24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15HAZİRAN1999SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Tomur Atagök ressam, müzeci, sanat yazan ve küratör olarak 40 yılı geride bıraktı Resimleri yaşamnnn ayııasıESRA ALİÇAVLŞOĞLU Türk kültür yaşamına resımleriyle olduğu kadar mü- zecilik alamndaki çalışmalan, küratörlüğü. sanat \a- zarlığı ile de damgasını vurmuş bir isim Toraur Ata- gök. Sanatçı, şu günlerde sessiz sedasız 40. sanat yı- lını kutluyor. Atagök"ün ressam kişihği uğraşı alan- lannın yoğunluğu nedeniyle. kendi deyimiyle "haf- ta sonlanna kalsada" resimleri yaşamının aynası ol- maya devam ediyor. İınsel yapısı, değer yargılan ve düşünüş biçimi ile insan ve ınsan ilişkılen Atagök'ün yapıtlannda ön- celık kazanan değerler. Ve elbette kendi yaşamı... Günceleri .. Kadın ıse resimlennin vazgeçilmezi... tnsanm yaşam karşısındaki tutumu, kişiliğı gibı so- yut öğelere somut kavramlarla görsellik kazandır- mayı yeğleyenlerden Atagök. Halen Yıldız Teknik Üniversitesi Müzecilik Ana- bılım Dalı ve Güzel Sanatlar Bölümü Başkanlığı'nı yühiten Tomuı Atagök"ün diğer bir uğraş alanı, eğıt- menlik. Müzecihği ıse şu günlerde en ön plana çıkan yanı. Tomur Atagök ile kurmak için büyük bir uğraş verdıği Çağdaş Sanatlar Müzesi ve resimleri üzerine konuştuk. - Ressamtık. müzecilik. küratörlük, eğirmenlik der- ken 40 yılı geride bırakbnız. Nasıl geçti bu 40 yıl? Bu saydıklarımzı birbtrinden çok farklı şeyler ola- rak algılamıyorum. Insan kendini ifade etmeye sanat yâparak başlıyor. lşin içine egitimcilik girince ve bel- li bir konuya yaklaşımınız nedeniyle bir bakıma li- der gıbi görünüyorsunuz. 20. yûzyıl sanatçısını çok fazla şeyi toplumun dikkatine sunduğu için lider ola- rak görüyorum. Ama kendi sergilerim \e düzenledık- lerim yaratıcı düşüncenin devamı, birbirini bütünle- yen şeyler. - Sanatçı kişiliğinizte, sanat adına uğraşıiannızı bir- birinden ayınvorsunuz_ Evet. Biri sanat yapmak, diğeri sanat ortamma kat- kıda bulunmak. Sanatla ilgileniyorsanız mutlaka dü- şünüyorsunuzdur ve yazma ihtiyacı hissedersiniz. Bunun özellikle Türkiye'de çok gerekli olduğunu dü- şünüyorum. - Peki müzeciliğe olan ilginiz bu doğmltuda nu ge- lişti? 1973 yılındaAmerika'dan Türkiye'ye döndüğüm- de bir arayış içine girdim ve müzede çalışabilir mi- yim diye düşündüm. Daha sonra Mimar Sinan Üni- versitesi'nde müzecilik üzerine yeterlilik tezimi ta- mamladım. Sanınm müzecilik en iddıalı olabilece- ğim konu. Çünkü en fazla müze görmüş insanlann başmda geliyorum. - Türkiye'de müze denilince akla hemen arkeoloji müzeieri geliyor. Çağdaş anlamda müzelerin bulun- mamasını neye bağhyorsunuz? Atagök, Çağdaş SanauarMüzesi'ninkurulması için çaba harciyor. (Fotoğraf: KAAN SAGANAK) Resım Heykel Müzesi'nde çalışmaya başladığım 1980 yıhndan bu yana bir atılım yapmak için uğra- şıyoruz. Birkaç girişimde bulunduk ama bu girişim- lerin hiçbirisi Feshane kadar netleşmedi. Ancak so- nunu maalesef getiremedik. Geçen aylarda tngilte- re'de 21. yüzyıl projelerini gördüm ve bizim ne ka- dar gende olduğumuzu onlann sayesinde anladım. ln- gilızler 2000 yılını kültür alanında yapacaklan pro- jelerle karşılamaya hazırlamyorlar. Türkiye'deki atı- lım ise ancak ekonomik anlamda oluyor. Toplumun seviyesinin yükselmesi sadece ekonomiyle olmuyor. kültürün arka plana atılmaması gerekiyor. Bu gezi- den sonra duyduğum heyecanla birlikte bir şey yap- mak için Resim Heykel Müzeieri Derneği'nin çev resindeki sanatseverler yola çıktık. Işe öncelikle bir vakıf kurarak başlamaya çalışıyoruz - Çağdaş Sanatlar Müzesi'nin kurulması neden bu kadar zor? tstanbul gıbi büyük bir metropolde hem böyle bir girişimi yapmak hem de devletin kültüre ayırdığı ya- tınmlan değerlendırmek çok zor. 2000"li yıllara han- gi projelerle gırdiğimızi henüz bilmiyoruz bile. Üzü- lerek görüyorum ki Cumhuriyetin 75. yılı nasıl kut- landıysa ileriye dönük projelerimız de böyle olacak. Yani şarkıcılar çıkacak ve göstenler yapacak. Bun- lar çok gereksiz masraflar. Türkiye Cumhuriyeti bu tür masraftan yapmamalı dıye düşünüyorum. Eğer gös- terilere harcanan para yeni bir yapıya harcansaydı. ina- nın çok daha yararlı olurdu. - Devtetin kültür potitikasuu nasıl değerlendiriyor- sunuz? Sorunlan gören bir toplumuz: ancak bunlan hiç- bir zaman çözemiyoruz ya da çözmek için çok radi- kal bir değişımı öngörüyoruz. Gelişmeleri iyi zaman- layamıyoruz. Toplumun kültürel dengesini oluştura- bilecek, eğitim kurumlan ile birlikte çalışabilecek ve değişimi en iyi biçimde yönlendirecek kurumla- ra ihtiyacımız var. Bugün bu değişimi medya ve te- levizyon yönlendinyor. Ve ortaya çok kitch bir kül- tür çıkıyor. Devlet büyükleri ve belli kişiler şarkıcı- lara devlet sanatçısı ödülü veriyorsa bu sadece onlar- dan kaynaklanmıyor. Onlann altında çalışan sanat kurumlannın yöneticilerinden de kaynaklanıyor. Üni- versiteler sadece sanatçı adaylanna sanat eğitimi ve- riyor. Düşünce sanatından yoksun bir ülkede. insan- lara sanatçı seç derseniz elbette seçeceği kişi sahne- de göbek atan oluyor. Kültür Bakanhgf nın değişim ve gelişim içinde olması gerekiyor. - Çağdaş Sanatlar Müzesi'nin kurulması için en önemli başlangıc sanınz yerin belirlenmesi olacak... Bunun çalışmalanna şimdiden başladık. Çok mer- kezı olmasa da bazı arazıler var... Aynca çok merke- zi hazır yapılar da bulunuyor. Elbette yeni bir bina en akılcı oİanı. - Dünya standartlannda koleksivona sahip bir mü- ze için geç kalındığmı düşünüyor musunuz? Yaşayan sanatçılann yapıtlannı toplamak büyük bir sorun olmayacak. Binealler için Türkiye'ye gelen sa- natçılann da yapıtlannı vermekten kaçınmayacağını düşünüyorum. En azından desenlerbüe toplanabilir. Dünyanın tanınmış sanatçılannı Türkiye'ye davet et- tiğinizde de çok önemli yapıtlar bırakacaklardır mut- laka. Türk sanatçılan da böyle bir müzenin oluşumu sırasında ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır. -Çağdaş Sanatlar Müzesi'nin, FrankGery, Rkhard Mier, Venhıry gibi önemli mimarlar taranndan inşa edilmesi, İstanbul'un kültür yaşamına son derece ohımlu yansıyacakür sanınz_ ' Elbette. Ama müzenin Türk mimarlar tarafmdan yapılması gerektiğine ınanan mimar arkadaşlanmız da var. Bazılan ise dünya çapmda bir yanşmanın açıl- masını savunuyor. Dileğimiz, müzenin mimari ola- rak da öne çıkması. Bazı ınsanlar sadece yapıyı gör- mek için bile gelebilir. Bu, turizm için de oiumlu bir gelişme olacaktır. - Son dönemdemüzecfliğe yoğunlaşmanız sanatya- şamınızı nasıl etkUiyor? Şu anda yoğunlaştığım konu, sanatımın hafta son- lanna kalmasına neden oluyor maalesef. Ama mü- zeciliğe yogunlaşmam başka türlü bir heyecanı da be- raberinde getiriyor. Böyle bir müzenin kurulması 40.. 50. yilımı çok çok aşar diye düşünüyorum. - Resimlerinize dönecekolursak.~ kadın kimliği ne- den bu kadar ağır basıyor? Amerika'dan Türkiye'ye dönüşte bazı farkhlıklar dikkatimi çekti. Özellikle azgelişmiş ülkelerde pro- fesyoneV kadın sayısı fazla, ancak sosyal yaşamdaki yeri, konumuna göre farklı bir yerde. Bu farkhlıklar üzerine çalışmaya başladım. Ama resimlerim mesaj veren türden olmadı hiçbır zaman. Daha çok, kadı- nın özellikleri üzerine çalıştım. Doğanın korunması gibi başka saplantılanm da var. Son yaptığım işler- de. yok olmaya yüz tutan toprakla ilgilenmeye baş- ladım. Resimlerime kurumuş kökler, saçlar giriyor ar- tık. Bu yüzden 40. yıla ilişkin bir sergi yapmayı dü- şünmedim. Belli bir üslubun işlerinı ortaya çıkardı- gım zaman bir sergi yapmak istiyorum. - Resimlerinizde başlangıçtan bu yana soyut kav- ramlan, mekân, zaman ve hareket öğeleri} le bir ara- da kuDandığmıza tanık oluyoruz_ tnsan ılışkilerini ve yaşamla ilgili düşünceleri so- yut olarak ifade etmek gerekli diye düşünüyorum. tn- san formu ile soyutu sürekli olarak bir arada kullan- dım. Günceler de benim bir gerçeğim. Yaşadıktan he- men sonra boyanın içinde birtakım fotoğraflan, nes- neleri kullanarak hissettiklenmi açığa çıkanyorum. Burada bir tür belgeleme var. Yaşamla ilgili notlan da bunlann içine alıyorum. Bunlar yaşam ntmımın göstergcsi. Arcadi Volodos müziğin spor olmadığını vurgulayarak ödüllere oiumlu yaklaşmadığını söylüyorğ p 'Meştirmeıılere üeyicflere güveniyorııın NURDAN CtHANŞÜMUL Piyanıst Arcadi Volodos Uluslararası tstanbul Mü- zik Festıvalı çerçevesinde bir konser verdi. Sanatçı konserde, Schubert. Scri- abin. Rahmaninof ve Liszt'in yapıtlannı yorum- ladı. Sekiz yaşında piyano çalmaya başlayan Volodos. çocukluğunun ilk yıllann- da piyano çalmak yerine futbol oynamayı yeğliyor- du. Ancak şan sanatçısı olan anne ve babasının etkisiy- le önceleri şarkı söyleme- ye ilgı duyan Volodos, ba- basının plaklannı dinleye- rek piyanoyu sevdi. Capil- la M. Glinka'da başladığı eğitimini 1987'de Galina Eguizarova ile sürdürdü. Volodos, kendisine daha ım imkânısağ- izarova 'dan ediyor: "Onu tanıdığunda teknik olarak çok za>ıfbm, ancak o bana kendime güvenme- yi öğretti, büyük bir piyantst olabileceğime inanmamı sağladı. Piyanist olmak is- temiyordum, ilk öğretme- nim birçok şeyi değiştinne- mc neden oldu. Bana ilk, pi\ anistolacaksın diyen o\- dû." 1993'te Paris Konserva- tuan "nda Jacques Rouvier ile bir yıl, daha sonra da Madrid'de Kraliçe Sofya Yüksek Müzik Okulu'nda Dunitri Başkirm la çalışan Volodos. New York'ta ver- diği ilk konserinin ardın- dan piyano dâhisi olarak anılmaya başladı. Bugüne dek dünyanın çeşitli ülke- lerinde konser veren Volo- dos. farklı ülkelerde konser vermenin hiçbir şeyi değiş- tirmediğini söylüyor: "Be- nim için ülkeler ülkelerdir, müzik de müzik." Klasik müziğe olan ilgiyi ıse şöy- le değerlendiriyor sanatçı: "İlgi ülkelere göre değişi- yor. Klasik müziğin popü- ler olduğu tngiltere,Alman- ya gibi ülkelerde ilgj çok iyL Ban ülkelerde de klasik mü- zik popüler değil. Ancak her yaştan dinleyiri bulmak mümkün." Başanlı olmak için çok çahşmak gerektiğine ina- nan Volodos, bir parçayı dinleyicilere çalmadan ön- ce o bestecinin tüm yapıt- lannı öğrenmeyi tercih edi- yor. Sanatçı, sistematik ça- İışmalanyla da dikkat çeki- yor' "Bestecinin bütün ya- pıtlannı bilmek zor değil, keyifH bir iş. Tıpkı büyük bir dünya gibi. Nasıl evimize gi- rerken önce bir dış kapı var- dır, sonrae>in kapısı ve ken- di odamızın kapısı vardır. Yani bir dünyagibi sonsuz." Özellikle güncel müziği yorumlamayı tercih eden Volodos, 'rtıhsal güzelük dünyasr olarak tammladı- ğı müzikte belli birtercih- te bulunmanın zor olduğu- nu söylüyor. Repertuvannı belirlerken öncelikle kendi çalma zevkini düşünüyor "Hangi ülkenin dinleykisi- neçalacağımı değil, hangi parçalan çal- mak istediği- mi, bunlann zor ve kolay olup olmadı- ğını düşünüyorum. Çala- cagım müzik için kelime- krk-tanımda bulunmakzor. Müzik ne olursa olsun he- yecanı vardır ve bu heye- can hep a>Tudır." Sony Classical için çı- kardığı ilk CD'siyle birçok ödüle değer bulunan Volo- dos'un Carnegie Hall'da canlı kaydettiği ikinci CD çalışması bugünlerde piya- saya sürüldü. Sanatçının gelecek için henüz birpro- jesi yok : "Kayrt yapmayı pek sevTniyorum. Kayıtya- pacağım zaman, bunu ger- çekten isthor otmam gerek- li. Çok ka> ıt > apmaktansa, istediğim zaman kayıt yap- mak daha iyi." Ödüllere oiumlu yaklaş- mıyor Volodos. Konuyla il- gili konuşurken 'müziğin spor olmadığını' söylüyor. Müzik eleştırmenlerin- den çok izleyicilerin dü- şünceleri ne önem veriyor Volodos: "Piyanoçalmaya başladığım ilk iki yıkla eleş- tinnenlere önem veriyor- dum. Ancak son iki yıldır benim için eleştiri yok. tz- leyici hep \ardır ve izieyici müziği beğenirse salona ge- lir. Müzik. artistik patinaj- daki gibi notlara bakıp değerlendirilecek bir şev değü." ılüfh'.f • "Bestecinin bütün yapıtlannı bilmek zor değil, keyifli bir iş. Tıpkı büyük bir dünya gibi. Nasıl evimize girerken önce bir dış kapı vardır, sonra evin kapısı ve kendi odamızın kapısı vardır. Yani bir dünya gibi sonsuz." (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) FestivaldeBarok'un sıra dışı tinısı Kültür Servisi - Uluslararası tstanbul Müzik Festivali çerçeve- sinde Giovanni Antoni'nin yö- netimindekı II Giardino Armoni- co topluluğu bu akşam ve yann akşam Aya trini Müzesi nde mü- . zikseverlerle buluşacak. Repertuvannın çeşitlıliğı ve sı- ra dışı tırusı ile günümüzün en dik- kat çekici barok müzik topluluk- lanndan biri olan II Giardino Ar- monico ilk konserinde Vh-aldi. LocateUi ve Geminiani'den. ıkin- ci konserinde de yine Vivaldi. Telemann, Coldberg %e C. Ph. Bach'tan eserler sunacak. K.onserlere solist olarak Enri- coOnofori(solo keman) ve Mar- co Brolli (çapraz flüt) katılacak. II Giardino Armonico 1985'te Milano'da kuruldu. Avrupa'nın en önemli müzik okullannda eği- tim gören ve otantik enstrüman- larda uzman olan topluluk üye- lerinden birçoğu. Nicolaus Har- noncourt, Gusta\ Leonhardt Tre- vor Pinnock, Jordi Sa\allve Chris- tophe Coin gıbi önemli müzis- yenlerle konserler veriyor. 17 ve 18. yüzyıl müziğinde uz- manlaşmış bir topluluk II Giar- dino Armonico. Program seçi- Giovanni Antoni'nin yönetimindeki n Giardino Armonico topluluğu bu akşam ve yann akşam Aya İrini'de. yüzyıl bestecilerinin yer aldığı albümleriyle Fondazione Cini (Venedik), Caecilia (Belçika), Diapason d'Or Choc de la Mu- sique ve Grand Prix des Discop- hiles gibi birçok uluslararası ödül kazandı. mine göre, konserlerde üç ile yir- mi altı arasında müzisyen bir ara- ya geliyor. Topluluk, dünyanın sayılı fes- tıvallerine düzenli olarak davet edilmesinın yanı sıra pek çok ni- telikli konser salonunda da sık sık konserler veriyor. Cecilia Bartoli. Anna Caterina Antonacci. Sumi Jo. Lynn Daw- son ve Eva Mei gibı ünlü şarkı- cılarla da konserler veren II Giardino Armonico, TeldecClas- sics için kaydettiği Vivaldi ve 18. Şipinterden müzik attHimü • Kültür Servisi- Sevilen çizgi film karakteri Şirinler'in, popüler şarkılann uyarlamalanndan oluşan 'Şirin Hits' adlı albümü BMG müzik tarafından piyasaya sürüldü. Müzik direktörlüğünü Derya Köroğlu'nun üstlendiğı albümde, Sezen Aksu'nun 'A Acayipsin'. Rober Hatemo'nun 'Esmer', Ahmet Akkaya'nm 'Ah Canım Vah Canım'. Mustafa Sandal'm 'Bu Kız Beni Görmeli' gibi parçalannın Şirince uyarlamalan yer alıyor. Orijinal Şirin parçalannın da bulunduğu albümde aynca Macarena ve Ricky Martin'in 'Maria' adlı parçalan bulunuyor. Şarkılan Derya Köroğlu, özel bir teknik kullanarak Selda Akalın ile birlikte seslendirdi. Köroğlu aynca Yeni Türkü'nün 'Telli Telü' adlı parçasını da Şirinler için yorumladı. Rumelihisanı tetanbul Production'a tahsis edildi • Kültür Servisi - Kültür Bakanlığı'na bağlı Rumelihisan, 1999 sezonunda etkinlikler düzenlemek üzere tstanbul Production'a tahsis edildi. tstanbul Production. 15 Haziran-15 Eylül 1999 dönemı için kira karşıhğı 20 milyar Türk Lirası verecek ve Gar AtölyelerTnin restorasyonunda kullanılmak koşuluyla 4 eşit taksitte 1 milyon dolar Kültür Bakanlığı'na bağış yapacak. lstanbul Production, Ankara'da yapılması planlanan Güzel Sanatlar Müzesi için açılacak kampanyaya Star ve Kral televizyonlan ile Star gazetesinin de destek vereceğini belirtti. Iletişimin Gücü' • KüKûr Servisi - Turkcell'in 5. kuruluş yılı dolayısıyla düzenlediği 'tletişimin Gücü' konulu resim yanşması sonuçlandı tletişim teknolojilerini estetikle birleştirerek gelecegin dünyasının tasarlanmasını amaçlayan yanşmada Ferruh Başağa onur ödülüne değer bulundu. Haluk S. Özden 'Hermatik Temas' adlı yapıtıyla birinciliğe layık göriilürken, Ünsal Bahtiyar 'Sınır Beş' adlı yapıtıyla ikinci, Asuman Demirkök 'Ses' adlı yapıtıyla üçüncü oldu. Ödül alanlarla birlikte toplam 46 yapıt, 10 Temmuz tarihine dek Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat . Galerisi'nde sergilenecek. Mega Residence'de Barcaodemane sergisi • Kültür Servisi - Karikatürist R Bülent Fidan'ın yedinci kişisel sergisi 'Barcaodemane" bugün Mega Residence Otel'de açılıyor. Sergi 30 Haziran'a dek sürecek. Kendisini öncelikle barkodlann göstergesel yanının etkilediğini belirten Fidan "insanlann mekanik süreç içinde zamanla nasıl algılayacaklan ve yine gelecekte insanlann, olaylan ve duygulannı da birer barkodla algılayacaklan düşüncesi beni barkodlar üzerinde çizmeye itti'" diyor. (231 31 61) Uluslararası seramik sempozyumu • Kültür Servisi - Mimar Sinan Üniversitesi Seramik Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Beril Anılanmert. Prof. Tülay Baytuğ. Doç. Süleyman Aydan Beler ve Yrd. Doç. trfan Aydın'ın organize ettiği Uluslararası Seramik Sempozyumu 'lstanbul Interaction' 1 -20 Ağustos arasında Mimar Sinan Üniversitesi Seramik Bölümü'nde yapılıyor. Seramik sanatında dünyaca ünlü on sanatçının katılımıyla gerçekleştirilecek sempozyumun her yıl aynı tarihlerde tekrarlanması planlanıyor. Seminer boyunca çeşitli atölye çalışmalan da düzenlenecek. Jim Melcher, Ole Lislerud, Laila Meliani, Khaler Ben Silimane ve Frank Boyden gibi sanatçılann katılacağı sempozyum kapsamında üretilen ve sergilenen yapıtlar Mimar Sinan Üniversitesi Seramik Koleksiyonu'na dahil edilecek ve Mimar Sinan Üniversitesi Çağdaş Seramik Müzesi'nin temeli oluşturulacak. BUGUN • KADIKÖV TOPLLMSAL .4RAŞTIRMALAR VAKFI'nda saat 19.00da Ataol Behramoğlu,'Aşk tki Kişiliktir' adlı kitabını imzalayacak ve 'Geçmişten Günümüze Şiir' konulu bir söyleşi gerçekleştirecek. (0 216 346 04 87) • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ nde saat 19 OO'da Serap Oda Topluluğu ve Korosu'nun 'Klasik ve Otantiğin Buluşması' başlıklı konseri yer alıyor. (292 06 55) • DULCINEA'da saat 20.30'da 'Elektronik Müzik/ Tarihi, Gelişmeleri ve Teknikleri* başlıklı konferans Mehmet Gün'ün katıhmıyla gerçekleştirilecek. (245 10 71) • ENKA RÖNESANS GALERİ BAR'da saat 19.00-21.15 arasında Orhan Kural'm müzikli dia gösterisi izlenebilir. (274 25 40) 27. ULUSLARARASI ISTANBUL MUZ1K FESTİVALİ BUGUN • II Giardino Armonico saat 19.30'da Aya trini Müzesi'nde konser verecek. j YARIN • II Giardino Armonico saat 19.30'da Aya trini Müzesi'nde konser verecek. • Doğan Dikmen & Topluluğu saat 21.30'da Atatürk Kültür Merkezi'nde izlenebilir. 13. ULUSLARARASI IZMIR FESTİVALİ BUGUN • İZDSO ve Hannover Bach Korosu, şef Rengim Gökmen yönetiminde saat 21.30'da tzmir Agorası'nda konser verecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle