18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 HAZİRAN 1999 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Bxştarafı 1. Sayfada PKK'nn ıki numaralı adamı Şemdin Sakık'ın söyediğhe göre, bir kez olsun Şam'daki lüks yaşamtısından çıkıp ölüme gönderdiği insanlarla dağlarda savaşmıyor. Korku. Apo'yu sırtını örgüte çevimneye zorluyor. PKK şefi kimi ülkelerle bağlantılı açıklamalannı sürdürûrse Almanya'dan Ingiltere'ye kadar pek çok ülke -bu gidişle- Apo'ya yakıştrdıklan hainliğe bir de yalancı srfatını ekleyecek! Oysa t>j ülkelerle PKK ilişkilerine değınen bilgilerin çoğu doğru olabilir. Yeni baştan terör örgütünün başına geçe- meyecegini bilen, üstelik artık kafesten çıkamaya- cağının bnlincinde olan Öcalan, bu ülkelerle geçmişte- ki ilişkilennı anlatırken nıçin yalan söylesin? Kanrtlayıcı bir ömek verelim: Öcalan, ülke adlan vererek açıklamalar yaparken, Almanya Başbâkanı'nın (o arada Helmut Kohl'ün) özel tem- silcisi ile görüşmediğini söyledikten sonra şöyle de- di: "Ama daha önce Alman Anayasayı Koruma örgütü (gizli servisi) ve birkaç milletvekiliyle Suriye'de görüştütv." Cumhurbaşkanı Demirel'in, 1996 yılı sonlannda Bonn'u resmen zıyaretinde ikı ülke arasında çetin görüşmeler geçti. Bir numaralı konu olarak PKK'nin Almanya'daki varlığı ele alındı. Demirel, Kohl'e "partisinden bazı milletvekilleri ile yetkililerin Şam'da Apo'yu ziyaret ettiklerini" söyle- di. Kohl yalanladı ve "Bunlann hiçbiri beni ve partimi temsil edemez" diye karşılık verdi. Oysa; Almanya, PKK ile pazarlığa oturdu. "Al- manya içinde terörist eytemleryapmamalan karşılığı" PKK'nin varlığına göz yumma güvencesini terörist başına bildirdi. Türkiye'nin o sıradaki yorumu: Almanya "kendi toplumunu terör hareketlerinden uzak tutmak" için PKK ile uzlaştı. PKK'nin gelişme ve gereksinimlerini karşılamakta Almanya'nın önemli bir yuva ve zemin olması, Türkiye'de çoluk çocuk ayırt etmeden insanlan katletmesi, Alman yöneticilerinin umurunda bile değildi. Daha gerilere gidelim: Cumhurbaşkanı Demirel Ar- jantin'de toplanan uluslararas) çevre konferansında, "PKK'yi himaye etmeye devam ederlerse bu örgütün bir gün başlanna büyük bela olacağım" Başbakan Kohl'e duyurdu. Gerçekler, işte Almanya bir ara PKK kuruluşlanna sert önlemler aldı: Fakat, Suriye'deki görüşmelerde "örgüt üyelerinin tutuklanmaması" kararlaştırıldı, siyasal ilişkilerin güçlenmesinde uzlaşıldı. "Alman demokra- sisine saygılı olmak koşuluyla PKK'yi 'idare edecek' kararlar" alındı. Devlet arşivinde yabancı devletlerin ikiyüzlülüğünü kanrttayan daha kimbılir ne belgeler vardır. Türkiye'yi arkadan hançerleyen Batılı dostlann, doğruları yalanlama cüretinde bulunmaları başlı başına bir rezalet. Ocalan'ın açıklamalannda yakın tarihin iki ayıbını doğrulayan ifadeler var. 19934e Cumhurbaşkanı Özal, Talabani ve "bazı gazeteciler aracılığıyla Öcalan'la müzakerelere" girişti. Türkiye Cumhurbaşkam'nın ilk koşulunu Imrah'da açıklayan öcalan, "özal'ın istemi üzerine tek taraflı ateşkes ilan ettik" dedi ve ekledi: "Haberi aldıktan sonra Talabani'ye 'On yıldan beri ilk defa rahat uyudum' demiş". Eşkıya ile "banşa giden yolu" açma çabasına giren Özal öldü. Bu, birinci day: Daha sonra arabuluculann açıklamalanyla doğrulandı. Ikinci olay: Başbakan Erbakan'ın öcalan'a iki mek- tup göndermesi. Bu ikı ınsandan biri Türkiye Cumhuriyeti Cumhur- başkanı. Öteki, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı. Devletin en üst düzeyindeki bu iki insan; binlerce insanın katili PKK'nin başı ile pazarlığa girişiyor. Neredeyse masaya oturacak. Ne hazin! Asnn davasında asnn katili: Yakın tarihe hizmetler yapıyor. Birdal cezaevinegiriyor ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-tnsan Haklan Der- neği Genel Başkanı Akm Birdal, Ankara ve Mersin Devlet Güvenlik Mahkeme- leri'nce hakkında verilen toplam 2 yıllık hapis cezası nedeniyle bugûn cezaevine giriyor. Birdal, uğradığı si- lahlı suikast sonucu aldığı yaralar tam olarak iyileşme- mesine karşın 10 ay 3 gün hapis yatacak. Ankara 1 No'lu DGM, "tnsan Haklan Günü" kap- samında düzenlenen miting- deki konuşması nedeniyle Akın Birdal'ı, TCY'nin "halkı, sınıf, ırk ve böJge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik et- mek" eylemini dûzenleyen 312/2. maddesi uyannca 1 yıl hapis, 420 bin lira ağır para cezasına çarptırmıştı. Mahkeme aynı davada. 3 sa- mğı TCY'nin 312/2-3. mad- desi uyannca 2'şer yıl hapis. 840'ar bin lira ağır para ce- zasına, 1 sanığı da 3713 sa- yılı Terörle Mücadele Yasa- sı'nın 8/1. maddesi gereğin- ce 1 yıl hapis, 600 milyon li- ra ağır para cezasına mah- kûm etmişti. Yargıtay, Birdal hakkında verilen karan bo- zarken diğer sanıklar hak- kındaki karan onamıştı. Mahkeme ikinci yargılama sonunda da mahkemenin es- ki üyesi hâkim Mehmet Ma- raş'ın muhalefetine karşın Birdal hakkında verdiği ha- pis cezası karannda diren- mişti. Birdal, 1 Eylül 1995'te Mersin'de düzenlenen açık hava mitinginde yaptığı ko- nuşma nedeni ile de Adana DGM tarafından TCY'nin 312'2. maddesi uyannca 1 yıl hapis cezasına çartınl- mıştı. İki mahkeme Icaran- nın temyiz süreci de Akın Birdal aieyhine oldu. İHD, bugün saat 13.00'te Yüksel Caddesi İnsan Hak- lan Anıtı önünde yapacağı basın açıklamasıyla Akın Birdal'ı uğurlayacak. HABERLERİN DEVAMI Cenelkurmay'dan değerlendirme 'Adacıklar Osmanlı mirası' 19 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkunnay Başkanlığı, Türki- ye kıyılanndaki "formasyon" diye tanımlanan 152 adacık ve kayalık üzerinde hak iddia eden Yunanis- tan'a gereklı yanıtın 3 Haziran Av- rapa Birliği Köln Doruğu'ndan sonra verilmesi için hazırlığını ta- mamlıyor.Yüksek düzeyde bir ko- mutan. bu "formasyonlar'' hakkın- da şu değerletıdinneyı yaptı: "Bugûn Ege'de toplam 3 bin 49 ada, adacık ve kayalık bulunuyor. Osmanlı tmparatoriuğu'ndan son- ra Ege Deıûzi'ndeki adalaruı sahip- liği anlaşmalarda belirienmiştir. Anlaşma metinterde adlan geçme- yen bu adacıklann sahipliği Os- manlı tmparatoriuğu'nun varisi olan Türkiye Cumhuriveti'nindir. Formasyon olarak tanımlanan bu tür adacık ve kayahklardan kıyıla- nmızda buhınan 152 adanın aidiye- ti ise Türkhe'nindir. Buna Kardak da, şimdi Atina'nın srvillere bayrak diktirme girişiminde bulunduğu Angathonisi adacığı da dahüdir." Komutan, hukuksal bu değerlen- dirmeden sonra şu siyasal yorumu ekledi: "Yiınanlar, tam PKK terör örgütünün yargdanmasma başlan- dığıgün,aynca Avrupa Birliği 3 Ha- ziran Köln Doruğu'nun arifesinde bu adacığa bayrak dikme girişiıniy- le, Türkiye'den sert tepld bekİemiş- lerdir. Bu tepkiyi de başta AB doru- ğu olmak üzere ulusiararası arena- da kuUanmayı bedeflemişlerdir. Ge- nelkurmay ve Türk hükümeti ola- rak Atina'nın oyununa gebneyece- ğiz. Ancak gerekli yanıtın AB doru- ğundan sonra verileceginden de kimsenin kuşkusu olmasın." Milli Savunma Bakanı Sabahat- tin Çakmakoğhı da Yunanistan'ın Ege Denizi'nde "meseleler icat et- tiğuıi" ve bunlan dış politikasının temeli haline getirerek tırmandır- dığını kaydetti. Çakmakoğlu, "Gerginlik politikasını sürdüren Yunanistan'ı akhselime davet edi- yorum"dedı. Bunalımda yeni bir gelişme ol- madığını kaydeden Çakmakoğlu, sorunlann iki ülke arasında görüş- meler yoluyla çözümlenmesi, buna ait dayanaklann da sağlam olması Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev. Ersumer'i kabul etti 6 Boru hattı projesini hızlandırmakyız' ÇAMYUVA (AA) - Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar AMyev, Bakû-Ceyhan Petrol boru hattı ile ilgilı çalışmaJann yavaşladığından yakınırken "Bakû-Ceyhan boru hattı projesi çahşmalan niye gecüd- yor? Bu işleri hızlaodırnıak lazım " dedi. Aliyev, Antalya'nın Çamyuma tatil beldesindeki Sımena Tatil Kö- yü'nde. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'i kabul etti. Aliyev. kabulde yaptığı konuş- mada, geçen nisan ayında Azer- baycan Petrol Şirketi ile Türkiye Enerji Bakanlığı arasında bir pro- tokol imzalandığını hatırlattı. Konuyu, Cumhurbaşkanı Süky- man Demirel ile de telefonla gö- rüştüğunü anlatan Aliyev şöyle ko- nuştu: "Bakû-Ceyhan boru hatö projesi çalışmalan niye gecikiyor? Bu işleri hıziandırmak lazım. Bi- zim yetkililere sordum. 'Türkiye Cumhunyeti içerisinde anlaşma yok' dediter. Türkiye'de ayn ayn bakanlıklar. farklı farklı şeyler söy- lüyor' dediler. Dışişleri Bakanlığı, Hazme, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhğı ayn şeyier söviüyurmuş. Cumhurbaşkanı Demirel, "Hükü- met kurulduktan sonra bu işler ye- rine oturacak' demiştL" Aliyev'in bu sözleri üzerine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersümer, "İşferi htzkndıracağK, o sorunbuıaşıyonızr 'cevabını verdi. Ersümer, "Şusıralarda Azerbay- can petroUerini işktecek konsorsi- yunıun operasyon şirketi AIOC yetkilifcri ile görüşmelerimizi sür- dürüyoruz. Fıkir buüğine varaca- ğmuzı sanıyorum" dedi. Türkiye'nin bu şirkete ticari tek- liflerini sunduğunu, mutabakat sağlanmasına çalışıldığını kayde- den Ersümer, "Temmuz ayı başın- da işi bitirmeyi hedeflıyoruz" diye konuştu. Aliyev, görüşmenin son bölü- münde, tt Hep bana sorariardı; Ba- kû-Ceyhan ne oldu? Şimdi ben si- zesonıyorum; Bakû-Ceyhan neoi- du"dedi. Ersümer de bu sözlere karşılık, u lnşailah kimse bundan sonra bir- birine sormayacak. El bnUğryle bir tireceğiz.Hükümetçahşmalanmız başladı" diye konustu. Ersümer, Aliyev'in kabulünden sonra gazetecilerin sorulannı ya- nıtladı. "Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'i Türkiye'de ve saghldı gör- mekten sevinç duyduğumuzu söy- ledim. Bu bir geçmiş oisun ve neza- ketziyaretiydi''diyen Ersümer, ka- bulde müşterek projeleri görüşme imkânı da bulduğunu söyledi. Er- sümer şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanı AKye\, Türkiye veAzerbay can arasında en önemh' projekrden biri olan Bakû- Ceyhan projesinin gerçekleştirD- mesi için dilek, temenni ve direktif- lerini dile getirdi. Türkiye, proje ile Ugili tkari teklifini sundu. Bu tica- ri tekfif üzerinde değerlendirmeler devam ediyor. Hedefımiz temmuz ayı başında bu işi bitirmek. 4 ayn anlaşmayı da yani ev sahibi ülke, geçiş ülkesi,yapım v« garanti anlaş- malannı bir arada imzalama im- kânına kavusacağımızı sanıyo- rum." Ersümer, "Hfikümetin güveno- yu almasmdan sonra TBMM'de, adınıbelki de' Bakû-Ceyhan kanu- nu' koyabüeceğimiz bir yasayı hız- b bir şekilde geçirmeye çatıytpaği7- Ondan sonra da konsorsiyumun ohışması ve fînansın saglanması ile ilguJ çahşmalanmız sürecek" dedi. gerektiğini vurguladı. Çakmakoğ- lu, "Ege Denizi'ndeki adalar, işin esasma baknğuuzda mirascısı oklu- ğumuzOsmanlıde>1etinden bizein- tikal etmiş kara parçalandu-. Biz- den a>TÜmış ülkelerle \ e>a herhan- gi bir savaş sonrası yapılan anlaşma- larda altı çizilerek benrtUmemişse ona uyulacakbr. Betirtihnemîş obn- lann aynlan ülkeye değil kalan ül- keyeaitolması, hukukun temel Uke- sidir'' dedi. Yunanistan'ın amacının bunalı- mı tırmandırmak olduğunu vurgu- layan Çakmakoğlu. "Türkiye'yi mecbur ettikleri takdirde, daha ön- ce benzeri Kardak kayahklan kri- zinde olanlar tekrarianabitir" uya- nsında bulundu. Türkiye AB'den adun bekliyor Meclis, enerjide yolsuzlıık iddîasım tartrştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ihalelerindeki yolsuzluk ve "medyabaskısı'' iddiası, TBMM Ge- nel Kurulu'nda tartışıldı. MHP Grup Başkanvekili tsmail Köse'nin, TB- MM Genel Kurulu'nda, halkın yol- suzluklardan bıktığı için partisini Meclis'e taşıdığını söylemesi diğer partilerin tepkisine neden oldu. FP Konya Milletvekili Veysel Can- dan, genel kurulda yaptığı gündem dışı konuşmada, enerji ihalelerinde usulsüzlükler yaşandığını, bazı med- ya kuruluşlannın baskı yaparak iha- leleri aldıklannı söyledi. Candan, es- ki Başbakanlık Müsteşan ve ANAP Ankara Milletvekili Birkan Erdal'ın bir tnedya kuruluşunda çahşırken Da- nıştay hâkimlerine baskı yaptığını ile- ri sürdü. Candan, bu olaylar karşısın- da MHP'yi de "dikkatli olması'' için uyardı. Bunun üzerine sataşma olduğu ge- rekçesiyle söz alan Erdal, kimseye baskı yapmadığını, Danıştay'da gö- revli birhâkimden nezaketle randevu istediğini ileri sürdü. MHP Grup Baş- kanvekili Köse de sataşma olduğu ge- rekçesiyle söz alarak partisinin tüm üyelerinin "alnuun ak, vüzünün açık" olduğunu söyledi. Köse, en dürüst parti diye nitelendirdiği MHP'nin ol- duğu yerde hırsızlık, yolsuzluk ve usulsüzlük olmayacağı görüşünü sa- vundu. DSP Istanbul Milletvekili ve eski Enerji Bakanı Ziya Aktaş da söz ala- rak Candan'ın dile getirdiği olayın 56. hükümetten önce yaşandığını be-' lirtti. Aktaş, Köse'nin sözlerine gön- derme yaparak "En az onlar kadar bu ülkede temiz, dürüst ve halkın so- runlan ile ilgilenen bir başka parti de DSP'dir" dedi. Siyasi partilerin yolsuzluk ve usul- süzlük konusunda birbirini suçlayan açıklamalannın ardından TBMM Başkanı Yıkürun Akbuhrt, bütün mil- letvekillerinin "temiz" olduğunu sa- N'unarak "Bu Meclis, yolsuzluk ve usulsüzlük iddialannı ortadan kaldı- racakör" dedi. DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven de bir siyasi partinin sadece kendisinin saf ve temiz olduğunu id- dia etmesinin başka partileri rahatsız edeceğini belirtti. Demirel, Kent Dükü'nü kabul etti Yaünm Konseyi Başkaıu, Kraüçe Elizabeth'in kuzeni, Kent Dükii Prens MichaePL Dohnabahçe Sarayı Hazine-i Hassa binasmda kabni etti. tngfltere'nin Türidye'nin buyük bir ticaret ortağı olduğunu beürten Demirel. "İngiltere'nin Türkiye'ye olan ilgisi devam etmektedü-" dedi Demirel, > aklaşık 35 dakika süren görüşmenin ardından yaprığı açıklanntda,bu ziyaretin bir iyi niyetz^aretioJduğmta beürttL (Fotoğraf: AA) Ruhi Su etkinlikleri yarm başhyor PKK Başkanlık Konseyi Haber Merkezi - Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfi tarafindan düzenlenen etkinlikler ge- rek yurtiçinde gerekse yurtdışında geniş bir alana yayılarak sürüyor. Yurtiçinde yapılma- sı tasarlanan etkinliklerden ilki yann saat 20.00'de Harbiye'deki Kenterler Tiyatro- su'nda gerçekleşiyor. Bir dinleti biçiminde gerçekleşecek olan bu etkinlikte Cem Karaca, Uğur Dikmen, Ruhi Su Dostlar Korosu, Perihan Solak ve Karabey Aydoğan'dan oluşan geniş bir sanat- çı topluluğu yer alacak. Sunuculuğunu Nev- zat ŞenoFun yapacağı bu dınletide, Ruhi Su geleneğini devam ettiren ve vakıfçatısı altın- da çalışmalannı sürdüren 'Ruhi Su Dostlar Korom'nun önemli bir çıkış yapması bekle- niyor. Şefliğini Öcal Ocalan'ın yaptığı 'Ruhi Su Dostlar Korosu'nun önümüzdeki günİCTde de Gebze ve Değirmendere'de dinletiler ve- receği belirtiliyor. Koronun ADD Pendik Şu- besi'nin hazırladığı bir diğer dinletiyi de iz- lencesine aldığı belirtiliyor. Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfi yaranna Al- manya'da da bir dinleti düzenleniyor. 12 Ha- ziran 1999 günü Stuttgart'ta yapılacak bu dinletiye, Ruhi Su Dostlar Korosu'nun Al- manya'da bulunan eski koristleri düzenliyor. Mehmet Çapan, Sabri L'ysal ve opera sanat- çısı Perihan Solak'ın solist olarak katılacağı ve Ruhi Su'dan parçalann seslendirileceği bu dinletiyi Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfi Başkanı ve Ruhi Su'nun eşı SıdıkaSu'nun bir konuşmayla açması dünülüyor. Ruhi Su'yu türkülerle yaşatmayı amaçla- yan bu etkinliklerin, bu yılın sonbahar sezo- nunda da daha yaygın bir biçimde süreceğine işaret ediliyor. 'Ocalan'ın savunmasına katıhyoruz' ENVERSEVİŞ DtYARBAKIR - PKK lideri Abdullah Ocalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getiril- mesinin ardından örgütün elli kişilik merkez komitesi tarafından oluşturulan PKK Baş- kanlık Konseyi, Ocalan'ın yargılanması sü- reciyle ilgili açıklamada bulundu. Konsey tarafından yapılan açıklamada, PKK"nin bütün gücüyle Ocalan'ın yanında olduğu belirtılerek "Parti genel başkanımız Öcalan tarafından İmralı Adası'ndaki man- kemede dile getirüen tüm savunmalara ka- ühyoruz ve Ocalan'ın tüm söylemlerini des- tektiyoruz" denildi. Ocalan'ın yaptığı savunmada Türk dev- letine, Kürt sorununun çözümü konusunda öneri sunulduğuna dikkat çekilen PKK Baş- kanlık Konseyi açıklamasmda şöyle denil- di: "Ocalan'ın yaptığı savunmanın karşısın- da sorunun gerçek muhataplan hâlâ ortaya çıkmanuşür. Banş gelmezse sayaş kaçınıl- mazdır. Başkanumz Abdullah Öcalan sevi- yefi, kapsamh ve olumlu bir savunma yap- maktadır. Büyük savaşçüar büyük banş yap- masını da bilirler; tek yol banştır. Başkanı- nuz banş ve kardeşlikten söz ederken karş»- smaçıkarülanlar, kandan sözedhor. Öcalan bütün olumsuziuklara rağmen bihükyak- laşunlar gösteriyor. Mahkeme adil değil, psi- kolojik baskı vardır. Özür dilemek büyük- lüktür; Öcalan bu temekie özür dTHyor." • Baştarafi 1. Sayfada için karşüıklı ekonomik CH karlar vebanş konusundaki büyük sorumluluklanmız nedeniyle siyasi diyaloğun yaşamsai bir önemi vardır" dedi. Dışişleri Bakanı tsmail Cem ise dün düzenlediği ba- sın toplantısıda, AB ile iliş- kiler konusundaki bir soru- ya, "Türkiye'nintutumubir yd önceneyse şimdi de odur" yanıtını verdi. Türkiye, 1997 yılınm ara- lık ayında Lüksemburg'da yapılan AB zirvesinde açık- lanan genişleme programın- dan dışlanması üzerine AB ile siyasi ilişkileri kestiğini açıklamıştı. AB zirvelerine katılmayan Türkiye, AB'nin Lüksemburg'da yaptığı ha- tayı gidermesi gerektiği gö- rüşünde. Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan üst düzey bir yetki- li Cumhuriyet'e yaptığı de- ğerlendirmede, AB'nin ulusiararası anlaşmalardan kaynaklanan sorumlulukla- nnı yerine getirmediğini be- lirterek, Köln zirvesınden gelecek mesaja göre hareket edileceğini açıkladı. Aynı yetkili. "Türkiye'nin pozis- yonu nettir. tlişldlerin gehşti- rilmesi için AB'den somut bir adun gelmeüdir" dedi. AB'den Türkiye'nin adaylığına ilişkin olumlu mesajlara karşın Öcalan da- vasuun ıdamla sonuçlanma- sı ve karann uygulanması durumunda, ilişkilenn bozu- lacağına ilişkin olumsuz me- sajlar da geliyor. AB Dönem Başkanı Al- manya'nın Türkiye'deki dip- lomatik temsilcisi Vergau, Öcalan davası ile ilgili şu gö- rüşleri dile getirdi: "Sürmekte olan bir dava konusunda yorum yapma- nın doğru olmadığını düşü- nüyorum. Ancak Federal Al- manya Cumhuriveti. ölüm cezasına karşıdır ve ölüm ce- zalannın uygulanmasuu her zaman şiddetk eleştirmiştir. (İki Alman yurttaşmın ABD'de idam edilmekri ör- neğindeolduğu gibi). Bize ge- len bilgüere göre, su ana ka- dar, yargılama Türk yasala- ruun öngördüğü prosedüre uygun olarak vapümaktadır. DGM'lerin yapısmı değiştir- mek yapıcı bir fUdr. Bikliği- miz gibi. Avrupa tnsan Hak- lan Mahkemesi askeri yar- gtçlann bulunduğu mahke- melerle ilgili kaygüannı art- ürdı. Bu nedenle, Avrupa Konseyi üyesi olan Türki- ye'nin bu konuda hareketet- mesi uygun bir gehşme ola- rak görülüyor." AB'li diplomatik kaynak- lar, Türkiye ile AB arasında yaşanması olası bir idam bu- nalımına yönelik olarak, yargının Öcalan'a ölüm ce- zası vermesi, ancak TB- MM'nin onaylamaması for- mülünü öneriyorlar. Alman- ya Içişieri Bakanı'nın Oca- lan'ın idam edilmesi duru- munda Türkiye ile ilişkile- rin bozulacağına yönelik açıklamalannı anımsatan kaynaklar, Ankara'nın bu görüşleri dikkate alnıası ge- rektiğini savundular. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada kiye'nin tarihsel haklılığı bakımından önem taşıyor hem de önümüzdeki döneme bakışta ciddi ipuçlan veriyor. Bu bağlamda yazının başlığını yineleyeyim: Türkiye, Avrupa'yı adil yargılamalı!.. "Bilinen gerçekleri" Ocalan'ın ifadeleriyle bir kez daha dile getirmekte yarar var. öcalan, "Yunanistan" diyor, devam ediyor - Eğitim kamplanmız vardı. Silahlann taşınması konusunda önemli destekler sağladılar. Ticari olarak da katkılan oldu. Yunan Pariamentosu'nun milletve- killeri sık sık ziyaretimize gelirdi. Öcalan, "Kıbns Rum Kesimi" diyor, devam ediyor - Büromuz vardı. Zaman zaman kullandığımız bir geçiş noktasıydı. Öcalan, "Almanya" diyor, devam ediyor: - Anayasayı Koruma örgütü'nden bazı milletvekil- leri geldi. Almanya'da terör eylemi yapmamamız ko- nusunda bizi uyardılar. Biz de Almanya'da tutukla- malar olmamasını istedik. Daha üst düzeyde de gö- rüşmeler olacaktı. Teknik nedenlerle gerçekleştire- medik. Öcalan, "Hollanda" diyor, devam ediyor - Bazj evler tuttuk. Buralarda eğitim çalışmalan yaptık. Çalışmalanmızdan Hollanda hükümetinin ha- beri vardı. öcalan, "Iran" diyor, devam ediyor: - Bir hastanemiz var. Uzun zamandır kullanıyoruz. Ancak buradan silah geçirirken çoğunu alıyortar... öcalan, "Ubya" diyor, devam ediyor: - Büromuz var. Başlangıçta iyi destek verdiler. Son- radan ilişkilerimiz azaldı. örnekler uzayıp gidiyor... Durum böyle olunca, Avrupa, Apo'yu beğenme- di! Başta Yunan ve Italyan basını olmak üzere, ço- ğunun başlığını bu köşenin diline çevirirsek şöyley- di: "Bu bizim Apo değil!" "AlçakApo, sattın bizi!" "Apo'nun kullanım tarihi dolmuştur, yenisini bu- lalım..." Linçle değil bilinçle... Yukarıdaki gerçeklerin ardından Avrupa'ya nasıl yaklaşacağız? -L/nç"le değil, "bilinçle"... AB bugün kendi içinde bütün görünüyor. Devran dönse, "her Avrupa ülkesi istediği yere girebilir" dense... Almanya soluğu Paris önlerinde alır... Italya soluğu Macar ovasında alır... ingiltere, hangisini hangisine kırdınp, tepeye otu- rayım hesabı yapar... Yukandaki değeriendirmelerimiz, bu ülkelere kar- şı önyargıyı içermiyor. Çok değil, yüzyılın ortasına bakan bunu anlar. Avrupa ülkeleri içlerindeki duygulara karşın bugün ortak hareket etmenin zeminini anyor. Sınırtan orta- dan kaldınyor, paralannı birleştiriyor. Ortak çıkarian bunu gerektiriyor... Türkiye'nin de "Vayy bu ülkeler bize karşı, biz de sizin..." diye değil de "Oyunu gördük, yemezler. Hay- di bunu bir kenara bırakın, tşbihiğine varmısınız" de- mesi gerekiyor. Yeri geldikçe söylüyoruz; ulusiararası ilişkilerde duygular değil, bulgular vardır. Bir ömek verip geçe- lim; 8G"li yıllarda en kötü sınır komşulanmız başında Bulgaristan geliyordu, şimdi ilişkimizin en iyi olduğu üike! Pazartesi günü, davayı degerlendirirken, Türki- ye'nin Batı'nın oyununu bozabileceğini, o zaman Öcalan davasında Abdullah ocalan'ın aynntı kalabi- leceğini vurgulamıştık. Davanın seyrine ilişkin kesin yorum yapmak için erken, ama gidiş bu yolun açık olduğunu gösteriyor. Avrupa basını öcalan için "kurtuluş savaşç/s/"ta- nımı yapmaya hazırdı... Ocalan'ın verdiği ifadeler doğrultusunda açığa çıkanlar, görünümün yüzyılın başındaki Kurtuluş Savaşımıza benzediğini gösteri- yordu. O gün Anadotu, yedi düvele karşı savaşıyordu... Bugün Öcalan, o yedi düvelin piyonu olmuş, Anadolu'ya karşı savaşıyor..du. Gorülmekte olan davanın özeti bu... Gazeteci sayısı artıyor MUDANYA - lmrah'ya alınmayan Italyan gazeteci- lerin bir kısmı başında çıkan haberlerin aksine ilçeyi terk etmezken Ocalan'ın ülkele- rine ilişkin açıklamalannı merakla beklediklerini söy- lediler. Ocalan'ın avukatlan ve ailesini Gemlik'e götüren minibüsün lastiğinin patla- ması dışında dün herhangi bir sorun yaşanmadı. Ocalan'ın avukatlan ve ailesinin içinde bulunduğu minibüs sabah saat 05.00'te Bursa'dan yola çıktı. Ancak Gemlik'e varmadan minibü- sün lastiği patladı. Lastik de- ğiştirilmesi için minibüste- kiler aşagı indirilirkençevre- de güvenlik güçleri etten du- var oluşturdu. Ancak lastik degiştirmede basansız olu- nunca bu kez yoldan geçen bir otobüs durduruldu ve grubun Gemlik'e gidişi bu şekilde sağlanabildi. Mudanya'da sabah saatle- rinde başlayan yağmurun mağdurlan gazeteciler oldu. Mudanya'daki iskelede ge- lişmeleri izleyen gazetecile- rin büyük bölümü ıslandı. Mudanya Basın Merke- zi'nin tavanı da yağmurdan payını aldı. Yeni yapılan bi- nanın tavanının bazı bölüm- leri aktı. Duruşmayı izleyen NURUM CİHAN; Böyle ansızın bırakıp gitmek var mıydı? Güzel insan Nurcihan Aksoy'u 1 Haziran 1999'da kaybettik. Ailesinin ve 68'lilerin başı sağolsun NİGAR SANCAK gazetecilerin sayısmda ise artış olduğu görüldü. Başba- kanlık Basın Yaym Enfor- masyon Müdürlüğü'nün ve- rilerine göre Mudanya Basın Merkezi'ne akredite olan ga- zeteci sayısı 1. 011 'e ulaştı. Bunlann 734'ünü Türk ga- zeteciler, 125'ini Türki- ye'deki yabancı gazeteciler, 152'sini de yurtdışından ge- len gazeteciler oluşturdu. Ocalan'ın açıklamalan yabancı gazeteciler arasında şaşkınlık yarattı. Italyan II Messagaro gazetesi muhabi- ri Marco Guidi, Öcalan"ın anlatımlannın bütün gazete- ciler gibi kendisini de şaşırt- tığını söyledi. Guidi, Ocalan'ın anlatım- lannı. "15 yıl boyunca savaş- o,şimdi poİitika yapmaya ça- hştyor. Gazeteci olarak bu durumun iyi yada kötü oklu- ğunu söyleme şansınuz yok" diye değerlendirdi. Guidi, şunlan söyledi: "ttalya'yla ilgili olarak söyledigi tek şey. ülkeden uzaklaşnnhnasınuı ulusiara- rası hukuka aykın olduğu. Ben buna kaülıyorum. Oca- lan'ın ülkemize yapüğı siya- si sığmma başvurusu henuz sonuçlanmamıştı. Suriye ve Yunanistan'da eğitim kamp- lanvar. Italva'daisevalnızca ERNK'nin faaliyetİeri var. Onlar da politik! Zaten ör- gütü anlatmaya başından başladL" Rusya Radyo Televizyo- nu muhabiri Roman Baba- yan, Ocalan'ın çok zor bir dummda olduğunu belirte- rek "Türkiye'deki Kürtlerin lideri. Ölürse çahşmalann duracağınısanmıjvrum, ter- sine şiddettenebilir. Terörist olduğu doğru ama politik ta- rafi da var. Bu göz ardı edfli- yor" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle