasa değişiklikleri talebi ile gerekse de par- ti yöneticilerinin kamuoyuna yapüklan açık- lamalarla bu amaçlara yöneUk faaliyette bu- lunan iktidar partileri DSP, ANAP ve MHP'nin, yine Siyasi Partiler Yasası'nın 100. maddesine göre kapatılması gerektiği- ni bildirdi. Avukat Bozkurt, dilekçesinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Sa- vaş'tan, söz konusu partilerin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne resen kapatma davası açmasını istedi. Ecevit 'Sermaye1 gelecek9 • Tahkim için .anayasa değişikliği önerisi, gelecek hafta TBMM'de... Referandum olasılığı hükümeti ürkûtüyor. ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu)-Kamu hızmetle- riyle ilgili imüyaz sözleş- melerinden doğan uyuş- mazhklann uluslararası tahkim yoluyla çözühnesi- nı öngören anayasa deği- şikliği önerisi gelecek haf- ta TBMM Genel Kuru- lu'nda ele alınacak. Başba- kanBülentEcevTtönennin Türkiye'nin ivedi tamam- laması gereken altyapı ya- tınmlan açısından çok önemli olduğunu vurgula- yarak "Bizi IV1F kvrtar- may^caknr.Bizkemtiken- dirnizi kurtaracağız. Eko- nomik kurtuluş mücade- les veriyoruz" dedi. DYP Genel Başkanı Tansu Ç0- ler ise hükümetin hazırla- dığı anayasa değişikliğin- de devletin korunmadığı- nı belirterek DSP'nin geç- mişte ulusal egemenlik ko- nusu saydığı bir anlayış- tan, bugün devleti hiç ko- rumayan bir anlayışa geç- tiğine dikkat çekti. Anayasa değjşikliği öne- risi önceki gün toplanan Anayasa Komisyonu'nda 6 saat süren tartışmalar so- nunda kabul edildi. özel- leştirmeyi anayasaya so- kan ve uluslararası tahkim yolunu açan öneriye FP ve DYP muhalefetetti DYP'li Ahmet tyhnaya ve Ayvaz Gökdemir'in uluslararası tahkime ancak "y^baaa unsur içeren uyıışmazlık- tarda" gidilebilmesine iliş- kin önergesi, ANAP dışm- dakı iktidar partilerine mensup milletvekillerinin de desteğiyle kabul edil- di. Ancak daha sonra Ada- let Bakanı Hflanet Sami TfekileANAP'hl^BÇe- tebi'nin uyanlan üzerine madde yeniden görüşüldü ve DYP'lilerin ^vabana unsur" yerine "yabanahk moBvT düzeltmesini yap- üklan önergeleri bu kez reddedüdi. DSP'den Nec- det Saruhan ve MHP'den Sadık Yaknt"un muhale- fetle birlikte oykullanma- sı dikkati çekti. Değişiklik önergeleri kabul edihne- yen FP ve DYP'li üyeler önerinin tümüne "hıyff* oyu verdi. DYPIi fyimaya, " Böy (e yasa çıkanrsamz, referanduma gjder" uya- nsında bulundu. An^asa değışıkiıği öne- risine DSP'den 40 doiayın- da milletvekflinm imza ver- raediği, MHP içinde de sı- kıntılar olduğu dikkate alındıgmda, referandum- suz değişıkliğin gerçekleş- mesi için gerekli olan 367 Takamma ulaşılmasının ko- lay olmayabileceği vuı^u- landı. Başbakan Ecevit, dünkü grup toplantısında "gönâHütahkimin çağm»- zm bir gereği" olduğunu vurgularken, "Başka tür- £ sermaye veteknotojiakı- mı sağlanamaz. Türkt- sı gereken ateyapı>Ynnm- b n var. Değişiklikten soa- ra, aityapı yannmlan için bir hayi sermaye gelecek. Bin IMF kurtaramaz, biz kendikendknizikıırtaraca- ğa"dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle