28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
!4 TEMMUZ 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA J v L J L i l LJJtl. kulturCgcumhuriyetcom.tr 15 Lorentino'nun 'rahatsız edici' sergisi Beyoğlu'ndan izlenimler ve yaşam üzerine kurulu Sokak çocıüdanııa 'maşallah' ESRA ALtÇAVUŞOĞLD Çağdaş sanatlar için özgür me- kân Dulcınea'nm bu ayki konu- ğu Fransız sanatçı Laurent VaH (Lorentino). Lorentino'nun ser- gisi 'Maşallah' yazılı bir 'mah- ya' ile karşılıyor izleyiciyi Mah- yanm altından geçerek Lorenti- no' nun uzun bir süre Beyoğlu ve çevresınde gözlemlediklerinden oluşturduğu işlerle baş başa ka- lıyorsunuz: Fotoğraflar, motor yagı ve tiner ile yapılmış resım- ler, su depolan. artık sokak ço- cuklannın simgesi haline gelen kâğıt mendillerden insan figür- leri, nazarlıklar... Çeşıtli yaşlar- dan sokak çocuklannın *maşal- lah'ın kendilenne neler ifade et- tığini anlatmayaçalıştıgı video ise kuşkusuz en ilginç yanı serginın. Şehir üzerinde bir çalışmayap- mak üzere Dulcıneatarafindan ts- tanbul'adavetedilen sanatçı. in- sanın doğumla başlayan yaşam macerasmı kımlik, kişılık, statü, savunma ve kamuflaj gibi kav- ramlardan oluşan analitik bir oku- ma kalıbı içinde irdeliyor. Lorentino'nun 'Sokak Maşal- lah' sergisinin en önemlı tarafi ız- leyıciyi 'rahatsız'ediyor olması. Lorentino. çocuklann vaşamla- nndan kesıtler sunarken 'maşsd- tah' gibı soyut bir kavramla on- lar üstünde koruyucu bir kalkan oluşturmayı da amaçhyor. 1989 yılından bu yana Fran- sa'da sergiler düzenleyen Loren- tino'nun Türkiye'deki bu ilk ser- gisi 8 Ağustos'a dek sürecek. İzteyicinin yorunro -Serginin başbğı neden Maşal- lah? Proje nasd şekillendi? LAfRENT VALL - Buraya sadece Istanbul'a özgü projeler üretmek ıçin geldim. Fransa'da sûrdürdüğüm işlerimi buraya ge- tirmek bir anlam ifade etmiyor- du benim ıçin. Önce şehn ve ba- na ilginç gelen mekânlan tanıma- yaçalışum. Istanbul'agelirkenka- famda herhangi bir proje yoktu. Atölyem Beyoğlu'nda olduğu için bu bölgede daha çok çalış- -r* (Fotograf: KADER TUĞLA) XJeynimizden silmeye çalıştığımız görüntüleri daha çok olayın 'vahşet' boyutu oluşturuyor. Bir çok insan bnnlan ve sonuçlanm bilmiyor. Sokakta gördüğümüz çocuklar bir sonuçtur. Amacım da zaten bilinen bir şeyi göstermek, mesaj vermek değildi. Fransa'da yaşayan bir sanatçı olarak bu gördüklerim beni çok etkiledi. Ahşık olmadığım görüntüler çünkü bunlar. ma imkânım oldu. Beyoğlu'nda sokakta gördüğüm çocuklann ya- şamından etkilendim. Aslında seçebıleceğim pek çok tema var- dı. Ama beni en çok etkıleyen konular üzennde çalışmayı yeğ- ledim. Ama benim tercıhimden öte izleyicinin düşünceleri de önemli. Onlar sergiyi gördükle- rinde nasıl yorumlayacaklar. Aca- ba bildiğımiz bir şey mi diyecek- ler, bunu merak ediyorum ve bek- liyorum. Maşallaha gelınce; ne ol- duğunu, anlamını bilmıyordum, ama her yerde; minibûslerde, oto- büslerde ve ziyaret ettiğim bazı yerlerde çok sık karşıma çıkıyor- du. Maşallah'ın anlamını öğren- dikten sonra. sokak çocuklan ile maşallah kavTamını daha net çö- zebildim ve çalışmalanmı bu doğ- rultuda gerçekleştırdim. Örne- ğin sokakta, maşallah yazılı sün- net elbisesiyle bir çocuk gördüm. Bu çocuğun hemen yanında so- kak çocuklan vardı. Tüm bunlar beni çok etkiledi. Aldeoçahşmasındabirçokso- kak çocuğunun konuşması yer ah>t>r. Çocuklarla nasıl iletişim kurdunuz? Çocuklan daha yakından ta- nıyabilmek için onlarla ilgili ku- rumlara başvurdum. Kimsesiz Çocuklar Derneği'ni buldum. Burada Yusuf Kulca bana yar- dımcı oldu. Sokakta ve dernek- te gördüklerimden yola çıkarak fotoğraflar çektim, videolar ha- zırladım. Amacım 'maşaüah'ı sokak çocuklannın üzerine oturt- mak, onlarla birlikte var etmek- ti. -Video hanriarurken çocuklar- dan ne gibi tepkiler aldınız? Sokak çalışmalanmda ve fotoğ- raflan çekerken sergi ile ilgili bir açıklamayapmadım. Ama video çalışmasını yaparken bunun bir sergi ıçin olduğunu söyledim. Vi- deo çahşmasında çok temel bir sorudan yola çıktım: Maşallah sizin içinne ifade ediyor? Çocuk- larla tekrar iletişime geçip onla- n sergiye getirmek istiyorum. Böylece, bir etkınlik içinde na- sıl yer aldıklannı görecekler ve belki de bir şeyler yapmak için çalışacaklar. - Sokak kavnunından yola ç»- kıyorsunuz ve sergide bir anlam- da 'Maşallah Sokağı' kurguluyor- sunuz... 'Maşallah Sokağı' var olma- yan, tamamendüşünsel, fakat ay- nı zamanda sosyal bir gerçekli- ği olan bir sokak. Örneğin, ser- gide su depolan yer alıyor. Su deposunu anne olarak adlandın- yorum. Deponun içini boğazın sulanyla ve tinerle dolduracak- tım, sonra vazgeçtim. Fransızca- da deniz ve anne aynı kelimeyle ifade edilir. Su deposunu anne olarak adlandınrkenkoruma duy- gusunu da yansıtmak istedim. Beyoglu'nun sahipleri - Bu çocuklan Beyoğlu'mın ya- şayanlan olarak tarumlayabiliyor musunuz \e sokak çocuklannın en çok hangi durumu etkiledi si- zi? Bu çocuklann Beyoglu'nun sahipleri olduğuna inanmıyorum. Gördüğüm ve anladığım kada- nyla Türkiye'deki sosyal, eko- nomik ve politik krizlerin bir so- nucu .. Belki de manzaranın bir parçası bunlar, ama Beyoglu'nun sahipleri değiller. Çocuklann ya- şadıklannın birtakım görünen ta- rafian var. ama Yusuf'un anlat- üği ve gösterdiği şeyler belki de birçok insanın bilmediği gerçek- ler. Beynimizden silmeye çalış- tığımız görüntüleri dahaçok ola- yın 'vahşet' boyutu oluşturuyor. Birçok insanbunlan ve sonuçla- nnı bilmiyor. Sokakta gördüğü- müz çocuklar bir sonuçtur. Ama- cım da zaten bilinen bir şeyi gös- termek, mesaj vermek değildi. Fransa'da yaşayan bir sanatçı ola- rak bu gördüklerim beni çok et- kiledi. Ahşık olmadığım görün- tüler çünkü bunlar. - Serginizde, video, fotoğraf, resim ve yerteştirme gibi birçok tekniği bir arada kuUanıyorsu- nuz_. Evet. Birçok teknık kullanma- mın nedeni serginin konusuyla il- gili değil. Bu teknıklerin her bi- ri sanatımın bir parçası. Önemli olan teknikler arasındaki bagın- tıyı yakalamak. • ,- Rus dansçılara göre yorumları daha sıcak ve dışavurumcu 'Birde Yettzfflievbalesivanhr' AHSEN ERDOĞAN Romeo ve Juliet bugüne kadar tiyatroda, operada ve balede ölümden güçlü olan tek duyguya, 'aşk'a yapılan bır övgü olarak yorumlandı. Belarus Cum- hunyeti Ulusal Akademık Bolşoy Bale Tiyatrosu ise Romeo ve Juliet'ı aşk gibi ölümsüz. ölüm kadar güç- lü olan 'düşmanlık'ın ekseninde anlatıyor. Topluluk. koreograf Yelizariev'in bu yorumunu Yapı Kredı Sa- nat Festıvalı çerçevesinde öncekı akşam Açıkhava Sah- nesi'nde sundu izleyıcilere. Göstennin baş dansçılan Ekaterina Fadeeva (Ju- liet) ve Vetüamin Zakharov'un (Romeo) Istanbul'a ilk gehşlen değıl bu. Topluluk. 1992'de Yapı Kjedi Bankası'nın 50. yıl kutlamalan dolayısıyla Sparta- küs balesini dört akşam sahnelemek üzere tstanbul'a geldiğınde dansçılar arasmda bu iküi de yer alıyor- du, hatta Zakharov balenın başrolündeydı. Ancak bu kez altı yıl öncesıne göre çok daha he- yecanlılar. Zakharov. "İkincibir gösteri olmadığıiçin hatalannuzıdüzeltmeolanağımı/ dayoktu. bu ncden- leher şeyin dörtdörtlükolmasınıistedik" dıyor. Eka- tenna Fadeeva'nın heyecanı ise başka türlü: "Dün- yanuı hemen her ülkesinde onlarca temsil vermemi- ze karşın. neden bilmhorum, tstanbul'da verdjğkniz butemsil beniçok he>ecanlandırth.Göstenninsonun- da izle\icikrin sıcak ve içten alkışlannı dtryana dek de sürdü bu heyecanım." Romeo ve Juliet, Belarus Bolşoy Bale Tiyatrosu tarafindan on yıldır sahneleniyor. Fadeeva ile Zak- harov'un ilk başrolü olduğu ıçin Romeo ve Juliet balesinin kalplerinde çok ayn bir yeri var. Bugün otuz yaşında olan ıki sanatçı da baley le henüz üç ya- şındayken tanıştı ve okullanndan mezun olduktan son- ra Bolşoy 'daçalışmaya başladılar. Minsk Devlet Aka- demisi'nden mezun olan Zakharov, 11 yıldır bu top- lulukla çahşıyor. Moskova'da öğrenim gören Fade- eva ise arkadaşından bir sene önce gırdi topluluğa. Bugüne kadar Belarus dışmda başka bır ülkede ça- lışmamalanna karşın, bütün bale ekollerinı tanıya- (Soldan sağa)Veniamin Zakharov, Ekaterina Fadeeva, Vakntine Yetizariev. • Batlh sanatçılar duygusal açıdan çok açık değiller, daha soğuk ve daha mekanik bir yorumlan var. Oysa Rus ekolü, çok daha sıcak, cana yakın ve dışavurumcu. Bu da bizim bir üstünlüğümüz sayılabilir. cak kadar çok dolaştılar dünyayı. Dünyanın önde ge- len dığer bale topluluklanyla kendi topluluklannı karşılaştırdıklarında, Belarus Bolşoy Balesı'nin dün- yanın en iyi on balesı içinde yer aldığı sonucuna ula- şıyorlar. Yine de Batı'nın baleye bakış açısıyla ken- di bakış açılan arasında belırgın bır fark görüyorlar. Bu farkı şöyle açıklıyor Zakharov: "Birkaç sene önce Fransız koreograf Phılıppe Co- hen'in yönetimindeMendelssohn'un' Bir Yaz Gece- si Rüyası' adhvapıtınısahnelemiştik. Aynı yapıt üze- rinde daha önce de Belaruslu bir koreografla çahş- mıştık. Ancak gördük ki Batılı sanatçılar çok küçük aynntdara inanılmaz önem veriyorlar. en ufak bir teknik hata>ı affetmhorlar. Bu nedenle debizden da- ha ifcri birtekniklerioldugunusöyle>«biliriz. Ama du>- gusal açıdançokaçık değiller,dahasoğuk vedaha me- kanik bir yorumlan var. Oysa Rus ekolü. çok daha sıcak, cana yakın ve dışavurumcu bir yorumu bann- dınr. Bu da bizim bir üstünlüğümüz sayılabttir." Ancak sanatsal alışverişin son yirmi yılda artma- sıyla ekoller arasındaki keskın farklılıklann da orta- dan kalktıgını söyleyen Zakharov, "Özeffikle Belarus balcsi yeniliklere çok kolay uyum sağlavabiliyor, asla tutucu değil. Bu nedenle de balemiz gkkrek bir sen- tez balesi halini alma>a başladı" dıyor. Özellıkle koreograf Valentin Yelizariev'in 1972'de topluluğa gelişinden sonra Belarus balesınde büyük bir aülım gerçekleştiğinı söyleyen sanatçılar, "Bir yan- da klasik bale vardır, bir yanda modern bale... Ama bir de Yelizariev'in balesi vardır" diyecek kadar hay- ranhkduyuyorlaryönetmenlenne.Yelizanev'in tek- nık ekip ve ekipmana en az dansçılann başansı ka- dar önem \erdığinı söylüyor Ekaterine Fadeeva:"Ye- lizariev dekora, ışığa. efektlere çok dikkat ediyor ve bu konularda çok yenilikçi. Böviece bale\e biraz şov niteliği karryor. Bu da baie sanatına ügiyi arttıran bir unsur." Sayısını hatırlayamadıklan kadar çok yapıtta oy- namışlar Belaruslu sanatçılar. Her ikisi de ülkeleri- nın en önemli dansçılan arasında gösteriliyor. Peki oynamadıklan takdirde içlerinde ukte olarak kalacak bir rol var mı? Vemamin Zakharov yanıtlıyor önce: "Daha öğrenciyken bir masaya oturmuş ve tüm ya- şanum boyunca oynamak istediğhnroUerinbir liste- sini yapmtştım. riaha sonraki yıllar bo\ unca o liste- deki roUerin ikikaü kadar rokteo> nadım.\'egördüm kien çokoynamak istediğim rol dhe bir şey >ok. Ama yine de çok eski yaprtlardan birinde, örneğin Baye- derka'da oynamak hoş olabilir" Ekaterina da aynı görüşte. Her oynadığı rolünken- disi için büyük bir yaşam deneyımi oldugunu söyle- yen sanatçı, "Bir sonraki deneyimi hep büyük bir coşkuyla bekledim" diyor. tkisi de sahneyı bıraka- caklan zaman konusunda,u Bizsahneyi, orada obna- mamız gerektiğini hissettiğimiz zaman bırakacağız. Ogününnezamangeleceğini isehiçdüşünmedik,tek düşündüğümüz şey dans etmek" diyorlar. Nasreddin Hoca Karikatür Yanşması'nda Büyük Ödül îsrail'in Ochakovski Yuri (tsrail) / Büyük Ödül Kültür Servisi - Kankatürcüler Derneği tarafindan düzenlenen 19. Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yanşması sonuçlandı. Büyük ödülü lsrailli karikatürcü Ochakovski Yuri kazandı. Dernek Başkanı Bedri Koraman'ın başkanlık ettiği, Romanyadan Florian DoruCrihana, Ukrayna'dan Jurij Kosobuldn. Bulganstan'dan Tsocho Peev, Iran'dan Massoud Shojaie Tabatabaie, Türkıye'den Necati Abacı, Erdoğan BaşoL Gürbüz Doğan Ekşioğlu ve Yurdagün Göker'in oluşturdugu Büyük Jün, başan ödüllerini ise Ali Shah Ali (tran), Jose Jımenez (Küba), Mahmut Akgün ve Jufian Pena-Pai'ye (Romanya) verdi. Dünyanın 48 ülkesinden 728 karikatür sanatçısınm 893 karikatürle katıldığı yanşmada çeşitli basın yayın ve kültür kurumlannın verdiğı özel ödüller kapsamında da Vladimir Nenashev (Rusya) Jüri Özel Ödülü'ne. Borojevk Vladinıir (Makedonya) Karikatür Dergisı Özel Ödülü'ne, Xia Bing (Çin) Karikatürcüler Derneği Özel Ödülü'ne. Jordan Pop-tHev (Makedonya) Türkiye Gazeteciler Gemıyeti Ödülü'ne, Li Ouing-hai (Çin) Çankaya Beledıyesı Ödülü'ne, Bulent Okutan Hümyet Gösteri Dergisi Ödülü'ne, Ubovic Nedeljko (Yugoslavya) Istanbul Büyükşehir Belediyesi Ödülü'ne, tvan Haramija (Hırvatistan) Nasreddin Hoca Özel Ödülü'ne, 4rkadi Saltvkov (Belarusya Cumhuriyeti) Urnut Vakfı Ödülü'ne. Yu Liang(Çin) Milliyet Sanat Dergisı Ödülü'ne, Grzegorz Szumowski (Polonya) Kültür Bakanhğı Ödülü'ne, Aşkın Avrancıoğhı Cumhuriyet Gazetesi Ödülü'ne, Turan Asan İMKB Ödülü'ne, Laleh Zeyaei (tran) Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü Ödülü'ne, A^origen (Israil) Esenyurt Belediyesi Ödülü'ne, Constantin Pavel (Romanya) TRT özel Ödülü'ne, Petr Musalek(Çek Cumhuriyeti) Gazeteciler Sendıkası Ödülü'ne ve OtegLoktiev (Ukrayna) Yaymcılar Birliği Ödülü'ne değer bulundular. Usmanbaşm Kareler'i ilk kez Açık Radyo'da Cüftür Servisi - Çağdaş Türk müzığınin önde gelen bestecilerinden Ilhan Usmanbaş'm, Behçet Necatigil'in 'Kareler'i üzerine 1970yıhnda yazdığıyapıh ilk kez Açık Radyo'da, Boşluğa Atlayış programmda yayımlanacak. 28 temmuz çarşamba günâ saat 14.30'da yayımlanacak olan program, aynı günün gecesi saat 02.00'de tekrar edilecek. Behçet Necatigil'in Kareler'i, Ilhan Usmanbaş'm 1970'te müziklediği üç şiir toplamının sonuncusu. Usmanbaş, Kareler'den önce Ilhan Berk'in Şenlikname'sini ve Ece Ayhan'ın Bakışsız Bir Kedi Kara'sını bestelemişti. Kareler, taşıdığı açık yapıt özelliklenyle Usmanbaş'm müzik yazısıyla örtüşen ve bütünleşen şiirler içeriyor. Usmanbaş'm üretiminin doruk noktalanndan birini oluşturan bu yapıt, Açık Radyo'da Aykut Köksal ve Mehmet Nemutlu'nun değerlendirmeleriyle yayımlanacak. SemHı Popoy bugün Mudanya Sanatevi'nöe • Kültür Servisi - Gazetemiz çizerlennden Semih Poroy, bugün saat 14.00'te Mudanya Sanatevi'nde Karikatür ve Mizah başhklı bir konuşma yapacak. Sanatçının 13 Temmuz'dan bu yana Mudanya Sanatevi'nde süren 42 parçalık 'Çizimler' adlı sergisi eylül ayı başlanna dek açık kalacak. Sergide, Semih Poroy'un karikatürlerinin yanı sıra çizgi-roman, ıllüstrasyon ve 'Harbi' adlı bant-karikatürlerinden örnekler de yer alıyor. Serginin açıldığı Mudanya Sanatevı, sahibi ömer Tuncer'in yönetiminde yaklaşık bir yıldır değişık etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Restorasyonu Cengiz Bektaş tarafindan yapılan Mudanya Sanatevi, resim, yontu, karikatür, fotoğraf, el sanatlan sergilerinin açıldığı bir mekân olmanın yanı sıra sinema klasiklerinin video gösterimlerinin yapılarak tartışıldığı bir sanat merkezi. (0 224 - 544 84 54 - http•.//tripod.com/mudanyasanatevi/) Roma döneımne ait mozaîk pano bulundu • ANKARA (AA) - Yapımı devam etmekte olan Bırecik Barajı'run göl sulan altında kalacak bölgede gerçekleştirilen kurtarma kazısında Roma dönemine ait antik bir yapının taban döşemesi olan resimli mozaik pano bulundu. Kültür Bakanı tstemihan Talay, Birecik Barajı'run sulan altında kalacak olan Eski Tunç Çağı Nekropolü ve Zeugma Antik Kenti'nde Gaziantep Müze Müdürlüğü'nün yaptığı kurtarma kazısının sürdüğünü bildirdi. Roma Dönemi MS 3. yüzyıl başına ait olan mozaik pano, Gaziantep'in Nizip ilçesinin Belkıs köyûnde yer alan Zeugma Antik Kenti'nde, Fırat Nehri kıyısına yakın antik yolun hemen kenannda yer alan ve ticari bir anlam taşıdığı sanılan yapının yaklaşık 3.5-5 boyutundaki odasmın tabanında yer alıyor. Saç örgüsü bordürlü kompozisyon alanının dört köşesinde, birer yunus balığı üzerine binrruş Eros ile balık avlayan çoban figürü sahnesi bulunuyor. Bu sahnenin ortasında, büst şeklinde ışlenmış evrensel 'Irmaklann Tannsı Okeanus' ile kansı Thetis'in portreleri var. 'Yabnayak Sokrates' Arkeoloji Müzesi'nde • Kültür Servisi - Dostlar Tiyatrosu tarafindan sahnelenen Maxwell Anderson'un yazdığı, Mina Urgan'ın Türkçeleştirdiği 'Yalınayak Sokrates'. Arkeoloji Müzesi bahçesinın doğal dekorunda bugün saat 21.30'da sahnelenecek. Genco Erkal'ın rol aldığı ve yönettiği oyun önümüzdekı günlerde Ege ve Akdeniz bölgelerindeki Açıkhava tiyatrolannı kapsayan yaz turnesine çıkacak. Sahne tasanmını Duygu Sağıroğlu'nun üstlendiği oyunda aynca Ergin Ocaklı, Ayşegül Günay, Erdem Akakçe, Didem Germen, Yurdaer Okur ve Gökhan Soylu rol alıyor. (Arkeoloji Müzesi: 520 7740) Sahne tasarımcısı Miryan ŞveUdze geliyop • Kültür Servisi - Gürcistan'ın Tıflis'teki dünyaca ünlü Rustaveh Tiyatrosu'nun sahne tasanmcısı Miryan Şvelidze, 16-28 ağustos tarihleri arasında Istanbul'da uygulamalı sahne tasanmı çalışmalan yapacak. Şvelidze Istanbul'daki dekor çalışmalannı klasik ve çağdaş oyunlar olarak ıki ayn dalda gerçekleştirecek. Sahne tasanmı etkinhklerinin yanı sıra kostüm tarihi, ışık ve makyaj alanını da içeren uygulamalar sunacak. Tasanmcı ile yönetmenin ortak çalışmalanyla ilgili ömekler sergileyecek, yaptığı sahne tasanmlannı, aralannda Macbeth, Kral Lear, Kafkas Tebeşir Dairesi'nin de bulunduğu oyunlanmn video kasetlerini izletecek. Şvelidze halen Atina'daki Acropol'de 'Coriolanus'u sahneye koymakta olan Gürcü yönetmen Roben Satura ile birlikte çahşıyor. Okay Temiz ile İZDSO birlikte • Kühür Servisi - Banvit, 31 Temmuz-07 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek bir dizi konserin sponsorluğunu üstleniyor. Okay Temiz ve Izmir Devlet Senfoni Orkestrası'nın Numan Pekdemir'in sanat koordinatörlügünde gerçekleştireceği konserler , dizisi "Kuzeyden Güneye Yansımalar, Banvit 99 Yaz Konserleri" adını taşıyor. 31 Temmuz'da Efes Antik Tiyatro'da, 3 Ağustos'ta Bodrum Kalesi'nde, 5 Ağustos'ta Aspendos Antik Tiyatro'da, 7 Ağustos'ta Rumeli Hisan'nda gerçekleştirilecek olan konserlerin geliri. Kosovalı mültecilere ve Mehmetçik Vakfı'na bağışlanacak. BUGUN • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZÎ'nde saat 10.00-13.00 arası Uğur Değirmencioğlu' nun "Kontakt Doğaçlama Ses ve Hareket Atölyesi' ızlenebılir. (292 06 55) • MASLAK PARKORMAN'nda 18.00-06.00 saatleri arasında Masstve Attack, Howie B. Reef, Megakt Manlax, Kurban, Magma Sound System, Gazla ve DJ. Kürşat & DJ Tangun'un katılacağı konserler dizisi gerçekleştirilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle