Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURJYET 27TEMMUZ1999SAU
HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALlStRMEN
'Son Sultan'
Pazar günü, Fas'ın başkentl Rabat'ta, 55 ül-
kenin devlet ve hükümet başkanları, cuma gü-
nü ölen. Kral Hasan II' nin cenazesinde buluş-
tular.
Rabat sokaklannda, cenazenin geçeceği yol
üzerinde toplanan Faslılar'ın sayısı ise 2 milyo-
nu buluyordu.
Bu 2 milyon kişinin toplanmış olmasını, salt
Araplar'ın duygusal yanlarına bağlamak müm-
kün mü?
Sanıyorum olayı iyi algılayabilmek için, başka
yönlerine bakmak da gerekli.
Iki kez askeri darbe tehdidini atlatan, ülkede
Kral'dan sonra, asıl iktidarın gerçek sahibi olan,
iki Içişleri Bakanı, General Üfkir ile gaddariıkta
ondan aşağı kalmayan Albay Dlimi'nin ihanet-
lerine uğrayan ve her ikisine de bunları canlany-
la ödettiren, Hasan II, çok çelişkili bir politik ki-
şiliğe sahipti.
Bir yandan, muhalifterini acımasızca ezer, on-
ları hapislerde çürütürdü. Tazmamarat zindan-
ları ıle Fas yönetimi bir zamanlar eş anlamlıydı.
Ama aynı Hasan H'dir, 1965'te Içişleri Bakanı
Ufkir'e öldürttüğü Ben Barka'nın yardımcısı olan
ve yaşamının bir bölümünü hapislerde, bir bölü-
münü sürgünde geçiren sosyalist muhalifi Ab-
durrahman Yussufi'yi birbuçuk yıl önce başba-
kanlığa getiren.
Fas direniş hareketinin önderi olan, babası
Muhammed V'ten ulusal bağımsızlığın simge-
si görüntüsünü tevarüs eden, 1975'te Batı Sah-
ra'dan Ispanyollan gönderip, hâlâ Polisario ile
aralarındaki anlaşmazlık yüzünden, statüsü tar-
tışmalı bile olsa, Tunuslulann inancına göre, bu
bölgeyi ülkesine bağlayan Hasan II, ulusal birli-
ğin de sembolü haline gelmiştir.
Bütün bunlara ek olarak, Peygamber sülale-
sinden geidiğine inanılması, ona "inananlann
önderi" sıfatını da kazandırmış ve Kral'ın kişili-
ğinde Faslılar'ın kimliğinin görülmesini sağlamış-
t).
•••
Bütün bu iç politikaya yönelik etkenler, yine de
55 ülkenin liderinin son yolçuluğunda son Sul-
tan'ın arkası sıra yürümesini açıklamaya yetmi-
yor.
Bu noktada, Hasan ll'nin uluslararası kişiliği-
ne bakmak gerek.
Süleyman Demirel ile kol kola girmiş Yaser
Arafat'ın yanı sıra Ehud Barak ve Bill Clinton'ın
yürümesinin nedeni, Hasan ll'nin Mıstr-israi) iliş-
kilerinin düzelmesinde, diyalogun kurulmasında
oynadığı arabulucu rolüdür.
Nobel Barış Ödüllü Israil'in eski Dışişleri Ba-
kanı Simon Peres'in, Kral'a övgüler yağdırma-
sının nedeni de Hasan ll'nin ilk kez Arap Dünya-
sı ile Batı arasında bir köprü oluşturmasından-
dır.
Daha da garibi, Fas'ta önemli roller oynayan,
önemli bir Yahudi cemaati vardır. Nitekim Yahu-
di bir bankacı olan Andre Azulay, Saray'ın eko-
nomik danışmanıdır. Fas'tan israil'e göçmüş olan
Yahudiler de baskı yüzünden değil, ekonomik
nedenlerle göçmüşlerdir, dogdukları ülkeden.
Işte bu çelişkili politik kişıliğiyle 38 yıl Fas'ı yö-
neten, Arap Dünyası'nı Batı ile diyaloga sokan
Son Sultan ölümüyle bile Ortadoğu'da banş di-
yaloguna yardımcı olmuştur. Onun cenazesinde
Ehud Barak, Yasar Arafat ve Bill Clinton ilk üçlü
görüşmeyi yapma olanağı bulmuşlardır.
Bu diyalog tablosunun tek eksiği ise, beklenen
ziyareti gerçekleşmeyen, Hafız Esad'ın yokluğu
oldu.
Batılılar'ın ünlü bir deyişi var: "Kral öldü ya-
şasın kral" . Şimdi gözler artık, Hasan ll'nin ve-
liahtı iken Muhammed VI adıyla tahta çıkan 35
yaşındaki Sidi Muhammed'de.
Onun işinin hiç kolay olmadığını anlamak için,
Fas'ın durumuna şöyle birgöz atmakta yarar var
ki, o da başka bir yazı konusudur.
ATO Başkanı Aydın, Adalet Bakanı'm ziyaret etti.
Adalet Bakanı Hihnet Sami Türk
6
Vergi reformunda
değişiklik şarttı'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bfirosu) - Adalet Ba-
kanı Hikmet Sami Türk.
vergi reformunda deği-
şiklikler yapılmasının ka-
çınılmaz oldugunu söyle-
di.
Ankara Ticaret Odası
(ATO) Başkanı Sinan Ay-
gön, çek sistemini yeni-
den düzenleyen tasanyla
ilgili istemlerini iletmek
üzere Adalet Bakanı
Türk'ü ziyaret etti. Türk,
vergi reformunun mutla-
ka yapılması gerektiğini
vurgulayarak "Ancak glo-
bal krizden Türkiye'nin
etkilendiği bir döneme
rastlanmışOr.Vergi Kanu-
nu'nun aksayan > önlerry-
le ilgili yeni düzenlcmele-
ri öngören bir kanun tasa-
nsı, önümüzdeki günler-
de TBMM'ye sevk edile-
cek" dedı. Sosyal güven-
lik yasa tasansına da de-
ginen Türk, 38-43 yaşın-
da emekli olacak bir kim-
senin o tanhe kadar olan
hizmetinden çok fazla bir
dönem için ödeme alma-
smın dengeleri bozduğu-
nu söyledi. "Sosyal gü-
venlik reformu içingeç bi-
le kalındığını" söyleyen
Hikmet Sami Türk şunla-
rı kaydetti: "Reformun
vazgeçilemez yanlan var.
ÖzeUiîde aktüeryal hesa-
buu doğrudan doğruya D-
gilendiren bölümleri, vaz-
geçilemez maddeleri teş-
kil ediyor. Onun dışında
diyaloga açık olduğumu-
zu ifade ettik."
Çekle ilgili yasa tasan-
sının TBMM Adalet Ko-
misyonu'nun gündemin-
de bulunduğunu kayde-
den Hikmet Sami Türk,
"Sanıyorum önümüzdetd
hafta görüşülecek'' dedi.
ATO Başkanı Aygün
de, 60 yaşındaki emekli-
liğin fazla oldugunu yine-
ledi. Aygün, çok sayıda
kamu kuruluşunun temiz-
liğini özel şirketlere yap-
tıran Başbakanlığın şir-
ketle yaptığı sözleşmede
"18 yaşından küçük. 45
yaşından büyiik işçi çalış-
ünlmayacak" denildığıni
vurguladı.
Aygün, "Hal böyley-
ken 60 yaş biraz fazla ofu-
yor" diye konuştu.
Doç. Dr. Curhan Fişek. Yrd. Doc. Dr Serife özsuca ve araştırma görevlisi Ali Suğle'den sosyal güvenlik tarihi
'SSK'yi çöküşe devlet sürükledi'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosn) - Türkiye
Ekonomik ve tbplumsal Tarih Vakfı ile Sosyal
Sigortalar Kurumu'nca (SSK) yayımlanan
«Sosyal Sigortalar Kurumu Tarihi 1946-19%"
adlı kitap, kurumun yıliar itıbanyia tüketilişi-
ni ortaya koydu. SiyasaJ iktidariar, kurumun
birikimlerini yıllarca reel zarar vererek kulla-
nırken bugün SSK bütçe açığının sorumlusu
yüksek faizler gösteriiiyor.
Doç. Dr. Gürhan Fişek, Yardımcı Doç. Dr.
Şerife Tircaıı Özsoca ve araştırma görevlisi
Mchmct Al Sagje tarafmdan hazırlanan çalış-
ma, sosyal güvenlik sisteminin tarihine ışık tu-
tuyor. Çalışmada, sosyal devlet desteğiyle eme-
gin niteliğinin yûkseltilebileceği, böylece iş
güvencesi ve istikrann arttıniabılecegı, iş ka-
zalan olasılığının azalnlabileceğı anlaöldı. An-
cak sosyal devletin, üretim ve fiyat ayariama-
lanyla yurttaşlann yaşarnsal gereksinimleri ko-
nusunda uygulayacagı destek programJan ola-
nağını "özelleşörmekrle'' elinden kaçırdığı be-
lirtilen çalışmada. "SSK'denayhkyadabizınet
aianlann derinleşen soraaa, yalmzca SSK^fea
deği,»osyaldevlennbudesteklerindenyoksun
kaknalanndiuı kaynâkfaamsklMkr'' vurgusu
dikkat çekti.
Yasa bile çiğnendi
Çalışmada. SSK'nin mali yapısıyla iigili or-
taya konulan gerçekler şöyle:
• SSK, kureteş yasasına gore en fazla biri-
kfanleriafai yûzde 40'ını devlet tahvitterine ya-
ürması gerekirken bu oran 1965-1980 yıftui
arasında sûrekli aşıldı ve bazt yılarda yözde
60"ı buldu. Kurumun 1984 yıhna kadar, 1984
yt dışında Uçbir yi tabviDerm topJam pias-
maa içindeki oram yûzde 30'm aitsa düşme-
di.
# Yıllarca kurum fonlannın yüzde 50'leri
aşan kısmı, kamu iktısadi teşekküllerinin kre-
di gereksinimini karşilayan Devlet Yatınm
Bankası tahvillerine aktanldı.
• SSK'nin 1947-1987 yıtaiâ kadar akhgı
Devlet Yabrun Bankası tafavflkri tutan, satm
mflyTHi dolara BfaşmakftHhr.
# Kurumun fonlannın önemli bir bölümü
hükümetler tarafmdan cari öîçülerin alönda ka-
lan faiz oranlanyla kullanılmış, yüksek oranlı
enflasyon karşısında tahviller sürekli değer
kaybetmiştir. Hükümetler negatif reel getiri-
siyle kamunun fınansman açıklannı kapatır-
ken kurum kaynaklannı tüketmişlerdir. Verilen
tabloyagöre, 1982-1993 yıllan arasında tahvil-
lerin reel faiz getirisi olmadığı gibi zarara yol
açö. Örneğin kurum yüzde 71.7 oranında enf-
lasyon yaşanan 1992 yıünda, kaynaldanm or-
talama tahvil faİ2 oram yüzde 30, reel faizi ise
eksi yüzde 24.3'le değerlendirdi.
# Kurum gayrimenkul ve arsa ahrken çoğn
kez hfikümeüerin mfidahalekrüıe marnz fciri-
nuş, n u t getirid dûşük yattnınlar ya}Mkm$ar.
KıuınHun^TİmenkıılterBideflekteettiğikir»-
lar rayiç bedeUerİB gerisinde kabmştır.
# Kurumun en yüksek prim tahsilat oram
yüzde 84.79'la 1987 yılında gerçekieşiyor.
Prim tahsilatmdaki faiz tutannın, prim alacak-
lannın yüzde 20'sîni aşmaması nedeniyle işve-
renlerin prim ödemeyerek parayı birkaç yıl bo-
yunca toplam yüzde 20 maliyetle kullanabil-
meleri, prim ödememeyi teşvik eden bir uygu-
lama olmuştur.
îşçi kesimi ile işverenin uzlaşmasını dikkate almayan hükümet, yaş konusunda geri adım atmıyor
Hükümet-işçi grev resüeşmesi• îktidann yeni önerisi,
prim ödeme gün sayısının 8
bin 300'den 7 bin 200'e
indirilmesini ve
emekliliğine 2 yıl kalanlan
etkilemeyecek biçimde
kademelendirmeyi
öngörüyor. Genel grev
hazırlıklannı sürdüren
Emek Platformu'nun ortak
takvimi bugün Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda
yapılacak görüşmenin
ardından netleşecek.
ANKARA (Cıunburiyet Bûrosn) -
Sosyal güvenlik yasa tasansı üzerinde
hükümetin "gostermeHk" geri adımı,
Emek Platformu'nu ıkna etmedi. "50-55
yaş ve 5 bin 360 prim günü" öngören
işçi-işveren uzlaşmasını dikkate
almayan ve yaş konusunda geri adım
atmayan hükümet, ancak prim ödeme
gün sayısının 8 bin 300'den 7 bin 200
güne indirilmesini ve emekliliğine 2 yıl
kalanlann yeni düzenlemeden
etkilenmemesini kabul ederken
kademelendirmedekı yaş sınırlannı
yüksek tuttu. Türk-tş, hükümetle dün
yapnf ı görüşmeleri bugün de
sürdürecek. Türk-lş Genel Başkanı
Bayram Meral, dün Başbakan Ecevit ve
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeü ile
görüştü. Görüşmelerden olumlu sonuç
çıkmadı. Ecevit, MeraJ'le görüşmesinin
ardından, "Teknisyenler düzeyinde
uzlaşı girişimi sürüyor. Bir olumlu
sonuca vanlacağını umuyorum" dedi.
Türk-İş Genel Eğıtım Sekreten Salih
Kıhç, hükümetle yapılan toplantının
temenm ve iyi niyete dayandığını, ancak
kesin önerinin bugün görüşüleceğini
söyledi. Kıhç, DtSK ve Hak-Iş'in genel
grev karanyla ilgili kesin
açıklamalannın anımsatılması üzerine
karşı taraftaki uzlaşma gırişimine yanıt
vermek gerektiğini. uygun bulunursa
kabul edileceğinı söyledi. Ecevit, dün
Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı
açıklamada, "Emeklilik yaşı konusunu
tarnşmamız bile yakışık almaz. Çünkü
dümada hiçbir ülkede 60 yaşın alünda
emeklilik yaşı yoktur. Tûrkiye'de bu
yükü taşıyabOecek bir durum söz
komısu olamaz. Onun için o konu
dışudaki kooularda uztaşma arayışı
içindeyiz'' dedi.
'İşsizük sigortasına değinilmiyor7
Ecevit, sendikalann mitinglennde
önemli bir reform sayılabilecek işsizlik
sigortasına değinmemelerim eleştirdi.
Türk ekonomisini esenliğe çıkarmak
için ellerinden gelen her şeyi
yaptıklannı, bir genel grevin bu çabaya
darbe vuracağını söyleyen Ecevit,
"ekonominin yan yanya psikoloji
oldugunu, 'Grev olacak, kriz olacak'
şekMnde yayıhn bir kötümseıiik havaa
var oldukca ekonomiyi düzlüğe
çıkarmamn zor olacağuu" kaydetti.
Ecevit, dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Hükümete karşı
eytemterini sürdüren
Emek Platformu yaş
konusunda bir
ryüeştirmeye
gkfilnıeden, geçiş süresi
ve prim ödeme gün
sayılannda yapılacak
düzenlemelerin yetersiz
otacağmı beortirken,
işçi-işveren
uzlaşmasmın dikkate
alınmamasını eleştirdi.
İşçi-işveren
uzlaşmasında 2000
yıhndan itibaren
sigortalı olacaklarda
50-55,2005 jTİından
itibaren sigortalı
olacaklar için de 53-58
yaş düzeyi ve prim
ödeme gün sayısı
olarak 5 bin 360
öngörülüyor.
Bakanı Yaşar Okuyao ile de görüştü.
Okuyan, daha sonra diğer koalisyon
ortaklan Bahçeü ile Mesut Yıfanaz'ı
ziyaret etti. Çalışma Bakanı, "Aktûeryal
dengeyi boznuyacak tarzda
gefinebikcek en alt sınırlann ne
okhığunu kendilerine arz ettfan. 8 bin
300 olarak beürfenen prim ödeme gün
sayeını 7 bin 200-7 bin 300 dolaylanna
çekmev i planlıyoruz. İlk iki yû, şu
andaki mevcut >asalar çerçevesinde
emekli olma hakkını getirebileceğimiz
üzerinde calışmamıa sürdüriryoruz.
Diğer geçiş süresini de biraz
yumuşatacağız. 5-6 maddeük toplam
iyileştirmeyi ortaya koyaca^z" dedi.
Emek Platformu ise geçiş süresi ve prim
ödeme gün sayılanna ilışkin yeni
önerileri yetersiz olarak
değerlendirirken işçi-
işveren uzlaşmasının
dikkate alınmamasım
eleştirdi. işçi-işveren
uzlaşmasında 2000
yılından itibaren sıgortalj
olacaklarda 50-55, 2005 .
yılından itibaren sigortalı
olacaklar için de 53-58 yaş
düzeyi ve prim ödeme gün
sayısı olarak 5 bin 360
öngörülüyor.
DtSKtenret
KİT Genel Müdürü Dönmezer'e göre istihdamın yüzde 54'ü kayıt dışı çalışıyor
Hazine özel sıgortacılık istiyorANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Hazine Müsteşarlığı KİT Ge-
nel Müdürü Ayşe Dönmezer, Tür-
kiye'deki istihdamın yüzde
54'ünün hiçbir sosyal sigorta ku-
ruluşuna bağlı olmadığını bildir-
di.
Dönmezer, gelir dağılımının
yoksullar aleyhine bozulmasına
neden olan faiz yükünü, sosyal
sigorta kuruJuşlanmn artan kay-
nak gereksinimlerine bağladı.
Dönmezer'in sosyal güvenlik re-
formu için kayıt dışının kayda
alınması gereği yanında özel si-
gortacılığı savunması dikkat çek-
ti.
Hazine Müsteşarlığı KtT Ge-
nel Müdürü Dönmezer, "Türkiye
Kamu tşletmeteri BirBği'' bülte-
ninde yayımlanan çalışmasında,
sosyal güvenlik kurumlannın ge-
lir- gider dengesinin 1980'li yıl-
larda hızla bozulmaya başladığı
belirtilerek 1999 yılında bukuru-
luşlara yapılan transferlerin 2.5
katrilyon lirayla ulusal gelirin
yüzde 3.12'sini oluşturacağı kay-
dedildi. Uluslararası Çalışma Ör-
gütü (ILO) ile Hazine'nin yaptı-
ğı çalışmaya göre önlem alınma-
ması durumunda bu oranın
2005'te yüzde 4.6'ya, 2050'de
yüzde 16.8'ine çıkacağını belir-
ten Dönmezer'in sunduğu tablo,
1950-1992 yıllan arasında emek-
lilik yaşıyla ilgili 5 ayn düzenle-
me yapıldığım ortaya koyuyor.
Dönmezer, emeklilik yaşındaki
politik tercihlerin, aktüeryal den-
• Hazine Müsteşarlığı KÎT Genel Müdürü Ayşe Dönmezer, sağlık ve
emeklilik sistemlerinin birbirinden ayrılması dışında sağlık sigortacılığı ile
sağlık hizmetinin de birbirinden aynlmasını gündeme getirdi.
TİSK p r i m o r a n l a r ı n ı n y ü k s e l t i l m e s i n i i s t e d i
'İşsirfiksigortasıyerine istihdam artsın9
Türkiye tşveren Seodika-
ian Konfederasyonu
ANK.ARA(CumburiyetBûro-
M)-Türkiyelşveren Sendikalan
Konfederasyonu(TtSK). işsizlik
sigortasında ödeme süresinin kı-
saltılmasi.yardımahakkazanma
süresinin uzatoiması, prim oran-
iannın yûkseitiimesini istedi.
TİSK. işsizlik sigortasınm insan-
lan •*çakşmamayaT>
ittiğini ileri
sürerek. bu poîitikalar yerine iş-
sizliği azahacağmı savundugu es-
nek çalışma ve işletmelere devlet
desteği politikalannı gündeme
getirdi.
TtSK'in "Gettşn^ Ülketerde
işsizlik Sigortası UyguiamasiBn
Sıaırlandınlmasına tlişkin Dü-
zentemeler" raporunda, işsizliğin
hızla artması ve cömert işsizlik
sigortası uyguiamasının gelişmiş
üikelerin sosyai güvenlik sistem-
lerini zora soktuğu öne sürüldü.
Raporda, işsizlik sigortasına şu
savlarla karşı çıkıldı:
• İşsizlik sigortası ve işsizlik
yardımı gibi ödemeler, işsiz bi-
reyleri çahşmamaya teşvik edi-
yor. Bireyler işsizlik sigortası
ödemelerine bağımlı hale geliyor.
• İşsiziere gelir desteği için ay-
nlan kaynaklar, yeni işlerin yara-
tılması için gereken ekonomik
gûcü sınırlıytff. Kaynaklar akıl dı-
şı kullanıhyor.
• Işsizlerin çeşitli yerlerde giz-
li olarak çalışmalan. bu sigorta
koiunus istismaredilmesi ve hak-
sız bir kazanç saglanması sonu-
cunu doğuruyor.
• Geb'şmiş ülkelerde uyguia-
nan işsizlik sigortası, öncelıkle
işsizlik sigortasından yararlanan-
lan işe yerleştirmeye çalıştiğın-
dan, işgücü piyasasına ilk kez gj-
receklerin iş bulma şanslannı da-
ha da sınırhyor.
geyi ülkenin genç nüfus yapısına
karşın dramatik bir biçimde boz-
duğunu belirtiyor.
Dönmezer, istihdamın yüzde
54'ünün hiçbir sosyal sigorta ku-
ruluşuna bağlı olmadığını bildir-
di. Dönmezer, kayıt dışı istihda-
mın yaygınlığının sosyal güven-
lik kuruluşlannın kurumsal ve ör-
gütsel eksikliklerinin göstergesi
olarak nitelendirirken "Yüksek
işsizlik oram ve işsizlik sigortasn
nın ounayişı nedeniyle, vasdsız iş-
gücü sigortasız çalışmaya mecbur
bırakılmaktadır. Kayıt dışı sektö-
rün büyük olması. şirkeder ara-
sında haksız rekabet yaratmakta
ve şirketler rekabetçi piyasada ya-
şayabibnek için sigortasız işçi ça-
uştirmaktadır" değerlendirmesi-
ni yaptı.
"Sosyal güvenlik reformunun"
dayanacağı 8 unsuru sıralayan
Dönmezer, kayıt dışı istihdamın
önlenmesi ve gerçek ücret beya-
nının saglanması üzerinde durur-
ken özel sigortacılığı gündeme
getirdi.
Dönmezer, sağlık ve emeklilik
sistemlerinin birbirinden aynlma-
sının yanı sıra "sağhk sigortacıh-
gı ile sağhk hizmeti unsurunun
birbirinden aynlarak sigortahla-
nn sağhk hizmeti satın abbilme-
sinin olanaklı hale getirilmesi ve
hastane seçimi konusunda özgür
(özel,devlet, üniversite, SSK) kıh-
nabflmesi" ve "bireysel emeklilik
planlaruun uygulanabileceği ta-
mamlayıcı programlar oluşurul-
masuu" temel unsurlar arasında
sundu. Dönmezer'nin sistem için
önerdiği diğer temel noktalar şöy-
le:
"EmeklUikagortasının yaşhfak
nedeniyle çabşmama riskine yö-
nelik olduğundan hareketle asga-
ri emeklilik yaşmın belirienmesi,
yoksulluk sınınnın altındakilere
yeteıii yardımın yapıiabilmesi, ül-
ke koşullanna uygun primli bir
işsizlik sigortası ohışturulması, il-
gili kuruluşlarda verimHliğin ve
kaUteli hizmet sunumunun sağla-
nabilmesi."
DİSK Genel Başkanı
Vahdettin Karabay,
hükümetin yapacağı
göstermelık değişikliklerin
kabul edilmeyeceğini
bikürdi. Karabay, tasannın
Emek Platformu'nun
istediği şekilde
değışmemesi durumunda
uyan eylemlerine
başlanacağını ve
hükümetin uzlaşmaz
tutumunun sürmesi
durumunda da genel greve
gidileceğini kaydetti.
Karabay, uyan eylemleri
ve genel grev kararlannın
Emek Platformu'nun ortak
karan oldugunu ve
uygulamada da bırlikte
hareket edileceğini
vurguladı. Hak-tş Genel
Başkanı SaHm UsJu,
sendikalann istekleri
doğrultusunda değişiklik
yapılmaması durumunda,
perşembegünü
"üretimden gelen güçterini
kullanacakiannı"
vurguladı. Türk-lş ise plan
ve bütçe komisyonunda 3-
4 gün sürmesi beklenen
tasan görüşmeleri
sırasında hükümetle teknik
düzeyde çalışmalan
sürdürecek. Türk-lş'in
bugün hem kendi
aralannda hem de Yaşar
Okuyan'la görüşeceği
öğrenildi. DİSK Genel-lş
Sendikası Mali Işler
Daıresi Başkanı Şükrü
Ercan, tasan komisyonda
görüşülürken yapılacak
eylemlerle hükümete ilk
uyannın yapılacağını,
genel kurulda görüşülmeye
başlanırsa genel greve
gidileceğini söyledi.
Okuyan, dün Ankara'dan
Istanbul'a gelişinde
Atatürk Havalimanı'nda
gazetecilerin sosyal
güvenlik yasa tasansıyla
ilgili sorulannı yanıtladı.
Okuyan, 4.5 milyon
insanın kayıt altına
alınması ile işsizlik
sigortasınm 40 yıldan bu
yana bütün sendikalann
kongrelerinde
konuşulduğunu belirterek
"BizişbaşuıdakiUaylık
hükümet olarak
Türkiye'deki çafaşma
hayannın 40 yillık ayıbını
temtdiyoruz" dedı.