18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1ÎHAZİRAN1999SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Samandıra'da 'şeriat mahkemesi' kurulduğuna ilişkin iddialar savcılığı harekete geçirdi FPTi başkana sonışturma Bakan Bostancıoglu 'Herkes sınavda da yönetmeliğe uymak zorunda' • Milli Eğitim Bakanı Bostancıoglu, irticai basının 'türban' baskısına karşı çıktı. Bostancıoglu, tûrbanh öğrencilerin Örtaöğretim Kurumlan Seçme ve Yerleştirme Sınavı'na girmesine izin veren Çankaya Lisesi Mûdürü Ali Öztûrk hakkında sonışturma başlattı. ANKARA (Curahu- ri>etBürosu)-Millı Eği- tım Bakanı Metin Bos- tanaoğhı, Kıhk Kıyafet Yönetmelığı'nin sınav- larda da uygulanmak zo- runda olduğunu, buna herkesin uyması gerekti- ğini vurguladı. Bakan- lık. Ankara Çankaya Li- sesı'nde türbanh öğren- cileri Ortaögretim Ku- rumlan Seçme ve Yer- leştirme Sınavı'na alma- dıgı içın salon başkanla- nru görevlennden çeken Çankaya Lisesi Müdûrü AJi Öztûrk hakkında so- nışturma başlatıyor. Bostancıoglu, dün ko- nuya ılişkm sorular üze- rine, TBMM plan ve bütçe görüşmelen sıra- sında Kılık Kıyafet Yö- netmeliği hakkındaki görüşlenni anımsattı. Yönetmeliğın Milli Eğı- hm Bakanhğı kurumla- nnda öğrenim gören tûm öğrencıleri kapsadı- ğını anlatan Bostancıog- lu, "Buna herkes uymak zorunda. Aksidüşünüte- mez'* dedı. Eğıtım Tek- nolojılen Genel Müdürii Ruhi Esirgen, sınavın uygulanmasından ıl mil- li eğitim müdürlennin, sorumlu olduğunu, tür- ban konusundaki yasal mevzuatm ise çok açık olduğunu söyledi. Ankara'da sınav sıra- sında tûrbanlı öğrenciyi sınava almayan ve Kılık Kıyafet Yönetmeliği'ni uygulayan 2 salon baş- kanı, Çankaya Lisesi Müdürü Alı Oztürk ta- rafından görevlerinden çekilmişti. Olayı protesto eden diğer salon baskanlan da görevlerinden çekılince, sınava Eğitim Teknolojı- leri Genel Müdürlüğü tarafindan behrlenen gö- revliler yerine, okulun müdür yardımcılan gır- mışti. Olayı kınayan dı- ğer 10 görev h öğretmen de olayı tutanakJa kayda geçirmıştı. İrticai basının tepkisı, küçük kızlann kökten- dinci gırişünler ıçin kul- lanıldığını gösterdi. Ge- rici gruplar ve Malzum- Der'li avukatlann okul- lann kapısında olayı yönlendırmeleri dikkat çekti. Köktendincı basın. bu olay ûzerine dün laik yetküileri hedef göster- di. İstanbul HaberServisi-Kartal Cum- hunyet Savcılığı, Samandıra Beledı- yesı'nde "şeriat mahkemesi" kurul- duğuna ilişkin iddialar üzerine soruş- turma başlattı. "Mert Haber" adlı ye- rel gazetede yayımlanan bir haberde. Samandıra Belediyesı'nde şeriat mah- kemesi kurulduğu öne sürülmüştü. Hakkında soruşturma başlatılan FP'li başkan Abdullab Bayram. ihalede yol- suzluk yaptığı gerekçesıyle halen İs- tanbul 2 No'lu Bölge îdare Mahkeme- si'nde de yargılanıyor. Söz konusu yerel gazetenin 5 Hazi- ran 1999 tarihlı sayısında yayımlanan "Betedrye Ue iş yapıp magdur olan ba- n vataDdaşlaruı sorunlan, bağımsızya- sal yargı verine beledhede kurulan şe- riat mahkemekrinde çözülmeye çahşt- hyor" alt başlıklı haben uzenne Kar- tal Cumhuriyet Savcısı Fertev Kum- basar. dün başsavcılığın talımatıyla FP'lı Samandıra Beledıye Başkanı Ab- dullah Bayram ve belediyenin dığer yetkılilen hakkında soruşturma başlat- tı. Haberde, Aziz Karataş adlı yurttaş, bır ihale konusundaki anlaşmazlığı şı- kâyet etmeleri üzerine belediyede ku- rulan şeriat mahkemesmde karşı taraf- la birlikte üç kez yargılandıklanru, Sa- mandıra Merkez Camii ımamının ken- dilerinı haklı bulduğunu ıfade edıyor. Yolsuzlukla da yargüanryor Samandıra Beledıye Başkanı Ab- dullah Bayram ve diğer beledıye yöne- ticileri, ihalede yolsuzluk yaptıklan ıd- dıasıyla halen istanbul 2 No'lu Bölge Îdare Mahkemesi'nde de yargılanıyor- lar. Içışlen Bakaniığı müfettışlen, 1997 yılında, Samandıra Beledıye Başkanı Abdullah Bayram'm, beledıyeden ıha- le alan ve Hasan Kalkan'ın yönetım kurulu başkanhğını yaptığı Kevser Tu- nzm AŞ ıle çıkar ilışkısı içinde oldu- ğu ve ıhalelere fesat kanştırarak rant elde edıldiğı gerekçesıyle ınceleme ve sonışturma raporu hazırlamıştı. Yol- suzluk iddıalan üzerine Kartal Cumhu- nyet Başsavcıhğı 'nın 2 yıl önce başlat- tığı soruşturma kapsamında, o dönem- de Samandıra Otobüsçüler Derneğı Başkanı olan Hasan Kalkan ıle bırlık- te derneğın diğer üyelen hakkında da- va açılmıştı. Kartal 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hâlâ süren ve sanıkla- nn tutuksuz olarak yargılandıklan da- vanın yanı sıra Samandıra Belediye Başkanı Abdullah Bayram ve dığer be- lediye yönetıcileri, ihaledekı yolsuz- luk ıddıalan nedeniyle îstanbul 2 No'lu Bölge Idare Mahkemesi'nde de yargı- lanıyorlar. Samandıra'nın FP'li belde Beledıye Başkanı Abdullah Bayram, belediyede şeriat mahkemesi kurulduğu ıddiasını rcddettı. Bayram, belediyeden çıkar u- man, ancak beklediğmi alamayan kişi- lenn böyle bır haber yaptığını ıddia et- tı ve gazete ile haberi hazırlayan kişi hakkında dava açacağım kaydetti. 6 Aüe Okulu'mın ilk mezımlan İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve Sanyer Halk Eğt- timi Merkezi'nin işbiıüği Ue Marmara Üniversitesi tle- tişim Fakültesi Oğretim Üyesi Prof. Dr. Günseli Mal- koç'un u Aile Okulu Projesi" kapsamında eğitim gören aileler önceki gün sertifikalannı aldılar. Emirgân Reşit- paşa Osman Saçmacı İlköğretim Okulu'nda düzenlenen mezuni>et töreni öncesinde Prof. Dr. Günseli Malkoç, "Ailede iletişim" konulu dönemin son dersini verdL Os- man! miyet Topal'ın sunduğu törende Sanyer Belediye Baş- kanı Sedat Ozsoy, Sanyer tlçesi MiBB Eğitim Müdürü Abdülkerim Yeniay, Milli Eğitim Şube Müdürü Günse- li Eyüboğlu, Halk Eğitim Merkezi Müdiresi Tülav Ha- kan, Osman Saçmacı tlköğretim Müdür VekUi Bayram Ali Yaşar birer konuşma yaparak aik eğitiminin önemi- ne değindiler \v aik okulu projesinin yaygınlaştınlma- suu istedikr. Daha sonra sertifikalannı alan aileler me- zuniyetierini pasta keserek kutiadılar. Beş hafta süren ve pazar günleri eğitim veren okuldan 28 aik mezun oldu. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ 15/16 Haziran15 Haziran 1970, Türkiye işçi sınıfı ta- rihinin en görkemli günlerinden biridir. Şımdi hayal bıle edemediğımiz, "Sen- dikalar Yasasında" yapılmak istenen kimi değışiklikleri engellemek amacıy- la; başta İstanbul olmak üzere, tüm bü- yük kentlerimızde ışçıler sokağa dö- külmüşlervehükümete "geriadım" at- tırmışlardı. 15 Haziran 1970'te başlayan ve 16 Haziran günü de süren gosteriler, bir "genel grev" değikji. fakat işçilerin önemli bir bölümü sokağa çıktıklan için, yaşam "fiilen' durmuştu. Ve herkes bir kez daha görmüş ve yaşamıştı ki, "dünya emekçinin sırtında duruyor- du." "Işçi sınıfı...", neredeyse unutmaya başladığımız bir kavram. Ne örgütü es- ki örgüt, ne bu sınıfın ıdeolojısını sa- vunma ıddıasındakı partıler eski parti- ler. Ne de emeğinı satarak yaşayan in- sanlann mücadeiesı, eski mücadele... Sendikalı işçi oranı gitgide düşüyor. Birkaç işkolu dışında işçiler, sendikayı kendi örgütleri gibı görmüyor, bır "yûk" olarak değerlendiriyoriar. İşçi sınıfı partilennin mirasçısı olarak ortaya çıkan parti, smrf mücadetesını unuttu, "kuşakla-muşakla" uğraşıyor. Kaldı ki kendini "altematıfbırparti" ola- rak ılan etmekten de çekinmedı. Doğ- rusu pek yalan da degil. Bu halleriyle olsa olsa "altematif bır topluluk" ola- bilirler. Işçiter; siyasal mücadeleyi bir kena- ra koyduklan gibi, ekonomik mücade- leye girmeyi de göze alamıyorlar. Işinı yitirmek istemeyen işçiler, önlerine ne konursa razı oluyorlar. Salt "özelleştir- me efsane ve yalanlan" çerçevesinde on binlerce ve on binlerce ışçı ışsiz kal- dı. Çoğu da korku ıçınde. Işsız kalmak... Belki de bir işçinin ba- şına gelebılecek en büyük felakettir. Zi- ra, bir işçinin ışsiz kalması, sermaye kesıminden birinin işsiz kalmasına ben- zemez. Türkiye'de işsizleri "taşıyan" da, işçi sınrfıdır. Işsiz kalanı doyurmak, banndırmak, çocuğunu okutmaya ça- balamak vb. de, başka işçılere düşer. 1970 Turkiyesı'nde öyle kolay kolay işten çıkartılamazdı işçiler. Yasalardan kaynaklanan engeller bır yana, işçinin arkasında "kapı gibı" sendıkası olur- du. Medyada, işçi hakkını savunan ka- lemler vardı. Şımdi bakıyorum da, işçi- nin hakkını zaman zaman savunmak, kendini "liberal" olarak ilan edenlere kalmış. Kımiteri bunlara "liboş" diyor ki doğrusu pek de haksız sayılmazlar... İşçi smrfının ve emeğtrr savunulma- sı, "vah zavallıcıklar" edebiyatıyla ya- pılmaz. "Acımayla" işçi sınıfı mücade- lesinin hiç bir bağlantısı olamaz. O "z/- bidiler" kendilerine acısınlar. 12 Eylül, çok acımasız bir senaryo- nun finaliydi. (Tabii, bir başka acımasız senaryonun da başlangıcı). O zamanlar "Beşıbıryerde" dediği- miz kumandanlann; başta Kenan Ev- ren olmak üzere, hangı senaryonun ak-' törien olduklannın farkında olmadıkla- nnı düşünüyorum. Fakat ülkeyi ıçine düştüğü durumdan "kurtarmak" içın, öyle "işler" yaptılar ki, müthiş ılerleme potansiyelı olan bu toplumu 1970'lerin gerisine götürdüler. 12 Eylül sabahı emekli general Ke- nan Evren, "suçlulan" ilan etmışti: Üni- versiteler, işçi sendikalan ve siyasal partiler ve liderleri... BugünTürkiye'nin toplumsal ve siyasal yaşamına baktı- ğımız zaman üniversıtetenn çoktüğü- nü; sendikalann, işlevlerinin çok geri- sine düştüğünü görüyoruz. Fakat 12 Eylül öncesınin liderleri gene başrolde- ler ve 12 Eylül öncesi partiler gene ya- şıyor. Demek kı 12 Eylül öncesi terör ve anarşisının suçlulan sadece üniversite- ler, yanı gençler ve sendıkalar, yani iş- çiler idı... Bence 15/16 Haziran olaylan, "12 Eylül 1980" senaryolannın sahneye konmasının temel nedenlerinden bın- dir. Aslında bence, Türkiye'nin yakın ta- rihınde üç önemli olayvardır. Bunlar-. dan bın 15/16 Haziran'olaylan, öbürîf 1974 Kıbns çıkarması ve nihayet üçürfe cüsü, 12 Eylül "karşıdevrimi'dir. Dahö sonra bunlara "aynlıkçı PKK terörü" ve "siyasal Islam" eklenecektir ki; bunla'- nn tümünün izleri günümüzde de ağır. hatta çok ağır bir biçimde yaşanmâk- tadır. 15/16 Haziran 1970'te sergılenen "gûç" ve "karariıhk", Türkıye'dekı "ege- men güç'ü ürkütmüştü. Ve bunu kır- manın uzun dönemli planlan yapıldı. 12 Eylül bu planlann sonucudur. Eğer 12 Eylül yasalan ve 12 Eylül'ün egemen kıldığı "zihniyet" olmasaydı. ne sınıflar arasında böyle bır uçurum ortaya çıkardı, ne de "siyasal Islam" böylesine güçlenirdı. Sınırsız bir "obur- lukla", hep daha fazlasını ısterken, ka- pıyı çalan "şeriatçı tehlike" karşısında- • ki şaşkınlık bakalım nerelere gidecek. Ama bugünkü konumuz farklıydı. 15/16 Haziran, Türkiye emekçilerinin en görkemli ve heyecan verici günle- rinden biridir. Ve günümüzü de aydtnlatmaktadır. BAHAR AVANTAJLARI BİTMIDİ Şimdi İstikbal Koltuk Takımları, Mart ayı fiyatlarıyla; peşin fiyatına 5 taksİHe, 11 aya varan vadelerle. Üstelİk özel İndİrİm ve adres* tosllm cnranta|lanyla. Bu kompanya boyunco, 12 Mart 1999 twıhrnd* d«kiare tdti*r\ bır oncskı kamponyo fıya* iistesı geçerlt olacoKJır istikbal Yoz Kamparyası nda lunubn avankiflcvo >lı$kın aynnnlt bılgıyi, uze en yakın IslıJcbal Caniroom, SKowroon v« diğv Islâtbol San> Noktalarındon alobılırsınız Ka/nponya. T C Sanayı BokanJrğı nın 25 Mayıs \ 994 lanh v* 21940 soyıh R«9inı Gazste'd« yayinlanan tab^ığın* uygunduf Unkbal. önceden bajırfenaksızın. ünmlerı uzennd* dağifildık ycftfno Kakkino sahıphr 01 06 1999 tariJıinde baflayan lcampanyo ürvhm M Odk ımfcânfanyta tınıHıdtr lınkbalAŞ O S B U Cd No 13 38070 KAYSERİ iaatdmm 361 5551 www.ısfıkbal com tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle