Katalog

5 MAYIS 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Duruşmaya Ozan'ın baba- sı Demirtaş Ceyhun kaokn. Ozan Ceyhun'un yargılanması • İstanbul Haber Servisi - Avrupa Parlamentosu milletvekili Ozan Ceyhun'un 19 yıl önce Sanyer'de Dev-Yol örgütü adma bir kişiyi öldürdüğü iddiasıyla yargılanmasma devam edildi. Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Ozan Ceyhun katılmazken, babası yazar Demırtaş Ceyhun ile avukatı Turan Göbekli katıldı. Duruşma, Ozan Ceyhun'un talimatla Almanya'da ahnan ifadesinin Türkçe'ye çevrilmesi için ertelendi. Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan ıddianamede, Ceyhun'un, TCY'nin "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı ortadan kaldırmaya cebren teşebbüse teşvik etmek" fıilini düzenleyen 146'ncı maddesi uyannca ölüm cezasına çarptınlması isteniyor. Kışlalı: Biz ulus devletiz • SIVAS (Cumhuriyet) - Gazetemiz yazan Ahmet Taner Kışlalı. Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü ve Atatürkçü Düşünce Derneğı Sıvas Şubesı tarafindan düzenlenen "Atatürk'ün ulusçuluk anlayışı, ulusal kimlik ve Güneydoğu sorunu' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Kışlalı. şöyle konuştu: "Atatürk, demokrasi, laiklik ve ulusçuluk ilkeleri ile Türkiye'nin kalkınabileceğini söylemişti ve bu gerçek her zaman karşımıza çıktı. Biz Türkiye Cumhuriyeti topraklannda yaşıyoruz. Türk ya da Kürt kimliğimiz alt kimliktir. Güneydoğu sonınu ekonomik kaynaklıdır. Feodal yapı sürdüğü için bu sorun yaşanmaktadır." Enerji, ABD'de göpüşülüyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ziya Aktaş ve bakanlığın üst düzey bürokratlan. bugünden itibaren ABD'de enerji görüşmeleri yapacaklar. ABD-Türk tş Konseyi'ninyıllık konferansına katılmak üzere giden heyet. 9 Mayıs tarihine kadar ziyareti sürdürecek. Müsteşar Yurdakul Yiğitgüden. Enerji Işleri Genel Müdürü Mustafa Mendilcioğlu, TEAŞ Genel Müdürü Zeki Köseoğlu'nun seminerler vereceği konferansa, özel sektör ve enerji ile ilgili kuruluş temsilcilerinin de katılacağı bildirildi. Meclis'te oda kavgasi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -21. dönemde paTİamentoya giren milletvekilleri "oda derdine" düştüler. Milletvekillerinin TBMM Halkla ilişkiler Binası'ndaki odalannı belirlemek için yapılan kura çekiminde bazı milletvekillerine "torpil yapılması ve kıdemlilerin girmek ıstememeleri" nedeniyle anlaşmazlık çıkınca kura çekimi ertelendi. lülermiler PKK'ye gidiyordu' • Dİ YARBAK1R (Cumhuriyet) - Kuzey Irak"tan bir kamyona yükledikleri 37 bin adet uçaksavar, zırh delici ve suikast mermisiyle Şanhurfa'nın Sıverek ilçesinde yakalanan 3 kaçakçı ile yardım ettikleri öne sürülen 4 sanığın yargılanmasma başlandı. DGM savcısı, toplam 53 yıl ağır hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklann, mermileri PKK'ye götürdüğünü iddia etti. Milletvekilleri, Bahçeli'nin 'Biz değişmedik' sözlerinden rahatsızlıklannı dile getirdiler DSP sağLam protokol istiyorANKARA (CumhuriyetBürosu)-Başba- kan BüJent Ecevit'ın 57. hükümetin kurul- ması için turlara başlamadan önce gruplar halinde görüşlerini aldığı milletvekilleri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin "Biz hiç değişmedik" sözlerinden duyduk- lan kaygılan dile getırdi. DSP milletvekil- leri, "MHP ile ekonomL kadrolaşma ve çı- kardacak yasalar konusunda çok aynnülı bir hükümet protokolü hazırianmah. Aksi haldeTBMM'detdsağçoğunlukla bizim dı- şunızda istedikleri yasalan çıkanriar. Milli Eğitim Bakanüğı ve ekonominin yönetimi kesinlikle bizde obnalı. Protokol çok dikkat- li hazırlanmalı ve en ufak bir sapma oldu- ğunda bunun hükümetin sonu olacağı net olarak ortaya konmalı" görüşlennı ıletti. MHP lıden Devlet Bahçeli ile yann görüş- mesi beklenen Ecevit, "Milletvekillerimi- zin kaygı ve beklentüerini dinliyorum. DSP tam bir dayamşma içinde" dedi. Ecevit dün 20 kişilik 4 grup halinde gö- rüştüğü milletvekillerini dinledi. Ecev it, bu- gün de milletvekilleriyle görüşmelerini sür- dürecek. Milletvekilleriyle görûşme Ecevit, dünkü görüşmelerden sonra "Olası geuşmeler ve hükümet sonınıryla il- giliolarak milletekillerimiz görüşlerini bek- lenti ve kaygılannı 3111310" dedi. Gazeteci- lerin "Bu beklenti ve kaygılar neler" soru- suna •'Kaygı ve beklentUeri şimdilik söyte- yemem. Çok önyargısız olarak ve her olası- İığıtartarak değerlendirmeler yapudT kar- şılığını veren Ecevit, liderlerle görüşmele- rine yaruı başlayabileceğini, geciktirmeye- ceğini bildirdi. FP lideri Recai Kutan'la da görüşeceğini bildiren Ecevit; "anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip bir hükümet formülü" konusunda, "Yapüması gereken değişiklikler var. Ancak bu hükümet soru- nuyla doğrudan bağlantılı değil" diyerek FP'siz 4'lü koalisyon formülüne sıcak bak- madığını ortaya koydu. Milletvekilleri görüşmelerden sonra sus- kun kalmayı yeğlerken eski DİSK Genel Başkanı, îstanbul Milletvekili Rıdvan Bu- dak. "Karar aldık, konusmayacağız" dedi. Budak görüşme sırasında "Hükümet pa- zarlıklan sırasında dikkatli olmalryız. Ett- mizgüçlü. istediklerimizi alabitecek durum- dayız" görüşünü ıletti. 4'lü koalisyon önerisi Bazı mıllenekıllennin de "FP dtşında kalan partilerirı katılacağı 4'lü knalisyon ku- rahm. Böylece anayasayı bile değiştirecek bir çoğunluğa ulaşabUiriz" görüşünü bildir- dikleri kavdedildi. Pemnçek davası Iftiracılar artık itirafçı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) -tşçiPar- tisi Genel Başka-nı Do- ğu Perinçek'in. U P- KK'ye yardım ettiği. devletin emniyeti açısuı- dan gizli kalması gere- ken belgeteri ele geçirdi- ği ve Ateşli SUahlar Ka- nunu'na muhalefet etti- ği" iddiasıyla 20 yıl 6 aya kadar ağır hapis ce- zası istemiyle yargılan- masma devam edildi. Perinçek'in 20 yıl 6 aya kadar ağır hapis ce- zasına mahkûm edil- mesi istenen iddiana- mede, tP Genel Sekre- teri Mehmet BedriGül- tekin'in de aralarında bulunduğu 8 parti yö- neticisi hakkında 1 ile 3 yıl arasında değişen hapis cezalan isteniyor. Ankara 1 No'lu DGM'de görülen dava- nın dünkü duruşması- na, başka suçtan hü- kümlü olan Perinçek ile diğer sanıklar katılmaz- ken avukatlan hazır bu- lundu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART r COGUNLUGUSJ PARTİeMZf Milletvekillerinin Ecevit'e ilettikleri ba- zı kaygı ve önerileri özetle şöyle: • 2 seçenek var. Ya MHP ilehükümetlcu- racağız ya da ANAP ve DYP ile. Ancak ikin- d seçenek zor görünüyor. Çünkü merkez sagın iki partisi arasındaki kavgalann hü- kümetetaşınmasıçoksakmcaholur. Biz hü- kümete girmezsek de 'Mıllıyetçi Cephe' tehlikesi var. Ya MHP iktidarda eriyecek ya da biz. Çok dikkatli oimalıyız. Kimseye ne ihale ne de kadrosözüverdik. Iktidar ohna- ya mecbur değinz. • 12 Eylül öncesinden çok iyitanıdığı- mız bazı MHP'liler var. Yargılanmış, adı belli olaylara kanşmış kişilerkesinlikle hü- kürrıette yer almamalı. Bu bizi çok yıpratır. tktidarda erimeye başlanz. MHP'lilerle il- gili dokunulmazlıklann kaldınlması fezle- kesi gelirse bunlara olumlu oy vereceğimi- zi de önceden ilan edelim. • Babçeli degismedikk- rini söylüyor. Bu durumda, kadrolaşma konusu çok önemli. Şimdidea, Milli Eği- tim müdüıierhle ilgili açık- lamalar>-aprvx)riar. Kamuya personel alımı dondurulma- b, zorunlu durumlarda da ÖSYM ile>apümaü. Üst dü- zey atamalar 4'lü kararna- meyle yapıunah. • Daha önce bizde olan bakanlıklar yine bizde kal- malı. Dışişleri, Maliye, Mil- li Eğitim, Çalışma ve Kültür bakanlıklannı yine biz al- mahyız. Bu bakanlıklarda başlatılan reformlann sür- dürülmesi gerekir. Dış poli- ta konusunda içe dönmüş bir Türkiye imajı verilme- mesı gerek. • Hükümet protokolü aynntılı olmalı. Ekonomik politikalar, dış ilişkiler ve kadrolaşma konulan net ifa- deleıie ortaya konmah. Çt- kanlacak yasalar tek tek sı- ralanmak Aksi halde MHP TBMM'deki sağ çoğunluk- la çok rahat "bıze rağmen" istediği yasalan çıkarabiür. Protokolü delmeye dönük en ufak bir gelişme olduğun- da hükümeti bırakmalryız. Aksi halde çok yıpranınz, • Ekonominin yönetimi bizde olmalı. Vergi ve 8 yıl- lık eğitim reformlan ödûn- süz sürdürûlmeli. • Cumhurbaşkanbğ] seçimi 8 ay sonra gündeme gelecek. Hükümet krizi yaşanmaması için şimdiden bu konu da konuşulmah. Bakanlıklarda eşitlik isteyen yönetim, üniversitede türban serbestisi için Gürüz'ü hedef aldı MHR> Meclis Başkanhğı^ııda ısrarh SERTAÇ EŞ ANKARA - MHP Başkanlık Divanı, koalisyon görüşmeleri için özel komisyon oluşturdu. Başbakanhğın birinci parti D- SP'ye verilmesi nedeniyle MHP, TBMM Başkanlığı'nm kendisin- de olmasında ısrar edecek. Ba- kanlıklan üç bölüme ayıran MHP, hizmet bakanlıklannda DSP'ye fazla pay verirken yatınm ve eko- nomi bakanlıklannda eşit dağı- lım istiyor. Yeni öğrenim döne- minde "üniversitede türban ser- bestisi" için tabandan büyük bas- kı gören MHP yönetimi, bunun ilk adımı olarak "OSS skandab- nı" gerekçe göstererek Yükse- köğretim Kurulu O'ÖK) Başka- nı Kemal Gürüz'ü hedef aldı. Devlet Bahçeli başkanhğında dün toplanan MHP Başkanlık Di- vanı, olası hükümet modellerini görüştü, partinin tavnnı belirledi. Devlet Bahçeli başkanlığındaki komisyonda Genel Sekreter Ko- ray Aydın. genel başkan yardım- cılan Enis Öksüz, Sabahattin Çakmakoğlu, Tunca Toskay, Sa- di Somuncuoğlu yer aldı. MHP, Meclis Başkanlığı a- daylığmı başvunınun son günle- nnde yapacak. Parti yönetimi, bu makama Murat Sökinenoğtu,Sa- di Somuncuoğlu, Enis Öksüz ve- ya Tunca Toskay'ı düşünüyor. MHP, DSP ile yapacağı görüş- melerde koalisyon protokolü ve bakanlık dağılımı sürecinin eşza- manlı yürütülmesinı isteyecek. MHP, kendisinde olmayan ba- kanlıklardaki ülkücü kökenli kadrolara, önceki hükümetler dö- neminde yapılan uygulamalann yinelenmemesini isteyecek. MHP, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) daimi üyesi olan bakan- lıklarda da eşit dağılım istemin- de bulunacak. Basına kapalı toplantılannda, toplumda cepheleşmeye olanak tanımamak amacıyla "YaDSPUe hükümetyada muhalefet" görü- şünün benimsendıği öğrenildi. MHP Genel Sekreteri Koray Aydın, TBMM'de bir grup millet- vekiliyle değerlendirme toplan- tısı yaptı. Gazetecilerin sorulan- nı yanıtlayan Aydın. "MHP'nin de başkanlık için aday gösterme- sini doğal karşılıyoruz. Bir arka- daşımız aday olacak, biz de MHP olarak arkasında olacağtz" dedi. 'Israrcı değiliz' Aydın, bakanlık dağılımının eşit olmasında ısrarcı olup olma- yacaklan sorusuna "Herkesin milletvekili sayısı belli, herkes gü- cüne göre bakacak, sayısal duru- ma göre taksimat \apilabifir" ya- nıtını verdi. FP'li Merve Kavakçı'nın tır- mandırdığı türban bunalımmın C i l l e r g e n e l i d a r e k u r u l u n u t o p l u y o r DYP'de seçim sonrası ilk hesaplaşma ANKARA (CumhuriyetBûrosu)-Seçim yenil- gisinin ardmdan muhalif seslerin yükseldiği DYP'de, bugün genel merkez yanhlan ile muha- lifler ilk kez hesaplaşacaklar. DYP lideri Tansu Çffler, bir süredir ertelediği genel idare kurulunu (GtK) bugün topluyor. DYP'nin "kritik" GİK toplantısında, muhalif- lerle genel merkez yönetimi arasında "hesap so- rulması'' bekleniyor.GtK'te. muhalif üyeler ilk kez "güç denemesi" yapacaklar. Toplantıda. mu- haliflerin başını çeken Necmettin Cevheri'nin tutumu da muhalif hareketin parti içinde etkin olup olmaması konusunda rol oynayacak. tstifa- lar nedeniyle üye sayısı 37'ye düşen GlK'teki muhalif üyeler şunlar: "Necmettin Cevheri, Na- hlt Menteşe,Abdülbaki Ataç,ErgunOzdemir, Er- gun Ozkan. Ertuğrul Eryılmaz,Irfettin Akar, Is- mail Kalkandelen. Mustafa Dedeoğhı, Yusuf Ba- canh." Milletvekili seçilemeyen Yusuf Bahadır, Üm- ran Akkan ve HalukYıldız ise şimdiye kadar ses- siz kalmayı yeğlediler. MHP tabanına yansıması genel merkez yöneticilerini rahatsız et- ti. MHP lideri Bahçeli, başkanlık divanı üyelerine, "Başörtüsü ko- nusunda MHP'nin hakhhğmı her zeminde kamuoyuna anlaün" ta- limatını verdi. Bahçeli, toplantı- da, "MHP'ıün siyaseti Türid- ye'nin menfaaüna ohnuştur. Çö- züm anyonız diye çözümsüzlük getirip siyaseti kiliüeyerek ülkeye zarar veriyorlar" diye konuştu. MHP yöneticileri, FP'nin, ken- di genel merkezlerine karşı bas- kı amacıyla telefon kampanyası başlattığını iddia ettiler. MHP'nin seçim vaatleri ara- sında yer alan "üniversitede tür- ban serbestisi" için de ilk adımı Genel Başkan Yardımcısı Enis Öksüz attı. Öksüz, ÖSS skandalı gerekçesiyle YÖK Başkanı Ke- mal Gürüz'ün istifasını istedi. So- ru hırsızlığınrn özürle giderilerne- yeceğini söyleyen Öksüz, "Yeni basit polisiye olaylann devam et- memesinin garantisi nedir? Bu ül- kedeistifa müessesesi ne zaman iş- letilecektir?" diye konuştu. MHP'nin, istifa etmemesi duru- munda hükümet kurulduktan sonra Gürüz'ün görevden ahn- masmı isteyebileceği belirtildi. Kamu kurumlarında türban takılması, hukuk kurallarına, içtihatlara ve geleneklere aykın Hukukçular: Yasalar türbanı yasakhyor ANKAR\ (Cumhuriyet Bü- rosu)-FP'lilerin, "içtüzükte 'tür- ban yasak' yazmıyorsa serbest- tir" değerlendirmesini hukukçu- lar reddetti. Uzmanlar, yasakla- nn tek tek sıralanmadığı durum- da içtihat, yüksek yargı kararla- n, yerleşik kurallar ve gelenek- lerin sırasıyla geçerli olduğuna dikkat çektiler. Milletvekilleri- nin üzerine ant içtikleri "devrim yasalan"nın yanı sıra kamu ku- rum ve kuruluşlannda türban ta- kılmasının hukuk kurallanna, iç- tihatlara ve geleneklere aykın ol- duğuna ilişkin çok sayıda yargı karan bulunuyor. 1982 yılından bu yana yasa düzeyinde gerçekleştirilen ve konunun "dinvevicdanözgürlü- ğü" kapsamında yer aldığı iddi- asıyla yapılan pek çok girişim yargı engeliyle karşılaştı. Dokuz Eylül Üniversitesi Hu- kuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Gören tarafindan yapılan değerlendirmede şu bilgiler yer aldı: • Anayasanın 174. maddesi Türkiye Cumhuriyeti'nin laik niteliğini simgeleyen "Devrim Yasalan"nı hiçbir tartışmaya olanak tanımayacak biçimde ko- ruma altına almıştır. Anayasanın 2. maddesi "laikbir devlet obna" niteliğini TC'nin nitelikleri ara- sında saymış ve bu maddeyi de- ğiştirilemeyecek, değiştirilmesi önerilemeyecek kurallar katego- risinde sayarak laiklik ilkesine güvence getrrmiştir. • Anayasanın 24. maddesi din ve vicdan özgürlüğünü açık ve ayrınülı biçimde duzenlemiş; maddenin sonfikrasında"Kim- se devletin sosyal, ekonomik, si- yasi veya hukuki temel düzeni- ni kısmen de olsa din kurallan- na dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar ya da nüfuz sağla- ma amacıyla her ne olursa olsun dini veya din duygulannı yahut dince kutsal sayılan şeyleri istis- mar edemez ve körüye kullanı- lamaz" hükmü yer almıştır. • Anayasaya göre, inanç öz- gürlüğününkullanılışbiçimı 14. madde esaslanna aykın olamaz. Başka bir deyişle "anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü boz- mak, Türk devletinin ve cumhu- riyetin varhğmı tehlikeye düşür- mek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin bir kişi veya zümre tarafindan yönetflmesini veya sosyal bir suufin diğer sos- yal sınıflar üzerinde egemenliği- ni saglamak veya diL ırk, din ve mezhep ayrımı yaratmak veya sair herhangi bir yoldan bu kav- ram ve görüşlere dayanan bir devlet düzenini kurmak amacıy- la kullaıulaınazlar." • Baa çevreter türban soru- nunun din ve vicdan özgüriüğü kapsamında düşünüunesigerek- tiğini ileri sürmekte ve örtünme eylemini din \e \icdan özgüriü- ğüne da> and ırmak istemektedir- ler. Bu bağlamda ve türbana iliş- kin olarak sınırlama uygulana- mayacağını savunmaktadıriar. Oysa gerek >argı kararlannda, gerek doktrinde, din ve vicdan özgürtüğünün üniversitelerdeki türbanı da kapsayacak şekilde salt olmadığı ve bu özgüriüğe " aklın öncülüğü, özgür düşünce, özgür inanç, dogmatizmin yeri- ne insancıl değerlerin geçmesi" ekseni üzerine kurulan laiklik il- kesi gereğince bazı sınırlamala- nn getirilebileceği açığa kavuş- muştur. • Konu ilk kez 20 Aralık 19S2 tarihli bir genelge ile YÖK'ün derslere başörtülü girilmesini yasaklaması üzerine ülkemizin gündemine girmiş, bir öğrenci- nin almış olduğu disiplin ceza- sının iptali için Ege Üniversite- si aleyhine açtığı davayı Danış- tay 8. Dairesi reddetmiştir. POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Merve'nin Türbanı!.. Merve Hanım'ın babası Yusırf Zia Kavakçı kimdir? Eğer FP Genel Başkanı Recai Kutan, dün bir basın toplantısı düzenleyip Merve Kavakçı'nın "türbanla" TBMM Genel Kurul Salonu'na gırmesini "evrensel hu- kuk ve insan haklan" penceresınden değerlendır- meseydi, "Yusuf Zia kimdir" sonjsunu yöneltmeye- cektik... Yusuf Zia, 22 yaşında ortaokul, 23 yaşında da imam- hatip lisesinı bitıriyor, ardmdan hukuk diploması alı-l yor, doçerrt ve profesör oluyor... Merve Hanım'ın babası, 1961 yılında istanbul'da Hırka-i Şerif Camisi'nde müezzinlikyaparken ılkokul mezunudur, 1965 yılında ıse hukuk fakültesınden dıp- lomasını almıştır.. Ortaokul, lise ve üniversite öğrenımıni dört yılda ta- mamlaması, onun üstün zekâlı bir öğrenci olması- ntn kanrtı mıdır, yoksa on yıllık eğıtım sürectne dört yıl- da nokta konulmasında bazı güçlerin etkisi mi olmuş- tur? 12 Eylül 1980 darbesinın ardmdan Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde "profesör" olan Yusuf Zia'nın, ingil- tere ve ABD'den sonra, Libya (1983) Tripoli El Fetih Üniversitesi'ne girmesi bir rastlantı mıdır? % Yusuf Zia Kavakçı'nın yaşamöyküsü Türkiye'nin içiı>« de bulunduğu durumun en somut fotoğrafıdır... Gelın Asaf Hüseyin ve Merve Hanım ilışkisıne bir ba- kalım: • , Hüseyin'i 1995 yılında "Istanbul Organizasyon" Is- tanbul'a çağırdı, kitaplan Türkiye'de Pınar ve Iz yayın- lanndan çıktı, televizyon kanallannda boy göstenp. "Siyasi islam ve Fundamentalizm" konulu konferana verdi... O tarihte (1995) Hüseyin Asaf neler söylemişti: "Islamiyet terörist bir eylem değildir..." Ardından da eklemışti: "Ancak zulme karşı bir tarih yazarken kan dö-< külebilir. islamı diriltmek için kan dökmek lazımsa bu yapdmalı..." Aynı gün, Iranlı kadın milletvekili Huma Mukadder de istanbul'daydı ve "Dünya Müslüman Kadınlar' Günü"nde çocuklara marş söyletiyordu: "Benim ordum Hizbullah!" Bu işlerin düzenleyicısı ıse dönemin Büyükşehir Be-. lediye Başkanı Recep Tavyip Erdoğan'dı... Merve Hanım ise Pakistan asıllı ingıliz yurttaşı Hü-, seyin Asaf'ı, babası sayesinde çok yakından tanıyor- du... ••• 1995 seçimlerinden sonra, TBMM'nin 20. yasama döneminde Refah Partisi milletvekilleri ant içtiler mi?.. Içtilert.. Şeriatçı gazetelerden Akit'in manşetı (9 Ocak 1996) neydi: "Bu yemin şer"i değil..." Sözde İslam bilimcilennın görüşleri dikkat çekiciydi: "Meclis'te içilen andın İslam fıkhı açısından bağla- yıcılığı yoktur. Bunlar dini bakımdan boş laflardır..." Şeriatçı Akit'e göre andın, içinde "Allah" ısminin geçmesi, "Huruf'ul KasenV'den "Vav, Ba, Te" harfle- rininolması durumunda geçerli olacağı belirtiliyordu... Yani!.. Milletvekillerinin andında "Demokratik ve laik cum- huriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalaca- ğım" cümlesinin içinde "Allah" adı geçmedığinden, yemin şer'i değil... Merve Hanım'ın da amacı bu değil midır? Hasan Mezarcı'lan. Şevki Yılmaz'lan, Hasan Hü- seyin Ceylan'lan toplum unutmadı... Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık eyleminde bulunan topluluklara "Gulu gulu dansı yapıyortar", "Mum söndü oynuyorlar" diyenleri anımsayın! Necmettin Erbakan. Şevket Kazan! \ Ya Sıvas'ta onlarca aydını. yazan, halk ozanını diri diri yakanlan savunanlaıi.. Bunlar mı demokrasiyi, ınsan haklannı, yaşama hak- kını, temel hak ve özgürlüklen savunacak? Güldürmeyin adamı!.. • • • Hem YusufZia hem de Merve Kavakçı'nın Islami Di- reniş Hareketi HAMAS'la ilişkisi olduğu bir gerçek- tir... Şimdi biz "evrensel hukuk"tan, "Avrupa Insan Hak- lan Mahkemesi"nder\ söz eden Merve Hanım'a anım- satalım: Lamiye Bulut ve Şenay Karaduman adlı "türban- lı"öğrenciler, Istanbul Ünıversrtesı'ne bu kıyafetle kim- lik alamadıklan için Avrupa Insan Haklan Komisyo- nu'na başvurdular. Komisyon (3 Mayıs 1993) başvu- ruya ret karan verdi: "Laik bir üniversitede öğrenim yapmayı seçen bir öğrenci, üniversitenin kurallanna ve düzenlemelerine uymakzorundadır. Çünkü o öğrenci bu düzenleme ve kurallan önceden kabul etmış sayılır..." TBMM'de Merve Hanım türbanıyla yemin ederse, cumhuriyet, laiklik ve demokrasi kavramları çiğnenir... Merve Hanım'a odün verilirse türban masum bir alışkanlık olmaktan çıkar. kadın özgürluğüne ve cumhuriyetin temel ilkelerrne karşı bir dünya görüşünün önü açılmış olur... Iran ve Cezayir ömeğini unutmayın!.. hikmet.cetinkaya(o cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cûı ^ kitap kulübü IMZAGJUM TAKSİM SERGİ SALONU'NDA ayıs iumartesı Saatl 7.00-19.00 Konuklanmızla söyleşip, kitaplarını imzalayacak Istıklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim Tel: 252 38 81/82