18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURJYET 27TEMMUZ1999SAU HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALlStRMEN 'Son Sultan' Pazar günü, Fas'ın başkentl Rabat'ta, 55 ül- kenin devlet ve hükümet başkanları, cuma gü- nü ölen. Kral Hasan II' nin cenazesinde buluş- tular. Rabat sokaklannda, cenazenin geçeceği yol üzerinde toplanan Faslılar'ın sayısı ise 2 milyo- nu buluyordu. Bu 2 milyon kişinin toplanmış olmasını, salt Araplar'ın duygusal yanlarına bağlamak müm- kün mü? Sanıyorum olayı iyi algılayabilmek için, başka yönlerine bakmak da gerekli. Iki kez askeri darbe tehdidini atlatan, ülkede Kral'dan sonra, asıl iktidarın gerçek sahibi olan, iki Içişleri Bakanı, General Üfkir ile gaddariıkta ondan aşağı kalmayan Albay Dlimi'nin ihanet- lerine uğrayan ve her ikisine de bunları canlany- la ödettiren, Hasan II, çok çelişkili bir politik ki- şiliğe sahipti. Bir yandan, muhalifterini acımasızca ezer, on- ları hapislerde çürütürdü. Tazmamarat zindan- ları ıle Fas yönetimi bir zamanlar eş anlamlıydı. Ama aynı Hasan H'dir, 1965'te Içişleri Bakanı Ufkir'e öldürttüğü Ben Barka'nın yardımcısı olan ve yaşamının bir bölümünü hapislerde, bir bölü- münü sürgünde geçiren sosyalist muhalifi Ab- durrahman Yussufi'yi birbuçuk yıl önce başba- kanlığa getiren. Fas direniş hareketinin önderi olan, babası Muhammed V'ten ulusal bağımsızlığın simge- si görüntüsünü tevarüs eden, 1975'te Batı Sah- ra'dan Ispanyollan gönderip, hâlâ Polisario ile aralarındaki anlaşmazlık yüzünden, statüsü tar- tışmalı bile olsa, Tunuslulann inancına göre, bu bölgeyi ülkesine bağlayan Hasan II, ulusal birli- ğin de sembolü haline gelmiştir. Bütün bunlara ek olarak, Peygamber sülale- sinden geidiğine inanılması, ona "inananlann önderi" sıfatını da kazandırmış ve Kral'ın kişili- ğinde Faslılar'ın kimliğinin görülmesini sağlamış- t). ••• Bütün bu iç politikaya yönelik etkenler, yine de 55 ülkenin liderinin son yolçuluğunda son Sul- tan'ın arkası sıra yürümesini açıklamaya yetmi- yor. Bu noktada, Hasan ll'nin uluslararası kişiliği- ne bakmak gerek. Süleyman Demirel ile kol kola girmiş Yaser Arafat'ın yanı sıra Ehud Barak ve Bill Clinton'ın yürümesinin nedeni, Hasan ll'nin Mıstr-israi) iliş- kilerinin düzelmesinde, diyalogun kurulmasında oynadığı arabulucu rolüdür. Nobel Barış Ödüllü Israil'in eski Dışişleri Ba- kanı Simon Peres'in, Kral'a övgüler yağdırma- sının nedeni de Hasan ll'nin ilk kez Arap Dünya- sı ile Batı arasında bir köprü oluşturmasından- dır. Daha da garibi, Fas'ta önemli roller oynayan, önemli bir Yahudi cemaati vardır. Nitekim Yahu- di bir bankacı olan Andre Azulay, Saray'ın eko- nomik danışmanıdır. Fas'tan israil'e göçmüş olan Yahudiler de baskı yüzünden değil, ekonomik nedenlerle göçmüşlerdir, dogdukları ülkeden. Işte bu çelişkili politik kişıliğiyle 38 yıl Fas'ı yö- neten, Arap Dünyası'nı Batı ile diyaloga sokan Son Sultan ölümüyle bile Ortadoğu'da banş di- yaloguna yardımcı olmuştur. Onun cenazesinde Ehud Barak, Yasar Arafat ve Bill Clinton ilk üçlü görüşmeyi yapma olanağı bulmuşlardır. Bu diyalog tablosunun tek eksiği ise, beklenen ziyareti gerçekleşmeyen, Hafız Esad'ın yokluğu oldu. Batılılar'ın ünlü bir deyişi var: "Kral öldü ya- şasın kral" . Şimdi gözler artık, Hasan ll'nin ve- liahtı iken Muhammed VI adıyla tahta çıkan 35 yaşındaki Sidi Muhammed'de. Onun işinin hiç kolay olmadığını anlamak için, Fas'ın durumuna şöyle birgöz atmakta yarar var ki, o da başka bir yazı konusudur. ATO Başkanı Aydın, Adalet Bakanı'm ziyaret etti. Adalet Bakanı Hihnet Sami Türk 6 Vergi reformunda değişiklik şarttı' ANKARA (Cumhuri- yet Bfirosu) - Adalet Ba- kanı Hikmet Sami Türk. vergi reformunda deği- şiklikler yapılmasının ka- çınılmaz oldugunu söyle- di. Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Ay- gön, çek sistemini yeni- den düzenleyen tasanyla ilgili istemlerini iletmek üzere Adalet Bakanı Türk'ü ziyaret etti. Türk, vergi reformunun mutla- ka yapılması gerektiğini vurgulayarak "Ancak glo- bal krizden Türkiye'nin etkilendiği bir döneme rastlanmışOr.Vergi Kanu- nu'nun aksayan > önlerry- le ilgili yeni düzenlcmele- ri öngören bir kanun tasa- nsı, önümüzdeki günler- de TBMM'ye sevk edile- cek" dedı. Sosyal güven- lik yasa tasansına da de- ginen Türk, 38-43 yaşın- da emekli olacak bir kim- senin o tanhe kadar olan hizmetinden çok fazla bir dönem için ödeme alma- smın dengeleri bozduğu- nu söyledi. "Sosyal gü- venlik reformu içingeç bi- le kalındığını" söyleyen Hikmet Sami Türk şunla- rı kaydetti: "Reformun vazgeçilemez yanlan var. ÖzeUiîde aktüeryal hesa- buu doğrudan doğruya D- gilendiren bölümleri, vaz- geçilemez maddeleri teş- kil ediyor. Onun dışında diyaloga açık olduğumu- zu ifade ettik." Çekle ilgili yasa tasan- sının TBMM Adalet Ko- misyonu'nun gündemin- de bulunduğunu kayde- den Hikmet Sami Türk, "Sanıyorum önümüzdetd hafta görüşülecek'' dedi. ATO Başkanı Aygün de, 60 yaşındaki emekli- liğin fazla oldugunu yine- ledi. Aygün, çok sayıda kamu kuruluşunun temiz- liğini özel şirketlere yap- tıran Başbakanlığın şir- ketle yaptığı sözleşmede "18 yaşından küçük. 45 yaşından büyiik işçi çalış- ünlmayacak" denildığıni vurguladı. Aygün, "Hal böyley- ken 60 yaş biraz fazla ofu- yor" diye konuştu. Doç. Dr. Curhan Fişek. Yrd. Doc. Dr Serife özsuca ve araştırma görevlisi Ali Suğle'den sosyal güvenlik tarihi 'SSK'yi çöküşe devlet sürükledi'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosn) - Türkiye Ekonomik ve tbplumsal Tarih Vakfı ile Sosyal Sigortalar Kurumu'nca (SSK) yayımlanan «Sosyal Sigortalar Kurumu Tarihi 1946-19%" adlı kitap, kurumun yıliar itıbanyia tüketilişi- ni ortaya koydu. SiyasaJ iktidariar, kurumun birikimlerini yıllarca reel zarar vererek kulla- nırken bugün SSK bütçe açığının sorumlusu yüksek faizler gösteriiiyor. Doç. Dr. Gürhan Fişek, Yardımcı Doç. Dr. Şerife Tircaıı Özsoca ve araştırma görevlisi Mchmct Al Sagje tarafmdan hazırlanan çalış- ma, sosyal güvenlik sisteminin tarihine ışık tu- tuyor. Çalışmada, sosyal devlet desteğiyle eme- gin niteliğinin yûkseltilebileceği, böylece iş güvencesi ve istikrann arttıniabılecegı, iş ka- zalan olasılığının azalnlabileceğı anlaöldı. An- cak sosyal devletin, üretim ve fiyat ayariama- lanyla yurttaşlann yaşarnsal gereksinimleri ko- nusunda uygulayacagı destek programJan ola- nağını "özelleşörmekrle'' elinden kaçırdığı be- lirtilen çalışmada. "SSK'denayhkyadabizınet aianlann derinleşen soraaa, yalmzca SSK^fea deği,»osyaldevlennbudesteklerindenyoksun kaknalanndiuı kaynâkfaamsklMkr'' vurgusu dikkat çekti. Yasa bile çiğnendi Çalışmada. SSK'nin mali yapısıyla iigili or- taya konulan gerçekler şöyle: • SSK, kureteş yasasına gore en fazla biri- kfanleriafai yûzde 40'ını devlet tahvitterine ya- ürması gerekirken bu oran 1965-1980 yıftui arasında sûrekli aşıldı ve bazt yılarda yözde 60"ı buldu. Kurumun 1984 yıhna kadar, 1984 yt dışında Uçbir yi tabviDerm topJam pias- maa içindeki oram yûzde 30'm aitsa düşme- di. # Yıllarca kurum fonlannın yüzde 50'leri aşan kısmı, kamu iktısadi teşekküllerinin kre- di gereksinimini karşilayan Devlet Yatınm Bankası tahvillerine aktanldı. • SSK'nin 1947-1987 yıtaiâ kadar akhgı Devlet Yabrun Bankası tafavflkri tutan, satm mflyTHi dolara BfaşmakftHhr. # Kurumun fonlannın önemli bir bölümü hükümetler tarafmdan cari öîçülerin alönda ka- lan faiz oranlanyla kullanılmış, yüksek oranlı enflasyon karşısında tahviller sürekli değer kaybetmiştir. Hükümetler negatif reel getiri- siyle kamunun fınansman açıklannı kapatır- ken kurum kaynaklannı tüketmişlerdir. Verilen tabloyagöre, 1982-1993 yıllan arasında tahvil- lerin reel faiz getirisi olmadığı gibi zarara yol açö. Örneğin kurum yüzde 71.7 oranında enf- lasyon yaşanan 1992 yıünda, kaynaldanm or- talama tahvil faİ2 oram yüzde 30, reel faizi ise eksi yüzde 24.3'le değerlendirdi. # Kurum gayrimenkul ve arsa ahrken çoğn kez hfikümeüerin mfidahalekrüıe marnz fciri- nuş, n u t getirid dûşük yattnınlar ya}Mkm$ar. KıuınHun^TİmenkıılterBideflekteettiğikir»- lar rayiç bedeUerİB gerisinde kabmştır. # Kurumun en yüksek prim tahsilat oram yüzde 84.79'la 1987 yılında gerçekieşiyor. Prim tahsilatmdaki faiz tutannın, prim alacak- lannın yüzde 20'sîni aşmaması nedeniyle işve- renlerin prim ödemeyerek parayı birkaç yıl bo- yunca toplam yüzde 20 maliyetle kullanabil- meleri, prim ödememeyi teşvik eden bir uygu- lama olmuştur. îşçi kesimi ile işverenin uzlaşmasını dikkate almayan hükümet, yaş konusunda geri adım atmıyor Hükümet-işçi grev resüeşmesi• îktidann yeni önerisi, prim ödeme gün sayısının 8 bin 300'den 7 bin 200'e indirilmesini ve emekliliğine 2 yıl kalanlan etkilemeyecek biçimde kademelendirmeyi öngörüyor. Genel grev hazırlıklannı sürdüren Emek Platformu'nun ortak takvimi bugün Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yapılacak görüşmenin ardından netleşecek. ANKARA (Cıunburiyet Bûrosn) - Sosyal güvenlik yasa tasansı üzerinde hükümetin "gostermeHk" geri adımı, Emek Platformu'nu ıkna etmedi. "50-55 yaş ve 5 bin 360 prim günü" öngören işçi-işveren uzlaşmasını dikkate almayan ve yaş konusunda geri adım atmayan hükümet, ancak prim ödeme gün sayısının 8 bin 300'den 7 bin 200 güne indirilmesini ve emekliliğine 2 yıl kalanlann yeni düzenlemeden etkilenmemesini kabul ederken kademelendirmedekı yaş sınırlannı yüksek tuttu. Türk-tş, hükümetle dün yapnf ı görüşmeleri bugün de sürdürecek. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, dün Başbakan Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeü ile görüştü. Görüşmelerden olumlu sonuç çıkmadı. Ecevit, MeraJ'le görüşmesinin ardından, "Teknisyenler düzeyinde uzlaşı girişimi sürüyor. Bir olumlu sonuca vanlacağını umuyorum" dedi. Türk-İş Genel Eğıtım Sekreten Salih Kıhç, hükümetle yapılan toplantının temenm ve iyi niyete dayandığını, ancak kesin önerinin bugün görüşüleceğini söyledi. Kıhç, DtSK ve Hak-Iş'in genel grev karanyla ilgili kesin açıklamalannın anımsatılması üzerine karşı taraftaki uzlaşma gırişimine yanıt vermek gerektiğini. uygun bulunursa kabul edileceğinı söyledi. Ecevit, dün Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı açıklamada, "Emeklilik yaşı konusunu tarnşmamız bile yakışık almaz. Çünkü dümada hiçbir ülkede 60 yaşın alünda emeklilik yaşı yoktur. Tûrkiye'de bu yükü taşıyabOecek bir durum söz komısu olamaz. Onun için o konu dışudaki kooularda uztaşma arayışı içindeyiz'' dedi. 'İşsizük sigortasına değinilmiyor7 Ecevit, sendikalann mitinglennde önemli bir reform sayılabilecek işsizlik sigortasına değinmemelerim eleştirdi. Türk ekonomisini esenliğe çıkarmak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklannı, bir genel grevin bu çabaya darbe vuracağını söyleyen Ecevit, "ekonominin yan yanya psikoloji oldugunu, 'Grev olacak, kriz olacak' şekMnde yayıhn bir kötümseıiik havaa var oldukca ekonomiyi düzlüğe çıkarmamn zor olacağuu" kaydetti. Ecevit, dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Hükümete karşı eytemterini sürdüren Emek Platformu yaş konusunda bir ryüeştirmeye gkfilnıeden, geçiş süresi ve prim ödeme gün sayılannda yapılacak düzenlemelerin yetersiz otacağmı beortirken, işçi-işveren uzlaşmasmın dikkate alınmamasını eleştirdi. İşçi-işveren uzlaşmasında 2000 yıhndan itibaren sigortalı olacaklarda 50-55,2005 jTİından itibaren sigortalı olacaklar için de 53-58 yaş düzeyi ve prim ödeme gün sayısı olarak 5 bin 360 öngörülüyor. Bakanı Yaşar Okuyao ile de görüştü. Okuyan, daha sonra diğer koalisyon ortaklan Bahçeü ile Mesut Yıfanaz'ı ziyaret etti. Çalışma Bakanı, "Aktûeryal dengeyi boznuyacak tarzda gefinebikcek en alt sınırlann ne okhığunu kendilerine arz ettfan. 8 bin 300 olarak beürfenen prim ödeme gün sayeını 7 bin 200-7 bin 300 dolaylanna çekmev i planlıyoruz. İlk iki yû, şu andaki mevcut >asalar çerçevesinde emekli olma hakkını getirebileceğimiz üzerinde calışmamıa sürdüriryoruz. Diğer geçiş süresini de biraz yumuşatacağız. 5-6 maddeük toplam iyileştirmeyi ortaya koyaca^z" dedi. Emek Platformu ise geçiş süresi ve prim ödeme gün sayılanna ilışkin yeni önerileri yetersiz olarak değerlendirirken işçi- işveren uzlaşmasının dikkate alınmamasım eleştirdi. işçi-işveren uzlaşmasında 2000 yılından itibaren sıgortalj olacaklarda 50-55, 2005 . yılından itibaren sigortalı olacaklar için de 53-58 yaş düzeyi ve prim ödeme gün sayısı olarak 5 bin 360 öngörülüyor. DtSKtenret KİT Genel Müdürü Dönmezer'e göre istihdamın yüzde 54'ü kayıt dışı çalışıyor Hazine özel sıgortacılık istiyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Hazine Müsteşarlığı KİT Ge- nel Müdürü Ayşe Dönmezer, Tür- kiye'deki istihdamın yüzde 54'ünün hiçbir sosyal sigorta ku- ruluşuna bağlı olmadığını bildir- di. Dönmezer, gelir dağılımının yoksullar aleyhine bozulmasına neden olan faiz yükünü, sosyal sigorta kuruJuşlanmn artan kay- nak gereksinimlerine bağladı. Dönmezer'in sosyal güvenlik re- formu için kayıt dışının kayda alınması gereği yanında özel si- gortacılığı savunması dikkat çek- ti. Hazine Müsteşarlığı KtT Ge- nel Müdürü Dönmezer, "Türkiye Kamu tşletmeteri BirBği'' bülte- ninde yayımlanan çalışmasında, sosyal güvenlik kurumlannın ge- lir- gider dengesinin 1980'li yıl- larda hızla bozulmaya başladığı belirtilerek 1999 yılında bukuru- luşlara yapılan transferlerin 2.5 katrilyon lirayla ulusal gelirin yüzde 3.12'sini oluşturacağı kay- dedildi. Uluslararası Çalışma Ör- gütü (ILO) ile Hazine'nin yaptı- ğı çalışmaya göre önlem alınma- ması durumunda bu oranın 2005'te yüzde 4.6'ya, 2050'de yüzde 16.8'ine çıkacağını belir- ten Dönmezer'in sunduğu tablo, 1950-1992 yıllan arasında emek- lilik yaşıyla ilgili 5 ayn düzenle- me yapıldığım ortaya koyuyor. Dönmezer, emeklilik yaşındaki politik tercihlerin, aktüeryal den- • Hazine Müsteşarlığı KÎT Genel Müdürü Ayşe Dönmezer, sağlık ve emeklilik sistemlerinin birbirinden ayrılması dışında sağlık sigortacılığı ile sağlık hizmetinin de birbirinden aynlmasını gündeme getirdi. TİSK p r i m o r a n l a r ı n ı n y ü k s e l t i l m e s i n i i s t e d i 'İşsirfiksigortasıyerine istihdam artsın9 Türkiye tşveren Seodika- ian Konfederasyonu ANK.ARA(CumburiyetBûro- M)-Türkiyelşveren Sendikalan Konfederasyonu(TtSK). işsizlik sigortasında ödeme süresinin kı- saltılmasi.yardımahakkazanma süresinin uzatoiması, prim oran- iannın yûkseitiimesini istedi. TİSK. işsizlik sigortasınm insan- lan •*çakşmamayaT> ittiğini ileri sürerek. bu poîitikalar yerine iş- sizliği azahacağmı savundugu es- nek çalışma ve işletmelere devlet desteği politikalannı gündeme getirdi. TtSK'in "Gettşn^ Ülketerde işsizlik Sigortası UyguiamasiBn Sıaırlandınlmasına tlişkin Dü- zentemeler" raporunda, işsizliğin hızla artması ve cömert işsizlik sigortası uyguiamasının gelişmiş üikelerin sosyai güvenlik sistem- lerini zora soktuğu öne sürüldü. Raporda, işsizlik sigortasına şu savlarla karşı çıkıldı: • İşsizlik sigortası ve işsizlik yardımı gibi ödemeler, işsiz bi- reyleri çahşmamaya teşvik edi- yor. Bireyler işsizlik sigortası ödemelerine bağımlı hale geliyor. • İşsiziere gelir desteği için ay- nlan kaynaklar, yeni işlerin yara- tılması için gereken ekonomik gûcü sınırlıytff. Kaynaklar akıl dı- şı kullanıhyor. • Işsizlerin çeşitli yerlerde giz- li olarak çalışmalan. bu sigorta koiunus istismaredilmesi ve hak- sız bir kazanç saglanması sonu- cunu doğuruyor. • Geb'şmiş ülkelerde uyguia- nan işsizlik sigortası, öncelıkle işsizlik sigortasından yararlanan- lan işe yerleştirmeye çalıştiğın- dan, işgücü piyasasına ilk kez gj- receklerin iş bulma şanslannı da- ha da sınırhyor. geyi ülkenin genç nüfus yapısına karşın dramatik bir biçimde boz- duğunu belirtiyor. Dönmezer, istihdamın yüzde 54'ünün hiçbir sosyal sigorta ku- ruluşuna bağlı olmadığını bildir- di. Dönmezer, kayıt dışı istihda- mın yaygınlığının sosyal güven- lik kuruluşlannın kurumsal ve ör- gütsel eksikliklerinin göstergesi olarak nitelendirirken "Yüksek işsizlik oram ve işsizlik sigortasn nın ounayişı nedeniyle, vasdsız iş- gücü sigortasız çalışmaya mecbur bırakılmaktadır. Kayıt dışı sektö- rün büyük olması. şirkeder ara- sında haksız rekabet yaratmakta ve şirketler rekabetçi piyasada ya- şayabibnek için sigortasız işçi ça- uştirmaktadır" değerlendirmesi- ni yaptı. "Sosyal güvenlik reformunun" dayanacağı 8 unsuru sıralayan Dönmezer, kayıt dışı istihdamın önlenmesi ve gerçek ücret beya- nının saglanması üzerinde durur- ken özel sigortacılığı gündeme getirdi. Dönmezer, sağlık ve emeklilik sistemlerinin birbirinden aynlma- sının yanı sıra "sağhk sigortacıh- gı ile sağhk hizmeti unsurunun birbirinden aynlarak sigortahla- nn sağhk hizmeti satın abbilme- sinin olanaklı hale getirilmesi ve hastane seçimi konusunda özgür (özel,devlet, üniversite, SSK) kıh- nabflmesi" ve "bireysel emeklilik planlaruun uygulanabileceği ta- mamlayıcı programlar oluşurul- masuu" temel unsurlar arasında sundu. Dönmezer'nin sistem için önerdiği diğer temel noktalar şöy- le: "EmeklUikagortasının yaşhfak nedeniyle çabşmama riskine yö- nelik olduğundan hareketle asga- ri emeklilik yaşmın belirienmesi, yoksulluk sınınnın altındakilere yeteıii yardımın yapıiabilmesi, ül- ke koşullanna uygun primli bir işsizlik sigortası ohışturulması, il- gili kuruluşlarda verimHliğin ve kaUteli hizmet sunumunun sağla- nabilmesi." DİSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay, hükümetin yapacağı göstermelık değişikliklerin kabul edilmeyeceğini bikürdi. Karabay, tasannın Emek Platformu'nun istediği şekilde değışmemesi durumunda uyan eylemlerine başlanacağını ve hükümetin uzlaşmaz tutumunun sürmesi durumunda da genel greve gidileceğini kaydetti. Karabay, uyan eylemleri ve genel grev kararlannın Emek Platformu'nun ortak karan oldugunu ve uygulamada da bırlikte hareket edileceğini vurguladı. Hak-tş Genel Başkanı SaHm UsJu, sendikalann istekleri doğrultusunda değişiklik yapılmaması durumunda, perşembegünü "üretimden gelen güçterini kullanacakiannı" vurguladı. Türk-lş ise plan ve bütçe komisyonunda 3- 4 gün sürmesi beklenen tasan görüşmeleri sırasında hükümetle teknik düzeyde çalışmalan sürdürecek. Türk-lş'in bugün hem kendi aralannda hem de Yaşar Okuyan'la görüşeceği öğrenildi. DİSK Genel-lş Sendikası Mali Işler Daıresi Başkanı Şükrü Ercan, tasan komisyonda görüşülürken yapılacak eylemlerle hükümete ilk uyannın yapılacağını, genel kurulda görüşülmeye başlanırsa genel greve gidileceğini söyledi. Okuyan, dün Ankara'dan Istanbul'a gelişinde Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sosyal güvenlik yasa tasansıyla ilgili sorulannı yanıtladı. Okuyan, 4.5 milyon insanın kayıt altına alınması ile işsizlik sigortasınm 40 yıldan bu yana bütün sendikalann kongrelerinde konuşulduğunu belirterek "BizişbaşuıdakiUaylık hükümet olarak Türkiye'deki çafaşma hayannın 40 yillık ayıbını temtdiyoruz" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle