Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 5 AZİRAN 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
Idnan
locacılar
ıkullarda!
lamuoyunda "Adnan
tocacılar" olarak
klinen grup, ne idüğü
Islirsiz Harun
^ahya'nın kaleminden
tkmış "Evrim
Adatmacası" kitabını
iildolaşıp
aliliklerden izin
aarak sokaklarda
^ x bedava
< * f ı dağrtıyor.
^ r ^ Zırvalaria dolu
_ kitabın
okullarda
cağıtılmasına Milli
Eğitim Bakanlığı izin
«rmiyor ama
vlayetten alınan izin
ckul önlerinde tezgâh
jçılmasına yetiyor.
'Adnan Hocacılar"
ckulun içine girmeden
ckula girip çıkan
(ğrencilerin ellerine
Htapları tutuşturuyor.
Bu işi yaparken tabii
H birilerinden destek
dıyorlar. Çünkü bazı
tğretmenler bu
titaptan öğrencilerine
'ders" ve "ödev"
\eriyor. Örneğin,
(stanbul
Kayışdağı'ndaki Celal
Yardımcı Ilköğretim
Okulu'nun fen bilgisi
öğretmeni idris Mutlu,
daha geçenlerde
öğrencilerinden
''Adnan Hocalılar
Vakfı"nın kitabını
bulup okula
getirmelerini istiyor.
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta: someposta.cutnhiiriyetcom.tr
- Yüzyılın en berbat fikirteri
seçilecekmiş...
"Jüri üveleri mutlaka
Türkive'den olmalı!"
A
nkara'da ortaya atılan "tele-kulak" skan-
dalı Cumhurbaşkanı'na kadar devletin en
üst katlarındaki telefonların bile dinlendiği
iddiasını gündeme getirdi. Sonradan anla-
şıldı ki, polısin aradığı kişilerin izinedevletin telefon-
ları çalarken rastlanmış. Skandal başka bir skanda-
lı doğurduysa da, Türkiye'de arananlarla Türkiye'yi
yönetenlerarasındaki "tele-muhabbet" konusunun
üzerine nedense gidılmedi.
Ve bu arada, Emnıyet içine sızmış Fethullahçılar ı
araştıran polislerin "tele-kulaklık"lasuçlanıpgörev-
den ahnması da skandatın başka bir boyutunu oluş-
turdu.
Içişleri Bakanı Sadettin Tantan ın Fethullahçılar la
bağlantısı olmadığı bilinmesine karşın ımzaladığı
görevden almalarla Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mireJ'i ödüllendirmiş, Başbakan Bülent Ecevit'in hoş-
görüsüne mazhar olmuş ve ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ı her zaman takdir etmiş emekli va-
Polisler
iz Fethullah Gülen'in taa Amerikalar'da rahat ne-
fes almasını sağladı.
Türkiye'de arananlarla Türkiye'yi yönetenler ara-
sındaki "tele-muhabbet" gibi Emniyet'teki Fethul-
lahçılar ı araştıranlarla koruyanlar arasındaki "tele-
kavga" da kaynayıp gitti.
Ama ortada bir rapor var...
Rapor, Fethutlahçılar'ın ipliğini pazara çıkartma-
ya yetiyor:
"Gülen, dünyaya meydan okumaktan geri durma-
makta, faaliyetini peygamber seviyesine yükselt-
mekte, tehdit içeren söylemlerîe topyekûn cihattan
söz etmek"tedir. Bu cihat şimdilir ışık ordularının ye-
tiştirilmesi için ilan edilmiş bir cihattır. Gülen, hasım
cepheyle ilgili bilgi alıp karşı tedbirier geliştirmek için
istihbarat faaliyetlerinde butunmay; da ihmal etme-
mektedir. Bu tür ihmallerin kendisine çok pahalıya
mal olacağını bilmektedir. Son zamanlarda ordu,
polis ve Mn" arasına sızma faaliyetlerine ağırlık ver-
diği bilinmektedir. Sızmalarda, EmniyetTeşkilatı'nın
en çok istihbarat, bilgi işlem, personel birimleri he-
def yapılmıştır."
Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, polisin yeniden ya-
pılandırılacağını söylüyor, tayin ve terfilerin orduda-
ki gibi bir "polis şûrası"nın mesieki bir ortamında ka-
rara bağlanmasından söz ediliyor.
Doğru bir düşünce.
Ama... Bu iş, polisin içine sızmış ve "sızıntı"ları su
üstüne çıktığı Fethullahçılar'la biriikte yapılacaksa
bunun adına "yeniden yapılanma" değil, "karşıdev-
rimt hızlandırma" denir!
Kamuoyu Tantan'dan hem "Hizbullahçı Polis-
ler" hem de "Fethullahçi Polisler" konusundaaçık-
lama bekliyor.
SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
\
r.
—N
-v""~
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Uzayda "iğne atsan yere düşmüyor" abi!
Posta İşletmesi'nde çitte müdürlük
Istanbul'daki Avrupa Yakası Posta
Işleme Merkezi Müdürü Ebubekir
Çoban'ın yine Istanbul'daki 150. Yıl
Anadolu Yakası Posta Işleme Merke-
zi'ne atandığını; Yüksek Disiplin Ku-
rulu kararıyla yapılan bu ata-
manın Avrupa Yakası Posta Iş-
lemesi Başmüdiresi Gülseren
Banar tarafından bir yıldır işle-
me konmadığını; Ebubekir Ço-
ban'ın hem Avrupa yakasında hem
de Anadolu yakasında posta işleme
merkezi müdürü göründüğünü yaz-
mıştık.
Eksik olmasınlar Posta Işletmesi
Genel Müdüriüğü'nden yazılı açıkla-
ma göndermişler:
"Adı geçene nakil emri tebellüğ et-
tirilmediği anlaşıldığından Başmüdür-
lüğe gereğinin sağlanması yönünde
gereklı tebliğde bulunulmuş olup, adı
geçenin iki yerde görev yapması söz
konusu degildir."
Adı geçen, ikı yerde görev yapmı-
yor ama Ankara'dan bakıldı-
ğından Anadolu yakasındaki,
ıstanbul'dan bakıldığında Av-
rupa yakasındaki müdürlük kad-
rosunu işgal ediyor.
Aynı kurum içindeki farklı kâğıtlar
üzerinde bir kişi iki müdürlük koltuğun-
daoturuyor...
Kaldı ki, bir emrini tam bir yıldır Is-
tanbul'daki başmüdüriüğüne uygu-
latamayan Ankara'daki en müdürie-
re de bu ayıp yetiyor!
öyle değil mi Posta Işletmesi'nin
Genel Müdürü Nuri Alagöz?
Kaymakamlıktan engelleme
Mumcu için
yuruyuşe ızın
verilmediADANA (Cumhuriyet Güney
tlleri Bûrosu) - MHP'lı Ceyhan
Belediyesi yönetıminin Uğur Mum-
cu Bulvan'nın adını değiştirmesı-
ni protesto amacıyla CHP'nin yap-
ınak ıstediği yürüyuşe kaymakam-
lık tarafından izin verilmedi.
CHP'lıkr araçlarla gittıkleri bul-
var girişine sembolik "Uğur Mum-
cu Bulvan" tabelasını koydular
\e basın açıklaması yaptılar. Ma-
halle ve bulvarlann adlannı degiş-
tırmesıyle gündeme gelen Ceyhan
Beledıye Meclısı'nın türbanlı üye-
\e sesstzkaldığı, MHP'li Belediye
Başkanı HüseyinSözlü'nün, Kal-
takiye Mahallesi'nin adınm "Ata-
türk" veya "Ata" olması için ma-
halle tnuhtan Betül Ada tarafın-
dan yapılan yazılı ve sözlü başvu-
rulan kabul etmediği ortaya çıktı.
CHP Adana tl Örgütü'nün. Uğur
Mumcu Bulvan'nın adının değiş-
tirilmesıne tepki göstermek için
düzenlemek istediği protesto yü-
rüyüşüne izin verilmedi. Nct bir
gerekçe gösterilmediğinı belırten
CHP Adana tl Başkanı Ethem
Hakkı Öztürk. "Anladıgım ka-
darıyla sanıyorum provokasyon-
dan çekindiler. Problern yaşan-
masın istediler" dedi
CHP ılçebınası önünde toplanan
partıliler ve bazı demokratik kıtle
örgütlerinin temsikileri araçlara
binerek. adı degiştirilen Uğur Mum-
cu Bulvan'nın girişine gittiler. Re-
fuje sembolik "Uğur Mumcu Bul-
van" yazılı pankart konuldu. Bir
basın açıklaması yapan ve "Cey-
han Belediye Meclisi'nin ırkçı,
kafatascı üveleri ne kadar uğ-
raşsalar. ne kadar çırpınsalar yi-
ne de Ceyhan'da İîğur Mumcu
Bulvan adını tarihe gömemeye-
cekler" diyen CHP Ceyhan llçe
Başkanı Mevlüt Tosun. her fırsat-
tayeni tabelakoyacaklannı söyle-
di. Tosun, açıklamasını şöyle sür-
dürdü:
"İktidara gelen ırkçılar başka
ülkelerde önce kendilerine kar-
şıt olat canlılan yok etmekle işe
başlarbrdı. Oysa Ceyhan'ı yöne-
ten ırkçılar öİülerle işe başladı-
lar. Ana bilsinler ki ölülerimize
de sabp çıkacağız, dirilerimize
de. Irkçı tetikçüerin karanlıkta
sıktıkjırı ve sıkacakları kurşun-
lar biz asla \ ddıramayacaktır. Bi-
zim MHP seçmeniyle bu konu-
da sorınumuı yok. Biz inanıyo-
ruz kiMHP secmeni keat yöne-
ticilerni Uğur Mumcu'lara düş-
man osunlardiyeseçmîmişler-
dir. Viıe inaaıyoruz ki \>HP seç-
menihn Uğur Mumcu ile hiçbir
kavga.ıyoktur\e büvük insana
her 2^anan da saygı duymuştur."
Basn açık.lamasınm ve alkışlı
protesonun ardından topk luk da-
gıldı. îu sırada oradan geçmekte
olan br kişinin sözlü sataşma yap-
tığı v< bırakılan "Uğur Mumcu
Bulva"i" yazısını yırttığı ^örül-
dü.
M IP'li belediye yönetim;nin
uygtaimasına tepkiler sürüyor.
Atatürkçü Düşünce Derneği Cey-
han Şubesi.ilkkez bir MHP'li baş-
kanın yönetıme geldığı Ceyhan
Bclediyesi'nm 20 MHP'li, 2 DSP'li
ve 3 HADEP'liden oluşan mecli-
sinın 4 Haziran'daki toplantısmda
ilk ıcraat olarak mahalle muhtar-
lanna. ihtiyar heyeti üyelerine ve
mahalle sakinlerine danışmadan,
bazı mahalle ve buharlann adla-
nnı değistirerek ülkücü görüşü sim-
geleyen %e çagnştıran adlarkoyma-
sını eleştirdı. Mahallelerden Kal-
takiye'nin "Ergenekon", Bota'nın
"Osmangazi", Türlübaş"ın
"Türkyurdu", Emek in "Tekefi",
Uğur Mumcu Bulvan'nın da "Yu-
murtalık" diye değiştinlmesmin
yanlış olduğunu v urgulayan ADD
yönetıminin açıklamasında şu gö-
rüşlere yer verildi:
"Durup dururken 4 mahalle-
nin adı ile basın şehidimiz. laik
Cumhuriyetin savunucuların-
dan değerli ulusal yazarımız
Uğur Mumcu'nun adı da sudan
bir mazeretle değiştirilmiştir. Bu,
meclisin ilk yanlışı degildir.
26.05.1999'da yapılan ilk toplan-
tıda da bir kadın üyenin toplan-
tıya türbanla katıldığı öğrenil-
miştir. Biz ADD olarak beledi-
ye başkanı ve meclis üyelerinin
bu tavrını kınıyoruz."
DtSK'e bağlı Tekstil tşçıleri Sen-
dikası Toplu Iş Sözleşme Dairesi
Başkanı Nuri Toprak da MHP'li
Ceyhan Belediye Başkanı'run dav-
ranışının toplumsal banşı bozma-
ya yönelik olduğunu söyledi. Top-
rak. uygulamayı şiddetle kmadı-
ğını bildirdi. Bu arada. adı "Erge-
nekon"a dönüştürülen Kaltaki-
ye'nin muhtan Betül Ada' nın.
meclis karanndan çok önce ma-
hallenin adının "Atatûrk" ya da
"Ata" olması için ikı kez dilekçe
verdiğı, sözlü başvuruda da bu-
lunduğu, ancak gûişimlerinin Baş-
kan Sözlü tarafindan kabul edilme-
diğı öğrenıldı.
Ceyhan'da mahalle ve bulvar ad-
lannın değiştirilmesi halktan da
tepki alıyor. Türlübaş Mahallesi
sakinlerinden bazılan, "Karde-
şim burada sağcısı da var, solcu-
su da. Neden böyle yapıyorlar,
halkı karşı karşıya getirmek mi
istiyorlar? Kim adından şikâyet-
çi olmuş? Kime sormuşlar? Bun-
lar birilerini memnun etmek. si-
yasi bir mesaj vermek için böy-
İe yapıyorlar" derken bazılan da
"Bir sürü yanlışlığa ve karma-
şaya da yol açılacak. Mahalle ve
bulvar adlan boşuna değiştiril-
di. Yapsınlar yenisini, koysunlar
istedikleri adı" diye konuştular.
Ceyhan'da yaygın bir söyknti de
Uğur Mumcu Bulvan'na " Yumur-
tauk" adının konmasının bir aldat-
maca olduğu. Bazı çe\Telere göre
Ceyhan'ın en işlek bulvan olan,
Yumurtahk ılçesine açılan tek ka-
pı durumundaki bulvar şimdilik
bu adla anılacak. Ancak ortalık
durulunca yerü bir kararla adı "Al-
parslan Türkeş" buKan olacak.
HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl
HARBt SEMtH POROY
BULUT BEBEK NVRAYÇİFTÇI
MIRMIRLAR UĞUR DURAK
TARİHTE BUGÜN MÛMTALARIKJUİ 15 Haziran
$İ$Ü'DEKİ ATATÛRKÜN EVİMÜZE OLOU
1$4£'P£ sueüM, ATArüeK'ûN SAMSUN'A sinnEo
MÜZE DU&UMUHA İ
BAŞINPA BUUJNPuâu
KBMAL PAÇA, ISTHNBUL'/İ Z>ÖHtoÛfrÜ(K4S/JM1Stff)~
&EKÇİ MOa/LmU OCAKAK MU&tCADIĞt Su EVD£ &f£
p , ûuc&tiu
fÇİN CİDDÎ PLAA/LAKfNt O £VO£
Tt. SU 84*CtMC>A6/, ŞİŞİ.İ '£>£</ £W/V ÖNCMİ
KUHTUUfŞ SAVrtŞt'N&AM SOMG*, IS28"DE, İSTMN
BUL SELSPfrES/' rrt/Srt/c-fHMfi/ S7.SOO LİKA-
&CM£SIHDE, yAZAK VE A&tÇ
NÜZf/ETGEKÇEte'İN KATTKfSf
SSLfM
EVET / HAYIR
OKTAY AKBAL
Güzellikler Yağma
Edilmesin!
Boşuna yazmamış Halikarnas Balıkçısı: "Ro-
ma'yı gör, sonra öl, derier; Gökova'yı gör de ya-
şa."
Gökova'yı ilk görenle son gören, daha doğru-
su hemen her gün gören hep aynı duygulan ya-
şar. Turgutreis LJsesi öğrencisi Nuh Barza'nın
Turgutreis Lisesi'nin dergisinde çıkan yazısı bu
güzelliği birkaç satırda yaşatıyor:
"Sakartepe'den aşağıya baktığınızda bir ressa-
mın bütün sanatını aktardığı şahane bir tabloyu
görürsünüz. Tablodaki renkterarasındaki uyum si-
zi büyüler. Doğa tabloya bir dantel gibi işlendi-
ğinden hayran kalmamak elde değil. Gökova 'nın,
insanı bu kadar etkilemesi, Gökova insanlannın
yüreğindeki sevgiden, samimiyetten kaynaklan-
sa gerek. İnsanlannın iç güzelliği doğanın ihtişa-
mıyla birbihne ne kadar benzese de bu iki güzel
dünyanın birbirinden aynlmaz bir paylaşımı var."
Sakar, söylentilere göre adını Kanuni Süley-
man'dan almış... Rodos seferine çıkan Kanuni,
ordusunu bu dik, dar tepe yollarından geçirmek-
te zorlanınca, "Ne sakar bir yer burası" diyesiy-
miş... Kaptan Cousteau ise ne buyurmuştu:
"Dünyada cennet varsa, Gökova'dır."
Gökova, Marmaris, Bodrum, Ege, Akdeniz kı-
yıları!.. Birbirinden eşsiz güzellikte yöreler... Ama
gereği gibi sahip çıkıyor muyuz? Yoksa isteyen
bu güzellikleri yağmalamayı sürdürüyor mu?
Muğla Kültür Müdürü Hikmet Öz bu ildeki ören
yerlerinin iç ve dış yağmacılarca yurtdışına kaçı-
rıldığını söylüyor. Eski eser kaçakçılığı günümüz-
de de bütün hızıyla sürüp gitmekte. Hikmet öz
şöyle diyor:
"Antalya ve Muğla illeri eski eser kaçakçılığının
en yoğun olduğu ıller arasında yer almaktadır.
Zaman zaman basında bu konuda habeher ya-
yımlanır. Yüzden fazla antik kent yeheşiminin bu-
lunduğu Muğla'da özellikle kırsal kesimdeki bir-
çok insanın bir an önce zengin olabilme sevda-
sıyla kendini kaptırdığı bir uğraş haline gelmiştir
eski eser kaçakçılığı... Eski eser kaçakçılığını ya-
tıyia, botuyla profesyonelce yapanlar Muğla, An-
talya sahillerinde cirit atmaktadır."
Hikmet Öz, müzelerimizin eski eserleri satın
almakonusundabaşansızolduklan kanısında: "Va-
tandaş bulup da müzeye getirdiği bir eski eserin
parasını birkaç ay sonra alabilmekîe ve zaman za-
man umduğu fiyatı da bulamamaktadır. Buna
benzer olumsuzluklar eski eser kaçakçılannın ek-
meğine yağ sürmekte, vatandaşı eski eser kaçak-
çılannın kucağına atmaktadır."
Muğla'ya, Antalya'ya, tüm kıyı kent ve kasa-
balarımıza özel yatlanyla gelenlerin ülkemizden
neler alıp götürdükleri bilinmiyor! Yatçılık turizmi
engellenmesin diye yabancı yatlar kontrol dışı
tutuluyor. Bu yüzden de ülkemizin irili ufaklı ha-
zineleri deniz yoluyla yurtdışına kaçırılıyor...
Osmanlı döneminde Anadotu tam anlamıyla
yağma edilmişti. Ingilizler, Almanlar, Fransızlar...
Herkesın gözü önünde hazineler kaçırılmıştı. Ki-
mi zenginlikler belli açıkgözlerin cebine girdi, ki-
mi de Avrupa müzelerinin baş tacı oldu... Ingiliz,
Amerikan müzelerine giderseniz öyledir; Alman,
Fransız müzelerine giderseniz öylediri Hep gü-
zel Anadolumuzdan kimi açıkça, kimi gizlice ka-
çırılmış değerler!..
Bir kültür bakanı gelmişti, "Bütün bunlar bize
ait değil. İsteyen alıp götürsün" gibilerden söz-
ler söylemişti! Cumhuriyet yönetimi bu tür kaçır-
ma olaylannı elden geldiğince önlemeye çalışmış-
tır. Ama Anadolu öylesine eski eserlerle dopdo-
lu ki kurnaz yabancılar yatlarla, botlarla yine hır-
sızlıklarını sürdürüyorlar... Muğla Kültür Müdürü
Hikmet Öz'ün dediği gibi, "kıyılanmızda ciritatan"
hırsızların önünü kesmek bir çeşit utusal görev
olmalıdır.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/Birişıyılma-
dan sonuna de-
gin götüren. se-
batkâr. 2/ " —
Kutlar": Yaza- 3
rımız... İki üç
yaşındaki erkek
koyun. 3/ Ge-
neUikle yakmak
ıçın kullanılan "
ıri saman... Be- 7
lırti... Tavlada
üçsayısı.4/Bil- 8
giçlik taslayan n
1 2 3 4
kımse...lskam-
bildekı maçarengineye-
rilen bir başka ad. 5/ Üç
ya da daha çok sayıda
halattelındenelleörüle- 2
rek yapılmış kısa ip. 6/ 3
Bakırınsimgesi...Umut- 4
suzluktan doğan karam-
sarlık. II Bayrağın uç-
kurluk karşısmdaki ke- 6
nan. Duman rengi. 8/ 7
Gemıyadatrenyatağı... g
Atasözü. 9/ Eklemba- _
caklılann ve kabuklula-
nn örteneğini oluşturan organik madde... Bir cetvel türu.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Desenli ya da yollu do-
kunmuş yün kumaş. 2/ Nâzım Hikmet'in bir oyunu...
Genellikle ateşli hastalıklar, ruhsal bunahmlar sonucu de-
ride fiskeler durumunda beliren kabarcık. 3/ Gök cisim-
lerini gözetkme... Osmanlı devktinin Kuzey Afrika'da-
ki son topraklannı da yitirdiği antlaşmanın adı. 4/ Bir gı-
da maddesi... lshal, hafif sürgün. 5/ Ödünç verme... Bo-
ru sesi. 6/ Küçük korparçası... lzmir'in Kemalpaşa ilçe-
sinin eski adı. II Konut... lçınde yağ yakılan toprak kan-
dil. 8/ Kuşak... Donuk renkli. 9/ Osmanlı donanmasın-
da kullanılmış yelkenli bir gemi.
Yaşam, kalbin iki vuruşu
arasındaki zamandır.
Kalbinizi
koruyun
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL
Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat
Faks: (0 212)212 68 35